marshall mcluhan tipografik İnsanın oluşumu

276

Upload: others

Post on 18-Dec-2021

15 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu
Page 2: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

MARSHALLMCLUHAN

GUTENBERG GALAKSİSİTipografikİnsanın Oluşumu

Çeviren:

Gül ÇağalıGüven

Page 3: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

GUTENBERGGALAKSİSİTipografikİnsanınOluşumu

[Herbert] Marshall McLuhan (21 Temmuz 1911 - 31 Aralık 1980) Kanadalı iletişimkuramcısı ve egitimci. Manitoba ve Cambridge universitelerinde okudu. 1946’dan sonraToronto Universitesi’nde gorev yaptı. 1952’de bu universitede Ingiliz edebiyatı profesoruoldu.1963’ten sonraokulunKultur veTeknolojiMerkezi’ninyoneticiligini ustlendi.ABDveKanada’dapekçoküniversitedekonukprofesörolarakdersverdi.

McLuhan, Gutenberg’le başlayan basım devriminin getirdiklerini ve elektronik devrimingetireceklerini ele aldıgıGutenberg Galaksisi’nde kullandıgı "kuresel koy" kavramıyla ilk"medya gurusu" oldu. Her kultur çagında bilginin kaydedilip aktarıldıgımedium’un (ortam;araç)okültürünkarakterininbelirlenmesindekesinbirroloynadığınıönesürdü;bugörüşünü"Ortam mesajdır" deyişiyle ozetledi.Gutenberg Galaksisi dışındaki onemli yapıtları:TheMechanicalBride:FolkloreofIndustrialMan(1951;MekanikGelin:SanayiInsanınınFolkloru),UnderstandingMedia:TheExtensionsofMan(1964;MedyayıAnlamak:InsanınUzantıları),TheMediumIstheMassage:AnlnventoryofEffects(QuentinFioreveJeromeAgelile;1967;OrtamMesajdır:EtkilerinBirDokumu),WarandPeaceintheGlobalVillage(QuentinFioreveJeromeAgelile;1968;KureselKoydeSavaşveBarış),FromClichetoArchetype(WilfredWatsonile;1970; Klişeden Arketipe),City as Classroom (Kathryn Hutchon ve Eric McLuhan ile; 1977;Derslik Olarak Kent),Laws of Media: The New Science (Eric McLuhan ile; 1988; MedyanınYasaları:YeniBilim).

Gül Çağalı Güven Ankara Universitesi Siyasal Bilgiler Fakultesi Basın ve Yayın YuksekOkulu’ndanmezunoldu.BogaziçiUniversitesiTarihbolumundeSonDonemOsmanlıSosyalTarihalanındayukseklisansyaptı.Çeşitligazetevedergilerdemuhabir,bolumyoneticisiveyazarolarakçalıştı.Başta tariholmak uzere,beşerivesosyalbilimler,edebiyatalanlarındaçeviriyaptı.

Page 4: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

YapıKrediYayınları-1478Cogito–105

GutenbergGalaksisi:TipografikİnsanınOluşumu/MarshallMcLuhanÖzgünadı:TheGutenbergGalaxy:TheMakingofTypographicMan

İngilizcedençeviren:GülÇağalıGüvenKitapeditörü:SelahattinÖzpalabıyıklar

Redaksiyon:DoğanŞahinerKapaktasarımı:NahideDikel

İngilizceilkbaskı:UniversityofTorontoPress,Toronto,CanadaÇeviriyetemelalınanbaskı:UniversityofTorontoPress,1995

1.baskı:İstanbul,Mayıs20013.baskı:İstanbul,Ocak2014ISBN978-975-08-0236-5

©YapıKrediKültürSanatYayıncılıkTicaretveSanayiA.Ş.,2013SertifikaNo:12334

©UniversityofTorontoPress,1962

Page 5: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

GutenbergGalaksisi,elealdıgısorunlariçinbirmozaikyadaalanyaklaşımıortayakoyuyor.Elaltındakisayısızverivealıntınınboylebirmozaikimgesi,tarihtekinedenselişleyişleriortayaçıkarmanıntekpratikaracıdır.

Bu yontemin bir alternati i, goruntulerin uzayındaki sabit ilişkilerin bir dizi gorunumunusunmak olabilirdi. Bu anlamda, elinizdeki çalışmanın ustunde yogunlaştıgı olaylargalaksisinin ya da takımyıldızının kendisi, surekli etkileşim halindeki, kaleydoskopik birdönüşümeuğramışbiçimlerinbirmozaiğidir–özellikledeiçindebulunduğumuzçağda.

"Galaksi"yerine"ortam"[environmerıt]sozcugunukullanmanınbazıavantajlarıolabilirdi.Herteknoloji, yeni bir insani ortam yaratma egilimi gosterir. Yazı ve papirus, antik dunyanınimparatorlukları ile baglantı içinde duşundugumuz toplumsal ortamı yaratmıştı. Uzengi vetekerlek,muazzamçaptabenzersizortamlaryarattılar.Teknolojikortamlar, insanları içindebarındıran edilgin şeyler degil, gerek insanları gerek başka teknolojileri yenidenbiçimlendirenetkinsureçlerdir.Bizimçagımızda,tekerleginmekanikteknolojisindenelektrikdevresininteknolojisinedogruanidegişim,butuntarihselçaglarınenbuyukdegişimlerindenbirinitemsileder.Hareketlimatbaaharfleriylebasımcılık,hiçbeklenmedik,yepyenibirortamyarattı–KAMU’yuortayaçıkardı.Elyazmasıteknolojisi,ulusalbirolçektekamularyaratmakiçin zorunlu olan yogunluga ve yayılma gucune sahip degildi. Son yuzyıllarda "ulus" adınıverdigimiz oluşum, Gutenberg teknolojisinin ortaya çıkışından once başgostermedi,gosteremezdi de; tıpkı butun insanları diger butun insanlarla ilişkilendirme gucune sahipelektrikdevresininortayaçıkışındansonravarlığınısürdüremeyecekolduğugibi.

Basılısozunyarattıgı"kamu"nunbenzersizkarakteri,hembireyinhemdegrubunyogunvegorsel yonelimli ozbilinci idi. Elinizdeki kitapta, gorme yetisinin diger duyulardan gittikçeartanyalıtılmasıylabirlikte,buyogungorselvurgunungetirdigisonuçlarsunuluyor.Kitabıntemasını, sureklilik, birorneklik ve baglayıcılık gorsel kipliklerinin zaman ve uzayınduzenlenişineuzanmasıoluşturuyor.Elektrikdevresi,gorselkipliklerinbuuzanımını,basılısözüngörselgücüneyakındenebilecekbirölçüdebiledesteklemez.

Kitabın"YenidenBiçimlenenGalaksi"başlıklısonkesimi,elektrikteknolojisi ilemekanikyadamatbaa teknolojisinin çarpışmasını ele alıyor; okuyucuo bolumunbir onsoz olarak çokdahauygundüşeceğinidüşünebilir.

Page 6: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

ÖnsözElinizdekikitap,birçokyonden,AlbertB.Lord’unTheSinlerofTales ["Masalların Şarkıcısı"]adlı yapıtını tamamlamaktadır.ProfesorLordda,Homerosaraştırmalarında sozlu veyazılışiirinnasıldogallıklafarklıkalıpveişlevleriizlediginiduşunmeyeyonelenMilmanParry’ninçalışmasını surdurmuştu. Homeros’un şiirlerinin sozel kompozisyonlar olduguna inananParry, "şiirlerin sozel karakterini mumkunse yadsınamayacak bir şekilde kanıtlamayı işedinmiş ve bu amaçla Yugoslav destanlarını araştırmaya başlamıştı." Parry’nin bu çagdaşdestanlara ilişkin çalışması, kendi ifadesiyle, "sozlu oyku şiirininbiçimini tam olaraksaptamaktı. ...Yontemiise,yazıyadokulmemişşarkınınserpilipgelişengeleneginisurdurenşarkıcılarıgozlemlemekveşarkılarınınbiçiminin,sanatlarınıokuyupyazmadanogrenmekveicraetmekzorundaolmalarınanasılbağlıolduğunugörmekti."{1}

GutenbergGalaksisi’ninaçıklanmasınakatkıdabulunmayaçalışacagı uzere,ProfesorLord’unkitabı, tıpkı Milman Parry’nin çalışmaları gibi, içinde bulundugumuz elektrik çagı içinbutunuyledogalvebuçagauygundur.Elizabethdonemiinsanlarıtipogra ikvemekanikçagdanekadarilerlemişiseler,bugunbizdeelektrikçagındaokadaryolalmışdurumdayız.Bizdeonların iki karşıt toplum ve deneyim biçimini aynı anda yaşarken hissettikleriyle aynıkarışıklıkları ve kararsızlıkları yaşıyoruz. Elizabeth donemi insanları, Ortaçag’ın topluyaşantısı ilemodernbireycilikarasındaasılıkalmışlardı;biz ise,bireyciligi zamanıgeçmiş,karşılıklı bagımlılıgı ise zorunluhale getiriyor gibi gorunenbir elektrik teknolojisiyle karşıkarşıyagelişimizde,onlarınmodelinitersineçeviriyoruz.

Patrick Cruttwell butun bir çalışmasını (The Shakespearean Moment ["Shakespeare’ciUgrak"]) Elizabeth doneminin aynı anda hem çozulen hem de çozum bulan bolunmuş birdunyada yaşama deneyiminden kaynaklanan sanat stratejilerine ayırmıştı. Biz de karşıtkulturlerinbunabenzerbiretkileşimianındayaşıyoruz;işteGutenbergGalaksisi,deneyimvezihinsel bakış ve ifadebiçimlerinin, once fonetik alfabe, ardından da matbaa tarafındandegişiklige ugratılma yollarının izini surmeyi amaçlıyor. Milman Parry’nin, birbirine karşıtsozluveyazılı şiirbiçimleri ile ilgiliolarak ustlendigigirişim,buradaduşuncevedeneyimintoplum ve siyasetteki orgutlenmebiçimlerini de kapsayacak şekilde genişletiliyor. Sozlu veyazılı toplumsal orgutlenmeninbirbirindenuzaklaşandogasına ilişkinboylebir çalışmanınuzunzamanoncetarihçilercegerçekleştirilmemişolmasınıaçıklamakgerçektenzor.Belkidebuihmalkarlıgınnedeni,bu işinancak,birbirinekarşıtyazılıvesozludeneyimbiçimlerininbugun oldugu gibi bir kez daha bir arada bulundugu bir zamanda yapılabilecek olmasıydı.Profesor Lord’unThe Singer of Tales kitabına yazdıgı onsozde Profesor Harry Levin’inbelirttiğigibi(s.xiii):

Har lerinkullanımınıvarsayan"edebiyat"terimi,sozluimgelemyapıtlarınınyazmaveokuma yoluyla aktarılmasını ongorur. "Sozlu edebiyat" ifadesi açıkça çelişkilidir.Bununla birlikte, okuryazarlıgın kendisinin estetik bir olçut olarak nadirenkullanılabilecegiolçudesulandırıldıgıbirçagdayaşıyoruz.Buarada,dilegetirilenyadaterennum edilen Soz, konuşanın ya da şarkıcının gorsel imgesiyle birlikte, elektrikmuhendisligi sayesinde eski konumunu yeniden kazanıyor. Biz, Ronesans’tan yakın

Page 7: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

geçmişe kadar hukum suren basılı kitaba dayalı bir kultur mirasını –olçulemezzenginliklerivebiryanabırakılmasıgerekenzuppelikleriylebirlikte–devraldık.Şimdiyapmamız gereken, fosilleşmiş tema ve uzlaşmalar yıgınının duragan bir şekildekabulune degil, devralınmış ve devredilecek olanın yeniden yaratılması şeklindeorganikbiralışkanlığadayanan,geleneğetazebirbakışgeliştirmektir.

Tarihçilerin, fonetik alfabenin yol açtıgı duşunce ve toplumsal orgutlenmebiçimlerindekidevrimiaraştırmakkonusundakiihmalininbirparalelinesosyoekonomiktarihtederastlanır.KariRodbertus "KlasikAntikDonemdeEkonomikYaşam"kuramını1864-67gibierkenbirtarihte geliştirdi.TradeandMarkelintheEarlyEmpires ["ErkenDonemImparatorluklarındaTicaretvePazar"]adlıyapıtındaHarryPearsononungetirdiğiyeniliğişöylebetimler(s.5):

Paranın toplumsal işlevine ilişkin bu çarpıcı olçude çagdaş goruş yeterince takdiredilmemiştir. Rodbertus, bir "dogal ekonomi"den bir "para ekonomisi"ne geçişin,takasınyerineparayıgeçirmektenkaynaklananteknikbirsorundanibaretolmadıgınıanlamıştı. Bunun yerine, parasallaşmış bir ekonominin, ayni bir ekonomiyle birliktegidentoplumsalyapıdanbutunuylefarklıbirtoplumsalyapıyıgerektirdigigoruşundeısraretti.Onagorevurgulanmasıgereken,parakullanımınınteknikgerçekligindençok,toplumsal yapıdaki, para kullanımına eşlik eden bu degişimdi. Bu goruş antikdunyadaki ticaret etkinligi ile birlikte giden degişik toplumsal yapıları içerecekbiçimdegenişletilseydi,tartışmadahabaşlamadansonaerdirilebilirdi.

Başkabirdeyişle,Rodbertusfarklıparavedegişimbiçimlerinintoplumlarıçeşitliyollardanyapılandırdıgını daha ayrıntılı açıklamış olsaydı, kuşaklarca suren bu karmakarışıktartışmadankaçınmakmumkunolabilirdi.SorunnihayetKarlBucher’inklasikdunyayabizimgeleneksel tarihsel geri bakış tarzımızla degil de ilkel taraftan yaklaştıgı zaman açıklıgakavuştu. Okuryazar olmayan toplumlardan başlayıp klasik dunyaya dogru ilerleyenBucher,"antik ekonomik yaşamın modern toplum perspekti inden degil de ilkel toplumperspektifindenbakıldığızamandahaiyianlaşılabileceğiniönesürdü."{2}

OkuryazarBatıdünyasınınböylesinetersyüzedilmişbirperspektifi,AlbertLord’unTheSingerofTales’ınınokuyucusunadasunulur.Amabizaynızamanda,cazmuzisyenlerininsozluşiirinbutun tekniklerini kullandıgı bir elektrik çagında ya da okuryazarlık sonrası [post-literate]çagdayaşıyoruz.Herçeşitsozeltarzileempatikozdeşleşimkurmak,bizimyuzyılımızdahiçdezordeğilartık.

Geçtigimiz beş yuzyılın tipogra ik ve mekanik çagının yerini alan bu elektronik çagda,durumun bileşenleri sozlu olmadıgı zaman bile biçimi "sozel" olan ifadenin ve insanlarınkarşılıklıbagımlılıgınınyenibiçimveyapılarıylakarşıkarşıyageliyoruz.Busorun,GutenbergGalaksisi’nin son kesimindedaha geniş bir şekilde ele alınacak.Kendi içinde guç bir sorundegil bu; ama yaratıcı yaşamın bir olçude yeniden duzenlenmesini kesinlikle gerektiriyor.Eskialgılamakalıplarınındirenişiherzaman,haberdarolmatarzlarındameydanagelenboyledegişimlerigeciktirir.ElizabethdonemiinsanlarıbizimgozumuzebutunuyleOrtaçaginsanıgibigorunur.Bizimkendimizimoderninsanlarolarakkabulettigimizgibi,Ortaçaginsanıdakendiniklasikdönemeaitgörür.Gelgelelim,bizdeardıllarımıza,karakteraçısındanbütünüyleRonesans insanı gibi, ve geçtigimiz yuz elli yılda harekete geçirdigimiz yeni ve onemli

Page 8: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

etkenlerkonusundabütünüylebilinçsizgörüneceğiz.

Elinizdeki çalışmanın, determinist bir yaklaşımı olmak şoyle dursun, toplumsal degişimininsan ozerkliginde gerçek bir artışa yol açabilecek temel bir etkenine ışık tutacagınıumuyorum. Peter Drucker,Technology and Culture ["Teknoloji ve Kultur"] adlı yapıtında,gunumuzde yaşanan "Teknolojik Devrim" ustune (c. II, no. 4, 1961, s. 348) şunları soyler:"TeknolojikDevrimhakkındabilmedigimiztek–amatemelonemde–birşeyvar:Tutumlarda,inançlarda ve degerlerde, bu devrimin serbest kalmasına yol açan temel degişimi doguranneydi? Gostermeye çalıştıgım gibi, ‘bilimsel gelişme’nin bununla pek bir ilgisi yoktu. Digeryandan,biryuzyıloncebuyukBilimselDevrimeyolaçan,dunyagoruşundekibuyukdegişiminsorumlulugu ne kadardı?"GutenbergGalaksisienazındanbu"bilmedigimiz tekşey"iortayaçıkarmayaçalışacak.Amabuaradabaşkaşeylerdeyaptığıgörülebilirpekâlâ!

Bu çalışmanın başından sonuna kadar kullanılan yontem, Claude Bernard’ınThe Study ofExperimentalMedicine ["DeneyselTıpÇalışmaları"] kitabınınklasikleşmişgirişinde sunulanyontemle dogrudan ilişkilidir. Bernard (s. 8-9) gozlemin, gorunguleri rahatsız etmeksizinonlarıkaydetmektenibaretoldugunuaçıklar;oteyandan:"Aynı izyologlaragoredeney,tamtersine,araştırmacınındogalgorungulerinkoşullarındameydanagetirdigidegişiklikyadabukoşulları bozmaduşuncesini ima eder. ... Bunu yapmak için, canlı bir oznede, kesme ya daçıkarınayoluylabirorganınçalışmasınıengelleriz;veorganizmanınbutunundeyadaozelbirişlevdemeydanagelenbozulmadan,kayıporganınişleviniçıkarırız."

MilmanParryveProfesorAlbertLord’unçalışmaları,şiirsurecininbutununusozelkoşullardagozlemlemeye ve varılan sonucu yazı koşullarında "normal" kabul ettigimiz şiir sureci ilekarşılaştırmaya yonelikti. Yani Parry ve Lord, dinleme işlevinin okuryazarlıkla bastırıldıgıdurumdaki şiirsel organizmayı incelediler. Dilin gorsel işlevinin okuryazarlık yoluylaolaganustu bir yaygınlık ve kudret kazanmasının organizma ustundeki etkisini de elealabilirlerdi. Bu ise, deneysel yontemin, sırf başa çıkılamayacagı için gozardı edilmişolabilecek bir etkenidir yalnızca. Ama yogun ve abartılmış eylem goz onune alındıgında,"organizmanınbutunundeyada ozelbir işlevdemeydanagelenbozulma"daaynıderecedegözlemlenebilirniteliktedir.

Araçyapanhayvanolarakinsan,isterkonuşmada,isteryazmada,isterseradyodaolsun,uzunzamandır, duyu organlarının birini ya da digerini, butun diger duyu ve yetilerini bozacakşekilde geliştirmekle ugraştı. Ama insanlar bu deneyleri gerçekleştirdikten sonra bunlarıgözlemletamamlamayısürekliolarakihmalettiler.

J. Z. Young,DoubtandCertaintyinScience ["BilimdeKuşkuveKesinlik"]adlıyapıtındaşunadikkatçeker(s.67-68):

Isterdışsalisteriçselolsun,uyaranlarınetkisi,beyninbirbolumununyadatamamınınişleyişindeuyumunbozulmasıdır.Spekulatifbiriddiayagore,bubozulmabirşekilde,beyinde onceden kurulmuş edimsel kalıbın butunlugunu parçalar. O zaman beyin,girdiler arasından, modeli onarmaya ve hucreleri duzenli, eşzamanlı işlerligedondurmeye egilimli olan ozellikleri seçer. Beynimizdeki bu modeller duşuncesiniayrıntılarıyla geliştirebildigimi soyleyemem, ama bu duşunce, bizim kendimizidunyaya ve dunyayı kendimize uydurmaya nasıl egilimli oldugumuzu gostermek

Page 9: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

açısından buyuk olanaklar sunuyor. Beyin bir şekilde, kendisini ritmik kalıbınadondurmeye yonelik eylem dizilerini başlatır; bu donuş, kusursuzlaşma ya datamamlanma edimidir. Eger ilk eylem bu gorevi yerine getiremezse, yani ilkrahatsızlıgı durdurmayı başaramazsa, ardından başka diziler denenebilir. Beyin,uyumu bir şekilde gerçekleştirinceye kadar, kurallarını birbiri ardına izleyerek,girdileri çeşitli modelleriyle karşılaştırır. Bu, belki de ancak zorlu, surekli degişimeugrayan ve uzun bir araştırmadan sonra gerçekleşebilir. Bu rastlantısal etkinliksırasındabaşkabaglantılarveeylemkalıplarıbiçimlenir;bunlarda sırası geldigindesonrakidizileribelirleyecektir.

"Kapanma","tamamlanma"yadadengekurmayayonelikkaçınılmazdurtu,insaniduyuyadaişlevin hembastırılması hemgenişletilmesi sırasında kendini gosterir.GutenbergGalaksisi,once okuryazarlıgın, ardından da matbaanın getirdigi "rahatsızlıkların sonucunda ortayaçıkan yeni kulturel tamamlanmaların bir dizi tarihsel gozlemi oldugu için, bu noktada birantropoloğunifadesiokuyucuyayardımcıolabilir:

Bugun insan, pratikte bedeniyle yapageldigi her şey için uzantılar geliştirmiştir.Silahların evrimi dişler ve yumrukla başlar, atom bombasıyla sona erer. Giysiler veevler, insanın biyolojik ısı denetim mekanizmalarının uzantılarıdır. Mobilyalar,çomelmenin ve yere oturmanın yerini alır. Sesi hem zaman hem de uzayda taşıyanelektrikliaraçlar,mercekler,TV,telefonlarvekitaplar,maddiuzantılarınornekleridir.Para, emegi yaymanın ve depolamanın bir yoludur. Bir zamanlar ayaklarımız vesırtımızla yaptıgımız şeyi artık ulaşım ve taşımacılık aglarımız yapıyor. Aslınabakılırsa, insan yapımı butun maddi şeylere, insanın bir zamanlar bedeniyle ya dabedenininilgiliparçasıylayaptığışeylerinuzantısıolarakbakmakmümkündür.{3}

Anlamın dışsallaştırılması ya da dile getirilmesi, yani dil ve konuşma, "insanın, bilgi vedeneyimini, bunların aktarımını ve azami olçude kullanımını mumkun kılmasınıkolaylaştıracakbirbiçimdebiriktirmesineolanaksağlayan"biraraçtır.{4}

Dil,deneyimidepolamaklakalmayıp,birtarzdandiğerineçevirmesianlamında,eğretilemedir.Para da, beceri ve emegi depolaması ve aynı zamanda bir beceriyi digerine çevirmesianlamındaegretilemedir.Amamubadeleveçeviri ilkesiyadaegretilemesi,aklımızınbutunduyularımızıbirbirineçevirmegucundebulunur.Bunuyaşamımızınheranındayaparız.Neki,istertekerlek,isteralfabe,isterseradyoolsun,ozelteknolojikaraçlariçinodedigimizbedel,duyunun bu kitleseluzantılarının kapalı sistemler oluşturmasıdır. Oysa kişisel duyularımızkapalı sistemler olmayıp, bilinç{5} adını verdigimiz yaşantıda sonsuzca birbirineçevrilmektedir. Uzatılmış duyularımız, araçlarımız, teknolojilerimiz ise, çaglar boyunca,etkileşimveyakolektifhaberdaroluşaçısındanyetersizkalankapalı sistemlerolmuşlardır.Şimdi,elektrikçagında,teknolojikaraçlarımızınbiraradavaroluşununanlıkdogası,insanlıktarihindebutunuyleyenibirbunalımyaratmıştır.Uzatılmışyetiveduyularımızartıkkolektifolarakbilinçlihalegelmeyitalepedentekbirdeneyimalanıoluşturuyor.Kişiselduyularımızgibi teknolojilerimizdeartıkrasyonelbirliktevaroluşuolanaklıhalegetirenbiretkileşimveoran talep ediyor. Teknolojilerimiz tekerlek, alfabe ya da para kadar yavaş oldugu surece,bunların ayrı, kapalı sistemler oluşturması olgusu, toplumsal ve ruhsal olarak tahammul

Page 10: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

edilebilir bir şeydi. Goruntunun, sesin ve hareketin eşzamanlı ve kuresel çapta oldugugünümüzdebuartıkgeçerlideğildir.İnsaniişlevlerimizinbuuzanımlarıarasındabiretkileşimoranının bulunması geregi, ozel duyularımız ya da bir zamanlar verilen adıyla "duşunceguçlerimiz" açısından, ozel ve kişisel rasyonalitemiz için, her zaman oldugu gibi bugun dekolektifolarakkendinidayatıyor.

Kultur tarihçileri şimdiye kadar, tıpkı klasik izigin iziksel olayları ele aldıgı biçimde,teknolojik olayları yalıtma egilimi gostermiştir. Louis deBroglie,TheRevolutions inPhysics["FizikteDevrimler"]adlıkitabında iziktekidevrimleribetimlerken,bireyselbir"bakışaçısı"kullanan tarihçilerinkine son derece yakın duran Kartezyen [Descartes’çı] ve Newton’cuprosedürlerinbusınırlılığınadeğinir(s.14):

Kartezyenidealebaglıklasik izikbize,parçalarınınuzaydayerleştirilmesivebunlarınzamaniçindekidegişimlerininsaptanmasıyoluylatambirkesinliklebetimlenebilecekmuazzam birmekanizmaya benzeyen bir evren gosterdi. ... Ama boyle bir kavrayış,neredeysefarkındabileolmadankabulettigimizbirçokortukvarsayımadayanıyordu.Bu varsayımlardan biri, neredeyse içgudusel olarak butun duyumlarımızıyerleştirmeye çalıştıgımız uzay ve zaman çerçevesinin, ilkece her iziksel olayınçevresinde suregiden butun dinamik sureçlerden bagımsız bir şekilde tam olarakyerleştirilebileceği,kusursuzderecedekatıvesabitbirçerçeveolduğudur.

Fonetikalfabenin,yalnızKartezyendegilOklitçi[Eukleides’çi]algılamalarıdanasılmeydanagetirdigini gorecegiz. De Broglie’nin betimledigi devrim ise alfabenin degil telgraf veradyonun bir turevidir. Biyolog J. Z. Young, de Broglie ile aynı noktaya deginir. Elektrigin"akan"birşeyolmayıp,"şeylerarasındabelliuzaysalilişkilerinbulundugunugozlemledigimizdurum"olduğunuaçıkladıktansonraşöylesöyler(s.111):

Fizikçiler çok kuçuk mesafeleri olçmenin yontemlerini tasarladıgı zaman da bunabenzer bir şey olmuştur. Fizikçilerin yaptıklarının, madde denen şeyi her biri boy,agırlık ya da konum adı verilen belirli ozelliklere sahip bir dizi parçaya bolmekoldugunu kabul eden eskimodeli kullanmanın artıkmumkun olmadıgı anlaşılmıştır.Fizikçiler artık maddenin atom, proton, elektron, vb. adı verilen cisimlerden"oluştugunu" soylemiyorlar. Şimdi yaptıkları, gozlemlerini, tıpkı pasta yapar gibi,insani bir imalat sureci ile yapılan bir şey olarak betimleme şeklindeki maddeciyontemden vazgeçmektir. Atom ya da elektron sozcugu, bir parçanın adı olarakkullanılmıyor.Fizikçileringözlemlerininbetimlemesininbirparçasıolarakkullanılıyor.Ortaya çıktıgı deneyleri bilen kişiler tarafından kullanılması dışında hiçbir anlamtaşımıyor.

Young şunu ekler: "Insanlarınsıradan konuşma ve eylemde bulunma tarzlarındaki buyukdegişimlerinyeni araçlarınbenimsenmesiyle sıkı sıkıyabaglantılı oldugunuanlamak onemtaşıyor."

Boylesinetemelbirgerçeginuzerindeuzunsureoncekafayormuşolsaydık,teknolojilerimiztarafından itilip kakılacagımız yerde, butun teknolojilerimizin dogasına ve sonuçlarınakolaylıklahakimolabilirdik.Herneolursaolsun,GutenbergGalaksisi,].Z.Young’ınbutemasıüstünegecikmişbirmeditasyondur.

Page 11: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Tarih yazmanın kapalı sistemlerinin işe yaramazlıgının en çok bilincinde olanlardan biri,AbbotPaysonUsher’dir.OnunAHistoryofMechanicalInvention["MekanikIcatlarTarihi"]adlıklasik yapıtı, boylesi kapalı sistemlerin neden tarihsel degişimin olgularıyla baglantıkuramadıgının bir açıklamasıdır: "Antik kulturler, Alman Tarih Ekollerinin geliştirdigi,tarihselveekonomikevrimindogrusaldizilerdenoluşankalıplarınauymaz....Egerdogrusalgelişmekavramlarıterkedilirdeuygarlıgıngelişimisamimiolarakçokyonlubirsureçolarakgorulebilirse,birçokayrıunsurungitgidebutunleşmesiolarakBatıkulturutarihinindahaiyikavranmasınadoğruçokönemlibiradımatılmışolacaktır."(s.30-31)

Tarihselbir"bakışaçısı",tipogra iyleçokyakındanilişkilibirçeşitkapalısistemdirvekarşıtkulturelguçlerolmaksızın,okuryazarlıgınbilinçdışıetkilerininserpilipgeliştigiyerdegelişir.Kendi sozlukulturukendiokuryazarlıgınıbuyuk olçudedegişikligeugratmışolanAlexisdeTocqueville, bugun donup baktıgımızda, doneminin Fransa ve Amerika’sındaki degişimkalıplarıyla ilgili bir çeşit kehanette bulunmuş gibi gorunuyor bize. Tocqueville bir bakışaçısına, yani kendisinden kalkarak olayların gorsel bir perspekti ini dolduracagı sabit birkonumasahipdegildi.Onunpeşindeoldugudahaçok,elealdıgıverilerdeetkiliolandinamigeulaşmaktı:

Amadaha ilerigiderde,bu ozelliklerarasında,gerikalanlarınhemenhepsini içerenbirincil ozelligi ararsam, zihnin hemen butun işlemlerinde her Amerikalının sadecekendikavrayışınınbireyselçabasınabaşvurduğunubulurum.

BunedenleAmerika,Descartesdusturlarının en az incelendigi ve en iyi uygulandıgıulkelerdenbiri. ...Herkes kendisini sımsıkı kendi içine kapatıyor ve dunyayı oradanyargılamaktaayakdiriyor.{6}

Algısal yapının yazılı ve sozlu tarzları arasında etkileşim yaratmadaki becerisi, deTocqueville’in psikoloji ve siyasette "bilimsel" içgorulere ulaşmasını saglamıştı. Başkagozlemciler yalnızca kendi ozel bakış açılarını ifade ederken, Tocqueville bu iki algılamatarzının etkileşimi sayesinde kahince bir kavrayışa ulaşmayı başarmıştı. De Tocqueville,tipogra ik okuryazarlıgın yalnızKartezyen bakış açısını uretmekle kalmayıp, aynı zamandaAmerikanpsikolojivesiyasetinin ozelniteliklerinideyarattıgını çok iyibiliyordu.Bu farklıalgılama tarzları arasındaki etkileşim yontemiyle, de Tocqueville, kendi dunyasınınkesitlerinedegildebudunyanınbutunune,açıkbiralanatepkigosterirgibitepkigostermeyibaşardı.A. P.Usher’in kulturel tarih vedegişimaraştırmalarında eksikligininhissedildiginisoyledigidebuyontemdir.DeTocqueville’inkullandıgıproseduruJ.Z.Youngşoylebetimler(s. 77): "Beynin sahipoldugu guçlerin sırrınınbuyukbirbolumu, alıcı alanlarınherbirininharekete geçirilmesinin sonuçları arasındaki etkileşim için saglanan muazzam olanaktayatıyorolabilir.Bizimdunyaya,otekihayvanlarınyapabildigindençokdahayuksekduzeyde,birbütünolaraktepkigosterebilmemizi,iştebuetkileşimyadakarışımyerlerisaglar."Amateknolojilerimizin hepsinin, bu organik etkileşim ve karşılıklı bagımlılık işlevi için elverişlioldugukesinliklesoylenemez.Busorunualfabetikvetipogra ikkulturaçısındanaraştırmak,elinizdeki kitabın amacını oluşturuyor. Ve bugun bu arayış, alfabetik okuryazarlık vetipografikkültürünkazanılmışdeğerlerinivegelenekselişleyiştarzınıderindenetkileyenyeniteknolojilerinışığıolmaksızıngerçekleştirilemez.

Page 12: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Elinizdekikitabısukatılmadıkbireksantriklikveyenilikcurmuniiişlemektenkurtarıyorgibigorunen, oldukça yeni bir yapıt var. Bu, Kari R. Popper’ın yazdıgı,TheOpen Society and itsEnemies [Açık Toplum ve Düşmanları] adlı, antik dunyada kabilesellikten uzaklaşmanın vemoderndunyadayenidenkabilesel-ligedonuşundegişikyonleriniaraştırmayaadanmışbirkitap. Zira, aşagıda gorulecegi gibi, "açık toplum" fonetik okuryazarlıgın urunudur ve buaraştırmanınsonuçbolumundetartışılacagıgibi,şimdielektrikselmedyatarafındankokununkazınması tehdidi altındadır. Butun bu gelişmelerin, "olması gerektigi" gibi degil, "oldugu"gibi ele alınacagını soylemeye bile gerek yok. Tanı ve betimlemenin, degerlendirme vetedaviden once gelmesi gerekir. Tanının yerine ahlaki degerlendirmeyi geçirmek dogal veepey yaygın bir prosedur olmasına karşın, bunun ille de verimli bir prosedur oldugusöylenemez.

Kari Popper, kapsamlı çalışmasının ilk kesimini, antik Yunan’da kabilesellikten kopuşunbaşlamasına ve buna karşı ortaya çıkan tepkiye ayırır. Ama ne Yunan’da ne de moderndunyada, toplumların gerek başlamasında gerek sona erişinde etkili olan unsurlar olarakteknolojik açıdan genişlemiş duyularımızın dinamiklerini ele alır. Betimlemeleri veçozumlemeleri,ekonomikvesiyasalbirbakışaçısınıizler.Aşagıdakipasaj,kulturlerinticaretaracılığıyla etkileşimi ile başlayıp, kabile devletinin Shakespeare’inKing Lear’da dramatizeettiğigibiçözülmesiylesonaermesiaçısından,GutenbergGalaksisiiçinönemtaşıyor.

Popper’ıngoruşu,kabileselyadakapalı toplumlarınbiyolojikbirbirlige sahipoldugu,oysa"bizimmodernaçıktoplumlarımızınbuyukolçudemubadeleyadaişbirligigibisoyutilişkileryoluyla işledigi" yonundedir.Gutenberg Galaksisi’nin temalarından biri, kapalı toplumlarınaçılmasının ya da soyutlaşmasının, başka hiçbir yazı ya da teknolojinin degil de fonetikalfabenin urunu oldugudur. Diger yandan, kapalı toplumların konuşma, davul ve kulakteknolojilerininurunuolmasıbizi,butuninsanlıkailesinitekbirkureselkabileiçinekapatanelektronik çagın başlangıcına getirir. Bu elektronik devrim, açık toplumların insanlarıaçısından,eskikabileselyadakapalıtoplumlarınkabuklarınısoyupbunlarıbirhizayagetirenfonetik okuryazarlık devriminden daha az kafa karıştırıcıdır. Popper, boylesi bir degişiminnedenlerine ilişkin bir çozumleme sunmaz, amaGutenbergGalaksisi’yle çok baglantılı olandurumunbirbetimlemesiniverir(s.172):

IOaltıncıyuzyılagelindigindebugelişme,eskiyaşamtarzlarınınkısmençozulmesine,hatta bir dizi siyasal tepki ve devrime yol açmıştı. Ayrıca Isparta’da oldugu gibikabileciligi zor yoluyla alıkoyma ve tutma girişimlerinin yanı sıra, buyuk ruhsaldevrime, eleştirel tartışmanın icadına ve sonuç olarak buyu saplantılarındankurtulmuşdüşünceyedeyolaçmıştı.

Burada aynı zamanda, yeni bir huzursuzlugun ilk belirtilerini buluruz. Uygarlıgıngerilimihissedilmeyebaşlıyordu.

Bu gerilim, bu huzursuzluk, kapalı toplumun çokuşunun bir sonucudur. Bu, ozellikletoplumsal degişim donemlerinde, gunumuzde bile hissedilir. Bu gerilim, açık vekısmen soyut toplumdayaşamınbizden surekli olarak talep ettigi çabayla -rasyonelolma, duygusal toplumsal ihtiyaçlarımızın en azından bazılarından vazgeçme, kendikendimizedikkatetmevesorumluluklarıkabuletmegayretiyle-yaratılır.Bugerilimin,

Page 13: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

bilgide,makulolmada,işbirligindeveyardımlaşmada,sonuçolarak,kurtuluşumuziçinelimizdekiolanaklardavenufusunboyutundaherturluartışiçinodenmesigerekenbirbedelolmasıgerektiğineinanıyorum.Bu,insanolmakiçinödememizgerekenbedeldir.

Geriliminenyakındanilişkilioldugusorun, ilkkezkapalıtoplumunçokuşuyleortayaçıkansını lararasıgerginliksorunudur.Kapalı toplumunkendisindeboylebir sorunyoktur.Kolelik,kastvesınıfyonetimi,sorgulanmazolmasıanlamında,enazındanbutoplumun yonetici uyelerine ‘dogal’ gorunur. Fakat kapalı toplumun çokuşuyle bukesinlik ortadan kalkar ve onunla birlikte guvenlik duygusu da yok olur. Kabiletoplulugu (ve daha sonra "site"), kabile uyesi için guvenlik yeridir. Duşmanlarla vetehlikeli,hattanefretdolubuyuluguçlerlekuşatılmışoldugunuduşunenkabileuyesi,kabile toplulugunu tıpkı çocugun içinde kendi rolunu oynadıgı aile ve eviyle ilgilideneyimigibiyaşar;buonuniyibildigiveiyioynadıgıbirroldur.Kapalıtoplumunsınıfsorununuve toplumsal statu ile ilgili başka sorunlarıdogurarak çokuşu, site uyeleriuzerinde, ciddi bir aile kavgasının ve aile yuvasının yıkılışının çocuklar uzerindeyaptıgı etkiyleaynı etkiyi yapmışolmalıdır.Kuşkusuz,boylebir gerilim, artık tehditaltındaolanimtiyazlısını lartarafından,eskidenezilmekteolanlardandahaguçlubirşekilde hissedildi; ama bu ikinciler bile bir huzursuzluk hissettiler. Kendi "dogal"dunyalarının yıkılışı onları da korkuttu. Ve mucadeleye devam etmelerine karşın,gelenegin, statukonun, daha yuksek bir egitim duzeyinin ve dogal bir yetkeduygusunun destekledigi sınıf duşmanlarına karşı kazandıkları zaferlerin tadınıçıkarmaktagenelliklegönülsüzdüler.

Bu gozlemler bizi dosdogruKing Lear’a ve Gutenberg çagının ilk zamanlarında on altıncıyüzyılınkendisiniiçindebulduğubüyükailekavgasıüstündedurmayagötürüyor.

Page 14: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

GutenbergGalaksisiKralLear,"karanlıkniyetimiz"sozuylekrallıgınıparçalaraayıracagınıbildirirken,onyedinciyüzyılbaşıiçinsiyasalolarakgözüpekveavangardbirniyetiifadeeder:

Yalnızkraladını,krallığıntürlüunvanveşereflerinialıkoyuyoruz.İktidar,devletgelirleri,devletidaresihepsizindir,sevgilidamatlarım.Busözleriminteyidiiçindeiştetacım,bölüşünü!{7}*

Lear, yetkeninmerkezden çevreyedagıtılması gibi, sonderecemodernbir duşunce ortayakoymaktadır.Onun "Karanlık ııiyet"i, Elizabethdoneminde yaşayanlar tarafından sol kanatMakyavelciligiolarakhementanınırdı.Oncekiyuzyılboyuncatartışılmışolanyeniiktidarveorgutlenme kalıpları, artık, on yedinci yuzyılın başında, toplumsal ve ozel yaşamın herduzeyindehissedilmektedir.KingLear,devlet,ailevebireyinruhunuetkileyenyenikulturveiktidarstratejisininbirsunumudur:

Bizdebuarakaranlıkniyetimiziaçıklayalım.Haritayıverin...Şunubilinki,krallığımızıÜçparçayaböldük;

On altıncı yuzyılda,Mercator izduşumu çagında, haritanın kendisi de bir yenilik, iktidar vezenginliginufuklarınailişkinyenibirvizyonunanahtarıydı.Kolomb,denizciolmadanoncebirkartograf idi; uzay sanki birornek ve surekli imiş gibi, dumduz bir çizgide ilerlemeninmumkun oldugunun keşfedilmesi, Ronesans’ta insan bilincinde meydana gelen onemli birdegişiklikti.dahadaonemlisi,harita,KingLear’ınbaşlıcatemalarındanbirini,gorselduyununbirçeşitkörlükolarakyalıtılmasınıhemenöneçıkarır.

Lear,Makyavelcijargonla"karanlıkniyet"inioyununilkperdesindeaçıgavurur.Ilkperdeninbaşlarında,tabircaizseDoga’nınkaranlıgı,Gloucester’ınyakışıklıogluEdmund’ungayrimeşruoluşuylaovunmesindegosterilmiştir:"Meşrubiroglumdahavar,bundanbiryaşkadarbuyuk;ancak meşrudur diye onu daha çok seviyor degilim." Gloucester’ın, Edmund’un babasıolmaktanduyduğunusöylediğisevince,dahasonraEdgardeğinecektir:

Babamınsanacanverdiğiokaranlık,ogünahlıyerOnungözlerinemalolmadımı?(V,iii)

GayrimeşruoğulEdmund,oyununikincisahnesinişöyleaçar:

EyDoğa!Benimtanrıçamsensin!Benseninyasalarınakulköleyim.Kardeşimdenon,onbeşaysonradünyayageldimdiyeNiçinobaşbelasıgörenekleringadrineuğrayayım?Uluslarınomerakı,Niçinbenihaklarımdanmahrumbıraksın?

Edmund,dokunsalolçumveampirikzihninkişiselolmamasıaçısındansondereceonemlibirozellikolanl’espritdequantite’ye[nicelikduygusuna]sahiptir.Edmund,birdogakuvveti,salt

Page 15: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

insani deneyime ve "ulusların merakı"na yabancı biri olarak sunulur. Insani kuramlarınparçalanmasındabaştagelenbiraracıdıro.Amabaşbolucu,yetketarafındanatanmayoluylameşruti bir monarşi kurma ikriyle, Lear’ın ta kendisidir. Kendisine ilişkin tasarısı, biruzmanadönüşmektir:

Yalnızkraladını,krallığıntürlüunvanveşereflerinialıkoyuyoruz.

Bu ipucunu yakalayan Goneril ve Regan hemen yogun bir rekabet ve ustalıkla babalarınabaglılık gosterisine girişirler. Bolucu bir ovgu rekabetinde ısrar ederek onları birbirinedüşülenLearolur:

(Mademkiiktidardan,mal,mülkvetopraktanferagatediyoruz,Devletvehükümetdertlerinibırakıyoruz),Söyleyin,bakalım,biziençokhanginizseviyor?Böylecedoğuştanolanhakkınadeğeriyleyenihaklarkatanhanginizse,İhsanlarımızıcömertçeonabağışlayalım.Goneril,Enbüyükkızımız,öncesensöyle.

Rekabetçi bireycilik, uzun zamandır birleşik ve kolektif degerlerin kuşattıgı bir toplumunutancına donuşmuştu. Yeni kultur kalıplarını oluşturmakta matbaanın oynadıgı rolbilinmektedir, bununla birlikte, yeni bilgi biçimlerinin uzmanlaştırıcı etkisinin dogal birsonucu da, her turlu iktidarın guçlu birmerkeziyetçi nitelik almasıydı. Feodal hukumdarınrolukapsayıcıyken,kral iilenbutunuyruklarınıkendindeiçerirken,Ronesansprensi,tektekuyruklarıylakuşatılmış,dışlayıcıbiriktidarmerkezinedonuşmeegilimindeydi.Kendisideyolyapımındaveticarettebaşgosterenbirçokyenigelişmeyebaglıolanbuturmerkeziyetçiliginsonucuise,iktidarındagıtılmasıvebirçokişlevinayrıalanlardavebireylerdeuzmanlaşmasıalışkanlıgıoldu.Shakespeare, otekioyunlarındaoldugugibiKingLear’dada,hız,kesinlikveguçlenmeugrunatutumveişlevlerinkabuklarındansoyulupçıplakbırakılmasınıntoplumsalvekişiselsonuçlarıylailgilibuyukbirilerigoruşlulukgosterir.Içgoruleridizelerindeoylesinebuyuk bir zenginlik sergiler ki, aralarından seçim yapmak çok guçtur. Ama, Goneril’inaryasınındahailksözcüklerindebunlarınderinliklerinedalarız:

Sizeolansevgimsözleifadeedilemez;Bensizigöznurundan,mekândanvehürriyettendahaçokseviyorum.

Insani duyuların kendilerinden soyunmak, oyunun temalarından birini oluşturacaktır.Gormeninotekiduyulardanayrılması,Lear’ın"karanlıkniyet"sozundevesaltgorselharitayabaşvurmasında zaten vurgulanmıştır. Ama Goneril baglılık ifadesi olarak gorme gucundenvazgeçmeyehazırken,Reganonameydanokuyanşusözlerleatılırhemen:

Ben,değerliduyularınbütünününalabileceğibaşkazevklerireddediyor...

Regan,Lear’ınsevgisinesahipolduğusürece,bütüninsaniduyularındansoyunacaktır.

"Degerli duyuların butunu"ne yapılan bu gonderme, Shakespeare’in, rasyonaliteninoluşumununkendisiaçısından,duyulararasındabiroranveetkileşimihtiyacınınneredeyseskolastikbirgosterisiniyaptıgınıgosterir.OnunLear’dakiteması,JohnDonne’unAnAnatomyoftheWorld’deki["DünyanınBirAnatomisi"]temasıdır:

Page 16: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Hepsiparamparça,bütünahenkyitipgitti;Otammiktar,vebütünİlişki:Prens,uyruk,Baba,Oğul,unutulanşeylerHerinsaniçinsahipolduğuşeylerBirAnkaKuşudur

"Degerliduyularınbutunu"nunbozulması,yolaçtıgıbutunakıldışılıklaveyetiler,kişilerveişlevlerarasındakiçatışmaylabirlikte,birduyunundigerlerindenfarklışiddetlerdeyalıtılmasıdemektir. Yetiler (ya da duyular), kişiler ve işlevler arasındaki oranın bozulması,Shakespeare’insonrakidöneminintemasıdır.

Cordelia, babalarına baglılık gosterisinde usta olan Goneril ve Regan’ın atikligine bakarak,şöyleder:

Eminimkisevgim,Dilimdendahazengindir.

Cordelia’nın akılcı butunlugunun, kız kardeşlerinin ustalıklı davranışıyla hiç ilgisi yoktur.Guzelkonuşmakaçamaklarınagirişebilecegisabitbirbakışaçısıyoktur.Kızkardeşleri,belirliolaylar içinsırayagirerler,hesaplarını tamyapabilmek içinduyuvedurtulerinibirbirindenayırarak işlerini kolaylaştırırlar. Lear gibi onlar da, durumları açık ve bilimsel olarak elealmayı başarabilenavangard Machiavelli’lerdir. Yalnız duyuların butununden degil, onunahlakieşdegeri"vicdan"dandakararlıvebilinçlibirşekildekurtulmuşlardır.Çunkudurtulerarasındakibuoran"hepimizibirerkorkakyapar".VeCordelia,vicdanının,aklınınverolununkarmaşıklıklarıyüzündenuzmancaeylemdenuzakduranbirkorkaktır.

KingLear,insanlarınkendilerinibirroldünyasındanbirişdünyasınaaktardıklarıyoksunlaşmasürecinin,işlerliğiolanbirmodelidir.

King Lear, kendilerini bir roller dunyasından, yepyeni bir meslekler dunyasına aktaraninsanlarınayrıntılıbirturvakaincelemesidir.Bu,sanatsalgorudışındakendinihemenortayakoymayanbirsoyunmaveyoksunlaşmasurecidir.AmaShakespeare,kendidonemindebunungerçekleştigini gormuştu.Gelecekhakkındakonuşmuyordu.Gelgelelim, tıpkı elektriktenbiryuzyıl sonra Batı’nın hala eski okuryazarlık, mahremiyet, ayrılık degerlerini hissedecekolmasınabenzerbirşekilde,eskirollerdünyası,birhayaletgibivarlığınısürdürüyordu.

Kent, Edgar ve Cordelia,W. B. Yeats’in deyişiyle "donem dışı"dır. Kendi rolleri için basitçedogalsaydıklarıeksiksizsadakatlerinde"feodal”dirler.Rollerindehiçbiratanmışyetkeyadaiktidarkullanmazlar.Onlarozerkmerkezlerdir.GeorgesPoulet’nin StudiesinHumanTime’da["InsanZamanıUstuneAraştırmalar"]işaretettigigibi(s.7):"DemekkiOrtaçaginsanıiçin,yalnızca tek bir sure yoktu. Yalnız dış dunyanın evrenselliginde degil, aynı zamanda kendiiçinde, kendi dogasında, kendi insani varoluşunda ust uste sıralanansüreler vardı."Yuzyıllardırdevamedenkolaybiçimlendirmealışkanlıgı,Ronesans’labirlikte,hemzamanveuzayda hem de kişisel ilişkilerde yerini surekli, çizgisel ve birornek ardışıklıklara bırakır.

Page 17: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Rollerinveoranlarınbenzerdunyasınınyerinideansızınyenibirçizgiseldunyaalır;TroilusandCressida’da([TroilosileKressida]III,iii)olduğugibi:

Önündekiyolutut;Ziraonuröyledüz,öyledarbiryoldangiderkiKişiancakonunlaomuzomuzayürüyebilir.Öyleysebuyolutut,çünkütaklidinbirbiriniizleyenBinlerceoğluvardır.Gelendalgalargibi,Yolverirsenbunlara,yadaçekilirsenyana;Hepsisenigeçergider,Engeridekalırsın;

Kişilerin,ilişkilerinveişlevlerinturdeşbirbolumlenmesiduşuncesi,onaltıncıyuzyılaancak,duyu ve aklın tum baglarının çozulmesi olarak gorunebilirdi.KingLear, Ortaçag zaman veuzayındanRonesanszamanveuzayına,dunyanınkapsayıcıduyumundandışlayıcıduyumunadogrubirdegişimdengeçmeninnasılbirduyguolabileceginineksiksizbirgosterisinisunar.Lear’ın Cordelia’ya karşı degişen tutumu, tastamam Reformcuların duşmuş dogayla ilgilidüşüncesiniyansıtır.Pouletşöylesöyler(s.10):

Onlaragorede,gerekinsandagerekdogadailahibircanlılıkvardı.Onlaragorede,dogaveinsanınyaratıcıgucekatıldıgıbirzamanolmuştu....Amabuzamanonlariçinartıkyoktu. Doganın ilahi oldugu donemin yerini artık duşmuş doga almıştı; kendikabahatiyle, kendi ozgur eylemiyle kendisini kokeninden ayırmasının, kendisinikaynagındankoparmasının,Tanrı’yıinkaretmesinindogalsonucuolarakduşmuşbirdoğaydıbu.Vebuandanitibaren,Tanrıdoğadanveinsandaneliniçekmişti.

Lear,Cordelia’yıaçıkçaPüritenolarakgörür:

Varsınaçıksözlülükdediğiogururukocaolsunona.

Reformcular, bireysel işlev ve bagımsızlık ustundeki vurgularıyla, kişisellikten epey uzaktoplumsal rollerle ilgili butun formalitelere, dogal olarak hiçbir onem atfetmiyorlardı.Gelgelelim, izleyici için, gerek babası Lear’ın gerek kız kardeşlerinin yeni bireyciligininkarşısında Cordelia’yı boylesine çaresiz bırakan şeyin, daha çok onun geleneksel rolunebağlılığıolduğuaçıktır:

Efendimizievlatlıkbağınıngerektirdiğikadarseviyorum;Neeksiknefazla.

Cordelia, kendini adadıgırolünün, bu yeni keskin ve kapsamlı bireycilik açısından "hiçbir"anlamtaşımadıgınıgayetiyibilmektedir.Pouletbuyenidunyayı,"artıkiçselolarakheryerdeaynıolanvesureklifarklılaşan,ayrımgozetmeksizinyaTanrı,yaDoga,yaDunyanınRuhuyadaSevgiolarakadlandırılabilecekbirgucunkılavuzlugundakidonguseldevinimiiçinde,uçsuzbucaksızbirorganizmadan,degiştokuşlarınvekarşılıklıetkilerinhareketegeçirildigidevasabirağdanibaret"olarakbetimler(s.9).

Üçüncüboyutunıstırabı,şiirtarihindeilksözlütezahürünüKing

Page 18: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Lear’dabulur.

Shakespeare’inKingLear’dasozluuçboyutlubakışaçısınınbutunedebiyaturunlerindekiilkve benim bildigim kadarıyla tek ornegini vermiş olması, geregince takdir edilmemiştir.Milton’ınParadiseLost’una(["KayıpCennet"]II,11,1-5)degin,okuyucuyakasıtlıolaraksabitbirgörselbakışaçısıbirdahaverilmeyecektir:

Ormusveİnd’inzenginliğinigölgedebırakan,YücebirKraliyetDevletiTahtında,YadamuhteşemDoğununenzengineliyleKrallarınaBarbarlıkİnciveAltınlarınısaçtığıyerde,Yüceltilmişİblisoturuyordu,...

Key i olarak tek bir duragan konumun seçilmesi, sonup giden bir noktadan gorulen birresimseluzayyaratır.Parçaparçadoldurulabilenbuuzay,herşeyinyalnızcagorselolarakikiboyutlubiçimhalinde,kendiuzayındatınladıgıyadabaşkaperdeyegeçtigi,resimselolmayanuzaydanbütünüylefarklıdır.

IşteKralLear’dasozlusanatınuçboyutluemsalsizparçası,PerdeIV,sahnevi’dabelirir.Edgar,kor edilmiş Gloucester’ı, sarp bir kayalıgın hemen kenarında bulundukları yanılsamasınainandırmayaçalışmaktadır:

Edgar....Dinleyin,denizingürültüsünüişitiyormusunuz?Gloucester.Yoo,hiçbirşeyişitmiyorum.Edgar.Demekgözlerinizinacısı,ötekiduyularınızıdazayıflatıyor....İştegeldikefendim!Yaklaşınbiraz...Tamam...Durunşimdi.Bukadarderinlerebakmaknekorkunç,nebaşdöndürücübirşey!

Uçuncu boyut yanılsaması, E. H. Gombrich’inArt and Illusion’ında [Sanat ve Yanılsama]derinlemesineelealınmıştır. Insanigoruşunnormal tarzındançok farklıolan uçuncuboyutperspekti i,gormeninuzlaşımsalolarakedinilmiştarzıdır;tıpkıalfabedekihar leritanımayadakronolojikbiranlatıyıizlemeyetisininedinilmişolmasıgibi.Shakespeare,otekiduyularıngormeyleilişkisi ustuneyorumlarıyla,bununedinilmişbiryanılsamaoldugunuanlamamızayardım eder. Gloucester, yanılsamaya duşmeyecek kadar olgunlaşmıştır, çunku gormeduyusunusonradanansızınyitirmiştir.Gorselleştirmegucu artıkbutundigerduyularındantamamen ayrıdır. Shakespeare’in burada açıkça ortaya koydugu gibi, insana uçuncu boyutyanılsamasını veren de, işte butun diger duyulardan kasıtlı olarak yalıtılmış bu gormeduyusudur.Bununyanısırabirdebakışısabitlemegereğivardır:

Iştegeldikefendim!Yaklaşınbiraz...Tamam...Durunşimdi.Bukadarderinlerebakmaknekorkunç,nebaşdondurucubirşey!Uçurumunyarıyerindeuçuşankargalarmayısboceklerikadarufalmış...Kayalarortasındabiradamsarkmışrezenetopluyor,ancakbir insan başı kadar buyuk... Korkunç zanaat! Sahilde dolaşan balıkçılar, farelerebenziyor; uzaklarda demirli buyuk gemi, sandal kadar; sandalı da, ancak zorlaseçilebilen bir şamandıra kadar kuçuk! Boguk gurultulerle sahildeki sayısız çakıllarıdovendalgaların sesibukadaryuksektenduyulmuyor.Bakamayacagımartık; başım

Page 19: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

döner,gözlerimkararırdayuvarlanırımdiyekorkuyorum.

Slıakespeare’in burada yaptıgı, iki boyutlu duz panellerin beş ianesini arka arkayayerleştirmektir.Budüzpanellereçaprazbireğimverildiğinden,buikiboyutludüzlemlersanki"sabit duran" bir noktadan, bir perspektif içinde birbirini izliyor gibi gorunmektedir.Shakespeare, bu çeşit yanılsama egiliminin, duyuların birbirinden ayrılmasındankaynaklandıgının gayet iyi farkındadır. Milton da, kor oluşunun ardından, aynı tur gorselyanılsamayıyaratmayıogrenmiştir.Ve1709’agelindiginde,PiskoposBerkeley, NemTheoryofVision’da["YeniGörüşKuramı"],dokunmaduyusundankoparılmışsoyutbiryanılsamaolmasıaçısından,Newton’cugorseluzayınsaçmalıgınakarşıçıkıyordu.Duyularınsoyunmasınınvedokunsal sinestezideki etkileşimlerinin kesintiye ugramasının, Gutenberg teknolojisininsonuçlarındanbiriolmasıpekalamumkundur.Işlevlerinbuşekildeayrılmasıveindirgenmesisüreci,KingLear’ınyazıldığıonyedinciyüzyılınbaşındakesinliklekritikbirnoktayaulaşmıştı.Fakat insanduyularınınyaşamındaboylebuyukbirdevriminnedereceyekadarGutenbergteknolojisindenkaynaklanmışolabileceginibelirleyebilmekiçin,bukritikdonemdeyazılmışbuyuk bir oyunun duyarlılıgından ornek vermekle yetinmekten biraz farklı bir yaklaşımabaşvurmakgerekiyor.

KingLear,Ronesans’ınyenieylemyaşamınınçılgınlıgınıvesefaletiniortayakoymakiçinbirçeşit Ortaçag vaaz ornegi ya da tumevarımlı akıl yurutmedir. Shakespeare,eylem ilkesininkendisinin, toplumsal işleyişler ve ozel duyular yaşamını uzmanlaşmış parçalara ayırmakolduğunutitizlikleortayakoyar.

Bundan kaynaklanan, guçlerin yeni ve butunsel bir etkileşimini keşfetme çılgınlıgı, yenigerginligin etkiledigi butun kişi ve unsurların gozu dunmuşçesine harekete geçirilmesinigerektirir.

BenzerbirbilincesahipolanCervantes’inDonQuixote’sinin{8}yenikitapbiçimiilegalvanizeolmaduzeyi,Machiavelli’ninen ustbilinçyogunlugunuartırmak içinseçtigi ozeldeneyimlehipnotize olmasının duzeyi kadar yuksekti. Machiavelli’nin kişisel iktidarın kendiliginitoplumsal matrisinden soyutlaması, çok daha once gerçekleştirilen,tekerleğin hayvanibiçimdensoyutlanmasıylakarşılaştırılabilirnitelikteydi.Butürsoyutlama,çokdahabüyükbirhareketolanagınımumkunkılar.AmaShakespeare-Cervantes’ingoruşu,buturhareketinveeylemin bile bile parçalı ya da uzmanca egilimle çerçevelenmesinin yararsız olduguyönündedir.

W.B.Yeats,KingLear veDonQuixote’nintemalarınışifrelibirşekildekullandıgıbirepigramyazmıştır:

LockebayıldıkaldıBahçeöldüTanrıörekesinialdıYanındaduran.

Locke’çu baygınlık, deney sırasında gorsel unsurun miktarını dikkat alanını butunuyledolduruncaya kadar artırmakla yaratılan hipnotik trans idi. Psikologlar, hipnozu, dikkatalanını tekbirduyuyladoldurmakolarak tanımlar.Boyle anlarda "bahçe" olur.Yani, bahçe,

Page 20: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

butun duyuların tam bir uyumla etkileşimi anlamına gelmektedir. Yalnızca tek bir duyuyayonelen ilginin artmasıyla birlikte, mekanik soyutlama ve tekrar ilkesi belirgin bir şekildeortayaçıkar.Teknoloji,LymanBryson’ındedigigibi,belirginliktir.Belirginlikise,birkeredetekbir şeyi, bir kerede tekbirduyuyu, bir kerede tekbir zihinsel yada iziksel işlemidilegetirmek anlamına gelir. Elinizdeki kitabın hede i, olayların Gutenberg’ci biçimlenişininkokenlerini ve tarzlarını ayırt etmek olduguna gore, alfabenin gunumuzun yerli halklarıuzerindekietkilerinideelbetteelealacaktır.Çunkuonlarınşimdifonetikalfabeyegoreiçindebulunduklarıdurum,bizimbirzamanlariçindebulunduğumuzdurumdu.

Fonetikalfabeteknolojisininiçselleştirilmesi,insanıkulağınbüyülüdünyasından,tarafsızgörseldünyayataşır.

J.C.Carothers,Psychiatrydergisinde(Kasım,1959)yayımlanan"Culture,PsychiatryandtheWrittenWord" ["Kultur, Psikiyatri ve Yazılı Soz"] başlıklımakalesinde, okuryazar olmayanyerlileri okuryazar yerlilerle ve genel olarak okuryazar olmayan insanı Batılı insanlakarşılaştıranbirdizigözlemsıralar.Karşılaştırmaya,çokiyibilinenşuolguylabaşlar(s.308):

Afrikalıları bebeklik ve erken çocukluk doneminde, aslına bakılırsa butun yaşamlarıboyuncaetkileyeneğitseletkilerintipinedeniyle,birinsankendisinibağımsız,kendineyeterlibirbirimyerine,çokdahabuyukbirorganizmanın–aileveklanın–onemsizbirparçasıolarakkabul eder;kişisel inisiyatif vehırsınortaya çıkmasına çok sınırlı birduzeyde izin verilir; insanın bireysel, kişisel çizgilerdeki deneyiminin anlamlı birbutunleşmesihiçbirzamangerçekleşmez.Entelektuelduzeydekidaraltmanıntersine,mizaçduzeyindebuyukbirozgurlugeizinverilirveinsanınbuyukolçude"buradaveşimdi"yaşaması, sonderecedışadonukolması veduygularını sonderece ozgurbirşekildeifadeetmesibeklenir.

Kısacası, bizim "utanma nedir bilmez" yerli kavramımız, okuma yazmanın olmadıgı birdunyada kaçınılmaz olan, yerlinin zihinsel ve kişisel yaşamındaki tam engellenmişlik vebastırılmayıgözardıeder:

Batılı çocuk, kendisini zamansal-uzaysal ilişkiler ve mekanik nedensellik açısındanduşunmeyezorlayanyapıblokları,kilitveanahtarlar,musluklarvedahapekçokcisimve olayla çok erken yaşta tanışırken, Afrikalı çocuk bunun yerine, hemen hemenyalnızcasoylenensozedayanan,dramveduyguylanispetendahadolubiregitimalır.(s.308)

Yani,herhangibirBatılıortamdakibirçocuk,"neden"inetkilivediziselolduguveşeylerintekbir duzlemde ve birbirini izleyen bir duzenle hareket ettigi ve meydana geldigi, birornekzaman ve birornek surekli uzayın soyut, apaçık gorsel bir teknolojisi ile kuşatılmışdurumdadır.OysaAfrikalıçocuk,konuşulansozunortuk,buyuludunyasındayaşar.Carothers,"kırsalAfrikalılarbuyukolçudebirsesdunyasında–işiteniçindolaysızolarakkişiselonemleyuklu bir dunyada– yaşarken, Batı Avrupalının, butunlugu içinde kendisine karşı kayıtsız,gorselbirdunyada"yaşadıgını tekrar tekrar vurgular.Kulakdunyası sıcak, hiperestetikbirdunya iken, goz dunyası gorece soguk, tarafsız bir dunya oldugundan, Batılı, kulak kulturu

Page 21: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

insanlarınatambirsoğuknevalegibigörünür.{9}

Carothers,okumayazmabilmeyenlerin,sozcuklerin"kudreti"neilişkinbilinen ikrinielealır;burada duşunce ve davranış, sozcuklerin buyulu tınlamasına ve kendi varsayımlarınıyorulmak bilmeden kabul ettirme gucune dayanır. Carothers, Kikuyular’ın kullandıgı aşkbüyüsüyleilgiliolarakKenyatta’danşunlarıaktarır:

Buyu sozcuklerinin dogru kullanımını ve tam tonlamasını ogrenmek çok onemlidir,çunku buyuyu etkili bir biçimde uygulamak, sadece bu sozcuklerin ritueldeki sırasıiçinde dile getirilmesine dayanır. ... Icracı, aşk buyusunun bu eylemlerini yerinegetirirken, sihirli bir formulu soylemek zorundadır. ... Bunun ardından kızın adınıyuksekseslesoylervesankikendisinidinliyormuşçasınaonahitapetmeyebaşlar,(s.309)

Bu, Joyce’un deyişiyle "ezbere soylenen ayin sozleri" sorunudur. Ama bugun butun Batılıçocuklar da, radyo ve TV’deki reklamları dinleyerek bu çeşit bir buyulu tekrar dunyasındayetişmektedir.

Carothersbununardından(s.310),okumayazmanınbirtoplumdadolgun,canlı,etkin,dogalguçler olarak sozcuk kavramından, zihin için "anlam" olarak sozcuk kavramına geçişi nasılsağlayabildiğinisorar:

Benim duşunceme gore, ancak yazılı, daha da onemlisi basılı soz sahneye çıktıgızaman, sozcuklerin buyu guçlerini ve kırılganlıklarını yitirmesi için gereken ortamhazırlanmışoldu.Neden?

Bu temayı Afrika’yla ilgili olarak geliştirdigim başka bir makalede, okuma yazmabilmeyen kırsal nufusun buyuk olçude bir ses dunyasında yaşadıgını, bunun tersinebatı Avrupalılarınsa buyuk olçude bir goru dunyasında yaşadıgını one surmuştum.Sesler,birbaklınadinamikşeylerdir,yadaenazındandaimadinamikşeylerin–vahşiormanyadaçayırlardakiyaşamınyarattıgıtehlikelerekarşıbuyukolçudekorunmasızolaninsanınsureklialarmhalindeolmasıgerekenhareketlerin,olayların,etkinliklerin–gostergeleridir....Insanınsesidikkatealmamayeteneginigenelliklegeliştirdigi,zatengeliştirmesinin de zorunlu oldugu batı Avrupa’da ise, sesler bu oneminin çogunuyitirmiştir. Avrupalılar için, genelde, "gormek inanmak" iken, kırsal Afrikalılar içingerçekligin, daha çok işitilen ve soylenen şeylerde bulundugu gorulur. ... Aslınabakılırsa, birçok Afrikalı için ana duyu organının kulak oldugunu, gozunse bir duyuorganı olmaktan çok, iradenin bir aracı olarak kabul edildigini soylemek bilemümkündür.

Carothers, Batılı’nın, yaşamlarımızın duzeni açısından oylesine zorunlu olan mekanistiknedensel ilişkiler anlayışının koşulu olarak, uzaysal-zamansal ilişkilerin yuksek bir gorselbiçimlendirilmederecesinedayandıgımtekrarlar.Oysayerlininalgısalyaşamınınbutunuylefarklı varsayımları Carothers’ı yazılı sozlerin algı alışkanlıklarını işitsel vurgudan gorselvurguyadeğiştirmektehangirolüoynamışolabileceğinisormayagötürür(s.311):

Sozcukler,yazıldıklarızaman,hiçkuşkusuz,gorseldunyanınbirparçasınadonuşurler.Gorsel dunyanın unsurlarının çogu gibi onlar da duragan şeyler haline gelir ve

Page 22: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

boylelikle,geneldeişitseldunyanın,ozeldedesoylenensozunenbelirginozelligiolandinamizmleriniyitirirler,işitilensozcugunçokyaygınolarakbirineyoneltilmişolmasıanlamında, yazıyadokulen sozcukkişisel ozelligini buyuk olçudeyitirir, çunku gozlegorulen sozcuk genellikle birine yoneltilmemiştir, okunabilir ya da okunmayabilir.Sozgelimi Monrad-Krohn’un betimledigi o duygusal, gizli renklerini ve vurgularınıyitirirler... Dolayısıyla, genel anlamda, sozcukler, gorunur hale geldiklerinde, bakankişinin gorece kayıtsız dunyasına katılırlar – sozcugun buyulu "gucu"nun ondankoparıldığıbirdünyadırbu.

Carothers, gozlemlerini, okuryazar toplumlarda izin verilen ama sozel, okuryazar olmayantopluluklaraçısındansözkonusubileolmayan"serbestdüşünme"alanındasürdürür:

Sozluduşuncenineylemdenayrılabiliroldugu,etkisizveinsanıniçindesınırlıolduguya da olabilecegi anlayışının ... onemli sosyokulturel sonuçları vardır, çunku ancaksozluduşuncelerinboyleliklezaptedilebileceginikabuleden,bunlarındogalarıgeregiiktidarınkanatlarındayukseldiginikabuletmeyentoplumlarda,toplumsalkısıtlamalar,enazındanteoride,düşünceyigörmezdengelmeyecesaretedebilir.(s.311)

Dolayısıyla, Rusya gibi hala oylesine derinden sozel olan, casuslugun gozle degil kulaklayapıldıgı bir toplumda, 1930’ların unutulmaz "temizlik" duruşmalarında, birçok kişininyaptıklarıyuzundendegildeduşundukleriyuzundenbutunuylesuçluoldugunuitirafetmesiBatılılarıhayreteduşurmuştu.Okuryazarlıgınyuksekoldugutoplumlardaisegorunenlerinveyapılanların toplumla uyumlu olması bireyi içsel sapmaları konusunda ozgur bırakır. Oysaiçselsözlüifadeninetkilitoplumsaleylemolduğusözeltoplumlardaböyleolmaz:

Bukoşullarda,davranışsalkısıtlamalar,duşuncekısıtlamasınıdaiçermekzorundadır.Boyle toplumlarda butun davranışlar fazlasıyla toplumsal çizgilerde yonetildigi veduşunulduguiçin,veyonlendirilmişduşunceisteristemezkişiselveherbirbireyiçinbenzersizolacagıiçin,butoplumlarıntutumunda,buturduşunmeninmumkunoldugudakabuledilmez.Bunedenle,buturduşunmebutunuylepratikvefaydacıduzeylerindışındaortayaçıkarsaveçıktıgızaman,şeytandanyadabaşkadışsalkotuetkilerdenturemişolarak,vekişininbaşkalarındaoldugukadarkendiiçindedekorkmasıveuzakdurmasıgerekenbirşeyolarakgörülür,(s.312)

Derinlemesinesozel-işitselbirtoplulugunzorlayıcıvekatıkalıplarından,"fazlasıylatoplumsalçizgilerde yonetildigi ve duşunuldugu" şeklinde soz edildigini duymak, belki biraz tuhaftır.Çunkuhiçbirşeysozel,okuryazarolmayanbirtoplulugun,kişiselliktenuzakkolektivitesininotomatizmini ve katılıgını aşamaz. Batılı okuryazar topluluklar, dunyada hala varlıgınısurdurençeşitli"ilkel"yadaişitseltopluluklarlakarşıkarşıyageldigindebuyukbirkarışıklıkortaya çıkar. Çin ve Hindistan gibi yerler hala temelde işitsel-dokunsaldır. Buralara nufuzedenturdenfonetikokuryazarlık,butoplumlardapekazşeyidegiştirmiştir.Rusyabilehaladerinlemesinesozelbiregilimtaşır.Okuryazarlık,dilveduyarlılıkaltyapılarınıancakyavaşyavaşdeğiştirir.

AlexanderInkeles,PublicOpinioninRussia["Rusya’daKamuoyu"]adlıkitabında,(s.137)Rusaydın gruplarının bile sahip oldugu bu sıradan ve bilinçdışı egilimin nasıl olup da uzunzamandırokuryazarolanbirtoplulugun"dogal"olarakkabuledecegiherşeyebutunuylekarşı

Page 23: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

biryonaldıgınınçokyararlıbiranlatısınıverir.Ruslarıntutumu,butundigersozeltoplumlargibi,bizimvurgumuzutersineçevirir:

ABD’deveIngiltere’dedegerverilenşeyifadeozgurlugudur,soyutanlamdabuhakkınkendisidir... Ote yandan Sovyetler Birligi’nde, ozgurlugu kullanmanın sonuçları oneçıkar,ozgurlugunkendisiyleilgilenmekseikincilduzeydeonemtaşır.Bunedenle,herikitarafdabasınozgurlugunungereklioldugunusavunmaklabirlikte,SovyetveAnglo-Amerikan temsilciler arasındaki tartışmalarda, karakteristik olarak, ozgul onerilerustunde kesinlikle hiçbir anlaşmaya ulaşılmaz. Amerikalı genellikle ifadeozgurlugunden,bellişeylerisoylemeyadasoylememehakkından,kendisininABD’devarolupdaSovyetlerBirliği’ndebulunmadığımilerisürdüğübuhaktansözetmektedir.Sovyet temsilcisi ise genellikle şeyleri soyleme hakkından degil, ifade araçlarınaulaşma hakkından soz etmektedir ve bu hakkın ABD’de çogunluga tanınmadıgını,SovyetlerBirliği’ndeiseçoğunlukiçinvarolduğunuilerisürmektedir.

Medyanınsonuçlarına yonelikbu Sovyet ilgisi, karşılıklı bagımlılıgın topyekun yapıda anlıknedenvesonuçetkileşimininsonucuolarakortayaçıktıgıbutunsozeltoplumlardadogalolanbir ilgidir. Bir koyun karakteri de boyledir, ya da elektriklimedyanın ortaya çıkışından buyana, kuresel koyun karakteri de boyledir. Kuresel karşılıklı bagımlılıgın bu yeni temelboyutununençok farkındaolanlarda, reklamcılıkvehalkla ilişkiler toplulugudur.SovyetlerBirligi gibi, onlar damedyayaulaşım ve onunsonuçları ile ilgilenmektedirler.Kendini ifadekonusunahiçbirşekildeilgiduymazlar;sozgelimi,kamusalbiryagyadakolareklamının,birozelkanıyadakişiselduyguyuiletmekiçinbiraraçolarakkullanılmasınayonelikbirgirişim,onlarışokeederdi.Aynışekilde,SovyetlerBirligi’ninaydınburokratlarıda,kamusalmedyayıkişiselbiramaçlakullanmayıisteyenbirinihayalbileedemezler.VebututumunMarx,LeninyadaKomunizmlehiçbir ilgisiyoktur.Bu,hersozel toplumunolaganbirkabiletutumudur.Sovyet basını, uretimi ve toplumsal sureçleri biçimlendirme açısından, bizim MadisonAvenue’nuneşdeğeridir.

Şizofreninin,okuryazarlığınzorunlubirsonucuolmasımümkündür.

Carothers, fonetikyazınınduşunceyleeylemibirbirindenayırmasınadegin,butun insanlarıeylemlerinden oldugu kadar duşuncelerinden de sorumlu tutmaktan başka seçenekolmadıgının altını çizer. Carothers’ın en buyuk katkısı, kulagın buyulu dunyasıyla gozuntarafsız dunyasının birbirinden ayrıldıgına ve bu ayrımdan, kabile degerlerinden kopmuşbireyindogduguna işaretetmesidir.Kuşkusuzbundan, fonetikalfabenin icadındanbuyanabutunokuryazarinsanlarınoldugugibi,Grekdunyasındakarşımızaçıkanokuryazarinsanında bolunmuş bir insan, bir şizofrenik oldugu sonucu çıkar. Gelgelelim, tek başına yazma,fonetik teknolojinin insanı kabile insanı olmaktan çıkarma gucune sahip degildir. Fonetikalfabeninanlamısestensoyutladıgıvesesigorselbirkodaçevirdigigoz onunealındıgında,bundan, insanların kendilerini donuşume ugratan bir deneyimin denetimi altına girdiklerisonucuçıkar.Resimsel,ideogramikyadahiyerogli ikhiçbiryazıtarzı,fonetikalfabenininsanı

Page 24: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

kabile insanı olmaktan çıkarma gucune sahip degildir. Fonetik yazıdan başka hiçbir yazıçeşidi,insanıtopyekunkarşılıklıbagımlılıgınveilişkilerinsahiplenicidunyasının,yaniişitselagındışınataşımamıştır.Eşzamanlıilişkilerinbubuyuludunyasından,yanisozelveakustikuzaydan,kabileinsanıolmaktançıkmışinsanınozgurlukvebagımsızlıgınagidentekbiryolvardır.Buyol,fonetikalfabedengeçer;fonetikalfabeinsanlarıderhalikilikilkesinedayananşizofreninin degişik derecelerine goturur. Bertrand Russell (History of Western Philosophy[BatıFelsefesiTarihi],s.39),Grekdunyasınınokuryazarlıgınyarattıgıçatallanmavetravmaylailkmücadelelerinişöylebetimler:

Greklerinhepsidegilamabuyukbirbolumu,tutkulu,mutsuz,kendikendisiylesavaşta,zekanın bir yone tutkunun başka bir yone savurdugu, cenneti kavramak için imgegucunevecehennemiyaratankendiniistemlibirbiçimdeoneçıkarmatutumunasahipkişilerdi. "Her şey kararında kalmalı" diye bir dusturları vardı, gerçekte her şeydeaşırıya kaçınışlardı - saf duşuncede, şiirde, dinde ve gunahta. Tutkuyla zekanın bukarışımıydıonlarıbuyukyapan,buyukolduklarısıra....Aslınabakılırsa,Greklerinbiritutkulu, dinsel, gizemci, otedunyacı, digeri ise neşeli, ampirik, akılcı ve degişikolgularınbilgisinieldeetmeyeyönelikolmaküzere,ikieğilimivardı.

Teknolojikgenişlemedenkaynaklananyetilerarasındakibolunmeyadaduyulardanbirininyadadigerinindışsallaşlırılmasıolgusu,geçenyuzyılınoylesineyaygınbirozelligidirki,buguntarihte ilkkezolarak,bukulturbaşkalaşımlarınınnasılbaşladıgınınbilincinevarabiliyoruz.İsteralfabeolsunislerradyo,yenibirteknolojininbaşlangıcınıyaşayanlarenbelirgintepkilerigosterirler, çunku goz yadakulagın teknolojik genişlemesininhemenortaya çıkardıgı yeniduyusal oranlar, insanlara, hep birlikte butun duyular arasında çok şiddetli yeni bir"butunleniş"yadayenibiretkileşimkalıbınıaklagetirenşaşırtıcı,yepyenibirdunyasunar.Amabutun toplulukyeni algı alışkanlıgını butun çalışmaveortaklaşmaalanlarınakattıkça,başlangıçtaki şok yavaş yavaş dagılır, kaybolur. Aslında gerçek devrim, butun kişisel vetoplumsal yaşamın, yeni teknoloji tarafından kurulan yeni algılama modeline, sonradanortayaçıkanvesüregidenbu"uyarlanma"evresindegerçekleşir.

Romalılar, kulturun alfabetik olarak gorsel terimlere çevrilmesini surdurduler. IsterAntikçagda ister Bizans doneminde olsun, Grekler, eyleme ve uygulamalı bilgiye karşıguvensizligiyle eski sozlu kulture buyuk olçude baglı kaldılar. Zira uygulamalı bilgi, gerekaskeri gerek sınai orgutlenmede,nufusunbirornekligineve turdeşliginedayanır. SembolistEdgarAllanPoe,"Yazıyadokmeedimininkendisininbuyukolçudeduşunceninmantıklıhalegetirilmesiegilimigosterdigikesindir"diyeyazmıştı.Çizgisel,alfabetikyazıyadokme,Greklertarafından duşunce ve bilim "gramerleri"nin ani keş ini mumkun kıldı. Bu gramerler, yanikişisel ve toplumsal sureçlerin belirgin telaffuzları, gorsel olmayan işlev ve ilişkileringorselleşmişhaliydi.Işlevlervesureçleryenidegildi.Amabizimyuzyılımızda ilmkamerasıne kadar yeniyse, bu zapt edilmiş gorsel çozumleme aracı, yani fonetik alfabe, Grekleraçısındanokadaryenibirteknolojiydi.

Dahasonrakendikendimize,hiyerogli ikkulturdenalfabeyiçıkarıpalanFenikelilerinfanatikuzmanlıgının, onların içindeki entelektuel ya da sanatsal etkinligi neden daha fazla açıgaçıkarmadığınısorabiliriz.Buarada,RomadünyasınınansiklopediksentezcisiCicero’nun,Grek

Page 25: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

dunyasını incelerken, Sokrates’i zihinle yurek arasında ayrım yapan ilk kişi oldugu içinkınadıgına işaret etmek de gerekiyor. Sokrates oncesi ilozo lar, asıl olarak hala okuryazarolmayan bir kulturemensuplardı. Sokrates ise, sozlu dunya ile gorsel ve okuryazar kulturarasındakisınırdaduruyordu.Amahiçbirşeyyazmadı.Ortaçag,Platon’uyalnızcaSokrates’inkatibiyadayazıcısıolarakgordu.Aquino’luTommaso ise,hemSokrates’inhemde Isa’nın,ogretilerinin içerdigi turden zihinler arası etkileşimin yazıda ortadan kalkacak olmasıyüzündenöğretileriniyazdırmadığıfikrindeydi.{10}

Harflergibiaraçlarıniçselleştirilmesi,duyularımızarasındakioranıdeğiştirirvezihinselsüreçlerifarklılaştırırmı?

Pratik Romalı Cicero’yu ilgilendiren,doctus orator{11} açısından kendi programının onuneGreklerin koydugu engeller olmuştu. Cicero,De oratore’nin ["Hitabet Uzerine"] uçuncukitabının xv-xxiii. bolumlerinde, başlangıcından kendi donemine kadar, profesyonelilozo larınhitabetlebilgelikarasındakiboşlugu,pratikbilgiilebuadamlarınsadecekendisiugrunaizlemeyiişedindikleribilgiarasındakiuçurumunasılyarattıklarınıaçıklamayaçalışanbir felsefe tarihi sunar. Sokrates’ten once, ogrenim, dogru yaşamanın ve iyi konuşmanındusturu olmuştu. Ama Sokrates’le birlikte, dil ile yurek arasındaki bolunme ortaya çıktı.AslındaçokiyibirkonuşmacıolanSokrates’in,butuninsanlararasında,bilgeceduşunmeileiyikonuşmayıbirbirindenayıranilkinsanolmasıaçıklanamazbirşeydi:"...quorumprincepsSocrates fuit, is, qui omnium eruditorum testimonio totiusque judicio Graeciae cumprudentiaetacumineetvenustateetsubtilitate,tumveroeloquentia,varietate,copia,quamse cumque in partem dedisset omnium fuit facile princeps..."{12} Ama Cicero, Sokrates’tensonra işlerin daha da kotuleştigini duşunuyordu. Stoacılar, iyi konuşma yeteneginingeliştirilmesinireddetmelerinekarşın,butun ilozo lararasında,iyikonuşmanınbirerdemvebilgelik oldugunu ilan eden tek gruptu. Cicero’ya gore bilgelik iyi konuşmaktı, çunku bilgiancakiyikonuşmasayesindeinsanlarınzihnineveyüreğinesokulabilirdi.TıpkıFrancisBacongibi,RomalıCicero’nunzihninimeşguledendeuygulamalıbilgiydi.VetıpkıBaconiçinoldugugibi Cicero için de uygulama teknigi, Romalıların duvar orme teknigi gibi, bilginin turdeşparçalarınavebirörnektekrarlanabilmesiprosedürlerinebağlıydı.

Bir kulturun içinden ya da dışından bir teknoloji başlatılır ve bu teknoloji duyularımızdanbirineyadadigerineyenibirvurguyadaustunlukverirse,butunduyularımızarasındakiorandegişir.Artıkneeskidenhissettigimizinaynınıhissederiznedegozlerimizvekulaklarımızveoteki duyularımız aynı kalır. Anestezi koşulları dışında, duyularımız arasında surekli biretkileşimvardır.Amaherhangibirduyu,yuksekbiryogunlukduzeyineçıkarıldıgında, otekiduyular ustunde anestetik bir etki yapabilir. Gunumuzde dişçiler duyarlılıgı ortadankaldırmakiçin"audiac"(meydanagetirilmişgurultu)kullanmaktadır.Hipnozdaaynışekilde,oteki duyuları anestetize etmek uzere bir duyuyu yalıtma ilkesine dayanır. Sonuç, duyulararasındaki oranın ortadan kalkması, bir çeşit kimlik yitimidir. Butun deneyimin işitselorgutlenişininyogungerilimi altındayaşayankabilesel, okuryazarolmayan insan,buyununetkisialtındagibidir.

Page 26: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Gelgelelim,Ortaçag’daSokrates’inkatibiolarakgorulenPlaton,yazmaedimiiçinde{13}geriye,okuryazarolmayandünyayabakarak,şunusöyleyebilmişti:

Thamus’unçeşitlisanatları ovmekveyayermekiçinTot’asoylediklerini tekrarlamakçokuzunbir zamanalırdı.Amasırahar leregeldigi zamanTot, "Bu,Mısırlılarıdahabilgeyapacakveonlaradaha iyibirbellekkazandıracak;har ler,hembellekhemdezekanın ilacıdır" dedi. Thamus yanıtladı: "Ey hunerli Tot, bir sanatın babası ya dabulucusu, kendi buluşlarının bunları kullananlar açısından yararlılıgının ya dayararsızlıgınınherzamaneniyiyargıcıdegildir.Vebuornekte,har lerinbabasıolansen,kendiçocuklarınakarşıbirbabasevgisiiçinde,onlarasahipolmadıklarıbirnitelikatfetmektesin;ziraseninbukeş in,ogrenenlerinruhlarındabirunutkanlıkyaratacak,çunku belleklerini kullanmayacaklar; yazılmış dışsal har lere guvenecekler, kendibaşlarına hatırlamayacaklar. Keşfettigin ilaç, bellek için degil, geçmiş olayların anısıiçin bir yardımcıdır ve sen çömezlerine gerçeği değil, yalnızca gerçeğin bir benzeriniveriyorsun; birçok şeyin dinleyicisi olacaklar ve hiçbir şey öğrenmeyecekler; her şeyi bilirgibi görünecekler ve genel olarak hiçbir şey bilmeyecekler; gerçeklikten yoksun bilgelikgösterisiyle, birlikte olduklarına usanç verecekler.

Platon, burada ya da başka bir yerde, fonetik alfabenin Greklerin duyarlılıgını nasıldegiştirdigininfarkındaoldugunugosterenbirşeysoylemez;onunçagındayadadahasonrabaşka hiç kimse de bu bilinci ortaya koymaz. Onun zamanından once, kabilenin eski sozludunyası ile yeni uzmanlık ve bireycilik teknolojileri arasındaki sınırlarda duran mityapımcıları,herşeyi oncedengormuşlervebirkaçsozcukleherşeyisoylemişlerdi.Kadmosefsanesi, Fenike yazısını yani fonetik alfabeyi Yunanistan’a tanıtmış olan bu kralın nasılejderhadişlerinitopragaektiginivebunlarınsilahlıadamlarolarakyerdenfışkırdıgınıanlatır.Butun mitler gibi bu anlatı da, yuzlerce yıllık bir donemde ortaya çıkmış karmaşık birtoplumsalsurecinvecizbirifadesidir.Nevarkiancaksonyıllarda,HaroldInnis’inçalışmaları,Kadmosmitini tam olarak açımlayabilmiştir. (Bakınız, ornegin,The Bias of Communication["IletişiminEgimi"]veEmpireandCommunications["ImparatorlukveIletişimler"]).Vecizevedustur gibi efsane de sozlu kulturun bir ozelligidir. Çunku, okuryazarlık dili çokboyutlurezonansından yoksun kılıncaya degin, her sozcuk, okuryazar olmayan insana gorunduguşekliyle,kendi içindebirşiirseldunya, "anlıkbir tanrısallık"yadavahiy idi.ErnstCassirer,LanguageandMyth["DilveMit"]adlıkitabında,dilinkokenlerinevegelişmesineilişkinçoksayıdaaraştırmayıinceleyerek,okuryazarolmayaninsanınbilincininbuyönünüortayakoyar.Ondokuzuncuyuzyılınsonlarınadogru,okuryazarolmayantoplumlarıaraştırançoksayıdabilim insanı, mantıksal kategorilerina priori niteligine karşı kuşku duymaya başlamıştı.Onermelerindilegetirilme tekniklerini ("formelmantık")yaratmada fonetikokuryazarlıgınrolunun gayet iyi bilindigi gunumuzde hala, bazı antropologlar bile, Oklid uzayının ve uçboyutlu gorsel algılamanın, insanlıgın evrensel bir verisi oldugunu varsaymaktadır. Yerlisanatındaboylebiruzayınbulunmaması,buturbilim insanları tarafından,onlarınsanatsalbeceriden yoksun oluşlarından kaynaklanan bir durumolarak kabul edilmektedir. Cassirer,mitolaraksözcükkavramını(mythos’unetimolojisi,bunun"sözcük"anlamınageldiğiniortayakoyar)elealırkenşöylesöyler(s.62):

Usener’e gore, dinsel kavramlarınkokeninidayandırabilecegimiz enaltduzey, kritik

Page 27: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

biranınozgulduygusundanyadaihtiyaçlarındandogan...amagenedeeldegmemişgelgeçliginin,ozgurlugununbutunişaretlerinitaşıyan,kendisinin"anlıktanrılar"adınıverdigi imgelerdir. Ama etnolojinin ve karşılaştırmalı din araştırmalarının yenibulguları, Usener’in çalışmasının yayımlandıgı son otuz yıldan beri, bir adım dahageriyeatabilmemizimümkünkılıyorgibigörünmektedir.

Uygarlık,barbaryadakabileselinsana,kulağakarşılıkgözverirvegünümüzdeelektronikdünyaylabağdaşmazniteliktedir.

Buadım,ozgul,bireyselleşmiş"arketipler"ve"anlıktanrılarınziyaretlerinden,ilahikudretintezahurlerineilişkindahagenelleşmişbiranlayışadogruatılır.Okuryazarlıkoncesibilincinenalt katmanlarına nufuz ettigimiz olçude, yirminci yuzyıl sanat ve biliminin en gelişmiş, enso istike duşunceleriyle karşılaşıyor olmamız, akademisyenlerin ve izikçilerin kafasını çoksıkkarıştırmışolmalıdır.Buçelişkiyiaçıklamak,elinizdekikitabınbiryonunuoluşturacaktır.Bu, elektrik teknolojisi dunyamızı gorsel bir yonlenimden işitsel bir yonlenime dogrukaydırdıkça,çevresindehergunpekçokduygulanımveçatışmanınortayaçıktıgıbirtemadır.Bu çatışma, kuşkusuz, surecin nedenini butunuyle goz ardı ederek "içerige" yapışıp kalır.BuradaGrekduyarlılıgıaçısındanOkliduzayınınyaratılmasındaalfabeninoynadıgırolunyanısıraperspektifvekronolojikanlatınınaynıandakeşfinibirkenarakoymamızveJ.C.Carothersilebirlikteyerlidunyasınakısabirdonuşyapmamızgerekiyor,Çunkufonetikhar lerinBatılıdunyamızıbiçimlendirmeoperasyonunufarkedebilmeninenkolayyolu,okuryazarolmayandünyayabakmaktır.

GreklerinyazılısozeBabillileryadaMısırlılargibiotekitopluluklardandahaçokaşinaolmayıbecermelerininnedeni,H.A. L. Fisher’a gore (AHistory of Europe ["AvrupaTarihi"], s. 19),"orgutlu din adamlıgının felce ugratıcı denetimi" altında bulunmamalarıydı. Ama oyle bileolsa,Grekler,tekrarlamakduşunceninklişeleşmişbirkalıbınaalışmalarındanonce,ancakçokkısabirincelemevekeşifçagınıyaşadılar.Carothers’agore,erkendonemGrekentelijensiyası,sadeceotekihalklarınedinilmişbilgeliginehemenulaşmadurtusunesahipolmaklakalmayıp,kendisine ozgu bir bilgelige sahip olmadıgına gore, yeniyi derhal kabul etmesini vegeliştirmesiniengellemektenhiçbirçıkareldeedemeyeceginidegorur.BugunBatıdunyasını"gerikalmış"ulkelerinkarşısındabukadardezavantajlıbirkonumaduşurendebudurumuntakendisidir.Biziyenielektronikteknolojisiylebaşaçıkmakonusundaboylesineçaresizveatılbırakan,okuryazarvemekanistikteknolojimiziniştebudevasabirikmişligidir.Yeni izikişitselbiralandırveuzunzamandırokuryazarolantoplum,yeni izikalanındakendisinihiçrahathissetmemektedir,hissetmeyecektirde.

Bu, elbette, fonetik alfabe ile, her ne olursa olsun başka butun yazı çeşitleri arasındaki sukatılmadıkçelişkiyigormezdengelmektir.Butunalfabelerarasındasadecefonetikalfabe,gozilekulakarasında,semantikanlamilegorselkodarasındabirkopuklukyaratır;dolayısıyla,insanabir kulaga karşılık bir goz vermeve onukabile ortamındanuygar ortamanakletmegucune sahip olan da, tek başına fonetik yazıdır. Çin kulturu, Batı dunyasından her zaman

Page 28: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

hatırı sayılır olçude daha ra ine ve kavrayıcı olmuştur. Oysa Çinliler kabileseldir, kulakinsanıdır. "Uygarlık" artık teknik olarak, kabile baglarından kopmuş, gorsel degerlerinduşunce ve eylem orgutlenmesinde birincil onem kazandıgı insanı tanımlamak uzerekullanılmak zorundadır. Bu, "uygarlıga" yeni bir anlam ya da deger vermek degil, onunkarakterini saptamaktır. Uygar insanların çogunun, sozel ve işitsel kulturlerin çok yuksekduyusallıgıyla karşılaştırıldıgında, algılamalarında ham ve uyuşuk oldukları son dereceaşikardır. Çunku goz, kulagın hassasiyetlerinden hiçbirine sahip degildir. Carothersgözlemlerineşöyledevameder(s.313):

PlatonduşuncesininGrekduşuncesinitemsilettigiolçude,isterduşuncedeisteryazılıolsun,sozcugun,hemonlaraçısındanhemdebizimbakışaçımızagore,hala"gerçek"dunyadaki buyuk guçlerini korudugu çok açıktır. Sonunda kendi başına davranışsalolmayan bir şey olarak gorulmesine karşın, sozcuk, yalnız davranışın degil butunbuluşlarındakaynagıvekokeniolarakgorulmeyebaşladı:Obilginintekanahtarıydıveduşunce –sozcukler ya da sayılar halinde– dunyayı anlamanın butun kapılarınıaçabilecektekşeydi.Aslınabakılırsa,biranlamda,sozcuklerveyaotekigorselsimgelerartık eskisinden daha guçluydu ... artık sozlu ve matematiksel duşunce tek gerçegedonuşmuş, duyusal dunyanın tamamı ise, duşuncelerin işitilmesi ya da gorulmesidışında,bütünüyleyanıltıcıbirşeyolarakkabuledilmeyebaşlamıştı.

Platon, kendi dil ve gramer ogretmeninin adım taşıyanKratylos diyalogunda Sokrates’eşunlarısöyletir(438):

Amaegerbuşeyleryalnızcaadlararacılıgıylabilinebiliyorsa,adlarıverenlerinbilgiyesahipoldugununasılkabuledebiliriz,yadaadlarınvarolmasındanoncevedolayısıylabuşeylerinbilinmesindenönceyasakoyucularmıvardıyoksa?

Kratylos: Sorunun gerçek çözümünün şu olduğuna inanıyorum ki, Sokrates, insandandahabüyükbirgüç şeylere ilkadlarını verdi vebu şekilde verilenadlar zorunluolarakbunlarıngerçekadlarıdır.{14}

Kratylos’un bu goruşu, Ronesans’a kadar dil çalışmalarının buyuk kısmının temelinioluşturdu.Bugoruşkoklerini,bugunçeşitlinedenlerleyenidenrevaçbulaneski"anlıktanrı"turununsozlu"buyu"sundenalır.Jowett’inbudiyalogakendikatkısıolaraksundugukuşkuluifadelerde, bu goruşun sırf okuryazar ve gorsel kulture butunuyle yabancı oldugu kolaycagörülür.

Carothers,okuryazarolmayantopluluklardayazınınsonuçlarıylailgilibaşkasorularsormakuzere David Riesman’ınThe Lonely Crowd’una ["Yalnız Kalabalık"] doner. Riesman, bizimBatılı dunyamızı, "tipik uyelerinde, topluma uyumu yaşamın erken donemlerindeiçselleştirilen bir dizi hedef edinme egilimiyle saglanan bir toplumsal karaktergeliştirmesiyle" nitelemişti. Riesman, Antik ve Ortaçag dunyalarının elyazması kulturununnedeninsanlaraiçselyonelimkazandırmadıgınıkeşfetmekiçinhiçbirçabagostermedigigibi,bir matbaa kulturunun neden kaçınılmaz olarak içsel yonelim verecegini anlamaya daçalışmaz.Bu,elinizdekikitabınelealacagısorunlardanbiridir.Amadahaenbaştan,bu"içselyonelim"in, "sabitbirbakış açısına"baglı oldugu soylenebilir. Istikrarlı, tutarlıbirkarakterise, sarsılmaz bir bakış açısına, deyim yerindeyse, neredeyse hipnotize olmuş bir gorsel

Page 29: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

duruşa dayanan bir karakterdir. Oysa elyazmaları tamamen, gerek sabit bir bakış açısıkazandırmak,gerektektekduşunceveenformasyonduzlemlerindeduzgunbirşekildekaymaalışkanlıgı vermek bakımından, fazlasıyla agır ve puruzlu bir maddeydi. Gorecegimiz gibi,elyazmasıkulturu,basılıkulturlekarşılaştırıldıgında,yogunbirbiçimde işitsel-dokunsaldır;ve bu, ayrılmış gozlem alışkanlıklarının, eski Mısır, Grek, Çin ya da Ortaçag elyazmasıkulturleriylekesinliklebagdaşmazolduguanlamınagelir.Elyazmasıdunyası,serinkanlıgorseluzaklıgın yerine, butun duyuların katılımını ve empatiyi koyar. Okuryazar olmayankulturlerse, kulagın goz karşısında oylesine ezici bir zorbalıgını yaşarlar ki, bu ilişkinindinleyentarafında,duyulararasındadengeliherhangibiretkileşimbilinmez;tıpkımatbaanınBatılının deneyiminde gorsel bileşeni aşırı bir yogunluga ulaştırmasından sonra duyularındengelietkileşimininçokgüçolmasıgibi.

ModernFizikçi,Doğu’nunalankuramınayabancıdeğildir.

Carothers,Riesman’ın"gelenekyonelimli"halklarsını lamasının, "okuryazarolmayanyadaokuryazarlıgın nufusun buyuk çogunluguna el surmedigi toplumların işgal ettigi alanlarlabuyuk olçude" ortuştugunu bulur (s. 315). Okuryazarlıgın "el surmesi"nin çok ani bir olayolmadıgıveherhangibirzamanyadayerdetoplucaortayaçıkmadıgıunutulmamalıdır.Bu,onaltıncı ve daha sonraki yuzyıllar içinde ilerledigimizde, daha belirgin hale gelecektir. Amabugun,elektrikkureselolçekteçokyuksekderecedekarşılıklıbagımlılıkkoşullarınıyarattıkça,yine eşzamanlı olayların ve topyekun bilinçliligin işitsel dunyasına dogru hızla ilerliyoruz.Bununla birlikte, konuşmamızda, duyarlıklarımızda ve gundelik yaşamlarımızın uzay vezamanlarını duzenleyişimizde, okuryazarlık alışkanlıkları hala direniyor. Okuryazarlık vegorselegilim,tambiryıkımaugramadanonce,elektrigeve"birleşikalan"bilincineuzunbirsurekarşıdurabilir.Bununtersidegeçerlidir.AlmanlarveJaponlar,okuryazarlıktaveanalitikteknolojide çok ilerlemiş olmakla birlikte, işitsel kabile birligini ve butunsel birlikteligialıkoydular. Radyonun ve genelde elektrigin ortaya çıkması, yalnız onlar için degil, butunkabileselkulturleriçindesondereceyogunbirdeneyimoldu.Uzunzamandırokuryazarolankulturler, dogal olarak, çagımızın butunsel elektriksel alan kulturunun işitsel dinamiklerinekarşıdahadirençliydiler.

Riesman,gelenekyönelimliinsanlardansözederkenşunlarısöyler(s.26):

Tartışmamıza konu olan toplumsal duzen tipi gorece degişmez oldugu için, bireyinuyumu,buyuk olçude,degişikyaşve cinsiyetgrupları, klanlar,kastlar,meslekler, vb.arasındaki iktidar ilişkileri tarafından –yuzlerce yıl varlıgını koruyan ve birbiriniizleyen kuşaklar tarafından degişime ugratılsa bile bu degişimin çok kuçuk olduguilişkilertarafından–belirlenmekegilimindedir.Kulturdavranışıtitizlikledenetlerve...dikkatlivekatıterbiyekuralları,derinbirbiçimdeetkiliolanakrabalıkilişkilerialanınıyönetir....Çokeskisorunlarayeniçözümlerbulmayaçokazenerjiharcanır...

Riesman, karmaşık dinsel rituel ve kuralların katı talebini karşılamak için bile, "karakterinbireyselliginin adamakıllı gelişmiş olmasının gerekmedigine" dikkat çeker. Riesman,"gelişme"nin ozelbirbakışaçısınasahipolmakanlamınageldigi,alabildigineokuryazarbir

Page 30: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

insanolarakkonuşmaktadır.Biryerliyegorunebilecegişekliyleyuksekgelişme,bizimgorselbilinçtarzımıziçinulaşılamazbirşeydir.WernerHeisenberg’inThePhysicist’sConceptionofNature[“FizikçininDogaKavrayışı”]adlıkitabındaaktardıgıbir oykuden,gelenekyonelimlitoplumun bir uyesinin teknolojik ilerlemelere karşı tutumuna ilişkin bir ikir edinebiliriz."Alan" kavrayışına alışkın olan ve bizim Newton’cu uzaya ilişkin gelenekselalışkanlıklarımızdan so istike bir biçimde kopan modern izikçinin okuryazarlık oncesidünyadakendisineyakıntürdenbirbilgelikbulmasıkolaydır.

Heisenberg, "insan ve Doga arasındaki etkileşimin bir parçası olarak bilim"den sozetmektedir(s.20):

Bununlailgiliolarak,çevremizdeveyaşamtarzımızda,buteknikçagınortayaçıkardıgıgenişkapsamlıdegişikliklerin,aynızamandaduşuncetarzımızıdatehlikelibirbiçimdedegiştirmekte oldugu, çagımızı sarsan ve sozgelimimodern sanatta da ifade edilenbunalımlarınkokununburadayattıgı sık sıkdilegetirilmiştir.Evet, gerçektende,buitiraz, modern teknoloji ve bilimden çok daha eskidir ve araç kullanımı insanın enerkendonembaşlangıcınakadaruzanır.Nitekim iki binbeş yuz yıl once, Çinli bilgeChuang-Tzu,şunlarısöylerken,makinenintehlikesindensözediyordu:

"Tzu-GungHanırmagınınkuzeybolgelerindeyolculukederken,bostanındaçalışmaktaolanyaşlıbiradamgordu.Yaşlıadam,birsulamakanalıkazmıştı.Oncekuyuyainiyor,bir kova su alıp kanala dokuyordu. Çok buyuk bir çaba gostermesine karşılık, aldıgısonuçlarsondereceyetersizgörünüyordu.

"Tzu-Gung dedi ki: ‘Gunde yuz kanalı sulayabilmenin, bunun için de pek az çabaharcamanınbiryoluvar.Bunudinlemekistermisin?’Bostancıdogruldu,onabaktıvesordu:‘Neymişopeki?’

"Tzu-Gungyanıtverdi:‘Arkasıagır,onuha ifolantahtabirkaldıraçyap.Boylecesuyuokadarhızlıçekersinki,neredeysekendiliğindenfışkırır.Bunaçekmelikuyudenir.’

"Bununuzerineyaşlıadamınyuzundeo kebelirdiveşoylededi:‘Hocambanaderdiki,makinekullanankişiişinimakinegibiyapar.Işinimakinegibiyapankişinin,yuregidemakineye benzer, ve gogsunde bir makine yuregi taşıyan kişi, yalınlıgını yitirir.Yalınlıgını yitiren kişi ise, ruhunun çabalamalarından emin olamaz. Ruhunçabalamalarındaneminolamamakise,samimiyetlebagdaşmaz.Soyledigingibişeyleribilmezdeğilimamaonlarıkullanmaktanutançduyarım.’"

"Ruhun çabalamalarından emin olamama"nın belki de modern bunalımımızda insanındurumununenuygunbetimlemelerindenbiriolduguduşunulurse,buantikoykuçokderinbirbilgelikiçerir;bugunteknoloji,makine,Çinlibilgeninaklınınalamayacagıbirolçudeyayılmışdurumdadır.

Bilgenintasavvurettigiturden"yalınlık",uzmanlaşmışteknolojiveduyuyaşamınasahipbirtoplumda ortaya çıkan her şeyden çok daha karmaşık ve hassas bir urundur. Fakat buanekdotunbelki de en can alıcı noktası,Heisenberg’e çekici gorunmuş olmasıdır. Bu oyku,Newton’un ilgisi çekemezdi. Modern izikçi, Descartes ve Newton’un uzmanlaşmış gorseldunyasını terk etmekle kalmamış, okuryazar olmayan dunyanın hassas işitsel uzayına da

Page 31: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

yeniden girmiştir. Çagımızda oldugu gibi en ilkel toplumda da, boyle bir işitsel uzay,Shakespeare’in aklını ve Cervantes’in ruhunu çeldigi anlamda "degişim"in pek az anlamveçekicilik taşıdıgı, eşzamanlı ilişkilerinbutunselbir alanıdır.Butundegerlerbir yana,bugunelektrikteknolojimizin,içimizdehızlaenilkelinsanlarınzihinselsureçleriniyenidenyaratan,ensıradanalgılamalarımızdavealışkanlıklarımızdabazısonuçlardoguranbiralanoldugunuogrenmemiz gerekiyor. Bu sonuçlar, bizim eleştirel olmayı ogrendigimiz duşunce ya dakanılarımızdadeğil,düşünceveeylemkalıplarımızıveburgaçlarımızıyaratanensıradanduyuyaşamımızda kendini gosterir. Elinizdeki kitap, matbaa kulturunun, insanı kendielektromanyetikteknolojisinindiliyleyuzleşmekkonusundabutunuylehazırlıksızbırakanbirduşuncedilinionanedenbagışladıgınıaçıklamayaçalışacak.Herkulturunboylebirdonemdebaşvurmasıgerekenstratejiye,WilhelmvonHumboldtişaretetmişti:

Insannesneleriyle,esasolarak–aslınabakılırsa,duygulanımıveeylemialgılamasınabaglıoldugunagore,yalnızcadadenebilirdi–dilinonlarıkendisinesundugubiçimiyleyaşar.Dilikendivarlıgındanegirdigisurecinaynısıaracılıgıyla,kendisinionuniçindetuzagadaduşurur;veherdil,onamensupolaninsanlarınçevresinebuyulubirçemberçizer–başkabirdilegeçmekdışındahiçbirkaçışıolmayanbirçemberdirbu.{15}

Bu turbilinç, çagımızda, kendi varsayımlarımızın sınırlarını eleştirerekaşmamızı saglayan,ertelenmiş bir yargılama teknigi yaratmış durumdadır. Şu anda yalnız bolunmuş ve kılıkdegiştirmiş dunyalarda am ibik olarak yaşamakla kalmayıp, aynı anda birçok dunyada vekulturdeçogulcuolarakyaşayabilmemizdemumkun.Artık tekbirkulture–insanduygularıarasındakitekbirorana–tekbirkitap,tekbirdilyadatekbirteknolojiyeoldugumuzdandahaçokbagımlıdegiliz.Kulturelaçıdan,bugunihtiyacımızolanşey,araştırmaaraçgereçlerinintara lılıgını duzeltmek içinbu tara lılıgın bilincindeolmaya çalışanbilim insanınki ile aynı.Insan potansiyelini tek tek kulturlerle bolmelere ayırmak, çok geçmeden, bir konudauzmanlaşmayadadisiplinkadarsaçmabirhalegelecektir.Çagımızın, otekiçaglardandahasaplantılıoldugusoylenemez;neki,bizimçagımız,saplantıkoşullarınınveolgusunun,digerçağlarınhepsindendahabüyükbirhassasiyetlefarkındadır.Gelgelelim,bilinçdışınınkişiselvekolektif butun evrelerinin yanı sıra, ilkel bilincin butun çeşitleriyle buyulenmemiz olgusu,basılı kulture vemekanik sanayiye karşı ilk şiddetli nefretle birlikte, on sekizinci yuzyıldabaşlamıştı. Organik butunsellige karşı "Romantik bir tepki" olarak başlayan bu hareket,elektromanyetikdalgalarınkeş inihızlandırmışolabilirde,olmayabilirde.Amakesinolanbirşeyvarki,oda,elektromanyetikkeşi lerin,butuninsaniilişkilerdeeşzamanlı"alan"ıyenidenyaratmışoldugudur;oyleki,insanailesiartık"kureselbirkoy"koşullarıaltındayaşamaktadırŞuandabizkabiledavullarıylaçınlayan tekbirbuzuşmuşuzaydayaşıyoruz.Boylecebugun"Ilker’e yonelik ilgi, on dokuzuncu yuzyılın "ilerleme"ye yonelik ilgisi kadar sıradan halegelmiştirveelealdığımızsorunlarlailgisiyoktur.

Yenielektronikkarşılıklıbağımlılık,dünyayıküreselbirköyimgesindeyenidenyaratır.

Riesman’ın geleneksel yonelimli insanlara ilişkin betimlemesi, Carothers’ın Afrikalı kabile

Page 32: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

toplumlarına ilişkin bilgisiyle ortuşmeseydi eger, bu gerçekten şaşırtıcı olurdu. Yerlitoplumlar hakkındaki çalışmaların okuyucusunun, aynı derin baglılık duygusuyla içititrememesideaynıderecedeşaşırtıcıolurdu,çunkuyenielektrikkulturumuzyaşamlarımızakabilesel bir temel saglamaktadır. Gerçek bir Romantik olan biyolog Pierre Teilhard deChardin’inPhenomenonofMan["InsanGorungusu"]adlıkitabındabununşiirselbirtanıklıgınıbuluruz(s.240):

Insani unsurlar –bu baskının etkisi altında ve ruhsal geçirgenlikleri sayesinde–birbirinin içine gitgide daha çok geçtikçe, zihinleri (gizemli rastlantı) yakınlıgınetkisiylekarşılıklıolarakhareketegeçti.Vesankikendiustundebuyurgibi,herbiribuyeryuzu ustundeki etkisinin çapını yavaş yavaş artırdı, yeryuzu de aynı hareketlekuçuldu.Aslında,modernkasılmanobetlerindeolupbittiginigordugumuzşeynedir?Bu defalarca ifade edilmiştir. Dun demiryolunun, otomobilin ve uçagın keş iaracılıgıyla, her bir insanın, eskiden birkaç kilometreyle sınırlı iziksel etkisi, artıkyuzlerce fersah, hatta daha uzak mesafelere uzanmaktadır. daha da iyisi:Elektromanyetikdalgalarınkeş inintemsilettigiolaganustubiyolojikolaysayesinde,herbirey,kendisinibundanboyle(etkinyadaedilginolarak)karavedenizuzerinde,dünyanındörtbirköşesindeaynıandamevcutbulmaktadır.

Edebi ve eleştirel egilimli insanlar, de Chardin’in taşkın heyecanını, çeşitli duyularımızınelektrik sayesinde genişlemesi yoluyla yerkurenin çevresini sarmış olan kozmik zarkonusundaki eleştirisiz coşkusu kadar kaygı verici bulmaktadır. Duyulanınızın budışsallaştırılması,deChardin’in"noosfer"adınıverdigişeyi,yanidunyaaçısındanteknolojikbir beyni yaratır. Dunya, buyuk bir Iskenderiye kutuphanesine dogru evrilmek yerine,çocuklar için bilimkurgu urunlerinde oldugu gibi, bir bilgisayara, elektronik bir beynedonuşmuştur.Veduyularımızdışarıçıktıgıiçin,BuyukBiraderiçimizegirmektedir.Boylece,budinamiktenhaberdarolmadıgımız takdirde, derhal kabiledavullarının kuçukdunyasına,butunselkarşılıklıbagımlılıgavezorlakabulettirilmişbirbirliktevaroluşatastamamuygunduşen bir panik ve dehşet evresine girecegiz.The House of the Intellect ["Aklın Evi"] adlıkitabındakendisinikorkusuzvevahşibirLuddite{16}olaraksunanJacquesBarzun’daboylebirpanikduygusununbelirtilerinialgılamakkolaydır.Barzun,degerverdigiherşeyin,alfabeninzihinlerimiz ustundeki ve zihinlerimiz yoluyla işleyişinden kaynaklandıgını sezerek, butunmodern sanatın, bilimin ve insanseverligin ilgasını onerir. Bu uçlunun kokunu kazırsak,Pandora’nınkutusununkapagınıkapatabilecegimizihisseder.Bubiçimlerinhangiturdenbiraracılık Işlevini yerine getirdigine ilişkin hiçbir ipucuna sahip olmasa bile, en azındansorununun çerçevesini çizer.Dehşetbutun sozel toplumlarınnormaldurumudur, çunkubutoplumlardadaimaherşeyherşeyietkiler.

Carothers,dahaoncekiuyumtemasınadonerekşoyledevameder(s.315-316):"Duşuncevedavranışayrıgorulmez;herikisidedavranışsalolarakelealınır.Kotuniyet,butoplumlarınbirçogunda,herşeydençokkorkulan ‘davranış’tipiolarakgorulurvebununuyuşmuşyadauyanmaktaolanbirkorkusu,butunuyelerininzihnindeyatar."Batıdunyasıiçinbirduyarlılıkbirligiileduşunce-duygubirliginiyenidencanlandırmayayonelik,uzunzamandırdevamedençabamızda, boyle bir birligin kabilesel sonuçlarını kabul etmeye, insan ruhunun matbaakültürütarafındanparçalanmasınıkabuletmeyehazırolduğumuzdandahafazlahazırdeğiliz.

Page 33: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Okuryazarlık,Afrikalılarınruhsalyaşamınıolduğukadarfizyolojisinideetkiler.

Carothers, fonetik yazının Afrikalılar uzerindeki etkilerine ilişkin irdelemesine, bir Kenyagazetesi olanEast African Standard’da yayımlanan bir makaleden yaptıgı bir alıntıyla sonverir (s. 317-318). Misyoner bir doktor olan yazar makalesine "Uygarlık Afrikalıyı NasılEtkiledi"başlığınıkoymuştur.

Bumakaleninamacı,çokkuçukbiregitimlebile,Afrikalıkızveerkekçocuklardanasıldikkatedegervegenişkapsamlıbirdegişimingerçekleştigini,okadarki,tekbirkuşakiçinde bile, insan ozellik ve tepkilerinin, ancak yuzyıllar içinde ortaya çıkmasıbeklenebilecekölçüdefarklılaştığınıgöstermektir.

MisyonlarınyadaegitiminelsurmedigiAfrikalınınyukseknitelikleri,hemenherkesietkiler. Buralılar iyi işçilerdir; neşeli, şikayet etmeyen, monotonluk ya dakonforsuzluktan rahatsız olmayan, durust ve genellikle dikkate deger olçude dogrusozlu insanlardır. Oysa Afrikalılar ile Hıristiyan ebeveynden dogruuş olanlar veyakuçuk yaşta okula başlayanlar arasında yapılan, ovguyle dolu olmayankarşılaştırmalarıişitmek,alışılmadıkbirşeydegildir.Madagaskar’dakiokullarıziyaretedenbiryazar,bueldegmemişçocuklarındogalolarakuyuşukoldugunusoyluyor.Buçocuklar çok uzun sure oylece otururlar: Oyun oynama durtuleri dumura ugramışgibidir. Monotonluga karşı duyarsızdırlar ve zihinsel uyuşuklukları, bir çocuk içinşaşılacakderecedetahammulgucuverironlara.Buçocuklarileride,çokdogalolarak,herhangi bir beceri gerektiren mevkileri doldurmayı başaramayacak, egitimsizAfrikalılara donuşurler. En iyi ihtimalle, hiçbir muhakeme gerektirmeyen işleriyurutmekuzereegitilebilirler.Bu,onlarınsahipoldukları iyinitelikleriçinodedikleribedeldir.

Afrikalının bu niteliklerini, egitimin getirecegi degişikliklerle riske atma hevesi veonun karakterini butunuyle farklı bir zihniyetle yeniden kurma arzusu olmadıkça,Afrikalı, surekli bir kolelik içinde kalmaya devam edecek. Bu farklı zihniyet, iştenkaytarma, yiyecek konusunda sakınca ya da işveren açısından sorun yaratsa bile,karısının kendi yanında yaşaması arzusunda da kendisini gosterebilir. Bununnedenleri açıktır; çok az bir egitimle bile, Afrikalının çıkar, zevk ve acıya yonelikkapasitesibirbütünolarakmuazzambirölçüdeartmaktadır.

Egitimli Afrikalı için (bu terimi ortalama Afrikalı okul çocuklarının ulaştıgı goreceduşuk standart için kullansak bile), yeni bir yaşam tarzı aracılıgıyla çıkar anlayışıuyandırılmış ve monotonluk artık onun için de bir meşakkate donuşmuştur. Ilginçolmayanişinesadıkkalmak,onuniçinartıkdahabuyukbiriradegucunugerektirirveilgieksikliği,bezginliğeyolaçar.

Yazar, bunun ardından okuryazarlıgın neden oldugu, degişen zevk, seks ve acı tutumlarınadöner:

AyrıcaeldegmemişAfrikalınınsinirsisteminin,onunçokazuykuihtiyacıduymasına

Page 34: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

yolaçacak şekildeuyuşmuşoldugunu ileri suruyorum. Işçilerimizinbirçogu, işlerinekilometrelerce mesafeden yuruyerek gelirler, gunduz gayet iyi çalışırlar, ardındanevlerinedonupgeceninbuyukbolumunubahçelerinivahşidomuzlarakarşıkorumakiçinayaktageçirirler.Haftalarcahiçaravermeksizin,gecelerisadeceikiyadauçsaatuyurlar.

Butun bunlardan çıkarılacak onemli ders, neredeyse hepimizin bir zamanlar birlikteçalıştıgıeskikuşakAfrikalınınbirdahaaslavarolmayacagıdır.Yenikuşakbutunuylefarklıdır; çok daha yukseklere çıkmaya ve çok daha derinlere inmeye ehildir.Karşılaştıgıguçluklerinveartıkçokdahaguçluolanayartıcıetkilerindahayakındanbilinmesinihaketmektedir.Afrikalıana-babaların,mekanizmanıneskisindençokdahainceparçalarıylaugraşmaktaolduklarınıanlayabilmeleriiçin,çokgeçolmadanbunlarıöğrenmeyeihtiyaçlarıvardır.

Carothers,gerçektençokazduzeydebirokuryazarlıgın,"yazılısimgelerle–okuma,yazmavearitmetikle–küçükbiraşinalığın"buetkileriyaratmayayeterliolduğugerçeğininaltınıçizer.

Sonolarak(s.318),Carothersbiraniçin,baskınınyedinciyadasekizinciyuzyıldabulunmuşolmakla birlikte "duşuncenin ozgurleşmesinde çok kuçuk bir etki yarattıgı anlaşılan" Çin’edoner veTheChinese,TheirHistoryandCulture ["Çinliler,Tarihleri veKulturleri"]kitabınınyazarıKennethScottLatourette’intanıklığınabaşvurur(s.310):

Mars’tan gelen varsayımsal bir ziyaretçinin, Sanayi Devrimi ve modern bilimselyaklaşımınilkolarakBatıYarıkuresi’ndedegildeÇin’deortayaçıktıgınıtahminetmesipekala mumkun olabilirdi. Çinlilerin çalışkanlıgı ve icat konusunda gosterdikleriyaratıcılık, ampirik sureçler kullanarak yararlı tarımsal ve tıbbi bilgiye ulaşmaktaBatı’dan çok erken davranmış olmaları duşunuldugunde, insanın dogal çevresinianlamasına ve bu çevreye egemen olmasına yol açan bilimsel yaklaşım olarakadlandırılabilecek şeydeBatılı uluslardan çokÇinlilerin oncu oldugu soylenebilir. Ençok tanınan buluşlarının yalnızca birkaç tanesinden soz etmekle yetinecek olursak,kagıdın,matbaanın, barut vepusulanın icadında oncu olanbirhalkın, aynı zamandadokuma tezgahı, buharlı makine ve on sekizinci ve on dokuzuncu yuzyılların otekidevrimcimakinelerini tasarlamaktada onculugu ustlenmemişolması, gerçektençokşaşırtıcıdır.

Çinlileraçısındanmatbaanınamacı,birpazarve iyatsistemiiçintekrarlanabilirniteliktekibirornek urunleri yaratmak degildi. Matbaa, onların dua çarklarının bir alternati i vegünümüzünreklamlarınaçokbenzeyentılsımlısözcükleriçoğaltmanıngörselbiraracıydı.

AmaÇinlilerinmatbaayakarşıtutumundan,matbaahakkındaçokdahafazlaşeyogrenmemizmumkundur.Matbaanın en belirgin ozelligi tekrardır, tıpkı tekrarın etkisinin hipnoz ya dasaplantı olması gibi. Dahası, baskı ideogramları, fonetik alfabeye dayanan tipogra idenbutunuyle farklıdır. Çunku ideogra i, hiyerogliften bile daha fazla olmak uzere, butunduyuların aynı anda çalışmasını gerektiren karmaşık birGestalt’tır. Ideogram, duyulardanhiçbirinin ayrılmasına ya da uzmanlaşmasına, fonetik alfabenin anahtarını oluşturacakbiçimde,goruş,sesveanlamınbirbirindenkopmasınatahammuledemez.Oyleki,sanayideveuygulamalıbilgidesayısızişlevinuzmanlaşmasıveayrılması,Çinlileriçindupeduzanlaşılmaz

Page 35: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

birşeydi.BugunÇinlilerfonetikalfabeninaçtıgıyollardailerliyorgibigorunuyor.Bu,onlarınşuankivegelenekselkulturlerini toptanmahvetmelerineyolaçacakbirgelişmedir.Çinlilerbundansonramerkez-çevreyadaRomakalıbınauyarakşizofrenininyollarında ilerleyecek,fizikselgüçvesaldırganörgütlenmeyönündeikilikleriçoğaltacaklardır.

Carothers’ın, onceki çaglarda Çinlilerin sanayileşmeye karşı kayıtsızlıgını açıklamaktakullandıgı,konuylaoldukçailgisizdayanak,Çinyazısının–yadabasılıhar lerinin–anlaşılmakiçindaha fazlabilgigerektirmesidir.Aynışey,degişenderecelerdeolmaklabirlikte,yazınınbutunalfabetikolmayanbiçimleriiçindegeçerlidir.Latourette’inbunoktadakiyorumu,dahasonraolacağıgibi,buradadabizeyardımcıolacaktır:

ÇokgenişolanÇinceliteraturunbuyukbolumuklasiktarzdayazılmıştır...KlasikÇindilibuyukguçluklergosterir.Budiloldukçayapaydır.Çoguzaman imalarlavealıntılarladoludur ve okuyucunun bunu takdir etmesi şoyle dursun, anlayabilmesi için bile,mevcutliteratureilişkingenişbirbilgibirikiminesahipolmasınagerekvardır...Ancakliteraturun onemli bir bolumunu okumuş olmanın, ozellikle de bunların buyuk birmiktarını ezberlemenin kazandıracagı bir tur altıncı duyu yoluyladır ki, araştırmacı,çeşitli yorumlar arasından hangisinin dogru yorum oldugunu tahmin edebilir. Bunedenle,klasikdilinhakkıylaokunmasıbile,uzunbirhazırlıgıgerektirir.Kompozisyonise daha da guç bir iştir. Çok az Batılı, kabul edilebilir bir usluba ulaşabilmiştir vegunumuzmufredatınıntamamlanmışurunuolanmodernÇinlilerinbirçogudabuişinkompetanıolmaktançokuzaktır.

Carothers’ınsongözlemleriinsangruplarıüzerindeyapılangenetikaraştırmaların,kültürelveçevreselyaklaşımlarlakarşılaştırıldıgında,hiçbirkesinlikgostermedigineveancakçokkuçukverilersagladıgınailişkindir.Benimiddiamise,kulturelekolojinininsansinirsistemindeaklayakınolçudeistikrarlıbirtemelesahipolduguvesinirsistemininteknolojikbuyumeyoluylaher turlugenişlemesinin,butunduyulararasındayenioranlaryaratmakta onemlibiretkisiolduguşeklindedir.Butunduyularımızınaynıandagenişlemesininyadadilegetirilmesinin(dışlaştırılmasının)meydanagetirdigi teknolojibiçimiolarak,dillerinkendileridemekanikolarakgenişletilmişduyularındolaysızetkisineyadamudahalesinemaruzkalır.Yani,yazma,konuşmayı dogrudan etkiler; yalnız sozcuklerin biçimini ve dizilimini degil, aynı zamandasesletiminivetoplumsalkullanımlarınıdadoğrudanetkiler.{17}

Okuryazarolmayantoplumlarnedenbukonudaeğitilmedenfilmlerivefotoğraflarıgöremezler?

Şu anki amacımız, fonetik yazının, yeni algılama turlerini kurmaktaki etkili nedenselliginiortaya koymak olduguna gore, LondraUniversitesi’ne baglı Afrika Enstitusu’nden ProfesorJohn Wilson’ın hazırladıgı bir bildiriye{18} bakmamızın sırası geldi. Okuryazar toplumlaraçısından, okuryazar olmayanların uçuncu boyutu ya da perspekti i kavrayamamalarınınnedeninikavramakkolaydegildir.Wilsonbudeneyimleri,yerlilereokumayıogretmekte ilmkullanmayaçalışırkeneldeetmişti.

Birsonrakikanıtparçası,çokamaçokilginçti.Buadam–saglıkmufettişi–çokyavaşbir

Page 36: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

zamanda,çokyavaşbirteknikle,ilkelbirAfrikakoyundesıradanbirevindurgunsudankurtulmak–subirikintilerinikurutmak,butunboştenekekutularıtoplayıpatmak,vb–içinyapmasıgerekenlerigosterenbir ilmhazırlamıştı.Bu ilmibirizleyicitoplulugunagosterdik ve onlara ne gorduklerini sordugumuzda, bize bir tavuk gorduklerinisoylediler–oysabizbu ilmdebirtavukoldugununbilefarkındadegildik!Buyuzden,tavugugormekiçinbutunkareleridikkatletektektaradıkvebirsaniyeliginedeolsa,bir karenin koşesinde bir tavugun gorundugunden emin olduk. Birisi tavuguurkutmuştu vehayvan, karenin alt bolumunden sagadogrukanat çırparakkaçmıştı.Gorulenlerin hepsi buydu işte. Mufettişin, onların ilmden alabileceklerini umduguhiçbir şey kesinlikle alınmamıştı; onların ilmde gordukleri şey, bizim titizlikleinceleyenekadar ilmdeoldugunubilebilmedigimizbirşeydi.Neden?Bunuanlamakiçinbirsurukuramgeliştirdik.Bununnedenibelkidetavugunanihareketiydi.Başkaher şey yavaş teknikle yapılmıştı – insanlar agır agır yuruyerek teneke kutularıtopluyor,herşeyigosteregostereyapıyordu;gorunuşteonlaraçısındantekgerçeklikparçası bu hayvandı. Onlara gore, tavugun, bizim butunuyle kaçırdıgımız bir dinselönemiolduğuşeklinde,başkabirkuramdavardı.

Soru:Filmdekisahneyidahaayrıntılıbetimleyebilirmisiniz?

Wilson:Evet,birsağlık işçisiağırağırgeliyorve içisudolubirtenekegörünce, tenekeyialıyor ve dikkatle suyu dışarı boşaltıyor, ardından sivrisinek beslenmesin diye suyuayağıyla iyice dağıtıyor ve tenekeyi büyük bir dikkatle, bir eşeğin sırtındaki sepetekoyuyordu. Bu, çöpün nasıl alınması gerektiğini gösteren bir ilmdi. Tıpkı, parkta çivilisopasıyla dolaşarak, kâğıt parçalarını toplayıp bir torbaya koyan bir çöpçü gibi.Sivrisinekler durgun suda beslendikleri için, bu şeyleri ortadan kaldırmanın ne kadarönemli olduğunu göstermek üzere, her şey son derece yavaş yapılıyordu. Tenekelerdikkatlekaldırılıyor, içiboşaltılıyor,ardındandurgunsukalmayacakşekildesuyunüstütopraklaörtülüyordu.Film,beşdakikakadarsürüyordu.Tavukbuortamiçindebirsaniyegörünüyordu.

Soru: Yani tam olarak, izleyicinin tavuktan başka bir şey görmediğine inandığınızı mısöylemekistiyorsunuz?

Wilson:Onlaraapaçıksorduk:Bufilmdenegördünüz?

Soru:Nedüşündüklerinisormadınızyani?

Wilson:Hayır,negördüklerinisorduk.

Soru:İzleyicilerarasındakaçkişiyebusoruyusordunuz?

Wilson:Otuzküsur.

Soru:"Tavukgördük"tenbaşkabiryanıtalamadınızmı?

Wilson:Hayır,hepsininhemenverdiğiyanıtbuydu–"Birtavukgördük."

Soru:Biradamdagörmüşlerdi,değilmi?

Wilson: Evet, başka sorular sorduğumuzda, bir adam da gördüklerini söylediler, ama

Page 37: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

gerçekten ilginç olan şuydu ki, bundan tam bir öykü kuramamışlardı, ve işin doğrusu,daha sonra onların bir çerçevenin tamamını göremediklerini keşfettik – çerçeveninayrıntılarını incelemişlerdi. Ardından, bir sanatçı ve bir göz uzmanından, so istike birizleyicinin, ilme alışkın bir izleyicinin, düz perdenin biraz önüne odaklandığını, böylecebütün kareyi algılayabildiğimöğrendik. Bu anlamda resimde bir uzlaşımdır. Bir resmeöncebirbütünolarakbakarsınız; oysabu insanlar resmebakmayaalışkınolmadıklarıiçin,böyleyapmıyorlardı.Birresimverildiğinde,birtelevizyonkamerasınıntarayıcısıgibi,onuhızlıbirşekildebaştansonaincelemeyebaşlıyorlardı.Görünenoki,resimlerealışkınolmayan bir gözün yaptığı budur –yani resmi taramaktır– ve bu insanlar, ilmin sondereceağırakışınakarşın, tek tek resimlerkayboluncayakadaronları taramayavakitbulamamışlardı.

Bizimaçımızdananahtarniteliktekiolaylarparagrafınsonundayeralanlardır.Okuryazarlık,insanlara, bir imgenin biraz onune odaklanma gucu verir, boylece imgenin ya da resminbutununu bir bakışta gorebiliriz. Okuryazar olmayan insanların, edinilmiş boyle biralışkanlıkları yoktur ve nesnelere bizim gibi bakmazlar. Onlar nesneleri ve imgeleri, bizimbasılı bir sayfayı parça parça taramamıza benzer bir tarzda tararlar. Dolayısıyla onlarınnesnedenayrılmışbirbakışaçısıyoktur.Tamamennesneyle birliktedirler.Empatikbirşekildenesneye dahil olurlar. Goz, perspektif içinde degil, deyim yerindeyse, dokun-sal olarakkullanılır. Gormenin dokunma ve işitmeden hemen hemen tamamen ayrılmasına dayananÖklitçiuzaylaraaşinadeğildironlar.

Buyerlilerin ilmleilgiliolarakyaşadıklarıdigerguçlukler,okuryazarlıkalışkanlıklarının, ilmgibisözelolmayanbiçimlerebilenederecekazındığınıgörmemizeyardımcıolacaktır.

Benimduşuncem, ilmlerhakkında sonderecedikkatli olmamızgerektigidir; bunlar,sizin deneyiminizin ışıgında yorumlanabilir. Şimdi, bundan sonra bu ilmlerikullanmaya devam edeceksek, bir çeşit egitim surecini oluşturmamız ve bazıaraştırmalar yapmamız gerekiyor. Ayrıca bu araştırma surecinde buyuleyici bazışeylerdebulduk.Batı’da uretildigi haliyle ilmin, tamamengerçekgibi gorunmesinekarşın,butunuyleuzlaşımadayalıbir sembolizm urunuoldugunuanladık. Sozgelimi,Afrikalıbirizleyiciyeikiadamhakkındabiroykuanlattıgınızda,biriişinitamamlayıpperdenin kıyısından çıkarsa, izleyici ona ne oldugunu bilmek istiyordu; çıkmasınındupeduz onun sonuoldugunu, oykude artık hiçbir ilginç yonunun kalmadıgını kabuletmekistemiyordu.Buadamaneleroldugunubilmekistiyorlardı,buyuzden,bizegoreson derece gereksiz nitelikte bir suru materyal içeren oykuler yazmak zorundakalıyorduk. Adamı, dogal bir şekilde donup gozden kaybolacagı bir sokak koşesinekadar izlemek zorunda kalıyorduk – perdenin kenarından çıkıp gidemezdi, amasokaktayururken,koşedendonerekdogalbirşekildegozdenkaybolabilirdi.Koşedendonup gozden kaybolması, son derece anlaşılabilir bir şeydi. Filmdeki hareket,olaylarındoğalakışınıizlemekzorundaydı.

Çevrinmeli çekimler sonderecekafakarıştırıcıydı, çunku izleyicinelerolupbittiginibirturluanlayamıyordu.Goruntudekişeylerinveayrıntılarıngerçekanlamdahareketettiginiduşunuyorlardı.Gordugunuz gibi, uzlaşımkabul edilmiyordu.Birihareketsiz

Page 38: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

otururkenkameranınyakınçekimegeçmesidekabulgormuyordu;resmingozunuzunonunde giderek buyumesi tuhaf bir şeydi. Bir ilmi başlatmanın yaygın yolunubilirsiniz:Kentigosterirsiniz,bunubirsokagadaraltırsınız,tekbireveyaklaştırırsınız,kameranızı pencereden içeri sokarsınız, vb. Bu durum, sonunda pencereden içerigirinceyekadar,butunbuişlerisizyapmışsınızgibiyorumlanıyordu.Butunbunlarınsonucunda, ilmigerçektenverimlibiraraçolarakkullanabilmekiçin,uygunbiregitimsurecini başlatmak ve bu ilmleri bir uzlaşıma, sozgelimi bir insanın ekranın yantarafındanyuruyupçıkabilecegiduşuncesinealıştıracakşekildeyapmakzorundaydık.Bir sokak donemeci oldugunu, adamın sokagın koşesinden dondugunu ve ilmin birsonrakibölümündeuzaklaşıpgittiğinigösterip,ondansonrakesmekzorundaydık.

Afrikalıizleyiciler,filmkarşısındabizimedilgintüketicirolümüzübenimseyemez.

Herhangibirokuryazarizleyicinintemelbirozelligi,birkitapyada ilmkarşısındaedilginbirtuketicirolunubutunuylebenimsemesidir.OysaAfrikalıizleyicinin,biranlatısurecinikendibaşınasessizceizlemekonusundahiçbireğitimiyoktur.

Bu onemli bir sorun. Afrikalı izleyici, olaya katılmaksızın sessizce oturmaz. Afrikalıizleyiciler ilme katılmayı severler, dolayısıyla ilmleri gosteren ve aynı anda yorumyapan kişinin esnek, uyarıcı ve tepkileri almaya hazır olması gerekir. Bir karakterinşarkı soyledigi bir durum varsa, şarkı soylenir ve izleyici katılmaya çagrılır. Filmyapılırkenbu izleyici katılımının goz onundebulundurulması vebunun için fırsatlaryaratılmasıgerekiyordu.Filmlerisunanveaynıandayorumyapankişilerin, ilminneanlama geldigi ve farklı izleyicilerin ilme ilişkin yorumları konusunda son dereceegitimli olması gerekiyordu. Bunlar, egitimcilik alanından alınmış ve bu iş içineğitilmişAfrikalılardı.

Neki, izlemek uzereegitildikleri zamanbile, sozgelimibirGanayerlisi,diyelimNijeryalılarhakkındakibir ilmikabuledemez.Ozguldeneyimlereoylesinederindenkatılırki,deneyiminiilmden ilmegenelleyemez.Sozlu toplumve işitsel-dokunsal insanaçısındandogalolanbuempatik katılım, gorsel unsuru duyusal butunlukten koparan fonetik alfabe tarafındanbozulmuştur.BubiziWilson’ındegindigibirbaşkanoktayagoturur.Wilson,yerli izleyicileriçin ilm yapımında Chaplin tekniginin elverişli oldugunu soylemişti. Oyku jestlerdeydi,jestlerse karmaşık ve kesindi. Wilson, Afrikalıların karmaşık anlatıları izlemektekiyetersizliğininyanısıra,dramatizasyondakiinceliğinedikkatçekiyordu:

Budonemdehiçfarkındaolmadıgımız,hakkındaçokdahafazlaşeyogrenmekzorundakaldıgımızbirşeyde,buAfrikalıizleyicilerinroloynamaktanekadariyiolduklarıydı.Okuryazarlıkoncesitoplumdaçocugunegitimininbirbolumu,roloynamaktır;çocuk,buyuklerinin belli durumlardaki rolunu oynamayı ogrenir. Neyse ki keşfetmeyibaşardıgımızbirşey,çizgi ilminonaylandıgınıogrenmekoldu.Bu,kuklanınçokyaygınbireğlenceolduğunuanlamamızakadar,kafamızıkarıştıranbirşeydi.

Ancak,bunoktadasoylenebilecekşeyler,Wilson’ınzannettigindendahafazladır.TVmevcut

Page 39: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

olsaydı,Afrikalılarınonu ilmdençokdahakolaykabulettiklerinigordugundeşaşırıpkalırdı.Çunku ilmsozkonusuoldugundasizkamerasınızdır,oysaokuryazarolmayankişigozlerinibir kameragibi kullanamaz.AmaTV soz konusuoldugunda, siz ekranolursunuz.VeTV ikiboyutluvedokunsaldışçizgilerindeheykelsidir.TVbiranlatıortamıdegildir,işitsel-dokunsaloldugukadargorseldegildir.BukadarempatikolmasınınveTV imgesininoptimal tarzınınçizgi ilmolmasınınnedenidebudur.Çizgi ilm,tıpkıbizimçocuklarımızaoldugugibiyerlileredeçekicigelir,çunkuçizgi ilmdunyasındagorselunsurokadarkuçukturki,seyredenkişininyapmasıgerekenşeylerancakbirçaprazbulmacadaolduğukadardır.{19}

Dahada onemlisi, tıpkımagararesimlerindeoldugugibi,birçizgi ilminsınırlayıcıçizgilerisozkonusuoldugundadaduyumlarınetkileşimininalanındavedolayısıylanitelikaçıcındansonderecedokunsalveyaduyumsalbiralandaolmayaegilimgosteririz.Birbaşkadeyişle,birmagara ressamı ilecelator’un sanatı, aynı şekilde kuvvetle dokunsal ve elle tutulur birsanattır. Ve Oklit geometrisi bile, modern standartlar açısından bakıldıgında, son derecedokunsaldır.

Bu,WilliamIvinsJr’ınArtandGeometry:AStudyinSpacelntııitions["SanatveGeometri:UzaySezileriUstuneBirAraştırma"]adlıkitabındaelealdıgıbirkonudur. IvinsburadaGreklerinuzay bilincine ilişkin soze dokulmemiş varsayımlarını açıklar: "Grekler hiçbir zaman kenditemel benzeşim varsayımlarını geometrilerinin aksiyom ve postulatları arasındasaymamışlardır,amagenede...bu,Grekgeometrisininentemelunsurlarıarasındayeralırveonunbiçiminde,gucundevesınırlılıklarındabelirleyicibirroloynar."(s.x)Benzeşim,işitsel-dokunsal kulturlere yabancı, yepyeni ve heyecan verici bit gorsel boyuttu. Ivins’in bununlailgiliolaraksoyledigigibi,"Gozuntersine,tekbaşınael,uçyadadahafazlanesneninbirçizgiuzerindeoldugunukeşfedemez."(s.7)Platon’unkendiakademisine"geometridenyoksunhiçkimseningiremeyecegi"konusundanedenısrarettigiçokaçıktır.Benzerbirdurtu,ViyanalımuzisyenCariOrff ’un,okumayazmayıogrenmişçocuklarınkendiokulundamuzikogrenimialmalarını yasaklamasına yol açmıştır. Orff, bu şekilde edinilen gorsel egilimin, çocuklarınmuzikteki işitsel-dokunsal guçlerini geliştirmeyi olanaksız kıldıgını hissetmiştir. Ivins,gerçekteuzay"şeylerinbirniteligiyadailişkisiolduguveonlarsızhiçbirşekildevarolmadıgı"halde, neden uzayı bir çeşit bagımsız konteyner olarak gormek gibi bir yanılsama içindeoldugumuzuaçıklayarakirdelemesinedevameder.(s.8)Bununlabirlikte,sonrakiyuzyıllarlakarşılaştırıldıgında,"Greklerdokunsalzihniyetliidilerve...duşuncenindokunsalyadagorseltarzları arasında bir tercih yapmak durumunda kaldıkları her seferinde, içgudusel olarakdokunsalı tercih ediyorlardı." (s. 9-10) Gutenberg’den epey zaman sonra bile, Batılınındeneyimindebudurumboylecekalacaktı.Grekgeometrisinintarihiyle ilgiliolarak, Ivinsşugozlemi yapar: "... altı ya da yedi yuzyıllık bir donem boyunca, tekrar tekrar moderngeometrinin kapısına dek geldiler, ama dokunsal-kassal, metrik duşuncelerle ketlenmişolarak, bu kapıyı açmayı ve modern duşuncenin buyuk alanlarına girmeyi aslabaşaramadılar."(s.58)

Teknolojiduyularımızdanbirinigenişlettiğizaman,yeniteknolojininİçselleştirilmesiileaynıhızda,yenibirkültür

Page 40: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

aktarımıortayaçıkar.

BukitabınanatemasıGutenbergGalaksisiyadaalfabeveyazıkulturununçokotesineuzananolayların bir duzenlenişi olmakla birlikte, alfabe olmaksızın neden Gutenberg’in deolamayacagının anlaşılmasına gerek vardır. Bunedenledir ki, ilk olarak yazıyı, ardındandabelki alfabeyi mumkun kılan kultur ve algılama koşullarına ilişkin bir içgoru edinmemizgerekiyor.{20}

Wilson’ın, yetişkin Afrikalıların ilmleri gormelerini saglamak için gereken algısal egitimyıllarına ilişkinanlatısı,Batılı yetişkinlerin "soyut" sanatla ilgili guçlukleri ile tastamambirbenzerlik gosterir. 1925’te, Bertrand Russell,ABC of Relativity [Rölativite’nin ABC’si] adlıkitabınınilksayfasındaşunaişaretelliyordu:

Yeni duşuncelerin birçogu,matematik dışı dille ifade edilebilir, ama bu onları dahakolayanlaşılırhalegetirmez.Gerekenşey,dunyanınkafamızdakiimgelemselresmindebir degişimdir ... Benzer bir degişimi, yeryuzunun duragan olmadıgını ogretirkenKopernik de talep etmişti ... Bizim için şimdi bu duşunce açısından hiçbir guçlukyoktur, çunku bunu, zihinsel alışkanlıklarımız sabitleşmeden once ogrendik.Einstein’ın ikirleride,aynışekilde,bunlarlabuyuyenkuşaklaradahakolaygorunecek;amabizimiçin,bellibirimgelemselyenidenyapılandırmaçabasıkaçınılmazdır.

Yeni bir teknolojinin duyularımızdan birini ya da birkaçını toplumsal dunyaya uzatmasıhalinde,bununardından,oozgulkulturdebutunduyularımızarasındayenioranlarınortayaçıkacagınısoylemek,dahabasitbir ifadeolacaktır.Bu,birmelodiyeyenibirnotaeklendigizaman ortaya çıkan durumla karşılaştırılabilir. Herhangi bir kulturde duyular arasındakioranlar degiştigi zaman, eskiden açık seçik gibi gorunen şeyler ansızınmatlaşabilecek, vetersine,müphemyadamatgibigörünenşeylerdesaydamhalegelecektir.HeinrichWölfflin’in1915’te,devrimciçalışmasıPrinciplesofArtHistory’de[SanatTarihininTemelKavramlar ı]busorunuelealırkenifadeettigigibi(s.62),"bununsonucu,duyumsalolgulardegil,geçerliligiolanşeydir."Wolf lin,insanınsıradanduyualgısındakikarışıklıgıvebukarışıklıgıgidermedesanatın rolunuProblemofFormintheFigurativeArt ["FiguratifSanattaBiçimSorunu"]adlıyapıtındailkkezaçıklamışolanheykeltıraşAdolfvonHildebrand’ınbuluşlarındanyolaçıkar.Hildebrand, dokunsallıgın nasıl bir çeşit sinestezi ya da duyular arasında bir etkileşimoldugunu, dolayısıyla da en zengin sanatizlenimlerinin ozu oldugunu gostermişti. Bununnedenidokunsaltarzınpekbelirginolmayanimgelerininseyirciyietkinbirkatılımcırolunezorlamasıdır. Afrikalılar ilmleri etkin bir şekilde katılabilecekleri pek belirgin olmayanbiçimlermiş gibi izledikleri zaman, bu durumun uygunsuzlugu bizi eglendirir. daha onceRuslariçingeçerlioldugunugordugumuzşekilde,nedenyerinesonuçtanyolaçıkmak,bizimiçinondokuzuncuyuzyılsonlarındayepyenibirprosedurtarzıolmuşturvebudurumkitabındahasonrakibölümlerindedahagenişbirbiçimdeelealınacaktır.

Georg von Bekesy’nin kısa sure once yayımladıgı kitabıExperiments in Hearing ["IşitmeDeneyleri"],uzaysorunuiçin,CarothersveWilson’ınyanıtınıntamtersibiryanıtsunar.Buikiyazar,okuryazarlık oncesi insanlarınokuryazarlıkdeneyiminialgılamasınailişkinbirşeylersoylemeye çalışmışken, Profesor von Bekesy, akustik uzaya ilişkin tartışmasına bu uzayın

Page 41: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

kendisindenbaşlamayıseçer.İşitseluzaylardauzmanlaşmışbiriolarak,işitmeuzayıhakkındakonuşmanınguçlugununaçıkçafarkındadır,çunkuakustik,zorunluolarak"derinlerdeki"birdünyadır.{21} Işitmenin ve akustik uzayın dogasını açıklamaya çalışırken, Profesor vonBekesy’ninbakışaçısıveperspektiftenkasıtlıolarakuzakdurupmozaikalanayaklaşması,sondereceilginçtir.VonBekesybuamaçla,akustikuzayıntınlamalıderinliginiortayaçıkarmanınaracıolarak,ikiboyutluresmebaşvurur.Bunuşöyleaçıklar(s.4):

Sorunlara iki yaklaşım biçimini ayırt etmekmumkundur. Kuramsal yaklaşım olarakadlandırılabilecek birinci yaklaşım, sorunu halihazırda bilinen şeylerle baglantılıolarak formule etmek, kabul edilmiş ilkeler temelinde eklemeler ve genişletmeleryapmak ve ardından bu hipotezleri deneysel yoldan sınayarak ilerlemektir. Mozaikyaklaşım olarak adlandırılabilecek olan diger yaklaşım ise, her sorunu, içindebulundugualanaçokazgondermeyaparak,kendibaşınaelealırvebusınırlıalandageçerliolanilişkileriveilkelerikeşfetmeyeçalışır.

VonBékésydahasonraikiresmitanıtmayakoyulur:

Buikiyaklaşımaçokbenzeyenbirdurum,sanatalanındabulunabilir.OnbirinciileonyedinciyuzyıllararasındaAraplarveIranlılar,betimlemesanatlarındaçokyuksekbirustalık geliştirdiler ... daha sonra, Ronesans doneminde, resme birlik ve perspektifvermeye ve atmosferi yansıtmaya yonelik bir çabanın kendini gosterdigi yeni birresimbiçimigelişti...

Bilimalanındabuyukbirgelişmekaydedildigiveilgilidegişkenlerinçogubilinirhalegeldigi zaman, yeni bir sorunun ustesinden gelmenin en kolay yolu, sorunumevcutçerçeveye uydurmaya çalışmak olabilir. Gelgelelim, bu çerçeve kesin degilse vedeğişkenlerinsayısıfazlaysa,mozaikyaklaşımçokdahabüyükbirkolaylıksağlar.

Mozaikyaklaşım, işitselalandemekolaneşzamanlıolaylarınaraştırılmasındayalnızca"çokdaha buyuk bir kolaylık" saglamakla kalmaz; bu durumda o tek elverişli yaklaşımdır. "Ikiboyutlu"mozaikyadaresim,butunduyulararasındaazamiolçudeetkileşimolabilmesiiçin,deyimyerindeyse,gorselolanınsusturuldugutarzdır."Cezanne’danberi"resmetmestratejisiböyleydi;yaninesnelerigörülüyormuşgibideğil,tutuluyormuşgibiboyamak.

Duyularımızınçeşitlişekillerdedışsallaştırılmasınınetkisiyleduyuoranlarındameydanagelendeğişiminbilgisiolmaksızın,birkültüreldeğişimkuramıoluşturulamaz.

Bu,ustundeçokdahafazladurmayıhakedenbirkonudur;çunkugorecegimizgibi,alfabeninicadından beri, Batı dunyasında duyuların, işlevlerin, işlemlerin, duygusal ve siyasaldurumların oldugu gibi gorevlerin de ayrılması –Durkheim’ın, on dokuzuncu yuzyılınbunalımındasonaerdiğinidüşündüğüparçalanma–yönündesüreklibirdürtüvardır.Profesörvon Bekesy’nin ortaya koydugu paradoks, bu iki boyutlu mozaigin aslında yapılar arasırezonansın çokboyutlubirdunyası oldugudur.Aslınabakılırsa, uçboyutlu resimseluzayınkendisi, gorsel duyunun oteki duyulardan kesin bir biçimde ayrılması uzerine inşa edilmiş

Page 42: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

soyutbiryanılsamadır.

Buradasozkonusuolan,birdegeryadatercihsorunudegildir.Gelgelelim,"ilkel"çizimlerikiboyutluiken,okuryazarinsanınçizimveresimlerininnedenperspektifeegilimgosterdiginibilmek, başka turlu bir anlayışa ulaşmak için gereklidir. Bu bilgi olmaksızın, insanlarınduyusalegilimlerindenedenhep"ilkel"yadadokunsalolmaktanuzaklaştıklarınıkavramamızmumkunolmaz.Bundanbaşka, insanların "Cezanne’danberi",deneyiminduzenlenişininvebilincin işitsel-dokunsal tarzları lehine, nedengorsel olandanvazgeçtiklerini anlamamızdamumkunolmaz.Busorunaçıklıgakavuşunca,alfabeninvematbaanın,dilde,sanattavebutuntoplumsalvesiyasalyaşamdagörselduyuyabaşatbiryervermektekirolüneyaklaşmamızçokdaha kolay olur. Çunku insanlar gorsel unsuru one çıkarıncaya degin, topluluklar yalnızcakabilesel yapıyı bilir. Bireyin kabile insanı olmaktan çıkması, hiç degilse geçmişte,okuryazarlıgın,ozellikledetekbaşınaalfabetikturdenokuryazarlıgınbesledigimuazzambirgorselyaşamadayanıyordu.Ziraalfabetikyazı,yalnızbenzersizdegil,aynızamandasonuncuyazıturudur.Ondanoncepekçokyazıortayaçıkmıştı.Aslınabakılırsa,goçebeliktenkurtulanve yerleşik çalışma tarzlarını benimseyen her halk, yazıyı icat etmeye de hazır demektir.Şimdiyedek,sadecegoçebeolanhiçbirhalk,nasılmimariyada"kapalıuzay"yaratmamışsa,yazıyada sahip olmamıştır. Zira yazı, gorsel olmayanuzay veduyuların gorsel bir çerçeveiçine alınmasıdır. Dolayısıyla yazı, alışılagelmiş duyusal etkilerinden gorsel duyunun birsoyutlanışıdır.Vekonuşmaaynıandabutunduyularındışlaştırılması(dilegetirilmesi)iken,yazıkonuşmadansoyutlanır.

Içinde bulundugumuz çagda bu ozgul yazı teknolojisini kıvramak daha kolaydır. Okumaalışkanlıklarını hızlandırmaya yonelik yeni ogretim kurumları, goz hareketlerinin içseltelaffuzdanayrılması ustundeçalışmaktadır.dahasonragorecegimizgibi,AntikveOrtaçagdunyasındabutunokumalaryukseksesleyapılıyordu.Matbaaylabirlikte,gozhızlandıvesesalçaldı.Fakatiçseltelaffuz,sayfadakisozcuklerinyataybirşekildeizlenmesininayrılmazbirparçasıolarak,dogalbirşeygibigorulmeyisurdurdu.Bugun,okumavetelaffuzunbirbirindenayrılmasının, dikey okuma yoluyla başarılabilecegini biliyoruz. Bu, kuşkusuz, duyularınayrılmasınınalfabetik teknolojisinianlamsızbiruçnoktayakadar itmekdemektir,amahertürlüyazınınnasılbaşladığınıanlamakbakımındanyararlıbirkanıttır.

1951’de Royal Society’ye{22} sunulan "A History of Theory of Information" ["EnformasyonKuramının Bir Tarihi"] başlıklı bir bildiride, Londra Universitesinden E. Colin Cherry şugozlemiyapıyordu:"Ilkicatlar,mekanikyapılarıhayvanibiçimdenkoparmaktakiyetersizligiyuzunden, buyuk olçude engellenmiş nitelikteydi. Tekerlegin icadı, bu tur bir koparmaçabasının dikkat çekici ilk orneklerinden biriydi. On altıncı yuzyılda başlayan buyuk icathamlesi,makineninhayvanibiçimdengiderekuzaklaşmasınadayanıyordu."Matbaa,eskibirel sanatının ilk makineleştirilmesi oldu ve çabucak butun el sanatlarının daha fazlamakineleşmesine yol açtı. Bu surecin modern evreleri, Siegfried Giedion’unMechanizationTakesCommand["MakineleşmeİşBaşınaGeçiyor"]adlıyapıtınıntemasınıoluşturur.

Gelgelelim,Giedion’unasıl ilgilendigişey,makineningeçenyuzyıldaorganikbiçimiyenideneldeetmeküzerekullanıldığıaşamalarınizinidikkatlesürmektir:

Ecbvard Muybridge, insanların ve hayvanların hareketleri ustune yetmişli yıllarda

Page 43: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

yaptıgı çok degerli araştırmalarında, on iki inçlik aralıklarla otuz kameralık bir dizikurdu; hareket eden nesne onlerinden geçer geçmez, kameraların obturatorlerielektromanyetik olarak çalışıyordu... Her resim, nesneyi, her bir kamera tarafındanyakalanmış,yalıtılmışbirevredegösteriyordu,(s.107)

Başkabirdeyişle,nesne,organikyadaeşzamanlıbiçimden,duraganyadaresimselbirtarzaçevriliyordu.Boyleduraganyadaresimseluzaylarınbiranınınyeterlibirhızdaakıtılmasıyla,organikbutunlukyadauzaylarınetkileşimiyanılsamasıyaratılıyordu.Boylelikle,tekerlekensonunda kulturumuzu makineden uzaklaştırmanın aracına donuştu. Bununla birlikte,tekerleginbirkezdahahayvanibiçimlebirleşmesi,tekerlegeelektrikuygulanmasısayesindegerçekleşti.Aslınabakılırsa,tekerlek,içindebulunduğumuzelektrik-füzeçağındaartıkmodasıgeçmiş bir biçimdir. Ama tekrar tekrar gorecegimiz gibi,modası geçmişligin bir işareti deaşırıbuyumedir.Tekerlekyirminciyuzyıldaorganikbiçimegeridonmekteolduguiçin, ilkelinsanın onu nasıl "icat ettigini" anlamak bizim için artık oldukça kolaydır. Hareketintekrarınındonguselvedaireselbirilkeiçermesianlamında,harekethalindekiheryaratıkbirtekerlektir. Nitekim okuryazar toplumların melodileri, tekrarlanabilir dongulerdir. Oysaokuryazar olmayan insanlarınmuziginin,melodi gibi tekrara dayalı dongusel ve soyut birbiçimiyoktur.Tekbirsozcuklesoylemekgerekirse, icat,birçeşituzaydandigerineaktarımdemektir.

Giedion,kaslarınhareketlerinikaydetmekiçinmiografıtasarlayanFransız izyologuEtienneJulesMorey’in(1830-1904)çalışmalarınazamanayırır:"Morey,tamamenbilinçlibirşekillinDescartes’adoner, amakısımları gra ikolarak temsil etmekyerine, organikhareketi gra ikbiçimeçevirir."(s.19)

Page 44: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Kültürünalfabetikveelektronikçehreleriarasındaki,yirminciyüzyılaözgüçatışma,içtekiAfrika’yadönüşüsürdürmekaçısından,basılısözeyaşamsalbirrolyükler.

Alfabeninicadı,tıpkıtekerleğinicadıgibi,uzaylarınkarmaşık,organikbiretkileşiminintekbiruzayaaktarımıyadaindirgenmesiydi.Fonetikalfabe,butunduyularınaynıandakullanımını,yanisozlukonuşmayı,yalnızcagorselbirkodaindirgedi.Bugun,boylesibiraktarım,"iletişimaraçları"adınıverdigimizçeşitliuzaysalbiçimlerleileriyadagerialınabilir.Amabuuzaylarınher biri benzersiz ozelliklere sahiptir ve oteki duyularımızı ya da uzaylarımızı benzersizyollardanetkiler.

Dolayısıyla, bugun alfabenin icadını anlamamız kolaydır, çunku, A. N.Whitehead’inScienceandtheModernWorld’de["BilimveModernDunya"](s.141)gosterdigigibi,ondokuzuncuyüzyılınenbüyükkeşfi,keşifyöntemininkeşfedilmesiolmuştur:

On dokuzuncu yuzyılın en buyuk icadı, icat yonteminin icadıydı. Yeni bir yontemyaşama girdi. Çagımızı anlamaya çalışırken, degişimin butun ayrıntılarını, sozgelimidemiryollarını,telgrafı,radyoyu,iplikegirmemakinelerini,sentetikboyalarıbiryanabırakabiliriz. Burada yapmamız gereken, yontemin kendisi ustunde yogunlaşmaktır;eski uygarlıgın temellerini yıkan gerçek yenilik bu yontemdir... Yeni yontemin birogesi, bilimsel duşuncelerle nihai urun arasındaki boşlugu kapatmaya nasılgirişileceğininkeşfidir.Bu,güçlüklerebirbiriardınadisiplinlibirsaldırısürecidir.

Icatyontemi,EdgarPoe’nun"PhilosophyofComposition"da{23}["KompozisyonunFelsefesi"]ortayakoydugugibi,dupeduzsorununçozumuyleyadaistenensonuçlaişebaşlamaktır.Kişibununardından,buçozumeyadasonucaulaşmakiçinbaşlamasıgerekenasılnoktayadogru,adımadımgeriyegider.Dedektifoykulerinin,sembolistşiirinvemodernbiliminyontemidebudur.Gelgelelim,tekerlekyadaalfabegibibiçimlerinkokeniniveetkisinianlamakiçinasılgerekliolan,yirminciyuzyıldabuicatyontemininotesineatılanadımdır.Buadımsa,üründenbaşlangıç noktasına dogru geri gitmek degil, urunden yalıtılmış haldekisüreci izlemektir.Surecindışçizgileriniizlemek,psikanalizdeoldugugibi,surecinurununden,yaninevrozyadapsikozdankaçınmanınyegânearacınısağlayacaktır.

Bukitabınamacı,birincilolarak,alfabetikkulturunmatbaaevresiniaraştırmaktır.Gelgelelim,matbaa aşaması, bugun elektronik dunyanın yeni organik ve biyolojik tarzlarıyla çatışmahalindedir. Yani, de Chardin’in de açıklamış oldugu gibi, bu mekanizmanın aşırı gelişimaşamasında elektro-biyolojik olanla geçişmiş durumdadır. Işte, bizim çagımızı okuryazarolmayan kulturlerle, deyim yerindeyse "doguştan birleşmiş" kılan, karakterinin bu tersineçevrilişidir. Artık yerli ya da okuryazarlık oncesi insanların deneyimini anlamakta guçlukçekmiyoruz, çunku onu kendi kulturumuzde elektronik olarak yeniden yarattık. (Bununlabirlikte,okuryazarlıksonrası,okuryazarlıkoncesindentamamenfarklıbirkarşılıklıbagımlılıktarzıdır.) Bu yuzden, benim alfabetik teknolojinin erken evreleri uzerinde duruşum,Gutenbergçağınınanlaşılmasıylailgisizdeğildir.

ColinCherry,erkendönemyazıhakkındaşunlarısöylemişti:

Page 45: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Konuşulanveyazılandillerinayrıntılıbir tarihi, şuandakikonumuzla ilgisizolabilir,ama gene de, bir çıkış noktası olarak alınabilecek bazı noktalar vardır. Akdenizuygarlıklarının erken donem yazıları, resimler halinde, ya da "logogra ik" yazıydı:Nesneleri,veayrıcaçagrışımaracılıgıyla,duşunceleri,hareketleri, isimleri,vb.temsiletmekuzerebasitresimlerkullanılıyordu.Bununyanısıra,çokdahaonemlibiradım,seslere simgelerin baglandıgı fonetik alfabenin geliştirilmesi oldu. Zamanla buresimler, keski ya da kamış kullanmanın guçluklerinin sonucu olarak, daha formelsimgelereindirgenirken,unsuzveunlulerebolunmuşfonetikyazı,ikiyadauçduzinealfabetik harf dizisi halinde yalınlaştırıldı. Mısır hiyerogli lerinde, şimdi dillerde vekodda“fazlalık"adıverilenşeyiniyibirorneginibuluruz;Reşittaşınıdeşifreetmeninguçluklerindenbiri,çokhecelibirsozcuguntamolarakanlaşılabilmesiiçin,sozcugunherhecesine tekbir simgedegil, yaygınkullanımıolanbirdizi farklı simgeverilmişolmasıdır. (Bunun bir sonucu, sozcugun bizim dilimize har i har inetranskripsiyonununkekelemeyeyol açmasıdır.)Ote yandan, Semitikdiller, fazlalıgınerkenbirdonemdefarkedildiginigosterir.EskiIbraniyazısındahiç unluharfyoktu:ModernIbranicedede,çocukkitaplarıdışında,unluharfbulunmaz.Başkabirçokeskiyazıdadaunluharfyoktur.SlavonikRusça,yogunlaşmakonusundabiradımdahailerigitmişti:Dinselmetinlerde,yaygınolarakkullanılansozcukler,gunumuzdekullanılan&gibiişaretlere,ltgibikısaltmalaraveABD,UNESCO,O.K.gibibaşhar lerinkullanımınabenzerşekilde,birkaçharfeindirgenmişti.

Fonetikalfabeninanahtarı,fazlalıktankaçınmavebununkişivetoplumustundekisonuçlarıdegildir."Fazlalık",kendisialfabetikteknolojininbirmirasıolan,bir"içerik"kavramıdır.Yani,herfonetikyazı,konuşmaiçingorselbirkodoluşturur,konuşma,fonetikyazının"içerigi"dir.Fakat herhangi bir başka yazı çeşidinin içerigi degildir. Yazının resimsel ve ideogra ikçeşitleri,kişiselolsuntoplumsalolsun,çeşitlidurumlarınGestalt’larıyadaenstantaneleridir.Aslına bakılırsa,E=mc2 gibi denklemlere ya da eski Yunan veya Roma "retorik igurleri"nebakarak,yazınınalfabetikolmayanbiçimlerineilişkiniyibir ikiredinmemizmumkundur.Buturdenklemlerinyada sayılarınhiçbir içerigi yoktur;bunlarkendidunyalarınıyaratan,birmelodiye benzeyen yapılardır. Retorik igurleriyse, abartı, ironi, karşıt anlatım, teşbih,paranomasigibi, zihin tavırlarıdır.Herçeşit resimyazı,bizimsinesteziyonundekimodernegilimimize ve deneyimin işitsel-dokunsal zenginligine, çıplak, soyut alfabetik biçiminverdigindençokdahafazlatatverenbugibitavarlarınbirdansıdır.Gunumuzdeçocuklaraçoksayıda Çin ideogramı ve Mısır hiyerogli i ogretilmesi, alfabemizin degerini anlamalarıaçısındançokiyiolurdu.

Demek ki, Colin Cherry, bizim alfabemizin benzersiz niteligini, yani onun goruntu ile sesibirbirinden koparmakla veya soyutlamakla kalmayıp, anlamsız har leri anlamsız seslerebaglamasının yanı sıra, butun anlamı har lerin sesinden ayırdıgını gozden kaçırmaktadır.Butun diger anlamlar gormeye ya da sese baglandıgı surece, gorsel duyu ile oteki duyulararasındaki kopuş tamamlanmamış olarak kalır; tıpkı fonetik alfabe dışındaki butun yazıbiçimlerindeolduğugibi.

Okumavesözcüklerinyazımıkonusundagünümüzdekireform

Page 46: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

kaygısı,görselvurgudanişitselvurguyadoğrudümenkırıyor.

Bugun duyularımızdan alfabetik kopuşumuz hakkında gittikçe buyuyen bir huzursuzlukhissedilmesi ilginçtir. Sayfa 72’deki şekilde, son zamanlarda yazımıza daha sessel birkarakteri yeniden kazandıracak yeni bir alfabeye yonelik çabanın bir ornegi yer alıyor. Buornekleilgiliendikkatçekicinokta,bununeskibirelyazmasısayfasınınsonderecedokusalvedokunsalniteligine sahipolması.Duyularımız arasındabir çeşit etkileşimbirligini yenidenelde etme arzusuyla, ancak yuksek sesle okundugu zaman "okundu" diye kabul edilen eskielyazması biçimlerine dogru el yordamıyla ilerliyoruz. Bu aşırı uçtaki gelişmeyle, hızlıokumayayonelikyenikuruluşlarınçabalarıyanyanagidiyor.Hızlıokumateknikleriniogretenkuruluşlarda, okuma adını verdigimiz zihinsel sesli ilmi yaratmak uzere soldan sagasinematikkovalamamızaeşlikedenbutuntelaffuzlardanvebogazınbutunilkhareketlerindenkaçınmakiçingözüsayfanınüzerindenasılhareketettirmekgerektiğiöğretiliyor.

Fonetik har ler ustune yapılmış en tartışma goturmez araştırma, David Diringer’ınTheAlphabet’idir["Alfabe"].Diringeröyküsüneşöylebaşlar(s.37):

Alfabe,enson,engelişmiş,enkullanışlıveyeniihtiyaçlaraenkolayuyarlanabiliryazısistemidir. Alfabetik yazı, artık uygar halklar tarafından evrensel duzeydekullanılmaktadır; kullanımı, çocuklukta kolaylıkla edinilebilmektedir. Açıktır ki,duşunceleri yadaheceleri degil de tek tek sesleri temsil eden harflerin kullanılmasınınavantajı çok büyüktür; hiçbir sinolog, sayısı 80.000 civarında olan Çin sembollerin hepsinibilemez, ama Çin alimlerince fiilen kullanılan 9.000 civarındaki sembolde ustalaşmanın dakolay olduğu söylenemez. Sadece 22, 24 veya 26 işaret kullanmak bütün bunlardan ne kadarda kolaydır! Bundan başka, alfabe, bir dilden diğerine, pek büyük bir sorun yaratmadanaktarılabilir; şu anda İngilizce, Fransızca İtalyanca, Almanca, İspanyolca, Türkçe, Lehçe,Felemenkçe, Çekçe, Hırvatça, Galce, Fince, Macarca ve başka dillerde aynı alfabekullanılmaktadır ve bu alfabe bir zamanlar eski İbraniler, Fenikeliler, Aramlar, Grekler,Etrüskler ve Romalılar tarafından kullanılan alfabeden türetilmiştir.

Alfabeninyalınlıgısayesinde,yazısondereceyaygınlaşmışdurumdadır;artıkMısır’da,Mezopotamya’dayadaÇin’deoldugugibi,ruhbanyadabaşkabirayrıcalıklısınıfaozgubir alan olmaktan çıkmıştır. Egitim buyuk olçude bir okuma ve yazma sorunundanibarettir ve herkes için mumkun hale gelmiştir. Alfabetik yazının, matbaa vedaktilonun icadınawstenonunyaygınkullanımınakarşın, uçbinbeşyuzyıldanberigorece kuçuk bir degişimle ayakta kalması, onun butun modern dunyanın yaygınkullanımı açısından elverişliliginin en iyi kanıtıdır. Alfabe, butun diger yazısistemlerinekarşızaferini,iştebubasitligi,uyarlanabilirligivekullanışlılıgısayesindekazanmıştır.

Alfabetikyazı ileonunkokeni,kendibaşınabir oykuoluşturur;bukonularAmerikalıakademisyenlerin "alfabetoloji" diye adlandırmaya başladıkları yeni bir araştırmaalanısunar.Başkahiçbiryazısistemininboylesineyaygın,boylesinegiriftveboylesineilginçbirtarihiyoktur.

Insanların kendilerini "uygarlık" içinde kabilesellikten uzaklaştırmasının ya da

Page 47: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

bireyselleştirmesinintekyolualfabeoldugunagore,Diringer’m,alfabenin"artıkuygarhalklartaralından evrensel duzeyde kullanılmakta" olduguna ilişkin gozleminin bir parça totolojikoldugu soylenebilir. Kulturler, sanatsal olarak uygarlıgın çok ustune yukselebilirler, amaalfabeolmaksızıntıpkıÇinveJaponkulturlerindeoldugugibikabileselolarakkalırlar.Benimasıl ilgi alanımın, insanların kabilesellikten uzaklaşmasını saglayan, duyuların ayrılmasısurecioldugunuvurgulamamgerekiyor.Boylebirkişiselsoyutlanmavetoplumunkabileselolmaktan uzaklaşmasının "iyi bir şey" olup olmadıgına hiçbir birey karar veremez. Amasurecin farkına varılması, konunun bugun uzerini kaplamış olan hastalıklı ahlaki sistenkurtulmasınısağlayabilir.

43BİRİMLİYENİALFABE:Bu,Britanya’dadeneyselkullanım içingenişletilmişLatinalfabesiylebasılmış "YardımcıIsa"adlıeserdenbirsayfadır.Buyuk olçude fonetikhar leredayananalfabe,"q"ve"x"har lerininçıkarılmasıveondokuzyenihar ineklenmesiyle,gelenekselalfabeyiiçermektedir.Buyukharfkullanılmamaktadır.Busistemegore,"o"har i,"long"sesindedegişmemekte,ama"ago"sozcugu"o"ve"e"ninkaynaşmasıyla"agoe"olarakyazılmaktadır.Birbaşkayeniharf,"trees"gibisesverensozcuklerdekullanılantersçevrilmiş"z"dir.Geleneksel"s","see"gibisozcukleriçinkullanılmaktadır.Digeryenihar lerdenbazıları,"blind"gibisozcuklerdekullanılan,birçizgiylebirleştirilmiş"i"ve"e";" lower"gibisozcuklerdekullanılan,birleştirilmiş"o"ve"u"vebirleştirilmişçift"o"dur.Eylulde,yaklaşık1.000Britanyalıçocukbufonetik,deneyselalfabeyleokumayıöğrenmeyebaşlayacaktır.

İlkkezHaroldInnis’ingösterdiğigibi,alfabe,saldırganvemilitanbirkültürözümleyicisivedönüştürücüsüdür.

Page 48: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Diringer’in ustunde durulmayı hak eden bir başka gozlemi de, har leri, "duşunceleri ya daheceleri degil tek tek sesleri temsil" etmek uzere kullanan bir teknolojinin butun halklararasındakabulgorebilecegineilişkinifadesidir.Bunubaşkabirşekildeifadeedersek,alfabeyesahip olan her toplumun, butun komşu kulturleri kendi alfabetik tarzına aktarabileceginisoyleyebiliriz.Amabutekyonlubirsureçtir.Alfabetikolmayankulturlerinhiçbiri,alfabetikbir kulturu devralamaz; çunku alfabe ozumlenemez; o ancak tas iye edebilir ya daindirgeyebilir, Gelgelelim, elektronik çagda, alfabe teknolojisinin artık sınırlarını keşfetmişolmamızdamumkundur.AlfabeyikullanmışolanGrekleryadaRomalılargibihalklarınaynızamandafetihveuzaktanorgutlemeyonundegudulenmişolmalarınındaartıktuhafbirşeygibigorunmesigerekmiyor.Harold InnısEmpireandCommunications’da,butemayıelealanveKadmosefsanesindekibasit gerçegi ayrıntılarıyla açıklayan ilkbilimcidir. Yunanistan’dafonetikalfabekullanımınıbaşlatanGrekKralıKadmos’un,ejderhanındişlerinitopragaektigive bunların yerden silahlı adamlar olarak fışkırdıgı soylenir. (Ejderhanın dişleri, eskihiyerogli ikbiçimleriimaediyorolabilir.)Innisbundanbaşka,matbaanınnedenkabileciligedegil de ulusalcılıga yol açtıgını; basımın, kendisinden once var olmayan turden iyatsistemlerini ve piyasaları neden dogurdugunu açıklar. Kısacası, Harold Innis, medyateknolojisininbiçimlerindeiçkinolduguhaliyle,degişimsürecinintamustunebasanilkkişidir.Elinizdekikitap,onunyapıtıiçinbiraçıklamanotuolaraktanımlanabilir.

Diringer, alfabeyle ilgili yalnızca bir tek konuda ısrarlıdır. Alfabenin ne zaman ya da nasılortayaçıktığıönemlideğildir:

Herneolursaolsun,buicadınbuyukbaşarısının,işaretlerinyaratılmasındayatmadıgısoylenmelidir.Bubaşarı,sukatılmadıkbiralfabetiksisteminbenimsenmesindeyatar;dahası,busistemdehersesyalnızcatekbirişaretlegosterilir.Şimdibizeçokbasitgibigorunenbubaşarısayesinde,alfabeyiicatedeninyadaedenlerininsanlıgaenbuyukyararıdokunanlararasındasayılmasıgerekir.Dunyadakibaşkahiçbirhalk,gerçekbiralfabetikyazıgeliştirmeyibaşaramamıştır.Mısır,Mezopotamya,Girit,Anadolu,Indusvadisi,ÇinveOrtaAmerika’nınazçokuygarlaşmışhalkları,yazınıntarihindeileribiraşamayaulaştılar,amageçişaşamasınınotesinesıçramayıbaşaramadılar.Birkaçhalk(antikKıbrıslılar,Japonlarvebaşkaları),hecealfabesinigeliştirdi.Amageçmiştekivebugunku butun alfabelerin kaynaklandıgı alfabetik yazıyı yaratan bir dehayı ortayaçıkarabilenlersadeceSuriye-FilistinliSamileroldu.

Buyuk uygarlıkların her biri yazısını degiştirir ve zaman onun yakın akrabalarındanbazılarıyla ilişkisini butunuyle tanınmaz hale getirebilir. Dolayısıyla, Hindistan’ınbuyuk ana-yazısı Brahmi, Kore alfabesi, Mogol yazıları, her ne kadar uzmanolmayanlarınpratiktebunlararasındagerçekbirbenzerlikgormesimumkunolmasada,Grek,Latin,Runik,Ibrani,Arap,Rusalfabeleriyleaynıkaynaktanturemiştir,(s.216-217)

Batılı insanın biçim ve anlamını, anlamsız işaretin anlamsız sese baglanması yoluyla inşaettik. Ele alacagımız bir sonraki konu, Antik ve Ortaçag dunyasının elyazması kulturundealfabenin etkilerinin, biraz kabataslak olsa da, izini surmek olacak. Bundan sonra, matbaaaracılığıylaalfabetikkültüründönüşümüneçokdahayakındanbakacağız.

Page 49: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Homerikkahraman,bireyselbiregokazanırken,bölünmüşbirinsanadönüşür.

E.H.Gombrich,ArtandIllusion’daşunlarıyazar(s.116):

Son bolumu kısa bir formule indirgemek zorunda olsaydım, bu, "yapmak,benzetmekten once gelir" olurdu. Sanatçı, gozle gorulebilen dunyanın gorunuşlerinikarşılaştırmayıistemedenonce,şeylerikendibaşlarınayaratmakistedi...Platon’unbuhileyikınamasındakişiddet,bize,onunyazdıgısıradamimesisinyenibiricatoldugunailişkin anlık gerçegi hatırlatır. Şimdi onun tiksintisini şu ya da bu nedenle paylaşanbirçok eleştirmen var, ama onlar bile, butun sanat tarihi içinde, IO altıncı yuzyıl ilePlaton’un gençlik donemini yaşadıgı beşinci yuzyılın sonu arasında Grek heykel veresminin buyuk uyanışından daha heyecan verici pek az urun oldugunu kabuledeceklerdir.

Etienne Gilson,Painting and Reality ["Resim ve Gerçeklik"] adlı yapıtında, yapma ilekarşılaştırmaarasındakiayrımıbuyukolçudeortayakoyar.Giotto’yakadarresimbirşeyiken,GiottoileCezannearasındakidonemdeşeylerinbetimlemesihalinegeldi.Gilson’ın,"TaklitveYaratı"üstüneVIII.bölümübununlailgilidir.

Kuşkusuz,gorecegimizgibi,şiirvenesirdedebetimlemevedogrudançizgiselanlatıyadogrubenzer bir gelişme yaşandı. Bununla birlikte, bu surecin kavranmasında temel olan,Platon’daki(Aristoteles’tekidegil)mimesisanlayışının,gorseltarzıduyularınişitsel-dokunsaletkileşimiyleolagankarışımındanayırmanınzorunlubirsonucuolmasıdır.Işte,fonetikokuryazarlık deneyiminin ortaya çıkardıgı bu sureç, "kutsal" ya da kozmik uzay ve zamandunyasının toplumlarını, uygar ve pragmatik insanın kabilesel olmaktan çıkmış ya da "dindışı"uzayvezamanınatırmandıranetkendir.MirceaEliade’ninTheSacredandtheProfane:TheNatureofReligion[KutsalveDindışı]adlıyapıtınıntemasıdabudur.

E.R.Dodds,TheGreeksandtheIrrational["GreklerveAkılDışı"]adlıkitabında,Homeros’unkahramanlarının duygusal istikrarsızlıklarını ve takıntılarını ele alır: "Ve kendimize,Iyonyalılar kadar uygar, açık goruşlu ve akılcı bir halkın, ulusal destanlarından, tıpkı olukorkusunu silip attıkları gibi, neden Borneo ve ilkel geçmişle olan baglantılarını da silipatmadıklarını sorabiliriz..." (s. 13) Ama bizim açımızdan ozellikle yararlı olan, bir sonrakisayfadır:

"Kendidavranışı...kendineyabancılaşmıştır.Onuanlayamaz.Onagorebu,Ego’sununbir parçası degildir." Bu kusursuz olçude dogru gozlemin ele aldıgımız gorungulerleilgisinintartışılmazolduğukanısındayım.İnanıyorumkiNilsson,butürdeneyimlerin–tanrıçaları korumaya yonelik Minos gelenegi gibi başka unsurların yanı sıra–Homeros’un oylesine sık ve bizim duşuncemize gore çogu zaman gereksiz yerebaşvurdugu izikseltanrısalmudahalemekanizmasınıinşaetmektebirroloynadıgınıkabul etmektedehaklıdır.Bunugereksizbuluyoruz, çunkumakine tanrı bizebirçokdurumdadogalbirpsikolojiknedenselligikopyaetmektenbaşkabirşeyyapmıyorgibigorunuyor. Oysa makine tanrının psişik bir mudahaleyi "kopya ettigini" –yani onu

Page 50: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

somut, resimsel bir biçimde sundugunu– soylememiz gerekmezmi?Bu gereksiz birfazlalık degildi; çunku ancak bu şekilde, dinleyicilerin imgeleminde ona canlılıkkazandırılabilirdi. Homerik şiirler, butunuyle psikolojik bir mucizeyi tam olarak"anlatmak" için gerekli olabilecek dil inceliklerinden yoksundu. Tanrının iziksel birvarlık olarak gorunmesini saglamak ve onun gozdesini soylenmiş sozle uyarmakyoluyla, m°now "mbale yum“ {24} gibi eski, yıpranmış bir formule ilkin bir yedekbulmaktan, ardından bu yedegi onun yerine geçirmekten daha dogal ne olabilirdi?Athena’nınAkhilleus’unsaçlarınıyolduğuveonuAgamemnon’uvurmamasıkonusundauyardıgı Ilyada I’deki unlu sahne, sadece içsel bir uyarıya kıyasla ne kadar canlıdır!Ama Athena yalnızca Akhilleus’a gorunur: "Otekilerin hiçbiri onu gormedi." BuAthena’nıniçselbiruyarının–Akhilleus’unενεπνευσεφρεσιδαιμων{25}gibimuglakbirifadeyle betimleyebilecegi bir uyarının– bir yansıtılışı, resimsel bir ifadesiolabileceginiduşundurenapaçıkbiripucudur.Vebengenelde,içseluyarının,yadabuani şaşırtıcı guç duygusunun, veya bu ani şaşırtıcı muhakeme yitiminin, makinetanrınınyeşerdiğitohumolduğunuönesürüyorum.

Kahraman,bireyselbiregoyasahipolmayadogruilerledikçe,bolunmuşbiradamadonuşur.Ve bu "bolunme", kabilesel, işitsel insanın gorselleştirmek için hiçbir çaba gostermedigikarmaşıkdurumların"mekanizmasında"yadaresimselleşmişmodellerindekendinigosterir.Birbaşkadeyişle,kabileselolmaktançıkma,bireyleşmeveresimselleşme,hepsibirdir.Içselolaylargorselolarakaçıgaçıkarken,buyuseltarzbununlaorantılıolarakortadankalkar.Amabuaçıgaçıkış,butunduyularınaynıandatametkileşimisozkonusuolduguzamandahatamolarakhissedilenkarmaşıkilişkilerinbirindirgenmesiveçarpıtılmasıdıraynızamanda.

Mimesis,Platon’a,çokanlaşılırbirbiçimde,baştagorseltemsilolmakuzere,temsilçeşitleriolarak gorunmuştu.Poetika’da{26} Aristotelesmimesisi tek bir duyuyla sınırlamayarak, onubutunbilişselveepistemolojikdunyasınınmerkeziyaptı.Oysaokuryazarlıgınvedolayısıylaoteki duyulardan soyutlanmış gorselligin bu ilk hamlesi Platon’a ontolojik bilincin bireksilmesiyadavarlıgınbiryoksullaşmasıolarakgorunuyordu.Hergsonbiryerde,dunyadakibutunolaylarınhızı ikikatmaçıkacakolsa,bununasılbilebilecegimizisorar.Vebusoruyu,çokbasit,diyeyanıtlar.Bunu,deneyiminzenginligindebuyukbirkaybınortayaçıkmasındanayırt edebiliriz. Platon’un okuryazarlıga ve gorsel mimesise karşı tutumu da boyle gibigörünüyor.

Gombrich,Art and Illusion’ın onuncu bolumune, gorsel mimesise ilişkin başka gozlemlerlebaşlar:

Sonbolum,buincelemeyi,gorunuşlerinkeş inin,doganındikkatlibirgozlemindençok,resimseletkilerinicadınabaglıolduguyolundakieskigerçegegerigoturmekte.Aslınabakılırsaben,halainsanıngozualdatmakapasitesinekarşıbirmerakduygusuyladoluolan antik yazarların, bu başarıyı anlamaya, sonraki birçok eleştirmenden çok dahafazlayaklaştıklarınainanıyorum...amaBerkeley’in,bizimduzbiralan"gordugumuzu"amadokunsalbiruzay"kurdugumuzu"soyleyengormekuramınııskartayaçıkarırsak,belkisanat tarihiniuzayla ilgili saplantısındankurtarabilirvesozgelimi ışıkvedokuonerisi ya da izyonomik ifadede ustalık gibi oteki başarıları odak noktasına

Page 51: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

getirebiliriz.

Berkeley’inNew Theory of Vision ["Yeni Gorme Kuramı", 1709), artık duyu yaşamlarımızaçısındanpsikologlarca tercihediliyor.AmaBerkeley’inasıl ilgilendigi konu, gorselduyuyudiğerduyularınetkileşimindenbütünüylesoyutlayanDescartesveNewton’unhatalıolduğunukanıtlamaktı. Ote yandan, gorsel duyunun işitsel-dokunsal kompleks lehine bastırılması,kabileseltoplumunveradyoyla–amayalnızcaradyo"yuzunden"degil–uzerimizesaçılanilkelsanattaklitleriilecazkonfigürasyonununçarpıklaşmasınanedenolur.{27}

Gombrich, resimsel tarzın yukselişiyle en yakından ilgili butun bilgileri vermekle kalmaz;bunungetirdigibutungerçekguçlukleridesıralar.ArtandIllusion’ışuyorumlabitirir(s.117-118):

Son olarak, perspektife gore kuçultmenin keş ini ve beşinci yuzyıl başında uzayın,dorduncu yuzyılda da ışıgın fethini ortaya koyan, resimlenmiş çomleklerdeizleyebildigimiz kadarıyla Grek resim tarihi soz konusudur... Emanuel Loewy yuzyıldonumunde,Greksanatındadoganınbetimlenmesinin,kavramsaltarzlarınonceliginive bunların dogal gorunuşlere yavaş yavaş uyarlanmasını vurgulayan kuramlarıgeliştirenilkkişioldu...Nevarkibu,kendibaşınapekazşeyaçıklar.Busürecininsanlıktarihinde nispeten bu kadar geç başlamasının nedeni neydi? Bu bakımdanperspekti imizçokfazladegişmiştir.Arkaikdonem,Grekleriçintarihinşafagınıtemsiletmişveklasikbilgibumirasıherzamansilkipatmamıştır,Bubakışaçısından,sanatınilkel tarzlardan uyanışının, humanistlere gore uygarlıga ait olan butun digeretkinliklerinyukselişi–felsefenin,biliminvedramatikşiiringelişmesi– ile ortuşmesisonderecedoğalgörünüyordu.

Greklerindünyası,alfabeteknolojisininiçselleştirilmesindenönce,görselgörünüşlerinnedenbirhalkınilgisiniçekemeyeceğiniortayakoyar.

“Doğalgörünüşlerin"temsilininokuryazarolmayanhalklaraçısındantamamennormaldışıvedolayısıyla tamamen algılanamaz oldugunun keş i, bugunlerde kimi zihinlerde rahatsızlıkyaratmıştır. Bunun nedeni, soyut gorsel algılama uzlaşmalarımızla butunleştirdigimiz aynıgerçeklikçarpıtmalarınınmatematigi,bilimivemantıkveşiirgibisozlusanatlarıistilaelmişolmasıdır.GeçenyuzyılınOklitçiolmayangeometrilerinde,simgeselmantıgındavesembolistşiirinde,aynıkeşifyinelenmiştir.Başkabirdeyişle,deneyimintekduzlemliçizgisel,gorselvedizisel kodlanışı, sondereceuzlaşımsal ve sınırlıdır.BugunBatılı deneyiminher alanındansupurulup atılma tehlikesi içindedir.Çokuzunzamandır,heykel, resimvebiliminyanı sırafelsefede,edebiyattave siyasette,Grekleringorselduzene ilişkin icadınıgoklereçıkarmayaalışmış durumdayız. Fakat bugun, duyuların her biriyle digerlerinden yalıtılmış haldeoynamayı ogrenmişolanbilimcilerGreklerikorkakbuluyorveonlaraguvenmeyengozlerlebakıyorlar: "Benimparçalarınıbirarayagetirdigimşekliyle oyku,başkaneanlatıyorolursaolsun, Grek sanatının ve Grek geometrisinin aynı dokunsal-kassal duyum sezgilerinedayandıgı,bunlarınbirçokbakımdanaynıçizgilerdeilerledigivesınırlılıklarınınbusezgilerde

Page 52: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

yattığıgerçeğiniortayakoyar."{28}

Budurumda,deneyimingorselunsurlarına ilişkin, sonzamanlardakendinigosterenkeskinbilinç açısından bakıldıgında, Grek dunyası mahcup vemutereddit gorunur. Ama alfabetikteknolojininelyazmasıaşamasında,gorselduyuyudokunsaldanbutunuyleayırmayayetecekyogunlukta hiçbir şey yoktu. Roma yazısının bile bunu yapacak gucu yoktu. Tastamambirornekvetekrarlanabilirtiptekitleuretimideneyimihayatageçirilinceyedegin,duyularınbölünmesitamolarakgerçekleşmeyecekvegörselboyutötekiduyulardankopmayacaktı.

Oswald Spengler,TheDeclineoftheWest[BatınınÇöküşü]adlıyapıtında(s.89),kabileselbircoşkuçıglıgıylagorulmeyenedonuşuselamlayarak,yeni izigimizdegorsel,Batılıbilincinyokoluşunadikkatçekiyordu:

Uzay-ogesi ya da nokta, gorselligin son direngen izini yitirip de, goze çizgilerarasındaki bir kesit olarak sunulmak yerine, uç bagımsız sayıdan oluşan bir grupolarak tanımlanınca, artık 3 sayısının yerine n genel sayısını geçirmenin onundekonunun ozune ilişkin hiçbir itiraz kalmadı, Boyut kavramı kokunden degişti. Artıksorun, bir noktanın ozelliklerini, gorunur bir sistemdeki konumunu belirtmek uzeremetrikolarakbelirlemekdegil,birsayıkumesininbutunuylesoyutozelliklerinitemsiletmektenibaretti...

"Butunuyle soyut" demek, elektrik ve ozellikle de radyonun, Conrad’ın Batılı deneyimde"içteki Afrika" diye tanımladıgı şeyi yeniden canlandırmasına aracı olan, işitsel-dokunsalıngörselolmayan,yankılananetkileşimidemektir.

Duyulardanbirinin yada otekinin fonetik yazı gibimekanik araçlarla genişletilmesi, butunsinirsistemininmeydanagetirdigikaleydoskopaçısındanbirçeşitburkulmagibigorunebilir.Budurumdamevcutunsurlarınyenibirkombinasyonuveyaoranıortayaçıkarvemuhtemelbiçimlerinyenibirmozaigikendisinigosterir.Dışsalteknolojininherornegiylebirlikte,duyuoranlarındaki boyle bir burkulmanın kendini gosterdigini fark etmek, bugun artık kolaydır.daha once bunun neden farkına varılmamıştı? Bunun nedeni belki de, geçmiştekidegişikliklerinbirazdahayavaşmeydanagelmesiydi.Bugunartıkkendidunyamızdabilebuturden bir dizi yeni teknolojiyi yaşıyor olmamızın yanı sıra, duyularımızın duruşunu veilişkileridegiştirmekkonusundayenienformasyon teknolojilerininrolunuancakçokbuyukbirilgisizliğingizleyebileceğipekçokbaşkakültürügözlemlemeolanağınadasahibiz.

Yalnızcakendidayanaknoktalarımızıanlamakaçısından,biryandanhenuzokuryazarolmuşGrekdunyasına,oteyanılanokuryazarolmayandunyayaaitbirkaçedebiyatvesanatorneginiyanyanakoyupkarşılaştırmakyararlıolabilir.

Bununlabirlikte,Romalıların, gorsel ozelliklerin farkına varmaktaGreklerin otesine geçmişolmasıönemlidir.

Lııcretius, temsil sorunlarından ne soz eder ne de bunlarla ilgilenir. Ne var ki, safanlamdaoptikgorungulere ilişkinbetimlemesi,Eukleides’in Ihtiyatlı gozlemlerindenhatırısayılırolçudeoteyegider.Bu,genişleyengorselkoninindegil,onunkarşılıgıolangorunurdaralmayadaufalmakonisinineksiksizbirbetimlemesidir.Lucretius’un,"DeArchitectura"nın yazılmasından çeyrek yuzyıl once ifade ettigi duşunceler,

Page 53: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Vitruvius’unbetimlediğiperspektifsistemininoptikeşdeğeridir.{29}

Romalılar aynı şekilde, eylem ve uygulamalı bilgi yaşamına ve yaşamın birçok duzeyininçizgisel duzenlenişine yonelik egilimde de Greklerin onune geçmişti. Sanatta bu egilim,duzlemlerdeki egik ya da diyagonal bir kayma yoluyla eylemin gorunebilir kılınması için,duzlemlerin birbiri ardına kurulmasında kendini gosterir. Ama John White’ın, Grekoykulemesinin en çarpıcı ozelligini aydınlatmakta ozellikle degerli bir gozlemi vardır(TheBirthandRebirthofPictorialSpace ["ResimselUzayınDoguşuveYenidenDoguşu"],s.237):"Butunbiçimlertekbirduzlemiçindeuzanır.Butunharekettekyonludur."Butunuylegorselduyunun oteki duyulara karşı zaferine adanmış bir çalışmada, White, antik donem vesonrasında uzayın tasarlanışını Inceler. "Antik vazoların zarif, oymalı yuzeylerinde ilk kezkendini gosteren yalın uzaysal kalıplar, hiçbir ozenli kuramsal inşa çabasını yansıtmıyorgibidir. Bunlar kendi içlerinde, var idiyseler bile nihai urunde hiçbir yankı bulmayanperspektifsistemlerinindoğasınailişkinhiçbiraraştırmagerektirmez."(s.270)

HemsanathemdekronolojidebizimkiylepekazortakyönüolanGrekbakışaçısı,Ortaçağ’ınbakışaçısıilebüyükbenzerlikgösterir.

White’ın goruşu, antik donemde perspekti in kimi ozelliklerinin ortaya çıkmasına karşın,bunların kendilerine buyuk bir ilgi duyulmadıgı yonundedir. Ronesans’ta, perspekti insabitbirbakışaçısınıgerektirmesi,benimsenenteknikhalinegeldi.Ozelduruşustundekiboylebirvurgu, matbaa kulturlerinde yaygınken, elyazması kulturlerini kesinlikle ilgilendirmiyordu.Bireyciligin ve milliyetçiligin dinamikleri, elyazması tarzında ancak gizil durumda vardır.Yazıcınınhaylidokunsalurununde,okuyucunun,onaltıncıveonyedinciyuzyılokuyucusununyaptıgıgibigorselduyuyu işitsel-dokunsalkomplekstenayırmasıolanaksızdır.BernardvanGroningen’in Grek zaman anlayışı ustune çalışmasıIn the Grip of the Past’te ["GeçmişinPençesinde"] soylenenlerin buyuk bolumu, zaman duygusuyla ilgili oldukları olçude, gorselegilimin sonuçlarını anlamak bakımından yararlı olacaktır. Beklenebilecegi gibi, olaylarınkronolojik ve tek yonlu hareket duzenine ilişkin yeni Grek anlayışı, daha onceki, butunokuryazarolmayantoplumlardabulunan,eşzamanlımitikyadakozmikzamanduşuncesininuzerindeyenibirkatmanoluşturdu.VanGroningenşugozlemiyapar(s.17):"Greklersıksıkgeçmişegondermeyaparlarvebunuyapmakla,elealdıklarıkonuyukronolojikbirkavrayışabaglarlar.Amagerçekanlamıaraştırmayabaşladıgımızanda, ikrinzamansalolmayıpgenelanlamdakullanıldığıaçığaçıkar."

Zamanaçısındanbu,sabitbirbakışaçısıyadagozdenkaybolmanoktasıolmaksızın,resimdeyandaki nesnelerin kuçultulmesi gibidir. Ve aslına bakılırsa, gorsel soyutlamada Greklerinulaştıgıaşamadabuydu.Birolçudebenzerşekilde,vanGroningen,Herodotos’un"kendisinimitten vemitik spekulasyondan kurtarmış" oldugunu ve "geçmişi bugunun bir açıklamasıolarak,yadaenazındangelişmenindahasonrakibirevresininaçıklamasıolarakkullanmakiçin"birhamleyaptıgınıilerisurer,(s.26)Kronolojikdizilerinbuşekildegorselleştirilmesi,sozlu toplumların bilmedigi bir şeydir; tıpkı şimdi enformasyon hareketinin bu elektrik

Page 54: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

çagıylada ilgisizolmasıgibi.Bir literaturde"anlatıçizgisi",resimyadaheykeldekiçizgi ileaynı şekilde, dolaysız bir açıklayıcılıgı olan bir terimdir. Gorselin oteki duyulardankopmasınınnereyekadar ilerledigini tamolarakgosterir.ErichAuerbach {30} şimdiyekadaroteki sanatlarda ortaya çıktıgı şekliyle Greklerin gosterdigi gelişmenin butun yonlerininedebiyat için de geçerli oldugunu ortaya koyar. Dolayısıyla Homeros’un Akhilleus veOdysseus’u,"yanılgıyayerbırakmayacakanlamlarısergileyen,tarihselgelişmevepsikolojikperspektife ilişkin az sayıda unsur taşıyan butun olaylar on planda tutularak, butunuyledışsallaştırılmışbetimleme,tek-biçimliaydınlatma,kesintisizbaglantı,ozgurifade..."yoluyladikeydüzlemlerdesunulur.

Gorselolan,resimde,şiirde,mantıkta,tarihtebelirgin,tekbiçimlivediziselolanadogruilerler.Okuryazarolmayantarzlar,isterilkelgeçmişte,istergünümüzünelektronikdünyasındaolsun,Joyce’un"biruzaydakieins”dediğigibi,örtük,eşzamanlıvesüreksizdir.

VanGroningen, yeni gorsel ve dizisel kronoloji duşuncesini, olguları dogruluk ve kesinliklegozlemeye çalışan, ama ayrıca bunların açıklamasını da bilmek isteyen ve bu açıklamayıoncekinedenlerdearayan"Yunanistan’dabilimselanlayışınuyanışı" ilebaglantılandırır.Bugorsel "nedensellik" kavramı, en aşırı ifadesini Newton’cu izikte bulur. Sir EdmundWhittaker,SpaceandSpirit["UzayveRuh"]adlıyapıtındaşunlarısöyler(s.86):

Newton’culuk, Aristoteles’çilik gibi, dunyayı olayların birbiriyle baglantısının izinisurerek anlamaya çalışır; ve bu, deneyimlerimizi neden ve sonuç kategorisine goreduzenlemekle, her gorungunun belirleyici etkenlerini ya da oncellerini keşfetmeklegerçekleştirilir.Bubaglantınınherşeyikapsadıgının,hiçbirolayınnedensizmeydanagelemeyeceğininilerisürülmesi,nedensellikpostulatıdır.

Bu neden kavramının aşırı gorsel egilimi, elektriksel ve eşzamanlı bir dunyada son dereceyersiz bir şekilde sırıtmaktadır. Sir Edmund, bununla karşılaştırmak uzere şunları ekler (s.87):

Dolayısıyla,kuvvetkavramınınyerini,birdiziparçacıgınmeydanagetirdigikumeninsahipolduguenerjiveetkileşimkavramlarıalmayabaşladı;vematematiksel izikçiler,kuvvetlerin etkisi altındaki tek tek cisimler yerine, dinamik alanında Lagrange’ınyaptıgı gibi, "kuvvet" ya da "neden" ikrini hiç işin içine sokmaksızın, butun bircisimler sisteminin gelecegini eşzamanlı olarak ondeyileme yetenegine sahipmatematikdenklemlerinineldeedildiğikuramlargeliştirmeyebaşladılar.

Sokrates oncesi ya da okuryazarlık oncesi duşunurler, gunumuzun okuryazarlık sonrasıbilimcilerigibi,birsorunuveevrenisudan,ateştenyadatekbir"dunyaişlevi"ndenturetmekiçin,osorununsadeceiçrezonansınıdinlemekzorundaydı.Yani,Greklerinsoyutgorselliginvetekyonluçizgiselliginduzleminesıçramalarıgibi,zamanımızınspekulatorleridefarkındaolmaksızınkolaylıkla"alan"kuramınınişitselegilimineduşebilirler.VanGroningen,Greklerinbüyükbirheveslegeçmişiaradıklarınısöyler(s.36-37):

Odysseus, bilinmeyenin çektigi, hep daha uzaga gitmek isteyen, yaklaşan olaylarıncezbesinekapılanvegittikçedahauzakbölgelerdekigeleceğingizemleriyleileriyesevkedilen bir seruvenci degildir. Tam tersine. Sadece geri donmek ister; geçmiş onu

Page 55: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

buyuler; geçmişteki olayların duzeltilmesini ister, zorla yolculuk eder; Poseidon’un,seruvencileriçekenamaOdysseus’udehşeteduşurenyabancıvebilinmeyentopragıntanrısı Poseidon’un gazabıyla suruklenir. Bu sonsuz yolculuk, onun için felaket vebahtsızlıkanlamınagelir;donuş ise,mutlulukvehuzurdur.Gizemligelecek,yureginiıstırapla doldurur; kendisini buna karşı çelikleştirmek zorundadır; oysa geçmiş ile,bilinenilekendisinigüvendehisseder.

Yeni gorsel kronoloji aracılıgıyla, uzak bir perspektifteki bir huzur alanı olarak keşfedilengeçmişduşuncesi, aslındabiryenilikti.Bu, fonetikokuryazarlıkolmadanmumkunolmazdı;bugunbizim içinbugoruyuyenidenulaşılabilirbir şeyolarakhayaletmekçokguçtur.VanGroningen’in, Greklerin bilimsel ve psikolojik guvenlik alanı olarak geçmişe yoneliksaplantılarının nedenlerine ilişkin çozumlemesi, butun humanist çagların yıkıntılar lehinedogal edebi egilimini açıklamaya yardım eder. Zira yıkıntılar dışında hiçbir yerde, geçmiş,bilimadamınınmunzevitefekkurlerinebukadaretkilihitapetmez.Zamanın,Greklerdenbuyanabugunilegeçmişarasındakoprukuranbirbaşkaozelligidahavardır:"Tartışılanzaman,açıkça turdeştir. Her şeyin yerli yerinde bulundugu olguların kesintisz bir dizisi niteliginitaşır."(s.95)

Greklerhemsanatsalhembilimselyeniliklerinialfabeniniçselleştirilmesindensonraortayakoydular.

Turdeşlik, birorneklik, tekrarlanabilirlik: Işitsel-dokunsalbir kalıptanyeni çıkmışbir gorseldunyanın temel notaları işte bunlardır. Grekler, bu tur unsurları, bugunden gelecege degil,bugunden geçmişe bir kopru olarak kullandılar. Van Groningen şoyle yazar (s. 95): "Grek,gelecegin ne denli belirsiz oldugunu bilir, oysa Dogulu bilmez; bozulmamış bir geçmiş vebaşarılıbirbugun,hiçbirşekildemutlubirgeleceginguvencesiolamaz.Buyuzdenbirinsanınyaşamını... ancak Atinalı Tellus’ta oldugu gibi, tam bir geçmiş haline geldiginde, yaniölümündedeğerlendirebiliriz."

William Ivins’in çozumlemesi, şunları yazan VanGroningen’i kuvvetle destekler: "Grekleringelecege ilişkinkavrayışları,kuşkusuz,sadecegeçmişinbeklenen,korkulanyadaarzulananbir paralelidir."AmaGrekduyarlılıgındaki gorsel unsur, hala buyuk olçude işitsel-dokunsalkompleksegomuluhaldekalarak,onlarınbeşinciyuzyılına,tıpkıElizabethÇagı’naoldugugibi,goreli olarak dengeli bir duyarlılık karakteri verir. {31} Ivins, sırf gorsel paralelligin aynısınırlılıgınınGrekgeometrisinideetkiledigine,ArtandGeometryadlıkitabındaişareteder(s.57-58):

Pappusbittigizaman,geçdonemGrekgeometricileriikiodakoranını,uçdogrultmanlıodak oranını ve bir dairenin gorsel olarak elipse donuşumunu biliyorlardı. Bundanbaşka, daha sonra geri donecegim gibi, yalnız uyumlu olmayan oranlarındegişmezligiyle ilgili ozeldurumlarıdegil, Eukleides’in "porizm"ini {32} debiliyorlardıvebusonuncusu,DesarguesTeoremi’ninçokyakınındangeçenbirıskalamaydı.Amabu şeyleri, birbiriyle hiçbir ilişkisi olmayan yalıtılmış onermeler olarak kabulediyorlardı.GeçdonemGreklerbunlaraparalelçizgilerinsonsuzluktabirleştigi ikrini

Page 56: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

de eklemiş olsalardı, ellerinde, geometrik sureklilik ile perspektif ve perspektifgeometrisi açısından temel ikirlerin en azından mantıksal eşdegerleri bulunacaktı.Başkabirdeyişle,altıveyayediyuzyıllıkbirdonemboyunca,Greklerdefalarcamoderngeometrinin kapısına dek geldiler, ama dokunsal-kassal, metrik duşuncelerleketlenmiş oldukları için, bu kapıyı açmayı ve modern duşuncenin muazzam açıkuzaylarınagirmeyiaslabaşaramadılar.

Birorneklik,sureklilikveturdeşliginoykusu,geometrininoldugugibiGrekmantıgınındayenitarzıydı.Aristotle’s Syllogistic’de ["Aristoteles Tasımı"] Jan Lukasiewicz bunu vurgular:"Aristoteles’in duşundugu şekliyle tasım, terimlerin, ozne ve yuklem olarak mumkunkonumlarına gore turdeş olmasını gerektirir. Aristoteles’in tekil terimleri ihmal etmesiningerçeknedenibugibigorunmektedir."(s.7)Ayrıca:"Aristotelesmantıgınınenbuyukkusuru,tekil terim ve onermelere yer vermemesidir. Bunun nedeni neydi?" (s. 6) Bunun nedeni,Greklerin gorsel duzen ve çizgisel turdeşlikte yenilik aramasının nedeniyle aynıydı. Amaanalistimiz,"mantık"ilesoyutgorselduyununbirbirindenayrılmazoldugunadadikkatçeker(s.15):"Modernformelmantık,mumkunolabilecekenbuyukkesinligeulaşmayaçalışır.Buamaçancakkararlı,gorselolarakalgılanabilirişaretlerleoluşturulankesinbirdilaracılıgıylagerçekleştirilebilir,boylebirdil,butunbilimleraçısındanvazgeçilmezdir."Amaboylebirdil,sozcuklerin bile gorme duyusu dışındaki butun duyuların dışına çıkarılması yoluylaoluşturulabilir.

Burada onemli olan tek nokta, alfabenin ilk kullanıcıları ustundeki etkisinin derecesinibelirlemektir.Parçalarınçizgiselligiveturdeşligi,Greklerinyenifonetikyazırejimialtındakiduyu yaşamında yaptıkları "keşi lerin", daha dogrusu ugradıkları degişimlerin parçalarıdır.Grekler, bu yeni gorsel algılama tarzlarını sanatta ifade ettiler. Romalılar çizgisellik veturdeşligisivilveaskerialanlara,kemerlerinvekapalıyadagorseluzayındunyasınakadargenişlettiler.Grek"keşi lerini"aynıkabileselliktenuzaklaşmavegorselleşmesurecinegirecekkadar genişletmediler. Çizgiselligi bir Imparatorluga vardırdılar; turdeşleşmeyi deyurttaşların, heykellerin ve kitapların kitlesel Işlenişiyle genişlettiler. Bugun yaşasaydı birRomalının ABD’de kendini yurdunda gibi hissedebilecek olmasına karşılık, bir Grek,dünyamızınİrlandayadaEskiGüneygibi"gerikalmış"vesözlükültürlerinitercihederdi.

Greklerin okuryazarlık deneyiminin turu ve derecesi, devraldıkları işitsel-dokunsal mirası,ancakmatbaasonrasındainsaniduyarlılıktabuyukolçudekabulgorecekolan"kuşatılmış"yada "resimsel" uzaya aktarmasına yetecek kadar buyuk degildi. Grek ve Ortaçag sanatındaperspekti in aşırı gorselligi ile duz orguleri arasında, duyu yaşamlarımızın daha da ilerisoyutlanma veya koparılma derecesi yer alır ki, biz bunu tamamen dogal bir şekilde antikdunyaveOrtaçagdunyasıilemoderndunyaarasındakifarkgibihissederiz.Sanatvekulturelçozumlemenin yeni, empatik yontemleri, bize insan duyarlılıgının butun tarzlarına kolaycaulaşma olanagı verdiginden, artık geçmiş toplumların perspekti iyle sınırlı degiliz. Onlarıyenidenyaratıyoruz.

Yukselengorselunsurunantikdunyanınherkesimindekietkileritambirtutarlılıkiçindedir.Grek donemindenRomadonemine kadar retinal izlenim uzerindeki vurgunun istikrarlı birşekilde arttıgına, JohnHollanderTheUntuningoftheSky ["GogunAyarınınBozulması"]adlı

Page 57: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

yapıtındaişareteder(s.7):

Ama sozlu, okuryazarlık oncesi şiir dışarıda bırakıldıgında, yazılı dillerin varlıgı vekullanımı,şiirinsesolarakelealınmasındakikarışıklıklarıdahadaarttırır.Egerşiire,konuşulanbirdildekihaylikarmaşıkbirifadeolarakbakılacakolursa,buşiirinyazılıbiçimi, onun kelimesi kelimesine, sayfa uzerindeki basit bir kodlaması halinegelecektir.Boylelikleşiir,sessını larınınkalıplarıolaraktanımlanacaktır.Amayazınsalçozumleme, Grek olçulerinin Latincede ilk kullanımı gibi erken bir donemdenbaşlayarak, yazılı versiyonları ya da kodlamaları, ozgun ya da sozlu versiyonlarındaolmayanonemlibireyselvegelenekselunsurlariçeren–yadatamtersi–şiirlerlekarşıkarşıyagelmiştir.Hemmuzikhemdeşiirinsestenmeydanageldiginisoylemek,amabunun her iki durumda ne olçude dogru oldugunu belirtmemek, yetersiz bir ifadeolacakvekişiyiyanlışyonesevkedecektir.Boylesibirindirgemeninguçlukleri,yalnızkategorik estetik karışıklıklara yol açmakla kalmayıp, Helenistik donemden beri varolan geleneksel Avrupa olçu teknigi kuramları arasında gereksiz çatışmalara da yolaçmıştır. Yazınsal tarihimiz açısındanbukarışıklıkların locus classicus’u, aslındabirmuziksistemiolanşeyin(Grekolçusu)dahagra ikbirolçuteknigine(Latinnicelvezinkalıbı)eşitlenmesindeortayaçıktı.Odunçalınmışyabancıyazınsalgeleneklerinyanısıra, geçmiş geleneklerin yenileme ve uyarlamalarının, yazılı duzeyde şiirin dilselyapısını istila ettigi, genel olarak dogru gibi gorunmektedir. Şiirin yapısının veyazıldıgı dille ilişkisinin tam çozumlemesinin konuşulan dille birlikte oldugu kadarkendiiçindebirsistemolarakdaelealmasızorunludur.

AlbertEinstein,ShortHistoryofMusic["MüziğinKısaTarihi"]adlıyapıtında(s.20),Ortaçağ’damuziksel yapıların gorsel duzenlenişi yonundeki bu degişimlerin bir başka manzarasınısunar:

Bu muzik butunuyle vokal oldugundan, notasyonda ritim işaretleri bir tarafabırakılmıştı;ama iilenmelodininçıkışveinişinegorselbirbetimlemeverdiginden,bunotasyonun Grek sisteminde eksik olan dolaysız bir anlaşılabilirligi vardı. Işte bu,modernnotasyonunüzerineinşaedileceğisağlamtemelhalinegelecekti;...

EinsteinbumanzarayıGutenbergalanınınkendisinekadargenişletir(s.45):

Buuluslararasıetki,yaklaşık1500’demuzikbasımınınicadıylaolanaklıhalegeldi.Bugelişme ise muzik tarihinde, tıpkı Avrupa kulturunun tarihinde kitap basımınınyaptıgınabenzer,muazzambirdevrimyarattı.Gutenberg’inilkgirişimlerindençeyrekyuzyıl kadar sonra, Alman ve Italyan matbaacılar basılı ilahi kitaplarını urettiler.Belirleyiciadım–olçulumuziknotasyonununbasımı– ...Venedik’te ...FossombroneliOttaviano dei Petrucci tarafından atıldı... Venedik ... polifonik muzigin basım veyayımınınbaşlıcamerkeziolarakkaldı.

GrekveOrtaçağsanatınındevamlılığı,caelaturayanigravürcülükiletezhipsanatıarasındakibağyoluylasağlandı.

Page 58: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

ApproachtoGreekArt["GrekSanatınaYaklaşım"]adlıkitabında,CharlesSeltmanşoyleyazar(s.43):

Greklerkagıdıbilmiyordu;papiruspahalıolduguiçinsadecebelgelerdekullanılıyordu,ayrıca resim için kullanışsız bir malzemeydi. Balmumu tabletleri ise kalıcı degildi.Aslına bakılırsa, sanatçının çizim kagıdı vazonun yuzeyi idi... IO 650’den itibaren,Atinalı çomlekçilerin buyuk bir Ihracat agını kurmuş ve urunlerini Aegina, Italya veDoğu’yagöndermekteolmalarıçokönemlidir.

Seltmanbuparagrafta,kagıturetimindevekitapticaretindeyuksekbirorgutlulukduzeyineulaşan Romalılara gore Greklerin neden çok daha az okuryazar olduklarına deginmektedir.Geç donem Roma Imparatorlugu’nda papirus arzındaki azalma bu imparatorlugun ve yolsisteminin"çokuşu"nunananedenlerindenbiriolarakgosterilir.ZiraRomayolu,heranlamdabirkâğıtyoluidi.{33}

Seltman’ınApproach to Greek Art’ının temel teması, Greklerin başlıca ifade tarzının,heykeltıraşıntarzıdeğil,celatoryadagravürcününtarzıolmasıdır(s.12):

Dortyuzyılıaşkınbirzamanboyunca, insanlara,Greklerinşimdiyedekyaptıgıeniyişeylerinmermerdenyapılmışolduğuöğretildi;dahaelli-altmışyılöncesinekadar,Greksanatıustunebirkitapta"heykel,pekçokyondeneskiYunanistan’ınenkarakteristiksanatıdır;...enyuksekbaşarılaraulaşmıştır"gibiifadelerinyeraldıgınıgorebilirdiniz.Grek sanatına alışılmış yaklaşım boyleydi. Buyuk odul, sık sık bronzdan dokulmuşbuyuk yapıtlarla baglantılandırılan, taştan yapılmış heykele gitmek zorundaydı;ardından, şimdi buyuk olçude antik vazoların yuzeylerine yapılan çizimlerle temsiledilen resim geliyordu; uçuncu sırada "kuçuk sanatlar" adı verilen, kuçumseme vekolaycı bir yaklaşımla bir arada gruplanan kalıp kesimcileri, mucevher oymacıları,kuyumcular ve celator’ların (ya dametal hakkaklarının) yapıtları yer alıyordu. Amaboylebir"sını lama"Greklerinkendilerininsanatçılarlavesanatlailgiliduşunceleriyleherhangibirşekildeörtüşürmüacaba?

Onlarıngörüşlerininçokfarklıolduğukesindir.

Bronzçagıgibiuzakbirdonemdebile,Yunanistanveadalarınsakinleri,madenişleyennitelikli işçiye çok buyuk saygı duyuyordu. Onun sanatı hem bir gizem hem de birzevkti ve onun bu becerisini, çevresinde pek çok efsanenin ortaya çıktıgı dogaustuguçlereborçluolduguduşunuluyordu.Daktyladıverilen,bronzueritenyaratıklar;zırhyapanKuret’ler veKorybant’lar; hunerli demirciler olanKabeiro’lar; altın, gumuş vebronzu işleyen, tanrılar ve en eski heykeller için silah yapan yetenekli işçiler olanTelkhin’ler;vesonolarak,Zeus’unyıldırımlarınıdoverekşekillendirenKyklop’larvardı.Butun bunlar belirsiz devler, gulyabaniler, tanrımsı yaratıklardı – iyi geçinilmesigereken, atolyelerin koruyucu azizleriydiler ve bazılarının adı "Parmaklar", "Çekiç","Maşa" ve "Ors" anlamına geliyordu. Daha sonraları, Homeros destanlarınınşekillenmeye başladıgı doneme gelindiginde, bu varlıklardan birinin statusunun,Olympos’takitanrılarınsırasınagirinceyekadaryükseldiğigörülür.

"Altın, gumuş, bronz, ildişi ya da degerli taşlar" uzerine kabartmacılık, hakkaklık ya da

Page 59: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

oymacılıga,Latincedecaelaturaadıverilir.Çagımızda,birçokantikuretimiSeltman’ınyaptıgıgibigözlemlemeyidoğalbulacakolmamız,önemlibirnoktadır:

Parthenon’un mermerleri ve Attika işi bazı onemli mezar taşları ne kadar heyecanverici olursa olsun, beşinci yuzyılın en ince sanatı bunlar arasında aranmamalıdır.Greklerinkendilerininençokhayranlıkduydugusanatçılar,neyapıustaları,hattanedebronztasarımcıları,dokumculeriveişçileriydi–asılhayranolunanGreksanatçılarıkelator’laridi.(s.72)

Kelator’un ve oymacının işi, gorsel olmaktan çok daha fazla dokunsaldır ve çagımızın yeniegilimiyleortuşmektedir.Amaelinizdekikitapaçısından,Seltman’ınilerisurdugugoruşçokdahakullanışlıdır,çunkuSeltmankelator’unsanatınınizinibutunGrekveRomadonemleriileOrtaçağdünyasınıntezhipsanalındasürer(s.115):

Aynı çagda resim de, ozellikle altın bir yaprak uzerine yerleştirilmiş cama çizilenminyaturlerdekusursuzlugunusergilemeyibaşardı.BounnerisadlıbirGrek,biranneile iki çocugunun portrelerinden oluşan bir ornegini (Levha 102a) imzalamıştır;imzasız olan bir başka benzer yapıtta da (Levha 102g), hoş bir erkek suretigorulmektedir. Bu, daha sonra parşomen susleme sanatını doguracak olan, ince biraristokratik sanattır; vebusanat, guzel sanatlarakarşıPlatonveAristoteles’tenbiledahaduyarlıbirinsanolanfilozofPlotinos’laçağdaştır.

Greklerarasındagörselvurgununartışı,onlarıilkelsanattanuzaklaştırdı;şimdielektriğintoptancılığınınbirleşikalanınıiçselleştirdiktensonra,elektronikçağ,builkelsanatıyenidenicatetmektedir.

Kelator’un sanatının yaygınlıgı, ister Yunanistan’da, ister Roma’da, ya da isterseOrtaçag’ınduz yuzeyleri yaldızlama sanatında olsun, okuryazarlıgın başlangıç aşamasıyla birlikteörüldüğüiçin,tekkelimeyle,dokunsalduyarlılıktarzınınipucuveanahtarıdır.

Çagdaşlarının çogu gibi Seltman da Grek sanatına bir perspektif içinde degil, bir alandakişeylerinbirduzenlenişiyadabirmozaigiolarakyaklaşır.Buduzalandabu igurlerarasındakibirlikte varoluş ve etkileşim, çok-katlı ve çok-duyumlubir bilinç yaratır. Bu yaklaşım tarzı,Georg von Bekesy’ninExperiments in Hearing’de gosterdigi gibi, işitsel, kapsayıcı ve kapalıolmayanbiruzayınkarakterinitaşır.Amabu,heryerde,hattaTimeandWesternMan["Zamanve Batılı Insan"] adlı yapıtında, yirminci yuzyılda işitsel uzaya geri donuşun eleştirelçozumlemesiniyapanPercyWyndhamLewistarafındanbilekullanılanyontemdi.Boylelikle,Seltman,perspektifinkökenlerininöyküsündebile,birakustikalanyaklaşımınıizler(s.31):

... Homeros, Aiskhylos’tan daha çocuksu degil de, ondan farklı turde bir şair olaraktanımlanabilir; Platon, Thukydides’tendaha olgunbir uslupçu olarakdegil, farklı birteması olan, farklı turde bir yazar olarak gorulur; Aziz Pavlus’un mektupları,Cicero’nunkilerden daha dekadan degil, sadece farklıdır. Bu Gelişme ve Çurume

Page 60: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Formulu, antik dunyanın edebiyatı açısından işe yaramaz niteliktedir. Bunu GuzelSanatlaradauygulamaktahaklımıyız?

"Peki," diyebilirsiniz, "insanların Gelişme ve Çurume hakkındaki bu zararsızyanılsamasındanniçinkaygıduyalım?"Amabuhiçdeokadarzararsızdegildir,çunkubaşka bir ogretiyi ima eder. Bu formulde ima edilen dogma, erken donem Greksanatçılarının,butunbusureiçindebirdogalcılıgaulaşmaya,kendiguçlerininotesindeolan yaşama benzer bir taklidi başarmaya çalışmış olmaları gerektigidir. Bununlabirlikte, yazın alanındaki karşılaştırmaya donersek, dramatik sunuşta orneginAiskhylos’un Menandros kadar ya da Shakespeare’in Shaw kadar yaşama sadıkkalmayaçalıştığı,genellikleiddiaedilmez.Aiskhylos’unYeniKomedi’yi,Shakespeare’indeShaw’uonaylamayacağıbilesöylenebilir–hattaböylesidahamuhtemeldir.

Seltman,Greklerineşzamanlıhareketegosterdikleributunilgiyi,deyimyerindeyse,karmaşıkbiçimlenmedeyenibirtemanınyadabaskınınmudahalesinibeklerhaldetutar.TınlayanşiirtarzlarınınnesrinbasitgorselşartlarınaindirgenmesinigozlemlerveParthenonheykellerini"Greklerin en mukemmel sanat-nesir yapıtı" olarak anar. Bu temsili heykel biçimlerini,"betimlemecigerçekçilikleri"nedeniylenesirolarakadlandırır(s.66):

Gelgelelim, nesir literaturu ve sanat-nesir Grekler arasında hemen hemen aynızamanda ortaya çıktı ve beşinci yuzyıldan once bunların her biri kendi başyapıtınıverdi:Thukydides’intarihiveParthenonheykelleri.

Sanattabetimlemecigerçekçiliginneredeyseşiirselformalizmibirtarafabıraktıracakolçude benimsenmesine hangi neden veya nedenler yol açtı? Burada gelişme ya dabuyumeden soz etmenin hiçbir yararı yoktur, çunku Parthenon Olympia’dan dogupgelişmedigi gibi, Thukydides tarihi de Aiskhylos’un dramalarından gelişmemiştir.Dahaçok,gerçekçisanattadenemeleryapmışolanbeşinciyuzyılGreklerinin,gerçegebenzeyiş konusunda bir begeni edindiklerinden, bunu formel sanattan daha çokzevklerineuygunbulmayabaşladıklarıanlaşılıyor.

Göçebebirtoplum,kapalıuzayıdeneyimleyemez.

Seltman’ınGrekcelature’uneilişkinbenzersizgozlemlerini,Ortaçagelyazmasıkulturuiçinbirkalkışpistiolarakkullanmakyerine,mevcutkanıtlarmozaiginibirazdahagenişletmeyiuygunbuluyorum. Gutenberg galaksisinin beş yuzyılını ele almadan once, okuryazar olmayaninsanların, algılama ve deneyimin orgutlenmesinde gorsel degerlere ne denli derin birbiçimdekayıtsızkaldıgınadeginmekyerindeolacaktır.Bukayıtsızlık,"Cezanne’danbuyana"sanatçılar tarafından da paylaşılmaktadır. Siegfried Giedion gibi buyuk bir sanat tarihçisi,"Cezanne’dan bu yana" sanatın uzay konusundaki yeni yaklaşımlarını "populer kultur" ve"anonim tarihi" kapsayacak şekilde genişletmiştir. "Mimesis" Aristoteles için ne kadarkapsamlı idiyse, sanat da Gideion için o kadar kapsamlı bir ikirdir. Şu anda, yirminciyuzyıldakimekanizasyonunbutunsoyuttarzlarınailişkinsanatsalçozumlemesininkılavuzuolarak,TheBeginningsofArt["SanatınBaşlangıcı"]adlıbuyukyapıtınıtamamlamakuzeredir.Oncelikle magara insanının dunyası ve sanatı ile insanların elektrik çagındaki son derece

Page 61: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

organik karşılıklı bagımlılıgı arasındaki yakın ilişkiyi anlamak gerekmektedir. Kuşkusuz,çocugunvemagarasanatınınişitsel-dokunsalelyordamlarınınalkışlanmasıyonundekilirikegilimin,birelektrikyadaeşzamanlıkulturunbilinçdışı tarzlarınayonelik,naif veeleştirelolmaktanuzakbirsaplantıya işaretettigi ilerisurulebilir.Amailkelsanatın"anlaşılmasına"ansızın bir giriş yapmak, birçok geç donem Romantiginin buyuk bir tutkusuydu. EmileDurkheim’ınısrarlauzerindedurdugugibi,insanlarıngorseluzmanlaşmaileişvedeneyiminparçalanışını anlamasımumkun degildi. Çunku gerçek "soyut" sanat, gorsel duyunun otekiduyular arasındaki etkileşimden ayrılmasına dayanan, gerçekçi ve dogalcı bir sanattır.Sozumona soyut sanat ise, kulak ve dokunmanın degişen olçulerde egemen oldugu, duyuetkileşiminin bir sonucu olarak ortaya çıkar. "Dokunma"nın, ayrı bir duyu olmaktan çok,duyuların etkileşimi oldugunu one surmek istiyorum. Gorme duyusuna ayrı ve soyut biryoğunlukverildikçe,dokunmanınönemininazalmasınınnedenibudur.

Yakındaçıkacakkitabının,daha onceExplorations inCommunication’dayayımlanan,sanatınbaşlangıcınailişkinçokonemlibirkesiminde(s.71-89)Giedion,magararessamlarınınuzaybilinciniaçıklar:

Magaralarıniçkesimindeinsanlarınyaşadıgınadairhiçbirizbulunamamıştır.Buralar,buyulu guce sahip resimlerin yardımıyla, kutsal rituellerin icra edilebildigi kutsalyerlerdi.

Bu magaralar, sozcugun bizim benimsedigimiz anlamıyla, bir uzaya sahip degildir,çunkuiçlerindesureklibirkaranlıkhukumsurer.Uzaysalolaraktanımlamakgerekirse,magaralar boştur. Bu durumu, bunlardan birinin içinden çıkmaya çalışmış herkesgayet iyi takdir edecektir. Meşalesinden yayılan zayıf ışık, çevresindeki mutlakkaranlıkta yutulup yok olurken, kayalık tuneller ve dagılıp giden egimler, her yondetekrarlanırveonunsorusunugeriyansıtır:Bulabirentinçıkışınerede?

IşıkveMağaralarınSanatı

Ilkçag sanatının gerçek degerleri açısından, bu ebedi gece topraklarında elektrikışıgının parlaklıgı kadar tahripkar hiçbir şey olamaz. Ornekleri bulunmuş olanmeşaleleryadahayvaniyagyakankuçuktaşkandiller,resmedilmişnesnelerinrenkveçizgilerininancakparçaparçagoruntulerinigosterirbakana.Boyleyumuşak,oynaşanbir ışıkta, bu imgeler neredeyse buyulu bir hareketlilige kavuşur. Oyulmuş çizgiler,hatta renkli yuzeyler, guçlu bir ışık altında yogunlugunu yitirir, hatta kimi zamanbutunuyle yitip gider. Çizimlerin ince damar orgusu, kaba arka planları tarafındanboğulmadan,ancakbuyollagörülebilir.

Tarihoncesiinsanının,magaralarımimariylebutunleştirmediginigostermekiçin,belkibu soylenenler yeterli olabilir. Onun goruşune gore,magaralar, buyulu sanatlar içinkullanabileceğiyerlerioluşturuyordudüpedüz.Buyerleribüyükbirözenleseçiyordu.

Zemindekibirdelik,kapalıbiruzaydegildir,çunkubiruçgenyadabirKızılderiliçadırıgibi,yalnızca gucun çizgilerini sergiler. Bir kare ise guç çizgilerini sergilemez, dokunsal uzayıngorsele bir aktarımıdır. Boyle bir aktarım, yazıdan once ortaya çıkmayacaktır. Ve EmileDurkheim’ınTheDivisionofLabour’ım ["IşBolumu"]okumazahmetinegirenherkes,bunun

Page 62: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

nedenlerini anlayabilir. Çunku yerleşik yaşamın insani gorevlerde belli bir duzeydeuzmanlaşmayaizinvermesinedegin,duyusalyaşamda,gorselyogunlugunartmasınayolaçanuzmanlaşma gibi bir uzmanlaşma olmamıştır. Antropologlar bana, oymacılıgın ya dayontununherturununzatengorselalandabellibirvurgununişaretioldugunusoylemişlerdir.Oyleyse, gorevlerde ve duyu yaşamında pek az uzmanlaşma gerçekleştirmiş olan goçebeinsanlarınhiçbirzamandikdortgenuzaylargeliştirmemişolmasıaklayakıngorunuyor.Amaheykelyaptıklarıdonemlerde,kendilerinioymacılıgın,yazınınvekareşeklindeuzaylarındahaustderecedekigorselliginehazırlıyorlardı.Heykel,herzamanoldugugibişimdidegoruşveses uzayları arasındaki sınırdır. Çunku heykel, kapalı bir uzay degildir. Uzayı, tıpkı sesinyaptıgıgibibaşkalaştırır.Ikiuzaydunyasıarasındakisınırınbugizemliboyutunamimaridesahiptir.LeCorbusier,bununeniyigecelerihissedildiginisoyler.Mimariancakkısmengorseltarzdadır.

E. S. Carpenter’ınEskimo adlı kitabı, Eskimo insanının uzay kavramlarını ele alarak, onunuzaysal biçim ve yonlenimlere karşı butunuyle "irrasyonel" ya da gorsellik dışı tutumunuortayakoyar:

Uzayı daha çok gorsel terimlerle betimleyen bir Aivilik ornegine hiç rastlamadım.Onlar uzayı duragan, dolayısıyla olçulebilir olarak gormezler; bu nedenle, nasıl kizamanınbirornekbolumlerine sahipdegillerse, resmiuzay olçu birimlerideyoktur.Oymacı,optikgozuntaleplerinekarşıkayıtsızdır;herparçanın,arkaplanayadaonadışsal olan herhangi bir şeye gonderme yapmaksızın, kendi uzayını doldurmasına,kendi dunyasını yaratmasına izin verir. ... Sozlu gelenekte, mit anlatıcısı, anlatısınıkişidenkişiyedegil,birçokinsandanbirçokinsanaaktarır.Konuşmaveşarkıherkesehitap eder. ... Şair, mit anlatıcısı, oymacı olarak Eskimo, anonim gelenegi herkesebirdensunar....Sanatyapıtıheryöndeneşitderecedeiyigörülebiliryadaişitilebilir.

Akustik ya da işitsel nitelikteki çok yonlu uzay yonlenimleri nedeniyle, ziyaretçilerinresimlere"dogrutarafıyukarıda"bakmakiçinkıvranmalarıEskimolarıçokeglendirir.Dergisayfaları,sudamlamasındiyeiglonuntavanınayapıştırıldıgızaman,bunlarabakmakisteyenbeyaz ziyaretçinin genellikle boynunu kıvırması gerekir. Eskimo, aynı şekilde, tahtanın biryanma bir çizim ya da oyma yapmaya başlar ve tahta tamamlanana kadar devam eder.Eskimo dilinde henuz sanatın bir adı yoktur: "Her Aivilik yetişkini, başarılı bir ildişioymacısıdır; yazmanın bizim için oldugu gibi, oymacılık da onlar için normal, temel birzorunluluktur."

Giedion, aynı uzaysal temalarıExplorations inCommunication’dasurdurur (s.84): "Eskiçagsanatında yaygın oldugu uzere, Buz Çagı avcısının gozu, kayaların yapısında aradıgıhayvanlarınimgelerinikeşfeder.Fransızlarbudogalformasyonlarıntanınmasını‘epouserlescontour’diyebetimler.Birkaççizgi,birazoymayadabirazrenk,hayvanıgozonuneçıkarmakiçinyeterlidir."Dışçizgilereyonelikbirtutkuyuyenidenkeşfetmemiz,elektromanyetikdalgateknolojisi tarafından itildigimiz,kesinkarşılıklıbagımlılıkve işlevin tanınmasınavebutunbiçimlerinorganikolaraktanınmasınaayrılmazbirşekildebaglıdır.Yani,sanatvemimarideilkelorganikdegerlerincanlanışı,çagımızınmerkeziteknolojikbaskısıdır.Genede,muphembirşekilde,okuryazarolmayaninsanlarınOklitçiuzaykavrayışınasahipoldugunukabuleden

Page 63: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

antropologlarbugunbilevardır. {34}Veantropologlarındahada fazlası, ilkel insanlara ilişkinverilerini, Oklitçi duzenleme modellerine gore açıklamaktadır. Bu bakımdan, bir J. C.Carothers’ınenderbir igurolması,hiçde şaşırtıcıdegildir. Işlevsel çizgileri antropolojininalanınauzatanbirpsikologolarakCarothers,bulduklarıkonusundabutunuylehazırlıksızdı.Onun buldugu şey, aslına bakılırsa, hala pek az kişi tarafından biliniyor. Eger yazılı sozun,deneyimin işitsel boyutlarının yerine gorsel boyutlarını geçirmekteki etkisini sozgelimiMircea Eliade bilseydi, insan yaşamının "yeniden kutsallaştırılması" için aynı hevesigöstermeyedevamedermiydiacaba?

İlkelcilik,modernsanatvespekülasyonunbüyükbölümününsıradanklişesinedönüşmüştür.

Marinetti ve Moholy-Nagy’den etkilenen butun bir grubun, bir yandan yaşamın din dışıduzenlenişinin, ote yandan "kutsal" duzenlenişinin koken ve nedenlerine ilişkin bir yanlışanlamayuzunden,butunuyleyanlışyonegitmişolmalarımumkundur.Bununtersine,insaniyaşamın"kutsallaştırılması"ve"kutsallıkdışınaçıkarılmasındateknolojininyalnızcamekanikişleyişininkabuledilmesihalindebile,yuzyılımızdabutun"irrasyonalistler"grubununyinededeneyimin "kutsal" ya da işitsel duzenleniş tarzını seçmeleri mumkundur. Bir kere bu, deChardin’invurguladıgıgibi,yukselenelektromanyetikyadaelektroniktarzdır.Vebirçoklarıiçin, bu yeni olan, okuryazarlık dışı bilinç kalıplarına geri sokulmuş bile olsa, dış uzaydangelenbirbuyruktur.Eliadeyadaçagımızınbirbaşka"irrasyonel"mistigitarafından"kutsal"yada "dindışı"diyesunulanlardahiçbir içkindinsel ilgiveya onemgormesekde,yaşamınokuryazarlıkdışı yadaokuryazarbiçimlerinin,butun insan toplulugununkavrayışını yadaegilimlerini biçimlendirmekteki sırf kulturel gucunu kuçumseyemeyiz. Sozgelimi, Dogu ileRomakiliseleriarasındakitalihsizçekişmeler,inançlahiçbirilişkisiolmayan,sozelvegorselkültürlerarasındakikarşıtlıktipininaçıkbirörneğindenbaşkabirşeydeğildir.

Gelgelelim, bu "çocuksu şeylerin" insan toplulugunun surekli beynini yıkamasını bir olçuyekadar kestirilebilir bir işlemden geçirmek uzere, bunları bir tur olçulu sınırlama altınakoymanınzamanınıngelipgelmediginisormakistiyorum.Kaçınılmazolansavaşın,nedenleriaçıkçabilinmeyensavaşoldugusoylenmiştir.Insankulturlerinde,gozuvekulagıtemsiledenşeyler arasındakinden daha buyuk bir çelişki ya da çatışma olamayacagından, Batılı insanolarakgoztarzınadogrubaşkalaşımaugrayışımızın,şuandaelektronikinsanınişitseltarzınadonuşumuzdendahaazacıvericiolmasıyadırgatıcıdegildir.Amakendinisadistikbirşekildehaklı bulmanın dışsal tezahurleriyle birbirinin uzerine atılan işitsel ve optik kulturler sozkonusuolmasabile,böylebirdeğişimdeyeterinceiçtravmavardır.

Mircea Eliade,The Sacredand theProfane’ın giriş bolumune, yuzyılımızda "Kutsal"ın yadaişitseluzayınçokgecikmişkabuledilişiniilanedenbirmanifestoylabaşlar.RudolfOtto’nun1917’de yayımlananDas Heilige’sine ["Kutsal"] deginir (s. 8-9): "Otto, dinin rasyonel vespekulatif yanını atlayarak, temelde onun irrasyonel yonunde yogunlaşır. Çunku Luther’iokumuş ve ‘canlı Tanrı’nın mumin için ne demek oldugunu anlamıştır. Bu, ilozo ların–sozgelimi, Erasmus’un- Tanrı’sı degildir; bir ikir, soyut bir kavram, sırf ahlaki bir alegori

Page 64: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

degildir. O, ilahi gazapta tezahur eden korkunç birkudrettir." Eliade bunun ardından kendiprojesini açıklar: "Aşagıdaki sayfaların amacı, kutsal ile din dışı arasındaki bu çekişmeyiortayakoymakvetanımlamaktır.""Birçokinsaniçin,kutsalıntaşlardaveagaçlardatezahuredebildigi"zamanlardaoldugugibi,"modernBatılının,kutsalolanınbirçoktezahuruonundebelirli bir huzursuzluk yaşadıgını" gorerek, "arkaik toplumların" insanınınneden "mumkunoldugu olçude kutsalıniçinde yadakutsanmışnesnelerin çokyakınındayaşamaegilimindeolduğunu"göstermeyeçalışır:

Aşagıdaki sayfalarda başlıca kaygımız, bu konuyu açıklıga kavuşturmak –dindarinsanın hangi yollarlamumkun oldugu kadar uzun sure kutsal bir evrende kalmayaçalıştıgınıgostermek,veboylelikle,dinduygusundanyoksuninsanınyanikutsallıktanuzaklaştırılmış bir dunyada yaşayan ya da yaşamayı arzulayan insanın deneyimiylekarşılaştırıldıgında, onunbutunsel yaşamdeneyimininneoldugunuortayakoymak–olacaktır.Dahaenbaştandenebilirki,busbutundindışıdunya,butunuylekutsallıktanuzaklaştırılmış kozmos, insan ruhunun tarihinde yeni bir keşiftir. Modern insanınruhsaltutumvedavranışlarındakihangidegişikliklerinsonucuolarakvehangitarihselsureçlerle dunyasını kutsallıktan uzaklaştırdıgını ve din dışı bir varoluşubenimsedigini gostermek bize duşmez. Bizim amacımız açısından, kutsallıktanuzaklaşmanın,moderntoplumlarındindışıinsanınınbutundeneyimineyayıldıgınıve,bununsonucuolarak,moderninsanınarkaiktoplumlardakidindarinsanınvaroluşsalboyutlarınıyenidenkeşfetmesiningittikçezorlaştıgınıgozlemlemekyeterliolacaktır,(s.13)

Eliade,moderninsanın"arkaiktoplumlardakidindarinsanınvaroluşsalboyutlarınıyenidenkeşfetmesiningittikçezorlaştıgını"kabuletmekle,buyukbiryanılsamayaduşmektedir.Yuzyılı aşkın bir zaman oncesinin elektromanyetik keşi lerinden bu yana, modern insan,yeniarkaik insanın butun boyutlarını kendisine katmaya başlamıştır. Geçen yuzyılın sanat vebilimivedahafazlası,arkaikilkelciliginmonotonbirkreşendosuhalinegelmiştir.Eliade’ninyapıtınınkendisi,butursanatvebiliminaşırıbirpopularizeedilişidir.Amabu,onunortayakoydugu olguların hatalı oldugu anlamına gelmez. Eliade "Butunuyle kutsallıktanuzaklaştırılmışkozmos,insanruhununtarihindeyenibirkeşiftir"demektekesinliklehaklıdır.Aslınabakılırsa,bukeşif, fonetikalfabedenveonun ozellikleGutenberg’denbuyanaortayaçıkan sonuçlarının benimsenmesinden kaynaklanmaktadır. Ama ben, "insan ruhununtarihi"ndensozederkeninsanınsesininaciliyetduygusuylatitreyipçınlamasınanedenolaniçgörününniteliğinisorguluyorum.

GutenbergGalaksisi,alfabetikinsanınvarlıktarzınıkutsallıktanuzaklaştırmayanedenhevesliolduğunugöstermekleilgilenmektedir.

Elinizdekikitabınbundansonrakikesimi,Eliade’ninşusozlerlereddettigirolubenimseyecek:"Moderninsanın...hangitarihselsureçlerledunyasınıkutsallıktanuzaklaştırdıgınıvedindışıbirvaroluşubenimsediginigostermekbizeduşmez."Bununtastamamhangitarihselsureçle

Page 65: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

yapıldıgını gostermek,Gutenberg Galaksisi’nin temasını oluşturuyor. Bu sureci gostermekyoluyla,hiçdegilse,Eliadeaçısındanbuncaçekiciligesahipkabileseltarzıbirkezdahaseçipseçmemekleilgiliolarakbilinçlivesorumlubirtercihyapabilmemizmümkünolacaktır:

Bu iki deneyim tarzını –kutsal ve din dışı– ayıran cehennemi uçurum, insanyerleşimininkutsaluzayınıveayinbinasınıyadadonemindindeneyimininçeşitlerini,veya dindar insanın doga ve aletler dunyasıyla ilişkilerini, yahut insan yaşamınınkendisininkutsanmasını,sayesindeinsanınyaşamsalişlevlerinin(yiyecek,cinsellik,işve benzeri) yurutulebilmesini saglayan kutsallıgı betimlemeye başladıgımızda açıkseçikortayaçıkacaktır.Kentyadaevin,doganın,aletlerinyadaişin,modernvedindarolmayaninsaniçinneanlamageldiginiduşunmek,boylebiradamı,herhangibirarkaiktoplumamensupbirinden,yadahattaHıristiyanAvrupalıbirkoyludenayırtedenherşeyi olanca açıklıgıyla gosterecektir. Modern bilinç açısından, izyolojik bir edim –yemek,cinsellikvebenzeri–yalnızcaorganikbirgorungudur....Amailkeliçin,boylebiredim hiçbir zaman sırf izyolojik degildir; bu edim, bir vaftiz, yani kutsal olanla birbirleşmeanlamınagelir,yadabunadönüşebilir.

Okuyucu,çokgeçmeden,kutsaliledindışının,dunyadaoluşunikitarzı,tarihboyuncainsanlıgınbenimsedigi ikivaroluşsaldurumoldugunuanlayacaktır.Budunyadaoluştarzları yalnız dinler tarihinin ya da sosyolojinin ilgi alanına girmez; yalnız tarihsel,sosyolojikyadaetnolojikaraştırmanınnesnesidegildir.Sontahlilde,kutsalvedindışıvaroluş tarzları, insanlıgın kozmosta fethettigi farklı konumlara dayanır; bundandolayı, hem felsefecininhemde insanvaroluşununmuhtemelboyutlarını keşfetmekisteyenherkesinilgialanınagirerler,(s.14-15)

Eliade,herturlusozelinsanı,kutsallıktanuzaklaşmışyadaokuryazarinsanaterciheder;"birHıristiyan Avrupa koylusu" bile, Romantiklerin iki yuzyılı aşkın bir zaman once ısrarlabelirttiklerigibi,dindar insanıneski işitseltınısınıveaurasınıtaşımayadevametmektedir.Bir kultur okuryazar olmadıgı surece, Eliade için bu kulturun vazgeçilmez kutsal içeriklerivardır(s.17):

Sozgelimi,tarımınkeş iolmasaydı,YeryuzuAna,insanivetarımsalverimlilik,kadınınkutsallıgı, vb. sembolizm ve kultlerinin gelişip karmaşık bir din sistemioluşturamayacagı açıktır; bunun kadar açık bir başka olgu da, avcılıga dayanan birtarım oncesi toplumunun, Yeryuzu Ana’nın kutsallıgım aynı şekilde ya da aynıyogunlukta hissedemeyecek olmasıdır. Bunun nedeni, ekonomideki, kulturdeki vetoplumsal orgutlenmedeki farklılıklarla–kısacası tarihle–açıklanandindeneyimindefarklılıklar bulunmasıdır. Bununla birlikte, goçebe avcılar ile yerleşik tarımcılarındavranışları arasında, farklılıktan çok, bize sınırsız derecede daha onemli gorunenbenzerliklervardır;herikisidekutsallaştırılmışbirkozmosiçindeyaşar,herikisidehayvandunyasındavebitkidunyasındaeşitolçudetezahuredenbirkozmikkutsallıgıpaylaşır. Onların varoluşsal durumlarını, yalnızca modern toplumlarda kutsallıktanuzaklaştırılmış kozmosta yaşayan insanınkiyle karşılaştırmamız yeterlidir; o zamanmoderninsanıonlardanayıranbütünözelliklerinhemenfarkınavarırız.

Yerleşikyadauzmanlaşmışinsanın,göçebeinsanıntersine,insandeneyiminingörseltarzının

Page 66: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

keş ine giden yolda oldugunu gormuştuk. Fakathomo sedens optik koşullanmanınokuryazarlıktabulunanabenzerdahaetkiliçeşitlerindenkaçındıgısurece,goçebeileyerleşikinsanarasındakilergibikutsalyaşamınonemsizgolgeleriEliade’yirahatsızetmez.Eliade’ninsozel insanı "dindar" diye adlandırmayı tercih etmesi, kuşkusuz, sarışınları hayvani olarakadlandırmak kadar hayal urunu ve key idir. Ama, "dindar"ın Eliade açısından, daha baştanitibarenısrarlasoyledigigibiirrasyoneloldugunuanlayanlaragore,kesinliklekafakarıştırıcıdegildir bu durum. Eliade, "rasyonelin açıkça çizgisel, dizisel, gorsel oldugu varsayımınagonulsuzcerazıolanokuryazarlıkkurbanlarınınoluşturduguçokbuyukbirtoplulugadahildir.YaniEliadeodonemdeyeniolanbaşatgorseltarzabaşkaldıranbironsekizinciyuzyılzihnigibi gorunmeyi tercih eder. Blake ve daha pek çokları da boyleydi. Blake bugun yaşasaydıateşlibirBlake-karşıtıolurdu,çunkuonunsoyutgorselekarşıtepkisi,bugunartıkduyarlılıgındenetim altına alınmış yolunda ilerleyen kalabalık taburların başlıca klişesine veşakşakçılığınadönüşmüşdurumdadır.

"Dindarinsaniçin,uzayturdeşdegildir;obuuzayıniçindekesintiler,kopukluklaryaşar."(s.20)Aynışekildezamandada.Tıpkıokuryazarolmayaninsanaçısındanoldugugibi,modernizikçiaçısındandaneuzaynedezamanturdeştir.Bununaksine,antikdonemdeicatedilengeometrik uzay, çeşitli, benzersiz, çogul, kutsal olmak şoyle dursun, "herhangi bir yondekesilebilir ve sınırlanabilir; ama içkin yapısı yuzunden bu uzayda hiçbir nitel farklılık vedolayısıyla hiçbir yonlenim bulunmaz." (s. 22) Bundan sonraki ifade, insan duyarlılıgınınbiçimlenişinde optik ve işitsel tarzların goreli etkileşimine butunuyle uygulanabilirniteliktedir:

Hemen eklemek gerekir ki, boyle bir din dışı varoluş, asla saf durumda bulunmaz.Dunyayınedereceyekadarkutsallıktanuzaklaştırmışolursaolsun, seçiminidindışıbir yaşam yonunde yapmış olan insan, asla dindar davranışı butunuyle bir tarafabırakmayıbaşaramaz.Bu,sonrakisayfalardadahadaaçıkhalegelecektir;kutsallıktanençokuzaklaştırılmışvaroluşunbile,dunyanındindarcabirdegerlendirilişininizlerinihâlâkoruduğuortayaçıkacaktır,(s.23)

Yirminciyüzyılınyöntemi,deneyselaraştırmaiçintekdeğilbirçokmodel–ertelenmişyargıtekniği–kullanmaktır.

William Ivins Jr,PrintsandVisiualCommunicationda ["BasılıYapıtlarveGorsel Iletişim", s.63), okuryazarlık oncesi hiçbir insanın hayal bile edemeyecegi, saf nominalist bir konumadoğruilerlemenin,yazılısözdünyasındanekadardoğalolduğununaltınıçizer:

... Platon’un ideaları ile Aristoteles’in biçimleri, ozleri ve tanımları, gerçekligin buşekildenesneden,butunuyletekrarlanabilirvedolayısıylagorunuştesureklibirsozelformule aktarılmasının ornekleridir. Bir oz, aslında, nesnenin bir parçası degil,tanımlamasının bir parçasıdır. Ben ayrıca, toz ve ona yuklenebilecek nitelikleranlayışının,tamolaraktekrarlanabilirsozelbetimlemevetanımlamalarabuişlemselbagımlılıktanturetilebilecegineinanıyorum–çunkusozcuklerinkullanılmasıgerekensondereceçizgiselduzen,hiçbirniteliginnesnededigimizniteliklerdemetindenhem

Page 67: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

o niteligi hem de diger butun nitelikleri degiştirmeden çıkarılamayacagı derecedeiilen iç içe geçmiş, birbirine baglı ve eşzamanlı niteliklerin sozdizimsel bir zamanduzeniçozumlemesiilesonuçlanır.Nedeolsa,birnitelik,otekiniteliklerdenoluşanbirgrubunniteligidir, vebugruptanherhangibirniteligidegiştirirseniz,bunlarınhepsikaçınılmazolarakdegişecektir.Verbalistbirçozumlemeninbakışaçısındandurumneolursa olsun, bir sanat muzesinde kullanılması zorunlu olan turden gorsel bilinçaçısından bakıldıgında, nesne, hiçbir edimsellik taşımayan, yalnızca kavramsalvaroluşa sahip bir soyutlamalar topluluguna donuşmeksizin ayrı niteliklereparçalanamayacak bir birliktir. Gulunç bir şekilde, sozcukler ve zorunlu çizgiselsozdizimsel duzenleri, nesneleri betimlememizi engeller ve kuramsal içeriklerinyoksul ve yetersiz listelerini, sıradan yemek tari lerinin çok daha somut bir şekildeörneklediğitarzdakullanmayazorlarbizi.

Herhangi bir fonetik alfabe kulturu, bir şeyi bir digerinin altına ya da içine koymaalışkanlıgına kolayca duşebilir; çunku bilinç eşiginin altından, yazılı kodun, okuyucu içinkonuşmaolan"içerik"indeneyiminitaşıdıgınailişkinaralıksızbirbaskıgelir.Oysaokuryazarolmayan kulturlerde bilinç eşiginin altı diye bir şey yoktur. Mitleri kavramanın bize guçgelmesinin nedeni de budur; mitler, okuryazar kulturlerin yaptıgı gibi, yaşantının hiçbiryonunu dışarıda bırakmazlar. Anlamın butun duzeyleri eşzamanlıdır. Dolayısıyla, yerliler,kendilerine duşunce ve ruyalarının sembolizmine ilişkin Freud’cu sorular soruldugunda,butun anlamların sozlu ifadenin zaten içindebulundugunda ısrar ederler. Jung veFreud’unçalışmaları, okuryazar olmayanbilincinokuryazarlık terimlerine zahmetli bir çevirisidir veher çeviri gibi çarpıtmalar ve atlamalar yapar. Çevirinin temel avantajı, Ezra Pound’unanlatmakvegostermek içinbutunyaşamınıharcadıgıgibi,yaratıcıçabayıbeslemesidir.Vekendisiniişitselgibiradikalbirtarzdan,gorselgibibirbaşkatarzaaktarmayaçalışankultur,tıpkıklasikYunanistanyadaRonesansgibi,yaratıcıbirheyecaniçindeolmalıdır.Amabizimçagımız, boylesi bir heyecanın, tam da boyle bir "çeviri" yuzunden daha da muazzam birörneğidir.

Çagımız kendisini, eşzamanlılıgın elektronik baskısı yuzunden sozel ve işitsel tarzlara geriaktardıkça,geçmişpekçokyuzyıltarafındangorselegretilemevemodellerineleştirisizkabuledildiginingittikçedahakeskinbirşekildebilincinevarıyoruz.ŞimdiOxford’daGilbertRyletarafındanyürütülendilselçözümleme,felsefedegörselmodellerinaralıksızbireleştirisidir:

Algılamakonusundaşuyadabubiçimdebirçokspekulasyonaegemenolanbirmodeliterketmekleişebaşlamamızgerekiyor."Kişikendiduyumlarınınotesinegeçipdışsalgerçekliklerinasıl algılayabilir?" şeklindeki çoksevilenamasahte soru,durumsankiboyleymişgibisıksıksorulur.Penceresizbirhucreyehapsedilmiş,dogdugundanberitam bir tecrit içinde yaşamış bir mahkum vardır. Dış dunyadan ona gelen şeyler,hucresinin duvarlarına duşen ışık titreşimleri ve taşların otesinden işitilentıkırtılardan ibarettir; gene de, bu gozlenen ışık titreşimleri ve tıkırtılardan,gözlenmemişfutbolmaçları,çiçekbahçelerivegüneştutulmalarınınfarkınavarıryadafarkınavarmışgibigorunur.Oyleysebuişaretlerinduzenlendigişifrelerinasılogrenir,yadahatta şifrediyebir şeylerinbulundugununasıl anlar?Bir şekildedeşifreettigimesajların sozcuk dagarcıkları, titreşmelerin ya da tıkırtıların degil de, futbolun ve

Page 68: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

astronominin sozcuk dagarcıkları olduguna gore, bu mesajları yorumlamayı nasılbaşaracaktır?

Bu model, kuşkusuz, genel kusurları hakkında başka hiçbir şey soylemeyigerektirmeyen, makinedeki hayalet olarak zihnin tanıdık resmidir. Ama bazı ozgulkusurlara dikkat edilmesi gerekiyor. Bu çeşit modelin kullanımı, bu mahkumuntitreşimleri gorup tıkırtıları işitebilmesi ama ne yazık ki futbol maçlarını gorupişitememesigibi,gorselveotekiduyumlarımızıgozlemleyebilecegimizinamaneyazıkki ardıç kuşlarını gozlemleyemeyecegimizin açık ya da ustu ortulu kabulunugerektirir.{35}

Grek ile Latin ya da Ingiliz ile Fransız gibi, bir başat bilinç biçiminden digerine geçerken,kulturel model ve egilimlerin butunuyle bilincine varırız. Dolayısıyla, yaşantıyı bu turluambalajlarabolmeyeyonelikhiçbirgorselbaskıyaşamadıklarıiçin,Dogudunyasının"toz"yada "tozel biçim" gibi bir kavramının olmamasına şaşırmayız artık. Matbaa dunyasındakiegitiminin William Ivins’e, tipogra inin anlamını daha once hiç kimsenin yapmadıgı gibiaktarma olanagı sagladıgını da gormuştuk. Ivins,Prints and Visual Communication adlıkitabında(s.54),genelbirilkeortayakoyar:

Dolayısıyla,şeylerhakkındaduşunmek içinverilerimizi, tekveaynıduyukanalındanbize gelen verilerle ne kadar kısıtlayabilirsek, alanı çok daha kısıtlı olsa bile,muhakememizokadardogruolmayayaklaşacaktır.Modernbilimseluygulamamızdaen ilginç şeylerden biri, bilimcilerin temel verilerinin buyuk bolumunu tek ve aynıduyusal bilinç kanalı aracılıgıyla edinmesini saglayan yontemlerin bulunması vemukemmelleştirilmesi oluşmuştur. Sozgelimi, izikte, bilimcilerin enmutlu olduklarızaman,verilerinigormeyoluylaokunabilenbiribreyadabirbaşkaaletinyardımıylaeldeedebildiklerizamandır.Nitekimısı,agırlık,uzunlukvegundelikyaşamdagormedışındakiduyularlayakalanabilendahapekçokşey,bilimiçin,mekanikgostergelerinkonumlarınıngörselbilincisorununadönüşmüşdurumdadır.

Bu, eger dunyamızın butun yonlerini yalnızcatek birduyunundilineaktarmanın tutarlı biraracınıyapmayıbaşarabilirsek,tutarlıvekararlıolduguiçinbilimselolanbirçarpıtmaeldeetmiş olacagımızı ima etmez mi? Blake, "tek bir vizyondan ve Newton’un uykusundan"kurtulmaya çalışırken, on sekizinci yuzyılda iilen olup bitenin bu oldugunu duşunmuştu.Çunku tek duyunun egemenligi, hipnozun formuludur. Ve bir kultur, duyulardan herhangibirinin uykusunda hapsolunabilir. Herhangi bir başka duyunun meydan okuması, uyuyanıuyandırır.

Okuryazarlıktarihininancakküçükbirbölümütipografiktir.

Burayakadar,buyukolçudeyazılısozun,okuryazarlıkoncesiinsanın"kutsal"işitsel-dokunsaluzayını, uygar, okuryazar veya "din dışı" insanın gorsel uzayına aktarışıyla ilgilendik. Buaktarım ya da başkalaşım kendini gosterdigi anda, çok geçmeden, ister elyazması istertipogra ik olsun, kitaplarındunyasının kapısından içeri adımatmış oluyoruz. Ilgimizin gerikalanı bundan boyle, yazılı ve basılı kitaplar ile bunların ogrenim ve toplum açısından

Page 69: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

sonuçları olacak. IO beşinci yuzyıldan IS on beşinci yuzyıla degin, kitap, yazıcının birurunuydu.Batıdunyasındakitabıntarihininancakuçtebiritipogra ikolmuştur.Bunedenle,G.S.Brett’inPsychologyAncientandModern’de["EskiveModernPsikoloji"]soyledigini(s.36-7)tekrarlamakyersizolmayacaktır:

Bilginin temel olarak kitaptan ogrenildigi duşuncesi, on altıncı yuzyılın oldukçafantastik humanizminin edibi karakterinin sagladıgı fazladan vurguyla, Ortaçag’dakatipilesıradaninsanarasındayapılanayrımdankaynaklanançokmodernbirgoruşgibi gorunmektedir. Bilgi konusundaki ilk ve dogal ikir ise, "kurnazlık" ya da zekaguçlerinesahipolma ikridir.Odysseus,orijinalduşunurtipidir:Kyklop’laragalipgelenvemadde karşısında zihnin onemli bir zaferini kazanan, birçok ikri olan bir adam.Dolayısıylabilgi, yaşamınguçluklerinin ustesindengelebilmevebudunyadabaşarılıolabilmekapasitesidir.

Brettburada,kitabınbutuntoplumlaragetirdigidogalikiliginyanısıra,otoplumunbireyininiçindekibolunmeyideaçıkçaortayakoyar.JamesJoyce’unyapıtı,busorunlardakarmaşıkbirdurugoru sergiler.Ulysses’inbirçokduşunceyevebirçokaracasahipbiradamolanLeopoldBloom’u,serbestçalışanbirreklamsatıcısıdır.Joyce,biryandanresimselolanlasozelolanınmodernsınırıarasındaki, oteyandaneskikutsallıkkulturu ileyenidindışıyadaokuryazarduyarlılıgıarasındaduranHomerosdunyasıarasındakikoşutluklarıgormuştur.Bloom,yanikabileselliktenhenuzkopmuşYahudi,kabileselliktençokazuzaklaşmışIrlandalıdunyasında,modern Dublin’de sunulur. Boylesi bir sınır, reklamın modern dunyasıdır, bu bakımdanBloom’ungeçişkulturunesondereceuygundur.Ulysses’inonyedinciyaniIthacabolumundeşunları okuruz: "Adeti veçhile en son neleri duşundu? Yoldan geçenlerin durmalarına vehayretle seyretmelerine neden olacak, tum suslemelerden arınmış, arızı bir nazaratfedildiginde en yalın ve en etkin haline indirgenmiş ve çagdaş yaşamın suratiyle uyumiçinde,yenibirafiştürüyleolağandışıbirreklamı."{36}

BooksattheWake’te["DumensuyundakiKitaplar"],JamesS.Athertonşunaişareteder(s.67-68):

FinnegansWake,başkaşeyleryanında,yazınınbirtarihidir."Birkemik,birçakıl,birkoçderisi ..."{37} uzerine yazmaya başladık, "... bunları homurdayan potada pişmeyebıraktık: ve kromanyon beratıyla Gutenmorg, tram yagları ve buyuk başlık, hepsibirden kırmızıya boyanmış halde soz cenderesinden dışarı fırlamış olmalıdır"{38}(20.5)"Homurdayanpota",Simyayabirgondermedir,amayazmaylabaglantılıbaşkabir anlamı daha vardır, çunku daha sonra bu sozcuk, yine iletişim sistemleriningelişmesiyleilgilibirbağlamiçindeortayaçıkar.Paragrafşöyledir:

"PederHogam’danHomurdayanMasonlara kadar, sagilsiz halpabesinin butun havaiişaretleri,..”{39}(223.3)."Sagilsizhalpabesi,"sagırvedilsizalfabesininhavayaçizilenişaretlerini–yadahavaiişaretleri–sıradanalfabenininişçıkışlarıylaveIrlandaOghamyazısınındahabelirliinişçıkışlarıylabirleştirir.BununardındangelenMason’un,çelikkalem uçlarını icat eden adam olması gerekir. Ama "homurdayan" için iddiaedebilecegim tek şey, onlar da kuşkusuz havaya işaretler yapsa da bu baglamauymayan,Farmasonlarınhomurdanmasıdır.

Page 70: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

"KromanyonberatıylaGutenmorg",yazmanın,mitolojikbiraçıklamayla,magaraadamınınyada kutsallık insanının eşzamanlı rezonansın işitsel dunyasından gun ışıgının din dışıdunyasına çıkışı oldugu şeklinde yorumlanır. Masonlara yapılan gonderme, kendisi birkonuşmatipiolarak,duvarcınındunyasınayoneliktir.Wake’inikincisayfasında,Joyce,deyimyerindeyse, insan konuşma ve iletişiminin butun tema ve tarzlarının bir mozaigini, birAkhilleuskalkanınısunar:"StutteringHand’denBygmeisterFinnegan,ozgurinsanınsozcusu,Joshua’nın yargıçları bize sayıları vermeden once, sınırları belirsiz en geniş yolda,malikaneleregoreçokgerideolankulubesindeyaşıyordu..."{40}Joyce,Wake’te,insankulturveteknolojisinin butun evreleri boyunca temel jestleri ve duruşları açısından insan zihnininbutun tarihinin,kendiAltamiramagara resimleriniyapmaktadır.Kitabınınadınında işaretettigi gibi, insanın ilerlemesininsudabıraktıgı izin,kutsallık insanınınyada işitsel insanıngecesinde tekrar gozden kaybolabilecegini gormuştur. Kabilesel kuramların Finn dongusu,elektrikçagındageridonebilir,amaegerdonecekolursa,varsınsudakiizveyauyanışyadaher ikisi birden olsun. Joyce, bizim bir trans ya da duş içindeymişçesine, her bir kultureldongude hapis kalışımızda hiçbir olumlu yon goremiyordu. Butunuyle bilinçli iken butunkultur tarzlarında aynı anda yaşamanın aracını keşfetmişti. Bu tur ozbilinç ve kultureltara lılıgınduzeltilmesiiçinsozunuettigibuaraç,"collideorscope"tur.Buterim,duyularımızıgenişleten ve kulturel çarpışmanın toplumsal kaleydoskopunda duyularımızın oranlarınıdegiştiren insan teknolojisininbutununsurlarındanoluşankolloidal karışımınetkileşimineişareteder:"deor",vahşi,sözelyadakutsal;"scope"isegörselveyadindışıveuygardır.

Kültürlerşimdiyekadartoplumlariçinmekanikbirkader,kenditeknolojilerininotomatikbiriçselleştirilmesiolagelmiştir.

Şimdiye kadar halkların çogu kulturunu, iklim ya da anadili gibi bir kader olarak kabuletmiştir; oysa birçok kulturun kesin tarzına ilişkin empatik bilincimizin kendisi, buhapishanelerden bir kurtuluştur. Bundan dolayı, Joyce’un başlıgı aynı zamanda birmanifestodur.SondereceyetkinbiraraştırmaolanMan:HisFirstMillionYears ’da["Insan:IlkMilyonYılı"]AshleyMontagu,okuryazarolmamanınbazı yonlerihakkında (s.193-194),butemalarlabağlantılıbiryorumgetirir:

Okuryazar olmayan insan, duşunce agını butun dunyaya yayar. Mitoloji ile dinyakındanbaglantılı olabilir, amabiri insanın gundelik yaşamındandogup gelişirken,digeri onun dogaustune ilgisinden dogup gelişir. Ve boylece, laik, dinsel, mitolojik,buyusel ve deneysel unsurları birleştirecek dunya goruşuyle, hepsi birbirinesarmalanarakbirbütünoluşturur.

Okuryazarolmayanhalklarınçogu,aşırıderecedegerçekçidir.Dunyayıdenetimaltınaalmaya kararlıdırlar ve uygulamalarının birçogu, gerçekligin kendi bahisleridogrultusunda hareket etmesini garanti altına almak için tasarlanmıştır. Ruhlarınkendiyanındaolduguinancıiçindekiinsan,bundansonra,çıkacagıbirseferinbaşarısıiçin butun gerekli hazırlıkları yapabilir. Gerçekligi, onceden saptanmış bir şekildeyonlendirmekyoluylakişininbuyruklarınauymayazorlamak,okuryazarolmayaniçin,

Page 71: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

gerçekliğinbirparçasıdır.

Okuryazar olmayan halkların, dunyanın okuryazar halklarının yaptıgından çok dahasıkı bir şekilde, kendilerini içinde yaşadıkları dunyayla ozdeşleştirdigini anlamakgerekiyor,insanlarnekadar"okuryazar"olurlarsa,yaşadıklarıdunyadankendileriniokadarçokkoparırlar.

Olupbitenler,okuryazarlık oncesi insan içingerçekliginkendisidir.Egerhayvanlarındogumundayadabitkilerinhasadındabirartışolmasıiçinyapılantorenlerinardındanboyle artışlar meydana gelirse, o zaman torenler yalnız onlarla baglantılı olmaklakalmaz, onların bir parçasıdır; çunku torenler olmaksızın, hayvan ya da bitkilerdekiartışortayaçıkmayacaktı–boyleduşunurokuryazarlıkoncesiinsan.Bu,okuryazarlıkoncesi insanın mantıksız bir zihinle nitelendigi anlamına gelmez; zihni tamamenmantıklıdır ve onu gerçekten de çok iyi kullanır. Kendisini ansızın Orta Avustralyaçolunde buluveren egitimli bir beyaz adam, uzun sure hayatta kalmayıbaşaramayacaktır. Oysa, Avustralya yerlileri bunu çok iyi becerir. Butun topraklarınyerlileri, yuksek duzeyde bir zekaya sahip olduklarına hiçbir kuşu bırakmayacakşekilde,çevrelerinemukemmelbiruyumgosterirler.Okuryazarlıkoncesiinsanlailgiliguçluk,onunmantıklıolmamasıdegil,mantıgaçoksıkveçoguzamanyetersizoncullertemelinde başvurmasıdır. Genel olarak, bir arada olan olayların nedensel olarakbaglantılı oldugunu kabul eder. Fakat bu, uygar insanların çogunlugunun çogu kezişledigi,veegitimlibilimcilerarasındabilerastlandıgıbilinenbirhatadır!Okuryazarlıkoncesi insanlar, nedensellik olarak baglılık kuralına çok katı bir biçimde tutunmaegilimindedirler,amabuçogukezişeyarar,vepragmatikkuralagore,işeyarayanşeydoğruolarakkabuledilmelidir.

Okuryazarlık oncesi insanların son derece safdil, batıl inançların ve korkunungudumundeki, bagımsız ve ozgun duşunce açısından hiçbir kapasite ya da olanagıbulunmayan yaratıklar oldugu ikrinden daha gerçege uzak bir şey olamaz.Okuryazarlık oncesi insan, sagduyulu olmanın yanı sıra, genellikle yaşamın katıgerçekliklerinikabullenmesinedayanangenişbirpratikanlayışsergiler...

Montagu’nun, okuryazarlık dışı inşamın muazzam pratikligiyle ilgili olarak buradaaçıkladıkları, Joyce’unBloom’unuyadaOdysseus’u,obecerikliadamımukemmelenaçıklar.Bir okuryazarlık kulturunun Skylla kayalıgı ile okuryazarlık sonrası teknolojinin Kharybdisgirdabıarasınasıkışıpkalmışbirinsaniçin,kendisinibirreklama işininpanosuyapmaktandahapratikneolabilirdi?O,tıpkıPoe’nunMaelstrom’undaki,girdabınhareketiniinceleyerekolumden kurtulan denizci gibi hareket etmektedir. Bizim yapmamız gereken de, yenielektronik çagında, eski kulturlerin bedenindeki yeni burgacın eylemini araştırmak olamazmı?

BirörneklikveyinelenebilirlikteknikleriniRomalılarveOrtaçağbaşlattı.

William Ivins’inPrints and Visual Communication adlı yapıtı, kitapların insan bilgi ve

Page 72: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

toplumunun biçimlenmesindeki rolunu anlamak isteyen her araştırmacı için temel birkaynaktır.Ivins’in,kitabınmerkeziyazınsalyonundenbirparçakenardadurdugugerçegi,onaedebiyatçılara karşı bir avantaj saglamış gibi gorunuyor. Edebiyat ve felsefe araştırmacısı,kitabın"içerigi"ileilgilenmeyevebiçiminiihmaletmeyeegilimlidir.Buihmal,gorselkoddadaimabir"içerigin",yaniokuyankişitarafındanyenidenyaratılanbirkonuşmanınbulundugufonetikokuryazarlıgaozgudur.HiçbirÇinliyazıcıyadaokuyucu,yazınınbiçiminiihmaletmekgibibirhatayaduşmez,çunkuonunyazılıkarakteri,konuşmailegorselkodubizimyaptıgımızgibiayırmaz.Ama fonetikbirokuryazarlıkdunyasında,biçimle içerigi ayırmayayonelikbuzorlamaevrenseldirvebilginioldugukadarokuryazarolmayaninsanlarıdaetkiler.NitekimBellTelefonLaboratuvarlarıaraştırmayamilyonlarharcar,amatelefondenenozgulbiçiminve onun konuşma ve kişisel ilişkilere ne yapmakta oldugunun farkına bile varmaz. Basılımalzemealanındabiruzmanolarak, Ivins,bumalzemenin içindebulundugubasılıkitaptanfarkınınbilincinevarmıştır.Bu iseonunbasılıveelyazmasıkitaplararasındakibuyuk farkıanlamasını saglamıştır. Başlangıçta (s. 2-3), fonetik yazılı karakterlerin ayrılmaz parçasıhalinegelenyinelenebilirlikboyutunadikkatçeker;bununnedeni,Gutenbergoncesinde,tahtakalıplarlablokresimbasımındadabulunanaynıyinelenebilirlikboyutlarınınaltınıçizmektir:

HerAvrupauygarlıgıtarihi,onbeşinciyuzyılortasındahareketlimatbaahar lerindensozcukler basmanın yollarının icadına buyuk onemvermekle beraber, bu tarihlerde,resimveşekilbasmayontemlerindebirazdahaerkenyapılankeş igozardıetmekadetolmuştur. Bir metin içerdigi surece, bir kitap, tastamam yinelenebilir bir sırayladuzenlenmişsozcuksembollerinin,tastamamyinelenebilirbirmahfazasıdır,insanlar,bu tur mahfazaları en azından beş bin yıldan beri kullanmaktadırlar. Bu yuzden,kitaplarınbasımının,çokeskivebildikşeyleridahaucuzayapmayontemindenbaşkabirşeyolmadıgı ilerisurulebilir.Kalıpbaskıcılıgın,birsure için,provaokumalarınınsayısını onemli olçudeazaltmanın otesindepekfazla işeyaramadıgınısoylemekbilemumkundur.1501’denonce,çagımızınikinciyuzyılındaGençPlinius’unsozunuettigibinnushalıkbirelyazmasındandahaçoksayıdapekazkitapbasılmıştır.Gelgelelim,resimlerinbasımı,hareketlikalıplardansozcuklerinbasımınıntersine,butunuyleyenibirşeyiortayaçıkarmıştır–ilkkezolarak,baskıyuzeyininkullanımomruboyuncatamtamınayinelenebilirbirturdenresimselifadelerbasmayımumkunkılmıştır.Resimselifadelerinbu tastamamyinelenişinin,her turdenbilgiveduşunce,bilimve teknolojiustunde sınırsız etkileri olmuştur. Yazının icadından bu yana, tam anlamıylayinelenebilir resimsel ifadeden daha onemli hiçbir icat yapılmadıgını soylemek bileabartmasayılmaz.

Tam olarak yinelenebilirligin, tipogra ide içkin olan fazlasıyla belirgin karakteri, okuryazarinsandahede initutturamaz.Okuryazarinsan,busırfteknolojikozelligepekazonemverirvesankiyazarıdinliyormuşçasına,"içerik"teyogunlaşır.KendiiçlerindekarmaşıkifadelerolanbiçimselyapılarınbilincindebirsanatçıolarakIvins,matbaavetipogra igibielyazmasınadaendergorulenbirdikkatleyaklaşır.Teknolojikbiçimlerin,sanatlarıoldugukadarbilimleridenasılbiçimlendirebileceğinigörmüştür(s.3):

Buyukbuyukbabalarımız için,vetaRonesans’akadar,onlarınbabaları için,baskı,nefazlaneeksik,tamolarakyinelenebilirresimselifadelerdenibarettir...Yuzyıloncesine

Page 73: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

degineskitekniklerleyapılanbaskı,şimdibizimyarımtonlarımızın,fotogra larımızınveozalitlerimizin,çeşitlirenkişlemlerimizin,vepolitikkarikaturlerimizinveresimselreklamlarımızınyerinegetirdigibutunişlevleritekbaşınayerinegetiriyordu.Baskıyı,herhangi bir işlem ya da estetik deger kısıtlamasından çok işlevsel bakış açısındantanımlarsak, baskı olmaksızın modern bilim, teknoloji, arkeoloji ya daetnolojilerimizden–tumbunlarenindesonundatamolarakyinelenebilirgorselyadaresimsel ifadelerin ortaya koydugu bilgiye dayandıklarına gore– pek azına sahipolabilirdik.

Bu,baskıların,yalnızcaonemsizsanatyapıtlarıolmanınçokotesinde,modernyaşamveduşunceninenonemliveguçluaraçlarıolduguanlamınageliyor.Kuşkusuz,modernbaskıkoleksiyonuanlayışlarınınvetanımlarınınzuppeligindenuzaklaşıpbunlarıtamolarak tekrarlanabilir resimsel ifade ya da iletişimolarakduşunmeyebaşlamadıkça,nadir oluşa baglı rastlantıya ya da şimdiki durumda estetik deger olarak kabuledebilecegimiz şeye saygı gostermeden, baskıların gerçek rolunu fark etmeyi umutedemeyiz.Onlaragenelduşuncelerinveozgulişlevlerinbakışaçısındanbakmamız,veozellikletekniklerinin,bilgiaktarıcılarıolarakonlaravebubilgininalıcılarıolarakdabizedayattığısınırlamalarhakkındadüşünmemizgerekiyor.

Tamolarakyinelenebilirlikteknolojisi,RomalılarınGrekgorselçozumlemesinegetirdigibirvurguydu.Çogulcuduzenlemeninsozeldegerlerinekayıtsızlıgıylabukesintisiz,birornekçizgiuzerindeki vurgu, Ivins’e gore (s. 4-5), iilen Karanlık Çaga ve Karanlık Çag tarafındanaktarıldı:

Çokyakınzamanlaradegin,tarihçileraynızamandaedebiyatçıve ilologdu.Geçmişinaraştırmacılarıolarak,aramadıklarıbirşeyiçokenderolarakbulmuşlardır.Greklerinsoyledikleri konusunda oyle buyuk bir hayranlıkla doluydular ki, Greklerinyapmadıkları ya da bilmedikleri şeylere pek az dikkat ettiler. Karanlık Çag’ınsoylemedikleri konusunda oyle dehşetle doluydular ki, soylediklerine ve bildiklerinepek az dikkat ettiler. Ekonomi ve teknoloji gibi alt konuların farkında olan kişilerinyaptıgı ekonomik araştırmalar, bu konulardaki ikirlerimizi hızla degiştiriyor.Geleneksel adını kullanacak olursak, Karanlık Çag’da, edebiyat, sanat, felsefe vekuramsalbilimininceliklerininpeşindekoşmakiçinçokazboşzamanvardı,amabunaragmen birçok insan, kusursuz işleyen muhakemelerini, toplumsal, tarımsal vemekaniksorunlarayonelttiler.Dahası,akademikaçıdanonemsizkabuledilenbutunbuçagboyunca,mekanikbecerideduşuşolmasışoyledursun,KaranlıkÇag’aveardındanOrtaçag’a, birçok onemli yonden Batı Imparatorlugu’nun Greklerinin ya daRomalılarınınbildigiherşeyiçokgeridebırakanbirteknolojivedolayısıylabirmantıkkazandırankesintisizbirkeşifveicatlardizisivardı.

Ivins’in teması, "Karanlık Çag ve Ortaçag’ın, içinde bulundukları yoksul ve muhtaç durumiçinde,Yankeebecerisininilkhasadınıyapmış"olmasıdır.Ivins,"birtekniklerveteknolojilerkulturu"olarakKaranlıkÇagveOrtaçag’ayaptıgıbuvurgudabirazilerigitmişolabilir,amabu,skolastisizmianlaşılırkılanvemoderndunyanınyeniuzaylarınadogrubir"havalanma"anınıoluşturanbüyükOrtaçağicadıtipografiyebizihazırlayanbiryaklaşımdır.{41}

Page 74: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Modernsözcüğü,patristikhümanistlerin,yenimantıkvefiziğigeliştirenOrtaçağakademisyenlerinekarşıkullandıklarıaşağılayıcıbirterimdi.

Ivins’ten sonra, onun Ortaçag bilimi ustune goruşlerini dogrulayan pek çok kitap çıktı.Marshall Clagett’inTheScienceofMechanicsintheMiddleAges["Ortaçag’daMekanikBilimi"]adlı kitabı, fonetik okuryazarlıgın bir sonucu olarak Grek dunyasında ortaya çıktıgınıgordugumuzgorselvurgununsurekligelişiminigosterenbirkaç temayıelealacagım ornegioluşturacaktır. Nitekim: "Ilk iki bolumde sundugum malzemeden açıkça anlaşılacagı gibi,Ortaçagstatigi,Ortaçagmekaniginin otekiyonlerigibi,buyuk olçudeGrekmekanikçilerininmekanik kavramlarına ve bu kavramların çozumlenmesine dayanır:Mekhanika’nınAristoteles’çiyazarı,Arkhimedes,Herovediğerlerine."(s.xxiii)

Aynışekilde"Ortaçagkinematigi,guçvehareketleilgiliAristoteles’çiifadelerustuneskolastiktartışmalarınayrılmazbirparçasıydı...Ozellikleonemtaşıyan,anlıkhızkavramınınvesonuçolarakivmetürlerininbirçözümlemesininortayakonmasıoldu."(s.xxv)

Matbaadan yuz yılı aşkın bir zaman once,OxfordMertonCollege’daki bilimciler, "hızlanmazamanının orta anında tek-biçimli hızlanan cismin sahip oldugu hızda tekbiçimli olan birhareket ve tekbiçimli bir hızlanma" teoremini geliştirdiler. Tekbiçimli, yinelenebilir vehareketli kalıpların icadıyla, Ortaçag’ın bu olçulebilir nicelikler dunyasına daha da fazlagireriz. Clagett’in yaptıgı, Grek gorsel çozumlemesi ile Ortaçag bilimi arasındaki sureklilikçizgilerinisaptamakveskolastikzihniyetinGrekkavramlarınınekadarileriyegoturdugunugöstermektir.

Mertonkinematigi,ItalyaveFransa’yayayılır.Bu,hareketigorselterimlereaktarmayayonelikbirfikirdir:

Sistemin temel ikri basittir. Geometrik şekiller, ozellikle de alanlar, bir niteliginniceligini temsil etmek uzere kullanılabilir. Niteligin bir konudaki uzanımı yatay birçizgiyle temsil edilirken, konunun farklı noktalarındakinicel şiddetler, uzanımyadakonu dogrusuna dik dogrularla temsil edilmektedir. Hareket soz konusu oldugunda,uzanımdoğrusuzamanı,şiddetdoğrusudahızıtemsiletmektedir,(s.33)

Clagett’in yararlandıgı "Niteliklerin Şekillenmesi Ustune" risalesinde Oresme’li Nicholasşunlarısoyler:"Sayılardışında,olçulebilirherşey,surekliniceliktarzındaalgılanır."Bubize,Tobias D. Dantzig’inNumber: The Language of Science ["Sayı: Bilimin Dili"] adlı kitabındaanlattığı(s.141-142),Grekdünyasınıhatırlatıyor:

Geometridebirproblemerasyonelaritmetikuygulamagirişimi,matematiktarihindeilk bunalımaneden oldu. Gorece basit iki problem, yani bir karenin koşegeni ile birdairenin çevresinin bulunması, rasyonel alanda hiçbir yer bulunamayan yenimatematikselvarlıklarınmevcudiyetiniortayaçıkardı.

Dahaileribirçozumleme,cebir işlemlerinindegenelolarakaynıderecedeelverişsizoldugunugosterdi.Boylece,sayıalanındabirgenişletmeyapmanınkaçınılmazoldugu

Page 75: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

anlaşıldı....Veeskikavramgeometrialanındabaşarısızlıgaugradıgınagore,geometriiçinyenibirmodelaramamızgerekiyor.Surekli,sonsuzduzçizgi,boylebirmodeliçinidealbirbiçimdeuygungibigörünüyor.

Sayı, Ivins’inArt andGeometry’de açıkladıgı gibi (s. 7), dokunsallık boyutudur: "Her sureklikalıpta,elbasitveduraganbiçimlereihtiyaçduyarvetekrarlananbiçimlerisever.Nesneleriayrıayrı,birbiriardına tanır,vegozun tersine,elinpratikte,birgrupnesneyi tekbirbilinçolarak,eşzamanlıbirşekildeanlamasınınyadatanımasınınhiçbiryoluyoktur."

Ne ki, matematikteki ilk bunalım konusunda bizi ilgilendiren husus, gorseli dokunsalaaktarmak için başvurulması gereken açık kurgulardır. Diferansiyel hesapta ise daha buyukkurgularsözkonusuolacaktır.

Gorecegimiz gibi, on altıncı yuzyıl açısından, sayı ve gorsellik, ya da dokunsallık ve retinaldeneyim, birbirinden butunuyle ayrıldı ve her biri Sanat ve Bilim’in birbirine rakipimparatorluklarını kurmak uzere kendi yollarına gitti. Grek dunyasında onca çarpıcı birşekilde başlatılan bu ayrılık, Gutenberg havalanışına degin, goreli bir yururlukten kalkmaevresinegirdi.Elyazmasıkulturuyuzyıllarıboyunca,gorselolanın,işitsellikimparatorlugunuonemliolçudedaraltmaklabirlikte,dokunsallıktanbutunuylekopmadıgıortayaçıkacaktı.Bukonu, Ortaçag okuma alışkanlıklarıyla ilgili olarak, aşagıda ayrıca tartışılacaktır. Fonetikalfabenin yazgısını anlamak konusunda son derece gerekli olan dokunsallıgın gorsellikleilişkisi,ancakCezanne’dansonrakesinbirşekildetanımlandı.BoyleceGombrich,dokunsallıgıArt and lllusion’ının merkezi teması olarak aldı; tıpkı Heinrich Wolf lin’inPrinciptes of ArtHistory’deyaptıgıgibi.Vebuyenivurgulamanınnedeni,fotografçılıkçagında,gorselduyununotekiduyularınetkileşimindenkopmasınıntepkiyeyolaçmasıydı.Gombrich,Helmholtz’uentemel duyu deneyiminde bile zihnin bir işleminin ya da "bilinçsiz çıkarım"ın bulundugunusavunmayagoturen,ondokuzuncuyuzyıldaki"duyuverileri"tartışmaveanalizinikaydeder."Dokunsallık", ya da butun duyular arasındaki etkileşim, bu "çıkarım" tarzının ta kendisiolarakanlaşıldıveçokgeçmedenbirgorselilişkiolarak"doganıntaklidi" ikrininçozulmesineyolaçtı.Gombrichşöyleyazar(s.16):

BuoykudeikiAlmanduşunuroneçıkar.BunlardanbiriolaneleştirmenKonradFiedler,izlenimcilerin tersine, "yalnızca zihnin işlemlerinde kullanılacak hammadde gibigorunenenbasitduyuizlenimibilezihinselbirolgudurvedışdunyaadınıverdigimizşeygerçektekarmaşıkbirpsikolojiksürecinsonucudur"görüşündeısraretmekteydi.

Neki,1893’teyayımlananvebutunbirkuşagıetkileyenTheProblemofFormintheFigurative Arts ["Figuratif Sanatta Biçim Sorunu"] adlı kuçuk kitabında bu sureciçozumlemeye girişen, Fiedler’in dostu neoklasik heykeltıraş Adolf von Hildebrandoldu.Hildebrandda, algılamapsikolojisinebaşvurmakyoluyla,bilimselnaturalizminideallerinemeydanokudu:Zihinselimgelerimizinbirincilbileşenlerinikeşfetmekiçinonları çozumlemeyegirişirsek, onlarıngoruştenvedokunmavehareket anılarındanturetilenduyuverilerindenmeydanageldiginibuluruz. Sozgelimi,birkure, gozeduzbirdiskgibigorunur;onunuzayvebiçimozelliklerinibizetanıtacakolandokunmadır.Sanatçınınbubilgiyiyoksaymayonundekiherçabasısonuçsuzkalacaktır,çunkubuolmaksızın, dunyayı hiç algılayamayacaktır. Onun gorevi, tam tersine, imgesini

Page 76: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

berraklaştırmak ve boylelikle yalnız gorsel duyumları degil, aynı zamanda, bizim uçboyutlubiçimizihnimizdeyenidenkurmamızısaglayandokunmaanılarınıdaortayakoymakyoluyla,yapıtındakihareketyokluğunutelafietmektir.

Bu ikirlerin boylesine hevesle tartışıldıgı donemin, aynı zamanda sanat tarihininkendisiniAntikçagcılıktan,biyogra idenveestetiktenkurtardıgıdonemolmasıhiçderastlantı degildir. Onca zamandır dogru kabul edilen konular, aniden sorunlugorunmeyebaşlamıştıveyenidendegerlendirmeyigerektiriyordu.BernardBerenson,1896’dayayımlananFloransalıressamlarustuneparlakdenemesiniyazarken,estetikilkelerduzeniniHildebrand’ınçozumlemesidogrultusundaformuleetti.Yaratıcıifadeyetenegiyle, "Ressam gorevini ancak retinal izlenimlere dokunsal deger vermekyoluyla başarabilir" cumlesinde, heykeltıraşın biraz da agdalı kitabının tamamınıozetledi.Berenson’agore,GiottoyadaPollaiuolo’nundikkatimiziçekmesininnedeni,onlarıntamdabunuyapmışolmalarıdır...

AntikveOrtaçağ’da,okumazorunluolarakyükseksesliokumaydı.

Frederick G. Kenyon,Books and Readers in Ancient Greece ["Eski Yunan’da Kitaplar veOkurlar"] adlı kitabında (s. 25), "Aristoteles ile birlikte, Grek dunyasının sozlu ogretimdenokumaalışkanlıgınageçtiginisoylemekyanlışolmaz"diyeyazar.Amabunuizleyenyuzyıllarboyunca, "okuma" yuksek sesle okuma anlamına geliyordu. Aslına bakılırsa, ancakgunumuzde, okumaeylemindegoz ile konuşmayıbirbirindenkoparmak uzere, hızlı okumakuruluşlarıtarafındanbuboşanmakararıresmenilanedilmiştir.Soldansagadogruokurken,bogaz kaslarımızla başlangıç niteliginde sozcuk oluşumları yapıyor olmamızın, "agır"okumanın başlıca nedeni oldugu keşfedildi. Ama okuyucunun sessizleşmesi tedrici birsureçtir, ve basılı soz bile butun okuyucuları susturmayı başaramamıştır. Ne ki biz, birokuyucudaki dudak hareketlerini ve mırıldanmaları, okuryazarlıktaki bir zaafa baglamaegilimi gosteririz; bu, ilkogretimde butunuyle gorsel yaklaşım uzerindeki Amerikanvurgusuna katkıda bulunan bir olgudur. Bununla birlikte, Gerard Manley Hopkins, tam daCezanne’ın retinal izlenime dokunsal degerler vermekte oldugu donemde, sozcukkullanımındadokunsalvurguveguçlusozelşiirdenyanasavaşaçıyordu.Hopkins,"SpeltfromSibyl’sLeaves"başlıklışiiriyleilgiliolarakşöyleyazıyordu:

Herşeydenonce,buuzunsonenin,butunşiirimiçindegeçerliolanokumayontemi,yaniyaşayansanatınolmasıgerektigigibiicraedilmekiçinyapıldıgı, icranmsagozledegil,yukseksesle,acelesiz,şiirsel(retorikdegil)birtavırla,uzunaralıklarla,uyakvediger vurgulu heceler uzerinde uzun duruşlarla, vb. okunması gerektigiunutulmamalıdır.Bu sone, terennumedilmelidir:Bu sone, buyukbirdikkatle temporubatoolarakzamanlanmıştır.{42}

Başka bir yerde de şunları yazar: "Nefes alın ve kulakla okuyun, tıpkı benim her zamanyaptıgımgibi;ozamanşiirimdogruolacaktır."VeJoyce, FinnegansWake’te"okurungordugusozcukler, işitecegi sozcuklerdegildir"açıklamasınıyapmaktanaslabıkmamıştı.Hopkins’in

Page 77: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

oldugu gibi, Joyce’un dili de, bir sinestezi ya da duyuların etkileşimini yaratacak şekildeyükseksesleokunduğuzamancanlılıkkazanırancak.

Ama nasıl yuksek sesle okumak sinestezi ve dokunsallıgı destekliyorsa, Antik ve Ortaçagelyazması da oyleydi. Yakın zamanlardaki, modern Ingiliz okurları için sozel tipogra iyaratmayayonelikgirişiminbirorneginizatengormuştuk.Dogaldırki,boylebiryazı,eskibirelyazmasının son derecede dokusal ve dokunsal tarzını sergiler. Kendi doneminde Gotikhar lemesineverilenadolan"textura","goblen"demekti.Romalılar,çokdahaazdokusalveçokdahagorselolan"Roma"har lemesinigeliştirmişlerdi;bubizim,şuandabaktıgınızsayfagibi alışılmış baskıda karşılaştıgımız turdur. Ama erken donem basımcıları, antikayanılsamasıyaratmakamacıdışında,RonesanshumanistlerininsevgilisiolanRomahar lerinikullanmaktankaçındılar.

Modern okuyucuların, noktalama ve oteki gorsel yardımcılardan yoksunoluşuyla, GertrudeStein’ın nesrinin, edilgin gorsel okuyucuyu katılımcı olmaya, sozel eyleme zorlamak içindikkatle tasarlanmış bir strateji oldugunu anlamakta bu kadar geç kalması gariptir. E. E.Cummings,PoundveEliot orneklerindededurumboyledir.Verslibre,goziçinoldugukadarkulakiçindirde.VeJoyce,FinnegansWake’te,kolektifeyleminonemlibirevresineişareteden"gok gurultusu"nu, "sokaktaki haykırış"ı yaratmak istedigi zaman, sozcugu tastamamantikbir elyazması sozcugu gibi kurar: "Bir zamanların darduvar yaşlı alabalıgının duşuşu(bababadalgharaghta-kamminarronnkonnbronntonnerronntuonnthunntrovarrho-unawnskawntoohoohooardenentlıurnuk!) erken vakit yatakta ve sonra yaşamda butunHıristiyanlirikşiiriboyuncayenidensöylenir..."{43}

Gorsel yardımcıların yoklugunda, okuyucu, kendisini tastamam antik ve Ortaçagokuyucularının yaptıgını yaparken, yani yuksek sesle okurken bulur. Okuyucular, geçOrtaçag’da sozcuk ayrımının başlangıcından, hatta Ronesans’ta matbaanın kullanılmayabaşlamasındansonradayükseksesleokumayadevamettiler.Amabütünbugelişmelerhızıvegorsel vurguyu besledi. Bugun, elyazmalarını kullanan araştırmacılar onları buyuk olçudesessiz okurlar, Antik ve Ortaçag dunyasının okuma alışkanlıkları ise araştırılmayıbeklemektedir.Kenyon’un(BooksandReadersinAncientGreeceandRome,s.65)yorumlarıbukonuda yararlı olacaktır: "Antik kitaplarda okuyuculara yardımı olacak şeylerin ya dareferansıkolaylaştıracakolanaklarınbulunmayışıçokçarpıcıdır.Sozcuklerinayrılmasıpratikolarakbilinmez,ancakbirmuphemliginbulunabileceginadirdurumlardatırnakişaretiyadanoktakullanılabilir.Noktalamagenelliklehiçkullanılmaz,kullanıldıgı zamandaasla tamvesistemlidegildir.""Tamvesistemli"noktalama,goziçinolurdu,oysaonaltıncıveonyedinciyüzyıllardabilenoktalamagöziçindeğil,kulakiçindi.{44}

Elyazmasıkültürü,sırficraolarakyayınyoluylayazariledinleyicisininfizikselolarakbağlantılıolmasınedeniylebileolsa,söyleşiseldir.

AntikveOrtaçaglarboyunca"okuma"nınyukseksesleokuma,yadahattabirçeşitbuyulusozanlamına geldiginin gostergeleri eksik degildir. Oysa hiç kimse bu soruna ilişkin yeterli

Page 78: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

verileri toplamamıştır. Ama en azından, bu tur kanıtların çeşitli donemlerden, hemen elaltında bulunan birkaç ornegini verebilirim. AristotelesPoetika’da (26), şuna işaret eder:"Tragedya, tıpkı Epik şiirde oldugu gibi, hareket veya etkinlik olmaksızın da sonucunuhissettirebilir;çunkubiroyununsadeceokunmasından,onunniteligigorulebilir."Romalılarınkitapyayınınıntemelbirbiçimiolaraktoplulukonundekitapokumauygulaması,yukseksesliokumaolarakokumanınyukarıdabelirtilenozelliginidolaylıolarakaydınlatmaktadır.Kenyon(BooksandReaders,s.83-84),buRomauygulamasınışöyleanlatır:

Tacitus, bir yazarın nasıl bir ev ve sandalyeler kiralamaya ve kişisel ricalarla birdinleyici toplulugu bulmaya zorlandıgını betimler; Iuvenalis de, zengin bir adamınartıkkullanmadıgıeviniodunçverip,azatlıkoleleriniveyoksulmuşterilerinidinleyiciolarak gondermesinden, ama sandalyelerin maliyetine katlanamamasından yakınır.Uygulamanın tamamınınmodernmuzik dunyasındaki benzerinde, bir şarkıcı, sesinidinletebilmek içinbir salonkiralamakve izleyicibulmak içinelindengeleniyapmakzorundadır;yadaonayardımetmeyiisteyenbirhami,buamaçlasalonunuodunçverirvedostlarınınkonserekatılmasıiçinnufuzunukullanır.Bu,edebiyataçısındansaglıklıbir evre degildi, çunku kompozisyonların abartılı retorik hitabete donuşmesinigerektiriyordu;ustelikbununkitaplarındolaşımınaherhangibirşekildehizmetettigidekuşkugötürür.

Moses Hadas,Ancilla to Classical Reading’de ["Klasikleri Okuma Kılavuzu"] sozel yayınsorununaKenyon’dandahaderinlemesinegirer(s.50):

Kendi başına gozle sessizce taranacak bir şey olmaktan çok, başkalarıyla birliktedinlenecek bir şey olarak edebiyat kavramı, kendi içinde edebi nitelik kavramınınyakalanmasını guçleştirir. Bizde kitabını okudugumuzbir yazarın katkısını, yapıtınıdinledigimizbirbestecininkatkısındandahaiyiayırtederiz.Greklerarasında,duzenliyayın yontemi, dikkat çekici bir şekilde, yapıtın en başta bizzat yazar tarafından,ardından profesyonel okuyucu ya da oyuncular tarafından dinleyici onundeokunmasıydı ve bu okuma, kitapların ve okuma sanatının yaygın hale gelmesindensonrabileduzenliyayınyontemiolmayısurdurdu.Budurumun,şairinmaddiyaşamşartlarını nasıl etkiledigini başka bir yerde gorecegiz; burada, sozel sunuşunedebiyatınniteliğineyaptığıetkiyifarketmekiçinbirazdurabiliriz.

Kuçuk bir enstruman grubu için yazılmış bir muzik, nasıl buyuk salonlar için amaçlanmışmuzikten farklı bir ton ve tempoya sahipse, kitaplarda da durum boyledir. Basım, yazarınperformansı açısından, tarzın butun yonleri degişime ugrayıncaya kadar "salon"ubüyütmüştür.BununlaenyakındanilgiliaçıklamalarHadas’aaittir:

Bütünklasikedebiyatın,dinleyiciilesöyleşiyadadinleyiciyehitapolarakdüşünüldüğüsoylenebilir.Antikdrama,moderndramadanonemliolçudefarklıdır;parlakgunışıgıaltında40.000kişionundeoynananoyunların,karartılmışbirodada400kişionundeoynananoyunlarabenzemesininhiçbiryoluyoktur.Aynışekilde,birşenlikteokunmakiçintasarlanmışbirparçanın,kapalıbirsınıftaöğrencilerinincelemesiiçintasarlanmışbirparçayabenzemeyecegideaçıktır.Ozellikleşiir,butunçeşitlerininsozelsunuşiçintasarlandıgını açıkça gosterir. Epigramlar bile gelip geçene yonelik sesli bir hitaptır

Page 79: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

("Yuru,yabancı"gibi)vekimizaman,Kallimakhosyadataklitçilerininepigramlarındaoldugugibi,taş,gelipgeçenbiriilesurdurulenkısabirdiyalogolarakduşunulmuştur.Homeros destanları, kuşkusuz, bir grup dinleyiciye okunmak için tasarlanmıştı vekendi başına okumanın yaygın hale gelmesinden çok sonraları da bu destanları birtopluluga okumak gibi bir meslek surup gitmişti. Homeros’un metnini duzenlemekonusunda (derecesini bilmedigimiz) bazı çalışmalar yapmış olan Peisistratos da,şiirlerini Panathenaia şenliginde dinleyicilere okuma uygulamasını başlatmıştı.DiogenesLaertius’tan(1.2.57),"Homerosdestanlarınıntoplulukonundeokunmasının,ikinciokuyucununilkininbıraktıgıyerdenbaşlamasınıgerektirecekşekildebelirlibirdüzenizlemesiniSolon’unsağladığınıöğreniyoruz.

Nesirde,Herodotosvedigerleriyle ilgilikayıtlardanogrendigimizuzere,şiirdengerikalmayacak şekilde, sozel olarak sunuluyordu ve sozel sunuş uygulaması, şiirietkiledigigibinesrideetkilemişti.Gorgias’ınoncuuretimlerinikarakterizeeden,sesekarşı ozenli dikkat, bu parçaların topluluga okunmak için tasarlanmamış olmasıhalinde, hiçbir anlam ifade etmezdi. Gorgias’ın nesre kazandırdıgı sanatsallıksayesinde, Isokrates nesrin, şiirin meşru hale i oldugunu ve onun yerini almasıgerektigini ileri surebilmişti. Halikarnassoslu Dionysios gibi daha sonrakieleştirmenler, tarihçilerihitabetçilerleaynı olçutegoredegerlendirirvebizim turlerarasındaki zorunlu farklılıklar olarak gordugumuz şeyleri hiç goz onune almaksızınbunlarınyapıtlarıarasındakarşılaştırmalaryaparlar,(s.50-51)

Hadas, bunun ardından (s. 51-52), Aziz Augustinus’unConfessions’ındaki [İtiraflar{45}] unluparagrafadöner:

Antikdonemveondançoksonrasınauzananbirsureboyunca,kendibaşınaokuyanlarbile duzenli olarak, şiirde oldugu kadar nesirde de, okudukları metnin sozcukleriniyuksek sesle telaffuz ettiler. Sessiz okuma oylesine buyuk bir olagandışılıktı ki, AzizAugustinus(Confessions5,3)Ambrosius’unbualışkanlıgınısonderecedikkatedegerbirşeyolarakdegerlendirir:"Amaokurken,gozusayfalarınuzerindekayıyorveyuregianlamı arıyordu, oysa sesi ve dili istirahatteydi." Augustinus seyretmek içinziyaretçileringeldiğibudurumatahminiaçıklamalargetirir:

"Ola ki, okudugu yazar herhangi karanlık bir şey aktarıyorsa, bazı dikkatli ya daşaşırmışdinleyicilerin,kendisindenbunoktalarıaçıklamasınıistemesindenyadadahazor sorunlardan bazılarını tartışmasını istemesinden korkuyordu; çunku bu haldezamanıharcanmışolacak,istedigikadarçokkitapokuyamayacaktı;bunaragmen,(çokazbirkonuşmanınzayı latacagı)sesinikorumakistemesi,kendikendineokumasınındahagerçeknedenideolabilirdi.Amahanginiyetleyapmışolursaolsun,bunun,boylebiradamdaiyiolduğukesindir."

Elyazması,Ortaçağ’ınedebiyatuzlaşımlarınıherdüzeydebiçimlendirdi.

Hadas, mukemmel yapıtının başka bir yerinde bu temayı yeniden ele alır. Ve aynı tema,

Page 80: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

elinizdeki kitabın yazılma nedeni açısından çok şey borçlu oldugu bir kitap olan H. J.Chaytor’un,From Script to Print ["Elyazmasından Baskıya"] adlı yapıtında Ortaçag donemiiçindeelealınır.

Matbaanınicadınınvebusanatıngelişmesinin,uygarlıktarihindebirdonumnoktasıoldugunakimsekarşı çıkmayacaktır.Bununkadarkolaylıklakabuledilmeyengerçekise,basılıyazıilebutunleşmenin,bizimedebiyatsanatıvetarzıylailgiligoruşlerimizidegiştirmiş,elyazmasıçagınınhemenhiçbirşeybilmedigiozgunlukveedebinitelikleilgili duşunceler yaratmış ve duşuncenin iletimi için sozcukleri kullandıgımızpsikolojiksureçleridegiştirmişoldugudur.Elyazmasıçagınımatbaaçagındanayıranuçurumungenişligi,Ortaçag edebiyatını okumayaveeleştirmeyebaşlamışolanlarcane her zaman ne de tamamen anlaşılabilmiştir. Bir Ortaçag metninin, bir onsozhazırlanmış, farklı yorumlar için eleştiriler, notlar ve sozluk eklenmiş basılı biredisyonunuelimizealdıgımızda,onunokunmasına,bilinçsizbirşekilde,yıllardırbasılıyazıyla butunleşmenin adet haline getirdigi onyargıları ve alışkanlıkları da sokmuşoluruz. Imla standartlarının degişken oldugu ve dilbilgisel dogruluga pek degerverilmeyen,dilinakışkanolduguvemuhakkakbirmilliyetinişaretiolarakgorulmedigi,tarzın sabit ve karmaşık retorik kurallarına uyma anlamına geldigi bir çagınedebiyatıylaugraştıgımızıunutmaegilimigosteririz.Birbaşkainsanınkitabınıkopyaetmekveyaymak,elyazmasıçagındaovguyedegerbireylemolarakkabuledilebilirdi;matbaa çagındaysa, boyle bir eylem hukuk davalarına ve tazminatlara yol açar. Birtoplulugu eglendirmekten kazanç saglamak isteyen yazarlar, artık buyuk çogunlukladuzyazı yazıyorlar; oysa on uçuncu yuzyılın ortasına degin sadece şiir dinleyicibulabiliyordu.Bundandolayı,basımdanoncekiyuzyıllaraaitedebiyatuzerineadilbirhukum verebilmek için, yetişme surecinde etkisi altında kaldıgımız onyargılarınderecesinin farkına varmaya ve Ortaçag edebiyatının kendi zevk standartlarımızauyması ya da butunuyle antik tarihçinin ilgisine terk edilmesi yolundaki bilinçsiztalebekarşıdirenmeyeçalışmamızgerekir.Renan’ındeyiş iyle,"l’essencedelacritiqueestdesavoircomprendredesétatstrèsdifférentsdeceluioùnousvivons"{46}(s.1)

BendeGutenberg Galaksisi’ni yazma ihtiyacını uyandıran, Chaytor’dan, edebi geleneklerinsozlu, yazılı ya da basılı biçimlerden nasıl etkilendigini ogrenmem oldu. Ortaçag dili veedebiyatı,birolçudeşuankisinemayadaTVshow’unundurumundaydı;Chaytor’undeyişiyle,Ortaçağdiliveedebiyatı,

bizimanladıgımızanlamdaçokazbiçimseleleştiriortayaçıkardı.Biryazaryapıtınıniyi mi kotu mu oldugunu anlamak isterse, bunu bir izleyici onunde sınıyordu;onaylanırsa,çokgeçmedentaklitçileriarkasındangeliyordu.Amayazarlarmodellerleyadasistemlerlekısıtlanmamışlardı...dinleyici,içindebirsurueylemvehareketolanbiroykuistiyorduveoykugenelliklepekfazlakarakterçizimiiçermiyordu;bu,sesvejestlerdekideğişikliklerleokuyucuyabırakılanbirişti.(s.3)

Onikinciyuzyıldinleyicisibuokumalarıbolumbolumdinliyordu,oysa"bizoturuponuboşzamanımızda okuyabilir ve arzumuza gore onceki sayfalara geri donebiliriz. Kısacası,elyazmasından matbaaya ilerleyişin tarihi, işitsel iletişim ve ikirleri alış yontemlerinin

Page 81: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

tedricen yerlerini gorsel yontemlerebırakışının tarihidir." (s. 4)Chaytor,A. Lloyd James’inOur Spoken Language ["Konuşulan Dilimiz"] adlı kitabından (s. 29), duyularımızdaokuryazarlık aracılıgıyla ortaya çıkan degişimi ortaya koymayı amaçlayan bir paragrafıaktarır(s.7):

"Ses ile goruntunun, konuşma ile basımın, goz ile kulagın hiçbir ortak yonu yoktur.Insan beyni, iki dil biçimini birbirine baglamakla ilgili bu ikir kaynaşmamınkarmaşıklıgıyla karşılaştırılabilecek karmaşıklıkta hiçbir şey yapmamıştır. Ama bukaynaşımınsonucu,bununilkyaşlarımızdameydanagelmesindensonraartıksonsuzakadarbukonununhiçbiryonuhakkındaaçık,bagımsızveeminbirşekildeduşunmeyibaşaramamamızdır. Seslerihar lerolmadanduşunemeyiz;har lerin seslerioldugunainanırız.Basılısayfanın,soyledigimizşeyinbirresmioldugunu,‘heceleme’adıverilengizemli şeyin kutsal oldugunu duşunuruz. ... Matbaanın icadı, basılı dili yayar vebaskıyahiçbirzamanyitirmediğibiryetkepayesiverir."

Sessiz okumada bile ortulu kinestetik etkiler bulundugunun altını çizen Chaytor, "bazıdoktorlar,şiddetlibogazrahatsızlıgıolanhastalarınaokumayıyasaklar,çunkusessizokuma,okuyucu farkında olmasa da, ses organlarında hareketleri kışkırtır" der. Chaytor, okumadaişitselilegörselarasındakietkileşimideelealır(s.6);

Boylece konuştugumuz ya da yazdıgımız zaman da, ikirler, derhal gorsel sozcukimgelerine donuşturulen, kinestetik imgelerle birleşmiş akustik imgeler uyandırır.Konuşmacıyadayazar,artık,basılıyadayazılıbiçimidışında,diliçokzoralgılayabilir;okuma ya da yazma surecinin yerine getirildigi re leksler oylesine "içgudusel" halegelmiştirveöylesinezahmetsizbirhızlayapılırolmuşturki,işitseldengörseledeğişim,okuryadayazardangizlenmişvesondereceguçlukleçozumlenebilirbirkonuhalinegelmiştir.Akustikvekinestetikimgelerinbirbirindenayrılamazolması,bu"imge"ninçozumlemeamacıylayapılmışbirsoyutlamaolması,kendi içindevesafanlamdaelealındıgındamevcut olmamasımumkundur. Ne ki, kendi zihinsel sureçlerine bireyinyukleyecegianlamneolursaolsun,veçogunlugumuzbubakımdanyetkinolmaktannekadaruzakolursakolalım,bireyindilduşuncesi,basılımetindeneyimiylebirlikte,geridönüşsüzbirbiçimdedeğişikliğeuğramıştır.

Goruşvesesdeneyimininalışkanlıkkalıplarıarasındakitarzyadaoranlarındegişimi,Ortaçagokuruilemodernokurunzihinselsureçleriarasındabuyukbiruçurumyaratır.Chaytorşoyleyazar(s.10):

Modernokurun,birgazeteninbaşlıklarınagozgezdirmesiveilginçbirşeyyakalamakiçin sutunları yukarıdan aşagıya taraması, daha dikkatli incelemeye degipdegmeyeceginikeşfetmekiçinbiryazınınsayfalarınıhızlagozdengeçirmesivebirkaçhızlı bakışla bir sayfanın argumanını yakalamak için duraklaması kadar, Ortaçag’ayabancı bir şey olamaz. Basımın çagrışımlarıyla ket vurulmamış geniş Ortaçagbelleginin, yabancı bir dili kolaylıkla ve bir çocugun yontemleriyle ogrenebilmesi veuzun destanları ve ayrıntılı lirik şiirleri belleginde tutarak yeniden uretebilmesi demoderniteninsondereceyabancısıdır.Bunedenle,dahabaşlangıçtaikinoktayadikkatçekmekgerekiyor.Ortaçagokuru,birkaçistisnayla,bizimyaptıgımızgibiokumuyordu;

Page 82: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

bizimçocuklukçagı ogrencimizinmırıldanmasıaşamasındaydı;hersozcukonuniçinayrıbirbutunvekimizamançozumunubulduguandakendikendisinefısıldadıgıbirsorundu; bu olgu, onların urettigi yazıları gozden geçirenler açısından ilgi çekicidir.Dahası, okuyucular çokazvedinleyiciler sayısızoldugu surece, erkendonemlerindeedebiyat, buyuk olçude topluluk onunde okumak için uretiliyordu; bundan dolayı,nitelik olarak edebi olmaktan çok retorikti ve kompozisyonuna retorik kurallarıhükmediyordu.

Elinizdeki kitap baskıya girmek uzereyken, Dom Jean Leclercq’in patristik ve Ortaçagdonemindeyukseksesleokumayla ilgili gozlemleri, tamzamanındaelimegeçti.TheLoveofLearning and theDesire for God ["OgrenmeAşkı ve Tanrı Arzusu", s. 18-19) adlı kitabında,Leclercqbuihmaledilmişsorunuaslındaaitolduğumerkezikonumayerleştirmiştir:

Mademki okumayı ogrenmek gerekiyor, bu oncelikle lectio divina’ya katılabilmekiçindir. Bu neden oluşur? Bu okumanasıl yapılır? Bunu anlamak için, kişi, legere vemeditari sozcuklerininAzizBenedictus’un gozundeki veOrtaçag’ın tamamı boyuncakorudugu anlamını hatırlamak zorundadır; bunların ifade ettigi şey, Ortaçag’ınmanastıredebiyatınınkarakteristikozelliklerindenbiriniaçıklayacaktır:Aşagıdadahaçoksozuedilmesigereken,anımsamagorungusu.Edebiyataçısından,buradatemelbirgozlemin yapılması gerekiyor; Ortaçag’da, Antikçag’da da oldugu gibi insanlargenellikle, bugun yapıldıgı uzere birincil olarak gozle degil, gorduklerini sesleterek,dudakla ve sesletilen sozcukleri dinleyerek, "sayfaların sesi" denen şeyi işiterek,kulakla okurlardı. Bu gerçek bir akustik okumaydı; legere, aynı zamanda audireanlamınagelir;kişiancakişittiklerinianlar,bugunhalasoyledigimizgibi:"entendrelelatin",Latinceyi"anlamak"demektir.Kuşkusuz,sessizokumayadaalçaksesleokuma,bilinmiyor degildi; bu durumda, Aziz Benedictus’unkiler gibi ifadelerleadlandırılıyordu: Tacile legere ya da legere sibi, ve Aziz Augustinus’a gore: ClaraIectio’nunkarşıtıolarak,legereinsilentio.Amaensıkolarak,legerevelectio,başkabiraçıklama yapılmaksızın kullanıldıgında, bu, şarkı soylemek ve yazmak gibi, butunbeden ve butun zihnin katılımını gerektiren bir etkinlik anlamına geliyordu. Antikdonem hekimleri, yurume, koşma ya da top oynamayla eşit duzeyde iziksel biregzersiz olarak, hastalarına okumayı tavsiye ederlerdi. Yaratılan veya kopya edilenmetnin,çoguzaman,gerekkişininkendisine,gerekbiryazıcıyayukseksesleokunmuşolmasıgerçegi,Ortaçagelyazmalarında işitmeyebaglıolduguaçıkhatalarıyeterinceaçıklar:Bugündiktafonunkullanılmasıdabenzerhatalarayolaçar.

Daha ileride (s. 90), Leclercq, kaçınılmaz olan yuksek sesle okuma eyleminin, butunmeditasyon,dua,çalışmavebellekkavrayışınagirdiğiyollarıelealır:

Bu, yazılı sozcuklerin gorsel bir anısından fazlasına yol açar. Sonuçta ortaya çıkan,sesletilen sozcuklerin kassal bir anısı ile işitilen sozcuklerin kulaktaki anısıdır.Meditatio, kişinin bu butunsel ezberleme egzersizine kendisini butunuylevermesinden oluşur; bu nedenle, lectio’dan ayrılmaz niteliktedir. Deyim yerindeyse,kutsalmetninbedeneveruhakazınmasıedimidir.

Kutsal sozlerin bu şekilde agızda tekrar tekrar çignenmesi, kimi zaman ruhsal

Page 83: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

beslenme temasının kullanımıyla betimlenir. Bu durumda, sozcuk dagarcıgı, yemeeyleminden,hazımdan,ozellikledegevişgetirenlereozguhazımbiçimindenalınır.Bunedenledir ki, okuma ve meditasyon kimi zaman son derece açıklayıcı ruminatiosozcuguylebetimlenir.Sozgelimi,MuhteremBede,aralıksızolarakPetrus’aduaedenbir keşişi overken: "Durup dinlenmeksizin, agzı kutsal sozcukleri geviş getiriyordu."Gorzeli Yuhanna için, Mezmurları seslendiren dudaklarının mırıltısının, bir arınınvızıltısına benzedigi çok sık soylenmiştir. Meditasyon yapmak, tam anlamınınderinligine varmak için kişinin kendisini soylenen cumleye yakından baglaması vecumlenin butun sozcuklerine agırlıklarını vermesi demektir. Bu, butun çeşnisiniserbest bırakacak bir çeşit çigneme aracılıgıyla, bir metnin içeriginin ozumlenmesianlamına gelir. Bu, Aziz Augustinus, Aziz Gregorius, Fecamp’lı John ve başkalarınıntercume edilemez bir ifadeyle soyledikleri gibi, onun palatum cordis’le veya orecordis’letadılmasıdemektir.Butunbuetkinlik,zorunluolarakbirduadır;lectiodivina,duaedercesineokumadır.NitekimCistercium’cuBoheriss’liArnoulşuöğüdüverir:

Kişiokuduğuzaman,bilimideğil,kurtuluşuarasın.KutsalKitap,Yakub’un,dahasonraduadaboşaltacağısularıçektiğikuyudur.Dolayısıyla,duayabaşlamakiçinbirhitabeyegerekkalmayacaktır;duavetefekküriçinaraçlarokumanınkendisindebulunacaktır.

Elyazmasıkulturununbusozelyonu,onunyaratılmasınıveyazılmasınıetkilemeklekalmadı,yazmanın, okumanın ve hitabetin ayrılamaz niteliginin,matbaanın icadından sonra da çokuzunbirsüredevametmesinenedenoldu.

Okulçocuklarınıngelenekselbilgisi,elyazmasıinsanıiletipografikinsanarasındakiuçurumuişareteder.

Matbaainsanıileelyazmasıkulturuinsanıarasındakifark,neredeyseokuryazarolmayanileokuryazar arasındaki fark kadar buyuktur. Gutenberg teknolojisinin unsurları yeni degildi.Amabuunsurlaronbeşinciyüzyıldabirarayageldiklerizaman,W.W.Rostow’unTheStagesofEconomicGrowth["EkonomikBuyumeninAşamaları"]adlıyapıtında"buyumenin,toplumunnormalkoşuluhalinegeldigizaman,o toplumuntarihindebelirleyicilikkazandıgına" ilişkinolarak ortaya koydugu anlamda "havalanış"a eşdeger bir toplumsal ve kişisel hızlanmayarattı.

JamesFrazer,GoldenBough[AltınDal]adlıyapıtında(c.I,s.xii),sozeldunyadaokuryazarlıkvegörselliğinbaşlattığıbenzerhızlanmayaişareteder:

Yaşayan gelenegin sagladıgı kanıtlarla karşılaştırıldıgında, erken donem dinkonusundaeskikitaplarıntanıklıgıçokazdikkatedegerniteliktedir.Çunkuedebiyat,kanıların agızdan çıkan sozcukler yoluyla gerçekleştirdigi agır ilerlemeyiolçulemeyecekkadargeridebırakacakşekilde,duşuncenin ilerleyişinihızlandırır. Ikiyadauçedebiyatkuşagı,duşuncede,gelenekselyaşamınikiyadauçbinyılındandahabuyuk bir degişimyaratır. ... ve boyleceAvrupa’da agızdan agıza aktarılarakbuguneulaşan batıl inanç ve uygulamalar, genellikle, Aryan ırkının en eski edebiyatındaresmedilendindençokdahaarkaiktiptedir...

Page 84: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Bununnasılortayaçıktıgıkonusu, tamtamına IonavePeterOpie’ninLoreandLanguageofSchoolchildren["OkulÇocuklarınınBilgisiveDili"]adlıyapıtlarınıntemasınıoluşturur(s.1-2):

Ninnilerannedenyadabaşkabiryetişkindenkucagındakikuçukçocugaaktarılırken,okul tekerlemeleri genellikle evin dışında, aile çevresinin etki alanının otesinde,dupeduz çocuktan çocuga geçer. Dogası geregi, bir ninni, çocuklar tarafından degil,yetişkinler tarafından korunan ve yayılan bir tekerlemedir, ve bu anlamda bir"yetişkin" tekerlemesidir. Bu, yetişkin tarafından onaylanan bir tekerlemedir. Okulçocugununtekerlemeleri iseyetişkinkulaklar için tasarlanmamıştır.Aslınabakılırsa,bunların hoşlukları kısmen, yetişkinlerin bunlar hakkında hiçbir şey bilmedigineilişkin, genellikle de dogru olan bir duşuncedir. Yetişkinler okul çocugunun bilgisinigeridebırakmıştır.Bununfarkınavarırlarsa,alayaalmaegilimigosterirler;veetkinbirbiçimde,bunundahacanlı tezahurlerinibastırmayaçalışırlar.Kesinliklebunu teşviketmekiçinbirşeyyapmazlar.Vehalkbilimciveantropolog,evindenbirkilometrebileayrılmaksızın,tıpkıbiryerlirezervasyonundaumitsizcevarlıgınısurdurmeyeçalışanbir yerli kabilesinin kulturu gibi, so istike dunya tarafından tanınmayan ve budunyadanetkilenmeyen, ozbilinciolmadanzenginleşenbirkulturu ("kultur"sozcuguburadabilerekkullanılmıştır)inceleyebilir.Aslınabakılırsa,belkide,konuburadaelealındıgındançokdahamuazzambiraraştırmayadegerniteliktedir.DouglasNewton’ınişaretettigigibi:"Çocuklarındunyaçapındakikardeşlikbirligi,yabanılkabilelerinenbüyükvehiçbirsönüpgitmeişaretigöstermeyentekbirliğidir."

Uzay ve zamanda çok derin bir biçimde ayrılmış topluluklarda, yazılı biçimlere butunuyleyabancıolan,geleneğinbirsürekliliğivedirengenliğivardır.

Okulçocukları,dıştannekadarhoyratgibigorunselerde,geleneginenyakındostlarıolarak kalırlar. Yabanıl gibi onlar da goreneklere saygı hatta hayranlık duyarlar; vekendine yeterli toplulukları içinde, temel bilgi ve dilleri, kuşaktan kuşaga pek azdegişiyor gibidir. Oglanlar, Swift’in Kraliçe Anne doneminde dostlarından derledigişakalarıyapmayadevamederler;BeauBrummel’inenhızlı zamanındadelikanlılarınbayıldıkları hileleri birbirlerine karşı yapmaya devam ederler; VIII. Henry’ninçocuklugunda ortaya çıkan bilmeceleri sorarlar. Kuçuk kızlar, Pepys’in duydugunusoyledigi("Duydugumentuhafşeylerdenbiri")sihirlibirbeceriyi(havayayukselme)uygulamaya devam ederler: Aşk acısı çeken bir kızın zorba babası tarafından rehintutulmasının uzak anısıyla, otobus biletlerini ve sut şişesi kapaklarını biriktirirler;Francis Bacon’ın kuçukken ogrendigi şekilde, sigilleri iyileştirmeyi ogrenirler (vebunda başarılı da olurlar). Gozleri dolan kişiye, Charles Lamb’in de hatırladıgı alaysozuyle seslenirler: Stuart donemi çocuklarının yapmaya alıştıkları gibi, bulunanbirşey için "Yarı yarıya!" diye bagırırlar; ve aralarından verdigi hediyeyi geri almakisteyen birini, Shakespeare’in doneminde kullanılan beyitle azarlarlar. Onlar dasalyangozlardan,fındıklardanveelmakabuklarındanyazgılarınıogrenmeyeçalışırlar–bunlar şair Gay’in yaklaşık iki buçuk yuzyıl once betimledigi fallardır; birininkendilerini sevip sevmedigini ogrenmek için, Southey’in bir oglanın piç olupolmadıgını anlamak için ogrenciyken kullandıgı yontemle, bileklerini olçerler; vebirbirlerine Rabbin Duası tersinden okundugu zaman Iblis’in gorunecegi sırrını

Page 85: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

verdiklerindede,Elizabethçağındarivayetedilenbiröyküyüyinelemektedirler.

Ortaçağkeşişlerininokumahücreleriaslındailahisöylemeodalarıydı.

Chaytor,FromScripttoPrint’te(s.19),Ortaçağkeşişlerininokumahücreleriyadaokuma-ilahisöylemeodalarısorununuelealanilkkişidir:

Aynı yerde kalan kişilerin bir kural olarak zamanlarının çocugunu arkadaşlarıylageçirdikleri kuruluşlarda bu mahremiyeti saglama girişiminin nedeni nedir? Aynınedenle, British Museum’un okuma odası ses geçirmez bolumlere ayrılmamıştır.Sessizokumaalışkanlıgı,boylebirduzenlemeyigereksizkılmıştır;oysaokumaodasınıOrtaçağokurlarıyladoldurursanız,fısıltılarvemırıltılartahammüledilmezhalegelirdi.

Buolgular,Ortaçagmetinlerinineditorlerinindahabuyukdikkatinihakediyor.Modernbir kopyacı, yazmak uzere gozunu onundeki elyazmasından ayırdıgı zaman, aklında,gormuşolduguşeyingorselbiranısınıtaşır.Ortaçagyazıcısınınzihnindetaşıdıgıise,işitselbiranıydıvemuhtemelen,pekçokörnekte,herdefasındateksözcüktü.{47}

Moderntelefonkulubesinin,Ortaçagkitapdunyasınınbirbaşkayonunu,yanizincirlitelefonrehberinideyansıtması,neredeyseesrarengizbirşeydir.Yakınzamanlarakadarbutunuylesozel olan Rusya’da, telefon rehberi yoktur. Orada bilgilerinizi ezberlersiniz - zincirlirehberdençokdahaOrtaçag’a ozgubir şeydirbu.Amaezberleme,matbaa oncesi ogrencisiiçinpekazsorunyaratıyordu,heleokuryazarlıkoncesikişileriçinyarattıgısorunlardahadaazdı. Yerliler okuryazar ogretmenlerine genellikle şaşarlar ve onlara şoyle sorarlar: "Nedenherşeyiyazıyorsunuz?Hatırlayamıyormusunuz?"

Chaytor, matbaanın neden bellegimizi boylesine dikkat çekici olçude zedeledigini veelyazmasınınnedenböyleyapmadığınıaçıklayanilkaraştırmacıoldu(s.116):Ayrıcabkz.

Bellegimiz matbaa tarafından sakatlandı; yalnızca raftaki bir kitaba bakmaklabulabilecegimizbirkonuyu"bellegimizeyukleme"yeihtiyacımızolmadıgınıbiliyoruzartık.Nufusunbuyukbirbolumununokuryazarolmadıgıvekitaplarınnadiroldugubirdonemde, bellek çogu zamanmodemAvrupalının deneyimiyle karşılaştırılamayacakolçudeguçludur.Kızılderiliogrencilerbirderskitabınıezbereogrenebilirvebirsınavsalonundakitabısozcugusozcugunetekrarlayabilirler;kutsalmetinleryalnızcasozluaktarımla bozulmadan korunmuştur. "Rigveda’nın butun yazılı ve basılı nushalarıkaybolacak olsa bile, metnin tam dogrulukla yeniden yazılabilecegi soylenir." Bumetninuzunlugu,neredeyseIlyadaveOdysseia’nıntoplamıkadardır.RusveYugoslavsozluşiiri,gerekbellekgerekdogaçlamakonusundaçokbuyukyeteneklersergileyenâşıklarcaezbereokunur.

Fakat,kusurluanımsamanındaha temelnedeni,matbaa ilebirlikte,gorselduyunun işitsel-dokunsaldan daha tam bir şekilde ayrılmış olmasıdır. Bu, modern okuyucunun, sayfayabakarken goruntuyu topyekun sese aktarmasını gerektirir. Goz tarafından okunanmalzemenin hatırlanması, bu durumda, onu hem gorsel hem de işitsel olarak hatırlama

Page 86: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

çabasıyla karışır. "Guçlu bellege" sahip insanlar, "fotogra ik bellege" sahip olanlardır. Birbaşkadeyişle,bu insanlargozdenkulagagidipgelerekaktarmayapmakzorundakalmazlar,geçmiş bir deneyimi gorup gormedigimizi ya da duyup duymadıgımızı bilmedigimizzamanlardakidurumumuzdaolduğugibi,söyleyeceklerişeyleronların"dilininucuna"gelmez.

Bilgiselvesanatsalyonleribakımından,Ortaçag’ınsozelveişitseldunyasınageridonmedenönce,okumaedimininsözlüvehattadramatikolduğunailişkinsıradanvarsayımaişareteden,biriOrtaçağdünyasınınenerken,diğeriengeçdönemineaitikiparagrafadeğinelim.

Ilk paragraf,TheRuleof SaintBenedict ["AzizBenedictus’unKuralları"], bolum48’den: "Altısaatinsonunda,masadanayrılarak,onlarıtambirsessizlikiçindeyataklarındadinlenmeye,yadaisteyenikendikendisine,başkalarınırahatsızetmedenokumayabırakın."

Ikinci paragraf ise, Aziz ThomasMore’unMartin Dorp’a yazdıgı,mektupları nedeniyle onuazarlayan bir mektuptan: "Gelgelelim, sizin şahsınızda bile olsa, boyle konuları goklereçıkararakdalkavuklukedenherkesekesinlikleşaşıyorum;vebaştadasoyledigimgibi,sizinbirpenceredenbakıp,bukonularınokunduguyuzifadesini,sestonunuveduyguyugormeniziisterdim."{48}

İlahiokullarında,dilbilgisi,herşeydençok,söyleyişindoğruolmasınahizmetediyordu.

Sozlukulturun,gorselolarakduzenlenmişbirdunyadahiçbulunmayanbirçokistikrarunsurutaşıdıgıbirkezanlaşıldıgında,Ortaçag’ındurumunuanlamakçokkolayolur.Yirminciyuzyıltutumlarındakitemeldeğişimlerinbazılarınıyakalamakdakolaylaşır.

Şimdi kısaca, Istvan Hajnal’ın, Ortaçag universitelerinde yazı ogretimi ustune sıra dışı birkitabına{49} donmek istiyorum. Bu kitabı, deyim yerindeyse, satırlarının arasında, kendibaşınayukseksesleokumakşeklindekiAntikveOrtaçaguygulamasınınkanıtınıbulmakiçinaçmıştım. Bir Ortaçag ogrencisi için "yazma"nın yalnız derin bir biçimde sozel olmaklakalmayıp, şimdi hitabet denen, o zamanlardapronuntiatio olarak adlandırılan, standartretorikçalışmasınınbeşincianabolumuolup,bugundeoylekalanşeyleayrılmazbirşekildebaglıoldugunukeşfetmeyehiçdehazırdegildim.AntikveOrtaçagdunyalarındapronuntiatioyada soylevinbukadar ciddiye alınmasının gerçeknedeni,Hajnal’ın çalışmasındayenibiranlamkazanmıştır:"Yazmasanatınabuyukbirdegerveriliyordu,çunkubusanattasaglambirsözlüeğitiminkanıtınıgörüyorlardı."

Sozlu ogretimolarakyazmanın oykusu,Ortaçag universitesineçokerkenyaştagirilmesininnedenlerini de açıklamaya yardım eder. Yazmanın gelişmesinin dogru durust araştırılmasıaçısından, ogrencilerin universitedeki derslerine on iki-on dort yaşlarında başladıgını gozonune almamız gerekir: "On ikinci ve on uçuncu yuzyıllarda, Latin gramerinin bilinmesizorunluluğununyanısıra,parşömeninazlığıgibimaddiengeller,yazmanınbelirleyicibiçiminialabilmesiiçingerekliyaşıgeriyeçekebiliyordu."

Universitelerin dışında hiçbir orgutlu egitim sistemi bulunmadıgını aklımızda tutmamızgerekiyor.BoyleceRonesans’tansonra,"Paris’tebelirlikolejlerinkuçuksını larındaogretimin

Page 87: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

alfabeyle başlatıldıgına ilişkin bilgilere sık sık rastlıyoruz." Dahası, on yaş altındaki kolejogrencilerine ilişkin verilere sahibiz. Ama şu kesin ki, Ortaçag universitesi hakkındaaklımızdan çıkarmamamız gereken bir nokta, onun "başlangıçtan en yuksek aşamayavarıncaya degin, butun ogretim duzeylerini kucakladıgı"dır. Bizim anladıgımız anlamdauzmanlaşma bilinmiyordu ve ogretimin butun duzeyleri, dışlayıcı olmaktan çok kapsayıcıolma egilimindeydi. Bu kapsayıcı nitelik, o donemdeki yazma sanatında da kesinliklegeçerliydi; çunku yazmanın, Antik ve Ortaçag dunyasındaki anlamıgrammatica ya daphilologiaidi.

Hajnal (s. 39), on ikinci yuzyılın başlangıcında, "birkaç yuzyıldır, ileri duzey ogrencileriegitmeyiamaçlayan onemlibir ogretimsistemi"oldugunusoyler.Buegitim,ayinbilgisine,onunlailgilipratikbecerilerekliyordu.Kilisekorosuyadailahiokuluduzeyinde,kişiLatinceokumayı ogreniyordu,dolayısıylaLatincemetinleridogruseslendirmekyadakopyaetmekiçin dilbilgisi zorunluydu. Dilbilgisi, her şeyden çok, soyleyişin dogru olmasına hizmetediyordu."

Soyleyişin dogrulugu uzerindeki bu vurgu, Ortaçag insanı için, bizim gozumuzdearaştırmacılıgın dogru alıntılama ve tashihle ilgili yonlerine ilişkin gorsel duşuncemizleeşdegerdeydi. Ama durumun boyle olmasının nedenini Hajnal "universitede yazmaöğretimininyöntemleri"neilişkinkesimindeaçıklığakavuşturur.

Onuçuncuyuzyılınortalarınagelindiginde,Paris’tekiSanatlarFakultesi,yontemleraçısındanbir yol ayrımına gelmişti. Herhalde, mevcut kitapların giderek buyuyen hacmi, birçokogretmenin,dictamenyanidikteyontemindenvazgeçmesinevehızlıadımlarla ilerlemesineolanakvermişti.Amadahayavaşolandikteetmeyontemidehalagozdeydi.Hajnal’agore(s.64-65), "uzun uzadıya kafa yorduktan sonra, [Fakulte] ilk yontem lehine karar verdi;profesorler anlaşılabilecek bir hızda, ama onları izleyecek kalem için fazla hızlıkonuşacaklardı. ... Bu kurala karşı koymak için bizzat kendileri ya da hizmetkarları veyaizleyicileriaracılıgıylabagırmak, ıslıkçalmakyadaayaklarınıyerevurmakgibihareketlerebaşvuranöğrenciler,biryıllığınaFakülte’denihraçedileceklerdi."

Ortaçağöğrencisi,okuduğuyazarlarınpaleografi,editörüveyayıncısıolmakzorundaydı.

Çatışma,eskidiktebiçimi ileyenidiyalogyadasozlu tartışmabiçimiarasındaoldu.Bizim,Ortaçag ogretim prosedurunun ayrıntılarını ogrenmemizi saglayan da bu çatışmadır.Hajnal’ınyapıtının65ve66.sayfalarındanşunuöğreniyoruz:

Derslerin, Sanatlar Fakultesi dışında dikte olmaksızın yurutuldugu hakkındakideginme, Sanatlar Fakultesi’nin, o zamana kadar derslerde kullanımdaolan yontemibıraktıgını gosterir. Daha da çarpıcı olanı, Sanatlar Fakultesi ogrencilerininmuhalefetinin beklenmiş olmasıdır. ... ogrenciler dikte yontemine baglıydılar. Çunkudikte yontemi, o zamana kadar yalnız dersi yavaşlatmaya yardımcı olmak veogrencilere tamamlayıcımetinler vermeyehizmet etmekle kalmamış, aynı zamandatemelderslerinyonteminide(moduslegendilibros)oluşturmuştu....Dikte,adayların

Page 88: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

verdiğiderslerde,yazılımetinleriokuyabildiklerininkanıtınıvermekzorundaolduklarısınavlardabilekullanılıyordu.

Hajnalburadanbirbaşkatemelnoktayageçer.

Dikte adetinin temel nedenlerinden birinin, matbaa çagından once, okulların vehocaların ellerinde yeterli metin olmaması gerçeginde açıklama bulduguna kuşkuyoktur.Birelyazmasıkitapçokpahalıyamalolur;bunlarıeldeetmeninenbasityolu,hocanın bu metinleri ogrencilerine dikte etmesiydi. Dikte edilen metinleri ticariamaçlarla yazan ogrencilerin bulunması da mumkundur. Gerçekten, bir dereceyekadar,dikte,hemkitabıyazanvesatan ogrenciaçısından,hemdebuyollagenişbirizleyiciveönemlibirgelirsağlayanhocaaçısından,ticaribirişolmuştur.Elalıştırması,yalnızcauniversitederslerindeyararlıoldugusurecedegil,aynızamandagelecektekikariyerindedeyararlıolmasınedeniyle, ogrenci içingerekliydi. ...Dahası, universite,ogrencilerin derslere kendi yaptıkları kitaplarla girmesini, en azından her uçogrencininbirkitabıpaylaşmasını istiyordu. ... Sonolarak,mezuniyet içinadaylıgınıkoyarken, adayın kendisine ait kitapları gostermesi gerekiyordu. Universitekariyerinde adayları belirli birmevki için inceleyen soz konusumeslegin buyukleri,onlarınkaçkitabıolduğunabakıyorlardı.{50}

Matbaateknolojisisayesindesozlemuziginayrılması,onungorselvesozelokumaarasındayarattıgıayrımdandahabelirleyicidegildi.Dahası,matbaayadegin,okuyucuyada tuketici,sözcüğüntamanlamıylabirüreticiydide.Hajnalbudurumuşöylebetimler(s.68):

Ortaçag okullarında "la dictee" (dictamen, dikte) yonteminin, o anda kullanılabilir,herkestarafındanokunmayauygunvefırsatçıktıgındasatışaelverişli,belirlibiryazılımetinuretmeamacınahizmetettiginekuşkuyoktur.Dikteedenkişi,sozcukleribiryada iki kez degil, birçok kez soyluyordu. Aslına bakılırsa, derslerde dikteninyasaklanmasındansonrabile,bazıtezlerinkorunabilmesiiçin,hocanındikteetmesineizinverilmekteydi...

Universite derslerinde,modus pronurıtiantium denen tam ve baştan sona dikte tarzındanbütünüylefarklıolarak,onuizleyenözelbirdiktebiçimidahavardı;dersinfarklı,dahahızlıbirtarzda konuşarak verildigi bu yontem,reportateurs adı verilen, aldıkları notlar temelindebaşkaöğrencileredersvermeyeehil,ileridüzeyöğrencilerinkullanımıiçindüşünülmüştü."

Am adictamen veya diktenin yavaş ve har iyen yazılış tarzı, yalnız kullanılabilir ozeledisyonlarınüretiminiamaçlamıyordu:

...dersibutarzdaverirken,ogrencilerinyetersizhazırlıgınıdahesabakatıyorlardı...Budersleri izleyen ogrencilerin yalnız metinleri tedarik etmekle kalmayıp, dogru veokunaklı olarak yazma surecinde bu metinleri ogrenmekle de yukumlu olduklarıaçıktır...

Nizamnamelerde geçen modus pronuntiantium ifadesi, yalnızca yuksek seslekonuşmakvesozcukleridogrukullanmaktanoluşanbirdersprosedurunuadlandırmakiçin kullanılmıyordu. Bu, teknik bir terimdi. Pronuntiatio ogretimi, Latingmmmatica’sınıntemelgorevlerindenbiriydi;dilbilgisikılavuzlarındabusorunlailgili

Page 89: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

pek çok ayrıntıya yer veriliyordu. Amacı, konuşulan Latincenin iyi telaffuzunuyerleştirmek,har lerindikkatleayrılmasınıogretmek,sozcukvedeyimleribirbirindenayırmak ve donuşturmek olan, kabul edilmiş ve yerleşik bir yontemdi. Dilbilgisikılavuzları, butun bu egitimin, yazma ogretiminin amaçlarına hizmet ettigini açıkçasoylemeye ozen gosteriyordu. Bu donemde, iyi telaffuz temel kabul ediliyordu. Bugerçekten de o donemde temel onemdeydi ve yazma ogretiminin bir onkoşuluydu.Metni yuksek sesle okumanın mudahalesi olmaksızın, sessizce yazma edimi, odonemde henuz mumkun degildi. Yazma ogrenimine yeni başlayanlar, henuzçevrelerinde yazılarla ve basılı metinlerle dolu bir dunya gormuyorlardı. Hatasızyazmayı ogrenmek istiyorlarsa, metnin açık ve disiplinli bir telaffuzuna ihtiyaçlarıvardı,(s.29)

Hajnalyükseksesleokumaveyazmaihtiyacınınyanbiryararınadikkatçeker(s.75-76):

Diktetarzındayazma,ilkbakıştagorunebilecegikadarbasitbirkopyalamaalıştırmasıoluşturmuyordu. Tuhaf bir olgudur, ama tam da bu sistem sayesinde, çalışmalarbuguneulaşabilmişvebuFakultelerinyuregindeyenibiredebiyatdogmuştur.Çunkuherprofesor,ogrettigikonuda,kendiduşuncelerineveiçkinkavrayışlarınauygunyenibir biçim yerleştirmek için ugraşıyordu ve çogunlukla ogrencilerine bu kişiseliçgorulerinin sonuçlarını kabul ettiriyordu. Universite hareketinin, dahabaşlangıcındanitibaren,bugünbizegerçektenmoderngörünmesininnedenidebudur.

Sokrates,IsavePythagoras’ınöğretileriniyayımlamaktannedenkaçındıklarınıAquino’luTommasoaçıklar.

Hajnal, daha sonra, elyazması kulturunun karakteristik bir tarzının anlaşılması için gerekliiçgoruyu veren, kişisel kitap yapımının bir yonune dikkat çeker (s. 76). Bu yalnız en titizmetinseldikkati,derinlemesinemeditasyonuveyoğunezberlemeyibeslemeklekalmamıştır:

Çogunlukla antik donemin sonlarında yazılmış eski geleneksel kılavuzlar her zamandaima profesorlerin elinin altındaydı, ama onları sonsuza kadar yeniden kopyaetmekte pek yarar gormuyorlardı. Her gun ogrenmek ve farklı bireylere ogretmek,dersiher ogrencinindurumunauyarlamak için, çalışmayı kolaylaştırmakve ozlu birbiçimde sunmak uzere, ogretilen konuyu basitleştirmeye ve yogunlaştırmayabaşladılar.

Özetlemekgerekirse,Hajnal’agöre,yazmaöğretimi,

birçokamacıolanbirogretimyontemiydi:Yazıcılıkogretimi,kompozisyonalıştırması,ve aynı zamanda zihinlere yeni kavramlar, uslamlamalar ve bunların ifade araçlarıbilincinin kazandırılması. Bu, metinlerin kendilerinin edinilmesine yazmaalıştırmasınınvekullanımınınzevkiniekleyen,yaşamsalonemde,sureklibirhareketti.Bubelkide,Ortaçag’dauniversiteogretiminingittikçedahaçokyazmauygulamasıylanitelenmesinin orijinal nedeniydi. On dorduncu yuzyıldan itibaren, yazmauygulamasının, Paris’teki universite yaşamının ozunu oluşturdugunun duşunulmesi,

Page 90: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

hiçdeyadırganacakbirdurumdeğildir.

Hajnal’ınOrtaçagyazmauygulamalarınailişkinsunuşununışıgında,Aquino’luTommaso’nun,ogreticiler olarak Sokrates ve Isa’nın ogretilerini yazıyla baglantılandırmadıklarına ilişkingoruşunu daha iyi anlayabiliriz. Bu, Aquino’lu Tommaso’nun Summa Theologica’nın (yani,ilahiyat ders kitabı) uçuncu kısmında sordugu 42. sorudur: "Utrum Christus debueritdoctrinamSuamScriptotradere?"{51}Aquino’lu,yazılmasıgerekenbirsayfa–birtabulurasa–olaraköğrencifikrinireddeder.Şöyleder:

Isa’nınogretisiniyazıyageçirmemesininonauyandavranışoldugunusoyleyerekyanıtverecegim.Ilkin,kendisaygınlıgıadına;çunkuogreticinekadarkusursuzise,ogretimtarzı da o denli kusursuz olmalıdır. Ve bu yuzden, ogreticilerin en kusursuzu olarakİsa’yauyan,öğretisinikendisinidinleyenlerinyüreklerinekazıyacakbiröğretimtarzınıbenimsemesiydi. Bu sebeple Matta vii, 29’da, "onlara hakimiyet sahibi biri gibiogretiyordu" denir. Bu nedenle, putperestler arasında en kusursuz ogreticiler olanPythagorasveSokrateshiçbirşeyyazmakistemediler.

Ortaçagyazısınınkendisi, sozlu ogretimtarzınabudenliyakınolmasaydı, ogretimdegildeyalnızcabireklentiolarakyazılıbiçimfikrininakılalırbirtarafıolmazdı.

Hajnal’ın Ortaçag yazma ogretimine bir retorik dalı olarak ve dilbilgisi ve edebiyatogretimiylebirleşik, butunselbir yaklaşımsaglayanmuhteşemgirişi sayesinde, bukonuyuçalışmaların hem erken hem de geç evreleriyle bagdaştırmak kolaydır. Sozgelimi,Deoratore’de(I,xvi)Cicero,şairinhatiberakipveonaneredeysedenkoldugunusoyler.Şiiryadagrammatica’nın retorigin hizmetçisi oldugu ikri, Quintilianus’ta, Augustinus’ta ve butunOrtaçağveRönesansboyuncaharcıalembirfikirdir.{52}

Cicero’nun,birçeşitbilgelik,eylemhalindekibilgiolarakdoctusoratorveguzelsozsoylemekavramı,Augustinus sayesinde,Ortaçag egitiminin temel kuralınadonuştu. Ama seçkinbirretorik profesoru olarak Augustinus, bu Cicerocu kuralı Ortaçag’a bir kursu hitabeti içinkonuşmaprogramıolarak taşımadı.Marrou’nunmuazzamçalışmasında{53} ifade ettigi gibi,"laculturechretienne,augustinienne,empruntemoinsalatechniquedurheteurqu’acelledugrammairien."{54}Kısacasıantikgrammaticavephilologia, Augustinus’unDoctrinaChristianaiçin devraldıgı ansiklopedik, dilsel yonelimli programlardı. Augustinus’ungrammaticadunyasıylaişbirligiyapması,vaazvermekiçinolmaktançok,sacrapagina’nınanlaşılmasıveyorumlanması içindi. Ve tıpkı Hajnal’ın yalnızca yazma ve dilbilgisi ogretiminin nasılpronuntiatioveyahitabetSanatıylatamamenbirolabileceginigosterdigigibi,{55}Marrouda,antikgrammatica’nın, Ortaçag’da nasıl olup da Kutsal Kitap ogreniminin temeli halinegelebildiginigosterir.Onaltıncıveonyedinciyuzyıllarda,AntikveOrtaçagtefsirtekniklerininnasıldahaoncehiçolmadıgıkadargeliştiginigorecegiz.Bunlar,Bacon’cıbilimselprogramıntemeline donuştu ve yeni matematik ve olçme teknikleri tarafından yaygın bir biçimdekullanıldı.

Ortaçag’ıntefsiryontemlerindekidegişikliklerekısabirgozatış,okuyucuyu,matbaanınsanatvebilimedaha sonra yaptıgı etkilerdenbazılarınahazırlayacaktır.Beryl Smalley’inStudy oftheBibleintheMiddleAges["Ortaçağ’daKutsalKitapÇalışmaları"]adlıkitabı,buamaçiçinsonderece elverişli, takdiri hak eden bir çalışmadır. Matbaadan kısa sure sonra başlayan

Page 91: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

"havalanma"yadagorseldeneyimveorgutlenmeninyeniboyutlarıbilindigizaman,bugorselvurgununGutenbergteknolojisindenbutunuyleilgisizbirdizialandaneolçudekullanıldıgınıgormek ilginçtir. Antikgrammatica’nın Ortaçag yazma ve metin ogrenimiyle sozelbaglantısının direnme yollarına attıgımız bakış, elyazması kulturunun gorsel duyuyu, onudiger duyulardan ayırma noktasına kadar yogunlaştırma yonunde ne kadar az iş yaptıgınıgörmeyeyardımcıolmaktadır.

Smalleyşugozlemiyapar (s.xiv): "Ortaçag’dahocalar,KutsalKitap’ıeşibulunmazbirderskitabı olarak goruyorlardı. Kuçuk yazıcı, har lerini Mezmurlar Kitabı’ndan ogreniyordu veKutsal Kitap ona serbest sanatları ogretmekte kullanılıyordu. Bundan dolayı, Kutsal Kitapöğrenimi,dahabaştanitibarenkuramlarıntarihiylebağlantılıdır."

Okullularınyadamoderni’ninonikinciyüzyıldakiyükselişi,gelenekselHıristiyanâlimliğinineskilerindenkeskinkopuşunayolaçtı.

Marrou’nun, Augustinus sayesinde Kutsal Kitap ogreniminin, antikegkuklios paideia yanigrammatica’nın ansiklopedik programı ile Cicero’nun ellerinde tanım buldugu haliylerhetorica’yı nasıl birleştirdigini ortaya koydugunu gormuştuk. Dolayısıyla, Augustinus’tanErasmus’a kadar klasik humanizmin manastır okullarındaki devamlılıgını saglayan, kutsalyazı tefsirlerioldu.Amaon ikinciyuzyılda universitelerinyukselişi,klasikgelenektenkoklubir kopuşu getirdi. Yeni universitelerin programı, S. F. Bonner’in Roman Declamation’ında["Roma Hitabeti"] okudugumuz gibi (s. 43), Roma’da en canlı donemini yaşamış olandialecticayadaskolastikyöntemdeyoğunlaşmıştı:

Cumhuriyet doneminde hitabet kamusal yaşamda başarı için temel onemdeydi,konunun butunu canlı ve hararetli tartışmalara konu olmuştu; ama prensliklerdoneminde,siyasaldegerininbuyukbolumunuyitirdi.Bu,mahkemeleriniktidarlarınıbuyukolçudeyitirmişolmasındandegildi;halataraftarçekenhukukvecezadavalarıvardı. Bu daha çok, iyi hatiplerin Cumhuriyet gunlerinde dogal olarakbekleyebilecekleri gibi, kamusal yaşamda başarı saglamayışındandı. Imparatorlugunve Sarayın himayesine çok fazla şeyin bagımlı oldugu prenslik doneminde, kişinin,populerbiriolmakiçinkamuonundekonuştuguzamansozcukleriniçokdahadikkatliseçmesigereklihalegeldi.Tiberius’un (Caliguladegilsebile)hukumranlıgı sırasındayazan yaşlı Seneca, Augustus çagını, "çok daha fazla konuşma ozgurlugu" olan birdonem olarak gorebilirdi; ama o zaman bile, Dialogues’un yazarı ve Longinus’unilozofunun iyi hitabet için o kadar onemli saydıgı bu ozgurluk, Roma kamusalyaşamındanhızlayokolmaktaydı.

Ve boylece hitabet, kendisini, bir insanın Cumhuriyetçiligini, sonuçlarından korkuduymadan ortaya koyabilecegi ve kişinin siyasal saygınlık kaybını yurttaşlarınınovguleriyle tela i edebilecegi okulların daha guvenli arenasına kaydırdı. Scholasticaterimimodaoldu–bu,hakikikamusalkonuşmanıntersinebir"okulhitabeti"idivebugösteri-konuşmanınyandaşlarıda"okullular",yanischolasticiolaraktanındılar.

Page 92: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Siyasalhitabetileskolastikyadaakademiktartışmaarasındakikopuş,demekki,Ortaçag’dançokuzun zaman once baş gosterdi. Bonner, yaşlılık çagındaki Seneca’nınControversiae’sinegonderme yaparak şuna dikkati çeker (s. 2): "Buradan, Seneca’nın uç ana gelişme aşamasıkabulettigianlaşılıyor:(i)Cicerooncesithesis(ii)Ciceroveçagdaşlarının,kendibaşınaprovaedilen,onlarıncausaedediklerisoylevleri(iii)controversiavesonradanscholasticaolarakdabilinengerçeksöylev."

Eski Roma’da bu skolastik alıştırmalar, tezlerin sic et non incelenmesine dayanıyordu.Aristoteles,Topika’sında(1,9),butezlerebazı istisnaifelse i ogretilerinolumlanmasıyadaolumsuzlanması olarak gonderme yaparak, "her şey surekli degişim halindedir" veya "tumvaroluşTektir"gibiörneklerverir.

Dahası,"tez",elealmankonununparadoksalolmaklakalmayıp, ozgulkoşullardanve"belirlikişi,mekanvezaman"dansoyutlanmışhaldedeelealınabilecegianlamınageliyordu.Bonnerşunudaekler(s.3):

Cicero’nun Rethorica’sında, Quintilianus’un Institutio Orafonoa’sında ["HitabetEgitimi"] ve geç donemGrek ve Roma retorikçilerinde, bu theses konularının ozgulornekleri bulunur. Bunlar, Greklerin Kuçuk Asya kentlerinden Akademi’ninkoruluklarına, Bahçe’den ve Sundurma’dan Italya’nın villalarına veRoma’nın sutunluyollarınakadarçağlarboyuncatartıştıkları,dünyaveanlamı,insanınyaşamıvetutumugibiönemlisorunlarıtemsilederler.

BuradaSkolastikbiçiminkarakterininsozkonusuedilmesininsebebi,onikinciyuzyıldanonaltıncıyuzyıladegin,buturlusonderecesozeletkinligin,manastırla ilgilivedahasonralarıhumanist prosedurlerin temelini oluşturangrammatica’dan kurtulmuş olmasıdır. Çunkugrammatica ozgul tarihsel koşullarla ve belirli kişi, zaman ve uzayla çok yakından ilgilidir.Basılı kitabın gelmesiyle,grammatica, skolastisizmden,moderni’denve yeni universitelerinonubirkenara itmesinden oncesahipolduguegemenligiyenidenelegeçirdi.EskiRoma’daskolastisizm sozel bir işti; Bonner de, Cicero’nun, kendi başına dile getirdigi soylevlerdekullandığıtezlerdenoluşanbirlisteyedeğindiği,Atticus’amektubunaişareteder:

Bunlar neredeysebutunuyle tiranlar ve tiranlık konusuyla ilgili – "Devleti riske atsabile, kişi tiranın duşuşu için çalışmalı mıdır, yoksa yalnızca onu yerinden edeninyucelmesini mi onlemelidir?" ... "Kişi, bir tiranın egemenligi altında oldugu zaman,ulkesine,kolgucundençok,tamyerindekonuşmaileyardımetmeyemiçalışmalıdır?"Cicero’nun, kafasındaki sorunlardan uzaklaşmak için, Grekçe ve Latince olarak, hemyandaşhemdekarşıtaçıdanverdiğinisöylediği,bunlarabenzersekizkonuvardır...{56}

Skolastisizm,tıpkıSeneca’cılıkgibi,aforistiköğreniminsözlügeleneklerinedoğrudanbağlıydı.

Bu tezlerin savunulmasının nasıl butunuyle sozel oldugu anlaşıldıgında, bu tur sanatlarınogrencilerinin, çok geniş bir aforizma vesententiae dagarcıgıyla donanmalarına gerekoldugunuanlamakkolaylaşır.Bu,geçRomadonemlerindeSeneca’cıtarzınhakimiyetindeve

Page 93: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Seneca’cı tarzın, gerek Ortaçag’da gerek Ronesans’ta "bilimsel yontem"lebutunleştirilmesindeonemlibiretkendir.AbelardusiçinoldugukadarFrancisBaconiçinde,keskinçozumleme ile sırfdinleyicilerin iknaedilmesiarasındaki farkı, "yontemler"dençok,"aforizmalarlayazmak"oluşturuyordu.

Kendisi de kamusal soylev biçiminde yazılanThe Advancement of Learrıing’de ["OgreniminGelişmesi"],Bacon,entelektuel temelde,skolastikaforizmateknigini,bilgininkesintisizduzyazıhalindeaçıkçaortayakonmasışeklindekiCicero’cuyöntemeterciheder:

Yontemin, sonuçları çok buyuk olan bir başka çeşidi, bilginin Aforizmalar ya daYontemlerhalindeaktarılmasıdır;burada,herhangibirkonuustunebirkaçaksiyomyadagozlemden,ciddivebiçimselbirsanatyapmanın,onubazısoylemlerledoldurmanınveorneklerlegostermenin,veonuduyarlıbirYontemehazmettirmeninadetoldugunugözleyebiliriz.

Ama aforizmalarla yazmanın, Yontemin yanına bile yaklaşamayacagı turden birçokkusursuz erdemi vardır. Ilk olarak, yazarın yuzeysel mi yoksa saglam mı oldugunusınar:ÇunkuAforizmalar,saçmasapanolmalarıhalidışarıdatutulursa,bilimlerinozuve yuregi dışında yapılamazlar; çunku aydınlatıcı ogeler çıkarılmıştır: Orneklerinverilmesi kesilip atılmıştır; baglantı ve duzen ogeleri kesilip atılmıştır; uygulamabetimlemeleriçıkarılmıştır.DolayısıylaAforizmalarıdoldurmakuzere,geriyeyalnızcaçokmiktarda gozlemkalır:Bunedenlede, yalnızca saglamvebirikim sahibi olanlardışındahiçkimse,Aforizmayazmakiçinyeterlidegildirveaklıvarsabunakalkışmaz.AmaYöntemlerde,

Tantumseriesjuncturaquepollet,Tantumdemediosumptisaccedithonoris;{57}

tıpkı bir insan bir sanatta buyuk bir gosteri yaparken, bunun baglantısız olmasıhalinde, gosterinin onemsizleşmesi gibi. Ikincisi, yontemler, onay ya da inancıkazanmayadahauygunamaeylemeişaretetmeyedahaazuygundur;çunkukureyadaçemberiçinde,birkısmındigeriniaydınlattıgıbirçeşitgosteriyaparlarvebunedenlede doyurucudurlar; ama kırıntılar, dagılmış olduklarından, en çok dagınık yonlerleuyuşurlar. Ve son olarak, kırılmış bir bilgiyi temsil edenAforizmalar, insanları dahafazla sorgulamaya davet ederler; oysa Yontemler, bir tumelin gosterisinitaşıdıklarından, sankienuzagavarmışlarcasına, insanlaraguvenlikduygusuverirler,(s.142)

Seneca’cı FrancisBacon’ın, birçokyondenbirokulluoldugunukavramakta zorlanırız.Onunbilimdeki kendi "yontemi"nin dosdogru Ortaçaggrammatica’sından kaynaklandıgı, dahasonraaçıkçaanlaşılacaktır.

Roma skolastikleri ya da soylevcilerinin duyumsal temalar (sozgelimi, Roma ve Ronesansdonemlerinde benzer şekilde kullanılan Seneca’cı drama) kullandıklarına dikkat çekenBonner,şunlarıekler(RomanDeclamation,s.65):

Ama bu karakteristikler dışında, soyleme biçimi de çagdaş yazarlarınkiyle buyukölçüdeaynıveenerken"GümüşLatince"nin{58}tipiközelliğidir.

Page 94: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Kompozisyonda başlıca hatalar, kısa ve parçalanmış cumlelerin uslubu dagınık halegetirecekbiçimdeaşırıkullanımı,dengelibirşekildenoktalanmışcumlelerinazolmasıvebazı soylevcilerinzayıfveetkisiz ritimlerkullanmasıdır.Buparçaların tarzı,Grekeleştirmenlerin, devresel yapı için bir panzehir olarak κατακεκομμενη{59} ya daκεκερματισένη{60}adınıverecekleritarzıdır;buozellikçoketkiliolmuşolabilir,amaokadarsıkkullanılırki,zihinbuyinelenenkeskinlikvesivriliktenusanır.

AmaAugustinus’unpopuler"uyaklıvaazlarındakullandıgınabenzer"parçalanmışcumleler"vesonugelmezaliterasyonlar,hemsozelnesirhemdenazımınzorunlunormudur.(Elizabethdönemisüslemesinetanıkolun.)Cinası,nukteyi,aliterasyonuveaforizmayıliteraturdensurupatmasıyla, matbaa kulturunun herhangi bir zaman ya da ulkede kabul gorme derecesiniolçmekkolaydır.Buanlamda,Latinulkeleribugunbiledustur, sententiaeveaforizmayıhatırısayılır bir duzeyde alıkoyarlar. Ve sozlu kulturun symboliste canlanışı, Latin ulkelerindebaşlamakla kalmamış, buyuk olçude "parçalanmış cumleler" ve aforizmalara dayanmıştır.Seneca veQuintilianus, tıpkı Lorca ve Picasso gibi, işitsel tarzlara buyuk bir yetke atfedenIspanyollardır. Bonner (s. 71), Quintilianus’un, "sagduyusu ve ozgur egitsel bakışıylaseçkinleşmesine" karşın, Latin belagatinin susleme araçlarına taraftar olması karşısındakafasıkarışmışdurumdadır.

Eski Roma’da Seneca’cılıga ve skolastisizme bu kısa bakış bile, Batı literaturundeki sozlugelenegin Seneca’cı modayla nasıl aktarılmış oldugunu ve on sekizinci yuzyılın sonlarındabasılı sayfa tarafından nasıl yavaş yavaş ortadan kaldırıldıgını anlamamıza yardım eder.Seneca’cılıgın,Ortaçagskolastisizmindeustduzeybirentelektuelliginişaretiiken,Elizabethdonemi populer dramasında sıradan duzeyde kalması paradoksu, bu sozel etkenle çozumbulacaktır.AmaMontaigne’egöre,tıpkıBurton,BaconveBrowne’agöreolduğugibi,bundabirmuamma yoktu. Seneca’cı antitez ve "avarelik" (George Williamson’unSenecan Amble’da["Seneca’cıGezinti"]betimledigigibi),zihinselsurecinbilimselgozlemvedeneyininotantikaraçlarınısaglıyordu.Yalnızgozsozkonusuolduguzaman ise,Seneca’cısozeleyleminçok-düzeylijestleriverezonanslarısondereceuygunsuzbirhalalır.

Gutenberg Galaksisi mozaigimizin bu kısmında, yalnızca iki parçaya daha ihtiyacımız var.Bunlardanbirizamandışıdır,digeriisematbaaaracılığıylaonaltıncıyuzyıldameydanagelendonuşumuntamodaknoktasındayeralır.Oyleyse,oncesozlutoplumunkaçınılmazbirtarzıolarakatasozu,dustur,aforizmakonusunabakalım.J.Huizinga,TheWanirıgoftheMiddleAges["Ortaçag’ın Sonuşu"] adlı kitabının bu temaya ayırdıgı 18. Bolumunde, ister antik istermodernolsun,sözeltoplumlariçinşunlarısöyler:

...herolay,herdurum,kurgusalolsuntarihselolsun,genelbirahlakigerçegingeçerlibirornegiolarakbillurlaşma,birdarbımesele,birornege,birkanıtadonuşmeegilimigosterir. Aynı şekilde, her ifade, bir hukum, bir dustur, bir metin haline gelir. Herdavranışsorunuiçin,KutsalYazılar,efsaneler,tarih,literatur,hepbirliktesozkonususorununaitoldugubirçeşitahlakiklanoluşturanbir ornekleryadatiplerkalabalıgıyaratır...(s.227)

Huizinga, yazılımalzemelerin bile, soylemin sozel biçimi tarafından çok guçlu bir biçimdeatasozu,aforizmavemeselinyadaorneginsozelkalıbınagirmeyezorlandıgınıaçıkçagorur.

Page 95: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Buyuzdendirki:"Ortaçag’daherkesciddibirargumanıbirmetnedayamayı,boyleceonabirtemel saglamayı severdi." Fakat "metin"in birauctor’un aracısız sesi oldugu, ve sozel biryoldan yetke sahibi oldugu da hissediliyordu. Basımın gelişmesiyle, yetkeye yonelikduygunun,bilginineskisozelveyenigorselduzenlenişininbirbirinekarışmasıyuzundentambirkarışıklıkiçinedüştüğünügöreceğiz.

HerikisidesıkıştırılmışveyetkiliolanCümlelereveaforizmalarayoneliksozelegilimleilgiliikinci nokta, bu tercihin on altıncı yuzyılda hızla degişmiş olmasıdır. Walter Ong, PeterRamus’un yapıtında ve populerliginde kendini gosterdigi şekliyle, bu degişime geniş yervermiştir.PederOng’unonemliçalışmasınıelealmayıbirazsonrayabırakarak,buradaonun"RamistMethodandtheCommercialMind"["Ramus’çuYontemveTicariZihniyet"] ustunemakalesini anmak yeterli olacaktır. {61} Ong, tipogra inin yukselişiyle insan duyarlılıgındameydana gelen degişimi, "basımcılıgın kullanımının, sozcugu sesle olan ozgunbutunleşmesinden nasıl uzaklaştırdıgını ve ona daha çok, uzayda bir ‘şey’ olarakmuameleettiğini"göstererekvurgular.

Ortaçagbilgisiiçinhammaddeişlevigorensozelaforizmavecumleler,vecizelervedusturlarkulliyatıaçısındanbugorselyaklaşımınsonucu,gerilemeoldu.Ong’unbelirttigigibi(s.160),"... Ramus, sanatında kullandıgı bilgiyi, bir bilgelik olmaktan çok, bir meta olarak gormeegilimindedir." Basılı kitap, dogal olarak, konuşan bir bilgelik olmaktan çok, bir referansçalışmasınadönüşmeeğilimigösterecektir.

Hemelyazmasıkültürühemdegotikmimari,nesneninüstünedüşendeğiliçindengeçenışıklailgiliydi.

Manastırlardakiedebihumanizmdenskolastiksapma,çokgeçmeden,basımevlerindenakanantik metinler seliyle karşı karşıya kaldı. Dort yuzyıllık diyalektik yogunluk, burada sonaermişe benziyordu; ama skolastik bilim ve soyutlamanın ruhu ve başarısı, Clagett gibiisimleringösterdiğigibi,modernbilimdalgasınaolduğugibitaşındı.

Kuvvet ve hareketin gorsel olmayan ilişkilerinin gorsel araçlarla gra ik haline getirilmesişeklindeki skolastik keşif, humanistin metinsel pozitivizmiyle tam bir karşıtlık halindedir.Genede,hemhumanisthemdeskolastik,bilimselodullereadaygosterilmeyihaketmiştir.Budogal karışıklıgın, Francis Bacon’ın zihninde apaçık bir çatışma durumuna ulaştıgınıgorecegiz. Onun kendi kafa karışıklıgı, az sonra bizim için pek çok sorunun açıklıgakavuşmasınayardımedecektir.

KutsalKitap tefsirinin kendine ozgu yontemsel çatışmaları vardı ve Smalley’inStudy of theBibleintheMiddleAgesbaşlıklıçalışmasındaişaretettigigibi,buçatışmalarharfveruh,gorselvegörselolmayanlailgiliydi.Smalley,Origenes’tenşunlarıaktarır:

(Tekvin ustune) Kutsal Kilise Babalarının harf ve ruhla ilgili deyişlerinden uç kitapneşrettim....ÇunkuKelam,Meryemtarafından,eteburunmuşolarakdunyayagetirildi;ve gormek anlamak degildi; butun gorunen et idi; goksellik bilgisi, birkaç seçilmişeverildi ...Harf,etolarakgorunur;amaiçtekiruhsalanlam,goksellikolarakbilinir.Bu,

Page 96: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Leviticus’u incelerken buldugumuz şeydir... Har lerle ortulu olmasına karşın gokselruhugörengözlerkutsanmıştır,(s.1)

Yazıdankaynaklananbirikilikolanharfveruhteması,Isatarafından"Buyazılıdır,amabensize soyluyorum" sozunde sık sık ima edilmekteydi. Peygamberler genellikle Israil’dekatiplerle savaşhalindeolmuştu.Bu tema tıpkımetnin içindeki ışıgı serbestbırakmak için"yaldızlama" tekniginde, ustune duşen degil içinden geçen ışıkla aydınlatma tekniginde veGotikmimarinin kendi tarzında oldugu gibi, Ortaçag duşunce ve duyarlılıgının dokusununkendisinegirer.OttovonSimson’unTheGothicCathedral’de["GotikKatedral"]belirttigiuzere(s.3-4):

Romaneskbirkilisede, ışık,duvarlarınagır, loş,dokunsalmaddesinekarşıtveondanayrıbirşeydir.Gotikduvar,geçirgengibigorunur:Işıkonuniçindensuzulur,onanufuzeder, onunla birleşir, dış gorunumunu donuşturur. ... Olagan durumda maddeyleortulenışık,etkinilkeolarakbelirir;vemaddeestetikolarak,ancakışıgınparıldayanniteligine katıldıgı ve onunla tanımlandıgı olçude gerçektir. ... O halde, bubelirleyiciyönüyle,Gotikmimariyi,saydam,geçirgenmimariolarakbetimlemekmümkündür.

Geçirgentaşınbuetkileri,renklicamaracılıgıylaeldeedilir,amabunlarinsanduyularınaveher şeyden çok da elyazması duyularına Ortaçag yaklaşımı ile son derece uyumludur.Simson’un, taşın dokunsal niteligine işaret etmesi ilginçtir. Elyazması kulturunun, duyulararasındaki etkileşimin can alıcı noktası olan dokunsallık konusunda hiçbir korkusu yoktu.Çunku, butun kafes ya da duyu oranı, ışıgın içeri girecegi şekilde oluşturuluyordu. Butunanlamlara sahipolduguduşunulen "literal"duzey, boylebir etkileşimdi. "Oyleyse,metinveIncil tarihinin araştırılmasına dayanan, bugun tefsir dedigimiz şeyin, en geniş anlamında,‘literalsergileme’yeaitolduğunukeşfediyoruz."

The Study of the Bible in theMiddle Ages’da, Smalley, R. Hinks’inCarolingianArt ["KarolenjSanatı"]adlıyapıtındanşunlarıaktarır:"Sankigozlerimizinesnenin izikselyuzeyinedegilde,kafesin içinden goruldugu kadarıyla sonsuzluga odaklamaya davet ediliyormuşuz gibidir...;nesne ... -deyim yerindeyse- yalnızca sonsuz uzayın belirli bir bolumunu tanımlamak veayırmak,onuidareedilebilirveidrakolunabilirkılmakiçinvarolur."Smalley,bununustuneşuyorumuyapar(s.2):"Erkendonemkuzeysanatında‘geçirgenlikteknigi’ninbutanımı,aynızamanda, Cladius’un anladıgı anlamda tefsirin tam bir betimlemesidir... Metne degil, onuniçindenöteyebakmayaçağrılırız."

Bizimbirşeyiniçindenoteyebakmaduşuncemiz,herOrtaçaginsanınınkafasınıkarıştırırdıherhalde.O,gerçekligin,bizimiçimizebaktıgını,derinduşunceyedalmayoluylabizimgokselışıga bakmak yerine, onun içine daldıgımızı kabul ederdi. Antik olsun, Ortaçag olsun,elyazmasıkulturununduyusalvarsayımlarındanbutunuyle farklıolarak,Gutenberg’denberiherşey,duyularvesensuscommunisustuneantikogretidençıkmıştır. {62}ErwinPanofskyde,Gothic Architecture and Scholasticism [Gotik Mimari ve Skolastik Felsefe] adlı çalışmasında,içten geçen ışıga yonelik Ortaçag egilimini vurgular ve bunu, okullararacılığıyla mimarisorununuçözmekaçısındanyararlıbulur:

"Kutsalogreti,"derAquino’luTommaso,"inancıkanıtlamakiçindegil,buogretideilerisurulenbaşkaherşeyiaçıkhalegetirmek(manifestare)içininsanaklınıkullanır"der.

Page 97: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Bununanlamı,insanaklınınhiçbirzamaninancınboylesiparçalarınındolaysızkanıtınıbulmayı umit edemeyecegi ... ama, bu parçaları açıklıga kavuşturabilecegi vekavuşturduğudur...

O halde, manifestatio, yani açıklıga kavuşturma ya da berraklık kazandırma, benimErken ve Yuksek Skolastisizm’in ilk denetleyici ilkesi adını verecegim şeydir ...mademki inanç,kendisınırları içinde tamvekendineyeterli, amagenedekendisinivahiy alanından koparan bir duşunce sistemi aracılıgıyla "kendini ortaya koymak"zorundaydı,ozamanduşuncesisteminintamlıgını,kendineyeterliliginivesınırlılıgını"ortaya koymak" da zorunlu hale geliyordu. Bu ise, nasıl akıl yurutmenin, inancındogasının ta kendisini okuyucunun zekası için açık hale getirecegi kabul ediliyorsa,tıpkı bunun gibi, ancak okuyucunun imgeleminde akıl yurutme sureçlerinin takendisiniaydınlatanbiryazınsalsunuşşemasıylayapılabilirdi,(s.29-31)

Panofsky, bunun ardından (s. 43) mimaride "saydamlık ilkesi”ne deginir: "Gelgelelim,açıklama alışkanlıgı en buyuk zaferlerinden birine mimaride ulaştı. Yuksek Skolastisizm’emanifestatio ilkesi hukmettigi gibi, Yuksek Gotikmimariye de –Suger’in gozlemledigi gibi–"saydamlık ilkesi" adı verilebilecek ilke hukmediyordu. Panofsky bize, Aquino’lu Tommasotarafından ifadeedildigi şekliyleOrtaçagduyu ogretisinisunar(s.38): "Duyular,kendilerinebenzerbirşeydekigibiuygunşekildeoranlanmışşeylerdenzevkalırlar;çünkü,duyularda,herbilişselgücünolduğugibibirçeşitakıldır.’’Duyularınkendiiçlerindebiroranyadarasyonellikbulunduguilkesiylesilahlanmışolarak,Panofsky,OrtaçagskolastisizmiileOrtaçagmimarisiarasındaki oranlar arasında ozgurce dolaşmayı başarır. Ama duyulardaki bu oran ilkesi,Varlıgın içinden geçen ışık gibi, yazıyla ilgili duyuların araştırılmasında da her yerde işbaşındadır. Amabutun bu konular, sonraki teknoloji gorsel yetiyi oteki duyulardan gitgidedaha keskin bir ayrıma ugrattıkça,içten geçen ışıktan çoküste düşen ışıga karşı gitgidebuyuyen talep nedeniyle, karmakarışık bir hal aldı. Onumuzdeki ikilem, Otto von SimsontarafındanTheGothicCathedral’de(s.3)kusursuzbirbiçimdetanımlanır:"Gotikyapılarıniçkesimleri ozel olarak ışıltılı degildir ... aslına bakılırsa, renkli cam pencereler oylesineelverişsizışıkkaynaklarıdırki,bunuizleyen,goruşukısıtlayanbirçag,bunlarınçogunu,bugunçokyanlışbirizlenimdoğurankurşuniyadabeyazcamlarladeğiştirmişti."

Gııtenberg’den sonra, yeni gorsel yogunluk, her şeyinüstünedüşen ışıgı gerektirecektir. Veonunuzayvezamanduşuncesi,bunlarınnesneleryadaetkinliklerledoldurulankaplarolarakgorulmesiyonundedegişecektir.Amagorselin işitsel-dokunsaladahayakınbir ilişki içindedurduguelyazmasıçagında,uzay,gorselbirkapdegildi.SiegfriedGiedion’unMechanizationTakes Command’de açıkladıgı gibi (s. 301), Ortaçag odasında çok ender olarak mobilyabulunurdu:

Ama gene de, bir Ortaçag konforu vardı. Ne var ki bu konfor bir başka boyuttaaranmalıdır, çunku maddi olçekte olçulemez. Ortaçag konforunun doyum ve zevki,kaynagını uzayın biçimlendirilmesinden alıyordu. Konfor, insanın kendi kendisinikuşattıgıveiçindeyaşadıgıatmosferdir.TıpkıOrtaçagdakiTanrı’nınKrallıgıgibi,elletutulamayacakbirşeydir.Ortaçağkonforu,uzayınkonforudur.

BirOrtaçagodası,hiçbirmobilyaiçermedigizamanbiletamamlanmışgorunur.Hiçbir

Page 98: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

zamançıplakdegildir.Isterbirkatedral,biryemekhane,istersebirkasabalınınodasıolsun,kendioranları,malzemeleri,biçimi içindevarolur.Buagırbaşlıuzamanlayışı,Ortaçagda birlikte sona ermedi. On dokuzuncu yuzyıl sanayileşmeciligi duygularıbulandırmacayakadarsurupgitti.Genede,dahasonrakihiçbirçag,bedenselkonforubu kadar empatik bir şekilde terk etmedi.Manastır yaşamının keşişçe yaklaşımları,dönemikendiimgesinegöreşekillendirdi.

Ortaçağsüslemeciliği,yaldızcılığıveheykelciliği,elyazmasıkültüründemerkeziönemtaşıyanezberlemesanatınınyönlerinioluşturur.

Ister Antik ister Ortaçag evresinde olsun, elyazması kulturunun sozel yonlerine ilişkin bugeniş incelemeden elde edecegimiz avantaj şu:Matbaa kulturunun daha sonraki urunununedebinitelikleriiçindönüpbirkezdahaburayabakmamızagerekkalmayacak.

Dahası, sozel niteliklerin azaltılması konusunda matbaa teknolojisinden nebekleyebilecegimizi de ogrenmeye başlıyoruz. Ve bugunun elektronik çagında, matbaakulturunun ozel niteliklerinde neden buyuk bir azalma oldugunu ve sozlu ifadeninduzenlenmesinde sozel ve işitsel degerlerin bir canlanmasının neden gerekli oldugunuanlayabiliyoruz. Zira, ister sayfa uzerinde, ister konuşma yoluyla olsun, sozlu ifade, ustduzeydeokuryazarinsanlarınbazıheceleriyutarakvehızlıkonuşmasıylabutunleştirdigimizgibi bir gorsel egilime sahip olabilir. Bunun yanı sıra, sozlu ifade duzenlemesi, yazılı sayfauzerinde bile, skolastik felsefedeki gibi, sozel bir egilime sahip olabilir. Rashdall’m,TheUniversityofEuropeintheMiddleAges’da["Ortaçag’daAvrupaUniversitesi"]şunlarısoylerkenbilinç dışı edebi egilimi butunuyle kasıtsızdır (c. II, s. 37): "Mantıgın gizemleri aslında,dogalarıitibariyle,yarıuygarbarbarınzekasını,klasikşiirvehitabetininceliklerindendahafazla buyuleyecek şekilde hesaplanmıştı." Fakat Rashdall, sozel insanı bir barbar olarakduşunmekte haklıdır. Çunku teknik olarak, "uygar" insan, kaba ya da aptal olsa bile, butunkulturundeguçlubirgorselegilimesahipbirinsandır;buegilimsetekbirkaynaktan,fonetikalfabeden turemiştir. Elinizdeki kitabın amacı, bu fonetik kulturun gorsel egiliminin, ilkinelyazması,ardındantipogra iyadaeskidensoylendigigibi"bumekanikyazmaçeşidi"ilenekadar uzaga goturuldugunu gormektir. Skolastik felsefe, prosedurleri ve duzenlenişibakımındanderinbirşekildesozeldi;amayazıtefsiridebaşkayonlerdenoyleydi.Veherikiantikgrammatica’yı(yadaedebiyatı)dakucaklayan,Ortaçag’dakiyuzlerceyıllıkKutsalKitaparaştırması, skolastik diyalektik teknikleri açısından kaçınılmaz malzemeleri de hazırladı.Hemgrammaticahemdedialecticayadaskolastikfelsefe,matbaaylabeslenenvegelişenyenigörselyönlenimlekarşılaştırıldığında,aşırıderecedesözelyönlenimliydi.

Ondokuzuncuyuzyılınçokragbetgorenbirteması,Ortaçagkatedrallerinin"halkınkitapları"oldugu ikriydi.KurtSeligman’ınkatedralinbuyonuneilişkinifadeleri(TheHistoryofMagic["BuyununTarihi"],s.415-416),bunlarınOrtaçagkutsalyazıyorumusayfasınabenzerliginiortayakoymayayardımedecektir:

BunitelikleriyleTarot kartları diger sanatların imgelerini andırır: Fikirlere de insan

Page 99: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

biçimi giydiren, Katedrallerin resimleri, heykelleri ve renkli camları. Gelgelelim,onların dunyası yukarıda bir dunyadır, Tarot dunyası ise aşagıdadır. Kader çarkları,guçler ve erdemlerin insanla ilişkisini betimler; ote yandan, katedraller, insanıngokselle ilişkisini cisimleştirir. Ama her iki imge de zihne damgasını basar. Bunlarmnemoniktir. Yazılsalardı ciltler dolduracak kadar kapsamlı, bir dizi karmaşıkduşunceyi içerirler. Hem okuryazar olmayanlar hem de okuryazarlar tarafından"okunabilirler"; bunların her ikisi hede lenerek yapılmışlardır. Ortaçag, insanınhatırlayabilmesini ve bunun gibi pek çok duşunce alanında karşılaştırmayapabilmesini saglayacak tekniklerle ilgileniyordu. Raymond Lully, ArsMemoria’sını["Bellek Sanatı"] yazdı. Benzer bir ugraşı da, erken donem blok baskıyla, yaklaşık1470’tebasılanArsMemorandi ilesonuçlandı.Yazar,Dort Incil’inkapsadıgı temalarısomutlaştırmak gibi çetin bir gorevi ustlenmişti. Her Incil için, melekler, bogalar,aslanlar ve kartallar olarak, Incilleri yazıya geçiren dort Havari’nin amblemleriniyarattı,bunlarınuzerineherbolumdeanlatılanoykuleriçagrıştıracaknesnelerkoydu.Şekil231,Matta’nınsekizbolumunuanımsatacaksekizkuçukamblemiiçerenmelegi(Matta) gostermektedir. Ars Memorandi’nin her igurunun, butun amblemleriylebirliktegörselleştirilmesiyle,kişi,bütünİncilöykülerinihatırlayacaktı.

Buturgorselbellekbizeşaşırtıcıgelebilir,amahiçkuşkusuz,bu,çokazkişininokuyupyazabildiğiveimgelerinyazmarolüoynadığıbirdönemdehiçdesıradışıdeğildi.

Seligman burada sozel kulturun bir başka temel ozelligini, yani onun bellegi egitmesiniyakalamıştır.Tıpkıprorıuntiatioyaniklasikretoriginbeşincibolumunun,Hajnal’ıngosterdigişekilde, kitap yazma ve yapma sanatı için geliştirilmesi gibi,memoria, yani antik hitabetindorduncu bolumu de, elyazması çagında gerekli bir disiplindi ve bu beceri, tezhipsanatlarından destek goruyordu. Aslına bakılırsa, Smalley, kenar suslemesinin kokenibilinmemeklebirlikte, kullanıcıları arasında "konuşmayaparkenyararlanılannotlar" olarakhizmetgördüğünükaydeder(s.53).

John H. Harrington’ın yayımlanmamış bir master tezindeki{63} gozlemlerine gore, erkenHıristiyan yuzyıllarında "Hem kitap hem de yazılı soz, taşıdıkları mesajla ozdeşleştirilirdi.Bunlar, ozellikle şeytana ve onun tuzaklarına karşı buyulu bir kudrete sahip araçlar olarakgorulurlerdi." Harrington’ın çalışmasında, "okuma"nın sozel karakteriyle ve Pachomius’unkuralınagoreezberleme ihtiyacıyla ilgilibirçokkesimvardır: "Veegerokumaya isteksizse,bunazorlanacaktır,boylecemanastırdaKutsalYazılarıokuyamayanveezberleyemeyenhiçkimse olmayacaktır." (s. 34) "Çogu zaman, yolculuk eden iki keşiş birbirine MezmurlarKitabı’nıokuryadabellektentekrarlardı."(s.48)

Sözelinsaniçin,literalmetinbütünmuhtemelanlamdüzeylerinikapsar.

Şimdi Smalley’inStudy of the Bible in iheMiddle Ages’ında, geç donem Ortaçagı’nda KutsalKitap çalışmalarındaki yeni gorsel egilimin istikrarlı bir biçimde gelişmesine işaret edenbirkaçnoktayadahagözatmaktayararvar.

Page 100: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Edebibaglamsalkısıtlamalardankopmayaçalışmayonundeerkenbirskolastikdurtuvardı:"Drogo,LanfrancveBerengar,metinlerinaltındanbirtunelaçmakiçindiyalektigikullanırlar;yazarlarınzihnindekimantıksalsureciyenidenkurmayaçalışırlar.Diyalektikaynızamanda,metninbirtemelolarakalınmasıyla,yenibirteolojikyapıinşaetmektedekullanılabiliyordu."(s.72)

Buedebibaglamdankopuşsurecinikeşfetmek,budoneminbuyukedebiçabalarınıoluşturanPeterLombard’ınkapsamlıcumlelerkoleksiyonunun,Abelardus’unSicetNon’unun|"OyleveDegil"], ve Uyumsuz Kurallar listelerinin çekici yonlerinden biri olmuştur:"Quaestiones["Meseleler"]yalnızozgunyazılıyorumlarındanalınıpayrıayrıyayımlanmaklakalmadı,aynızamanda farklı bir tur çalışmaya da aktarıldı. ... Bundan dolayı, tefsir ile sistemli doktrinöğretiminibirbirindenayırtedebilmekgibigüçbirgörevlekarşıkarşıyakalırız."(s.75)

Erasmus’un her çeşit yapıttan topladıgıAdagia veSimilia’sı, daha sonraon altıncı yuzyıldavaazlara,denemelere,oyunlaravesonelereaktarıldı.Gorselduzenlemeveşemalaryonundekigerçekbaskı,işlenecekkonularıngittikçebüyüyenoylumundankaynaklanıyordu:

Bu tek yanlı gelişme son derece dogaldı. Aristoteles mantıgının kabulunden vekiliseninonayladıgıkutsalyazılarilesivilyasaçalışmalarındandogansayısızsorunlar,yeniakılyurutmeolanakları,spekulasyonvetartışmayayonelikacilihtiyaç:Iştebutunbunlar Incilaraştırmalarıaçısındanelverişsizbir telaşveheyecanatmosferiyaratanetkenleroldu.Katedralokullarınınustalarının,KutsalKitaparaştırmasınınçokteknikbirdalındauzmanlaşmayanezamanlarıvardınedeogrenimduzeyleribunauygundu.Bu durum, Chartres’lı ilozo lar ve humanistler için oldugu kadar Paris ve Laonilahiyatçılarıiçindegeçerliydi.BuyukmanastırokullarınınensonuncusuolanBecbilebukonudabiristisnaoluşturmuyordu.Lanfrancbirilahiyatçıvemantıkçıidi;öğrencisiolanCanterbury’liAzizAnselmus’undehasıbaşkabiryonaldı.Onunfelse içalışmaları,kaybolmuşgibigörünenKutsalKitapçalışmalarınıgölgeleyecekdüzeydeydi,(s.77)

Işteniceliginyarattıgıbubaskı,uzunvadedetipogra ininişineyaradı.Amayazıtlaragorselvesozel yaklaşımların Ortaçagdaki keskin çatışma içine girdigi yer, tahmin edilecegi uzere,çatışmanınRonesans’ınyenigorselkulturundeortayaçıktıgıalanınekseniyadakutbuoldu.Saint-Victor’luHugues,sorunuaçıkçaortayakoyar:

Mistikanlam,herşeydenonce,sadecehar lerinsoylediklerindenanlaşılır.Insanların,har in birincil anlamını bilmedikleri halde, alegori ogreticileri olmakla nasılovunebildiklerine şaşıyorum. "Kutsal Yazıları okuruz," derler, "ama har i okumayız.Harf bizi ilgilendirmez. Biz, alegori ogretiriz."Har i okumuyorsanız, o zamanKutsalYazılarınasılokuyorsunuz?Har içıkarırsanızgeriyenekalır?"Har iokuyoruz,"derler,"ama harfe gore degil. Biz alegoriyi okuyoruz, ve har i, literal olarak degil, alegorikolarak yorumluyoruz...; tarihsel anlayışa gore bir vahşi hayvan olan aslan, alegorikolarakİsaanlamınagelir.Dolayısıylaaslansözcüğüİsademektir."(s.93)

Sozelinsanagore,literalolankapsayıcıdır;muhtemelbutunanlamlarıveduzeyleriiçerir.BuAquino’luTommasoiçindeboyleydi.Amaonaltıncıyuzyılıngorselinsanı,duzeyiduzeyden,işlevi işlevden, uzmanca bir dışlama sureciyle ayırmaya zorlanır, işitsel alan eşzamanlıdır,gorsel tarz ise ardışıktır. Kuşkusuz, ister literal, ister iguratif, ister topolojik ya da batini

Page 101: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

olsun, "tefsir duzeyleri" kavramının kendisi guçlu bir biçimde gorseldir, hantal biregretilemedir. Bununla birlikte "Aziz Tommaso’dan yuz yılı aşkın bir zaman once yaşayanHugues, keramet ve egretilemenin ipucunun yazarın niyeti olduguna ilişkin Tommaso’cuilkeyiyakalamışgibidir; literalanlam,kutsanmışyazarınsoylemek istedigiherşeyikapsar.Amabuyazarzamanzamankendistandardındansapar."(s.101)

DuyulararasındakieşzamanlıetkileşimleilgiliTommaso’cuanlayış,analojikoransallıkkadargorselleştirilemez niteliktedir: "Sele lerinin deneysel çabalarını mukemmelleştiren AzizTommaso, şimdilerde yazarın tam anlamı olarak tanımlanan literal yorumun altını çizen,duyulararasındakiilişkilerinbirkuramınıoluşturdu."(s.368)

Enformasyonhareketininniceliğindekiartışınkendisi,tipografidenöncebilebilginingörseldüzenlenişiniveperspektifinyükselişinidestekledi.

Literalolanyada"harf"dahasonraları,metniniçindengeçenışıktançoküstünedüşenışıkileozdeşhalegeldikçe,okuyucunun"bakışaçısı"yadasabitkonumuuzerindedebunaeşdegerbirvurguoluştu:"Benimdurdugumyerden."Matbaayazılısayfanıngorselyogunlugunutambir yinelenebilirlik ve birorneklik noktasına kadar artırmadan once, boyle bir gorsel vurgubutunuyle olanaksızdı. Tipogra inin, elyazması kulturune tamamen yabancı olan bubirorneklik ve yinelenebilirlik ozelligi, birleştirilmiş ya da resimsel uzay ve “perspektif”açısındanzorunlubirbaşlangıçtı. Italya’daMassaccioveKuzey’deVanEycksgibi avangardressamlar, on beşinci yuzyıl başlarında resimsel ya da perspektifsel uzay ile denemeleryapmayabaşladılar.Ve1435’te,tipogra idenyalnızcaonyılonce,gençLeoneBattistaAlberti,resimveperspektifüstüne,çağınenetkiliyapıtıolacakbirdenemeyazdı.

Alberti’nin kitabında, Greklerinkinden butunuyle uzaklaşan yepyeni bir tutumunbaşlangıcınaişaretedenotekinokta,onunnesneleribirleştirilmişbiruzayda,yadabirbaşkadeyişle,bugunverdigimizadıylaperspektifiçinderesmetmekonusundabilinenen eski geometrik tasarıya ilişkin betimlemesiydi. Bu, resimsel betimlemenintarihindenekadaronemlibirolaysa,geometritarihindedeokadaronemlibirolaydı;çunku bu tasarı, o zamana kadar ilk olarak, sonuçta modern sentetik geometrininçarpıcı ozelligine donuşmuş olan merkezi yansıtma ve kesitin, artık aşina olunansurecini ifadeediyordu.Bu,Greklerinbilmedigibirduşunceydive oylesinegeometricahilibirdonemdekeşfedilmiştiki,Alberti,çapvedikeysozcukleriniaçıklamanınbilegerekliolduğunudüşünmüştü.{64}

Gutenbergteknolojisiylemeydanagelecekgorsel"havalanma"nınanlaşılması için,boylebirhavalanmanın elyazması çaglarında olanaksız oldugunu bilmek gerekir; çunku elyazmasıkulturu, soyut gorselligin veya butun duyuların birleştirilmiş, surekli, resimsel uzay dilinedonuşturulmesini olanaksız kılacak olçude, insan duyarlılıgının işitsel-dokunsal tarzlarınıkoruyordu.Ivins’inArtandGeometry’deşunlarısoylemektebutunuylehaklıolmasınınnedenidebudur:

Page 102: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Perspektif,yandakinesnelerikuçukgostermektenbutunuyle farklıbirşeydir.Teknikolarak,üçboyutlubiruzayınbirdüzlemüzerinemerkeziyansımasıdır.Teknikolmayananlamı ise, çeşitli nesnelerin duz bir yuzeye birbirlerine gore gerçektekiyle aynıboyutlarda, biçimlerde ve konumlarda resmedilmesidir; oyle ki, gerçek uzayayerleştirilmiş gerçeknesnelere tekbir saptanmışbakış açısındanbakankişi bunlarıresimdeki gibi gorur. Ben, Greklerin, uygulamada olsun kuramda olsun, bir oncekicumlede italik olarak belirtilmiş sozcuklerin içerdigi anlayışa ilişkin, herhangi birzamanda, herhangi bir ikirleri oldugu inancını haklı çıkaracak hiçbir şey keşfetmişdeğilim.

Ortaçag’da Kutsal Kitap araştırması, ekonomik ve toplumsal tarihçilerin de aşina oldugu,çatışan ifade kalıpları ortaya çıkardı. Çatışma, kutsal metnin, literal duzeyde birleşmiş birkompleksoldugunusoyleyenlerle,anlamduzeylerininherdefasındabirininuzmanlıkruhuylaele alınması gerektigini hissedenler arasındaydı.Mekanik ve tipogra ik teknoloji gorselligekesinbir egemenlik kazandırıncayadegin, işitsel ve gorsel egilimler arasındaki bu çatışmaçok ender olarak yuksek bir yogunluga ulaştı. Bu ustunlukten once, elyazması kulturundeetkileşim halindeki gorme, işitme, dokunma ve hareket duyuları arasındaki goreli eşitlik,dilde,sanattavemimaride,içtengeçenışıktercihinibesledi.Panofsky’ninGothicArchitectureandScholasticism’dekigörüşüşöyledir(s.58-60):

Skolastikalışkanlıkladolubirinsan,edebisunuştarzınanasılbakıyorsamimarisunuştarzına da o şekilde, yani manifestatio bakış açısından bakacaktır. Bir katedralioluşturan birçok unsurun birincil amacının kalıcılıgı saglamak oldugunu sorgusuzsualsizkabuletmiştir;tıpkıbirSumma’yıoluşturanpekçokunsurunbirincilamacınınonungeçerliliğinisağlamakolduğunusorgulamaksızınkabulettiğigibi.

Amabinanınbolumlenmesi onaduşunme surecinin kendisini yenidendeneyimlemeolanagı vermemiş olsaydı, tatmin olmazdı. Onun için, tıpkı kısımların, ayrımların,soruların ve bahislerin geleneksel aygıtının aklın bir oz-çozumlemesi ve oz-amaçlaması oldugu gibi, sutunların, nervurlerin, pencerelerdeki taş suslemelerin,kuçuk kule suslemelerinin ve çatılardaki oyma yaprak suslemelerinin gorkemi demimarinin bir oz-çozumlemesi ve oz-açımlamasıydı. Humanistik zihniyetin azami"uyum" (mimaride Vasari’nin Gotik yapılarda oylesine uzucu bir şekilde ıskaladıgı,yazıdakusursuzdiksiyon,kusursuzorantı)talepettigiyerde,Skolastikzihniyetazamiaçıklıktalepediyordu.Biçimaracılıgıylaişlevinbaşkabirsebepgerekmeksizinaçıklıkkazanmasınıkabulvebukonudaısrarediyordu;tıpkı,dilaracılıgıyladuşunceninbaşkabirsebepgerekmeksizinaçıklıkkazanmasınıkabulvebukonudaısrarettiğigibi.

Ortaçag şiiri araştırmacısı, bu ozellikler arasında hemen koşutluk kurabilirdi. Dante’nin vedigerlerinindolce stil nuovo’suna, Dante’nin açıkladıgı gibi, coşkulu duşuncenin sureç veçizgilerini izlemek ve onun içine bakmak yoluyla ulaşılmıştı.Purgatorio’nun [Araf{65}] xxiv.Canto’sundaDanteşöylesöyler:

"Sayınkibenaşkınkâtibiyim;Osolukaldığında,kaleminialan,Vesöyledikleriniyazan."

Page 103: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

BunadostuForese’ninverdiğikarşılıkşöyledir:

"Birader!"dedi,"birzamanlarGuittone’ylebeni,Tanıklarlaaynıgörüşteyapan,İşittiğimoyenivelatiftarzdanyoksunbırakan,Engelartıkanlaşıldı:Yazdırıcıkılavuzlukederken,Görüyorum,tüykalemleriniznasıldagergin;"

Buyenilatiftarzınsırrı,deneyimtarzlarınınkendilerinesanatsalvesözelbağlılıktı.

Ozelbirbakış açısınaulaşmaktan çok, idrak surecininkendisini izlemeyeyonelikbukaygı,skolastik meditasyonun buyuk bolumune "evrenselcilik" havasını verir. Içkin duşunce vebenliktarzlarınayonelikaynı ilgi,bizim"Dante’ninbirçok insanoldugunuveçokolarakacıçektiğini"hissetmemizeyolaçar.{66}

PaoloMilano,Dante’yiİngilizkamuoyunatanıtırkenşunlarıyazar:

Dante’yle ilgili başlıca husus şudur: Soyledikleri, onundeki nesneye gosterdigi ilk vedahasonrakibutuntepkisindenhiçbirzamanneeksiktirnedefazla.(Onagoresanat,gerçegin tamamıyla kavrandıgı zaman aldıgı biçimdir.) ... Dante asla hayale dalmaz;asla susleme ya da abartmaya başvurmaz. (Ister dışsal, ister içsel gozuyle olsun)duşundugu ve gordugu gibi yazar. ... Duyusal algılayışı oylesine emin ve zihinselkavrayışı oylesine dolaysızdır ki, hiçbir zaman, algılamanın tam merkezindeoldugundan kuşku duymaz. Buyuk bir olasılıkla, Dante’nin unlu kısa ve oz yazışınınsırrıdaburadadır.{67}

Aquino’lu Tommaso’da oldugu gibi Dante’de de literal olan, yani yuzey, derin bir birliktir;Milanoşunuekler(s.xxxvii):

Dante’ninsozcuklerinikullanırsak,zihinmaddeveruharasındakibolunmenin,tersinedondurulmekuzereoldugunuhissettigimizderecedeeksiksizbirhalegeldigibirçagdayaşıyoruz....Buuçnitelikyuzlerceyıldıryavaşyavaşbirbirindenayrılmaktadırvebiz,bir galerinin ayrı bolmelerindeymişiz gibi,Matisse’e gore eti, Picasso’ya gore zihni,Rouault’yagöreyüreğitakdiretmeyeindirgenmişdurumdayız.

Dante’ninkigibi,deneyiminyontusalolarakinşaedilmişbirevrenselciligi,sonrakiGutenbergduzenlemesinibarındıranbirleşikresimseluzaylasonderecebagdaşmazniteliktedir.Çunkumekanik yazma tarzları ve hareketli matbaa har leri teknolojisi, sinestezi ya da "uyagınyontusu"nauygundeğildir.

Page 104: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Yazılıvesözlübilgiyapılarıarasındakiçatışmanınaynısı,Ortaçağtoplumsalyaşamındadakendisinigösterir.

Henri Pirenne’inEconomic and Social History of Medieval Europe ["Ortaçag Avrupası’nınEkonomik ve Toplumsal Tarihi"] adlı yapıtında, elyazması kulturunun yukarıda dikkatçektigimkalıplarınınçoksayıdayapısalparalelibulunmaktadır.Tipogra iden oncebiçimlerarasındakiçatışmayıgormeninavantajı,Gutenberg’inverdigimucadelenindonumnoktasınıgörebilmemizisağlamasıdır:

Elimizdebulunankanıtlardanaçıkçagoruluyorki,sekizinciyuzyılınsonundanitibarenBatı Avrupa, katışıksız bir tarımsal duruma geri donmuştu. Toprak, varlıgınısurdurmenin tek kaynagı ve servetin tek koşuluydu. Nufusun butun sını ları,arazilerindeneldeettiklerinindışındahiçbirgeliriolmayanimparatordantutundaenmutevazı serfe kadar, dogrudan ya da dolaylı olarak, ister kendi emekleriyleyetiştirmekteolsunlar,isteronlarıtoplayıptuketmeklesınırlıkalsınlar,toprakurunlerisayesinde yaşamaktaydılar. Menkul servet, ekonomik yaşamda artık hiçbir roloynamıyordu,(s.7)

Pirenne, Roma’nın çokuşunden sonra yukselen feodal mulk yapısının, sayısız "olmayanmerkezler"denoluştugunuaçıklar.Bununaksine,merkezileçevrearasındabirçoketkileşiminbulunduguRomamodeli,merkeziyetçi-burokratik bir yapıydı. Feodal toprak duzeni, butunanlam zenginligini kapsayıcı metinde bulan yazı yorumuyla uygunluk gosterir. Gelgelelim,yenikentlervekentliler,"herseferindebirduzey"veuzmanbilgievresineyaklaşmayabaşlar.Aynı şekilde, Pirenne, on beşinci yuzyıla kadar milliyetçiligin en kuçuk belirtisinin bilebulunmadığınıgözlemler:

Himayenin ilk belirtileri, on beşinci yuzyıla kadar kendini gostermeye başlamadı.Bundan once,ulusal ticaretidış rekabettenkorumayoluyladesteklemeyeyonelikenkuçuk bir arzunun bile kanıtı yoktur. Bu bakımdan, Ortaçag uygarlıgını on uçuncuyuzyılın ortasına kadar karakterize eden enternasyonalizm, devletlerin yonetimindeçokaçıkbirşekildekendinigosteriyordu.Devletler,ticarihareketidenetlemeyonundehiçbir girişimde bulunmadılar; bu adı hak eden bir ekonomik siyasanın izleriniaramayakalkmamıznafiledir,(s.91)

Tipogra ininmilliyetçiligi tamolarak neden besledigi, aşagıda daha açık bir şekilde ortayaçıkacaktır.Amaokuryazarlıgınvepapirusunerkendonem imparatorlukyapılarınımumkunkılmaktakirolu,HaroldInnis’inEmpireandCommunicationsadlıyapıtındaelealdıgıtemadır(s.7): "Zamanıvurgulayanaraçlarparşomen,kil, taşgibikalıcınitelikteolanlardır. ...Uzayıvurgulayanaraçlarsa,papirüsvekâğıtgibi,dahaazkalıcıvehafifniteliktedir."

Mamulkagıdın, ozellikleon ikinci yuzyıldan sonrabolmiktardabulunabilirolmasıyla,uzakbolgelerdekiburokratikvemerkeziorgutlenmeninbuyumesiyenidengundemegeldi.Pirenneşöyleyazar(s.211):

Ondorduncuveonbeşinciyuzyıllarınençarpıcıgorungulerindenbiri,Kıtanın farklıkesimlerindeki baglantıları, yazışmaları ve etkenleriyle birlikte, buyuk ticari

Page 105: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

kumpanyaların hızla buyumesidir. On uçuncu yuzyılda guçlu Italyan şirketlerininortaya koydugu ornek şimdi Alplerin kuzeyinde izleyiciler bulmuştu. Italyanlarinsanlara sermayenin yonetimini, defter tutmayı ve çeşitli kredi biçimleriniogretmişlerdi ve nakdi ticarete egemen olmayı surdurmelerine karşın kendileriniemtiaticaretindegittikçeartansayıdarakipleyüzyüzebulmuşlardı.

Ortaçagkentyaşamınınkendineozguniteligi,onunikinufusuyanyanabarındırmasıydı.Birkere, kenti yaratan asli unsurolan ve çabalarıylamalların iyat ve standartlarını belirleyenkentlileryadaloncaesnafıvardı:

Zanaat loncalarınınkentlerinekonomikrejimineegemenolduguyadaonuetkiledigidonem, aynı zamanda kentsel himayeciligin doruguna eriştigi donemdir. Meslekiçıkarları birbirinden ne kadar farklı olursa olsun, butun sanayi grupları, her birininsahipoldugutekelisonunakadarkabulettirmevebireyselgirişimiilebutunrekabetolasılıklarınıezmekonusundakikararlılıklarındabirleşiyordu.Bundandolayı,tuketicibutunuyle ureticiye kurban ediliyordu, ihracat sanayilerinde çalışanların en buyukhede iucretleriyukseltmek,yerelpazarlaramaluretmekleugraşanlarınkiise iyatlarıyukseltmekyadaenazındanistikrarlıkılmaktı.Vizyonlarıkentduvarlarıylasınırlıydıvehepsidegeleceklerinin,pazarıdışarıdangelecekherturlurekabetekapatmakgibibasitbirçareyebaglıoldugunainanıyordu.Sekterliklerigitgidedahaazgınlaştı;herbirmeslegin belli bir cismin tek sahibi olması durumu, hiçbir zaman bu Ortaçagzanaatlarındakikadaraşırıuçlaraitilmedi,(s.206-207)

Ama çevresiz bir merkez yaşamı surduren bu ayrıcalıklı kişilerle yan yana, uluslararasıticaretle ugraşan, gittikçe buyuyen bir ikinci sınıf yurttaşlar nufusu da vardı. Bunlar, dahasonrabaşatortasınıfadönüşecekgruplarınöncüsüydü:

Ne ki, kent sanayii her yerde aynı degildi. Birçok kentte, ozellikle de en gelişmişolanlarda,yerelpazarlageçinenzanaatkar-muteşebbis ileyanyana,butunuyle farklı,ihracatiçinçalışanbirgrupdahavardı.Kentinveçevresininsınırlımuşteritopluluguiçin uretimyapmakyerine,bunlaruluslararası ticareti surduren toptancı tuccarlarıntaşeronuydu. Bu tuccarlar için çalışıyor, hammaddeyi onlardan alıyor ve urettiklerimamulmaddeyionlarateslimediyorlardı,(s.185)

Çelişkili bir biçimde, Ronesans’ta milliyetçi çekirdegi oluşturanlar, Ortaçag kent ve loncayaşamından bu uluslararası sapmayı gerçekleştirenler oldu. Chaucer’ın Hancı’sı ve BathlıKadın’ı, digerleri arasında, toplumlarının "dışarlıklılan"dır. Bunlar, Ronesans’ta orta sınıfadönüşecekolan,deyimyerindeyseuluslararasıtakımamensupturlar.

On ikinci yuzyıldan itibaren gittikçe daha sık rastlanan hotes (sozcuk anlamıyla"konuklar"),kırsaltoplumdaosıradasuregitmekteolanhareketinozelligiydi.Buadındaişaretettigigibi,hote,biryenigelen,biryabancıydı.Kısacası,obirçeşitkolonici,ekilecekyenitopraklararayışındakibirgoçmendi.Bukoloniciler,hiçkuşkusuz,yaaynıdonemde kentlerin ilk tuccar ve zanaatkarlarının da geldigi, surekli oradan orayadolaşannufustan,yadabuşekildeser liktenkurtulanbuyuktopraksakinleriarasındangeliyordu,(s.69)

Page 106: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Ortaçağdünyası,biruygulamalıbilgiçılgınlığıiçindesonaerdi;buuygulamalıbilgi,antikdöneminyenidenyaratılmasınauygulananyeniOrtaçağbilgisiidi.

J.Huizinga’nınmuazzamçalışmasıTheWaningoftheMiddleAges,neredeysebaştanaşagıya,ayrıcalıkları Ortaçag lonca esnafı tarafından buyuk olçude degiştirilmiş ve daha sonratipogra i ile gelen orta sınıf tarafından etkisi butunuyle azaltılacak olan feodal soyluluklailgilidir.OrtaçagdunyasıpekçokyondenHuizinga’yışaşırtır;tıpkıOrtaçagsanatınınHeinrichWolf lin’i şaşırttıgı gibi. Her iki araştırmacı da tesadufen, ilkellerin ve çocukların sanat veyaşamı ile ilgili formulleri Ortaçag’a uygulama duşuncesini one surer. Ve bu yaklaşım birnoktayakadar işeyarar, çunku çocuklugungorsel yaşamını sınırlayandokunsal çizgiler,buokuryazarolmayanduyarlılıktançokuzakdeğildir.Huizingaşöyleyazar(s.9):

Yarım binyıl daha genç oldugu sıradaki dunyaya, her şeyin dış çizgileri bizeoldugundançokdahaaçıkbirbiçimdebelirtilmişolarakgorunuyordu.Acı ilesevinç,duşmanlıkilemutlulukarasındakikarşıtlık,dahaçarpıcıgorunuyordu.Butunyaşantı,henuz insanların zihinlerinde, çocuk yaşamının haz ve acısının dolaysızlık vemutlaklıgına sahipti. Her olay, her eylemhala, onları bir rituelin vakarına yukseltendışavurumcu ve agırbaşlı biçimlerde somutlaştırılıyordu. Çunku ayinin kutsallıgıyoluyla gizemler sırasına yukseltilenler yalnızca dogum, evlilik, olum gibi onemliolaylardegildi;dahaazonemliolanyolculuk,gorev,ziyaretgibiolaylardaaynışekildebinlerceformaliteyleyerinegetiriliyordu:Takdisler,törenler,formüller.

Afetlerveyoksulluk,şimdioldugundandaharahatsızediciydi;onlarakarşıkorunmakvebirtesellibulmakdahazordu.Hastalıkvesaglık,çokdahaçarpıcıbirkarşıtlıkortayakoyuyordu;kışınsoguguvekaranlıgı,dahagerçekkotuluklerdi.Onurvezenginliklerintadıçokdahabuyukbirhevesleçıkarılıyorveçevredekisefaletledahacanlıbirtezatoluşturuyordu. Gunumuzde, bir kurk paltoya, ocaktaki sıcak bir ateşe, yumuşak biryatağa,birbardakşarabaduyulanbuderinarzuyubizimanlayabilmemizçokzordur.

Ohalde,yine,yaşamdakiherşeyyamagruraneyadazalimanebiraleniyettenibaretti.Cuzamlılar çıngıraklarını çınlatarakgeçityaparlardı;dilencilerkiliselerdekusurlarınıve sefaletlerini sergilerlerdi. Her duzen ve statu, hermevki vemeslek, kendi ozgunkıyafetiyle ayırt edilirdi. Buyuk efendiler, korku ve kıskançlık yaratan şaşaalı birarmalar ve kıyafetler gosterisi yapmadan dışarıya adım bile atmazlardı. Idamlar vediger kamusal yargı eylemleri, soylevler, evlilikler ve cenazeler, hepsi haykırışlar,alaylar,şarkılarvemüzikleilanedilirdi.

Gutenberg teknolojisinin beş yuzyılının gelişmelerini birorneklik, sessiz mahremiyet vebireycilikle butunleştirenHuizinga, bizeGutenberg oncesi dunyasını çeşitlilik, tutkulu grupyaşamıvekomunalrituelleraçısındanvermeyidahakolaybulur.Sayfa40’tayaptıgıtamdabudur:"Ohalde,buradasonmekteolanOrtaçag’ındindışıkulturunuinceleyebilecegimizbirbakış açısına ulaşıyoruz; aristokratik yaşamın ideal biçimlerle suslenmiş, şovalyelikromantizmiyleyaldızlanmış,YuvarlakMasanınfantastikkılığınabürünmüşdünyası."

Page 107: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Huizinga’nınOrtaçag gerilemesinin bir imgesi olarak verdigimuhteşemHollywood setleri,Medici zanaatkarlarının uyandırdıgı antik dunya çagrışımlarıyla mukemmelen uyuşur.Huizinga’nınonemsememeyitercihetmişolabilecegişey,BurgonyaDukununveMedici’lerinihtişamınımumkunkılanortasınıfservetiilebeceriveorgutlenmesininyukselişiydi.BuyukDüklereilişkinşunlarısöyler(s.41):

Saray, esas olarak bu estetizmin dogup geliştigi alandı. Başka hiçbir yerde, Fransakrallarınınkinden bile daha debdebeli ve daha iyi duzenlenmiş Burgonya duklerininsarayındakinden daha buyuk bir gelişmeye ulaşamadı. Duklerin, malikaneleriningorkeminenedenlibuyukonemverdikleriçokiyibilinir.Muhteşembirsaray,duklerinAvrupalı prensler arasında en ustun konuma sahip oldukları yolundaki iddialarınırakiplerine kabul ettirmek bakımından, her şeyden daha çok işe yarıyordu. "Şan veşeref için yapılan savaşın eylem ve kahramanlıklarından sonra," der Chastellain,"malikane ilk goze çarpan, bu nedenle de iyi işlemesi ve duzenlenmesi en gereklişeydi." Burgonya sarayının, butun sarayların en zengini ve en iyi duzenlenmişiolmasıylaiftiharediliyordu.ÖzellikleCesurCharles’ınihtişamtutkusuvardı.

Şovalyeceduşugorselmanzarayaaktaran,yeniortasınıfzenginligivebecerisioldu.Kuşkusuzburada,dahasonrakiyuzyıllardasozluhattaelyazmasıkulturlerininaklınınbilealamayacagıkarmaşık pazarları, iyat sistemlerini ve ticaret imparatorluklarını yaratacak olanlar gibi"know-how"vepratikuygulamalıbilgininerkenbirdöneminigörüyoruz.

Eski el zanaatlarının dokunsal becerilerini Ronesans rituellerinin gorsel gorkemineaktarmayayonelik aynı durtu,Kuzey’de estetikbirOrtaçagcılıga yol açtı, Italya’dada antiksanat mimari ve har lerinin yeniden doguşunu esinledi. Burgonya ve Berry duklerinitrèsriches heures’e goturen aynı duyarlılık, Italyan tuccar prenslerini, antik Roma’yı onarmayagoturdu.Her iki ornektedebirçeşituygulamalıarkeolojikbilgisozkonusuydu.Yenigorselyogunlukvedenetiminyararınaolanbuuygulamalıbilgi,Gutenberg’eesinverdiveOrtaçag’ınkendisinin bilmedigi bir kapsam ve derecedeki iki yuzyıllık Ortaçagcılıga yol açtı. Çunkubasımcılıgadegin,AntikyadaOrtaçag’aaitpekazkitapbulunabiliyordu.Olanlarıdapekazkişi gorebiliyordu. Yakın zamanların renkli oyma baskıcılıgının gelişmesine degin, AndreMalraux’nunLeMuseeimaginaire’de["ImgeselMuze"]açıkladıgıgibi,aynıdurumresimiçindegeçerliydi.

Rönesansİtalya’sı,birtürHollywoodantikitefilmsetlerikoleksiyonunadönüştüveRönesans’ınyenigörselantikdönemciliği,hersınıftaninsaniçiniktidaragidenyoluaçtı.

Wyndham Lewis’inTheLionandtheFox’unda["AslanveTilki"],Italyanantikdonemciligineilişkinhoşbiranlatıyeralır(s.86):

Hukumdaryadabirdevletinordusununkomutanı,başlangıçtagenelliklebaşıbozukbirşefolurdu;piçlerveseruvencilerçagıadıverilenbudonemde,soyyadaegitiminhiçonemiyoktu.MuzioSforza,yaşamabirtarlaişçisiolarakbaşlamıştı:NiccoloPiccinini

Page 108: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

birkasaptı:Carmagnolaisebirçobandı."Bu–genellikleduşukkokendenvekultursuz–adamların karargahlarında, onlara Livius ve Cicero’yu okuyan, onları Scipio veAnnibal’le,SezarveIskender’lekarşılaştıranozgunşiirlersoyleyenşairlervealimlerleçevrelendiklerini gormenin çok çarpıcı" gorulmesi gerektigi konusunda hem ikirolabiliriz. Ne ki, tıpkı Ingiltere’nin buyuk genişleme doneminde Ingiliz devletadamlarının kendilerine eski Roma devlet adamlarını ornek almalarına benzer birşekilde, onlar da mezarından çıkarılan geçmişi kuçuk bir olçekte taklit ediyorlardı.BunlararasındaCesareBorgiagibidahazekiolanlarıyla,buarkeolojikveanalojikzihinalışkanlıgıbirdelilikboyutunaulaştı.Onun"AutCaesarautnihil"i,Stendhal’inminikevcilNapoleon’uolanJulienSorel’inkuçuk,manyakça igurundeyogunlaştırılanlaaynıtipedebiyattır.Borgia’nınşiarınıntakendisi,Almanya’dasavaştanoncepopulerolanbir kitabın başlıgını hatırlatır: Worldly Power or Downfall ["Ya Dunyevi iktidar YaDüşüş"]

Lewis,bunlarınbüyükçoğunluğununesinininbayağıveçiğolduğunaişaretetmektehaklıdır:

CumhuriyetçikendisineBrutusdiyebilir, litterateurCiceroolabilirdi,vb.bunlarantikdonemin kahramanlarına yaşam vermeye çalıştılar, ve elyazmalarında kaydedilenolaylarıkendiyaşamlarındayaşatmayaçalıştılar;ItalyanetkisiniAvrupa’nıngerikalanheryerindeboylesinecanlıkılanda,ItalyanRonesanstoplumunda,herşeyinyaşama(tıpkı bir okulda tarih kitabının yerini bir sinema ilminin alması gibi) bu dolaysızuygulanmasıoldu.Tarihselsahnelerinprova,antikbinalarıntaklitedildigivekabacaçabucak yapılıverdigi, dramatik suçların yeniden işlendigi Ronesans Italya’sı,tastamambirçeşitLosAngelesidi.

Öğrenimlesiyasalsuçunnasılbütünleştirildiği,Villaritarafındanşöylebetimlenir:

"O gunler, her Italyan’ın doguştan diplomat gibi gorundugu gunlerdi: Tuccar,edebiyatçı,seruvenci,krallarve imparatorlara,butungelenekselbiçimlerebutunuyleuyarak nasıl hitap edilecegini ve onlarla nasıl konuşulacagını iyi biliyordu, ...Elçilerimizingonderilmesi,odonemlerinbaşlıcatarihselveedebianıtlarıarasındayeralıyordu...

"O zamanlar, tehditlerle, dualarla ya da ricalarla yerinden kıpırdatılamayanseruvencilerin, egitimli bir adamın dizelerine yenik duşecegi kesindi. Lorenzo de’Medici,Napoli’yegittiveuslamlamazoruyla,Ferranted’Aragona’yı,savaşasonveripkendisiyle ittifaka girmeye ikna etti. Filippo Maria Visconti’nin mahkumu olan veherkesin oldugune inandıgı Muhteşem Alfonso, bu karanlık ve zalim mustebidi,donuşunun,Anjou’nunyandaşlarındançokNapoli’dekiAragonlularayararlıolacagınaikna etmeyi başarma becerisine sahip oldugu için, onurlu bir biçimde ozgurlugunekavuştu. ... Prato’da, Bernardo Nardi’nin başlattıgı bir devrimde, ... FloransakPodesta’nın boynuna ipi geçirdigi sırada, beriki kurnazca akıl yurutmesiyle, canınıbağışlamasıiçinbuönderiiknaetmeyibaşaracaktı..."(s.86-87)

Huizinga’nınTheWaningoftheMiddleAges’debetimledigidunyadaboyleydi.Ortasınıfınyenizenginligi ve uygulamalı bilgisi, Ortaçagcılık ile gorsel bir cerbeze, gosteriş ve muazzamserveti mumkun kıldı. Ronesans’a dogru ilerledikçe, yeniuygulamalı bilgi çağının, yalnız

Page 109: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

dillerindegil,yuzyıllardırbirikmişişitsel-dokunsaldeneyimindegorselterimlereaktarıldıgıbirçagoldugunuanlamamızgerekir.Boylece,HuizingaveVillari’ninuygulamalıtarihselantikdonemcilikte canlı veyeniolarakaltını çizdikleri şeyin,matematik,bilimveekonomidedeaynıderecedekarakteristikolduğuanlaşılacaktır.

Ortaçağ’ınkralidolleri

GeçdonemOrtaçag’dabilgiyigorselleştirmeyeveişlevleriayrıştırmayayonelikgittikçeartantutku,ErnstH.Kantorowicz’inonemlibirçalışmasındagenişbirbiçimdebelgelenmiştir.TheKing’sTwoBodies: AStudyinMedievalPoliticalTheology ["Kral’ın IkiBedeni:OrtaçagSiyasalTeolojisi Ustune bir Araştırma"], A. C. Crombie’ninMedieval and Early Modern Science’tabetimledigi uzere,geçdonemOrtaçagbilimadamlarınıkinematikiledinamigiayrıştırmayaiten tutkunun aynısının nasıl Ortaçag hukukçularını da harekete geçirdigini ayrıntılarıylaortayakoyar.

Buyuk çalışmasının sonlarında,Kantorowicz,Kral’ın iki bedenininbirbirinden ayrılmasınınçevresinde kumelenen yasal kurguların,dansesmacabres gibi karakteristik fantezilerenasılyol açtıgına işaret eden temasının buyuk bolumunu ozetler. Bu, aslında, Shakespeare’ciimgeleme bile hukmeden ve Gray’inElegy’sinin ["Agıt"] tanıklık ettigi gibi on sekizinciyuzyılda da gelişimini surduren bir çeşit çizgi ilmdunyası oluşturur. Kral’ın iki bedeniningorunur bir ifadesi olarak de in torenlerindemaket kullanımını geliştirenler, on dorduncuyüzyılİngilizleriydi.Kantorowiczşunlarıyazar(s.420-421):

1327’de, II. Edward’ın cenazesiyle birlikte başlayan, de in torenlerinde maketkullanımınınortayaçıkışınınasılaçıklamayıumitedersekedelim,bildigimizkadarıyla,tabutuntepesine–pamuklu-yunlumalzemeylebeslenmişvealçıylakaplanmıştahtayadaderidenyapılmış– "kral temsili"yada "şahsiyet", yaniad similitudinemregisbiriguryadaimge,taçgiymegiysileri,yadadahasonralarıparlamentocuppesi içindebirmaketyerleştiriliyordu.Bumaket,hukumranlıgınnişanlarınısergiliyordu:Imgenin(anlaşılanVII.Henry’denberi olummaskesiolarakyapılan)kafasındabirtaçvarken,yapay eller kure ve asa tutuyordu. Koşulların elverişsiz olmadıgı yerlerde,maketlerbundanboylebutunkraliyetde inlerindekullanıldı:bir tahtakutu içineyerleştirilenkurşuntabutuniçinde,kralınölümlüvenormalgörünen–artıkgörünmemeklebirlikte–dogal bedeni istirahat ediyordu; oysa kralın normal olarak gorunmez olan politikbedeni, bu olayda şaşaalı hukumdarlık işaretleri içinde maket tarafından teşhirediliyordu:Birpersonaficta–maket–birpersonaficta’yı–Dignitas–kişileştiriyordu.

Yuzlerceyıldır Italyanhukukçuları tarafındangeliştirilenhukumdarın ozelve tuzelPayeleriarasındakiayrılıkFransa’dadagelişti.Kantorowicz,onaltıncıyuzyılsonlarındayaşayanbirFransızhukukçusuolanve(sankiKingLearustundeyorumyapıyormuşçasına)şunlarıyazanPierreGregoire’dan alıntı yapar: "Tanrı’nınHaşmeti, uyruklarının yararı için Prens’tedışsalolarak belirir; amaiçselolarak, insani olankalır."Vebuyuk Ingiliz hukukçusuCoke, olumlukralınTanrıyapımı,ölümsüzKral’ıniseinsanyapımıolduğunusöylemişti.

Aslında,onaltıncıyuzyılcenazeayinlerindekralınmaketininonemi,çokgeçmeden,olu

Page 110: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

bedenin kendisiyle karşılaştırılabilecek, hatta onu golgeleyecek duzeye erişti. Daha1498 gibi erken bir tarihte, VIII. Charles’ın cenazesinde fark edilebilir, 1547’de I.Francisiçinyapılantorendeisebutunuylegelişmişolarak,maketinteşhiri,sozgelimikraliyet Makamının asla olmedigine ve gomuldugu gune kadar hukumranlıgın olukralın imgesinde surdugune işaret edecek şekilde, çagın yeni siyasal duşunceleriylebaglantılıydı.Buduşuncelerinetkisialtında–Ortaçagtableauxvivants,Italyantrion i,ve klasik metinlerin araştırılmasından oldugu kadar uygulanmasından da gelenetkilerle guçlenmiş olarak– maketle baglantılı teşrifat, yeni içeriklerle dolmaya vecenazetorenininhavasınıkoklubirbiçimdeetkilemeyebaşladı:Torene,dahaoncekiçağlardahiçbulunmayan,yepyenibirzaferunsurugirdi,(s.423)

Kantorowiczburadavebaşkabirçokparagrafta,işlevlerinanalitikayrımının,gorseltezahuryoluyla nasıl duzenli bir şekilde yogunlaştıgını anlamamıza yardım eder. Aşagıdaki uzunparagraf(TheKing’sTwoBodies’in436ve437.sayfalarındanalımın),Huizinga’nıntemalarınıpekiştirecekveRonesans’ınGutenbergmoti leriyleguçlubirbaglantısıolanShakespeare’inKingLear’ınıdahadaaydınlatacaktır:

Konu dışına çıkarak, cenaze torenleri, maketler ve mezar anıtlarına bu hızlı gozatışımız,Ingilizkrallarıaçısındanuygulananayinlerledogrudanbaglantılıolmamaklabirlikte,genede,"ikiBeden"sorunununenazındanyenibiryonunu–insaniarkaplan–ortaya çıkarmıştır. "GeçGotik"yuzyıllarıdışında,Batılı zihin, etin faniligi ilebuetintemsilettigivarsayılanMakamınolumsuz ihtişamıarasındakiçelişkinin,belkidehiçbu kadar keskin bir biçimde bilincinde olmamıştı. Hukuki ayrımların, butunuylebagımsızolarakvetamamenayrıbirduşuncebolmesindegelişmesinekarşın,sonundaaynı genel duygularla buluşmasının ve hukukçuların yaratıcı kurgularının, butunHukumdarların Olumle dans ettigi Danses macabres çagında, alışılmadık olçudeyuzeyeyakınlaşmışolmasıgerekenbelirliduygularlakarşılanmasınınnasılmumkunoldugunu anlıyoruz. Hukukçular, deyim yerindeyse, Makamın olumsuzlugunukeşfettiler;amatamdabukeşifsayesindeolumlumakamsahibinindogasınıçokdahaelle tutulabilir hale getirdiler. Mezar anıtlarında teşhir edildigi şekliyle olumsuz birMakam ile çurumekte olan bir bedenin bu tekinsiz yan yanalıgının, ya da cesedikuşatan kederli cenaze ka ilesi ile kraliyet nişanlarına burunmuş bir kukla-maketinmuzaffer geçidi arasındaki keskin çelişkinin her şeyden once aynı zemindenbeslendigini,aynıduşunceveduygudunyasındangeldigini,"Kral’ınikiBedeni"ileilgilihukuk ilkelerinin nihai formulasyonuna ulaştıgı aynı entelektuel iklimde geliştiginiunutmamamızgerekiyor.Herikiornektede,birolumlu,Tanrıyapımıvebunedenlede"DogayadaKazadankaynaklananbutunZaa laraaçık"bedeninkarşısında,birbaşkabeden,insanyapımıvebunedenledeolumsuz,"ÇocuklukileYaşlılıktanvebutundigerKusurlardanveBudalalıklardantamamenuzak"birbedenvardı.

Kısacası, kurgusal olumsuzluk ile insanın hakiki olumlulugu arasındaki guçlukarşıtlıklar, akla gelebilecek her tur huneri kullanarak bireyi olumsuzleştirmeyeyonelik doyumsuz arzusuylaRonesans’ın etkisini ha i letmemekle kalmayıp dahadayogunlaştırdıgı karşıtlıklar, insanlara buyuk bir zevk veriyordu: Bir dunya çagınıngururla yeniden fethedilmesinin bir de ters yuzu vardı. Gelgelelim, aynı zamanda,

Page 111: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

olumsuzluk –gokselligin belirleyici işareti olan, ama sayısız kurgunun yapaylıgıylabayagılaşan olumsuzluk– mutlak hatta hayali degerlerini kaybetmek uzereydi:Kendisiniyeniolumlubedenlenmeleryoluylakesintisizolarakgostermemesihalinde,pratikteolumsuzlukolmaktançıkıyordu.Kralolemezdi;yuzlerceolumsuzlukkurgusuortadankalkmadıkça,olmesineizinverilemezdi;vekrallarolduguzaman,enazından,söylendiğigibi"Kralolarakaslaölmeyen"varlıklarolmanınrahatlığınakavuşuyorlardı.Kurgusal ve olumsuz kişiliklerle ilgili mitleri inşa etmek için bunca ugraşmış olanhukukçularınkendileri,yaratıklarınınzaa larınırasyonalizeettilerveolumsuzMakamile onun olumlu bedeni arasındaki ayrımlarını geliştirir ve iki farklı bedenden sozederken,kişiselleştirilmişolumsuzMakamın,buMakamıtaşıyanamagenedetopragadonecekolanolumluinsanlarınkusurlarıolmaksızınhareketetmesinin,çalışmasının,iradebuyurmasınınyadakararvermesininimkansızoldugunukabuletmekzorundakaldılar.

Bununla birlikte, yaşam sadece olum zemininde, olumde yaşam zemininde saydamhale geldigi için, geç Ortaçag’ın hayatiyeti, daha derin bir bilgelikten de yoksundegilmişgibigorunur.Kişininyaptıgıbirfelsefeortayakoymaktı,kibufelsefeyegore,kurgusalbirolumsuzlukgerçekbirolumluinsanyoluylabuinsanıngeçicibedenlenişiolarak saydam hale gelirken, olumlu insan da bu yeni kurgusal olumsuzluk yoluylasaydamhalegeliyorduvebuolumsuzluk, olumsuzlukolarakherzamaninsanyapımıoldugundan, bir başka dunyadaki sonsuz yaşamın ya da tanrısal aklın olumsuzlugudeğil,bütünüyledünyevibirpolitikkurumunölümsüzlüğüydü.

Romalı hukukçular Hukumdarınpersona publica’smm "nesnelleştirilmesi" ustune de kafayormuşlardı;Romaimparatorukimizaman"bireyselkamu"olarakadlandırılmıştır.AmaneGreklerinnedeRomalılarınsagladıgı orneklerKralınikibedeni kavramınıaçıklayabilir.AzizPavlus’un bu saldırgancorpusChristi olarak Kilise kavramı, der Kantorowicz (s. 505-506),"sonunda geç antik ‘kurumları’ felse i-teolojik bir durtuyle donattı; bu durtunun, BuyukConstantinus’unKilise’yebircorpusolarakgondermeyapmasındanveboyleceyasadilinebufelsefiveteolojikkavramısokmasındanöncevarolmadığıanlaşılıyor."

Butun Ortaçag gelişmelerinde oldugu gibi, sonraki evreler gittikçe artan gorsel bir vurgutercihini gosterir. Kral’ın iki bedeninde de durum boyledir. 1542’de VIII. Henry meclisineşoyle hitap etmişti: "Hukukçularımız tarafından bize bildirildigine gore, biz hiçbir zamankraliyet mulkumuzde, bizim başı, sizlerin de uyeleri olarak bir araya gelip tek bir siyasalbedendebütünleştiğimizParlamentodönemindeolduğumuzkadaryücelmedik."

Mistik kabilesel birligin organolojik duşuncesi, kendi içinde ancak kısmen gorseldi.Ronesans’takikatışıksızgorselvurgu"şimdiVIII.Henry’ninAtıglicanaEcclesia’yı,yanideyimyerindeyse imparatorlugunun hakikicorpus mysticum’umı, kral olarak başı olduguIngiltere’nincorpus politicum’n ile butunleştirmesine hizmet ediyordu." Bir başka deyişle,Henry,gorulmezolanı,gorselolmayanguçleregorselbiçimvermekteolançagınınbilimiyletamamen uyum halinde, gorunur olana aktardı. Aynı şekilde, işitselin de gorsel sozcugedönüşümü,tipografininbaşlıcasonucuoldu.

A. C. Crombie,Medieval and EarlyModern Science ["Ortaçag ve Erken Yeniçag Bilimi"] adlı

Page 112: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

kitabındayeralançokilginçbirparagrafta(c.II,s.103-104)şunuilerisürer:

Pek çok bilimci şimdilerde, Italya’da dogan ve kuzeye dogru yayılan 15. yuzyılhumanizminin, bilimin gelişiminde bir kesinti oldugu duşuncesinde hem ikirdir."Har lerindirilişi",ilgiyikonudanedebistilesaptırdıvebununklasikAntikçag’adonenyandaşları, onceki uç yuzyılınbilimsel gelişmesini gormezdengelir gibi davrandılar.Humanistleri kendilerinden hemen oncekileri Cicero’nun bilmedigi Latince yapılarıkullanmaklasuçlayıpyanlışbetimlemeyevesonzamanlaradegin,degişenderecelerde,tarihselkanılarıkısıtlayanbirpropagandayıyaymayaitensaçmakibir,aynızamandaonların teşekkurbileetmedenskolastiklerinyazdıklarınıkullanmasına izinverdi.Bualışkanlık, 16 ve17. yuzyılların, isterKatolik isterProtestanolsun, neredeysebutunbuyukbilimcilerinietkisialtınaaldıvebirDuhem’in,Thorndike’ınveyaMaier’in,tarihifadelerinin yuzeysel anlamına gore kabul edilemeyecegini gostermek için çabaharcamalarınıgerektirdi.

Crombie,eskibiliminbirkısmınınmatbaaaracılığıyladahaulaşılabilirhalegeldiginisoyler;amabu,geçOrtaçagbiliminingorsel formulasyonayonelikdinamiginidupeduzgormezdengelmekdegilmidir?Zira,elektromanyetikdalgalarınkeş inekadardevamettigigibi,kuvvetve enerjiyi gorsel gra iklere aktarmak, modern bilimin merkezinde yer alıyordu. Bugungorselleştirmebirgerilemeiçindedirvebuda,Ronesansboyuncaonunozgulstratejilerininfarkınavarmamızısağlamaktadır.

Tipografininicadı,birörnekyinelenebilirniteliktekiilkmetaı,ilküretimbandınıveilkkitleselüretimiyaratarak,uygulamalıbilgininyenigörselvurgusunupekiştirdivegenişletti.

Tipogra inin icadı, tam anlamıyla, geleneksel zanaatların bilgisinin ozel bir gorsel sorunauygulanmasının bir ornegidir. Abbott Payson Usher,History of Mechanical Inventions adlıçalışmasınınonuncubolumunu"MatbaanınIcadı"naayırarak,matbaanıntektekbutundigerbaşarılardançokdahafazla"Ortaçagvemodernteknolojiarasındakibolunmeçizgisineişaretettigini"soyler,(s.238)"...Burada,LeonardodaVinci’ninbutunyapıtlarındaaçıkçakendinigosteren,imgelemalanınaaktarımınaynısınıgoruruz."Oandanitibaren"imgelem,"gittikçeartanölçülerde,görselleştirmegüçlerinegöndermeyapmaeğilimigösterecektir.

Yazmasanatınınmekanizasyonu,muhtemelen,herhangibirelzanaatınınmekanizasyonailkindirgenişiydi.Başkabirdeyişlebu,hareketinbirdizistatikenstantaneyadaçerçeveye ilkaktarımıydı. Tipogra i, sinemaya çok benzer; baskının okunması, okuyucuyu sinemaprojektorunun rolune sokar. Okuyucu, onundeki basılı har ler dizisini, yazarın zihnininhareketlerinikavrayışınauyanbirhızlahareketettirir.Yani,baskınınokuyucusununyazarlailişkisi, elyazmasınınokuyucusununkindenbutunuyle farklıdır.Baskı,yukseksesleokumayıyavaş yavaş anlamsızlaştırdı ve okuyucuya kendisini yazarının "ellerinde" oldugunuhissettirinceyekadarokumaediminihızlandırdı.Baskının, tıpkıkitleselolarak uretilmiş ilkşeyoldugugibi,birornekveyinelenebilirilk"meta"oldugunudagorecegiz.Hareketlimatbaahar lerinden oluşan uretim bandı, birornek ve bilimsel deneylerdeki kadar yinelenebilirlik

Page 113: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

ozelligine sahip bir urun elde etmeyimumkun kıldı. Boyle bir ozellik, elyazmasında yoktu.Sekizinci yuzyılda bloklarla baskı yapan Çinliler, baskının en çok "buyulu" gibi yinelenenkarakterindenetkilenmişlerveonuduaçarkınınalternatifbiçimiolarakkullanmışlardı.

William Ivins, baskının ve tipogra inin insani algılama alışkanlıklarımız ustundeki estetiketkilerinin,başkaherkestençokdahakapsamlıbirçözümlemesiniyapmıştır.PrintsandVisualCommunication’da(s.55-56)şunlarıyazar:

Heryazılıyadabasılısozcuk,butunuyleyerinegetirildigizamanseslerdenoluşanbirdizimeydanagetirenkashareketlerininbelirlibirçizgiselduzenlenişiyleilgilibirdiziuzlaşımsalyonergedir.Busesler,tıpkıhar lerinbiçimlerigibi,ozgulolarakbelirlenmişdegil de uzlaşım yoluyla gevşek biçimde tanımlanmış belirli kas hareketi sını larınaişaretedenkey itarifyadayonergelereuygunolarakyapılmıştır.Nitekimherhangibirbasılı sozcuk takımı, iilen sonsuz sayıda yoldan seslendirilebilir; eger butunuylekişisel ozgullukleri bir yana bırakırsak, Cockney, Lower East Side, North Shore veGeorgiaaksanlarıtipikturlerolarakalınabilir.Sonuçolarak,konuşanbirinidinlerkenişittigimiz her ses, aralarındaki iili farklılıklara karşın simgesel olarak ozdeş kabuletmektehemfikirolduğumuzbüyükbirseslersınıfınıntemsilcibirüyesidiryalnızca.

Bu paragrafta Ivins yalnızca çizgisel, dizisel alışkanlıkların kokleşmesine dikkat çekmeklekalmamakta,dahadaonemlisi,basılıkulturdedeneyimingorselturdeşleştirilmesine, işitselve diger duyusal karmaşıklıgın arka plana itilmesine de işaret etmektedir. Yaşantınıntipogra ininbirsonucuolaraktekbirduyuya,yanigorselduyuyaindirgenmesi,onu"şeylerhakkında duşunmek için verilerimizi, tek ve aynı duyu kanalından bize gelen verilerle nekadar kısıtlayabilirsek muhakememizin o kadar dogru olmaya yaklaşacagına" ilişkinspekulasyonagoturur. (s.54)Gelgelelim,butundeneyiminbuşekilde tekbirduyu olçegineindirgenmesi yada çarpıtılması, tipogra inin sanat vebilimler ustundeoldugukadar insanduyarlılıgı ustundeki etkisi sonucunda ortaya çıkan bir egilimden başka bir şey degildir.Boylelikle,tipogra ininokuyucusuiçinoylesinedogalolansabitbirkonumyada"bakışaçısı"alışkanlıgı, on beşinci yuzyılın avangard perspektifçiligine populer bir yaygınlıkkazandırmıştır.

Perspektif,kısabirsureiçindebilgivericiresimleryapmatekniginintemelbirparçasıoldu ve çok geçmeden bilgi verici olmayan resimlerde de talep edilmeye başladı.Kullanımagirişinde,batıAvrupa’nıngerçegebenzeyişleilgilenmesininçoketkisivardı;bu,muhtemelen,dahasonragelenAvruparesmininayırtediciişaretidir.Buolaylarınuçuncusu,Cusa’lıNikolaus’un1440’ta,bilgininvesurekliligin,geçişlerveortaterimleryoluyla uçlar arasındaki goreliligine ilişkin ilk eksiksiz ogretilerini açıkça dilegetirmesioldu.Bu,antikGreklerzamanındanberiduşunceyikarıştırantanımlamalaravefikirlereköklübirmeydanokumaydı.

Tamolarakyinelenebilirresimselifade,buifadelerdekiuzayilişkisinintemsiledilmesiiçinmantıklıbirdilbilgisivegorelelikvesureklilikkavramlarıyuzeyselolarakoylesineilintisizdi-vehalaoyledir-ki,çokenderolarakciddibirbiçimdebirbirleriylebagıntılıolduklarıduşunulmuştur.Oysabunlarkendiaralarında,hembetimselbilimlerihemdeizikbiliminindayandıgımatematigidevrimcibirdonuşumeugramıştır;ayrıcabunlar

Page 114: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

modern teknolojinin buyuk bolumu için temel oluşturmakladır. Sanat ustundekietkileriçokbelirginolmuştur.Bunlardunyadamutlakanlamdayenişeylerdir.Klasikuygulamadayadadüşüncedehiçbirşekildeönörnekleriyoktur,(s.23-24)

Sabitbirbakışaçısı,matbaailemümkünhalegelirveplastikbirorganizmaolarakimgeyesonverir.

Ivins,birçoketkenarasındakietkileşimebuşekildeişaretetmektehaklıdır.Amatipogra ininteknolojisivetoplumsalsonuçları,bizi,hemiçselhemdedışsalyaşamımızdakietkileşimivedeyim yerindeyse "biçimsel" nedenselligi fark etmekten alıkoyma egilimindedir. Matbaa,işlevlerinduraganayrımısayesindevarolurveayırıcıvebolmelerhalindeduzenleyiciyadauzmanlaşmacı bakış açısının dışındaki butun bakış açılarına gitgide daha fazla direnen birzihniyetibesler.GyorgyKepes’inTheLanguageofVision’da["GorunuşDili"]açıkladıgıgibi(s.200):

Doganın sabit bir gozlemnoktasına baglı edebi taklidi, plastik bir organizmaolarakimgeyi oldurmuştu. ... Temsili olmayan sanat, plastik imgenin yapısal yasalarınıaçıklıga kavuşturdu. Imgeyi, duyuların ozelliklerine ve plastik duzenlemelerinedayanan dinamik bir deneyim olarak, ozgun rolunde yeniden kurdu. Ama gorselilişkilerinanlamlıişaretlerinibaşındansavdı.

Başka bir deyişle, sozel olsun olmasın, unsurların bir kompozisyon içindeki açıkça gorselilintilenişi, on beşinci yuzyılın sonlarında çogu kişinin zihnini buyulemeye ve zorlamayabaşladı. Kepes, bu aşikar gorsel ilintilenişi "edebi" olarak ve butun duyuların çeşitliözelliklerininetkileşimininçözülüşününanisonucuolaraktanımlar.Şunlarıekler(s.200):

Imge, "arındırıldı". Ama bu arındırma, imgenin plastik bir deneyim olarakçarpıtılmasınınvedagıtılmasının,temsiledilenanlamlıişaretlerinkendilerindendegil,daha çok, duragan ve sınırlı olan ve sonuç olarak gorsel deneyimin dinamik plastikdogasıylaçelişkiliolanmevcuttemsil-kavramdankaynaklandıgıgerçeginigormezdengeldi. Anlamın yapısı, uzayın sabit bir bakış açısından betimlenmesini, çizgiselperspekti i ve golgeleme yoluyla modellemeyi ortaya çıkaran anlayışın aynısınadayandırılmıştı.

Bu kişisel ya da "sabit bakış açısı"nm istemsiz ve bilinçaltı karakteri, deneyimdeki gorseletkenin yalıtılmasınadayanır.{68} Gutenberg çagının kazandıracagı zaferlerin ve yol açacagıyıkımlarındayandıgıda, iştebu"sabitbakışaçısı"dır.Sanatvedeneyimdeduz, ikiboyutlu,mozaik biçime ilişkin yaygın bir yanlış anlama bulundugu için, Kepes’inThe Language ofVision’ da verdigi kanıtlar son derece gereklidir. Aslına bakılırsa, iki boyutluluk, Georg vonBekesy’nin işitme ile ilgili araştırmasında keşfettigi gibi, durgunlugun karşıtıdır. Çunku ikiboyutlulugun etkisi dinamik eşzamanlılık, uç boyutlulugunki ise durgun turdeşliktir. Kepesşunlarısöyler(s.96):

Erken Ortaçag ressamları sık sık ana iguru aynı resim içinde birçok kez yinelerdi.Amaçları, onu etkileyen butun muhtemel ilişkileri temsil etmekti ve bunun ancak

Page 115: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

çeşitli eylemlerin eşzamanlı bir betimlemesiylemumkun olabilecegini anlamışlardı.Temsilin temel gorevi, geometrik optigin mekanik mantıgı degil, anlamdaki bubağlılıktı.

Demekki,Gutenbergçagı,onungorunuştekiaktivizminintastamamsinemasalbiranlamdakinematik olması gibi buyuk bir paradoks içermektedir. Bu, statik enstantanelerden ya datürdeşilişkideki"sabitbakışaçıları”ndanoluşantutarlıbirdizidir.İnsanlarınvemalzemelerinturdeşleştirilmesi,Gutenbergçagınınbuyukprojesine,gelmişgeçmişbutunzamanlarınveyateknolojilerintanıkolmadığıkadarbüyükbirzenginlikvegüçkaynağınadönüşecektir.

Cameraobscura’nındoğalbüyüsünasıloldudadışdünyanınmanzarasınıbirtüketicimetaınayadaambalajınaçevirmekteHollywood’danöncedavrandı.

Ronesans’ın çok unlu bir yeniligi ve eglencesi, deneyimde gittikçe artan gorsel vurguyladogrudan ilişkilidir:Camera obscura’nın kullanımından alınan zevk. Erik Barnouw,MassCommunication’da["KitleIletişimi"]bueglencebiçimininkusursuzbirkısaanlatısınıverir(s.13-14):

Hareketlimatbaahar leriylebasılanJohannesGutenbergKutsalKitabınınAlmanya’dabuyukbirheyecankasırgasıyarattıgıgunlerde,birbaşkayenilikdeItalya’dataraftarbulmayabaşladı. Ilkbakışta,bilgiyada ikirlerinyayılmasıylahiçbirgorunur ilişkisiolmayanbirçeşitoyundubu.

Aygıt, Leonardo da Vinci’nin yayımlanmamış notlarında betimleniyordu. Guneşli birgunde, bir yanda açılmış bir igne deligi dışında butunuyle karartılmış bir odayagirerseniz,karşıduvardayadabaşkabiryuzeyde,dışdunyanınimgelerini–biragaç,birinsan,geçenbiraraba–görürsünüz.

Bununilkesi,GiovanniBattistadellaPortatarafından1558’deDogalBuyuadlıkitaptaayrıntılarıylabetimlenmişti.Bundanbirkaçyılsonra, ignedeligiyerine,birmerceginimgeyidahadabelirginleştireceğifarkedildi.

Karartılmış bir odada duvardaki –karanlıgı yaran bir ışık huzmesinin meydanagetirdigi– imgeleri seyreden bir grup insan, evde ilm seyreden bir grubu andırıyorolmalıydı.Birfarkvardı:Görüntübaşaşağıidi.

Daha sonramercek, bir odanın duvarı yerine, bir kutunun yan tarafına yerleştirildi.Aynalar aracılıgıyla imge kutudaki cam ekrana duşuruluyor ve duz goruntu eldeediliyordu.

Hala kuçukbir odagibiduşunulenkutuya "cameraobscura" yani "karanlıkoda" adıverildi. Bu kamera, bir manzaraya, sokaga, bahçede verilen bir partiyeyoneltilebiliyordu.Kutudakihareketli imgeleribuyukbir şaşkınlıkla izleyenbir grupinsan,pekâlâtelevizyonseyredenbirgrubabenzetilebilir.

Sihirbazlaraygıtışaşırtmaveeglendirmeamacıylakullanmayabaşladılar.Aygıtbutun

Page 116: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Avrupa’dazenginlerarasındabireğlenceyedönüştü.

1600’leregelindiginde,birçok ulkedeki ressamlarperspektif sorunlarını çozmek içinbu aygıtı kullanıyordu. Bazı sanatçılar, imgenin uç boyutlulugu ile ugraşmaktansa,cameraobscura’nınikiboyutlugerçekliğiüzerindeçalışmayıdahakolaybuluyordu.

Birsonrakiadımaçıktı.Acabaimgenin,sanatçıyıdahadafazlaiştenkurtaracakşekildekorunması mumkun muydu? Bu duşuncenin, kimyanın –ve talebin– gelişmesinibekleyerek,ikiyüzyılboyuncavarlığınıkoruduğuanlaşılıyor.

AzizThomasMore,skolastikfelsefeninazgınnehriüstünekurulacakbirköprütasarısısunar.

Elyazması ile tipogra i dunyaları arasındaki sınırda durdugumuz şu sırada, bu iki kulturunozelliklerinin yan yana getirilip geniş bir biçimde karşılaştırılması gerekiyor. Elyazmasıçagınıngozlemlenmesiyle,Gutenbergçagınailişkinbirçokiçgorueldeedilebilir.AzizThomasMore’unpopulerUtopia’sındantanıdıkbirparagraf,bizimiçinbirçıkışnoktasıoluşturacaktır(s.39-40):

"Bendeonusöylemiştim,"dediRaphael;"krallarınsarayındafelsefeninyeriyoktur."

"Evet, ama okul felsefesinin yeri yoktur: Zamanı, yeri, insanları hesaba katmayanfelsefenin. Bu kadar kırıcı olmayan bir başka felsefe daha vardır: O hangi tiyatroda,hangi oyunda oynadıgını bilir, rolunu olçulu biçili bir ustalıkla oynar. Sizinkullanacağınızfelsefedebudur."{69}

1516’dayazanMore, sozelve soyleşiselOrtaçag skolastikdiyalogunun,buyukmerkeziyetçidevletlerinyenisorunlarınahiçmihiçuymadıgındanhaberdardı.Herseferindetekbirşeyinelealınacagı,"uygunduzenvetarzındışındahiçbirşeyin"yapılmayacagı,sorunlarayenibiryaklaşımtarzınıneskidiyalogunyerinialmasıgerekiyordu.Çunkuskolastikyontem,anlamınbirçokyonveduzeyinikesinbireşzamanlılıklaelealan,eşzamanlıbirmozaikti.Buyontem,yeni çizgisel çagda artık işe yaramayacaktır. Kısa sure once çıkan bir kitap,WalterOng’unRamus: Method and Decay of Dialogue ["Ramus: Diyalog Yontemi ve Gerilemesi"] adlıçalışması, şimdiye kadar karanlıkta kalan bu konuyu ele almakta ve yetkin bir şekildeaydınlatmaktadır. Onun geç donem skolastisizmin gorsel "yontem"e donuşumune ilişkinincelemesi,olaylarınGutenbergkon igurasyonununbirsonrakievresiiçinonemlibiryardımkaynagıolacaktır.Moreda,Utopia’sınınikincikitabında(s.82),kendidoneminingeçdonemskolastisizminin turdeşleşme surecinin tamamen bilincinde oldugunu gostermektedir.Utopyalıların eski tarz insanlar oldugunu soylemektenmutludur: "Herbilgidenyana, bizimeskilerden aşagı kalmazlar, ama bizim yeni mantıkçılarımızın dolambaçlı oyunlarına akılerdiremezler. Bizim okullarımızda gençlige ogretilen kavramdaraltma, kavram genişletme,yoku varsayma gibi ince kuralları henuz bulmuş degillerdir."{70} Gerek Febvre veMartin’inL’Apparitiondu livre [KitabınDoğuşu], gerek Curt Buhler’inTheFifteenthCenturyBook ["OnBeşinci YuzyıldaKitap"] adlı yapıtı, elyazması kulturunden tipogra ik kulture geçişe ilişkinkapsamlı çalışmalardır. Ong’unRamus’u ile birlikte, bu uç buyuk araştırmayı, Gutenberg

Page 117: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

galaksisini oluşturan olaylarla ilgili butunuyle yeni bir anlayış ortaya koymak içinkullanmamız mumkundur. Beklenebilecegi gibi, basılı kitabın, elyazmasının daha kolayulaşılabilir ve taşınabilir bir çeşidinden başka bir şey, basılı bir yazı olarak kabul gormesiuzunzamanaldı.Bu,bizimkendiyuzyılımızda"atsızaraba","telsiz"yada"hareketliresimler"gibi sozcuk ve deyimlerin gosterdigi turden bir geçici bilinçti. "Telgraf" ve "televizyon"tipogra iyadasinema ilmigibimekanikbiçimlerden ilahadolaysızbiretkialtındakalmışgibidir.Genede,onaltıncıyuzyıldabirinsanaGutenberg’inicadınıaçıklamak,şuandaTVveilm imgelerinin olaganustu çeşitliligini anlatmak kadar çetin bir işti. Bugun, televizyonunmozaik imgesi ile fotografınresimseluzayıarasındabirçokortakyonoldugunuduşunuruz.Aslındabunlarınhiçbirortakyonuyoktur.Basılıkitapileelyazmasınındaoyle.Genede,basılısayfanın gerek ureticisi gerek tuketicisi, onu elyazmasının dolaysız bir devamı olarakduşunur.Aynışekilde,ondokuzuncuyuzyılgazetesi, telgrafıngelişmesiyletambirdevrimeugradı. Mekanik basılı sayfa, mizanpajını butunuyle degiştirirken siyaseti ve toplumu dadeğiştirenyepyenibirorganikbiçimaldı.

Bugun otomasyonla birlikte, yani elektromanyetik biçimin uretim organizasyonuna nihaigenişlemesiilebirlikte,buturyeniorganikuretimlesankimekanikkitleuretimiimişgibibaşetmeyeçalışıyoruz.1500’de,hiçkimsekitleselolaraküretilenbasılıkitabınasılpazarlamakvedagıtmakgerektiginibilmiyordu.Veelyazması, tıpkıbaşkaelzanaatları urunlerigibi,şimdi"eskiustalar"ınyapıtlarınınsatıldıgıyontemlesatılıyordu.Başkabirdeyişle,elyazmasıpazarıtemeldeikincielpazarıydı.

Elyazmasıkültürünün,tipografininortayaçıkardığıgibiyazarlaravekamuoyunasahipolmasınınhiçbiryoluyoktu.

Hajnalilebirlikte,elyazmasıkulturundekitapyapımınailişkinpekçokşeygormemizekarşın,yazarlarınkitaplarveokurlarhakkındakivarsayımlarıvetutumlarıkonusundahenuzhiçbirşeyogrenmemişdurumdayız.Iştetamdabuvarsayımlarınçokbuyukdegişimlereugrayacakolması nedeniyle, kısaca bile olsa, bunları belirlememiz gerekiyor. Bu amaçla, E. P.Goldschmidt’inMedievalTextsandTheirFirstAppearance inPrint ["OrtaçagMetinlerive IlkBasımları"] adlı çalışmasına başvurmamız kaçınılmazdır. Elyazması koşullarında yazarlıkalışkanlıkları ve prosedurleri konusundaki araştırması, Goldschmidt’in şu goruşlerevarmasınayolaçmıştır(s.116):

Gostermeyeçalıştıgım,Ortaçag’ınçeşitlinedenleryuzundenşuandatamolarakbizimverdigimizanlamdabir"yazarlık"kavramınasahipolmayışıidi.Bizmoderninsanlarınbu terime atfettigimiz saygınlık ve çekicilik, ve bizim bir kitabını yayımlatmayıbaşarmışbiryazarabuyukbiradamolmasınısaglayacakşekildesahneninonkısmınailerlemiş biri olarak bakışımız, yakın zamanlara ait bir degişim olmalıdır. Ortaçagalimlerinin, kitapları ustunde çalıştıkları yazarların gerçek kimligine karşı kayıtsızoldukları, yadsınamaz bir gerçektir. Ote yandan, yazarların kendileri de, başkakitaplardan aldıklarını "alıntılamak" ya da bunları nerelerden aldıklarını gostermekzahmetineherzamangirmemişlerdi;muphemolmayanveyanılgıyayervermeyecek

Page 118: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

kadaraçıklıklakendilerineaitolanlarınaltınıimzalamakkonusundabileçekingendiler.

Matbaanın icadı, anonimligin teknik nedenlerinden birçogunu ortadan kaldırırken,aynı zamanda Ronesans hareketi de edebi un ve entelektuel mulkiyete ilişkin yenifikirleryarattı.

Tipogra inintoplumdabireyciliginvekendiniifadeetmeninaracıvefırsatıolmasıgerektigi,bugun çok açık degildir; ozel mulkiyet, mahremiyet ve pek çok "kapanma" biçimi ile ilgilialışkanlıklarıbeslemeninaracıolduguise,belkidahaaçıktır.Amaenaçıkolanı,basılıyayınınşohretve sureklibellegindolaysızaracıoldugugerçegidir.Çunku,modernsinemayadegin,dunyada ozel bir imgenin, basılı kitaba eşdeger şekilde yayımlanmasının hiçbir yolubulunmuyordu.Elyazmasıkulturu,bubakımdanhiçbirbuyuk ikirgeliştirmedi.Amamatbaabunuyaptı.Aretino’danTimurlenk’ekadarRonesansmegalomanisininbuyukbolumu,kişiselyazarın boyutlarını uzay ve zamanda genişletmenin iziksel aracını veren tipogra inindogrudanurunudur.FakatGoldschmidt’inbelirttigigibi,elyazmasıkulturunemensupkişiyegore(s.88):"Çokaçıkolanbirşeyvardır:1500’denonceyadaosıralarda,insanlarokuduklarıya da alıntı yaptıkları kitabın yazarının kesin kimligine, şu anda bizim verdigimiz onemivermiyorlardı.Onlarınbugibihususlarıtartıştığınıçokendergörürüz."

Yazarlarlaveonlarıngerçekkimligiyleilgileneninsadecetuketiciyonlenimlibirkulturolmasıtuhaftır. Elyazması kulturu ise uretici yonlenimlidir, neredeyse butunuyle bir "kendin-yap"kulturudur ve dogal olarak malzemenin kaynaklarından çok, konuyla ilgisine vekullanışlılığınabakar.

Edebimetinlerin tipogra iyle çogaltılmasıuygulaması, kitabakarşı tutumumuzdavebizim, Ortaçag’da kitapların uretildigi, edinildigi, yayıldıgı ve saglandıgı çok farklıkoşulları kafamızda canlandırabilmek için onemli bir tarihsel tasavvur çabasıgerektirenfarklıedebietkinlikleridegerlendirmemizdeboylesiderinbirdegişimeyolaçan etken oldu. Aşagıda ortaya koyacagım, tamamen aşikar gorunebilecek bazıduşunceleri izlemek konusunda, biraz sabırlı olmanızı isteyecegim. Ama bu maddikoşulların çok sıklıkla Ortaçag’ın edebi sorunlarının tartışılmasında goz onunealınmadıgıvezihinselataletimizinbiziOrtaçagkitaplarınınyazarlarınındegerlerinevedavranışlarına, butunuyle farklı modern koşullar altında zihinlerimizde oluşanölçütleriuygulamayaittiği,yadsınamazbirgerçektir,(s.89)

Bu donemde, matbaanın sonraki donemlerinde kişisel yazarlıga verilen anlamınbilinmemesinin yanı sıra, bizim verdigimiz anlamıyla bir okuyucu kitlesi de yoktu. Bu,genellikle"okuryazarlıgınyaygınlaşmasınailişkinduşuncelerlekarıştırılanbirhusustur.Oysaokuryazarlar çok yaygın olsaydı bile, elyazması koşullarında bir yazarın gene de bir okurkitlesiolamazdı.Vebugununileribilimcilerinindeokurkitlesiyoktur.Çalışmalarıhakkındayalnızca birkaç dostu vemeslektaşıyla konuşur. Aklımızdan çıkarmamamız gereken nokta,elyazması kitabın agır agır okundugu, çokyavaşhareket ettigi yada eldeneledolaştıgıdır.Goldschmidtşöylesöyler(s.90):

çalışmaodasındaişininbaşındabirOrtaçagyazarınıgozunuzdecanlandırmayaçalışın.Bir kitapmeydana getirmeyi planladıgı zaman, onceliklemalzemesini toplamaya venottutmayabaşlayacaktır.Ilgilikonularhakkındakikitaplarıoncekendimanastırının

Page 119: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

kutuphanesinde arayacaktır. Kullanabilecegi bir şey bulursa, ilgili bolumleri ya dabutun parçaları, sırası geldikçe kullanılmak uzere kendi hucresinde saklayacagıparşomenyapraklarınayazacaktır.Yaptıgıokumalarsırasında,kendikutuphanesindebulunmayan bir kitaptan soz edildigine rastlayacak olursa, o gunlerde hiç de kolayçozulmeyecekbirsorunolan,bukitabıbirkezbileolsaneredegorebilecegikonusundakafa yormaya başlayacaktır. Buyuk kutuphaneleriyle tanınmış digermanastırlardakidostlarına yazarak, bu kitabın bir nushasını gorup gormediklerini soracak veyanıtlarınıalabilmekiçinuzunsurebekleyecektir.Ortaçagalimlerininbuguneulaşmışyazışmalarının buyuk bir kısmı, bir kitabın nerede bulunduguna ilişkin arayışlar,mektubunalıcısınınbulunduguyerdeoldugusoylenenkitapnushalarınailişkinricalar,kopyaçıkarmaamacıylakitapödünçalmaisteklerigibiricalardanoluşur...

Matbaadanönceyazarlık,büyükölçüdebirmozaikyapmaişiydi:

Bugunlerde,biryazar oldugunde,kitaplıgınınra larındakikendibasılıkitapları,onuntamamlanmış ve bitmiş olarak gordugu ve gelecek kuşaklara aktarmayı umdugubiçimdedururlar;çekmecelerindeduranelyazısıhalindeki"kagıtları"iseaçıkçafarklıbir muamele gorur; yazar bunları nihai olarak tamamlanmış ve işi bitmiş olarakgormez. Ama basımcılıgın icadından onceki gunlerde, bu ayrım kesinlikle bu kadarbelirgindegildi.Başkalarıda,olmuşyazarınelyazısıylayazılmışherhangibirparçanınonunkendiyapıtımıoldugunuyoksabirbaşkasınınyapıtındanyapılmışbirnushamıoldugunukesinolaraksaptayamazdı.Burada,Ortaçagmetinlerimizinbirçoguylailgiliçok buyuk bir anonimlik ve yazarın kim oldugu konusunda muglaklık doguran birkaynaklakarşıkarşıyayız.(s.92)

Kitabınkısımlarınınduzenlenişiçoguzamankolektifbiryazıcılıkişiolmaklakalmıyordu,aynızamandakutuphanecilervekitaplarınkullanıcılarıdabunlarınkompozisyonundaonemlibirroloynuyorlardı,çunkuyalnızcabirkaçsayfatutankuçukkitaplarancakiçerigikarışıkciltleriçindeyeralabiliyordu."Muhtemelenkütüphanedekikitaplarınçoğunluğunuoluşturan,birçokbolumdenmeydanagelenbuciltler,yazarları,hattayazıcılarıtarafındandegil,kutuphanecilerveya(çogunluklaaynızamandakutuphanecideolan)mucellitlertarafındanbirerbirimhalinegetiriliyordu."(s.94)

Goldschmidtbununardından,matbaaoncesikitapyapımvekullanımının,yazarlıgıkesinlikleikincilkonumaitendahapekçokkoşulunaişareteder(s.96-97):

Hangi yontem benimsenmiş olursa olsun, on farklı yazar tarafından yazılmış yirmifarklı parçayı içeren bir cilt, zorunlu olarak tek bir isim altında sını landırılıyordu;diğerdokuzismeneolacağıisekütüphanecininkararmakalmıştı.CilttekiilkrisaleAzizAugustinus’a aitse, cilt onun ismi altında sını landırılıyordu. Bu cildi gormekistiyorsanız,başvurmak islediginizyazıbucildinHugodeSanctoCaro’yaaitbeşincirisalesi bile olsa, AzizAugustinus’u sormak zorundaydınız. Ve başka birmanastırdaonceden yaptıgınız bir ziyarette dikkatini çektiginiz bir dostunuzdan sizin için birnusha çıkarmasını isteyeceginiz zaman, ona şoyle yazmak zorundaydınız: "LutfenAugustinus’unuzun içinde folyo 50-70 arasındaki risaleyi kopya ediniz." Bu, ille dericacının bu risalenin yazarının Augııstinus olmadıgını bilmedigi anlamına

Page 120: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

gelmiyordu; boyle duşunse de duşunmese de, bu kitabı "ex Augustino" olarak ricaetmekzorundakalacaktı.Başkabirkutuphanede,aynımetin,diyelimkiDeduodecimabusivis, Aziz Cyprianus tarafından yazılmış bir parçayla başlayan bir ciltte uçuncusıradadabulunabilirdi.Buradaaynırisale"exCypriano"olacaktı.Bu,"yazarlık"ileilgiliçok çeşitli deginmelerin, aynı metne çeşitli adlar altında gonderme yapılmasınınnedenlerindenyalnızcabiriydi.

Genellikleunutulanamabukarışıklıgabuyukkatkısıolanbirbaşkadurumdahavardır.Ortaçag alimi için, "Bu kitabı kim yazdı?" sorusu, Ille de "Bu kitabı kim yarattı?"anlamınagelmiyordu.Bu,yazarındegil,yazıcınınkimligininaraştırılmasıanlamınadagelebilirdi. Ve herhangi bir manastırda, pek çok guzel kitap yazmış bir biraderinkarakteristik eli, geleneksel olarak kuşaklar boyunca tanıdık kaldıgı için, aslında bu,yanıtlamasıçokdahakolaybirsoruolabiliyordu.

Ortaçağ’dakitapticareti,bugüneskiustalar’ınkitaplarındaolduğugibi,ikincielticaretiydi.

On ikinci yuzyıldan itibaren universitelerin doguşu, ustatları ve ogrencileri ders saatleriiçindekitapuretimialanınasoktu;bukitaplar, ogrencilerinçalışmalarınıtamamlamasındansonra yenidenmanastır kutuphanelerine donuyordu: "Bu standart ders kitaplarının, kopyaedilmek uzere universite gorevlileri tarafından alıkonan onaylı orneklerini oluşturan birbolumu, dogal olarak çok erken donemde basılma şansı buldu, çunku bunların birçogu onbeşinciyuzyıldada, tıpkıeskisigibi,hiçazalmayanbir talepgormeyedevametti.Buresmiuniversite metinleri koken ya da terminoloji açısından hiçbir sorun çıkarmaz..." (s. 102)Goldschmidt şunu ekler: "1300’den kısa bir sure sonra, pahalı parşomenden vazgeçilerek,dahaucuzkagıtkullanılabilmesi,birçokkitabıbiriktirmenin,birservetsorunuolmaktançokbirgayretsorunuhalinegelmesinenedenoldu."Gelgelelim,ogrenciderslereelindekalemiylegittiginden ve "dinleyicisine yorumladıgı kitabı dikte etmek hocanın gorevi oldugundan",editorleraçısındansonderecekarmaşıkbirsorunyaratanbureportata’danoluşanbuyukbirkülliyatvardır.{71}

Goldschmidt’inbetimledigibuturkoşullar,tekbiçimliveyinelenebilirmetinleriolanaklıkılanGutenbergdevrimininkapsamınıgöstermeyeyardımeder:

Birçok Ortaçag yazarının, "yazıcı" olmaktan çıkıp "yazar" haline gelmeye başladıgıgerçeknoktanınkesinlikleaçıkolmadıgınakuşkuyoktur.Acabaedinilmişbilgidennemiktarda bir "derleme," kişiyi aktarılan bilgi zincirinde yeni bir birimin "yazarı"konumunagetiriyordu?EgerOrtaçag ogrencisininokudugukitapların içeriklerinibirbaşka adamın kişiliginin ve goruşlerinin ifadesi olarak gordugunu duşunursek,anakronizmeduşmuşoluruz.Ogrencibukitaplara,buyukvebutunselbilgikulliyatının,bir zamanlar antik bilgelerin sahip oldugu scietıtia de omni scibili’nin bir parçasıolarakbakıyordu.Itibarlıeskibirkitaptaneokursaokusun,onu,birininiddiasıolarakdegil, çokuzun zaman oncebirinindahada eskibirbaşkasındanedindigi kuçukbirbilgiparçasıolarakkabulediyordu,(s.113)

Page 121: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Goldschmidt, genellikle elyazması kullanıcılarının yalnız yazarlıgın kronolojisine ve"okumaktaoldugukitabınyazarınınkimlikvekişiligine,veyabuozgulbilgiparçasınınkesinolarakyazıldıgıdonemekarşıkayıtsızolmaklakalmayıp,aynışekilde,gelecektekiokurlarınında kendisiyle ilgilenmesini beklemedigini" soyler, (s. 114) Aynı şekilde, biz de çarpımtablosunun yaratıcılarıyla ya da doga bilimcilerinin kişisel yaşamlarıyla ilgilenmeyiz.Öğrencilerinantikyazarlarıntarzını"taklit"etmeyeçalıştığızamandadurumböyleydi.

Belkide,elyazmasıkulturunundogasınailişkin,ileridekiGutenbergyıllarındayazar-yazarveyazar-okur ilişkisindeki buyuk degişiklikleri aydınlatmaya yetecek kadar şey soylenmişdurumda."Ustduzeyeleştirmenler",ondokuzuncuyuzyılınsonlarında,elyazmasıkulturunundogasını Incil okuyan kitleye açıklamaya başladıgı zaman, egitimli insanların çoguna Inciltamamlanmışgibigorunuyordu.Amabu insanlar temelolarak,baskı teknolojisiyle uretilenKutsal Kitap yanılsamalarıyla yaşamışlardı. Kutsal Yazıların hiçbiri, Gutenberg’den oncekiyuzyıllar boyunca birorneklik ve turdeşlik ozelligi taşımamıştır. Tipogra inin insanduyarlılıgınınherevresindebesledigi,herşeydençok,onaltıncıyuzyıldanitibarensanatları,bilimleri,sanayiyivesiyasetiistilaetmeyebaşlayantürdeşlikkavramıoldu.

Ama bunlardan matbaa kulturunun "kotu bir şey" oldugu sonucunun çıkarılmaması için,turdeşligin elektronik kulturle tamamen bagdaşmaz oldugunu duşunelim. Şu anda,matbaakulturununanlamının,tıpkıelyazmasıkulturununonsekizinciyuzyıldaoldugukadaryabancıgorulmeyebaşladıgıbirçagınbaşlangıçdonemindeyaşıyoruz.HeykeltıraşBoccioni1911’de"Yeni bir kulturun ilkelleriyiz" demişti. Gutenberg mekanik kulturunu kuçumsemek şoyledursun, bana oyle geliyor ki, onun kazanılmış degerlerini alıkoymak için buyuk bir gayretgostermemiz gerekiyor. Çunku, de Chardin’in uzerinde ısrarla durdugu gibi, elektronik çag,mekanik degil organiktir ve başlangıçta verilen adıyla "bu mekanik yazma yontemi" (arsarti icialiter scribendi) yani tipogra i yoluyla elde edilen degerlere pek az yakınlıkgöstermektedir.

Basımcılıktanikiyüzyılıaşkınbirsüresonrasınakadar,birnesirkompozisyonundabaştansonatekbirtonyadatutumunasılsürdüreceğinihiçkimsekeşfedemedi.

Gutenberg kulturunun birleşik resimsel uzayına bir kez yerleştikten sonra, aslında sukatılmadıkyenilikniteligindekipekçokşey,matbaaoncesiyazarveokuruiçindegeçerliymişgibi genelleştirilmeye başladı. "Bilimcilik" buyuk olçude bu turden ilgisiz varsayımlardankurtulmak demektir. Dolayısıyla, Shakespeare’in on dokuzuncu yuzyıl baskıları, ilgisizvarsayımların bir çeşit anıtına donuşmuştur. Bu baskıların editorlerinin, 1623’te ve dahaoncesindenoktalamaişaretleriningoziçindegilkulakiçinoldugukonusundapekaz ikirlerivardı.

Ileride gorecegimiz gibi, Addison’a kadar, yazar, konusuna karşı tek bir tutumu ya daokuyucusunakarşıtutarlıbirtonusurdurmekkonusunda,uzerindepekazbaskıhissederdi.Kısacası, nesir, matbaadan sonra bile yuzlerce yıl gorsel olmaktan çok sozel olarak kaldı.Tondavetutumdaturdeşlikyerineçok-turlulukvardı;oyleki,tıpkışiirdeoldugugibi,yazar

Page 122: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

bunu istedigi an cumle ortasında degiştirebilirdi.{72} Bilimciler için, son yıllarda Chaucer’ınşahıs zamirinin ya da anlatıcı olarak "şiirsel benligi"nin tek bir tutarlıpersona olmadıgınıkeşfetmek rahatsız edici olmuştu.Ortaçag anlatısının"ben"i,dogurduguetkinindolaysızlıgıolçusundebirbakışaçısıvermiyordu.Aynışekilde,dilbilgiselzamanlarvesozdizimi,Ortaçagyazarlarıtarafındanzamanyadauzayiçindebirardışıklık ikriyledegil,vurgununonemineişaretetmekiçinkullanılıyordu.{73}

E. T. Donaldson, "Hacı Chaucer" ustune yazarken,{74} Hacı Chaucer, Şair Chaucer ve InsanChauceraçısındanşunlarısoyler:"Uçayrıvarlıkbulunmasıgerçegi,bunlarınbirbirinedahayakındanbenzemesiihtimalini–yadadahaçokkesinligini–dogalolarakdışarıdabırakmaz,veaslınabakılırsa,bunlarsıksıkaynıbedeniçindebiraradadır.Amabu,yakınbenzerlikleriişimizigüçleştirsede,onlarıbirbirindenayrıtutmagörevindenbizikurtarmaz.”

MatbaanınilkçagındahenuzhiçbiryazaryadaedebiyatçıornegiyokturveAretino,ErasmusveMore’a,tıpkıdahasonralarıNashe,ShakespeareveSwift’eyapıldıgıgibi,eldekitekkahinmaskesi, yaniOrtaçag soytarısımaskesi,degişenderecelerdegiydirilmiştir.ErasmusyadaMachiavelli’nin"bakışaçısı"nıaramak,onların"anlaşılmaz"olduguyolundabiranlayışayolaçar.Arnold’unShakespeareiçinyazdıgısone,okuryazarlıkoncesininokuryazarinsanınasılşaşırttığınıgözlemlemekisteyenleriçinyararlıbirreferanssağlamaktadır.

Yazarlarveokuyucular"bakışaçıları"nıbasımcılıgınbaşlamasındanbirsuresonrakeşfettiler.Dahaonce,Milton’ınnasılşiiregorselperspekti isokanilkkişiolduguveonunyapıtınınkabulgormek için nasıl on sekizinci yuzyıla kadar beklemek zorunda kaldıgına işaret etmiştik.Çunku gorsel perspektif dunyası, birleşik ve turdeş uzayın bir dunyasıdır. Boyle bir dunya,seslendirilen sozcuklerin rezonansmeydana getiren çeşitliligine yabancıdır. Bu yuzden dil,Gutenberg teknolojisiningorselmantıgınıkabuledensonveelektrikçagındageri seken ilksanatolmuştur.

GeçdönemOrtaçağgörselvurgusuayinlerinekadarbulandırdıysa,bugünelektronikalanınbaskısıayinleriokadarberraklaştırmıştır.

Bilimcilerin son zamanlarda ilgi gosterdigi kapsamlı bir alan da Hıristiyan ayin tarihidir.Worship dergisindeki (Ekim 1960, s. 494) "Ayin ve Ruhsal Kişiselleştirmecilik" ustune birmakalesinde,ThomasMertonşunaişareteder:

Ayin,sozcugunozgunveklasikanlamında,siyasalbiretkinliktir.Leitourgeia,"kamusalbir iş", polis’in ozgur yurttaşlarınca gerçekleştirilen bir katkıydı. Bu anlamda,ekonomik etkinlikten ya da geçim saglamanın ve "hane"nin uretken girişimleriniyurutmeninozelvedahamaddikaygılarındanayrıydı. ...Ozelyaşam,asılolarak,tamanlamıyla "kişi" olmayan, kamu içinde gorunmeleri sitenin yaşamına katılmaliyakatine sahip olmadıkları için onem taşımayan kadınlar, çocuklar ve koleler gibikişilerinyaşamalanıydı.

Louis Bouyer’inTheLiturgical Piety ["AyinselDindarlık"] adlı kitabı, sondonemOrtaçag’ın,

Page 123: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

ayinselolarakepeydekadanoldugunuveortakduave ibadeti şimdikidurumdaGutenbergteknolojisindenoylesineayrılmazolangorselterimlereaktarmayabaşlamışoldugunuanlatır.Sayfa16’daşunlarıokuruz:

DomHerwegen’inbukonudaki ikirleri,erkendonemokuyucularınınçogunuşokeetti.Amabugunşurasıkabuledilmeliki,çagdaşaraştırmalarınbutunhalindeegilimi,onunvardıgı sonuçları dogrulamaya ve bu goruşleri belki kendisinin bilebekleyebileceginden daha inandırıcı bir biçimde kanıtlamaya yoneliktir. ÇagımızdaRoma Komunyon ayininin tarihi ustune yapılmış en onemli bilimsel çalışma olanJungmann’ınMissarumSollemnia’sında, kanıtların agırlıklı bolumu,Ortaçag boyuncaRomaKomunyonayininintarihininMumintarafındanoldugukadarruhbantarafındanda nasıl gittikçe yanlış anlaşılmaya ve bizzat Ortaçag ayin kitabı duzenleyicilerininkusurları yoluyla nasıl dagılmaya başladıgını gostermeye ayrılmıştır. PederJungmann’ınkitabınınortayakoydugugibi,busurecinbaştagelenozelliklerindenbiri,Ortaçag’dakiExpositionesMissae’de,daha onceelealdıgımızbuyanlışkavrayışlarınortaya çıkışıydı. Bu yanlış kavrayışlar, Romantik oldugu kadar Barok doneminibadetinde de çok yıkıcı bir rol oynayacak şekilde, Kutsal Komunyon’daMevcudiyetüstüneoransızvurguilebuMevcudiyetinaşırıduygusalbirkavranışıydı.

Yalnızca bizim yeni elektronik teknolojimiz açısından, çagımızda neden bu kadar derin birayinsel canlanışın başgosterdigini açıklamak, elektrik "alanı"nın temeldeki sozel niteligininfarkına varılmadıgı surece, birçoklarına karışık gelebilir. Bugun, başka birçok mezhepteoldugugibiPresbiteryenizm’deilebir"YuksekKilise"hareketivardır.Artıkibadetinyalnızcabireysel ve gorsel yonleri doyurucu olmamaktadır. Ama burada bizim asıl ilgilendigimiznokta, tipogra iden once de, gorsel-olmayanın gorsel duzenlenişine yonelik nasıl guçlu birdurtubulundugunuanlamaktır.Katolikdunyasında,Bouyer’in(s.I(ı)"KomunyonayinininbirçeşitmimetikyenidenuretimyoluylaIsa’nınÇile’sinicanlandırmasıamaçlanan,ayindekihereylemin Çile’deki bir eylemi temsil ettigi - sozgelimi, rahibin, mihrabın Mektuplarbolumunden Incil bolumune dogru yurumesinin Isa’nın Pilatus’tan Herodes’a yaptıgıyolculugu temsilciligi"ni soyledigi, parçalara ayırıcı ve aynı zamanda duygusal yaklaşımgiderekağırlıkkazanmayabaşladı.

Huizinga’nınTheWaningoftheMiddleAges’ındaveItalyanprensleriilemuazzamHollywoodantik setlerinin oykusunde gordugumuz, gorsel parçalanma yoluyla yaratılan sinematiknitelikteki yeniden inşaya yonelik durtuyle tamamen aynı bir durtunun, ayinde de kendinigosterdigiaçıktır.Veparçalanmaduygusallıgaeşdegerdir.Gormeduyusununyalıtılması,çokgeçmeden, bir duygunun digerinden yalıtılması demek olan duygusallıga yol açtı. Bugun"so istikasyon," geleneksel olarak uygun gorulen duyguların dupeduz uyuşturulmuş halegeldigi,duygusallıgınnegatifbirversiyonudur.Amaduygularınuygunbiretkileşimi,sinesteziyadaduyularınetkileşimiyleilintisizdegildir.Oyleki,Huizinga,sondonemOrtaçag’ailişkinoykusune, bir duygusal şiddet ve gerilemenin yanı sıra, yogun bir gorsel vurgu donemininoykusu olarak başlamakta son derece haklıdır. Duyuların birbirinden koparılışı, duyusallıkolacaktır;duygularınbirbirindenayrılmasınındaduygusallıkolmasıgibi.Bouyer,hiçbiryerdeRonesans duyarlılıgını etkilemekte tipogra inin işleyişine gonderme yapmaz. Ama kitabıntamamı, Gutenberg devrimini araştıranlar için iyi bir yardımcıdır. Bu donemin

Page 124: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

"Michelangelo’nunresimlerinindetanıklıkettigiuzere,dogaustuyerineinsanustunuşiddetlearzuladıgına; ve San Giovanni in Laterano heykellerinin histerik jestlerinin ve San PietrokatedralindekiVII.Alexander’ınlahdigibiyapıtlarıntanıklıkettigi uzere,buyukolandançokmuazzamolandanzevkaldığına"işareteder(s.6).

Insanındolaysızteknolojikuzantısıolarakmatbaa,ilkdoneminineşibenzerigorulmemişbiriktidar ve hararete ulaşmasını sagladı. Gorsel olarak, baskı, elyazmasından çok daha açıkseçiktir. Başka bir deyişle, baskı, binlerce yıldır "soguk" elyazması aracının hizmet ettigidunyayagelençok"sıcak"biraraçtı.Buanlamdabizim"kukreyenyirmilerimiz"sıcaksinemaaracını veayrıca sıcak radyoaracınıhisseden ilk çagdı.Bu, ilkbuyuk tuketici çagıydı.Aynışekildebaskıylabirlikte,Avrupailktuketiciçagınıyaşadı;yalnızbaskınınbirtuketiciaracıvemetaıolmasınedeniyledegil,onuninsanlarabutundigeretkinliklerinidesistemliveçizgiselbir temelde nasıl orgutlemesi gerektigini ogretmesi sayesinde. O insanlara, pazarların veulusal orduların nasıl yaratılacagını gosterdi. Çunku baskının sıcak aracı, insanların ilk kezkendi yerli dil ozelliklerinigörmelerine ve yerli sınırlar temelinde ulusal birlik ve iktidarıgorselleştirmelerine olanak tanıdı: "Biz, Shakespeare’in dilini konuşanlar ya hur olmalı yaolmeliyiz."IngilizceyadaFransızcakonuşanlarınturdeşmilliyetçiligindenayrılamayacakbirşeydebireycilikti.Bunuileridetartışacagız.Amagorselolarakturdeşkitle,yeniveoznelbiranlamda bireylerden oluşur. Bouyer, Ortaçag’ın nesnel dindarlıktan oznel dindarlıgadonuşundensozeder(s.17):"Buegilim,Tanrıilebutunkiliseninbirligiuzerindekivurgudan,Tanrıilebireyselruhunbirliğiüzerindekivurguyadoğrubirdeğişimlebirlikteyürür."

Kutsal Kitap’ın kişisel yorumu gibi parçalı uygulamalarla hiç ilişkisi olmayan Bouyer gibiKatolikbiryazar,genede,"rahiplerin,halkiçingerektigizaman,herbirininkendineozguayrıbir kutsama yapma konusundaki ısrarları”nda aynı parçalayıcı egilimi gorur, çunku bu"KomunyondaaslaikincilonemdebirayrıntıolmayıponunkendigerçekamacıolanKilise’ninbirligini karartmayaveparçalamayahizmet etmektenbaşka işe yaramaz."Katolik alimligi,Ortaçag’ın "mukemmel Hıristiyan çagı oldugu ve Ortaçag uygarlık ve kulturunun dunyagerçeklerindecisimleşmişbirKatolikidealininbaştagelenorneginisagladıgı" ikriniaştıktansonra, "Ortaçag doneminin aslında, Protestanlıkta ayinin terk edilmesine ve Teslis-sonrasıKatolikligin bu kadar çok itibar kaybetmesine ve ihmal edilmesine giden yolun taşlarınıdöşediğinigörmekkolaylaşmıştır."(s.15)

Dahasonra,Ortaçagdindarlıgının,muhteşemgorseletkilerugrunainsanlarıayindengittikçenasıl yabancılaştırdıgını inceleyen Bouyer (s. 249), dışarıdan parçalama ugruna içeridenyapılacakbirreformiçingerçekbirfırsatıkaçıranProtestanreformcularabuyukbirsempatiduyar:

Bu yalnız Reformcuların, bu yeniliklerin geleneksel dindarlıkta durmaksızıngerçekleştirdigi aşırı donuşumlere karşı tepki gostermeleri yuzunden degil, aynızamanda Protestanlıgın, aslına bakılırsa, ilkede oldugu kadar kapsamlı bir tepkiyedonuşebilseydigerçekbirreformasyonadonuşebilecekolmasınedeniylededogrudur.AmaProtestanlık,budindarlıktahenuztohumhalindebulunanşeyinmeyvesiolmasınedeniyle, ortaçag dindarlıgının çok daha gerçek meyvesidir: Yani dine dogalcı birbakış, Gizemin sistemli bir yadsınması, aklı başında gizemcilik yerine, butunuyle

Page 125: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

inanca,büyükHıristiyangeleneğinedayanan,duygusaltürdenbirdindar"deneyim."

Bukitabın,Gutenberg teknolojisiylebutunleşenolaylarınveeylemlerinduzenlenişini yadagalaksisiniaçıklamaktanotebirhede iyok.Bununiçin,sozelifadeyerinegorsel–herkesiçinaynı–metin yeniligini gerçekleştiren tipogra inin sonucunda "Protestanlıgın yukselişindensozetmekyerine,KatolikKiliseayinlerininkendisininnasılgorselteknolojininetkilerininveduyuların parçalanışının derin izlerini hala taşıdıgına dikkat çekmek çok daha yararlıolacaktır."Elizabethdoneminindunyaresmi",gorselolarakOrtaçag’aaitherhangibirşeyinaslaolmadıgıderecedehiyerarşikhalegelecekti -gerçibununnedeni,hiyerarşininkatıksızgorselhalegelmesiydi.Bouyer"hiyerarşi"ningorselleşmesininyetersizligine işareteder(s.155) "Bu hiyerarşi, papazlık gorevlerinin (hizmetlerin) bir hiyerarşisidir; Isa’nın kendisozlerine gore, onun kardeşleri arasında yuksek rahip olan, Isa’nın kendisi gibi, başkaherkestendahakusursuzbirşekildeTanrı’nınHizmetkarıolmalıdır."VegeçmiştekiKatolikeğilim,mukaddesayinlerinbölünmesiveişlevleringörselleştirilmesiolmuşsa,mevcutayinselcanlanmada,dışarıdabırakıcıolmaktançokkapsayıcıbirbirlikpeşindedir(s.253):

Bu,gerçekbirdindarlıkcanlanmasıolanher turluayinselcanlanma için ilkve temelkoşulun, her ikisi de bizim için ayin tarafından çizilecek çizgilerle gerçekleştirilecekolanbutunIncil’inkişiselbirbilgisiveonunustunebirmeditasyonolduguanlamınagelir;boylebircanlanış,Incil’inTanrıKelamıolarak,veotantikHristiyanlıgınçerçevesivedaimicanlıkaynagıolaraktambirkabulunuimaeder.Ortaçagkeşişlerininokadaruzun bir sure bu ayinler içinde hayati konumlarını korumalarının tek nedeni, oncakusurlarına karşın, bu keşişlerin Hristiyanlıgı benimsemenin Incil’ce yolunda, onungerçekleri ustune duşunmekte ve onun gerçekleriyle yaşamakta gosterdikleridirengenliktir.

Onikinciyuzyıldaayinselibadettedegişenkalıplarlailgiliima,bazıokuyuculara,yonetimvesınaiorgutlenmedunyasındakikoşutdegişimleriçagrıştıracaktır.KingLear’ınilksahnesindeyer alan, kralın yetke ve işlevleriyle ilgili olaylar, şimdi elektronik çagında tam tersinedönmektedir.ÖndegelenbirişdünyasıanalistiolanDr.B.J.Muller-Thymşunlarısöyler:{75}

Eski,çokkatmanlı, ustduzeydeişlevselleşmişorgutlenmeler,duşunmeninyapmadanayrılmasıyla nitelendirdi; duşunme, genel olarak, piramidin altından çok tepesineyerleştirilirve"cephe"unsuruolarakdegil"kurmay"unsuruolarakgorulurdu.Şirketinademi merkeziyetçi yetke uygulamalarına ilişkin arzuları ne olursa olsun, yetke,kaçınılmaz bir biçimde, yapının tepesine dogru çekilirdi. Iş dunyasıyla ilgili birçokaraştırmanın gosterdigi gibi, iili rolleri asıl olarak sistem içinde enformasyonaktarmak olan sonsuz sayıda denetim katmanı ustune yayılmış, sayısız bir ortayönetimsınıfıyaratılmıştı.

Elektronikçagımızda,onaltıncıyuzyılvesonrasındamodaolanuzmancavepiramitselyapıbiçimleriartıkkullanışlıdeğildir:

Keşfedilen ilk şey, birçok denetim katmanıyla ve uzmanlıkla bolunmuşişlevsellikleriyle, piramitsel orgutlenmeyapılarınındupeduz işeyaramadıgı oldu.Entepedekibilimselyadamuhendisçeliderlikileçalışmamerkezleriarasındakiiletişimzincirleri, gerek bilimsel gerek yonetsel mesajın ulaştırılabilmesi için fazlasıyla

Page 126: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

uzundu. Ama işin iili anlamda gerçekleştirildigi bu araştırma orgutlerinde, bunlarincelendigi zaman gorulecegi gibi, orgutun çizelgesi neyi ongorurse gorsun, sozkonusu sorunun gerektirdigi farklı yeteneklerdeki araştırmacı grupları, orgutselçizgilerikeserek,birlikteçalışıyorlardı; iş içinkenditasarımolçutlerinioldugukadarkendi butunleşme modellerini de kendileri belirliyorlardı; işteki grup halindebutunleşme modelleri ise, insani bilgiler olarak uzmanlıklarının orgutlenişine goredüzenleniyordu.

Elektrikli enformasyon yapılarının "eşzamanlı alanı", bugun butun toplumsal duzeylerdeuzmanlaşmavekişisel inisiyatiftençok,diyalogvekatılmakoşullarınıve ihtiyacınıyenidenkuruyor.Buyeniturkarşılıklıbagımlılıktarolalışımız,birçoklarındaRonesansmirasımızdangonulsuz bir yabancılaşma yaratıyor. Ama bu kitabın okuru için, hem tipogra ik hem deelektronikdevrimlereilişkinanlayışımızıderinleştirmeyiümitediyoruz.

Rönesans’ınarakesitini,Ortaçağçoğulculuğuilemoderntürdeşlikvemakineleşmeninbuluşmasıoluşturdu:Biranisaldırıvebaşkalaşımformülü.

Hızlıbirgeçişçagı,ikikulturunveçatışanteknolojilerinarasındakisınırdavarolançagdır.Buçagınbilincininheranı,bukulturlerinherbirinindigerineaktarılmasıedimidir.Bugun,beşyuzyıllıkmakineleşmeileyenielektronikarasındaduran,turdeşileeşzamanlınınarasındakisınırdayaşıyoruz.Acılıfakatverimlibirçagbu.OnaltıncıyuzyılRonesans’ı,biryandanikibinyıllık alfabe ve elyazması kulturleri, ote yandan da yeni yinelenebilirlik ve nicelleştirmemekanizmasının arasındaki sınırda duruyordu. Aslına bakılırsa, bu çag, yeniye, eskidenogrendikleriaçısındanyaklaşmamışolsaydıtuhafolurdu.Buhusus,JohnA.McGeoch’unThePsychology of Humarı Learning ["Insanın Ogrenmesinin Psikolojisi"] gibi bir el kitabındagoruldugugibi,gunumuzpsikologlarıtarafındançokiyianlaşılmıştır.McGeochşoyleder(s.394):"Dahaonceki(bugunekadaralıkonmuş)ogrenimin,yenimalzemeninogrenilmesiyadabumalzemeyegösterilentepkiüstündekietkisi,gelenekselolaraköğreniminaktarımışeklindeadlandırılmıştır."Çogunlukla,aktarımetkisibutunuylebilinçaltıniteliktedir.Amaaşikaryadabilinçliaktarımdakendinigösterebilir.Bukitabınbaşlarında,Afrikalıyerlilerinalfabevefilmetepkisinintartışıldıgıyerde,herikituraktarımıdagormuştuk.Bizim ilm,radyo,TVgibiyenimedyayakarşıBatılı tepkimiz,bu "meydanokumaya"karşıapaçıkbirkitapkulturu tepkisiolmuştur.Amazihinselsureçvezihnintutumundaortayaçıkan iiliöğreniminaktarılmasıvedeğişim,neredeysebütünüylebilinçaltıdır.Anadilimizaracılığıylabirduyarlılıksistemiolarakedindiklerimiz, bizim, ister verbal ister sembolik olsun, oteki dilleri ogrenme yetenegimizietkileyecektir. Basılı kulturun çizgisel ve turdeş tarzlarına gomulmuş olan yuksek olçudeokuryazarBatılı’nın,modernmatematikvefiziğingörselolmayandünyasındabukadargüçlükçekmesininnedenidebelkibudur."Gerikalmış"yadaişitsel-dokunsalulkelerbuanlamdaçokavantajlıdır.

Kulturel çatışma ve geçişin bir diger temel avantajı, deneyimin farklı tarzları arasındakisınırdaduraninsanlarınbuyukbirgenellemegucugeliştirmesidir.McGeochşoylesoyler(s.

Page 127: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

396):"Aynışekilde,genelleme,isterkoşullutepkileringoreceilkelduzeyinde...istersetekbirifadeninsayısızparçayıozetledigisoyutbirbilimselgenellemeninkarmaşıkduzeyindeolsun,biraktarımbiçimidir."

Bu ifadeyi hemen, basılı kulturun olgun evresinin, matbaanın ilk çagını karakterize eden,alanlarvedisiplinlerarasıetkileşimidesteklemeyecekdurumlarıbolmekveturdeşleştirmekyoluyla ilerledigine işaret etmek suretiyle genelleyebiliriz. Matbaa yeni oldugu donemde,elyazmasıkulturununeskidunyasınınkarşısınabirmeydanokumaolarakdikildi.Elyazmasıyokolmayayuztutupdabasımegemenhalegeldigizaman,artıketkileşimyadadiyalogdegil,birçok "bakış açısı" vardı. Gelgelelim, Gutenberg teknolojisiyle ortaya çıkan "egitiminaktarımının," Febvre veMartin’in çalışmasının ( L’Apparitiondu livre ) başından sonunadekvurgulanan kitlesel bir yonu vardır. Matbaanın ilk iki yuzyılı boyunca, on yedinci yuzyılınsonunadegin,basılımalzemeninbuyukbolumuOrtaçagkokenliydi.Onaltıncıveonyedinciyuzyıllar,Ortaçag’daherhangibirininulaşabilecegindençokdahafazlaOrtaçagurunugordu.Ortaçağürünü,Ortaçağ’dadağınıkveulaşılmazolduğugibi,ağırokunurnitelikteydi.Şimdiise,kişiselolaraktaşınabilirveçabukokunurhalegelmişti.NasılkibugunTV’nindoymakbilmezihtiyaçları uzerimizeeski ilmlerdenoluşankocabirmalzemeyıgınınıboşaltıyorsa,buyeniçıkanmatbaalarınmalzeme ihtiyacmıdaancakeski elyazmaları karşılayabiliyordu.Dahası,okuyucu kitlesi bu eski kulture alışkındı. Başlangıçta modern yazarlar var olmamaklakalmayıp,FebvreveMartin’indesoyledigigibi,onlarıkabuletmeyehazırbirkitledeyoktu(s.420): "Dolayısıyla, matbaa bazı alanlarda bilimcilerin çalışmalarını kolaylaştırdı, ama birbutun olarak, kuramların veya yeni bilginin benimsenmesini hızlandıracak hiçbir katkıdabulunmadığısöylenebilir."{76}

Bu,hiçkuşkusuz,yalnızyenikuramların"içerigi"nigoz onunealmakvematbaanınbuturlukuramlar için yenimodeller saglamaktaki ve onları kabul edecek yeni kitleleri işlemektekirolunugozdenuzaktutmaktır.Yalnızca"içerik"açısındanbakıldıgında,matbaanıngerçektende mutevazı başarıları olmuştur: "Daha on beşinci yuzyılda, Italyan matbaalarından veozellikledeVenedikveMilano’dakilerdengelenklasikmetinlerinnadirbaskıları...Ortaçag’ınunutmadığıAntikçağyazarlarınındahaiyitanınmasınısağlamayabaşlamıştı..."(s.400)

Amabuhumanistsunumlarınyoneldigikuçukokurkitlesi,matbaanınerkençagınıngerçekbaşarısınıkaranlıktabırakmamalıdır.FebvreveMartinbunuşöylegörürler(s.383):

ÇokdahagenişsayıdabirokuyucuiçinKutsalKitap’ın,yalnızLatincedegil,anadildedolaysız bir şekilde ulaşılabilir hale gelmesi, universitelerdeki hoca ve ogrencileregelenekselskolastikbirikimintemelrisalelerininsunulması,herşeydenoncesıradankitapları, dua kitaplarını, ayinler ve gunluk dua uygulaması için gereken kitapları,mistikyazarlarınyazılarıvepopulerdindarlıkkitaplarınıçogaltmak,herşeydençokdabukitaplarıçokdahabuyukbirokurkitlesiiçindahakolayulaşılırkılmak,başlangıçtamatbaanıntemelamaçlarınıoluşturuyordu.

Dahagenişokurkitlesi ise,ozamanakadarOrtaçagşovalyeromanslarına,yıllıklara(çobantakvimleri) ve her şeyden çok resimli dua kitaplarına yonelmişti. Matbaanın pazarı vesermayenin orgutlenişini biçimlendirmekteki nufuz edici gucune ilişkin olarak, Febvre veMartin’in soyleyecek çok sozu vardır. Burada, har lerin dengesinin zayıf olmasına, "yazı

Page 128: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

karakterlerinin kusurlu ve satırların çogu zaman çarpık olmasına karşın" matbaacıların"homogeneitedelapage"aulaşmakiçingosterdiklerierkendonemçabalarustuneFebvreveMartin’invurgularınıelealmamızuygunolacaktır.Halagarantialtınaalınmışolmayanbuyenietkilerintakendisi,enbuyukanlamyukunevebaşarınınyeniliginesahipolmasıyla,çagıençok etkileyen unsur oldu. Turdeşlik ve çizgisellik, Ronesans’ın yeni bilim ve sanatınınformulleriydi.Ziradiferansiyelhesap,kuvvetlerinveuzaylarınolçulmesininbiraracıolaraktıpkı perspekti in duz yuzeylerde uçuncu boyut yanılsamasına dayanması gibi turdeşparçalarınkurgulanmasınadayanır.

Aziz Thomas More’un yapıtını araştıranlar, More’un kendi doneminin mezhepçilerininturdeşlige yonelik yeni tutkusuyla ne kadar sık karşı karşıya geldigini bilir. Bizim buradailgilendigimiz nokta, yalnız ilahiyat alanında degil, hangi alanda olursa olsun, turdeşligeyonelikyenipsişiktaleptir.Aşagıdakipasaj"ŞovalyeSirThomasMore’un,JohnFrith’inKutsalMihrap ibadetine karşı hatalı yazılarına ilişkin kuşkularını dile getiren bir mektubu"ndanalınmıştır.{77}

Isa’nın sozlerinin, sozcuk anlamının yanı sıra bir alegoriyle anlaşılması gerektiginisoyleseydi,onunlaaynıgoruşteolabilirdim.Ziraboylecehersozcuk,kutsalyazılarınneredeysebaşındasonunadek,heranlamdabiralegoriyiçagrıştırırken,busozcuklergerçekaçıkanlamınınyanısırabaşkabirruhsalanlamaaktarılabilir.Amaoteyandan,yazılarınbazısozcuklerindebiralegoridenbaşkabirşeyamaçlanmadıgıiçin,buradanyolaçıkıp,başkayerlerdealegoribirtarafabırakılarak,buradayaptıgıgibitamsozcukanlamlarının alınması, onda gordugumuz hatalı yonu oluşturuyor. Ki buna izinverilirse,bütünkutsalyazılar,hiçbiretkisiyadagücüolmaksızın,inancımızınherhangibirnoktasıylailişkilendirilebilir.Dolayısıyla,Isa’nınbedenivekanıylailgilisozlerinin,yalnızcabenzetmeyadaalegoriyoluyla,ekmekveşarapolarakanlaşılmasıgerektiginiönesürmeyecesaretedemeyeceğineinanıyorum.

Demek oluyor ki, Isa’nın agzından çıkmış ve yazıya geçirilmiş sozluklerin bazılarıyalnızcabenzetmeyadaalegoriyoluylaanlaşılmalıdır:Nevarkibundan,Isa’nınbaşkayerlerdekibenzersozcuklerininhepsininalegoridenbaşkabirşeyolmamasıgerektigisonucuçıkmaz.{78}

ThomasMore,Frith’inbutunKutsalYazıları, tastamamdoneminyeniresmindeoldugugibisurekli,birornekveturdeşuzayolarakanladıgınısoyluyor.Basılısayfanınbuyeniturdeşligi,biryandanKilise’ningelenekselsozelyetkesini,oteyandanrasyoneleleştirelaraştırmacılıgıbir kenara iterek, basılıİncil’in geçerliligine olan bilinçaltı bir inanca esin vermiş gibigorunuyordu. Sanki basım, birornek ve yinelenebilir birmeta olarak, insanın aracılıgındanbagımsızveonuntarafındankirletilmemişkitapolarak,yenibirhipnotikbatılinançyaratmagucune sahipti. Elyazmalarını okumuş olan hiç kimse, yazılı sozun dogasıyla ilgili bu zihindurumuna ulaşamamıştı. Ama basılı sayfadan gelen turdeş yinelenebilirlik varsayımı,yaşamın butun diger ilgilerine genişletildigi zaman, yavaş yavaş Batı dunyasının doyumbuldugu ve neredeyse butun karakteristik ozelliklerini aldıgı butun o uretim ve toplumsalörgütlenmebiçimlerineyolaçtı.

Page 129: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

PeterRamusveJohnDewey,birbirinetabantabanazıtikiçağın,yaniGutenbergçağıileMarconiyadaelektronikçağınınikiöğretimsörfçüsüidi.

Çagımızda JohnDeweyegitimi ilkel,matbaa oncesievresinedondurmeyeçalıştı.Ogrenciyi,birornekpaketlenmişogrenimintuketicisiolmaşeklindekiedilginrolundençıkarmakistedi.Aslına bakılırsa, Dewey, edilginmatbaa kulturune karşı tepki gostermekle, yeni elektronikdalgasıuzerindesorfyapıyordu.Budalga,şimdibuçagınuzerineyıkılıyor.Onaltıncıyuzyıldaegitim reformunun buyuk ismi ise, Gutenberg dalgasının uzerine binmiş bir Fransız olanPeterRamus(1515-1572)idi.WalterOngsonolarak,Ramus’unçalışmalarını,onunmensupoldugugeçdonemskolastisizm ilegorselprogramlarını tasarladıgıyenimatbaayonlenimliderslikler açısından sunar. Basılı kitap, butun ogrencilerin ulaşabildigi yeni bir gorselyardımcıydıveeskiegitiminterkedilmesineyolaçtı.Elyazmasısadecekabasababirogretimaracıiken,kitap,sözcüğüntamanlamıylabiröğretimmakinesiydi.

Medyadakianketorlerimizdenyadaçeşitliegitselyardımcılarımızdanherhangibirisi,bezginon altıncı yuzyıl yoneticisinin elinin altında bulunsaydı, ona bu yeni ogretimmakinesinin,yanibasılıkitabın,butunegitimişiniyapıpyapamayacagısorulurduherhalde.Buyenikitapgibi taşınabilir, kişisel bir araç, elle yapılan ve yapıldıgı sırada ezberlenen kitabın yerinialabilirmiydi?Hızlı, hatta sessizce okunabilen bir kitap, yuksek sesle agır agır okunan birkitabınyerinialabilirmiydi?Buturbasılıkitaplarlaegitilenogrenciler,elyazmasıaraçlarıylaegitilenhunerlihatipvetartışmacılarınduzeyineerişebilirmiydi?Şimdiradyo, ilmveTViçinkullanılantestyontemlerinikullananelemanımız,gereklitestlerdensonraşuraporuverirdi:"Evet,sizetuhafveiticigorunebilirsede,yeniogretimmakineleri,ogrencilerineskisikadarogrenmelerinisaglıyor.Dahası,kendilerinebirçokyenibilgituruedinmeninaracınıverenbuyeniyöntemedahaçokgüvenduyuyorgibigörünüyorlar."

Başka bir deyişle, anketçiler, bu yeni makinenin karakterini butunuyle gozden kaçırmışolurlardı. Etkilerine ilişkin tek bir ipucu bile veremezlerdi. Bu durum ustune spekulasyonyapmamızagerekyok.Buetkileridegerlendirmeyegirişen,sonzamanlaraaitbirçalışmavar:Wilbur Schramm, Jack Lyle ve Edwin B. Parker’m,Television in the Lives of Our Children["ÇocuklarımızınYaşamındaTelevizyon"]adlıkitabı.Bukitabın,ilanettigitemasıylabaglantıkurma konusundaki tam başarısızlıgının nedenini gordugumuzde, on altıncı yuzyıldainsanlarınnedenbasılı sozundogasıve sonuçlarına ilişkinhiçbir ipucunasahipolmadıgınıanlayabiliriz. Schrammve çalışma arkadaşları, TV imgesinin çozumlemesine hiç girmezler."Program" ya da "içerik" dışında, TV’nin, butun digerleri gibi "notr" bir araç oldugunuvarsayarlar. Durumun boyle olmadıgını bilmek için, bu yazarların, geçmiş yuzyılın çeşitlisanat biçimleri ile bilimsel modellerine ilişkin epey bilgi sahibi olmaları gerekirdi. Aynışekilde,Ronesansresmiveyenibilimselmodellerustunedikkatlibiraraştırmayapmaksızın,matbaanın dogası ya da etkileri konusunda hiç kimsenin herhangi bir şey keşfetmesimümkündeğildir.

Ama Schramm ve çalışma arkadaşlarının ozellikle açıklayıcı bir varsayımı vardır. Bu, DonQuixote ile paylaştıkları vematbaanın "gerçekligin" kriteri oldugu varsayımıdır. Schramm,

Page 130: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

basılı olmayanmedyanın "fantezi" yonlenimli oldugunu kabul eder (s. 106): "Bu çocuklarabaşka bir yonden bakarsak şunu goruruz ki, en ust sosyoekonomik grubun yuzde 75’imatbaanınenyuksekkullanıcılarıydı ...oysaenduşuksosyoekonomikduzeydekiçocuklarıntelevizyonaveyalnızcatelevizyonabağımlıolmalarıdahayüksekbirihtimaldir."

Baskı,bilimselsınamalarındaSchrammgibiinsanlaraçısındanbirparametreyadareferansçerçevesiolarakbuncaonemtaşıdıgınagore,incelememizeonunneoldugunuveneyaptıgınıaraştırarakdevametmemizyerindeolurdu.Ramus’unçalışmalarınınbizeçokyararlıolacagınoktadabudur.Çunku,çokkarışıkbirtarzda,elektronikçagınanlamınıegiticilereaçıklamayaçalışanDeweygibi,Ramus’unelindedeonaltıncıyüzyıldaeğitiminbütünevreleriiçinyenibirprogrambulunuyordu.WalterOng,"RamistClassroomProcedureandtheNatureofReality"["Ramus’çu Derslik Proseduru ve Gerçekligin Dogası"] konulu son makalelerinden birininsonunda,{79} Ramus ve izleyicileri için, dunyayı bir arada tutanın kendi okul programlarıversiyonuoldugunusoyler."Dersprogramınakonuncayakadar ...hiçbirşey ‘kullanım’aaçıkdegildir.Bugosteriyorkiderslikler, içerimleribakımındangerçekligeaçılankapı,veaslındatekkapıdır."Işte,onaltıncıyuzyıldayeniolanbu ikir,Schramm’ın,bilinçsizolarak,yirminciyuzyılda one surdugu ikirdir. Ote yandan, Dewey, okulunmatbaanın dolaysız eklentisi vegencin "kullanım"a hazır hale gelmesi için butun deneyimlerinin geçmesi gereken ustunişlemciyadasıçratıcıoldugunailişkinfantastikRamus’çuduşuncedenokulukurtarmaçabasıbakımından, Ramus’un tam karşıtıdır. Ramus, yeni basılı kitabın derslikteki ustunlugunuısrarlavurgulamaktabutunuylehaklıydı.Çunkuyalnızcabuyeniaracınturdeşleştiricietkileri,genç yaşamlarda agır bir vurgu yaratabilirdi. Matbaa teknolojisiyle bu şekilde işlenenogrenciler, her çeşit sorunveyaşantıyı yeni çizgiselduzeningorsel turune aktarabilirlerdi.Butun insan gucunu ortak ticaret ve inansman, uretim ve pazarlama amaçları içinsomurmeye can atan, milliyetçi bir toplum için, bu çeşit egitimin zorunlu tutulmasıgerektiginigormek,pekbuyukbirvizyongerektirmiyordu.Evrenselokuryazarlıkolmaksızın,insangucuhavuzunudoldurmakgerçektenguçtu.Napoleon,koyluleriveyarıokuryazarlarıharekete geçirmek ve egitmek için çok ugraşmış, onlara gereken kesinlik, birorneklik veyinelenebilirlik anlayışını kazandırmak için ayaklarını 18 inçlik bir iple baglamayıduşunmuştu. Amaondokuzuncu yuzyılda okuryazarlık sayesinde insan gucu kaynaklarınındaha eksiksiz gelişimi, matbaa teknolojisinin ogrenim, iş ve eglence alanlarının butunevrelerineticarivesınaidüzeydeuygulanmasınıbeklemekzorundaydı.

Rabelais,matbaakültürününgeleceğininvizyonunusunar:Uygulamalıbilginintüketicicenneti.

Gutenberg sorunuyla şu ya da bu olçude ilgilenen herkes çok geçmeden Gargantua’nınPantagruel’e Mektubu ile yuz yuze gelir. Cervantes’ten çok daha once, Rabelais, matbaateknolojisinin butun karmaşıklıgının otantikmitini veya işaretini yaratmıştı. Kral Kadmostarafından ejderhanın dişlerinin veya alfabenin har lerinin ekilmesiyle bunlardan silahlıadamlarıntitizlenmesineilişkinKadmosmiti,ozluveeksiksizbirsozelmittir.Baskıaracınayakışırşekilde,Rabelais,çokkonuşkanbirkitleseluretimeglencesidir.Amaonundevasacılıkveileridekituketicicennetleriveazametvizyonu,tamanlamıylaeksiksizdir.Aslınabakılırsa,

Page 131: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

toplumunGutenbergcidonuşumuyleilgilidorttanekapsamlımitvardır.Bunlar, Gargantua{80}ile birlikte,Don Quixote, Dunciad{81} veFinnegans Wake’tir. Bunların her biri tipogra idunyasıylailgiliolarakayrıbircildihaketmeklebirlikte,aşagıdakisayfalardabunlarakısacadeğinilecektir.

Ama once,makineleşmenin ileri aşamalarına goz atmak için biraz durursak,Rabelais’yi busurecin erken evresinde heyecanlandıran şeyin ne oldugunu anlamak daha kolay olacaktır.Ayrıcalıklı tuketim mallarının demokratikleştirilmesini konu alanMechanization TakesCommand’de,SiegfriedGiedion,uretimbandını,sonrakievrelerindekazandıgıaçıkanlamıylaelealır(s.457):

Sekizyıl sonra,1865’te,Pullman’ınyataklıvagonuPioneer [Oncu],aristokratik luksudemokratikleştirmeye başladı. Pullman, yarım yuzyıl sonra Ford’u da hareketegeçirecekolandurtuye,yanihalkıniçindeuyumaktaolanfantezileritalephalinegelenedek kışkırtma durtusune sahipti. Her ikisinin de kariyeri aynı sorun çevresindeodaklanıyordu: Avrupa’da kuşku goturmez bir biçimdemali açıdan ayrıcalıklı sınıfaözgüolankonforaraçlarınasıldemokratikleştirilebilir?

Rabelais, matbaadan gelen şarapların bollugu yoluyla bilginin demokratikleştirilmesi ileilgileniyordu. Zira matbaa [press], adını, uzum cenderesinden [winepress] odunç aldıgıteknolojiye borçluydu. Matbaadan gelen uygulamalı bilgi, sonuçta, ogrenime oldugu kadarkonforadayolaçtı.

Kadmos mitinin "ejderha dişleri"ni hiyeroglif teknolojisine ima olarak kullandıgına ilişkinherhangi bir kuşku varsa bile, Rabelais’ninpantagruelion ustunde, hareketli matbaahar lerininkullanıldıgıbaskınınsimgeveimgesiolarakısrarettigikonusundahiçbirkuşkuyayer yoktur. Zira bu, ip yapılan kenevir bitkisinin adıdır. Bu bitkinin didiklenmesi ve li lereayrılıporulmesiyle,enbuyuktoplumsalgirişimleriniplerivebaglarıeldeediliyordu.Rabelais,"Pantagruel’in agzından dunya"nın butun bir vizyonuna sahipti, ki bu, tamamen sozlukanlamıyla, turdeşparçalarınbirbirineeklenmesindendoganazamet ikridir.Vebuyuzyıldageriye donup bakarak kolayca tanıklık edebildigimiz gibi, Rabelais’nin vizyonu yine dogruçıkacaktı.Paris’tekiPantagruel’emektubunda,Gargantuatipografininövgüsünüyapar:

Artıkinsanlarınzihnihertarzdisiplinlebelirleniyorveuzunzamandırsoyutukenmişeskibilimlercanlanıyor:Şimdi,bilgidilleriyaniGrekçe(kionsuzinsankendisinialimsaymaya utanır), Ibranice, Arapça, Keldanice ve Latince, ozgun arılıklarınadonduruluyor. Aynı şekilde, şimdi kullanılanbasım, oylesine şık, oylesine hatasız ki,daha iyisi duşunulemez; gerçi en azından benim zamanımda ilahi esinle bulunmuşolmakla birlikte, ote yandan da şeytani bir ikirle Topların icadına benziyor. Butundunyabilen insanlarla, en alimMektephocalarıyla ve genişKutuphanelerledolu:Vebanagerçekgibigorunenbirşeydeşuki,nePlaton’unzamanında,neCicero’nun,nedePapinianus’unçagında,bugunbulundugunugordugumuzkadararaştırmakolaylıklarıolmuştur. ... Soyguncuların, cellatların, yagmacıların, meyhanecilerin, seyislerin vebunun gibi toplumun çoplugunu oluşturan insanların, şimdi benim zamanımdakidoktorlardan ve vaizlerden daha egitimli oldugunu goruyorum. ... Ne soyleyeyim?Kadınlarveçocuklarbilebuövgüyüveiyiöğrenimingökselgıdasınıtalepediyorlar.{82}

Page 132: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

AsılişCromwellveNapoleontarafındanyapılmışolmaklabirlikte,"toplar"vebarut,şatoların,sını larınve feodalayrımlarınyerlebiredilmesinienazındanbaşlatmıştı.Aynışekilde,derRabelais,matbaada,bireylerinvebecerilerintürdeşleşmesinibaşlatmıştır.Aynıyüzyılındahasonrasında,FrancisBacon,kendibilimselyontemininbutunbecerileribirduzeyegetirecegive bir çocugun bile onemli bilimsel keşi ler yapabilecegi kehanetinde bulunuyordu.GorecegimizgibiBacon’ın"yontemi"yenibasılısayfaduşuncesinin,dogalgorungulerinbutunansiklopedisinegenişletilmesiydi.Başkabirdeyişle,Bacon’ınyöntemi,tamanlamıyladoğanınbütününüPantagruel’inağzımıkoyar.

Albert Guerard’ın, Rabelais’nin bu yonu ustuneThe Life and Death of an ideal ["Bir IdealinYaşamıveÖlümü"]adlıkitabındakiyorumuşöyledir(s.39):

BumuzafferPantagruelizm,tuhafveçekicibilgilerle,pratikbilgiyleveşiirselcoşkuyladolubolumlereesinverir;uçuncukitabınsonundaRabelaiskutsanmışPantagruelionbitkisinin ovgusune yer verir. Sozluk anlamıyla Pantagruelion sadece kenevirdir;simgeselolaraksa insanemegidir.Çagınınençılgıncabaşarılarınadahadaçılgınbirovunme ve kehanet şapkası giydiren Rabelais, once bu Pantagruelion sayesindedunyanınen ucrabolgelerini keşfeden insanı gosterir, "oylekiTaproban, Lapland’ınsıcaklıklarını, Cava adalarını ve Riphaean Daglarını gormuştur". Insanlar “AtlasOkyanusu’nuaraştırdılar,tropiklerigeçtiler,kavurucukuşagızorladılar,butunZodyakıolçtuler, gundonumu altında hoplayıp sıçradılar, her iki kutbu da ufuklarıyla aynıduzeye getirdiler." Ardından, "butun deniz ve toprak tanrıları birdenbire korkuyakapıldılar." Pantagruel ve çocuklarının, goklere tırmanmalarını saglayacak daha dakudretli bir bitki keşfetmesini engelleyen nedir? Kim bilir? Ama "yuksek goklerdekibulutları delmenin, ve yagmur savakları yaparak istedikleri zaman boşalmalarınısaglayacak şekilde açıp kapamanın bir yolunu tasarlayabilirler ... ardından, gokselyolculuklarını surdurup, şimşek atolye ve dukkanına adım atabilirler ... buradagokyuzunun cephaneligini ele geçirip, bu yeni yuksek yerlere gelişlerinin şere inebirkaç gurultulu şimşek patlatabilirler ... Ve biz Tanrılar o zaman onların bu izinsizgirişinekarşıkoymayıbaşaramayacagız,...ışıltılıgokyuzununhangibolge,yerleşimyada konagı olursa olsun, eglence olsun diye gormek, kalmak ya da dolaşmakisteyecekler."

Rabelais’nin insanların karşılıklı bagımlılıgının yeni araç ve modellerine ilişkin vizyonu,uygulamalı bilgi aracılıgıyla bir iktidar tasarımıdır. Devasa boyutlardaki yeni dunyanınfethinin bedeli, dupeduz Pantagruel’in agzına girmekti. Erich Auerbach,Mimesis: TheRepresentation of Reality in Western Literature ["Mimesis: Batı Edebiyatında GerçekliginTemsili"] adlı yapıtının on birinci bolumunu "Pantagruel’inAgzındakiDunya"ya ayırmıştır.Auerbach, "farklı yerler, farklı temalar ve farklı uslup duzeylerinin tutarlı bir etkileşiminisurduren" Rabelais’nin ozgunlugunun hakkını yememek için, Rabelais’nin fantezisinin bazıoncullerinedikkatçeker(s.269).DahasonralarıRobertBurton’unAnatomyofMelancholy’si["MelankolininAnatomisi"]gibiRabelaisde"olay,deneyimvebilgikategorilerininyanısıra,boyutvetarzlarıngelişigüzelkarışımıilkesi"niizler.

Yine, Rabelais, saçma kanılarını "birçok bakış açısı arasındaki hızlı kaymalar"da kendini

Page 133: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

gosteren bir ogrenim karışıklıgıyla destekleyen bir Ortaçag Roma hukuku yorumcusunabenzer.Başkabirdeyişle,buantikkarışımımatbaateknolojisininyenibireyseltekbakışaçısıile bilinçli olarak bir araya getiren Rabelais, bu mozaik prosedurleriyle bir skolastiktir.Hakkında C. S. Lewis’in "Skelton, bir insan olmaktan çıkmış, bir guruha donuşmuştür"{83}dedigi,aynıdoneminIngiltere’sindeyaşayanşairJohnSkeltongibiRabelaisdesozelhocaveyorumcularınbireycivemilliyetçiçizgilerdeyenikurulangorseldunyayaansızınaçılıverenkolektif rotasındadır. Kendisi de bolunmuş ve birbirinden ayrılmış kulturlerde ikircikliyaşayan Rabelais’deki, bize yakınlık duygusu veren ozellik, bizzat onun dilinde karışan vebirbirinegeçenbu ikidunyanınuyuşmazlıgıdır. Iki kultur yada teknoloji, tıpkı astronomikgalaksilergibi,çarpışmaolmaksızınbirbirininiçindengeçebilir;amabu,kon igurasyonlarınındegişmeyecegianlamınagelmez.Modern iziktede,benzerşekilde,"arayuz"yaniikiyapınınbuluşmavebaşkalaşmasıkavramıvardır.Butur"arayuzluluk,"bizimyirminciyuzyılımızgibi,Rönesans’ındaanahtarıdır.

Page 134: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Rabelais’ninünlükabasabadokunsallığı,geriçekilmekteolanelyazmasıkültürününkitleselbirgeriakıntısıdır.

Rabelais’ninkulturlerarasındakisınırdaduranbirinsanolarakçokonemlibirozelligi,ondadokunsalduyunun,neredeyseyalıtılmışhalegelecekkadarabartılmışolmasıdır.Rabelais’dekibu aşırı dokunsallık, onumatbaa kulturunun yeni gorsel duvarına kasıtlı olarak sıçratmakyoluylaOrtaçagcılıgınıilaneder.JohnCowperPowys,Rabelaisadlıyapıtında,bunuşoyleifadeeder(s.57):

Rabelais’ninistisnaibirozelligi,onun,WaltWhitman’ındasahipoldugu,tahtavetaşgibi somutmaddeleri sankidunyevi arzularkarşısında iilengeçirgenhalegetirerekbunların kullanımı için –neredeyse bu cansız maddeler kucaklanabilir ya dayenebilirmiş gibi– muazzam miktarda manyetik enerji yogunlaştırma gucudur. Buozellik, mizahi ve son derece olumlu bir denetim altında tutuluyordu; ama boyletutuldugu zaman, bu ozellik, kendi kardeşim A. R. Powys’te ve onun tahta ve taşıkullanış tarzında her zaman gordugum gibi, doguştan mimar olanların başlıcaözelliklerindenbirinioluşturur.

Powys’in burada tahta ve taş için dokunsallık ve yakınlıkla ilgili soyledikleri, daha onceskolastisizm ve Gotik mimarinin işitsel-dokunsal ozellikleri hakkında soyledikleriylebaglantılıdır.IşteRabelais’nin,edepsiz,"maddi"etkilerinialdıgışeyde,budokunsalveişitsel,edebiolmaktansondereceuzaktarzıntakendisidir.Ortaçagdokunsalmozaigininbirbaşka,modern ustadı James Joyce gibi, Rabelais de, kamuoyunun yaşamını kendi yapıtınıaraştırmaya adamasını bekliyordu. "Tek tek her okurun işini gucunu bir yana koymasını,ticaretibırakmasını,meslegindenayrılmasınıvebutunuyleeserimeyogunlaşmasınıisterim."Joyce da aynı şeyi soylemişti, ve Rabelais gibi, bu yeni aracı ozel bir yoldan istedigi gibikullanıyordu. Joyce için,FinnegansWake’inbaşındansonunadegin, televizyon"Ha ifSuvariAlayınınHücumu"durvebütündünyatekbirkitaptatoplanmıştır.

Bunaekolarak,Rabelaisokuyucuyaiyibirdokunsalkötekatar:

Vebuyuzden,buOnsoz’ebirsonvermekiçin,kendimeyuzkufedolusuşeytan,bedenveruh,işkembevebagırsakveriyorolsambile,buTarihiçindetekbiryalanımvarsa,AzizAntoniusateşlerineduşeyim,ka irhastalıgındakigibifırılfırıldoneyim,bogrumebirsancısaplansınvemidemdekikurtbenifıtıketsin,kanlıishalyakamayapışsın,inekkılıkadarincevenarin,veSodomveGomora’nınkigibicıvaylaguçlenmişkorkunçbirateşinkeskinalevleriiçimegirsinvebuelinizdekiVakayiname’desizeanlatacagımherşeyekesinlikleinanmazsanız,sizdekükürde,ateşevedipsizkuyularadüşün.

Birelzanaatınınilkmakineleşmesiolaraktipografininkendisi,yenibirbilginindeğil,uygulamalıbilgininkusursuzörneğidir.

Amadildekidokunsalniteliginşaşırtıcıbirşekildekopupayrılması,Rabelais’deveNashegibibazıElizabethdonemiyazarlarında,buniteliginaşırıbirgelişimigibigorunur.Ardındanbu

Page 135: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

nitelik,dildenhiçdurmaksızınuzaklaştı;takiondokuzuncuyuzyıldaHopkinsvesembolistleronun ustunde çalışmaya başlayıncaya degin. Butun bunlarda onemli olan, on dokuzuncuyuzyılın nicelik saptamayla ilgili saplantısını ele aldıgımız zaman, daha açık bir biçimdeortayaçıkacaktır.Çunkusayıve olçudokunsalıntarzıdırveçokgeçmeden,gorselhumanistedebiyatçılarkampındanayrıldıklarıgorulecektir.Bilimindiliolansayıileuygarlıgındiliolanhar ler arasındaki buyuk boşanma, geç Ronesans doneminde kendini gosterdi. Ama buboşanmanın erken evresi, gorecegimiz gibi, basılmış literatur aracılıgıyla Ramus’çu"kullanım" ve uygulamalı bilgi yontemiydi. Zira yeterince açıklanamayacak bir nokta,yazıcının eski el zanaatının makineleştirilmesi olgusunun ta kendisinin "uygulamalı" bilgioldugudur. Ve uygulama, yazıcının eyleminin gorsel yakalanması ve yarılmasındanoluşuyordu. Makineleşme sorununa bu çozum bir kez işe yarayınca, bunun diger birçokeylemin de makineleşmesine uzatılabilmesinin nedeni budur. Dahası, basılı sayfanınyinelenebilir, çizgisel kalıplarına butunuyle alışmak, insanları, guçlu bir biçimde, boyleyaklaşımlarıherçeşitsorunaaktarmayaitti.FebvreveMartin,L’Apparitiondulivre’ de(s.28),sozgelimi, dongusel hareketi alternatif harekete donuşturen bir yontemin keş i yoluyla, onbirinci yuzyıl gibi erken bir donemde bile kagıt imalatında buyuk bir canlanma oldugunusoyler.Cenderedençekiçledovmeyedogrubudegişim,aynızamandameydanagelendevreselCiceronesrindenSeneca’cı "kesilmişdevre"yegeçişe çokbenzerve surekli işlemlerin sonaerip yerlerini parçalara bolunmuş işlemlere bırakmaları anlamına gelir; bunun ardındanyazarlarşunuekler:"Bu icat,sayısızsınaikarışıklıklarınkokeniolmuştu."Vegelecekbutunbouleversements’ınanasıolacakmatbaanınkendisi,dahaoncegerçekleştirilenteknolojileringerçekbirdemetiyadagalaksisiidi.Usher’ınHistoryofMedıanicalInuentions’dakiifadesi(s.239)ustacabirniteliktaşır:

Resimli olarak basılmış kitapta cisimleşen başarının tamamı, yeni bir sonuçalabilmenin on koşulu olan, çok sayıda tek tek icat eyleminin çarpıcı bir ornegidir.Butunluguiçindeelealındıgında,bubaşarıdaşuunsurlaryeralır:Kagıdınveyagbazlımurekkeplerin icadı; tahta oymacılıgın ve ... tahta levhaların gelişimi;matbaanın vebasımcılıklailgiliözelbaskıtekniğiningelişimi.

Kagıdın tarihi, bazı yonlerden ayrı bir konu başlıgıdır, ama basımcılıgıngenelleşmesinin, başka herhangi bir temel aracı olmaksızın onemli olçudeilerleyemeyeceginindekabuledilmesigerekir.Parşomenişlenmesizor,pahalıveçokazmiktardaarzedilebilenbirmalzemedir.Egerparşomenbualandakullanılaneldekitekmalzemeolsaydı,kitaplarbir luksmalolarakkalırdı.Papirussert,kolaykırılırvebaskıya elverişsiz bir malzemedir. Avrupa’ya Çin’den gelen kenevir kokenli kagıtyapımcılıgınınbaşlaması,buyuzdenonemlibironkoşuldu.BuurununUzakdogu’dakikokeni ve kıtalar arası bir yolculuklaAvrupa’ya aktarımı, bugun artık sonderece iyibilinen bir konudur; oyle ki, aktarılmasının kronolojisi bile yeterince saptanmışdurumdadır...

Hareketli matbaa har leri kullanarak basımcılıgın, daha erken fonetik alfabe teknolojisineyakından baglı olması, Gutenberg’i onceleyen butun bu yuzyılların araştırılmasının temelsebebiolmuştur.Fonetikyazı,vazgeçilmezbironhazırlayıcıydı.Dolayısıyla,Çinideogramikyazısı, Çinlilerin kulturunde basım teknolojisinin gelişimine karşı tam bir engel oluşturdu.

Page 136: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Yazılarını alfabetik hale getirmeye karar veren Çinliler bugun fonetik alfabeninuygulanabilmesiiçinsozcukyapılarınıçokheceliolarakbolmelerigerektiginidegoruyorlar.Bu durum uzerinde duşunmek, bizim, once alfabetik yazı, ardından matbaanın, Batıdunyasında kişiler arası ilişkiler ile içsel ve dışsal işlevlerin analitik ayrımına neden yolaçtıgını anlamamıza yardım eder. Bu anlamda,Finnegans Wake’in her yerinde Joyce,alfabenin,surekli "heydiye fısıldayan(buradayineheveslidirveyineanlamınsesiylesesinanlamınıbirbirineyaklaştırmayabaşlar)abece-zihniyetliinsan"{84}(s.121)ustundekietkileritemasını tekrar tekrar dile getirir ve herkesi "abeceleşmiş tepkilerini uyumlandırmaya{85}çağırır(s.140).

Yeni,yagbazlıbasımcılık,"kaligra lardançok,ressamlardan"geldive"dahakuçukkumaşveuzumpresleri,matbaaiçingerekenozelliklerinbirçogunuyarattı...yeniliginbirincilsorunları,oymacılık ve dokumculuk çevresinde odaklandı…"{86} "Basımcılıga" katkıda bulunacak icatailesini oluşturmak uzere kuyumculara ve daha pek çoklarına ihtiyaç vardı. Oyku oylesinekarmaşıktır ki, kafalarda şu soruyu dogurmuştur: "Gutenberg neyi icat etti?"Usher şunlarısoyler (s. 247): "Ne yazık ki, bu soruyahiçbir kesin yanıt vermekmumkundegildir, çunkuaslına bakılırsa, çeşitli ilk kitapların uretildigi sureçlerin ayrıntıları açısından, doneme aityeterlihiçbirkanıtasahipdegiliz."Aynışekilde,Fordşirketinindeilkarabalarınınyapımındaizlenenfiiliprosedürlereilişkinbirkaydıyoktur.

Gelecek yıllarda tarihçiler radyonun sinema uzerindeki etkilerini ve TV’nin insanları,sozgelimi,kuçukarabanınkigibi,yenituruzaylaranasılhazırladıgınınanaçizgileriniortayakoyacaklarsa,elinizdekikitabınamacıda,buyeniteknolojiyegosterilençagdaştepkiyeişaretetmektir.Yenişarappresininbirurunuolanbasılıkitabaovguşarkılarısoylemek,Rabelais’yeson derece dogal gorunmuştu. Yapıtın tartışmalı "beşinci" bolumunden alınan aşagıdakipasaj, butun kavranışı içinde yenimatbaapresinin suregidenbaskın egretilemesine ilişkinbenimönerimaçısından,Rabelais’ninayrılmazparçasıgibigörülebilir:

GizemliDerinliğiOnbinSırsaklayanŞişe,Kulakkesilipbeklediğim;Aklımırahatlat,Yazgımısöyle,Neşeninruhu.Seninle,Baküsgibi,Hindistan’dandafazlasınıeldeederiz.Söylersuyundoğmamışgerçekleri,İstikbalingizlediği.SahtekârlığınveYalanlarınpanzehiri,GökleretırmananŞarap,DilerimAtanNuh’unSoyu,Onungibiboğulsun,amaseninTufan’ında.Konuş,konuşkiYakutyadaElmastanSıvıMadeninışıldasın.

İnsanıntasarladığıvedışsallaştırdığıherteknoloji,ilk

Page 137: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

içselleştirilmedönemindeinsanibilinciuyuşturmagücünesahiptir.

Bilgelik vebilgininpres’tensuzulmesiningerektigi,onaltıncıyuzyıldaherkesiçinaşikarbiregretilemeydi.Basılıkitabınnasılkendindenoncekikulturunderinliklerindegomuluoldugu,CurtBühler’inTheFifteenthCenturyBook:TheScribes;thePrinters;theDecorators["OnBeşinciYuzyılda Kitap: Yazıcılar; Basımcılar; Suslemeciler"] adlı kitabında ortaya konmaktadır.Buhler,"basılıkitaplardankopyaedilenbuturluelyazmalarındanhatırısayılırbirmiktarın"gunumuzedekulaşmışoldugunuanlatır;"Aslında,kuşkusuz,onbeşinciyuzyılelyazmalarıileilkbasılmışkitaplararasındagerçekbirfarkyokturdenebilir-veenerkendonemmatbaayıkonualanaraştırmalara,buyeni icadı, tıpkı ilkmatbaacılarınyaptıgıgibi, sadecebaşkabiryazı yazma biçimi, bu durumda ‘arti icialiter scribere’ olarak gormesinin tavsiye edilmesiyerindeolurdu." (s.16) "Atsızaraba"dabir sure içinbasılı kitap ile aynımuglakdurumdakalacaktı.

Buhler’in,yazıcıilematbaacıarasındakibubarışçılbiraradavaroluşailişkinverileri,birçokokurayenivehoşgelecektir:

Peki, kitap yazıcılarınaneoldu?Matbaanın icadından, 1450’den once sanatlarını icra eden,çeşitli kategorilerden edebi yapıtları yazanlara ne oldu? Eskidenmanastırlardaki kocamankitapkopyaodalarınıdolduranprofesyoneller,unvanlarınıdegiştirmektenvebundanboylekaligra laradonuşmektenbaşkabirşeyyapmamışgibigorunuyorlar;herdurumda,yuzlerceyıldıryaptıkları işiyapmayadevamettiler.Biryandan,kaligra larınzorunluolarak,yalnızcadegilsebileasılolarak"deluxesipariş"işiniyaptıkları,unutulmamasıgerekenbirnoktadır.Oteyandan,onbeşinciyuzyılınsonlarına–yadabelkide,dahatamolarak,onaltıncıyuzyıla–degin, kaligra inin uygulamalı bir zanaata, veya en kotu ihtimalle, yalnızca bir hobiyedonuşmuş oldugu açık degildi. Yazıcıların birbiri ardına ortaya çıkan basımevleri veyayınevleri ile rekabet etmeyi başaramadıkları anlaşılıyor - bazılarının kitap satıcılarınadonuşmekyoluyla ayaktakalmayıbaşarmalarınakarşın.Gelgelelimbunların işçileri, birçokalternatif arasından seçim yaparak, kendilerini hali vakti yerinde hamilere baglamak, birsiparişticaretinisurdurmekyadabuyıllardaAvrupa’nınheryerindedolaşan,hattaItalya’dabileçalışangezginyazıcılara(çoguGermenyadaAlçakUlkeler[BelçikaveHollanda]kokenli)donuşmekgibiseçeneklerdenbirinitercihettiler.Bazıyazıcılarduşmanlaguçbirligiyaparak,kendileri de matbaacı oldular - bununla birlikte, bunlardan Talihin gulmedigi bazıları,sonradanbasımalanını terkediptekrareskimesleklerinedonduler.Bu,onbeşinciyuzyılınkapanış yıllarında, bir yazıcının kalemiyle hala geçimini saglayabildigi inancı açısındanoldukçasağlambirkanıttır.(s.26-27)

Usher,Gutenbergzihniyetiveçagındabirarayagelenolaylarveteknolojilerdemetinin,sondereceanlaşılmasıguçoldugunuaçıkçaortayakoymuştur.Bugunhiçkimsenin,Gutenberg’inicatettigininneoldugunusoylemesibilekolaydegildir.Joyce’unşakayolluifadesindekigibi,"Kartezyenkaynagınyaderinineinmekyadaonahiçdokunmamsak"gerekir.Insanlarancakbizim çagımızda şunu çozumlemeye başlamışlardır: "Bir iş nedir?" B. J. Muller-Thym’inyanıtınagore iş,sanayi oncesiçaglardaservetyapmabirimiolarakaileninardındanortaya

Page 138: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

çıkanbirservetyapmamakinesidir.G.T.Guilbaud,WhatisCybernetics?["SibernetikNedir?"]sorusunusorarkenmuhendisvemimarolanJacquesLa itte’inyapıtınagondermeyapar(s.9-10): "makineleri kendileri ugruna araştırmanın onemi"nden bugun hiç kimse kuşkuduymadığıhalde

...yirmibeşyılonce,La itte’inkitabındaişaretettigiuzere,makinebilimidiyebirşeyyoktu bile. Bu bilimin ilk parçaları şurada burada, muhendislerin çalışmaları,ilozo larınyadasosyologlarınyazılarıarasında,romanlardayadadenemelerdevardıgerçi-amaozamanakadarsistemlihiçbirşeybiçimlenmemişti.

"Insanın orgutlu yapıları" .... işte bizim makinelerimiz bunlardır. Ilkel taş bıçaktanmodern tornaya, kaba saba kulubelerden gunumuzun kusursuz konutlarına, basitabakusten muazzam hesap makinesine varıncaya kadar - hangi ortakkarakteristiklerinbulundugunun saptanması ve yararlı bir sını landırmagirişimindebulunulabilmesi için ne kadar da buyuk bir çeşitlilik! Makine kavramınıntanımlanması, canlı bir organizmanınki kadar zordur; buyuk bir muhendis, birzamanlargerçektendebir"yapayzooloji"ninvarlıgındansozetmişti.Amaenacilşeytanımlamayadasınıflamadeğildir.

La ittebunuşoyle ifadeeder; "Onlarıyapanbizoldugumuz için,makinelerhakkındabilinmesigerekenherşeyibildigimizekendimiziinandırmakhatasınasıksıkduşeriz.Herturdenmakineninaraştırmaveinşası,mekanik, izikvekimyadakigelişmelereçokşeyborçluolmasınakarşın,genede,mekanoloji–deyimyerindeysemakinelerbilimi,insanın orgutlu yapılarınınbilimi–bubilimlerdenhiçbirinindalıdegildir.Onunyeri,bilimseldisiplinlerdizisindekibaşkabiryerdir."

Insanların,bukadarçokugraştıklarıkonularhakkındabukadarazşeybilmeyinedentercihettikleri,bizegitgidedahadatuhafgorunecektir.AlexanderPope’un,şuironikdizeleriyazdıgısırada,bukonuyufarketmişolmasımümkündür;

BirbilimyalnızbirdehayayaraşırSanatöylesinegenişken,insanzekâsıöylesinedardır.

Çunku bunun Babil Kulesi’nin formulu oldugunu gayet iyi biliyordu. Ne olursa olsun,Gutenberg teknolojisiyle birlikte, makinenin havalanma, yukselme çagına giriyoruz.Eylemlerin, işlevlerin ve rollerin ayrışması ilkesi, istenen her yerde sistemli olarakuygulanabilir hale geldi. Temel olarak bu, Clagett’in açıkladıgı gibi, Ortaçag’ın sonlarındakeşfedilengorselnicelleştirmeilkesidir.Bugorselolmayanhareketveenerjikonularınıgorselterimlere aktarma ilkesi, herhangi bir zaman ya da yerde "uygulamalı" bilgi ilkesinin takendisidir.Gutenbergteknolojisi,builkeyiyazmaya,dileveherturogreniminkodlanmasınaveaktarılmasınakadargenişletti.

Avrupa,Gutenberg’lebirlikte,değişiminkendisinin,toplumsalyaşamınarketipselkuralınadönüştüğüteknolojikilerlemeevresinegirer.

Page 139: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Uygulamalı bilginin aracı olarak bu aktarım teknigini keşfeden bir çagda, bilinçli olarakyaşananbiryenilikolarakbutekniginheryerdebulunmasıbeklenir.SirPhilipSidney,Defeticeof Poetry ["Şiirin Savunması"] adlı yapıtında, zorunlu bir ilkenin tam ustune bastıgınıhisseder. Filozof ogretir, tarihçi de felse i ilkenin orneklerini verirken, butun konuyu insaniradesinindüzeltilmesineveinsanruhununyüceltilmesineyöneltenyalnızcaşairdir:

Emsalsiz şairher ikisinideyapar:Filozofunsoyledigiherneolursaolsunyapılmasıgerektigiiçin,onunyapıldıgınıvarsaydıgıbirindekikusursuzbirresminiverir;boylecegenelkavramaozgulornegiekler.Kusursuzbirresimdiyorum,çunkuşair, ilozofunlafkalabalıgıyla bir betimleme vermekten başka bir şey yapmadıgı yerde, onun birimgesinizihninguçlerineteslimeder;felsefeninsahipoldugukadarruhungorunuşunesahipolmayan,onuçarpmayan,onanüfuzetmeyenbirbetimlemedirbu.{87}

Bu yeni tarza daha beklenmedik bir aktarım, Descartes’m,Principles of Philosophy’ninPrincipia philosophiae’nın [Felsefenin İlkeleri] onsozunde yer alan bir mektupta kendinigosterir: "... her şeyden once, butunlugu içinde, dikkati gereginden fazla uzerine çekmeyezorlamadan, bir roman gibi akıp gidebilir. ... Yalnızca guçluk bulunan yerlerde bir kalemleişaretlemekvehiçaravermedensonunadekokumayadevametmekgerekir."

Descartes’ın okurlarına verdigi bu talimat, dilde ve duşuncede matbaadan kaynaklanandegişimintanınmasınınenaçıkorneklerindenbiridir.Açıkçasoylemekgerekirse,artıksozelfelsefedeoldugugibiherterimiinceincearaştırmayavekontroletmeyegerekyoktur.Artıkbaglam yeterli olacaktır. Durum, bugun iki bilimcinin buluşmasından çok farklı sayılmaz.Bunlardan biri, "Bu baglamda ‘kabilesel’ terimini nasıl kullanıyorsunuz?" diye sordugunda,diger şunu soyleyebilir: "Filanca derginin son sayısında bu konuda yazdıgım makaleyiokuyun." Paradoksal bir şekilde sozcuk kullanımının tam nuansına yakından dikkatgosterilmesi,yazılıdegil,sozelbirozelliktir.Çunkubasılısozeherzamanbuyuk,genelgorselbaglamlareşlikeder.Amaegermatbaa incesozeloyunları teşviketmezse,bu,hecelemeninbirornekligi ve anlamın birornekligi açısından yararlı olur, zira bunların her ikisi de,basımcınınveokurkitlesinindolaysızpratikkaygısıdır.

Aynışekilde,yazılıbir felsefe, ozellikledebasılıbir felsefe,dogalolarak, "kesinlik"ibilgininbirincilhede iyapacaktır;tıpkıbirmatbaakulturundebiliminsanının,soyleyecekhiçbirşeyiolmamasına karşın açık seçikligi nedeniyle kabul gorebilecek olması gibi. Ama matbaakulturundekesinliktutkusununikilemi,onunkuşkuyontemiyleilerlemekzorundaolmasıdır.Yeni teknolojide, her kitap okurunu evrenin merkezi yapan ve ayrıca Kopernik’in insanıgoklerinkıyısınafırlatmasına,onu izikseldunyanınmerkezindekiyerindençıkarıpatmasınaolanakverenbutürikilemlerebolbolrastlarız.

Eşit derecede paradoksal bir husus, basımın, okuyucuyu, sınırsız ozgurluk vekendiliğindenliktenoluşanöznelbirevreneyerleştirmegücüdür:

BenimiçinbirKrallıktırzihnim;İçindeöylekusursuzbirsevinçbulurumki,Tanrı’nınveyaDoğa’nınverdiğiBütündiğersaadetlerikatkataşar.

Page 140: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Amaaynı şekilde, basım, okuyucuyu, dışsal yaşamve eylemlerini gorsel adet ve sıkıntılaragöredüzenlemeyeiknaeder,taki,erdemveistikrarbütüniçseldürtüyüelegeçirinceyeve,

Hapishaneningölgeleri,büyüyenOğlanınÜstünekapanmayabaşlayıncaya

kadar.

Hamlet’in çok unlu "Var olmakmı, yokolmakmı" sozleri,Abelardus’un yeni gorsel kultureaktarılan ve orada tersine bir onem kazanan, skolastiginsic et non’udur. Sozel skolastikkoşullar altında,sic et non, araştıran aklın diyalektik hareketlerinin dolambaçlarınıdeneyimlemenin bir tarzıdır. Bu, Dante vedolce stil nuovo’da şiir surecinin sozelduyumsanışma tekabul eder. Oysa Montaigne ve Descartes’ta, aranan sureç degil urunolmuşturartık.VeMontaigne’inlapeinturedelapensçeadınıverdigi,zihninanlıkresimlerleyakalanması yontemi, kuşku yonteminin ta kendisidir. Hamlet, iki resim, yaşamın ikigorunuşunu sunar. Kendi kendine konuşması, eski sozel ve yeni gorsel kulturler arasında,kaçınılmazbiryenidenyonlenimnoktasıdır."Vicdan"ı[ conscience]"kararlılık"ın[resolution]karşısınakoyarak,eskiveyeniarasındakikarşıtlığınapaçıkbirtanınmasıdırvardığısonuç:

DüşünceninsolukışığıbulandırıyorYürektengelenindoğalrenginiVenicebüyük,yiğitçeatılışlarYollarınıdeğiştiripbuyüzden,Biriş,bireylemolmagücünüyitiriyorlar.(III,i){88}

Bu, daha once Thomas More’un zıtlıgında gordugumuz bolunmenin aynısıdır: "Skolastikfelsefeniz, dostlar arasındaki yakın iletişimde nahoş olmayabilir, ama buyuk sorunlarıntartışıldıgı ve buyuk bir yetkeyle akıl yurutulen Krallarınmeclislerinde boyle şeylerin yeriyoktur."

Hamlet,kendiyuzyılınınyaygınbirçatışmasını,yanisorunlaraeskisozel"alan"yaklaşımıileuygulamalı ya da "kararlı" bilginin yeni gorsel yaklaşımı arasındaki çatışmayı yineler."Kararlılık"iseMakyavelcilerinkullandıgıjargonyadagelenekselterimdir.Boylece"vicdan"ile"kararlılık"arasındakiçatışma,kesinliklebizimanladıgımızanlamdadegil,tambirbilinçileyalnızcakişiselbirbakışaçısıarasındadır.Dolayısıyla,bugunbuçatışmaotekiyonedogrugelişmektedir. Ust duzeyde okuryazar ve bireyci liberal zihniyet, kolektif yonlenimli halegelmeyeyonelikbaskınınişkencesialtındadır.Okuryazarliberal,butungerçekdegerlerinozel,kişisel,bireyciolduguna inanmışdurumdadır.Katışıksızokuryazarlıgınmesajıbudur.Genede,yenielektrikteknolojisionutopyekuninsanikarşılıklıbagımlılıkihtiyacınadogruiter.Oteyandan,Hamlet,herinsanınkendimahremgozetlemedeligiyada"bakışaçısı" içindedegilde, birrol içinde oldugu, ortak sorumlulugun ve farkmdalıgın ("vicdan") avantajlarınıgormuştu. Teknolojik zeminde ahlaki bir tutum almaksızın da, her zaman yeterince ahlakisorunbulunduğuçokaçıkdeğilmidir?

Bu soruyu kendime bir sure once sordugumda, şu ayırıcı ozellik kendini gosterdi:Basılı sozcuk, zihinsel hareketin yakalanmış bir anıdır. Baskıyı okumak, zihinsel birilm için hem sinema projektoru hem de izleyici olarak hareket etmektir. Okuyucu,

Page 141: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

duşunme surecinde zihnin topyekun hareketlerine guçlu bir katılım duygusu yaşar.Amabu,asılolarak,basılısözün,bütünhareketvedeğişimsorunlarınıhareketsizparçayadakesimolarakçozmeyeçalışanbirzihinalışkanlıgınıbesleyen"durgunfotograf”ıdegilmidir?Baskı,degişimi,degişmemeaçısındanaçıklamakvedenetlemekamacıylayuzlerce farklı matematiksel ve analitik işlemlere esin vermemiş midir? Bu çokduraganozelligibaskınınkendisineuygulamaveyalnızcaonunniceletkilerindensozetme egilimi gostermiyor muyuz? Baskının gucunden, şarkının, dansın, resmin,algılamanın, şiirin, mimarinin ve kent planlamacılıgının en açık niteliklerinden çok,bilgiyiartırmakveokuryazarlığıyaygınlaştırmakiçinbahsetmiyormuyuz?{89}

Matbaa, insanı daha başlangıçta kabile insanı olmaktan ya da kolekti likten çıkaran alfabekulturunun en uç evresidir. Matbaa, alfabenin gorsel niteliklerini en yuksek tanımlamakeskinligineulaştırır.Dolayısıylamatbaa, fonetikalfabeninbireyleştirmegucunu,elyazmasıkulturununyapabildigindençokoteleretaşır.Matbaa,bireyciliginteknolojisidir.Egerinsanlarbu gorsel teknolojiyi bir elektrik teknolojisiyle degiştirmeye karar verdilerse, bireycilik dedegişecektir. Bunun hakkında ahlaki bir yakınmada bulunmak, parmakları budayan birelektrikli testereye sovmeye benzer. "Ama," diyecektir bazıları, "bunun olacagınıbilmiyorduk."Genede,kafasızlıkbileahlakibirsorundeğildir.Birsorundur,doğru,amaahlakibirsorundegil;veteknolojilerimizisarıpsarmalayanahlakisislerinbirkısmınıdagıtmakfenaolmazdı.Bu,ahlakadınaiyiolurdu.

MontaigneveDescartes’takikuşkutekniginegelince,bu,bilimdeyinelenebilirlikolçutundende gorecegimiz gibi, teknolojik olarak ayrılmaz niteliktedir. Matbaa okuru, duzenli vepuruzsuzbirsiyah-beyazışıktitremesinemaruzkalır.Matbaa,zihnintutumununyakalanmışanlarınısunar.Budegişenışıktitremesiaynızamanda,oznelkuşkuveperiferalelyordamıylayoklamanıntasarlanmatarzınıntakendisidir.

Rönesans’tauygulamalıbilgi,işitselterimleringörselterimlere,plastikbiçiminretinalbiçimeaktarılmasıhalinialmakzorundaydı.

PederOngun,Ronesans’ailişkin,Ramus:Method,andtheDecayofDialogue’undaayrıntılarıylaverdigi (aşagıda alıntıladıgımız) buluşları, Gutenberg teknolojisinin etkilerininaraştırılmasıyla dogrudan ilintilidir. Ong’un geç Ortaçag mantık ve felsefesindegorselleştirmenin rolune ilişkin araştırması, burada dogrudan ilgi alanımıza giriyor, çunkugorselleştirmevenicelleştirmebirbirininikizidir.Dahaonce,humanistleraçısındanOrtaçagseslemeveaydınlatmasanatlarınınvemimaritarzlarınhepsininnasılbelleksanatınahizmetettigini gormuştuk. Ayrıca Ortaçag diyalektikçileri, sozlu derslerini on altıncı yuzyılınortalarınadeksürdürdüler:

Matbaanın icadı, sozcuklerin uzayda buyuk çaplı yonlendirilmesini davet etti vemantıkyadadiyalektiginicelolarakelealmayayonelik,Ortaçagskolastiksanatlarındaçokuzunzamandırkendinigosterendurtuyeyenibiraciliyetkazandırdı. ...Mantıgınkendisini bellek araçlarında yitirmek için nicel ve yarı-nicel yonlendirme egilimi,

Page 142: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Ramus’çuluğundikkatedeğerbirözelliğiolacaktır,(s.xv)

Elyazmasıkulturu,gorselbilgiyikitleselbirolçektekopyalamayıbaşaramamıştı;helezihningorselolmayansureçlerinidiyagramlaraindirgemearaçlarınıaramayadahadaazhevesliydi.Neki,boylebileolsa,geçdonemskolastisizmdedili,birçeşitnotrmatematikselkarşıtlıklarhalindesoymakyonundesureklibirbaskıvardır."Nominalistler",IspanyalıPedro’nunmantıkrisalelerindeuzmanlaşanlardı.OnunSummulae’sinmaçılışsozleri,Ong’undegindigiuzere(s.60), Cicero’dan Emerson’a kadar butun çagların aşina oldugu bir etki yapmıştır: "Butunmufredat konularının ilkelerine giden yola sahip olarak, diyalektik, sanatların sanatı vebilimlerin bilimidir. Çunku diyalektik tek başına, butun diger sanatların ilkeleriyle ilgiliolabilirlikileçekişirvedolayısıyla,diyalektik,edinilmesigerekenilkbilimdir."Humanistler,ozelliklematbaadansonra,literaturunsınırlarınıgenişlettiler;çocuklarınIspanyalıPedro’nunbolumlemelerini ve ayrımlarını tarayıp didik didik etmeleri gerektiginden acı acıyakmıyorlardı.

Butunbunlardabizimiçinonemliolannokta,birbelleksanatıolarakyararlıolmaklabirliktefelsefedeçıkmazsokakolduğuortayaçıkan,sözcüklerivemantığıuzaysalvegeometrikolarakele alma durtusudur. Felsefenin, gunumuzde bulunmuş olan matematiksel sembolizmeihtiyacı vardı. Ama yazı yazmanın makineleştirilmesinde kendisini ifade eden veGutenberg’den çok onceki "Ortaçag mantıgı ile daha eski Aristoteles mantıgı arasındakibaşlıca farklılıklardan birini sergileyen nicelleştirmedeki gelişme"yi izleyen nicelleştirmeruhunadogrudandogruyakatkıdabulundu, (s. 72)Venicelleştirme, daha once gosterilmişoldugu uzere, fonetik alfabede içkin bir prosedur olan gorsel olmayan ilişkiler vegerçekliklerin gorsel terimlere aktarılması anlamına gelir. Ama Ramus’ta, yani on altıncıyüzyılda,bugelişmehenüzbilgiağaçlarıveşemalarıyapmakiçinyeterinceolgundeğildir:

Çunku Ramus’çu girişimin yureginde, sozcukleri, oteki betimlemelerden çok, kendikendilerine basit geometrik kalıplar halinde baglama durtusu bulunur. Sozcuklerin,seda, ses ve haykırışlardan oluşan bir dunyadan geldikleri surece, baş egmezolduklarına inanılır;Ramus’çututku,bubaglantıyı,onumumkunolanenkatışekildeuzaya indirgemekiçin,kendisiuzaysalolmayanla işlemekyoluylanotralizeetmektir.Sedanın, alfabe aracılıgıyla uzaysal olarak işlenmesi yeterli degildir. Basılı ve yazılısözcüklerinkendileri,uzaysalilişkilerdeyayılmalıveortayaçıkantasarımlar,anlamlarıiçinbiranahtarolarakdüşünülmelidir,(s.89-90)

Ramus ve "uygulamalı bilgi" arasındaki sayısız ilişkilerle karşı karşıya kalan Peder Ong,"RamistMethodandtheCommercialMind"{90}başlıklımakalesinde,Rönesans’tanicelleştirmesaplantısınahayranolunacakbiryaklaşımsunar:

Peter Ramus ve izleyicileriyle ilgili en kalıcı muammalardan biri, çalışmalarının onaltıncı ve on yedinci yuzyıllar boyunca olaganustu yayılmasıdır. Bu yayılımın genelyolu,Waddington’ın1855’teçıkanRamus’undanbuyanaiyibilinmektedir.Buyol,dahaçoktüccarvezanaatkârlardanoluşan,azçokKalvinizmrengitaşıyanburjuvaProtestangruplararacılıgıylailerler.BugruplaryalnızRamus’unulkesiolanFransa’dadegil,amaozellikle Almanya’da, Isviçre’de, Aşagı Ulkeler’de [Belçika ve Hollanda], Ingiltere’de,Iskoçya’da,Iskandinavya’daveNewEngland’dabulunur.PerryMiller’ınyapıtıTheNem

Page 143: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

EnglandMind:theSeventeenthCentury["NewEnglandZihniyeti:OnYedinciYuzyıl"],buturgruplararasındakiRamus’çulugailişkinenayrıntılıaraştırmadır.Buturgruplar,toplumsal olarak daha açık bir biçimde nufuzlu konumlara ilerliyor ve kendilerinientelektuel olarak geliştiriyorlardı; onlar ilerledikçe, Ramus’çuluk onları çekiyordu.Ramus’un çalışmaları, boylece, ustduzey so istike entelektuel çevrelerdedegil, dahaçok ilk ya da orta dereceli okullarda ve orta ogretimin ve universite egitimininbuluştuğuyerlerdeözelbirdestekbuldu...

Burada anlamamız gereken nokta, herhangi bir turuygulamalı bilginin anahtarının, birilişkilerkompleksininapaçıkgorselterimlereaktarılmasıdır.Kendisideseslendirilensozcukkompleksineuygulanırken,alfabekonuşmayıtekbiçimliolarakyayılabilenvetaşınabilenbirgörselkodaaktarır.Matbaa,gerçekbireğitselveekonomikyükselişdemekolanbugizlisürecişiddetlendirmişti. Ardındaki butun skolastik durtuyle birlikte, Kamus, onu "yeni tuccarsını ların gorsel humanizmi"ne aktarmayı başardı. Ramus tarafından geliştirilen uzaysalmodellerinyalınlıgıveçigligioderecededirki,hiçbirkulturluzihin,vedileduyarlıhiçkimse,onlaraaldırışbileetmemiştir.Amagenede,onakendikendiniyetiştirmişkişilerve tuccarsını lararasındabukadarpopulerlikkazandıranda,buçigligin takentlisidir.Yeniokuyucukitlenin ne kadar buyuk bir kesimini bu tur insanların oluşturdugu, L. B. Wright’ın buyukyapıtıMiddle-ClassCultureinElizabethanEngland’da["ElizabethDonemiIngiltere’sindeOrtaSınıfKültürü"]ortayakonmuştur.

Tipografi,dilibiralgıvekeşifaracından,taşınabilirbirmetaadönüştürmeeğilimindeydi.

Kullanım ve pratiklik uzerindeki katışıksız vurguya gelirsek, bu konuda usteleyen yalnızRamus degil, butun bir humanist topluluktur. So istlerden Cicero’ya kadar, dil ve hitabet(igretimi, iktidaraveustduzeyyonetimeyleminegidenyololarakkabuledilmişti.Sanatvebilimlerde Cicerocu ansiklopedik bilgi programı, matbaa ile birlikte geri dondu.Skolastisizmintemelanlamdakidiyalogkarakteri,Saraylı,ValivePrens’inegitimiiçindilveliteraturdedaha kapsamlı bir programayol açtı. Bizimyazarlar, diller ve tarihin inanılmazderecede yapmacık,mufredatı gibi gormeye alıştıgımız şey, Ronasans’ta bir yandanKutsalYazılarla ilgili araştırmalar için, ote yandan devlet adamı için zorunlu kabul ediliyordu.Shakespeare,BeşinciHenry’siniherikisinidekendisindebirleştirenkişiolaraksunar(I,i):

İşitonu,otanrısalaklı,Hayranlıkla,içtengelenbirarzuyla,Krallarkeşkeruhbanolabilseydidersin;İşitonukamusalişleritartışırken,Hepsindenekadardabilgilidersin;Dinleonunsavaşsöylevini,müziğegarkedenDehşetlibirmuharebedirişittiğin;Hangisiyasetkonusunuverirsenverona,ÇözerGordiondüğümünükolayca,

Page 144: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Kendidizbağınıçözergibi:Konuştuğuzaman,Hava,oicazetlisefih,sakin,sessiz,Meraklıinsanlarınkulaklarındapusuyayatar,Onuntatlı,ballıcümleleriniçalmakiçin;ÖylekisanatveyaşamınpratiktarafıMetresiolmalıdırbukuramın;Erdemibundannedevşirirbilinmez,Ziraonundüşkünlüğübeyhudemecralardaakar,Çevresindekiherkescahil,kabavesığ,Saatlerişamatayla,ziyafetlerle,eğlenceylegeçen;Veondahiçbirbilgelikbulamayan,Hiçbirinziva,kalabalıktanveaçıkyerlerdenHiçbiruzaklaşmagörmeyen{91}

AmaRamus’çulugungelişmesinidestekledigipratiknitelikler,dahadolaysızolarakhar lerdençok sayılarla ilişkiliydi: "Adam Smith dogan sisteme saldırırken, onun savunulacakavantajlarınındafarkındaydı.Onu,feodalsistemiortadansilmişveYeniDunya’nınkeş ineyolaçmışolan iyatsistemininyayılışınınbirparçasıolarakgoruyordu..."{92}Innisburada"FiyatSistemininNufuzEdiciGuçleri"ustuneyazmaktadır;bununlakastettigi,birdiziişleviyenibirtarzvedileaktarmagucudur.Feodalsistem,Pirenne’inbizedahaoncegosterdigigibi,sozlukultureveçevresizmerkezlerdenoluşan içinekapalı sistemedayanır.Buyapı, gorsel,nicelaraçlarla milliyetçi ticari bir turun buyuk merkez-çevre sistemlerine aktarıldı; bu,basımcılıgınbuyuk olçudeyardımettigibir sureçoldu.AdamSmith’in, Ingiliz IçSavaşı’ndagerçekleştirilen bu buyuk aktarım surecine bakış tarzını gormek Ilginçtir. Sureç, Fransa’daneredeyseortayaçıkmaküzereydi:

Kamusalmutlulukaçısındançokbuyuk onemdekibirdevrim,kamuyahizmetetmekgibienufakbirniyetolmayanikifarklıinsangrubutarafındanbuşekildebaşlatıldı.Ençocuksu kibri hoşnut etmek, buyuk mulk sahiplerinin tek durtuşuydu. Çok daha azgulunçolan tuccarve işçiler,yalnızcakendi çıkarlarıaçısındanveneredenbirkuruşalınacaksa, o bir kuruşu geri almaya yonelik kendi gezgin satıcı ilkelerinin peşindehareket ettiler. Her iki grup da, birinin çılgınlıgı, digerinin de emegi olan bu buyukdevriminagıragırdogmaktaolduguna ilişkinnebilgiyenede ongoruyesahipti. Işteboylece,Avrupa’nınbuyukbolumunde, kentlerdeki ticaret ve imalat, kırların ulkeningelişmesininveişlenmesininsonucudeğil,nedenivefırsatıolmuştur.{93}

Turdeşleştirici matbaa sureciyle uzun zamandır hazırlanmış olan Fransız Ihtilali, deTocqueville’in bize gosterecegi gibi, Ong’un da "ender olarak tartışma amaçlarına hizmetediyor gibi sunulurken, sık sık yalınlaştırmaya yonelik açık bir kaygıyı ortaya koydugunu"vurguladığı,Ramus’çuakılyürütmelerinkalıbınıizledi:

Hooykaas, Ramus’un egitsel amaç ve prosedurlerinin burjuva kulturuyle ilişkisinikurarken, "tumevarım" hakkında konuşmalarından çok, onun usus’a yonelikcoşkusundan,yaniderslikpratiklerindenyadaalıştırmalarındansozeder.Gerekgenelolarakkentlilerarasında,gerekozeldeRamus’çulararasında,eskiyontemlerdenkopuş,

Page 145: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

bugun deneme ya da "tumevarım" olarak gorecegimiz şeylerden çok, ogrencietkinligineyonelikbirilgidenoluşuyordu.Hookas’ınbukonudasoylediklerigeçerlidir,on altıncı ve on yedinci yuzyıllar boyunca zanaatkar ve akademik zihinlerin bubuluşmasında belirli bir entelektuel uretkenligin ayırt edilmesi konusunda sonzamanlarındüşünceçizgileriniizler.{94}

Ong, burada matbaa kulturu hakkında temel bir olguya işaret eder. Kendileri dunyada ilktekbiçimli, yinelenebilir vekitleselolarak uretilmişmallarolanbasılı kitaplar, onaltıncı vesonrakiyuzyıllariçintekbiçimlimetakulturununsonsuzparadigmasınısagladı.Shakespeare,KingJohn’da(["KralJohn"]II,i)vebaşkayerlerdebuolguylasıksıkoynar:

Budüzyüzlübeyefendi,bueğlenceliMal,Malkidünyanınönyargısıdır–Vedünyakikendisipekkıymetlidir,DüzbirzemindedüzgünbirkoşuyaçıkarıldıTakibuavantaj,budeğersizçizimönyargısı,Busallantılıhareket,buMal,bütünkayıtsızlıktan,Heryönden,amaçtan,yoldan,niyettenOnuçekipçıkaranakadar–Vebuaynıönyargı,buMal,DönekFransa’nınpatlakgözündealkışalayıkBugenelevpatronu,busimsar,budeğişipduransöz,Kralıkararlıbiryardımdan,Azimliveonurlubirsavaştan,Enalçak,sonuçlarıenkötübirbarışagötürdü.VebenimbuMalaatıptutmamnedenki?Banahenüzteveccühgöstermemişolmasındanbaşka.AdilmelekleriavcumuselamlayacakkenElimikenetlemegücümolduğundandeğil;Henüzhiçbirteşebbüstebulunmamışelim,Yoksulbirdilencigibizenginlerediluzattığından.Dilenciysemsövüpsayar,budünyadaBirgünahyokderim,zenginolmaktanbaşka;Zenginsem,dilenciliktenbaşkaBirkötülükyok,demekyakışırbana.Krallarmal-mülkeinançbırakmamışken,Kazanç,senefendimol,sanatapacağımben!{95}

Tipografiyalnızbirteknolojideğil,tıpkıpamukyadakeresteyadaradyogibi,kendiiçindebirdoğalkaynakyadatemelüründür;vebütüntemelürünlergibi,yalnızkişiselduyuoranlarınadeğil,aynızamandakomünalkarşılıklıbağımlılık

Page 146: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

modellerinedeşekilverir.

Matbaa,deyimyerindeyse,paylaşılansoylemdiyalogunu,ambalajlıenformasyona,taşınabilirbir mala çevirdi. Matbaa, Shakespeare’in burada "mal" olarak ele aldıgı dile ve insanialgılamasınabirvurguyadaegilimgetirir.Başkaturlusunasılolabilirdiki?Fiyatsisteminiyaratanoydu.Mallarınbirörnekveyinelenebilirolmasınadeğin,birmaddeninfiyatı,pazarlığave ayarlamalara baglıydı. Kitabın birornekligi ve yinelenebilirligi, yalnız modern pazarlarıdegil, okuryazarlıgı ve sanayiden ayrılmaz nitelikteki iyat sistemini de yarattı. LewisMumford,SticksandStones’da["DeğneklerveTaşlar"]şöyleyazar(s.41-42):

Victor Hugo, Notre Dame’da, matbaa baskısının, o zamana kadar insanlıgın taştankaydı olmuş mimariyi imha ettigini soyluyordu. Gelgelelim, matbaacılıgın asılkabahati, onunmimariden edebi degerleri uzaklaştırması degil,mimarinin, degeriniedebiyattanalmasınanedenolmasıydı.Ronesansilebirlikte,okuryazarileokuryazarolmayan arasındaki buyuk modern ayrım, binaya kadar genişler; kendi taşını,adamlarını, aletlerini ve sanatının gelenegini tanıyan inşaat ustası yerini, kendiPalladio’sunu, Vignola’sını ve Vitruvius’unu tanıyan mimara bıraktı. Mimari, birbinanın dış yuzeylerinde bahtiyar bir ruhun damgasını bırakmaya çalışmak yerine,yalnızca dilbilgisel bir dogruluk ve seslendirme sorunu haline geldi; ve on yedinciyuzyılda,buduzenebaşkaldıranvebaroguyaratanmimarlar,sadeceprenslerinzevkbahçelerindevetiyatrolarındakendilerinievlerindekikadarrahathissediyorlardı...

Gençliginde Iskoçyalı biyolog Patrick Geddes’in ogrencisi olan Mumford, bize her zaman,hiçbir şeyin başka bir şeyle ilişkili oldugunu gormeyen uzmanın yontemlerinin ne kadargereksiz ve çabaları karşılıksız bırakıcı nitelikte oldugunun uygar bir ornegini vermiştir:"Kitaparacılıgıyladırki,St.Petersburg’danPhiladelphia’yakadaronsekizinciyuzyılmimarisi,tekbirzihninçabasıylayaratılmışgibigörünmekteydi."(s.43)

Baskı, kendi başına bir mal, bize kendimiz de dahil butun diger tur kaynakları nasılkullanacagımızı da gosteren, yeni bir dogal kaynaktı. Temel urunler ya da dogal kaynaklarolarakmedya,HaroldInnis’indahasonrakiçalışmasınıntemasınıoluşturur.Oncekiçalışması,temel urunlerle sıradan anlamda ilgilenir. Olgunluk çagında, Innis, yazı, papirus, radyo,fotogravürvebunungibiteknolojikaraçlarınkendibaşlarınaservetolduğunukeşfetmişti.{96}

Deneyimiturdeşolarakişlemeegilimigosterenbirteknolojiolmaksızın,birtoplumundogalkaynakların denetiminde, hatta insani çabasının orgutlenmesinde bile çok fazlailerleyebilmesimumkundegildir.Bu,TheBridgeOvertheRiverKwai’nin[KıvaiKöprüsü]ironiktemasıydı.BudistJaponalbay,buişigerçekleştirmesinisaglayacakteknolojiyesahipdegildir.Ingiliz albay için butun iş hiçbir zaman şemalara dokulmuş ve parçalara ayrılmış degildir.Kuşkusuz, kafasında kusursuz bir tasarı yoktur. Teknolojisi, onun yaşam tarzıdır. CenevreAnlaşmasınınkurallarınagoreyaşamaktadır.SozelbirFransız’agore,butunbunlargulunçtur.İngilizveAmerikalıizleyicilerisefilmiderin,ince,kavranmasıgüçbulmuştur.

John L. McKenzie,Two-Edged Sword’da ["Iki Agızlı Kılıç"], on ikinci yuzyıldaki Kutsal Kitaparaştırmalarının, Kutsal Yazılardaki anlatının çizgisel, turdeş yapısı kavramından nasılvazgeçtiğinigösterir(s.13):

Page 147: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Dogal guçlerin modern denetimi ve kullanımı, Ibranilerce bilinmiyordu; en çılgınfantastikduşlerindebile boyle bir şey yoktu ... Eski Ibranilerpre- ilozo ikti;modernduşuncenin en sıradan kalıplarını bile bilmiyorlardı. Zihinsel bir disiplin olarakmantıktan yoksundular. Dilleri, soyut degil somut olan duragan gerçeklikten çokhareketveeylemigörenbasitinsanınkonuşmasıdır.

Bizimdunyamızda,sozcukler,dikkatlibirbiçimdeturdeşvarlıklaraindirgenerekkullanılabilirhalegetirilmiştir.Sozcuklerinherhangibirerdemeyadayaşamadogalolaraksahipolduklarıgibibirşeykabuledilecekolsaydı,pratik,uygulamalıişlevleriniyerinegetiremezlerdi.

Size onerdigimkuramın, sozcuklerinkendi içlerindekidogalbir erdemedayandıgınıgostermiştim. Bunun yasayazıcılıgının iili uygulamalarıyla bagdaştıgını gostermekiçin,madalyonutersineçevirmedenonce,izinverinde,buyorumkuramınıdogmatikolarakifadeedeyim.

Yasalbelgelerdeki sozcukler–başkabir şeydensozetmiyorum–belirli şeylereyadadurumlara uygulasınlar diye, yetkenin başkalarına aktarılmasından ibarettir.Sozcuklerinanlamınıntekanlamı,benimkullandıgımşekliyle, ozgulbiruygulamadır.Vesozcuklernekadarkesinolursa,buaktarımdahabuyukolur;çunkuozamanbaşkaozgulluklereyauygulanabilirleryadauygulanamazlar.Bu,hukuktakiyasayazıcılıgmdayadaiçtihattasözcüklerintekönemliözelliğidir.

Bunedenle,sozcukler,yazarınonlarınsahipolmasınıduşunduguanlama,hattaonunniyet ettigi veya akla uygun olsun olmasın, başkalarının onlara vermesini bekledigianlama gelmezler. Bu sozcukler, her şeyden once, hitap ettikleri kişinin onlarıngeldigini duşundugu anlama gelirler. Anlamları, onları uygulayabilecegi olay ya daşeydir veya bazı durumlarda yalnızca onları uygulamayı onerebilecegi olay ya daşeydir. Yasal belgelerdeki sozcuklerin anlamı, yazar veya yazarlarında, bir kontratıntara larında,vasiyetçideyadayasakoyucudadegil,hitapettigi kişininonlarıyerinegetirmekiçinyapmayıuygunbulduğuedimlerdeyadadavranıştaaranmalıdır.

Ikinci adımda, ama yalnız ikincil olarak, yasal bir belge aynı zamandamahkemelerehitapeder.Bu,dahasonrakibiraktarmadır;farklıbiryetkenin,sozcuklerinneanlamageldiginedegil,yasanınhitapettigikişininsozcuklereverdigianlamıvermeyadabuanlama sahip oldugunu varsayma yetkesine sahip olup olmadıgına karar verecekolmakgibifarklıbiryetkeninaktarılmasıdır.Başkabirdeyişle,mahkemeninonundekisoru,onunsozcukleredogruanlamıveripvermedigidegil, sozcuklerin,onunverdigianlamyetkisinesahipolupolmadığısorusudur.{97}

Curtis’in,uygulamalı terminolojinindogasındaboylesinedogrubirbiçimdeayırt ettigi şey,hem sivil hem de askeri butun nufusları aynı olçude ilgilendirir. Bir ornek bir tarzdaişlenmedikleri surece, işlevlerin ve gorevlerin aktarılması butunuyle olanaksız olurdu,dolayısıylabasımcılıgınardındanortayaçıkangruplaşmalar turundenhiçbirmerkezileşmişulusal gruplaşma da oluşamazdı. Okuryazarlık aracılıgıyla, buna benzer birornek bir işlemgerçekleşmiş olmasaydı, ne pazar ne de iyat sistemi olabilirdi; bu, "geri kalmış" ulkeleri"komunist" ya da kabilesel olmak yonunde zorlayan bir etkendir. Uzun sureli ve genişkapsamlı bir okuryazarlık deneyimi olmaksızın, bizim iyat ve dagıtım sistemimize sahip

Page 148: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

olmanın bilinen hiçbir yolu yoktur. Ama elektronik çagında ilerledikçe, bu sorunların hızlafarkınavarmayabaşlıyoruz.Çunkutelgraf,radyoveTV,etkileriaçısındanmatbaakulturununturdeşligine dogru ilerlemiyor ve matbaa kulturu dışındaki kulturlerin çok daha kolaybilincinevarmayahazırlıyorbizi.

Hatasızölçmetutkusu,Rönesans’aegemenolmayabaşladı.

Tıpkı,RamusustuneçalışmasındaPederOng’unOrtaçagmantıkçılarıileRonesanstuccarlarıarasındaki, tuhaf biçim ve durtu benzerliklerini anlamak için gereken içgoruyu saglamışolmasıgibi,JohnU.NefdebizeRonesansbilimveticaretiarasındakibaglantıyıverir.CulturalFoundations of Industrial Civilization ["Sınai Uygarlıgın Kulturel Temelleri"] adlı yapıtı,özellikleticaridünyayagirdikçe,birnicelleştirmearaştırmasıdır.

Gorsel nicelik uzerindeki vurguyla işlevlerin şiddetle ayrılması ve aktarılması ruhu, geçskolastik yuzyılları hiç rahat bırakmamış ve gormuş oldugumuz gibi, elyazması sanatınınmakineleştirilmesine katkıda bulunmuştu, ikiliklerin ve bolunmelerin peşine duşulmesi,skolastisizmdenmatematikvebilimetaşınmıştır.Nef’inişaretettiğigibi(s.4-5):

Bizim çagımızın oylesine belirgin bir ozelligi olan, bilimin inançtan, ahlaktan vesanattan ayrışmasının ta kendisi, yaşadıgımız sanayileşmiş dunyanın koklerinioluşturur. Fermat’ya yazılmış, 1637’de Peder Mersenne’e gonderdigi bir mektuptaDescartes, Toulouse’lu buyuk matematikçinin, "benim bir şey için inanması kolaydemekle o şeyin yalnızcamuhtemel oldugunu soylemek istedigimi" varsayıyor gibigorundugune dikkati çekiyordu. "Bu benim konumumdan çok uzak: Ben yalnızcamuhtemelolanher şeyi,neredeyseyanlışkabulederim..."Boylebirkonum,yalnızcaelle tutulabilir, giderek olçulebilir terimlerle kanıtlanabilir olan şeylerin, veya iiliyaşam deneyiminden yapay olarak ayrılmış onermelerden başlayan matematikselaçıklamalarla kanıtlanabilir şeylerin gerçek olarak kabul edilmesine yol açmıştır.Pascal’in bunu kabul eden ilk kişi olmasından da anlaşıldıgı uzere, inanç, ahlak veguzellikkonularındaaynıturelletutulabilirkanıtlarsunmakveaynıturrızalaralmakolanaksızoldugundan,diningerçekleri,ahlakfelsefesivesanat,kamusalbilgidençok,kişisel kanaat konuları olarak ele alınmaya başlamıştır. Bunların çagdaş dunyayakatkılarıdolaylıdır,bununlabirlikte,bunedenlebiliminkatkılarından illedeaşagıdadeğildir.

Turdeşlik ugruna zihinsel tarzların yapay ayrımı, Descartes ve çagma bir kesinlik duygusukazandırdı.Matbaaaracılıgıyla,biryuzyıldır surenvegitgidehızlananhaberleşmehareketidönemiyeniduyarlılıklargeliştirmişti.Nef’insözcükleriyle(s.8):

Rabelais’nin1553’tekiolumunuizleyenyuzyılboyunca,kesinzamankesinniceliklerin,kesin mesafelerin, ozel ve kamusal yaşamla baglantılı olarak kadınlar ve erkekleraçısındangittikçebuyuyenbir onemkazanmayabaşladıgınailişkinpekçokgostergevardır. Kesinlige yonelik bu yeni ilginin en etkileyici orneklerinden biri, RomaKilisesi’nindahakesinbirtakvimbulmakiçinhareketegeçmesiydi.Ortaçagboyunca,Hıristiyan halkların zamanın geçişini olçme yontemleri, Roma Imparatorlugu’nun

Page 149: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

çokuşunden once yapılmış hesaplamalara dayanıyordu. Rabelais’nin çagında hala IS325’inJülyentakvimikullanımdaydı.

Istatistigindoguşu,ekonominin,onaltıncıyuzyılıngeneltoplumsaldokusundanyalıtılmasınaolanakverdi:

Avrupalılar,bunuizleyenseksenkusuryıllıksureboyunca,birçokalandadahayuksekbirniceldogrulukderecesininpeşindekoştular.Bazıları istatistiklerin toplanmasınayenibir onematfetti veBodin,Malynes, Laffemas,MontchretienveMun ilebirlikte,gundelik iiliyaşamımızdahepimizinkaygısıolanevidaresindenveiçselyaşamımızakılavuzlukederekhepimizinilgisiniçekenahlakfelsefesindenbagımsız,ayrıbirinsanispekulatifaraştırmakonusuolarakekonomininilkkezdogdugudonemde,ekonomikpolitikayakılavuzolarak,nufusartışoranlarıileilgiliistatistiklerinialmayabaşladılar,(s.10)

Avrupa halihazırda yaşamın gorselleştirilmiş olçumu ve nicelleştirmesi yonunde oylesineilerliyordu ki, "ilk kez olarak, hem Yakın hem de Uzakdogu’dan ayrı bir yer işgal etmeyebaşladı." Başka bir deyişle, elyazması koşulları altında Avrupa, kendisi de bir elyazmasıkültürüolanDoğu’dançokbelirginbirfarklılıkgöstermiyordu.

Şimdibiranlıgına,nicelikveolçumeyonelikyenitutkununteyidiiçinNef ’denOng’adonersek,"Ramus’çuyonteminbirincilolarak,deneysellikiçindegilduzeniçinbirarzuyayoneldigini"goruruz."...Ramuskonuşmaya,listelemeolarakadlandırılabilecekmaddelerhalindesıralamayaklaşımıgetirir."{98}

Yeni ticari sını ların listeleme yaklaşımını benimsemesi, birçok kesimden belgelenebilir.Yeniligi ve tuha lıgı, Elizabeth donemi sahnesini kahkahaya bogmuştu. Ben Jonson’ınVolpone’dekiSirPolitickWould-Be’si [SirSozdePolitik],birsozde-Machiavelli’dirveJonsondogal olarak yeni devlet adamlıgını, eylemin gorsel gozlem ve duzenlenmesine ilişkin yenitekniklerlebağlantılandırır:

SeverimFarketmeyivegözlemeyi:YaşasamdaEtkinakıntınındışında,genedegösterebilirimŞeylerinakışınıvegeçişiniKendiözelkullanımımiçin;vebilirimDevletingelgitlerini.

SirPolitick,Venedik’tePeregrine’isorguyaçeker;

NedenyollaradüştünKurallarıbırakarakPeregrine:İnançtı,sahipolduğumŞubayağıgramerindışındabazısıradankişilerinBanaİtalyancaolarakhaykırdıkları,öğrettibana.(II,i)

DahasonraIV.Perdede,SirPolitick,Peregrineiçinbirlistelemeyapar:

SirP.Yok,sir,benidüşünün.Banasoğanlarımamalolacak,Otuzlivrekadar.

Page 150: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Per.Budabirpoundeder.SirP.Yanısırabenimsuşebekeme:Çünkübunuyapınca,sirİlkin,geminiziikituğladuvararasınagetiriyorum;Amadevletingirişeceğitürden:BirindeKendimeiyibirçadırbezigeriyorum,veiçineSoğanlarımıyerleştirip,yarıyakesiyorum:ÖtekiBirsürügözetlemedeliğiyledolu,buralardanÇıkarırımkörüğümünburnunu;vebukörükleriSuşebekemlebirlikte,sürekliharekethalindetutarım,Yüzlercesininarasındaenkolayolanıdırbu.Şimdi,sir,sizinsoğanınızdoğaldırkiÇekecekbulaşıcıhastalığı,veüzerinehavaüfleyenKörüğünüz,birhastalıkvarsa,Değişenrengiyleanındagösterecekbunu.Aksihaldebaşlangıçtakikadaraçıkrenklikalacak.-Ozamananlaşılacakki,hiçbirşeyyok.Per.Haklısınız,sir.SirP.Notalmışolmayıisterdim.Per."İnanın,bendeöyle":Amabirkeresindeçokiyiyapmıştınız,sir.SirP.Yanılıyormuydum,Yoksaöyleyaparmıydım,sizenedenlerinigösterebilirimBudevletişimdiTürk’enasılsatardım,Kadırgalarınarağmen,yada-[Kâğıtlarıinceleyerek]Per.Ricaederim,sirPol.SirP.Kendihakkımdasöylemiyorum.Per.Korkarım:Oradalar,sir.Sir.P.Hayır,bubenimgünlüğüm,Burayagünlükişleriminotalırım.Per.Ricaederim,bırakındagöreyim,sir.Buradakine?Notandum,[Okur]Birsıçanmahmuzderilerimikemirdi;bununlabirlikte,Yenilerimigiydim,veilerledim:AmailkinEşiğinüzerineüçbezelyeattım.İkincisi,Gidipikikürdansatınaldım,birincisiniHemenkırıverdim,ragiondelstatohakkında,Hollandalıbirtüccarlayaptığımbirkonuşmada.Ondanayrıldım,vebirmoccinigoödedimİpekçoraplarımıyamadığıiçin;buarada,Ringalarıucuzlattım;veSanMarko’daidrarımıyaptım.İnanınbunlarpolitiknotlar!SirP.Sir,yaşamımınhiçbireyleminiatlamam,İşteböyleanlatırım.

Page 151: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Per.İnanınbana,çokakıllıca!SirP.Bukadardadeğil,sir,devamedinokumaya.

Ozaman,SamPepys’inyarımyuzyılkadarsonratıpkıbuturbirgunluktutmasınınşaşılacakhiçbir yonu yoktur. Bu, sozde Makyavelci tuccar için bir gozlem ve kesinlik disipliniydi.Elizabeth donemi izleyicisine gore, Iago’nun,Othello’nun ilk sahnesindeki ozru, onu, SozdePolitick’indamgasıylasukatılmadıkbiravanakolaraketiketlemişolabilir:

Heyecanlanmayınefendim,Sırasıgelinceöcünüalmakiçinhizmetindeyim.Nehepimizefendiolabilir,Nedeherefendikendinebağlıbirinibulabilir.Nicegörevdelisi,dizkıransalakgörürsünüz,Sürtünüpköleliketmektenvazgeçmezhiçbirzaman,Boğaztokluğunaömrünütüketirsahibinineşeğigibi;Birkocamayagörsünkolundantutupatıverirler,Bencebuerdemlisalaklarınhepsinikırbaçtangeçirmeli.Birdebunlarınbaşkacinsivardır,İlkbakıştaişinintamadamıgibigörünürler,Oysahepkendiçıkarlarınıdüşünürler;Hizmetgösterilerindebulunupefendilerine,Kendikazançlarınıgözetipceplerinidoldururlar;Sonradaefendilerinibırakıpkendilerininefendisiolurlar.İşteakıllıdiyebenbunlaraderim;Bendebunlardanbiriolduğumuitirafetmeliyim,Çünküefendim,sizinRoderigoolduğunuzkadar,Mağripliolsaydımeğer,Iagoolamayacağımkesin.Kendimehizmetediyorum,onahizmetettiğimiçin.Tanrıtanığımdır,nesevgimdenyapacağımbuişi,nedegörevdiye,Öylegörünüpçıkarımabakacağımsadece;Yoksadüşündüklerim,niyetlerimGörünüşüme,davranışımayansısaydıeğer,Çokgeçmezherkesindilinedüşer,kargalargagalardıbeni,Çünkügöründüğümgibideğilimben.{99}

Kafaileyürekarasındamatbaanınyolaçtığıayrım,Avrupa’yıMachiavelli’dengünümüzedeğinetkilemişbirtravmadır.

Matbaanınvegorselliginyalıtılmasınınerkenevrelerindegerçekdışıgibigorunen,onunkafaile yurek arasında, gulunç bir ikiyuzluluk veya bolunme yaratmış gibi gorunmesiydi. Aynıbolunmenin tam iki yuzyıl sonra, on sekizinci yuzyılın sonundabir Irlandalı vebir Ingiliz’enasıl gorundugune bakmak ilginç olacaktır. Işte,Re ledions on Revolution in France’ta["Fransa’dakiIhtilalUstuneDuşunceler"],listelemehakkındayorumyapan,ruhuhesaplayan

Page 152: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

duygusalGalliEdmundBurke:

Fransa kraliçesini gordugumden bu yana on altı, on yedi yıl oluyor, o zamanVersailles’da,veliahdıneşikonumundaydı;neredeysedokunmuyorgibigorundugubudunyaustundehiçbirzamandahahoşbirgoruntuyerastlamadım.Onuu kunhemenustunde, içine girmeye yeni başladıgı yukselen kureyi susleyip neşelendirirkengordum, - yaşam, ihtişam ve sevinç dolu, sabah yıldızı gibi ışıldarken. Ah! Nasıl birdevrim!Oyukselişiveoduşuşuheyecanduymadanduşunmekiçinnasılbiryuregimolmalı!Coşkulu,mesafeli,saygılıaşkunvanlarınayucelikunvanlarınaekledigizaman,ogogsunaltındagizlenmişonursuzlugakarşıdaimakeskinpanzehirinitaşımakzorundaoldugunu hayal bile edemezdim; nazik erkeklerden oluşan bir millette, şere lierkeklerdenveşovalyelerdenoluşanbirmillette,onunbaşınabufelaketleringeldiginigorecegimi hayal bile edemezdim.Onu hakaretle tehdit eden bir bakışın bile ocunualmakiçin,onbinkılıcınbirdenkınındançıkacagınıduşunurdum.Amaşovalyelikçagısona erdi. Yerini so istlerin, ekonomistlerin ve hesapçıların çagına bıraktı; veAvrupa’nınşaşaasısonsuzakadarsondu.Asla,birdahaasla,rutbevecinsiyetebuyucegonullu sadakati, magrur boyun egişi, onurlu itaati, kolelikte bile yuceltilmiş birözgürlükruhunucanlıtutanyürektenbağımlılığıbirdahaaslagöremeyeceğiz.Yaşamınsatın alınmamış zarafeti, milletlerin ucuz savunması, erkekçe duygunun vekahramanca girişimin muş ik hemşiresi gitti! Gitti, bir lekeyi yara gibi hisseden,zalimligiyumuşatan,dokunduguherşeyi soylulaştıranvesayesindekepazeliginbileyarıyarıyakötülüğünüyitirdiği,ilkeninduyarlılığı,onuruncömertliğigittiartık.

Şimdi de sırada, sogukkanlı bir Saksonun, William Cobbett’in,A Years’ Residence inAmerica’sında(1795;"Amerika’daBirYıllıkIkamet"]kaydettigi,matbaakulturununbuulkedeyarattığıyenitürinsankarşısındakişaşkınlığıvar:

356.Amerika’da,buradayetişipdegerçektencahilolanpekazinsanvar.Herçiftçiazçokbirokuyucu.Hiçbirlehçehiçbiryerelagızyok.Fransızların,sonyıllarınacımasızKoktenci yıgınlarına kuçultucu bir unvan olarak, Ingiltere’de ise en yararlı halkkitlesinin tumune, çalışan ve savaşlarda çarpışanlara verdikleri unvanla, koylulukbenzerihiçbirsınıfyok.Ve,dogalolaraksizintanışlarınızıoluşturanerkekleregelince,tecrubeylebiliyorumki,Ingiltere’debulunaneniyi,samimiveduyarlıerkeklergibiler.Bilgililer; çekingenlikten uzak bir tevazua sahipler; bildikleri konusunda her zamaniletişimkurmayahazırlar,vehenuzogreneceklerişeylerbulundugunukabuletmektenasla utanmıyorlar. Sahip oldukları şeylerle ovunduklerini asla işitmiyorsunuz, veihtiyaçlarından dolayı yakındıklarını asla duymuyorsunuz. Gençliklerinden itibarenbirerokuyucuolarakyetişmişler;vesizinlebirsohbetegiremeyecekleri,istersiyasal,isterbilimselnitelikteolsun,pekazkonuvar.Herdurumda,daimasabırladinliyorlar.YerlibirAmerikalının,konuşurkenbirininsozunukestiginihiçduymadım.Sakinliklerive serinkanlılıkları, her şeyi soylemek ve yapmak konusunda kasti olarakbenimsedikleritutum,rızalarınıifadeetmektegösterdikleriyavaşlıkvetemkin;bunlar,birduyguyoklugununişaretleriolarakalınırsa,çokyanlışbirşekildedegerlendirilmişolur.Aslınabakılırsa,gerçekbirtalihsizliklerzinciri,birAmerikalınıngozlerindenyaşgetirecektir;amauydurulmuşherturluoyku,onunelinicebinesokturacaktır:Fransa,

Page 153: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

İtalyaveAlmanya’dandilencitemsilcilerinindetanıklıkedebileceğigibi.

357. Gelgelelim, Ingiliz dilinin hızlı tepkileri ve Ingiliz ifadesinin kararlı tonukonusundakieksiklikleilgilineyapmanızgerektiginibirsurebilemeyeceksiniz.Yuksekses: sıkı bir tokalaşma: anında onay ya da itiraz: yaygaracı sevinç: acı sızlanma:hararetli dostluk: olumcul duşmanlık: insanlara kendilerini oldurten aşk: başkalarınıoldurmelerine yol açannefret. Butun bunlar, zihinlerde ve yureklerdeher duygununaşın olçude bulundugu Ingilizlerin nitelikleri arasında yer alır. Butun olarak Ingilizkarakterinin mi en iyisi oldugu sorusunu yanıtlamak için, bir uçuncu tarafabaşvurmamızgerekir...

Çogu Ingiliz’in hala sozel, tutkulu karakter butunlugunu korudugu, Cobbett’e oldugu kadarDickens’adaaşikargibigorunuyordu.VeCobbett,Amerika’dakiyeniinsanıkitapkulturununyaratmış oldugu gozlemini dile getirmekte duraksamaz. Yeni insan, sozcugun gerçekanlamıyla,matbaanınmesajınıyüreğineyerleştirmişve"alçakgonullulugunhavsızgiysisini"giymiştir. Lear gibi soymuştur kendisini, ta ki 1868’de "A Liberal Education" ["Ozgur BirEgitim"] adlı denemesinde aşagıdaki goruşlerini dile getiren Thomas Huxley’in idealinigerçekleştirenedeğin:

“Oylesanıyorumki,gençliginde ozgurbiregitimalmışolanbukişi,kendi iradesininhizmetkarıolmayahazırdırvebutunişini,tıpkıişininehlibirmekanizmagibi,kolaylıkvezevkleyapar;zekası,butunparçalarıeşitgucesahipveiyiçalışanaçık,serinkanlı,mantıklıbirmakinedir;herçeşitişekoşulabilecekbirbuharmakinesikadarçalışmayahazırbirmakine…”{100}

Bu bilimsel vizyonun duygusal temellerine yaklaştıkça, Doyle’unA Scandal in Bohemia’da["Bohemya’daBirSkandal"],hakkındaşunlarısöylediğiSherlockHolmesfigürüçıkarortaya:

Bana gore o, dunyanın gordugu en kusursuz akıl yurutme ve gozlem yapmamakinesiydi;amabiraşıkolarak,kendisiniyanlışbirkonumaduşurebilirdi.Kuçukbirolayimasıyadakuçumseyicibirtebessumdışında,hiçbirzamanyumuşakduygularınıdile getirmezdi. ... Duyarlı bir alette kum, ya da ileri dereceli gozluk camlarında birçatlak, onunkine benzer yaradılışta biri için guçlu duygulardan daha rahatsız ediciolamazdı.{101}

Elinizdeki kitapta, nakletme ve birorneklik yoluyla bilgiyi uygulamaya yonelik Gutenbergdurtusunun, cinsiyet ve ırk gibi sorunlarda neden bu kadar direnişle karşı karşıya kaldıgı,dahadaaçıkbirşekildeortayaçıkacaktır.

Toplumsal ve siyasal yonleri içinde "birornekleştirme" surecini, de Tocqueville, L’AncientRegime’de["EskiRejim"]açıkçaortayakoyar(s.83-84,103,125):

Neredeysekrallıgınheryerinde, farklıbolgelerin ozelyaşamınınçokuzunzamandanberi ortadan kalktıgına işaret etmiştim; bu, butun Fransızların birbirine çokbenzemesinebuyukkatkılardabulunmuştur.Halavarolanfarklılıklarakarşın,ulusunbirligi zaten açıktı; bu, yasamanın birligiyle ortaya serildi. On sekizinci yuzyıldailerledikçe,butunuylegenelvebutunuylebirornek,heryerdeveherkesiçinaynıolanbir yasama ikrini kavrayan yonetilenlerin her kesimine aynı şekilde aynı kuralları

Page 154: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

uygulayan kraliyet fermanlarının, kraliyet bildirilerinin, Meclis ilamlarının sayısındabununla ortuşenbirartışoldugunugoruyoruz;bu ikir, Ihtilal’inpatlakvermesindenoncekiotuzyılboyuncabirbiriardınaortayaçıkançeşitlireformprojelerindegorulur.İkiyüzyılönce,böylebirkavramın,deyimyerindeyse,malzemesineihtiyaçvardı.

Vilayetler gitgide daha çok birbirini andırmakla kalmıyordu; her vilayette degişiksını lardaninsanlar,hiçdegilseortalamahalkınustundekitabakalaramensupolanlar,mevkifarklarınakarşın,gittikçedahaçokbirbirlerinebenzemeyebaşlıyorlardı.

Bunu,1789’dafarklıorgutlerinortayakoydugu"yonergelerinokunmasındandahaaçıkbir şekilde hiçbir şey gosteremez. Bunları ortaya atanlar çıkarları bakımındanbirbirinden derin bir şekilde ayrılıyorlardı, ama başka her bakımdan benzerliklerinisergiliyorlardı.

Dahadagaripolan,kendilerinibirbirlerindenboylesineayrıtutanbutunbuinsanların,yerleri degişmiş olsaydı, birbirlerinden ayırmak imkansız olacak kadar birbirinebenzemesidir.Dahadakotusu,egerbiribu insanlarınengizli ruhunudilegetirmeyibaşarabilseydi, birbirine bu kadar benzeyen insanları bolen bu incecik bariyerlerinbizzatbu insanlarakamusal çıkarve sagduyuyaaykırıymışgibi, kendileri isebirligebayılıyorlarmış gibi gorundugunu fark ederdi. Başka herkes kendi koşuluna goreparçalanmışoldugu için,herbirikendi ozgulkoşulunasıkısıkıyapışıyorduama,hiçkimsenin ayrı bir konuma sahip olması ve hiç kimsenin ortalama duzeyden usteçıkamamasıkoşuluyla,hepsidetekbirkitleiçinedahiledilmeyehazırdı.

Okuryazarlık surecinde insanların ve tavırların turdeşleşmesinden ayrılamaznitelikteki birdurum,tüketicimallarınayönelikeşitderecedeyaygınilgiydi:

Bu on sekizinci yuzyıl insanları,maddi konfora yonelik, deyim yerindeyse uşaklıgınanası olan, guçsuz duşurucu ama direngen ve onu alınamaz olan, aile sevgisine,yaşamınsaygınlıgına,dinselinançlarasaygıya,hattaitibaraduşkun,amakahramanlıgıyasaklayan, insanları istikrarlıamasıradanvatandaşlaryapmaktaustaolan,kayıtsızolsa bile, ozenle kurumsallaştırılmış ibadet uygulaması gibi birçok ozel erdemlekendisini karıştırıp onlarla sarmaş dolaş olmaya hazır bu çeşit tutkuyu çok aztanıyordu.Onsekizinciyüzyılinsanlarıhemdahaiyihemdahakötüydü.

O çagın Fransızları neşeyi sever, zevke tapardı; bugunun insanlarına gore belkialışkanlıklarındadahaduzensiz, tutkuve ikirlerindedahadizginlenmemişlerdi;amabizim çevremizde gordugumuz sagduyulu ve iyi duzenlenmiş duygusallık hakkındahiçbir şey bilmiyorlardı. Ust sını lar yaşamı rahat hale getirmekten çok ondan zevkalmakla,kendilerinizenginleştirmektençoksüslemekleilgiliydiler.

Ortasını lardabile,insanlaryaşamlarınıkonforarayışınaadamamıştı;buarayışsıksıkdahayuksekvedaha ra inezevklerugruna terkediliyordu;heryerdeamaç,paranındışında bir maldı. "Ulkemin insanlarını tanırım," diye yazıyordu bu doneminmensuplarındanbiri, fantastikamagururdanyoksunolmayanbir tarzda, "madenlerieritmekte ve saçıp savurmakta ustadırlar, ama onlara surekli ibadet etmeye hazırdegillerdir;eskiidollerine-kahramanlık,şan,veşunusoylemeyebilecuretedebilirim

Page 155: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

ki,yücegönüllülük-dönmeyebütünüylehazırolacaklardır."

Makyavelcizihniyetiletüccarzihniyeti,herşeyiyönetenbölünmeningücüne–iktidarveahlakikilemineveparaveahlakikilemine–olanyalıninançlarındabütünüyleaynıdır.

De Chardin’in,Phenomenon of Man adlı kitabında açıkladıgı gibi, yeni icat, daha oncekiteknoloji yapılarının insana içselleştirilmesidir, ve bu nedenle, deyim yerindeyse,stoklanmasıdır. Burada araştırdıgımız şey, matbaa teknolojisi ve onun yeni tur insanıbiçimlendirmedeki etkisinin içselleştirilmesidir. De Chardin, içselleştirilecek pek çok yeniteknolojinin bulundugu gunumuzden soz eder: "Ilkin, icat gucu, butun araştırma guçlerininrasyonalizeedilmişbirgeritepmesiyoluylaşuandaoylesinehızlayogunlaşmıştırki,şuandaevrimdebirsıçramadansözetmekbilemümkünhalegelmiştir."(s.305)

Demek ki uygulamalı bilginin gizemli bir yonu kalmamıştır. Uygulamalı bilgi, herhangi birsurecin, herhangi bir durum ya da herhangi bir insanın parçalara ayrılmasından oluşur.Makyavelci iktidar teknigi, Ben Jonson ve Shakespeare’in yukarıda aktardıgımız pasajlardaalayaaldıklarışeyintakendisidir.

Onu "işletenin ne oldugunu" gormek için, bir insanı gozlemleyebilirsiniz. Yani, onu birmakineyeindirgersiniz.Sonraonunbaşattutkusunu,makineninyakıtınıyalıtırsınız.Ardındanona sahipolursunuz.WyndhamLewis, yukarıda ItalyanprenslikmimarisininHollywood’cuyonune ilişkinbetimlemesinigordugumuzElizabethdonemioyunlarındanTheLionand theFox’tagörüldüğüşekliyle,buMakyavelcitekniklerinçokhoşbiranlatımınıvermiştir.

Yenimatbaakültürününparçalayıcısıralamayöntemlerininşeylereindirgediğitekkesimhalkdeğildi.PederOng,"RamistMethodandCommercialMind"daşunaişareteder(s.167):

Kitap uretiminde yararlanılan kitlesel uretim yontemleri, kitapların duşunceniniletişiminehizmetedensozcuklerintemsilleriolmaktançok,eşyaolarakalgılanmasınımumkun, hatta zorunlu kıldı. Kitaplar gitgide daha çok, emek urunu ve ticaretiyapılacakmalolarakkabuledilmeyebaşladı.Soz,yaşayaninsanikonuşmasıburadabiranlamda, şeyleştirildi. Tipogra inin doguşundan once bile, sozun belirgin birşeyleştirilmesi,Ortaçagterministmantıkçılarıtarafındanbaşlatılmıştıbile.Terministmantık, humanist çagda onun yerini alan topik mantık ve tipogra iyi destekleyeniletişimeyoneliktutumlarıngelişmesiarasındakipsikolojikbaglantılarıbaşkayerlerdeayrıntılarıyla ele alıp tartışmıştım. Terminist mantık, aslına bakılırsa, Ramus’ungençligindeyadaJuandeCelaya,JohnDullaertveJohnMajorgibiisimlerdençokeskiolmayanbirdonemde,vehattaRamus’untaraftarıJeanQuentin’densonrabileParis’tehala temsil ediliyordu. Ama terminist gelenek, sozun entelektuel amaçlarlaşeyleştirilmesinidesteklemişti.Şeyleştirmeyeyonelikbudurtu,akademidengelmişti.Kentlilerinbakışaçısındantipogra ikgelişmeleriinceledigimizzaman,guçleriniilkiylebirleştiren başka tip bir şeyleştirme durtusu goruruz. Nasıl mantıkçılar ifadeyibiçimselanalizetabitutmakuzeretozleştirmekistedilerse,tuccarlardaifadeyisatmak

Page 156: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

üzeretözleştirmekistiyorlardı...

Ramus’çugorsellistelemevesını landırmayontemlerinin,Ong’unbelirttigigibi(s.167-168),"basımcılıksureçlerininkendilerinesonderecebenzerolması,okadarki,kişininbirkonuyu,tıpkısozcuklerinbirbasımcınınbiçiminebaglandıgışekilde,uzaydasabitlermişparçalardanoluşuyor gibi hayal ederek, o konuya bir duzenleme getirmesine imkan vermesi" hiç deşaşırtıcıdeğildir.

Gorsel, dizisel, birornek ve çizgisel olarak, matbaanın bu agır basan orneginin, on altıncıyuzyılda insani duyarlılıgı ustunde etkileri olmadı degil. Ne ki, daha çarpıcı tezahurlerinedonmeden once, Ong gibi bizim de işaret etmemiz gereken nokta, Ronesans’ta "yontem"eyonelik saplantının "bir yazı karakterini kullanarakmatbaa dizgisini oluşturma sureci"ndearketipini bulmuş olmasıdır. "Her iki durumda, surekli soylemin duzenlenişi, onceden varolanparçalarınuzaysalbirkalıpiçindeduzenlenmesiyoluylasoylemiinşaetmesorunudur."(s.168)VeRamus’unsahipoldugusıradışıçekiciligin, insanlarıntipogra iyletemaslarındayaşadıklarıyeniduyarlılıkkalıplarınayakınolmasındangeldigiaçıktır.Matbaaylabirlikteonefırlayan yeni "tipogra ik insan", çok geçmeden bireycilik vemilliyetçilikle baglantılı olarakbutun dikkati toplayacaktır. Burada bizim ilgilendigimiz nokta, matbaanınuygulamalı bilgiduşuncelerini,ayırmavebolmeyoluyla,daimadahakeskingorselleştirmeyedogruhareketedecek şekilde yapılandırmasının yollarını bulmaktır. Ong’un deyişiyle (s. 168): "Gorselbetimlemede bu artan karmaşıklık, kuşkusuz, Ramus’çu yapıtlarla sınırlı kalmayıp,matbaakullanımının sozu, sesleolan ozgunbutunleşmesindenuzaklaştırdıgını veonagitgidedahafazla uzayda bir ‘şey’ olarak muamele ettigini açıkça gosterecek şekilde, tipogra ininevrimininbirparçasıdır."

Ong, olagandışı onemdebir noktayaparmakbasarak (s. 169), Aristoteles’e karşıRamus’çuhusumetin,onunmatbaakültürüylebağdaşmazlığınadayandığınıifadeeder:

Elyazmalarında diyagramlar duz metinlerden çok daha buyuk bir çaba gerektirenurunlerdir, çunku elle yazılırken, sayfa uzerindeki malzemenin konumunun kontroledilmesi çokbuyuk guçluk gosterir. Tipogra ik roproduksiyon ise bunuotomatik vekaçınılmaz olarak kontrol eder. ... Eger Ramus unlu anti-Aristoteles’çi tezi olanQuaecumqueabAristoteledictaessentcommentitiaesse’yi{102}gerçekten savunduysa,...çokaçıkkibununlakastettigi,Aristoteles’in(tezinyaygınbiryorumuolarak)yalancıoldugu degil; Aristoteles’inmalzemesinin kotu duzenlendigi ve "yontem"le gerektigigibidenetlenmediğidir.

Başkabirdeyişle,Aristoteles,Gutenbergçağmauygundeğildi.

Araştırmaların Ramus’çu diyagramlar ve bolumlemelerle yapılması, ogrenimin tuccarzihniyetiyonundekiilkbuyukhamlesioldu.Boylece,kitabının170.sayfasındanyapacagımızvebiziyenidenProfesörNef’edöndürecekalıntıylaPederOng’danayrılıyoruz:

FakatRamus’çuyontemin,aralarındaçokbuyukbirdestekgorduguburjuvagruplarınaçekicilikkazandıranbiryonudahavardı.Buyontemmuhasebeciligeçokbenziyordu.Tuccaryalnızticaretmallarıylaugraşmaklakalmaz,herçeşitmalıbirhesapdefterininsayfalarına işleyerek bunları bir şekilde kaydeder. Burada en farklı urunler –yun,

Page 157: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

balmumu, tutsu, komur, demir vemucevherler– ticari degerleri dışındahiçbir ortakyonleri olmamasına karşın, eşit bir temelde bir araya gelmişlerdir. Bir tuccarınmallarınımuhasebedefterlerinegeçirmesiiçin,mallarınniteliginebakmasıgerekmez,bununhiçbirönemiyoktur.Kişininyalnızcamuhasebeilkelerinibilmesiyeterlidir.

Dantzig,yeniharfteknolojisininyarattığıihtiyaçlarıkarşılamaküzerenedensayıdiliningenişletilmekzorundaolduğunuaçıklar.

Dogru nicelleştirme araçlarının keşfedilmesi için toplum ustundeki aralıksız baskı,toplumdaki bireyci baskılarla orantılıdır. Matbaa, butun tarihçilerin de dogruladıgı gibi,bireycilik egilimini şiddetlendirdi. Ayrıca kendi teknolojisinde de bir nicelleştirme aracısagladı.WilliamI.ThomasveFlorianZnaniecki’ninanıtsalyapıtıThePolishPeasantinEuropeandAmerica["AvrupaveAmerika’daPolonyaKoylusu"],matbaakulturununkoylukulturuneetkilerikonusundabutunciddianalistleriçinvazgeçilmezbirkaynaktır.Yazarlarşoylediyor(c.I,s.182):

Amakuşkusuz,bencilcetutumbirkezekonomikilişkilerigirince,builişkilernesnelbirbiçimdeduzenlenmekzorundadır.Dolayısıyla, sonundaekonomikeşdegerliligi ilkesibulunur ve temel hale gelirken, onun yanı sıra, yardımın etkililige dayanan eskidegerlendirmeveoznelozveriyedayanangeçicidegerlendirmeiçinbiryerherzamankalır.

ThePolishPeasant’ınGutenberggalaksisinianlamaktaki ustunyararlılıgı,onun,çagımızdakiolayların,ilkGutenbergçagındaolanbitenleortuşenbirmozaikaraştırmasınısunmasındangelir. Matbaa teknolojisiyle ve sınai orgutlenmeyle karşı karşıya kalan Polonya koylusuneolanlar, daha duşuk bir derecede Rus ve Japon koylulerine de olmuştur ve şu anda Çin’deolmaktadır.

ProfesorNef ’in,Batı sanayileşmeciliginin ilk evresindenicelleştirmeveuygulamalıbilginingelişmesine ilişkin tanıklıgına son vermeden once, hareketli matbaa har lerinin yukselişdoneminde matematik ve sayının rolune deginmemiz yerinde olacaktır. Tobias Dantzig,Number.TheLanguageofScienceadlıyapıtındamatematiginbirkulturtarihiniortayakoymuşve bu kitap Einstein’ın şu degerlendirmesine yol açmıştır: "Bu hiç kuşkusuz, matematiginevrimiustuneelimegeçenenilginçkitap."FonetikalfabedenOklitçiduyarlılıgındoguşu,bukitabınilkkısmındaaçıklanıyordu.Fonetikhar ler,yaniBatıkulturunundilivemitikbiçimi,butunduyularımızıgorselve"resimse!"yada"kapalı"uzayaaktarmayadaindirgemegucunesahiptir.

Busurekli,turdeşgorseluzayınkey ivekurgusalkarakterininfarkınavaranlar,herkestençokmatematikçilerolmuştur.Niçin?Çunkusayı,yanibilimindili,Oklitçiuzaykurgusunuişitselvedokunsaluzayayenidenaktaranbirkurgudur.

Dantzig’insayfa139’dakullandığıörnek,biryayınuzunluğununölçülmesiyleilgilidir:

Page 158: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Bunu gostermek uzere, bir egrinin bir yayın uzunluguna ilişkin kavrayışımızkullanılabilir. Fiziksel kavram, kıvrılmış bir tele dayanır. Teli germeksizinduzleştirdigimizi duşunelim; bu durumda duz çizgi parçası, yayın uzunluk olçusuolarak işlev gorecektir. Peki "germeksizin" demekle ne kastediyoruz? Bununlakastettigimiz, uzunlugun degişmemesidir. Ama bu terim, yayın uzunluguna ilişkinzaten bir şeyler bildigimizi ima eder. Boyle bir formulasyon açıkça bir petitioprincipii’dirvebirmatematikseltanımlamaolarakişlevgöremez.

Bununalternati i,egriye,yayıniçtarafınaartansayıdadogruparçalarındanoluşanbirdizi yol çizmektir. Bu dogru parçalarının toplam uzunlugu bir limite yaklaşır, yayınuzunluğudabudizininlimitiolaraktanımlanır.

Veuzunlukkavramıiçingeçerliolan,alanlar,hacimler,kutleler,hareketler,basınçlar,kuvvetler,gerilimlervedirençler,hızlar, ivmeler,vb., vb. içindegeçerlidir.Butunbukavramlar, dogrusal, duz ve birornek olandan başka hiçbir şeyin bulunmadıgı"çizgisel", "rasyonel" dunyada dogruuştur. O zaman, ya bu ilksel rasyonelkavramlardan vazgeçmek zorundayız -ki bu kavramlar zihinlerimize oylederinlemesineköksalmıştırki,onlardanvazgeçmemiz,gerçekbirdevrimolurdu-yadaburasyonelkavramlarıneduz,nedogrusalnedebirornekolanbirdunyayauyarlamakzorundayız.

Dantzig,çizgisel,duz,dogru,tekbiçimliOklitçiuzayınzihinlerimizekoksaldıgıvarsayımındabutunuyle hatalıdır. Boylesi uzay, okuryazarlıgın bir urundur ve okuryazarlık oncesi veyaarkaik insan tarafındanbilinmez. YukarıdaMirceaEliade’nin yakın zamanlarda yayımlananbirkitabını(TheSacredandtheProfane)bukonuyaayırdıgınıgormuştuk;Eliadebuyapıtında,Batıkların surekli ve turdeş uzay ve zaman kavramlarının arkaik insanın yaşamında hiçbirşekilde bulunmadıgını gosterir. Bu kavramlar, aynı şekilde Çin kulturunde de bulunmaz.Okuryazarlık oncesi insan, matematiksel izikteki gibi, her zaman benzersiz bir biçimdeyapılanmışuzaylarıvezamanlarıtasarlar.

Dantzig’in paha biçilmez açıklaması, Oklitçi uzaydaki (yani, okuryazarlıktaki) kazanılmışhaklarımızı korumak uzere,Batılı insanın, gundelikdeneyiminOklitçi olmayanboyutlarıylabaşaçıkabilmekiçin,sayınınkoşutamazıttarzınıtasarlamışolmasıdır.Dantzig,açıklamasınışöylesürdürür(s.140):

Peki duz, dogrusal ve birornek olan, tam karşıtına, yani kırık, egri ve birornekolmayana nasıl uyarlanabilir? Hiç kuşkusuz, sonlu sayıdaki adımlarla degil! Mucize,ancak şu unlumucize yapıcıyla, yani sonsuzluk kavramıyla gerçekleştirilebilir. Ilkselrasyonel kavramlara baglı kalmaya kararlı olarak, duyularımızın "egri" gerçekligini,yalnızca imgelemimizde yer alan duz dunyaların sonsuz bir dizisinin en son adımıolarakgörmektenbaşkaçaremizyoktur.

Mucizeise,bununişeyaramasıdır!

SayılarÖklitçiuzayıistilaettiğizamanGreklerdillerinkarışıklığıilenasılbaşaçıktılar?

Page 159: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Şimdi gene fonetik alfabenin duz, dogrusal ve birornek uzay kurgusunu neden yarattıgımsoralım. Fonetik alfabe, ruhbanlardan oluşan yazıcı gruplarının tapınak yonetimi içingeliştirdiklerikarmaşıkresim-yazılarıntersine,ticaret içinşekillendirilenbirkodidi.Yazıcıherhangi birinin ogrenmesi ve kullanması kolaydı ve fonetik alfabe, hangisi olursa olsun,bütündillereuyarlanabilirnitelikteydi.

Başka bir deyişle, sayı, onu tamamlayacak gelişmiş bir fonetik okuryazarlık kulturuolmaksızınanlamsız,işitsel-dokunsalbirkoddur.Har lervesayı,ikisibirlikte,insanınbilinçtarzlarını, Ronesans’ın erkendonemhumanistlerini oylesine cezbetmiş olan "ikili aktarım"sistemiiçineaktaracakveyenidenaktaracakguçlubirkasılma-gevşememakinesioluşturur.Genede,bugun,tıpkıfonetikalfabegibi,sayınındadeneyimivebilgiyisaglamaveuygulamaaracıolarakmodasıgeçmişdurumdadır.Artıkelektronikçagdanasılokuryazarlıksonrasınageçmişsek,aynışekildesayınında otesinegeçmişdurumdayız.Dantzig’in işaretettigi,pre-dijitalniteliktebirhesaplamatarzıvarartık(s.14):

AvustralyaveAfrika’nınenilkelkabileleriarasında,temeline5,ne10nede20olanbirsayısistemibulunur.Bu,birikilisistemdir,yaniikisayısınadayanır.Buvahşiler,henüzparmak sayma aşamasına varmamışlardır. Bir ve iki için bagımsız sayıları ve altıyakadardabileşiksayılarıvardır.Altınınötesindekiherşey"küme"ilegösterilir.

Dantzig,dijitalsaymabiledokunsalduyuyuotekiduyulardanbirçeşitsoyutlamayadaayırmaiken,ondan oncegelenevet-hayırındaha"butunsel"bircevapolduguna işareteder. Ilerneolursaolsun,sayılarıgereksizhalegetirenveHeisenberg’inyapısalcı iziginimumkunkılanyeniçiftlibilgisayarlarboyledir.Antikdunyaaçısındansayılar,Ronesans’ınbolunmuşgorseldunyasında oldugu gibi, yalnızca olçme için dokunsal olmamışlardı. De Chardin bunuPhenomenorıofManadlıkitabındaşöyleifadeeder(s.50):

Antik duşuncenin sayıların dogal uyumu olarak yarı duşunup yarı hayal ettigi şeyi,modern bilim kavramış ve olçuye dayanan formullerin kesinligine donuşturmuştur.Aslınabakılırsa,evreninmakrovemikroyapısınailişkinbilgimizi,dolaysızgozlemdençok daha fazla, gittikçe kesinleşen olçumlere borçluyuz. Ve yine, her maddenindonuşumunun,ortayaçıkardıgıkuvvetegorehesaplanabilirkoşullarabaglıoldugunubizeaçıklayanda,gittikçegözüpekleşenbuölçümlerolmuştur.

Otekiduyulardansoyutlanmışhaldekigorseluzayadondugumuzde,Ronesansveonsekizinciyüzyıldünyası"dingin,durağanvegeometrisininüçekseniüzerindebölünebilirgörünüyordu.Oysa şimdi, tek bir kalıptan yapılmış bir dokumdur." Burada soz konusu olan, bir degerlersorunundan çok, Ronesans’ın başarılarının nasıl olup da işlevlerin ve duyularınayrıştırılmasıylabutunleştiginianlamaihtiyacıdır.Amaayrıştırmanınveduraganlaştırmanıngorseltekniklerininişitsel-dokunsalkulturungelenekselortamındakeş i,sondereceverimlioldu.Butekniklertarafındanturdeşleştirilmişbirdunyadaaynıtekniklerinkullanılması,çokdahaazavantajlıolabilirdi.DeChardinşöyleder(s.221):

Bizimalışkanlıgımız,insanidunyasınıfarklıturden"gerçeklikler"denoluşanbolmelereayırmaktır:Sözgelimi,doğalveyapay,fizikselveahlaki,organikvehukuksalgibi.

Meşru ve zorunlu olarak, zihnimizin içimizdeki hareketlerini içerecek şekilde

Page 160: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

genişletilmişbiruzay-zamanda,bukarşıt çiftlerininarasındaki sınırgorunmezolmaegilimindedir. Yaşamın genişlemesi açısındanbakarsak, ister kanatlarını yarasa gibiyaysın,isterbukanatlarıtuyler,edonatsın,biromurgalıilekendikanatlarınıkendisiyaratmayı başarmasının ardından bu kanatlarla havada suzulen bir pilot arasındagerçektençokbüyükbirfarkvarmıdır?

Burada,matbaakulturununbiruzanımıolarakdiferansiyelhesabınrolunubuyutmekgerekliolmayabilir.Alfabedendahanotrolanhesap,herturluuzayyadahareketyadaenerjiturununbirornek ve yinelenebilir bir formule aktarılmasına ya da indirgenmesine olanak saglar.Dantzig,Number: The Language of Science adlı kitabında, Fenikelilerin, ticaretin baskısıaltında, sayılarla ifade etme ve hesaplama alanlarında buyuk bir adım atmış olduklarınıaçıklar:"Sırasalsayıifadelerindesayılarsoylendiklerisıraiçindealfabeninhar leriyletemsiledilmektedir."(s.24;bkz.ayrıcas.221.)

AmaGreklerveRomalılarhiçbirzamanhar lerikullanarakaritmetikişlemleryapmayauygunbir yontemin yanma bile yaklaşamadılar: "Tarihin başlangıcından modernkonumsalsayılamamızınbaşlangıcınadegin,hesaplamasanatındabukadarazilerlemesaglanmasınınnedenidebudur."(s.25)Yani,sayıyagorsel,uzaysalbirnitelikverilip,onunişitsel-dokunsalkalıbındansoyutlanmasınadegin,sayı,sihiralanındanayrılamamıştır."Busanattabecerilibirinsan, neredeyse dogaustu guçlere sahip biri olarak kabul edilmiştir. ... Aydın Grekler bile,kendilerinisayıvebiçimmistisizmindenaslabütünüylekurtaramamışlardır."(s.25-26).

Dantzig’in açıklamalarından yola çıkarak, matbaanın turdeşlik aracını vermesinden once,Greklerinaritmetigigeometriyeuygulama,biruzayturunubirdigerineaktarmagirişimiylebirlikte, matematikte ilk bunalımın nasıl dogdugunu gormek çok kolaydır: "Dillerin bukargaşası,bugunbilevarlıgınısurdurmektedir.Matematiginbutunparadoksları,sonsuzlugunçevresinde ortaya çıkıp buyumuştur: Zenon’un argumanlarından, Kant ve Cantor’unçatışkılarınavarıncayadegin."(s.65)Iliz,atalarımızın,işitsel-dokunsaluzaylarakarşıtolarakçeşitlidillerivegorselvarsayımlarıtanımaktanedenbukadarguçlukçektiklerinianlamaktazorlanıyoruz. Boylesine anlaşılmaz ve çozumu guç gorunen şey tek bir tur uzayda yaşamaalışkanlıgının ta kendisi idi. On birinci yuzyıldan on beşinci yuzyıla degin, Abakistler,Algoristler{103} ile mucadele ettiler. Yani, okuryazarlar sayı insanlarıyla savaştılar. BazıyerlerdeAraprakamlarıyasaklandı.Italya’dabazıonuçuncuyuzyıltuccarlarıbunlarıgizlibirkod olarak kullandılar. Elyazması kulturu altında, sayıların dış gorunuşu birçok degişimeugradıveDantzig’insoylediginegore(s.34): "Aslınabakılırsa,sayılarmatbaanındoguşunakadardegişmezbirbiçimalmadı.Ekbilgiolarakşudasoylenebilirki,matbaanınkararlıhalegetiricietkisioylesinebuyukolduki,gunumuzsayılarıtemeldeonbeşinciyuzyıldakilerleaynıgörünümesahiptir."

Sanatilebilimarasındaonaltıncıyüzyıldakibüyükboşanma,hızlandırılmışhesaplamaaraçlarıylaortayaçıktı.

Matbaa,sayılarınyadagorselkonumunzaferinionaltıncıyuzyılbaşlarındakesinleştirdi.Onaltıncı yuzyıl sonlarına gelindiginde, istatistik sanatı buyumeye başlamıştı bile. Dantzig

Page 161: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

şunlarıyazar(s.16):

Onaltıncıyuzyılsonu,Ispanya’davilayetlerinvekasabalarınnufusunuverensayılarınbasıldıgı bir donemdi. Aynı zamanda Italyanların da, nufus istatistiklerine -nufussayımlarına-ciddibirilgiduymayabaşladıgıbirdonemdi.Budonem,Fransa’da,Bodinile Mosyo de Malestroict diye biri arasında, iyatların duzeyi ile tedavuldeki paramiktarıarasındakiilişkilerkonusundasürüpgidenbirçekişmeninyaşandığıdönemdi.

Çokgeçmeden,aritmetikselhesaplamalarıhızlandırmanınyolvearaçlarınayonelikbuyukbirilgidedoğdu:

"Bizeenbasitniteliktegibigorunen"hesaplamalarlabaşaçıkmakkonusundaOrtaçagAvrupalılarının elinde bulunan araçların ne denli buyuk çaba gerektiren ve ne denliyavaşaraçlarolduklarınıanlayabilmemizgerçektenzor.AraprakamlarınınAvrupa’dakullanılmaya başlaması, Roma rakamlarından çok daha kolay kullanılan hesaplamaaraçlarının bulunmasını sagladı; oyle ki, Arap rakamlarının kullanımı, on altıncıyuzyılın sonuna dogru, en azından Kara Avrupası’nda hızla yayılmış gibigorunmektedir.1590ile1617yıllarıarasında,JohnNapier,hesaplamayapmakiçinoçokilginç"kemikler"iniicatetti.Bubuluşununardından,logaritmayailişkinçokdahaunlukeş iniyaptı.Bu,neredeyseanındabutunAvrupa’dakabulgorduvesonuçolarakaritmetikhesaplamalarsonderecehızlanmışoldu.(s.17)

Ardından,har lerlesayılarınbirbirindenayrılmasınısondereceçarpıcıbirşekildedramatizeedenbirolaykendinigosterdi.CulturalFoundationsofIndustrialCivilizationadlıkitabında(s.17-18),Nef,LucienFebvre’in,hesaplamadakibuanitersinedonuşleilgiliaraştırmalarındansozeder:"Oyleki,LucienFebvre’egore,onaltıncıyuzyılınsonunakadarkullanılmayadevamedensoldansagatoplamaveçıkarmaşeklindekieskialışkanlık,bunlarısagdansolaçokdahahızlı bir şekilde yapma uygulamasıyla geride kalmaya başladı." Başka bir deyişle,gerçekleştirilmesi onca uzun zaman alan, har lerle sayıların ayrılması, sonunda rakamlarınokunmasında soldan saga okuma alışkanlıgının bırakılmasıyla başarılmış oldu. Nef, inanç,sanatvebilimibutunleştirmesorunununçozumuiçinçalışmayazamanayırır(s.19).Dinvesanat,nicelleştirilmiş,birornekveturdeşbirduşuncesistemindenotomatikolarakdışlanır:"Iki donemin çalışmaları arasında yapılması gereken en onemli ayrımlardan biri, inanç vesanatın bilimsel araştırmada tuttugu ilişkilidir. daha sonraki doneme gelinceye kadar,bunların bilimsel akıl yurutmenin temeli olarak onemlerini kaybetmeye başladıklarısöylenemez."

Bilimindeparçalıolmaktançıkıpbelirlibirkumelenmeyeyadayapısalgozlemlemetarzınadonuşmuşoldugugunumuzde,onaltıncıyuzyıldanondokuzuncuyuzyılakadarbuncasorunyaratanguçlukvekarışıklıgıntemellerinikeşfetmekçokzor.Ondokuzuncuyuzyılsonlarında,deneysel tıbba Claude Bernard’uı çarpıcı yaklaşımı, Rimbaud ve Baudelaire’in şiiripaysageinterieur’e kaydırmasıyla tastamam aynı zamanda,milieu interieur’iin heterojen boyutlarınıyenidenfethetti.Amabundan onceki uçyuzyılboyunca,sanatlarvebilimler, ozelliklebasılısozden gelen yeni gorsel nicelik ve turdeşlik aracılıgıylamilieu exterieur’ün fethiyleugraşmışlardı.Ve,har lerinvesayıların,sanatvebiliminozamandanberikarışıkolankendiuzmanlıkyollarınaayrılmasınısaglayan,matbaaoldu.Amabaşlangıçta,diyeyazarProfesor

Page 162: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Nef,CulturalFoundationsofIndustrialCivüizatiorı’da(s.21):

O donemde dogmaya başlayan, hayvan ve insan bedenleri de dahil olmak uzere,insanın duyularına gorundugu şekliyle, dogayı dolaysız olarak gormek için duyulanyeni arzu, bilime çok yardımcı oldu. Ilgi alanları ve sanatsal başarıları açısındanneredeyse evrensel isimler olan birkaç buyuk Ronesans sanatçısının araştırmaları,insanlarınbedenleri,bitkilerivemanzaralarıkendimaddigerçeklikleriiçindeyepyenibir bakışla gormelerine yardım etti. Ama sanatçının ve modern bilimcinin, kendibagımsız dunyalarını yaratmak için duyu izlenimlerini kullanma yolları, temelli birfarklılık gosterir; ayrıca bilimin gorungusel gelişimi, kısmen bilimin sanattanayrılmasınadayanıyordu.

Bu yalnızca, bilimde duyuların ayrımı olarak başlayan şeyin, butun sanatsal muhalefetintemelinioluşturduguanlamınagelir.Sanatçı,duyularınyalıtılmasıgibibasitbiryollaçılgınlıgıarayan bir dunyada, butunu, duyuların etkileşimini alıkoymak ve yeniden elde etmek içinmucadeleetti.Bukitabınilksayfalarındabelirtildigigibi,KingLear’ıntemasıtastamamNef ’inmodernbiliminkökleriolarakbetimlediğişeydir.

"O degerli duyuların butunu"nu yakalayabilmek için, "Siz de, ey gokler, kainatı sarsan okorkunç gurlemelerinizle yamyassı edin şu yuvarlak dunyayı" diye haykırır Lear lanetokuyarak. Ve yamyassı edici olan, gorselin yalıtılması, Gutenberg’in ve Mercatorprojeksiyonunun buyuk başarısıdır. Dantzig de (s. 125) şuna deginir: "Dolayısıyla, dogruçizgininsahipolduguiddiaedilenozellikler,geometrininkendiyapımıdır.Kalınlıkvegenişligikasıtlı olarak gormezden gelir, kasıtlı olarak bu tur iki çizgide ortak olan şeyin, bunlarınkesişme noktasının, butun boyutlardan yoksun oldugunu kabul eder ... ama varsayımlarınkendileri key i, en iyi ihtimalle kullanışlı bir kurgudur."Dantzig için, klasik geometrininnedenli kurgusal oldugunu gormek kolaydır. Geometri, alfabe tarafından yaratıldıktan sonra,basımcılıkla muazzam bir gelişme gostermişti. Ve çagımızın aşina oldugu Oklitçi olmayangeometrilerde,veaklauygunlukkonusundaelektrikteknolojisinedayanırlar,vegeçmiştekimatematikçilerin alfabe ve matbaa ile ilişkilerinin farkında olmamaları gibi, gunumuzmatematikçileridebununfarkındadegildir.Şimdiyedegin,herkesinaynıyalıtılmışduyuyada tılsımla hipnotize edilmiş oldugu surece, bunun sonucunda zihinsel durumlarda ortayaçıkan turdeşligin insanların birligi için yeterli olacagı kabul edilegelmiştir. Matbaanın Batıdunyasınıgittikçedahafazlahipnotizeettigi,bugunlerdebutunsanatvebilimtarihçilerininortaktemasıdır,çunkuartıkyalıtılmışgorselduyununtılsımıaltındayaşamıyoruz.Bununlabirlikte, henuzhangi yeni tılsımaltındabulundugumuzu sormayabaşlamamışdurumdayız.Tılsım yerine, "varsayımlar" ya da "parametreler" ya da "referans çerçevesi" demek dahakolay kabul edilebilir. Hangi egretileme olursa olsun, insanlar için içsel yaşamlarını, içduyularımızın yalnızca teknolojik bir uzantısı ile gonullu olmadan degiştirilmiş haldesurdurmeksaçmadegilmidir?Duyularımızındışsallıştırılmasıyladuyuoranlarımızdaortayaçıkandegişiklik,karşısındailledeçaresizkalmamızgerekenbirdurumdegildir.Bilgisayarlarartıkduyuoranınınhermuhtemeldurumuiçinprogramlanabiliyor.Ozamanbizde,sozgelimiTV tarafından uretilen boylesine yeni bir ozgul oran sonucunda sanatlarda ve bilimlerdeortayaçıkacakkültürelvarsayımlarıtamolarakanlayabiliriz.

Page 163: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Moderni’ninHalklaİlişkilersesiolanFrancisBacon’ınikiayağıdaOrtaçağ’daduruyordu.

FinnegansWake’in başından sonuna degin, Joyce, Babil Kulosi’ni Uyku kulesi olarak, yanibudalacavarsayımınkulesiyadaBacon’ındeyişiylePutlarınhukumranlıgıolarakadlandırır,krancisBacon iguruherzamantutarsızlıklarladolugibigorunmuştur.ModernbiliminHalklaIlişkilertemsilcisiolarak,lıerikiayagınıdasıkısıkıyaOrtaçag’abasmıştır.Ronesans’tasahipolduguolagandışışohretonunyontemindebilimseldenebilecekhiçbirşeybulamayankişiyişaşırtır.O kelipedagogPetrus,Ramus’tançokdahaentelektuelolmaklabirlikte,kendisinionikinciyuzyıldaakrabasıRogerBacon’aveonsekizinciyuzyıldaNewton’abaglayanaşırıgorselegilimiRamus’lapaylaşır.Bukitaptaşimdiyekadarsoylenenherşey,FrancisBacon’abirgirişolarak gorulebilir. Ve Ong, Dantzig ve Nef ’in yukarıda deginilen çalışmaları olmaksızın,Bacon’danbiranlamçıkarmakhiçdekolayolmazdı.Gelgelelim,yalnızcakendisozleriyleelealındıgında,Bacon’ınsoylediklerininbiranlamıvardır.Doga’nın,sayfalarıInsanınDuşuş’uilelekelenmişbirKitapolduguvarsayımınıkabulettiginizanda,tutarlıbirbutunlukkazanır.Neki, Baconmodern bilim tarihine ait oldugu için, hiç kimse onunOrtaçag’a ait varsayımlarıoldugunukabuletmeyehazırdegildir.Ong,NefveDantzig,bunoktayıaçıklıgakavuşturmaktayardımcı olacaktır. Bilime yonelik durtu, Antik dunyadan Bacon’ın donemine degin, gorselduyuyuotekiduyulardanayırmadurtuşuydu.Amabuvurgu,elyazmasıvematbaakulturununişlenmesinden ayrılamaz nitelikteydi. Bu anlamda Bacon’ın Ortaçagcılıgı, onun donemindepekdeyersizsayılmazdı.FebvreveMartin’inL’Apparitiorıdulivre’deaçıkladıklarıgibi,matbaakulturununilkikiyuzyılı,içerikaçısındanneredeysebutunuyleOrtaçag’aaitti.Basılanbutunkitapların yuzde doksanından fazlası Ortaçag kokenliydi. Ve Profesor Nef,CulturalFoundatiorısofModern Industrialism’de (["ModernEndustri-yalizminKulturelTemelleri"] s.33), "Tanrı tarafından yaratıldıgına ve Isa’ya vahyedildigine hemen butun Avrupalılarıninandıgı doganın kitabını yeni baştan okuma cesaretini insanlara verenin", Ortaçagevrenselciligi, yani yaratılmış butun varlıkların anlaşılabilmesi için zekanın yeterli olduguinancı,oldugundaısrareder;"...LeonardodaVinci,KopernikveVesaliusbukitabıyenibaştanokuyorlardı, ama onu okumanın yaşamsal oneme sahip yeni yontemlerinin kaşi leri onlarolmadılar.Onlarınaitoldugudonem,asılolarakeskibilimdenyenibilimleregeçişdonemiydi.Doğalgörüngüleriincelemeyöntemleri,asılolarakgeçmiştentüretilmişti."

NitekimAquino’luTommaso’nunbuyuklugu,Varlıktarzlarınınnasılbizimanlamagucumuzuntarzlarıylaorantılıolduğunuaçıklamasındayatar.

Gozlemvedeneyyenidegildi.Yeniolanşey,elletutulabilir,yinelenebilir,gozlegorulurkanıtustundekiısrardı.Nefşoyleyazar(s.27):"Elletutulabilirkanıtlarustundeboylebirısrarın,1544’tedoganColchester’lıWilliamGilbert’ınzamanındanonceyegittiginisoylemekguçtur.1600’de yayımlananDe Magnete’sinde, Gilbert, kitabında "kendi gozleriyle" dogrulamadıgıhiçbir betimleme ya da açıklama bulunmadıgını birçok kez belirtir. Ama matbaanın,birorneklik, devamlılık ve sureklilik varsayımlarını inşa edecegi bir buçuk yuzyılı aşkın birzamangeçmedenonce,Gilbert’ınsahipoldugudurtuyadasundugukanıt,pekazilgiçekmişolmalıdır. Bizzat Bacon, kendi çagı ile makineleşmenin yukselişine dayanan onceki tarih

Page 164: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

arasındakisüreksizliğinfarkındaydı.NovumOrganum’da(aforizma129)şöyleyazar:

Keşi lerin gucunu, etkisini ve sonuçlarını gozlemlemek yerinde olur. Bunların,Antikçaglıların bilmedigi ve yeni olmakla birlikte, kokenleri karanlıkta kalan şu uçyeniliktendahabelirgingorundugubaşkahiçbiryeryoktur:Matbaa,barutvemıknatıs.Zira bu uç keşif, butun dunyada şeylerin çehresini ve durumunu tepeden tırnagadegiştirmiştir; ilki edebiyatta, Ikincisi savaşta ve uçuncusu de denizcilikte; bunlarısayısız degişimler izlemiştir; o kadar ki, hiçbir imparatorluk, hiçbir mezhep, hiçbiryıldız, bu mekanik buluşlardan daha buyuk guç ve etkiye sahip olmamış gibigörünüyor.

BenjaminFarrington,FrancisBacon:PhilosopherofIndustrialScience["FrancisBacon:SanayiBilimininFilozofu"]adlıyapıtında(s.141)"Baconilebirlikte,yenibirzihinseliklimegireriz"diye yazar. "Bu iklimi çozumledigimiz zaman, onun, bilimsel bir ilerlemeden çok, insanyaşamının bilim yoluyla donuşume ugratılabilecegine ilişkin saglam inançtan oluştugunugoruruz." Farrington, eger olaylar insan ve bilim için daha kotu gelişmiş olsaydı, Bacon’ınkendine guvenini boş laf ve zırva olarak kabul etmek zorunda kalacagını soylemektedir.Bacon’ın (Irtaçag’daki kokleriyle az çok yakınlık kurmuş bir kişi, onun entelektuel aklayakınlıgını daha iyi savunabilir. "Deneysel bilim" deyiminin kendisi, on uçuncu yuzyıldaFrancis ile aynı aileyemensupolanRogerBacon tarafından icat edildi vekullanıldı.Roger,gokkuşagıtartışmasında,kanıtlarınozgulluguustundedurarak,tumdengelimciakılyurutmearasındatambirayrımyapar.{104}

Bacon,uygulamalıbilgiolarakmatbaanınanlamından,Rabelaisdışındaherkestendahaçoketkilenmişti. Butun Ortaçagda Dogavestigia dei için taranması gereken bir Kitap gibigorulmuştu. Bacon, matbaanın, şimdi artık Doga’nın yeni ve gelişmiş bir baskısını eldeedebilecegimizeilişkindersiniogrenmişti,bacon’ıboylesineOrtaçagcılveboylesinemodernyapan, onun I )ogaKitabı ikrini boylesine eksiksiz kabul edişidir.Amaaradakiuçurumdabudur.OrtaçagDogaKitabı,KutsalKitapgibi contemplatio içindi.RonesansDogaKitabı isehareketlimatbaahar lerigibiapplicatiovekullanımiçindi.FrancisBacon’adahayakındanbirbakış,busorunuçözecekveOrtaçağ’danmoderndünyayageçişiaçıklığakavuşturacaktır.

Ortaçag ilemodern arasında kopru olarak kitaba dair bir başka goruşu de Erasmus verir.1516’da yaptıgı Yeni Ahit’in yeni Latince versiyonu, 1620’deNovum Organum olarakadlandırıldı. Erasmus, yeni baskı teknolojisini,grammatica ve retorigin gelenekselkullanımlarına ve kutsal sayfanın derlenip toparlanmasına yoneltti. Bacon, yeni teknolojiyi,Doga metnini derleyip toparlama çabasında kullandı. Bu yapıtların farklı ruhunda, kişi,baskının zihni uygulamalı bilgiyehazırlamaktaki etkinligini yakalayabilir.Neki, boylesi birdegişim, birçoklarının sandıgı kadar hızlı ya da eksiksiz degildir. Samuel Eliot Morison,Admiral of the Ocean Sea ["Okyanus Denizinin Amirali"] adlı yapıtında, Kolomb’undenizcilerininYeniDunya’nın koşullarındabaşlarının çaresinebakmaktaki yeteneksizliklerikarşısındakişaşkınlıgınıtekrartekrarifadeeder:"Kolombonugucuyettigincekucakladı;zirayelkenlilerde yiyecek tek bir peksimet bile kalmamıştı ve Ispanyollar açlıktan oluyorlardı.Neden balık yakalamayı beceremediklerini anlayamıyorum..." (s. 643) Ne de olsa, uyumsaglayabilen ve becerikli, bir deneyim turunu yeni kalıplara aktarmaya ehil biri olarak

Page 165: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

RobinsotıCrusoe’nunbakışaçısı,çokyenidir.Defoe’nunyapıtı,uygulamalıbilginindestanıdır.Matbaanınilkçağında,insanlarhenüzbuyeteneğiedinmemişlerdi.

Page 166: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Ortaçağ’ınDoğaKitabıilehareketlimatbaaharflerindengelenyenikitaparasındaFrancisBacontarafındantuhafbirnikâhkıyıldı.

Bacon’ınbilimveDoğaKitabı’nınmetnineilişkintuhafdüşüncelerinebiraçıklıkgetirmekiçin,budüşünceyeOrtaçağbağlamındakısabirgözatmakgerekiyor.

Ernst Robert Curtius,European Literatüre and the LatinMiddle Ages ["Avrupa Edebiyatı veLatin Ortaçagı"] adlı yapıtının xvı. bolumunu "Simge Olarak Kitap" konusuna ayırır.YunanistanveRoma,kitapsimgeyadaegretilemesiniçokazkullanmıştıve"kitapenyucekutsanmasınaHıristiyanlıkaracılıgıylaulaştı.HıristiyanlıkbirdinyadaKutsalKitapidi.Isa,Antiksanatırıbirkitaptomarıylatasvirettigitektanrıdır...EskiAhit’tekitaptanalınmaçokgeniş bir egretileme stogu bulunmaktaydı." (s. 130) Dogaldır ki, kitap egretilemeleriningelişip çogalması, on ikinci yuzyılda kagıdın yapılması ve bunu izleyen kitap sayısındakiartışlagerçekleşmiştir.Curtius,şuradaburadaşairlerveilahiyatçılararasındadolaşırveDogaKitabı’nailişkinkesimineşusözlerlegirer(s.319-320):

Populer tarih goruşunun en gozde klişelerinden biri, Ronesans’ın sararmışparşomenlerin tozlarınısilkeleyip,bununyerinedogayadadunyakitabınıokumayabaşladıgıdır.Amabuegretilemeninkendisi,LatinOrtaçagı’ndangelir.Alan’ın "deneykitabı"ndan soz ettigini gorduk. ... Omııismundi creatura / Quasi liber et pictura /Nobisestetspeculum{105}49 daha sonraki yazarlarda, özellikle de vaizlerde, "scientia creaturarum" ve "liber naturae"

eşanlamlı görülür. Vaiz için doğa kitabı, bir malzeme kaynağı olarak Kutsal Kitap kadar önemli olmalıdır.

Gelgelelim, Curtius’a gore (s. 326), bizzat Dante’de,"Vita Nuova’nın{106} ilk paragrafındanbaşlayıp,DivinaCommedia’nınsonkantosunadegin,...Ortaçag’ınkitaptahayyulununtamamıbir arayagetirilir, yogunlaştırılır, genişletilir."Dogrusunu soylemekgerekirse,Ortaçag’a aitbutun bilgi orgutlenmesinde içkin olansumma kavramının kendisi, ders kitabı kavramıylaaynıdır: "Artık alma ve araştırma biçimi olarak kavranan okuma, uretim ve yaratı biçimiolarakyazmayla ortuşur. Ikikavrambirbirineuygundur.Ortaçag’ınentelektueldunyasında,buikikavram,deyimyerindeyse,birkureninikiyarısınıtemsileder.Budunyanınbutunlugu,matbaanınicadıylayerlebiredildi."(s.328)VeHajnal’ınyapıtınındahaoncegosterdigigibi,yazma ve okumada sozlu ogretim, kitap açısından, Curtius’un kuşkulandıgından çok dahaderin bir kulturel birlik oluşturuyordu. Curtius, matbaanın, uretici ve tuketicinin rollerinibirbirinden kopardıgını gorur. Ama matbaa aynı zamandauygulamalı bilginin aracını vedürtüsünüdeyaratmıştır.Araç,ihtiyacıyaratır.

Plinius’uAzizAugustinus’tanitibarendilbilgiselbiryorumkaynagıolaraktahtınaçıkaranda,şimdi içindeaenigmatate’yi gordugumuz Aziz Pavlus’un aynasının, yani doganın kitabınınvaazlardakullanımıoldu.Ozetlemekgerekirse,Curtius’unbulgularınagore(s.321),"minberhitabetindenkaynaklananbir‘kitap’olarakdunyayadadogakavramı,bundansonraOrtaçagmistik-felsefispekülasyonuncabenimsendiveennihayetyaygınkullanımagirdi."

CurtiusbununardındanMontaigne,Descartes,kitapegretilemesinidevralanThomasBrownegibiRonesansyazarlarınaveBacon’adoner(s.322):"FrancisBaconteolojikkavramıkorur:

Page 167: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

‘Numsalvatornoster inquit:ErratisnescientesScripturasetpotentiamDei(Matta,22,29),ubi duos libros, ne inerrores, proponit nobis evolvendos.’ {107} (De Augmentis Scientiarum,Kitap I)" Gelgelelim, bizim buradaki amacımız yalnızca Bacon’ın bilim kavramını, Vahiy veDogaolarak ikiKutsalYazı şeklindekiOrtaçag geleneginebaglamakoldugu için, tartışmayıEveryman baskısında bulunanThe Advancement of Learrıing ["Ogrenimin Ilerlemesi"] ilesınırlamakmümkün.Buradada,Bacon,Matta’danaynımetnikullanır(s.41-42):

... Mezmurlar ve oteki Yazılar sık sık bizi Tanrı’nın buyuk ve muhteşem işleriniduşunmeye ve ululamaya çagırdıgına gore, bunların dışsallıkları, kendileriniduyularımızailksunuşları uzerineduşunmeklekalacakolursak,Tanrı’nınHaşmetine,tıpkıkusursuzbirkuyumcuyu,yalnızcadukkanınınsokagadogrugorunenkısmındakimallarına bakarak yargılamaya ya da yorumlamaya kalktıgımız zamanki gibi, zararvermiş oluruz. Digeri, inançsızlık ve yanılgıya karşı tek bir yardım ve koruyucu iledonattıklarıiçin:ZiraKurtarıcımız,SizYazılarıveTanrı’nınkudretinibilmediginizdenyanılıyorsunuz demişti; kendimizi yanılgıdan korumak istiyorsak, araştırılacak ikikitapyadaciltkoymuştuonumuze;ilki,Tanrı’nınIradesiniortayakoyanKutsalKitap;veardındanKudretiniifadeedenyaratıklar;Ikincisiilkinegidenbiranahtardır:YalnızYazıların gerçek anlamını kavramamız için akıl ve konuşma kurallarının genelkavramlarıylaanlayışımızıaçandegil,amadahaonemlisi,onunedimlerinedamgasınıbasmış ve kazılmış olan Tanrı’nın kadir-imutlaklıgının tam birmeditasyonuna biziçekmek yoluyla inancımızı açan bir anahtardır bu. Dolayısıyla, ogrenimin gerçekyüceliğivedeğeriyleilgilitanrısaltanıklıkvekanıtdabudur.

Bir sonraki pasaj, Bacon’ın tekrar tekrar ortaya çıkan temasını verir: Sanatların tumu,Düşüş’ünetkileriniazaltmakadınakullanılanuygulamalıbilgibiçimleridir:

Konuşma ve sozcuklerle ilgili olarak, bunların uzerinde duşunme, dilbilgisiniyaratmıştır:Zirainsanhalakendisini,hatasıyuzundenyoksunkaldıgıbukutsamalarlayenidenbutunleştirmeyeçalışır;veilkgenellanetekarşı,butundigersanatlarınicadıyoluylanekadarmucadeleederse, ikincigenel lanetin uzerineyurumek içinokadarugraşmıştır; bu da, dilbilgisi sanatı yoluyla dillerin karışıklıgının ustesinden gelmeçabasıdır;dilbilgisininbiranadildekullanımıkuçuk,yabancıbirdildeysedahaçoktur;ama en çok da, bayagı diller olmaktan çıkıp da, yalnızca egitimli dillere donuşenyabancıdillerdevardır,(s.138)

Insanın yitirilmiş topragını geri alması için uygulamalı bilgi sanatlarını doguran, InsanınDüşüş’üdür:

Buyuzden,tufandanoncekiçagda,orayagirmişvekaydedilmişbirkaçbelgearasındayer alan kutsal kayıtlar, muzik ve maden işlerinin buluşçularının ve yazarlarınınadından soz etmek lutfunda bulunmuştur. Tufandan sonraki çagda, insanın hırsınakarşı Tanrı’nın ilk buyuk hukmu, dillerin karışmasıdır; bu yuzden açık ticaret ileöğrenimvebilgialışverişibüyükölçüdeengellenmiştir,(s.38)

Bacon,düşmemişinsantarafındanyapılantürdenişeenbüyüksaygıyıgösterir(s.37):

Yaratılışıntamamlanmasındansonra,insanıniçindeçalışacagıbahçeyeyerleştirildigi

Page 168: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

bildirilir;kendisineverileniş,Duşunmektenbaşkabirişolamazdı;yani,işinsonununzorunlulukdegil, alıştırma ve denemeoldugu iş; o zaman yaratıgın gonulsuzlugu dealınterideolmadıgından,insanınişi,kullanımayonelikemeksorunudegil,deneydenzevk almak için emek sorunu olmalıdır. Yine, insanın Cennet’te işledigi ilk edimler,bilgininikiozluparçasındanoluşuyordu;yaratıklarıngorunuşuveisimlerinverilmesi.Duşuş’eyolaçanbilgiyegelince,daha oncededeginildigi gibi,bu,yaratıklarındogalbilgisi degil, iyi ve kotunun ahlaki bilgisi, insanın ogrenmeyi ozledigi başkabaşlangıçlara sahip oldugunun bilgisidir; Tanrı’dan tam bir kopuşa ve butunuylekendineyeterliolmayayolaçanbilgidirbu.

Bacon’ınAdem’ibirOrtaçağgizemcisi,Milton’tnkiisebirsendikaörgütçüsüdür.

Duşuş’ten once çalışmanın amacı, "zorunluluk degil", "kullanım için emek sorunu degil",yalnızcadeneyimyada"denemedir.Gariptirki,Bacon,KutsalYazılardanturettigiuygulamalıbilgiprogramındasondereceaçıkolmasınavebunusıksıkyinelemesinekarşın,yorumcularıbunoktadankaçınmışlardır.Bacon,yalnızDogaveVahiykitabıarasındadegil,aynızamandaher ikisinde kullanılan yontemler arasında kurdugu koşutlugu vurgulayarak, Vahyiprogramınınherbölümünesokar.

Bacon’ın Adem’i, butun gizemleri delip geçmek ve bunları nominalist bir sihirbaz gibiadlandırmakiçinlekelenmemişsezgisinikullananShakespeare’inşairiileörtüşüyorgibiydi:

Şairingözleriheyecandanfırılfırıldöneryuvalarında;Gökteykenyereiner,yerdengöğefırlardurmadan.İnsan,hayalindenasıl,Hiçgörülmedik,bilinmedikşeyleriyaratırsa,Şairinkalemideonlarabiçimverir.Hiçtenyararlanır,havayıalır,Biryer,birbarınakbulurona,biradverir.{108}{109}

Bununla karşılaştırıldıgında, Milton’ın cennetten kovulmamış Adem’i, canından bezmiş birtarımişçisidir:

DerkenhasbıhalettilernasıldahaiyiişleyecekleriniGittikçeartanişlerini-çünküiyideniyiyebüyümüştüişleriÖylesinegenişikibahçedekiişlerinhakkındannasılgeleceklerini:{110}{111}

Milton’ınburadaironikbiramacıolmalı.

Bacon’ın uygulamalı bilgi kavrayışı, Duşuş yuzunden bozulmuş, bizim duyularımız gibizedelenmişDogaKitabımetninionarmanınaracıileilgilidir.NasılBacon,TarihleriileDogumetnini onarmaya çalıştıysa,EssaysorCounsels,CivilandMoral ["DenemeleryadaOgutler,Sivil ve Ahlaki"] -ya da kamusal ve ozel- ile de duyularımızı onarmaya çalışıyordu.Zihinlerimizin kırılan aynası ya da camı, artık "ışıgı geçirmemekte" ama bizi Idollerlekuşatarak,kırıkışınlarıylabizibüyülemektedir.

Page 169: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Bacon nasıl Doga ve Vahiy kitaplarına ilişkin yorumu için geleneksel tumevarımcıgrammatica’yıkullandıysa,uygulamalıbilgiolarakda,CiceroveSuleyman’ıbuaçıdanaçıkçabirleştirerek,buyukolçudeCicero’cuhitabetanlayışınadayanır.NovumOrganum’da(s.181-182),şöyleyazar:

Bu bilginin yonergeyle duzenlenmemesi yuzunden ille de degişken olmasıgerektiginden kuşkulanmaya bile gerek yoktur; zira gordugumuz gibi işlenen vekısmen indirgenen yonetim biliminden çok daha az sınırsızdır. Bu bilgelikte, eskiRomalılardanbazılarının en uzucu ve enbilgedonemlerdeusta oldugu gorulur; ziraCicero, o zamanlar Coruncanius, Curius, Laelius ve daha pek çokları gibi sagduyuluinsanlarolarakanılansenatorlerin,belirlisaatlerdeMeydandadolaştıklarınıvekenditavsiyelerini dinleyecek olanlara goruşlerini anlattıklarını bildirir; ve bazı yurttaşlaronlara başvurur ve bir kız çocugunun evliligi, ya da bir ogulun istihdamı, ya da biralışveriş ya da pazarlık veya bir suçlama, kısacası bir insanın yaşamındakarşılaşabileceğihertürlüolaykonusundakendilerinedanışırlardı.Buyüzdenmahremkonularda bile, evrensel içgoruden dogup dunyevi işlere yayılan bir ogut ve oneribilgeliğivardır;gerçekteilerisürülenözgülnedenlerlekullanılır,amabenzerniteliktekiolayların genel gozlemiyle bir araya getirilmiştir. Boylece Q. Cicero’nun erkekkardeşineyazdıgıDepetitioneconsulatuskitabında(Antikçagyazarlarıtarafındanişdunyasıylailgilikalemealınmış,bildigimtekkitap),bellibirolayınbaşlangıcıylailgiliolmasınakarşın,halkseçimleriornegindegeçicidegilkalıcıbiryonbarındıranbirçokbilgece siyasal aksiyonu bulunmaktadır. Ama ilahi yazılar arasına yerleştirilmiş,(Kutsal Yazıların, yureginin denizdeki kumlar gibi olduguna tanıklık ettigi) Hazret-iSuleyman’aaitaforizmalarınençokdunyavebutundunyevikonularlailgilioldugunugoruruz;sozgelimi,birçokfarklıdurumauzananbirkaçderinvekusursuzuyarı,kural,konumlar gormeyiz; bunun uzerinde bir sure durup, orneklerin bir kısmı uzerindedüşüncelerortayakoyacağız.

Bacon, kendi oncusu olarak gordugu Suleyman’la ilgili pek çok şey soylemiştir. Aslınabakılırsa,aforizmalardanoluşanpedagojikkuramınıSüleyman’danalmıştır(s.39-40):

Boyleceaynışekilde,HazretiSuleyman’ınşahsında,herikisideSuleyman’ındilegiveTanrı’nınonayıylaverilmiş,butundigerdunyevibecerilerevegeçicisaadetleretercihedilmişolanbilgelikveogrenimyeteneginiveyahediyesinigoruruz.Tanrı’nıninayetiveya ihsanı sayesinde, Suleyman, yalnız goksel ve ahlak felsefesiyle ilgili o kusursuzOzdeyişler veya Aforizmaları yazmaya degil, aynı zamanda dagdaki sedir agacındanduvardakiyosuna(çurumeileotarasındagelişmemişbircanlıdanibaretolan)kadarher çeşit yeşil bitkinin yanı sıra soluk alan ve hareket eden her şeye dair birDogalTarihderlemeyemuktedirolmuştu.Evet,aynıHazretiSuleyman,muthişbirhazinevemuhteşemyapıların, gemicilik vedenizciligin, hizmet ve refakatin, namve şohretin,buna benzer bir suru şeyin şanına sahip olmasına karşın, gene de, gerçeginsorgulanması şere idışında,bu şere lerinhepsini elinin tersiyle itmiştir; ziraaçıkçaşoyle soylemişti: Tanrının şanı bir şeyi gizlemektir, kralın şanı ise onu bulmaktır,hiçbir şeyin saklanmasına gerek olmayan buyuk zeka ve araçlarla ilgili buyrukduşunulurse, çocukların masum oyununda oldugu gibi, Tanrı kendi işlerini, sanki

Page 170: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

bulunsunlar diye saklamaktan zevk alıyormuş gibi; ve sanki, krallar da Tanrı’nın buoyundakioyunarkadaşıolmaktandahabüyükbironureldeedemezlermişgibi.

Bacon’ın bilimsel keşfe bir çocuk oyunu olarak gonderme yapması, bizi onun temelkavramlarından bir başkasına, yani insanın Cennet’te kibri yuzunden yitirdigi yerinialçakgönüllülüklegerikazanmasıgerektiğidüşüncesineyaklaştırıyor:

Çeşitli Put sını larına ve takım taklavatına gelince: Butun bunlar vazgeçilmesi,degişmez ve agırbaşlı bir kararlılıkla bir kenara bırakılması ve anlayışın adamakıllıkurtarılmasıvetemizlenmesigerekenşeyler;bilimleredayananinsankrallıgınagiriş,kuçukbirçocukgibiolmadıkçakimseningiremeyecegicennetkrallıgınagiriştençokfarklıdeğildir.{112}

Essays’in onceki sayfalarında (s. 289-290), Bacon aynı şekilde, şu noktada ısrarlıdır:"Bilimlerinkeş iiçinonerdigimyol,aklınkeskinliginevegucunepekazyerbırakır,amabutunaklı ve anlayışı neredeyse tek bir duzeye yerleştirir." Matbaa, Bacon’a yalnız parçalamaişleminingetirdigi turdeşlik aracılıgıylauygulamalıbilgi ikrini esinlemeklekalmamış, aynızamanda, insanların kapasiteleri ve performansları açısından da aynı duzeyegetirilebileceginden emin olmasını saglamıştı. Bu ogretiden bazı garip spekulasyonlardogruuştur,amabunlarınpekazı,nasıltopveateşlisilahlarkalelerivefeodalayrıcalıklarıbirduzeye getirme gucune sahipse, matbaanın da ogrenim surecini aynı duzeye getirme vegenişletme noktasında buyuk bir kudrete sahip oldugu konusunu tartışmaya kalkmıştır.Bacon, bunun ardından, Doga metninin buyuk ansiklopedik bilgi derleme çalışmalarıylaonarılabilecegini ileri surer. Insan zekası, kusursuzlaştırılmış Doga Kitabı’na bir kez dahaaynatutacakşekilde,yenideninşaedilebilir.Insanzihnişimdibuyulenmişbircamdır,amabubüyükaldırılabilir.

O halde, Bacon’ın skolastisizme, Platon ve Aristoteles’in diyalektiginden daha çok saygıduymadıgı açıktır, "çunkuDoga’yı kusursuzlaştırmak ve yuceltmek Sanat’ın gorevidir; tersidurumda,Doğa’yahaksızlıketmiş,onukötüyekullanmışvekaralamışolurlar."{113}

Kitleselolaraküretilmişbaskısayfası,nedereceyekadarsözlüitirafınyerinialdı?

AdvancementofLearning’indahaoncekikesiminde(s.23),Bacon,basımcılıgınrolunudolaylıolarakortayakoyan,özlübirRönesansnesirtarihisunar:

Martin Luther, kuşkusuz ilahi bir takdirle yola çıktı, amamantık soyleminde Romapiskoposuna ve kilisenin yozlaştırılmış geleneklerine karşı girişmiş oldugunun nasılbir ilahi takdir oldugunu bularak, ve doneminin kamuoyundan hiçbir şekilde destekgormeden, kendi tek başınalıgının, butunAntikçag’ı uyandırmak ve kendi doneminekarşı bir taraf oluşturmak uzere eski çagları imdadına çagırmak oldugunu gorerekyaptı bunu. Boylece gerek goksel, gerek insani, çok uzun zamandır kutuphanelerdeuyumaktaolanAntikyazarlar,genelolarakokunmayaveduşunulmeyebaşladı.Bununsonucu olarak, bu yazarların daha iyi anlaşılması ve sozcuklerinin daha iyi

Page 171: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

uygulanabilmesi için, onların yapıtlarını yazarken kullandıkları ozgun dillerde dahaincebirgayretzorunlulugudogdu.Veburadanonlarınuslupvedeyiştarzınakarşıyenibir begeni ve bu çeşit yazıya karşı yeni bir hayranlık gelişti; o zamana degin,skolastiklere karşı bu ilkel ama yeni gorunumlu duşunceleri savunmuş olanlaraduyulan husumet ve muhalefetle daha da ileri giden ve hızlanan bir sureçti bu;skolastiklerisegenelolarakkarşıtaraftaydılarveyazılarıbutunuylefarklıbiruslupvebiçimdeydi;kendiozgunanlayışlarınıifadeetmekvehitabetdongusundenkaçınmakuzere, deyiş ya da sozcugun sa lıgı, guzelligi, ve benim meşruiyeti diyeadlandırabilecegim ozelliklerini goz onune almaksızın, yeni sanat terimleri uydurupkurmaözgürlüğünükullandılar.

Bacon burada, diller ve tarihsel canlanmadaki butun humanist çabanın, dinsel farklılıklarıonemsizgordugunusoylemektedir.Matbaalar,uzakçaglarınyazarlarınıulaşılırkıldı.Insanlar,onların usluplarını taklit etmeye başladılar. Skolastiklerin oylesine kısa, ozlu bir tekniklerivardıki,yeniokuyucukitlesiiçindepopulerlikkazanamadılarvebutunuyledemodeoldular.Gittikçe buyuyen kitlenin kazanılabilmesi ancak suslu bir retorik ile mumkundu. Baconsözlerinişöylesürdürür(s.24):

Onlarıkazanmakveiknaetmekiçin,bayagıcinstenkapasiteninulaşabilecegienuygunve en guçlu soylemin zarafet ve çeşitliligine yonelik ihtiyaç ve arzu gitgide buyudu:Boylecesıksıkkendinigosterenşudortneden,yaniAntikyazarlaraduyulanhayranlık,skolastiklereduyulannefret,dillerikonualaneksiksizçalışmavevaazlarınetkililigi,odonemde gelişmeye başlayan konuşmanın inceligi ve taklidine yonelik buyuk birmuhabbet dogurdu. Bu hızla aşırılıga dogru yozlaştı; çunku insanlar konudan çoksozcuklerin peşinden koşmaya başladılar; ele alman konunun agırlıgı, degeri,argumanınaklauygunlugu,buluşuncanlılıgıyadahukmunderinligindençok,deyişinseçkinliginin, cumlenin tam ve temiz duzenlenişinin ve yan cumleciklerin tatlı birşekildealçalışının,yapıtlarınımecazlarvesozoyunlarıylaşekillerleçeşitlendirmevegosterişli hale getirmenin peşine duştuler. Ardından, Portekiz piskoposuOsorius’unakıcıamatatsızuslubumodaoldu.BundansonraSturmius,HatipCiceroileRetorikçiHermogenes’in yanı sıra, kendi kitapları olanDonemler, Taklit, vebenzerleri ustunebirçok ilginç çalışma yaptı. Sonra Cambridge’li Car ile Ascham, verdikleri dersler veyazılarıyla, Cicero ve Demosthenes’i neredeyse ilahlaştırdılar ve butun gayretligençleriincevecilalıturdenogreniminyanmaçektiler.Arkasından,ErasmusEkho’yualayaalmafırsatınıkullandı:DecemannosconsumpsiinlegendoCicerone,{114}veEkho,yanıtınıGrekçeverdi:0veAsine[dişieşek].Ardındanskolastiklerinogrenimi,barbarcadiyegitgidedahafazlakuçumsendi.Kısacası,odonemlerinbutunegilimleriagırlıktançoktaklideyönelikti.

Birkaç sayfa boyunca, Bacon, doneminin edebi çekişmelerinin vemodalarının ayrıntılı birimgesinisunar.Bilimselyontemlereilişkin ikrigibi,edebiyatsahnesineilişkin ikridedinekok salmış durumdadır.Onun Ingiliz nesrinin tarihi konusundaki taslakları henuz edebiyattarihçileri tarafından ciddi bir biçimde incelenmemiştir. Sozgelimi, Bacon, "ArdındanSkolastiklerinogretimi,barbarcadiyegitgidedahafazlakuçumsendi"derken,kendisinindeonu kuçumsedigini soylemek istemez. O sırada gozde olan suslu ve yapmacık zarafete hiç

Page 172: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

saygıduymaz.

Bacon’ın Ortaçagcılıgında uygulamalı bilginin bazı ozelliklerinin bu kısa betimlemesindensonra, şimdi sıra baskı teknolojisinin bireysel ve ulusal yaşamdaki uygulamalarındanbazılarını ele almaya geldi. Ve burada, matbaanın yarattıgı gorsel imgenin bu yenigenişlemesininbiçimlendirildiğiyazarlarıveyerlidillerigözdengeçirmekgerekiyor.

Bazı yazarlar, son yıllarda, Ronesans’tan bu yana neredeyse butun yaratıcı yazını, Ortaçagitira larınınbir dışsallaştırılması olarak gorebilecegimizi ileri surmuşlerdir.NorthropFrye,AnatomyofCriticism’inde (["EleştirininAnatomisi"]s.307),"butarzın"muridigibigorunenAzizAugustinus’uveonunmodernbir tipini kuranRousseau’yu izleyerek"nesir kurgudakiguçlu otobiyogra ik gerilime işaret eder; "Daha onceki gelenek, mistiklerin gozdesi olanitirafınbununlabaglantılıamaazçok farklıbir turununyanısıra, IngilizedebiyatınaReligioMedici,GraceAboundingveNewman’ınApologia’sınıvermiştir."

Ozellikle, yeni bir kamusal itiraf biçimi olarak matbaanın one çıkardıgı sone, yeni şiirbiçimleriyleilgilioldugukadarıyla,araştırılmayadegerniteliktedir.Wordsworth’unşubildiksoneüzerinesonesi,GutenbergGalaksisininananotalarındanbazılarınıçalar:

Soneyialayaalma:Eleştirmen,düşüncesizceKaşlarınıçattığınonunhaklıonurlarıdır,buanahtarlaAçtıShakespeareyüreğininkilidini;Buküçüklavtanınezgisi,Petrarca’nınyarasınıferahlattı;Tassobukavalıbinlercekezüfledi;Camöenssürgünacısınıonunlahafifletti;IşıldayanneşelibirmersinyaprağıdırSone,Dante’nindüşseltepesinitaçlandırdığıUlusedirlerarasında:Birateşböceğilambası,UysalSpenser’işenlendirir.PerilerülkesindençağırırKaranlıkyollardangeçipsavaşmaya;nezamanki,nemDüşmüştürMilton’ınyoluna,elindekiŞeyDönüştübirborazana;üflediozamanİçtitretennağmelerini-heyhat,çokaz!

Matbaaaracılıgıyla,aksihaldeaslabestelenmeyecekolandahapekçokborazansololarıicraedildi.Matbaanınyalnızcavaroluşubile,aynızamandayeni ifadetarzlarınaolan ihtiyacıvebununihtimaliniyarattı:

Gerçeğesevgiveşiireyakınlıkduyduğumdan,şunuderimki,O,sevgilikadın,benimacımdanbirzevkalabilirdi,-Zevkokumasına,okumadabilmesineyolaçabilirdi,Bilgi,edinilebilecekacıklızafervelütufolabilirdi,-Talihsizliğinenkarayüzünüboyayacakelverişlisözcükleraradım;Eğlendirmekiçinonunzekâsını,buluşlarıöğrenerek,Sıksıkdönerekbaşkalarınınyapraklarına,Güneşgeçmişkafama,tazeveverimliyağmurlaryağarsadiye.

Page 173: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Amasözcüklerduraksayarakgeldiler,Buluşunkalmasınıistediler;Buluş,Doğa’nınçocuğu,kaçtıyumuşakadımlarlaaraştırmanınhamlelerinden,Ötekilerinayaklarıhâlâyolumdagörünüyordu,amaonlaryabancıydıÖyleceoturdum,konuşacakçocuğagebeveuğraşımdaçaresiz,Okulkaçağıkalemimiısırarak,kendikendimekinduyarak;"Budala"dediEsinPerimbana,"yüreğinebakdayaz."{115}

RabelaisveCervantesgibiAretinodatipografininanlamınıGargantuavari,Fantastik,İnsanüstüolarakilanetti.

Elyazmasıkoşullarıaltındazihnindışsallaştırılmasıyadadilegetirilmesi,gormuşoldugumuzgibi,sonderecekısıtlanmışdurumdaydı.Şairyadayazar,seslendigihalkkitlelerininonundeanadilinikullanabilmektençokuzaktı.Matbaailebirlikte,birhalkaseslenmesistemiolarakanadilin keş i, çok geçmeden gerçekleşti. Pietro Aretino (1492-1556) iguru, bu anigelişmenin aydınlatılmasına hizmet edecektir. Bundan başka, Aretino, gunah çıkarmanın,mahrem kendini suçlamanın aniden başkalarını kamu onunde suçlamaya donuşmesini deaydınlatır.Aretino,döneminde"PrenslerinBelası"olaraktanınıyordu:

Dogru,obircanavardı;bunuinkaretmek,onukuçukgormekanlamınagelir;amao,herşeyden once doneminin bir adamıydı, onun içinde yaşadıgı, belki de en ozgur veeksiksiz ifade ozgurlugunesahip tekçagın,onaltıncıyuzyılın insanıydı.Onunbuyukyetenegi,modern basımcılıgı kurmuş olması ve o zamana kadar kuşku duyulmamışaleniyet silahınıngucunu kıyaskabul etmezbir anlayış gucuyle gorupkullanmasıylabirlikteelealındığında,bütünbunlar,onundikkatimizihaketmesinintemeletkenlerinioluşturur.{116}

Rabelais’den iki yıl once dogmuş olan Aretino, Rabelais gibi, basımcılıgın yeni aracını elegeçirmek için en uygun donemde yaşadı. Tek kişilik bir gazeteye, yardımcısı olmayan birNorthcliffe’edönüştü.

O, bir anlamda, "sarı" egilimlerinde, Bay Hearst, Lord Northcliffe ve digerlerininoncusu olurken, aynı zamanda, kendilerine bir hava vermeye çalıştıkları zaman"gazeteci"ye donuşen modern basın temsilcilerinin korkunç kabilesinin de piridir.Onun ovundugu şey,dunyanınherkoşesinde "Unubensatarım" idi.Kamuoyunuelegeçirmesi gerekiyordu; bu onun geçim yoluydu; ve bunu elde etmek için neredenbaşlamakgerektiginideçokiyibiliyordu....Demekki,burada,kronolojiaçısından,ilkedebi gerçekçi, ilk gazeteci, ilk reklamcı, ilk sanat eleştirmeni diyeadlandırabileceğimizbirisözkonusu.{117}

Tam anlamıyla çagdaşı olan Rabelais gibi Aretino da basılı sozun birornekligi veyinelenebilirliginde saklımuazzamolanakları sezmişti.Toplumunalt katmanlarındangelenveegitimsizolanAretino,basını,ozamandanberihepkullanılageldigigibikullandı.Putnamşöyleyazar(s.37):

Page 174: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

EgerAretino,donemindemuhtemelenItalya’nın,belkidedunyanınenkudretliadamıolduysa,bununnedeni,yenibirgucu,bugun"basınıngucu"adınıverebilecegimizgucukeşfetmesindearanmalıdır.Aretinobunukaleminingucuolarakgoruyordu.Oynadıgışeyin, Prometeus’un ateşinin ta kendisi oldugunu anlayamadı. Butun bildigi, elindemuthişbiraletinbulunduguyduvebualeti,onundonemindenberihiçdegişmeksizinkullanıldıgı uzere, vicdansızca kullanmaktan çekinmedi. Gunumuz basını kadar ikiyüzlüolmayıçokiyibecerdi-Mektuplar’ınabakınız.

Putnamsozunu surdurerek (s.41),Aretino’nun"belkidebutun tarihinenbuyukşantajcısı,‘zehirlikalem’ingerçekanlamda ilkmodern temsilcisi"oldugunadeginir.Birbaşkadeyişle,Aretinogerçektenbasımcılıgı bir kamusal gunah çıkarma, kendisinide, elindekalemyadamikrofon,günahçıkaranrahipolarakgörüyordu.Hutton,yapıtınınxiv.sayfasındaAretino’nunsozlerini aktarır: "Varsın uslupları hakkında başkaları kaygılansınlar ve boylece kendileriolmaktan çıksınlar. Ben onumde bir ustat, bir model, bir kılavuz, bir kurnazlık olmaksızınçalışırımvegeçimimi,refahımıveunumukazanırım.dahaneisteyebilirimki?Birkaztuyuvebirkaçsayfakâğıtla,âlemialayaalırkeyfimebakarım."

Onun"birmodel,birkılavuzolmaksızın"ifadesinegeridonecegiz,çunkubu,sozcugungerçekanlamıyladogrudur.Basın,dahaonceornegigorulmemişbiraraçtı.Kendineozguneyazarlarıne de okuyucusu vardı, ustelik uzun bir sure, elyazması koşullarının yarattıgı yazar veokuyucukitlesiyleidareetmekzorundakalacaktı.FebvreveMartin’inL’Apparitiondulivre’deaçıkladıkları gibi, matbaa, neredeyse butun ilk iki yuzyılı boyunca, Ortaçag elyazmalarmadayanmak zorunda kaldı. Yazarın rolune gelince, boyle bir şey mevcut degildi, bu yuzdenyazar, ilk iki yuzyıl boyunca çeşitli vaiz ve soytarı maskelerini takıp çıkardı; "yazar-çizer"rolünüancakonsekizinciyüzyıldakeşfedecekti:

}acques....Hayattatekisteğimbu!Yeterkisizlerdebeniakıllısanmayın,Buyöndekafanızısaranherfikri,önyargıyıKökleriylebirlikteiyiceayıklayıpatınordan.Rüzgârgibiözgürolmalıyımherdavranışımda,Canımkimeesmekisterseonaesmeliyim;Soytarıböyleolurçünkü.ZırvalarımaençokkimleralınırsaEnçokgülenonlarolmalı.Pekiamaneden?Nedenençokonlargülmeli?BizimmahallekilisesininyolunekadarbelliyseBununnedenideokadarbelli.SoytarıdanyediğiakıllıcadarbeylesarsıldığıhaldeHiçcanıyanmamışgibiyapanaptallıkederbence.Çünküozaman,soytarınınattığıtaşlarla,Akıllıkişininaptallığıparamparçaortayadökülür.Giydirinbanaalagiysimi.İzinverin,içimidökeyim;Bakınozaman,buhastalıklıdünyanınİltihaplıbedenininasıltertemiztemizliyorum;Yeterkiinsanlarvereceğimilacakatlanabilsin.{118}{119}

Page 175: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Bu katartik girişimle ugraşmasına karşın, Shakespeare, bu rolun eksikligini çok acı birbiçimdehissetmişti.CXnumaralıSonesindeşusözleriokuruz:

Ah,doğrudurkendimisağasolaattığım,Vazgeçmediğimelegünesoytarılıktan,Canevimiyıktığım,sevdiğimisattığım,..{120}

Basımcılık onu hiç cezbetmedi ve yapıtlarının basılmış halde dolaşımı, ona hiçbir şerefkazandırmayacagı için, yapıtlarını bastırma girişiminde hiç bulunmadı. Dinsel konulardayazanlariçindurumtamtersiydi.BenJonson,oyunlarını1616’daWorksofBenJotıson["BenJonson’ınYapıtları"]adıylabastırdığızaman,epeyalaycıyorumlarahedefolmuştu.

Shakespeare’in yazarlıgın itirafçılık yonu hakkında, "sevdigimi sattıgım" diyerek yorumyapmışolması ilginçtir,ziraaktoryadaoyunyazarıolarak"sagasola"gitmesideonaaynışekilde gorunmuş olmalıdır. Ve işte Aretino ile çagdaşlarına basının pornogra i ve pisliklebutunleşmesinimazurgosterende,bumahremhabervegoruşlerinortalıgasaçılmasıydı.Bu,onsekizinciyuzyılınbaşındaPope’unDunciad’madaegemenolangoruştur.AmaAretino’yagore,mahremgunahçıkarmayıkamusalsuçlamayadonuşturmek,basımteknolojisiaçısındankusursuzdenebilecekkadardoğalbirtepkiydi.

Aslına bakılırsa, der Raimondi, Aretino "bir fahişedir". Fahişelere ozgu o toplumsalbaşkaldırı içgudusune sahiptir. "Yalnız çagdaşlarının suratına degil, butun geçmişeçamur, atar. Dunyayı kaldırıp guneşin ışıgına tutuyor gibi gorunur. ... Her şeymustehcenveşehvetlidir,herşeysatılık,herşeysahtedir,hiçbirşeykutsaldegildir.Kendisi, para kazanmak için kutsal şeylerin ticaretini yapar ve azizlerin romantikyaşamlarınıyazar.Pekisonra?Nannagibi,Pippagibi,odainsanlarınustundedurmayıve onları kendi kusurlarının dizginlerinden yakalamayı uygun gorur. ... Nanna’nınPippa’yaverdiğidisiplin,Aretino’nunyaşamınakılavuzlukedendisiplindir.”{121}

Marlowe,uyaksızşiirdenoluşanulusalbirhitapsistemi–yenibaşarıöyküsüneyaraşır,doğruluktaolanbirvurguluhecelisessistemi–kurmakla,yabanılhaykırışındaWhitman’ınönünegeçmeyibaşardı.

Basımın, yalnız yazar ve anadiller için degil, piyasalar için de bir devasalaşma olgusuyarattıgınıakıldançıkarmamakgerekiyor.Buyuyenpiyasalardaveticarette,kitleuretimininbu ilk biçiminin esini dogrultusunda gerçekleşen ani genişleme, insanlıgın butun gizliruşvetçiliginin gozle gorulur bir uzantısı gibiydi. Oyleyse bu, insan deneyimindeki gorselunsuruvurgulamanın etkilerinin enkuçugu degildir.Aktarma teknigi, yaniuygulamalı bilgi,insanlıgın gizli suç ve durtulerini de kapsayacak şekilde, yeni bir kendini ifade biçimindetarafsızlıkla ilerlemiştir. Basım, gorsel olarak yazılı sozu son derece yogunlaştırdıgı için,yayımlanacakgerginyadasansasyonelmalzemeyedoymaz.Bugerçek,gunumuzgazetelerinianlamakiçinoldugukadar,onaltıncıyuzyıldadilveifadeyeneleroldugunudegerlendirmekaçısındandatemelniteliktedir:

Page 176: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Aretino bir dahi oldugu ve korkunç anarşi çagını, bu çagın topyekuıı ahlakiduzensizligini ve çokuşunu, geçmişe saldırmaktan ve onu onemsememekten aldıgızevki,hereskiyetkeyivegelenegiterkedişiniozetleyipifadeettigiiçin,araştırılmayadeger bir isimdir. Ve eger bunlara, onun, gunumuzde butun yerleşik hukumetlerdenveya seçilmiş parlamentolardan yahut kalıtsal monarşilerden daha guçlu olduguanlaşılmışolanbirsilahı-gazeteler,Basın-kendiamaçlarınauygunolarakkullandıgınıeklersek,bukitabınyazılmagerekçesideaçıkçaortayaçıkmışolur.{122}

Bireyselsesemuazzambiryukselmegucuverenbirkamusalseslenmesistemiolarakbasın,çokgeçmeden,Elizabethdonemipopulertiyatrooyunlarıilekendisineyenibirifadebiçimibuldu. Christopher Marlowe’un çok populer olanTamburlainc the Great’inin [Büyük Timur]açılışdizeleri,buyenitemalarımızınhepsiniiçerir:

Sizleriustageçinenozanlarınaksakkoşuklarından,Soytarılarınhiçvazgeçmediklerişaklabanlıklarından,Görkemlisavaşotağınagötüreceğiz.BurdaduyacaksınızMoğolTimur’unHayretleredüşürensözlerledünyayıtehditettiğini,İzleyinonubutrajikaynada;Sonrada,alkışlayınyaptıklarınıdilediğinizce.{123}

Ilk konuşmacı Mycetas, bu dizelerin ardından, eşit derecede açıklayıcı sozcuklerle başlarsözüne:

KardeşimCosroe,çoköfkeliyimAmaduygularımıanlatmaktayetersizkalıyorumÇünkügümbürgümbürkonuşmakgerekiyor.

Ozellikle onemliolan,yayınyapanbirmegafonolarakuyaksızşiirin[blankverse] keş indensonra, dans eden uyakların, artık yeni çagda tınlayan kamusal ifadelerin kapsamına vehacmineulaşamayacakolmasınınbilincidir.Elizabethdönemiiçin,uyaksızşiir,birGriffith{124}ilminde "yakın çekim" kadar yeni bir şeydir ve bu ikisi, duyguyu buyutup abartmalarınınşiddeti açısından birbirine pek benzer. Doneminin gazetesinin yeni gorsel yogunluklarınındayatmasıaltında,Whitmanbile,barbarcaçıglıgı içinuyaksız şiirdendahayuksekseslibiraraç icat edemedi. Ingiliz uyaksız şiirinin kokenine ilişkin hiç kimse bir kuram onermeyeyeltenmemiştir.Buşiirinnebirbenzerinedeornegivardı,belkiyalnızca,Ortaçagmuzigininuzun melodik dizesinin dışında. Kenneth Sisam’ın Eski Ingiliz vezninin, uyaksız şiir ileherhangibir ilişkisiolduguduşuncesinekatılmıyorum.Sisam,FourteenthCenturyVerseandProse["OnDorduncuYuzyılŞiiriveNesri"]adlıyapıtındaşunlarıyazar(s.xiii):"EskiIngilizcetekbir vezne sahipti - uyaksız, ses yinelemeli uzunbir dize.Bu, en çok anlatıyauyuyordu;şarkı olarak soylenememesi anlamında, muzikal degildi; teatral tarzda konuşmaya vegürültüyedoğrueğilimleriortayakoyuyordu."

Buradakiparadoksşuki,uyaksızşiir,şarkıolaraksoylenmeyekarşı"sozolaraksoylenen"ilkturlerdenbirioldugundan, şiir şarkıdan,hattabelkikonuşmanınkendisindenbile çokdallahızlıydı. Gelgelelim, işe girişirken, uyaksız şiirin, vezinsiz şiirin tersine, bir kamusal hitap

Page 177: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

sisteminin tanınması ve uygulanması için anadilin yeni ihtiyacına yanıt veriyor olmasınoktasından başlamak son derece guvenli olacaktır. Aretino, anadili, matbaanın ortayaçıkardıgıkitleselaraçolarakilkkullanankişiolmuştu.Yaşamoykusunukalemealanyazarlar,onun, bizim yuzyılımızın en bayagı basın lordlarma ve imparatorlarına olan olaganustubenzerliginedikkatçekerler.W.A.Swanberg’unyazdıgı CitizenHearst["YurttaşHearst"]adlıbiyogra iyi tanıtırken,NemYorkTimes gazetesitanıtımınbaşlıgınışoylekoymuştu(10Eylul1961):"ManşetlereÇığlıkAttıranAdam".

Uyaksızşiir, tipogra iaracılıgıylaanadilinyenigenişlemesivesaglamlaşmasınayaraşanbirtarzda,Ingilizceninkukremesiniveçınlamasınısaglayanbiraraçoldu.Anadilinfotograf, ilmvetelevizyonunsozelolmayanrekabetiyleyuzyuzekaldıgıkendiyuzyılımızdaise,tersinebiretki kendisini gostermiştir. Simone de Beauvoir bunuMandarinler’de çarpıcı bir şekildeortayakoymuştur:"GuatemalalıyadaHondurasllıbiryazarolmak,negulunçbirzafer!Dun,kendisini,her sesinbutunyerkureboyuncayankılandıgı,dunyanınayrıcalıklıbirkesimininsakiniolarakgörüyordu;artıksözcüklerininayaklarınındibindeöldüğünübiliyor."

Bu pasaj, Gutenberg çagma ve uyaksız şiire ne kadar da olaganustu bir içgoru sunuyor!Yazınsal araştırmanın, uyaksız şiirin kokenlerini ortaya çıkaramamış olması hiç de garipdegildir. Roma yolunun muhendislik alanındaki oncullerini araştırmak da aynı derecedeverimsizbirçabaolurdu.Romayolu,papirusunvehızlıarabalarınbiryanurunuydu.CesareFolingo,TheLegacyoftheMiddleAges["Ortaçag’ınMirası"]adlıkitabında"AnadilEdebiyatı"uzerine yazarken, bu çeşit bir sorunanasıl yaklaşmakgerektigini gosterir (s. 182): "Roma,hiçbirpopulerdestan uretmemişti. ...Buyılmakbilmez inşaatçılar,destanlarını taşları inşaetmeyi alışkanlık edinmişlerdi; tek uyaklı dizelerden oluşan uzun diziler nasıl Fransızlarıçekmişse, ...millerce uzanan parke doşeli yollar da onlar için bir duygusal çekicilige sahipolmuştuherhalde."

Matbaa,anadillerikitleiletişimaraçlarınayadakapalısistemleredönüştürürken,modernmilliyetçiliğinbirörnek,merkeziyetçigüçlerinideyarattı.

Fransızlar, ulusal bir deneyim olarak, anadillerinin birornekleştirici gucunu, butun digermodern uluslardan çok daha fazla hissetmişlerdir. Bu, onların, sozel olmayan medyanınetkisiyletipogra ikolarakyaratılmışbubirliginparçalanışınıilkkaydedenulusolmasınadauygunduşuyor.Elektronikçagında,SimonedeBeauvoirveJean-PaulSartre,EdebiyatNedir?adlıkitapta,trajikbirüslupla,"Yazarkiminiçinyazar?"açmazınıelealırlar.

Encourıter dergisi editorunun Simone de Beauvoir ustune bir yorumu (Agustos 1955),Gutenberg çagının yeni şamatacı seslerini milliyetçilik gorungusu ile ilişkilendirmemizeyardımedecektir.Editör,şöhretvekalıcıünündoğasınıelealmaktadır:

...vebunueldeetmekiçin,çagımızda,ahlakiveestetikyetkinlikleriherneolursaolsun,bunların yanı sıra, belirli bir derecede guçlu olmanın -dunya tarafından dikkatealınmanınve,enonemlisi,kulakverilmenin-sonderecebayagıniteliginesahipolanbir

Page 178: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

ulusal toplulugun uyesi olmak neredeyse zorunludur. Boyle bir toplulugun varlıgı,dunyanın gozunu sabitlemek ve dunyanın imgelemine biçim vermek için, uzanımaçısındanbuyukveozaçısındanyeterinceagırbirulusaledebiyatındogmasıiçinbironkoşul oluşturuyor gibi gorunmektedir; ... "ulusal edebiyat" adı verilen bu şeyindogmasına yardım edenler de, yazarların kendileri oldu. Başlangıçta, etkinlikleri bukonudahoşbiryalınlıgasahipti,...dahasonraları,Romantikhareketintılsımıaltında,can çekişendiller hayata donduruldu, henuz zar zor varolanuluslar’ için yeni ulusaldestanlar yazılırken, edebiyat buyukbir coşkuyla, ulusal varlıkduşuncesine endogaüstüerdemleriyükledi,..

Demekki,yeniteknolojianadiligozlegorulur,merkezivebirornekhalegetirdikçe,mahremiçseldeneyimindışsallaştırılmasıvedilegetirilmesiilekolektifulusalbilincinbiryıgınhalinegelmeside,tipografininişleyişivesonuçlarıylayakındanilişkilidir.

Chaucer’ın, en az Dryden kadar, dostlar arasında teklifsiz bir soyleşi tarzı olarak beyitiseçmesi,bununla sonderece tutarlıbirolgudur.Buşekilde,Chaucer’ınbeyiti,AzizThomasMore’u,nitelikaçısındanskolastikdiyalogayakınbirduzeydeçarpmışolmalıdır;nasılkiPopeveDryden’ınbeyitideSeneca’cıtarzınniteliginikoruyorgibigorunduyse.More’unyukarıdadeginilen onemlimetni, "yakın iletişim içindeki dostlar arasındanahoş olmayan" skolastikfelsefeile"buyuksorunlarıntartışıldıgıvebuyukbiryetkinliklemuhakemeedildigiKrallarınmeclislerindeki" yeni soylem tarzlarını karşılaştırırken, uyak ile uyaksız şiir arasında endogru ayrımı yapar. More, kendi zamanında yeni olan merkeziyetçi ve milliyetçi siyasalorgutlenmelerdensozetmektedir.DevasacılıgınbuyenibiçimleriniMarlowe’unuyaksızşiirinesnelolarakbağdaştırmaktadır:

Cheridamas:Timurbumu?BuMoğolçobanNekadardadopdoluDoğa’nınendeğerliözelliğigururla!Bakışlarıgöklerititretiyor,tanrılarameydanokuyor;AteşsaçangözleriniyeredikmişSankibirplanyapıyormuşYaAvernus’undehlizleriniyıkmak,Uçbaşlıköpeğicehennemdençekipçıkarmakistiyormuşgibi.{125}{126}

Şiirlemüziğinboşanması,ilkolarakbasılısayfadakendisinigösterdi.

Wilfred Mellers,Music and Society ["Muzik ve Toplum"] adlı yapıtında halk ozanlarınınmelodik dizeleri ustune yorum yaparken, Marlowe’un aceleci ilerleme durtusunugözlemlemekiçinbirkontrpuansağlar:

Bumüziğintamamında,dizeninuçsuzbucaksızuzunluğuvekavislenenyoğrulabilirliği,tek bir dize olarak duşunulenmuzigin apaçık sınırlılıklarını dengeleyen avantajlarınkanıtıdır; eger kişi armoni ve tınlayan karşıtlık olanaklarını feda ederse, olçununketlemelerindenkurtulmuşmelodiyaratmaolanagınıkazanır.Kişininkullanabilecegideyiş,tonlamavenuansinceliklerininsınırıyoktur-tutarlıbirçizgiselorgutlemenin

Page 179: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

yaratılmasındaiçkinsınırlardışında.

Şarkı, nuansın tadına varmak için, konuşmanın agırlaştırılmasıdır. Uyaksız şiir, sozlerlemuzigi ilk kez birbirinden ayıran ve muzik aletlerinin uzmanlaşmış bagımsızlıgına dogruilerleyen bir çagda dogdu. Mellers’a gore, çoksesliligin rolu, tek sesli’ okunan eski şarkıdizesini kıracaktı. Ve çoksesliligin muzik uzerindeki etkileri, hareketli matbaa har leri ilemekanikyazınındilveedebiyatuzerindekietkilerikadarderinolacaktı.Ziraozelliklemuziginbasımındansonra,nicelleştirmeveolçum,çeşitlikesimlerinşarkıcılarınıbirarayagetirmeninaracıolarak,zorunluhalegeldi.AmaOrtaçagçoksesliligi,buayrıkesimveniceliklereancakgizilbirvaroluşhalindesahipti.Mellersşunlarısöyler(s.31):

(Çoksesliligin,ilketapta,birliktetekseslişarkısoylemedekendinigostermişolabilecekbelirli rastlantıların buyuk olçude bilinçdışı bir sonucu olması muhtemel gibigorunuyor; Ortaçag’ın sonlarında çoksesliligin, modern dunyanın insanlarının hiçdegilsebaşlangıçtaguçyaklaşabilecegi,lameldetekseslitutumlarasonderecesıkıbirbiçimdekoksalmışolması,kesinlikleşaşırtıcıdegildir."Kısımlar"halindeduşunulenmuziktennebekleyecegimiziazçokbiliriz,veOrtaçagbestecisibizimbeklentilerimiziyerine getirmez. Ama onu "ilkel" ya da "deneysel" olarak gozden çıkarmadan once,yapmaya çalıştıgı şey hakkında ne duşundugunu anladıgımızdan emin olmamızgerekir. Ortaçag muzisyeni, beslendigi ve gordugumuz gibi kendi dunyasına içkinfelsefeyi simgeleyen teksesli muzigin olası sonuçlarından kopmaya çalışmıyordugerçekte; belki muzigin kaynaklarını genişletmeye çalışıyordu ve bunu yapmakla,kapsamlıbirteknikdevrimyaratacakolankavrayışlarıhiçfarkınavarmadanbaşlatmışoluyordu.

Bruce Pattison’ın yetkin çalışmasıMusic and Poetry of the English Renaissance ["IngilizRonesansıMuzikveŞiiri"], "şarkı-biçimleriningerçekteonyedinciyuzyılakadartekbiçim"oldugununaltınıçizer(s.83).Neki,şarkı-biçimi,yuzlerceyıldırtemalarınanlatısalveçizgiselgelişiminden ayrılamaz nitelikte oldugu için, edebi uygulamaya da nufuz ederek, onu dabiçimlendirdi.Bugun oykuyada "anlatısal çizgi"olarakadlandırabilecegimiz şey,Nashe’te,EskiAhit’tebulunandançokbelirginbirfarklılıkgostermez.Boylebir"çizgi",dahaçok,dilinbir yıgın etkilerinin içine gomuludur. Bu eşzamanlı etkileşim veya dokunsal duyumsallıkniteligi, Ortaçag muziginde çok belirgindir. Pattison’ın dedigi gibi (s. 82), "Bir anlamdaOrtaçag muzigi genellikle kavrayış açısından enstrumantaldir; bununla birlikte, icrasındaenstrumanların hangi rolu aldıgı kesin degildir. Dikkat, metindeki duygularda ya da hattaduygusalifadelerdedegil,buyukolçudefarklıseslerinbirarayagelişininyarattıgıduyumsaletkiüstündeyoğunlaşıyordu."

Nashe’innesrindekisözelçokseslilik,çizgiselveedebiterbiyeyitacizeder.

Niteliklerinkarmaşıketkileşimineyonelikbuduyumsalzevk,onaltıncıyuzyılda,basılısayfaiçinduşunulmuşdildebilevarlıgınısurdurur.VeJamesSutherland,OnEnglishProse["IngilizNesri Ustune"] adlı yapıtında (s. 49), hatalı olarak, Nashe’teki bu çoksesliligi, duyarlı bir

Page 180: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

edebiyatçınınbaşarısızlıgıdiyekabuleder:"Nasheileilgiliguçluk,kısmenonun,okuyucununişlerini kolaylaştırmaktan çok, onun karşısındaki ustunlugunun tadını çıkarmaklailgilenmesinden; ya da, bu çok agır bir yargı gibi gorunuyorsa, onun dilin linguistikkaynaklarını kendi eglencesi için kullanmasından kaynaklanır." Yeni dilbilgisi ekollerindeneğitimlibirretorikçitarafındanyükseksesleokunduğunda,Sutherland’inalıntıladığıparagraf,birLouisArmstrongtrompetsolosununçokerkenbirçeşidietkisiniyapar:

Hero umit ediyordu, ve bu yuzden hayal ediyordu (butun umit bir duşten ibaretoldugundan); umidi yureginin oldugu yerdeydi, ve yuregi, altın gibi yuregini yakendinedondurecek,yadaLeandros’ukendisindenuzaklaştırabilecekruzgarlakıvrılıpbükülüyordu.İçindehemumuthemkorkusavaşıyordu,vedahaşafaksökerken(gündene yaşlı bir kocakarıydı, sokmesi ne uzun suruyordu), ruzgarın ne zaman eseceginibeklemek ya da denizin hangi adımı atacagına bakmak için kanatlı penceresininilmegini çozmesinenedenolanbuduyguların ikisidehepuyanıktı; gozlerinindeliciokları,ilkbeyazlıgındasoluksuzkalmışLeandros’uncesedineçarpmcayadekaraştırdı:Sevgilisinin bu korkunç goruntusunun, bir mezgit balıgı gibi suya batmış halininaniden aklına duşmesiyle, acısının bulanıklaşmasından başka çaresi kalmamıştı; veacıdanzevkalmayanhiçbirkadınyoktur,aksihaldeonuherşey içinbukadarkolaykullanamazdı.

Bolgeceligi içinde,saçlarıkulaklarıhizasında,aşagıyakoştu(tıpkıBabil’inalındıgınıduydugunda, omuzlarına uzanan siyah saçları ve saçındaki ildişi taragıyla, elindeyalançomlegiylekoşmayabaşlayanSemiramisgibi)veolubedenicanlandırmakiçinopmeyiduşundu,amaopelteleşmişmavimersinbalıgıgibidudaklarınabuılıkyakıyıyapıştırmak uzere iken, haşindalgaların yapagı gibi kopurmuş sırtları ona çarptı veLeandros’u ondan kopardı (sanki onu Abydos’a geri goturmek istercesine). BununuzerineçılgınbirBakusayincisigibifırladı,hiçduraksamadanonunarkasındanatladı,boylece rahibelikten vazgeçti veMusaios{127} ile KitMarlowe’a yapılacak iş çıkarmışoldu.

Koşullarınyalnızmüziğinyapısınıdeğil,dilivemüziğidenedenlietkilediği,JohnHollander’m,Elizabeth donemi tiyatrolarında muzigin işlevleri işaretlemek için ozenli kullanımı ve buişaretlerdışındakimuziginoyununkonusunayedirilmesigerektigiustunetartışmasında(TheUntuning of the Sky, s. 147) kendini ortaya koyar. "Kentin kuçuk zumrelere hitap edentiyatroları...maskelioyunları{128}izledi..!’

Matbaabaşlangıçta,Shakespearedışındaherkestarafından,hatalıolarak,birölümsüzlükmakinesigibikabuledildi.

Ifade tarzlarının ve alanlarının yeniden yapılandırıcısı olarak iziksel etkenleri, sadecebireysel seslerin aniden dogması, birleştirilmiş ve hazır yapım bir kamusal hitap sistemiolarak anadili ele geçirmesi açısından ele aldık. Bununla aynı zamanda, anadildeki basılısozun, şohrete yapay bir sonsuzluk verebilecegi duşuncesi kendini gosterdi.AbingerHarvest’ta (s. 190) yer alan, Cardano (1501-1576) ustune çok hoş bir denemesinde, E. M.

Page 181: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Forster şuna işaret eder: "O zamanlar henuz yuz yaşında olan matbaa, hatalı olarak birolumsuzlukmakinesigibialgılandı,veinsanlaredimlerinivetutkularınıgelecekçaglaradınaonaemanetetmekteaceleettiler."Forster,Cardano’danalınlıdayapar(s.193):

Benimenbuyuk şansım, butun dunyayı -Amerika’dan tutunda, Brezilya, Patagonya,Peru, Quito, Florida, Yeni Fransa, Yeni Ispanya’ya degin, Kuzey’deki, Dogu’daki veGuney’dekibutunulkeleri-keşfetmişbiryuzyıldayaşamakolmuştur.Gucugokselolanıbile aşan bu insani sarsıntıdan daha harika bir şey olabilir mi? Uçsuz bucaksızokyanuslarda, gecenin karanlıgında, fırtınalarda, hiç bilmedigimiz ulkeler arasındailerlerken bize kılavuzluk eden muhteşem Mıknatıs, senin hakkında da sessizkalamayacagım.Ardındanmatbaamızgeliyor;insanındehasıileduşunulmuş,elleriylebiçimlendirilmiş,amagenedegökselliğedenkbirmucize.

Hemenhemenaynıdönemde,PierreBoaistuau,TheatrumhAundi’sindeşunlarıyazmıştı:{129}

Butun Antikçag’ın duşunebilecegi veya hayal edebilecegi mukemmelligi aşanmatbaanınyararlılıgıvedegeriaçısından,ruhlarımızınbutunkavrayışlarınıkoruduguve sakladıgını bilerek, ruhlarımızın anıtını olumsuzleştiren ve dunyayı sonsuza dekebedileştirmesininyanısıra,butunçabalarımızınmeyvelerinigunışıgınaçıkaranbirhazine oldugunu gorerek, bu mucizevi buluşla karşılaştırılabilecek ya da ona denkolabilecekhiçbirşeygoremiyorum.Vebutundigerinsanibuluşveedimlerebirşekildebir şeyler eklenebilmesine karşın, matbaa bu dunyaya oylesine iyi bir talih vekusursuzlukla girmiştir ki, onu kusurlu ve bozuk yapmayacak hiçbir ekleme ya daçıkarmaolamaz.

Kendiniifade,birkavramolarakhenuzbilinmemektedir;ama"çabalarımızınmeyvelerinigunışıgına çıkaran" ifadesi, bu kavramın çok daha sonra çıkarsanacagı kalıbın kusursuz birgostergesidir."Ruhlarımızınanıtınıolumsuzleştiren"deyişi,buyukbirgayretvebugayretinmekanik yinelenmesi aracılıgıyla kazanılan bir olumsuzluge ilişkin on altıncı yuzyılduşuncesini mukemmelen vermektedir. Bizim yuzyılımızda, boylesi bir olumsuzlukdüşüncesi,Joyce’unUlysses’teyakaladığıbirinanmayışniteliğinebürünmüştür(s.41):

Çoktan yitip gitmiş birinin bu yabansı sayfalarını okuyan bir insan bir eski zamankişisiylebirolduğunuduyumsar...

Ayaklarınınaltındakiputurlukumsalbitmişti.Potinleriyenidendenizçakılları,sayısızçakıllara surtunerek gıcırdayan çakıltaşları, gemi-kurtlarınm kalbura çevirdigi yitikArmada’nın tahtalarından oluşan yaş çatırtılı bir yıgıntıyı çignemeye başladı. Nefesnefes lagım soluyan, sonmuş bir ateşin kulleri altında kavrulmuş yosunlarla yer yermezbelelige donuşmuş tekinsiz kumsal, arşınlayan tabanlarını yutmayahazırlanıyormuşçasınabeklemekteydi.Sakınasakınaonlarıkıyınkıyıngeçti.Kuspemsikumhamurunabeline dek saplanmış bir bira şişesi dimdikdurmaktaydı. Bir gozcu:Ürkünçbirsusuzlukadası{130}

StephenDedalus,kitaplarvekutuphanelerustunemeditasyondan,yazarların,kutuphanelerinve edebi olumsuzlugun nesnel manzaralarıyla dikkatle butunleştirilen işitsel-dokunsal-kokusaldeneyiminbirbaşkaldırısıaracılığıylaulaştığışişedekimesajadöner.

Page 182: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Basılı soz aracılıgıyla ebedileşme teması, geçmiş çagların onca unutulmuş ve bilinmeyenyazarlarının tipogra iyle, elyazması doneminde sahip oldukları bilinen iili varoluşlarındanyepyeniveçokdahaguçlubiryaşamadonduruldugutipogra ininerkendoneminde,gerçektençokbuyukbirgeçerlilikkazanmıştı.Shakespeare’insoneleri1609’da"Iyiniyetliseruvencininyola duzulmesini isteyen, ezeli ve ebedi Ozanımız tarafından vaat edilen butun saadet veebediyetin...tekesinkaynağına"ithafedilmişti.

Ezeli ve ebedi ozan,matbaada sonsuzcasma yaşar, başka bir deyişle, "tek esin kaynagına"basılı sozun ebediyetini vaat eder (şişedeki bir mesajın sahip oldugu elyazmasıebediyetindençokdahagarantilidirbuebediyet).Esinperisininkimligi,sonelerinyaratıldıgışiirsel sureç kadar gizemli olması son derece dogaldır. Gelgelelim, artık basılı şiirselvaroluşun yeni yaşamına dogru yola duzulurken esin perisi için ebediyet garantiyealındıgından,şair,ebediyetedogrubasılıyolculugunda,kendisineveonaiyişanslardiler.VeboyleceElizabethdonemindekisonemodasınıngeçmesindenyalnızcaonyılsonra,sonelerinmetnininyolculuğu(vemetniniçindekiyolculuk)başlar.

Buithafsözlerindekiotuzküsursözcükkadarikianlamlıifadeyeçokenderrastlanır.Sonelerleaynı yıl, 1609’da, Shakespeare’in quarto metninin onunde yer alan,Troilus and Cressida ’yayazılmış bir onsozde, benzer bir ironi kendini gosterir. Burada, bu onsozu Shakespeare’inyazıp yazmadıgı bizi ilgilendirmiyor. Bumetin, Dekker için fazlasıyla nukteli, Nashe içinsefazlaölçülüdür.Birölümsüzlükmakinesiolarakmatbaatemamızlaçokfazlailgilidir:

Aslabiryazarolmayandan,daimabirokuyucuolana,Newes.Ezeliokuyucu,buradahiçsahneye konmayan, asla bayagı kişilerin pençelerinin ayalarıyla alkışlanmayan, amagenedeavuçdolusukomikliklesonaerenbiroyunvar;çunkubuoyun,aslahiçbirşeyiboşyerekomikolarakalmayanbeyninizinbirurunu:Vekomedilerinanlamsızisimleri,Malların yahut Rica Oyunlarının başlıklarına donuşturuldu; onca gelgeçlikle onlarıbiçimlendiren,agırbaşlılıklarınınolancazarafetiiçinonlaraakıneden,butunobuyuksansurculerigormelisiniz:Ozellikleyaşamıçerçeveleyen,oncamaharetvenuktegucugostererekyaşamlarımızınbutuneylemlerininensıradanYorumlarıiçinhizmeteden,Oyunlar konusunda en hoşnutsuz olan bu Komedi yazarları, Komedilerinden çokhoşnutlar.Vehiçbir zamanbirKomedininnuktedanlıgınaulaşamayanbutunbu cansıkıcıveagırusluplar,kendiiçlerindeaslabulamadıklarımizahıbulmakiçinbunlarıntemsillerinegelir,geldiklerindençokdahanuktedanolarakayrılırlar:Uzerlerinekeskinbir duşunce gucu geldigini, hayal bile edemeyecekleri bir beyin gucune sahipolduklarını hissederek. Bu kadar çok ve kurtarıcı duşunce gucu, onunKomedilerindedir, ki bunlar (zevkin dorugunda) Venus’u dunyaya getiren denizdedogruuş gibi gorunebilir. Aralarında, bundan daha keskin zeka bulunamaz: Ve egeruzerindeyorumyapacakvaktimolsaydı,bunaihtiyacıolmadıgınıbildigimhalde,(zirabu kadarı zevk sahibi oldugunuzu duşundurecektir) yapardım, ama tanıdıgım fakirinsanlara bile bu kadar zenginlik verilmiştir. Terentius ya da Plautus’taki en iyiKomedinin yam sıra boyle bir çabayı hak eder. Ve şuna inanın ki, o goçup deKomedileriortadankalkınca,onlarınpeşindenkoşacakveyenibirIngilizEngizisyonukuracaksınız.Bunubiruyarıolarakalın,vezevklerinizinveHukumlerinizinyitipgitmetehlikesi karşısında, çogunlugun dumanlı soluguyla lekelenmemesi için bunları

Page 183: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

reddetmeyin, sevmemezlik de etmeyin; ama talih eseri, sizler arasında kurtuluşubuluyor. Buyuk irade sahiplerinden bu yana, inanıyorum ki, onlar tarafındanyakarılmak yerine, onlara yakarmanız gerekirdi. Ve boylece butun yakarılanları(düşüncegüçlerininsağlığıiçin)onuövmeyecekolanlarabırakıyorum.Hoşçakaim.

Bu nesir parçası,Troilus and Cressida’nmki kadar etkin bir dikkat gerektirir. Parça, "BayGerm’in Seçimi" rolunde "Tuketicilerim benim ureticilerim degil mi?" diyen James Joycetarzındabaşlar.Oyunun"aslabayagıkişilerinpençelerininayalarıylaalkışlanmaması"SarayHanlarında sahnelenen oyunlara işaret ediyor olabilir. Ama onsoz, kendi butunlugu içinde,oyunun kendisi kadar, bir iletişim kuramı çozumlemesidir. Oyunun tam ortasında (III, iii)önsözünteması,şusözlerlebaşlayarakçokdahagenişbirbiçimdeifadeedilir:

Tuhafbiriburada

Banaşöyleyazıyor:İnsan-nekadarsevgiyleayrılsa,Nekadarsahipolduğunaveyaolmadığına-Nesahipolduğuylaövünebilir,nedeborçluolduğunuHissedebilir,birtekdüşünmektenbaşka;

Onsoz, ureticinin yalnızca, olumsuz karışıklıkların goz kamaştırıcı bir dizisinde yeni çagınhemokuyucularıhemdeyazarlarınıalayaalacakmüşterisiolduğudüşüncesinikullanır.Yazar,matbaanın nihai degerinden, oyunlarını bastırma zahmetine bile girmeyen Shakespearekadarazetkilenmiştir.

Shakespeare’inenpopulersonelerininbirçogunun,anadildekibasılısozaracılığıylaebediyetkonusundaçagınınkabulgoren ikirlerinevucutverdigindensozetmemizyeterdeartarbile.LV.soneşöylebaşlar:

Neyaldızlıhükümdaranıtları,nemermerÖmürsüremezbenimgüçlüşiirimkadar;{131}

Vebuncayuzyıldıryaşadıgınagore,yazarlarındakuşkuduymamışoldugunuvarsayabiliriz.Ama çagın aydınlarının matbaaya karşı tutumları ne olursa olsun, anadillerin kalıcılıgınailişkin kuşkuları vardı. Bu kuşkulardan bazıları Spenser’ın sonesinde kendini gosterir(Amoretti,LXXV):

Gününbirinde,onunadınıkumsalayazdım,Amadalgalargelipsildiyazıyı;Birkezdahayazdımadını,Amadalgageldiveavıyaptıçabalarımı.

Beyhudeadamdır,dedideniz,boşunauğraşanÖlümlübirşeyiböyleölümsüzleştirmeyeçalışan:...

J. W. Lever, TheElizabethatıLove Sonnet ["Elizabeth Donemi Aşk Soneleri"] adlı yapıtında,"Yaşamın kendisinin ne olçude edebi tarzlar dogrultusunda kalıplara dokuldugunuunutmamamız gerekir: insanlar bir çagda aşklarını Stendhal’in kahramanları gibi tam biriçtenlikle, bir başka çagdaysa Noel Coward’ın kahramanları gibi tam bir ciddiyetsizlikleyaşamaegilimindeydiler."AmaElizabethçagıinsanı,Chaucer’ın"ben"igibi,çeşitlikamusalve

Page 184: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

ozelrollerekaymayamuktediroldugugibi,dilleçeşitliduzeylerdeoynamayadamuktedirdi.Yazarla okur arasındaki eski esneklik olçusu korunuyordu. Lever, on dokuzuncu yuzyılınSidney’in prosedurunu kavramaktaki başarısızlıgını açıklarken şu yorumu yapar (s. 57):"Victoriadonemiinsanlarınınkişiselşiirininbirçeşitutançduygusuuyandırmasınıaçıklayanşey, ondokuzuncuyuzyıl boyuncaolumlugorenegindumuraugrayışı vebunun sonucundabireyinbirkamusalvebirözelbenliğebölünmesidir."

S. L. Bethell’ınShakespeare and the Popular Dramatic Tradition ["Shakespeare ve PopulerTiyatroGelenegi"]adlıyapıtı,bu temayıetra lıbirbiçimdeelealırveyazar ileokurkitlesiarasındaki mevcut bagların kopuşunun, on dokuzuncu yuzyıl eleştirmenlerinin"Shakespeare’eIbsen’edahauygunolacakbirşekildemuameleetmelerine"nasılyolaçtıgınıanlatır:"Onunkarakterlerini,psikolojileriniinceleyerektarihselkişiliklermişgibikavradılar.... Geleneksel bir çizgiden dogalcı bir tiyatronun oylesine çarçabuk dogdugu bu tarihselanomaliyi incelemekiçinhiçbirgirişimyapılmadı."(s.13-14)Hollywooddaondokuzuncuyüzyılromanıüzerineinşaedildiğiiçin,aynışekildeçarçabukdoğuverecekti.

Sehparesmigibi,kitabıntaşınabilirlikniteliğide,yenibireycilikkültünebüyükkatkıdabulundu.

Şimdi,tamamenkey ibirbiçimde,basılıkitabın,bireyciligebuyukkatkılardabulunmuşolaniziksel bir yonunu ele alacagız. Kitabın taşınabilirligini kastediyorum. Nasıl sehpa, resmikurumsallıktan çıkardıysa, baskı da kutuphanenin tekelini kırdı. Moses Hadas,Ancilla toClassicalReadingadlıyapıtında(s.7),şunadeginir:"Rulolarhalindekullanılanpapirus,buyukolçude Incilleri tek bir cilt halinde ellerinde bulundurmak isteyen Hıristiyanlar tarafından,kodeksbiçimivebubiçimiçindahaelverişliolanparşomenkullanımıbaşlatılıncayadegin,kitaplariçinkullanılantekmalzemeolmayısürdürdü."Arkasındansözlerinişöylesürdürür:

iilenmodernkitapolan,destelerhalindeduzenlenmişyapraklardanoluşankodeksin,birrulodandahaazyerkapladıgıaçıktır....bircepkitabınınkullanışlıboyutunakadarkuçultulmesimumkundu ve bu avantaj genellikle, Hıristiyanlar tarafından dorduncuyuzyıldakodeksingenelliklekabulgormesiaçıklamaktayararlıolacaktır...amauçuncuyuzyılda, pagan yapıtlarının buyuk çogunlugu rulolar halinde kalmayı surdururken,Hıristiyan yapıtlarının buyuk çogunlugu da kodeks formundadır. Kodeksin alışılmışboyutu,yaklaşık10’a7inçkadardı.

Febvre ve Martin’inL’Apparition du livre’de bildirdikleri gibi (s. 126), cep boyutlarındakiibadet ve ayin kitapları, tipogra inin ilk yuzyılı boyunca hatta daha uzun bir sure, basılankitaplar arasında en buyuk bolumu oluşturdular: "Dahası, baskı vemetinlerin çogaltılmasısayesinde, kitap, bir kutuphanedebaşvurulması gerekenpahabiçilmezbirnesneolmaktançıkmaya başlıyordu: Artık ona başvurmak ya da onu herhangi bir yerde herhangi bir andaokuyabilmekiçinherzamanyanındataşıyabilmeihtiyacıgitgideartıyordu."

Buulaşılabilirlikvetaşınabilirligedogrusonderecedogalegilim,birorneklikveyinelenebilirhar lerlemumkun hale gelen, ama elyazması koşullarında kesinlikle olanaksız olan, okumahızındaki buyuk artışla el ele yurudu. Ulaşılabilirlik ve taşmabilirlige yonelik aynı durtu,

Page 185: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Gutenberg girişimi açısından kaçınılmaz olan gitgide daha geniş okur kitleleri ve pazarlaryarattı.Martinşunuaçıkçabelirtir(s.162):"Enbaştanitibaren,matbaa,butundigerleri ileaynı yasalar dogrultusunda duzenlenen bir sanayi, kitap da geçimlerini saglamak isteyenkişilertarafındanicatedilenbirurunolarakdogdu-EastiennesyadaAldusailesindeoldugugibi,aynızamandahümanistveâlimolduklarızamanbilebuböyleydi."

Ardından,buyazarlarbasımveyayımiçingerekenhatırısayılırsermaye,oldukçayuksekbirticaribaşarısızlıkoranı,satışvepiyasadurtusugibisorunlarlaugraşmayadaldılar.Onaltıncıyuzyılgozuiçinbile,"l’apparitiond’unecivilisationdemasseetdestandardisation"un["birkitlevestandartlaşmauygarlıgınınortayaçıkışı"]belirtisiolandikkatedegerbirkitapseçimive dolaşımı egilimi vardı. Giderek yeni tur bir tuketici dunyası orgutlendi. 1500’e degin,30.000ila35.000ayrıbasımhalinde,sayılarıonbeşilayirmimilyonnushayaulaşanbutunbasılı kitaplardan, yuzde yetmiş beş gibi en buyuk bolumu Latincedir. Ama 1500 ile 1510arasındanasılbasılıkitapelyazmasınıbozgunauğrattıysa,anadildeçokgeçmedenLatinceninyerinialmayıbaşardı.Çunkuulusalbirdilçerçevesiiçinde,basılıkitapiçin,Latinceokurlarınuluslararası, ruhani seçkinlerinin oluşturdugundan çok daha buyuk bir piyasanın varlıgıkaçınılmazdı. Kitap uretimi agır bir sermaye girişimiydi ve piyasanın azami olçudegenişlemesini gerektiriyordu. Febvre veMartin şoyle yazıyor (s. 479): "Bu anlamda, Antikkulturun yenilenmesi çagı olan on altıncı yuzyıl, Latincenin gerilemeye başladıgı birdonemdir. 1530’dan itibaren bu egilim son derece belirgindir. Okur kitlesi ... sık sıkkadınlardanvebirçoguLatinceyeaşinaolmayanortasını lardanoluşan,bunedenledegitgidelaikbirkitlehalinegeldi."

"Halkınne istedigi"sorunu,dahabaştan itibarenbasımcı lıgınodagındayeralır.Amanasılkitap formatı çokuzun sure elyazmasmın gorunuş ozelliklerini alıkoyduysa, kitap satışı dauzun sure bir satış yeri, bir mahreç olarak Ortaçag panayırları na bagımlı kaldı. "Pek devurgulanmaya ihtiyacı olmayan bit nokta, Ortaçag boyunca kitap ticaretinin, buyuk olçudeikin ciel ticareti olmasıydı; ancak matbaanın icadından sonradır ki, yeni kitaplar için birpiyasa yaygınlaşabildi."{132} Bir ikinci el işle mi olarak Ortaçag kitap ticaretinin anlamı,gunumuzdeancakresimalanındakibuyukyapıtlarınpiyasasınınbuyukolçudeikincielpazarıolmasıylakurulankoşutlukdogrultusundayakalanabilir.Zira,genelde,resimlerveantikalar,matbaanın icadından once elyazması kitabın da bulundugu kategoride yeı alır. Elyazmasıformatımkoruyanbasılıkitapiçin,yalnızsatışbakımındanbilebugerekliydi,çunkuokurlarelyazması uslııbu dogrultusunda egitilmişler ve ona alışmışlardı. Buhler’iıı yapıtı, kitabın,kopyaedilmekuzereyazıcıyagonderilmesigibibuyuleyiciayrıntılariçerir;buyuzden,onunerkendonemmatbaacılıkaraştırmacısı,buyeniurunu,tıpkıilkmatbaacılargibi,yalnızcayenibiryazıbiçimiolarakgörüpgörmediğinidüşünebilirpekâlâ,(s.16)

Basımınbirörnekliğiveyinelenebilirliği,onyedinciyüzyılınsiyasalaritmetiğini,onsekizinciyüzyılındahazcıhesabınıyarattı.

Bununla birlikte, nasıl bir elyazması kitap "heterojenmetinlerin telaşsız bir kumelenişi"ne

Page 186: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

donuşmeegilimigosteriyoridiyse,basımdadaiçkinbirbirorneklikilkesivardı.Birorneklikve yinelenebilirlik ilkesi, basım gorsel nicelleştirmeyi one çıkardıkça daha da belirgin halegelecekti. On yedinci yuzyıla gelindiginde, işlevler arasındaki ayrımda, Machiavelli’den biradım oteye geçmiş "siyasal aritmetik"ten soz eden bir dunyada buluruz kendimizi.Machiavelli, on altıncı yuzyılın başında "iş yaşamı için ayrı, ozel yaşam için ayrı bir kuralvardır"duşuncesini ilerisurebildi ise,{133}bununlagerçektebasılısozun,yazarınveokurun,ureticininvetuketicinin,yoneteninveyonetilenin,keskinçizgilerletanımlanmışkategorilerebolunmesindeki etkisini ve anlamını kaydediyordu. Elyazması kulturunde yazıcının ureticiolarak okumakla ugraşması, ogrencinin de araştırdıgı kitapların yapımıyla ugraşması gibi,basımcılıktanöncebuişlemlerdeiçiçegeçmişdurumdaydı.

Matbaadaiçkinolan,gorselbirorneklikveyinelenebilirlikşeklindekimekanikilkenin,pekçokorgutlenmeçeşidiniiçinealacakşekildekendisinisurekliolarakgenişletmişolmasıkolaylıklakavranamaz, aksi halde çoktan açıklanmış olurdu. Malynes,Lex Mercatoria (1622) adlıyapıtında şoyle yazmıştı: "Tıpkı içinde bir suru çark olan, harekete geçen ilk çarkın birsonrakini,onundabiruçuncuyudondurdugu,taki,saatiçalıştıranakadarbununboylesurupgittigibir saatteoldugugibi,bir şeyinbirbaşkaşeyihareketegeçirdiginiyadazorladıgınıgoruyoruz; ya da tıpkı en ondekinin arkasındaki tarafından, onun da peşinden gelentarafındanhareketegeçirildiğibasımcılıktaolduğugibi."{134}

ThomasHuxley’in"tumparçalarıeşitguçte,berrak,sogukmantıkmakinesi"egitimlibirzihinduşuncesinden iki yuzyı lı aşkın zaman once, toplumsal orgutlenmeye uzanan hareketi imatbaahar leriveyerdegiştirebilirparçalar ilkesiylekarşıkarşıyageliriz.Bununlabirlikte,basılı sozu okuma alışkanlıgının ortaya çıkmadıgı yerde zihinlerin birornek işlenmesininanlamsız bir ilke olduguna dikkat çekmemiz gerekiyor. Tek sozcukle, bireycilik, isterbirornekleştirilmişaskerleretalimyoluylaverilenedilginatomistikanlamdaolsun,isterozelgirişimin ve kendini ifade etmenin etkin agresif anlamında olsun, turdeş yurttaşların dahaoncekibirteknolojisinibenimser.Buçapraşıkparadoksheryaştanokuryazarinsanırahatsızetmiştir.Ondokuzuncuyuzyılınsonlarında,budurumkendisini,kadınlarınveerkeklerinaynıişlere alınmasıyla sonuçlanan kadınların kurtuluşu hareketinde ifade etti. Boyleliklekadınlarınozgurolacagıumuluyordu.Amamatbaanınilkçagındainsanruhununbumekanikişleyişi de hissedildi ve bu işleyişe şiddetle karşı çıkıldı. Leo Lowenthal,Literatüre and theImage of Man ["Edebiyat ve Insan Imgesi"] adlı yapıtında (s. 41) şunları yazar: "Şu dasoylenebilirki,Ronesans’tanbuyanahukumsuren,insandogasınailişkinfelsefe,herbireyin‘varoluşu çok buyuk olçude, toplumun kısıtlayıcı ve bir duzeye getirici taleplerine karşıkişiliginiilerisurmeçabalarındanoluşan,toplumsalolçulerindışınaçıkanbirornek’olduguanlayışınadayanmıştır."

Lowenthaltarafındansunulan,Cervantes’indunyasındangelenkanıtlarıelealmadanonce,bukonularla daha uzaktan ilgili iki hususu gorelim. On altıncı yuzyıldaki Oxford UniversitesiustuneyazanC.E.Mallet,AHistoryof theUniversityofOxford ["OxfordUniversitesiTarihi"]adlıyapıtınınikincicildineşusözlerlebaşlar:

1485yılı, her yerdeoldugu gibiOxford’un tarihindedebir çagınbaşlangıcına işareteder.Tudordoneminde,Ortaçag universitesisessizsedasızgoçupgitti.Eski adetler,

Page 187: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

bir dereceye kadar anlamlarını yitirdiler. Egitim ustune eski goruşler degişti. Yasatanımayan eski demokratik ruh, isler istemez disipline teslim oldu. Ronesans yeniogrenimideallerioluşturdu.Reform,teolojitartışmasınayepyenienerjilergetirdi.EskiSalonlar hızla yok olmaya başladı. Içlerinden bazılarının yaşamlarına, mucadelehalindeki dinbilimcilerin ya da Sanat ogrencilerinin kuçuk toplulukları halindebaşladıgıKolejler,yoreninyonetimindedahafazlapayasahipolandahabuyukvedahavarlıklı topluluklara donuştuler. Kendi hesabına okuyan ogrenciler bildigimiz gibi,dahafazlagozonuneçıktılar.ÇeşitliKolejler,dahabaştanitibarenogrencileriuyeligeseçtiler ve bazı durumlarda genç ogrenciler ozel statuyle kabul edildiler. Merton’unparvuli’sivardı.KraliçeninYoksulÇocuklarıvardı .Magdalen’inçokgençDemies’i63 vardı.

Yoksul Kolejler yatılı öğrencileri kabul ederek gelir sağlıyordu. Waynflete, Wykehan’ın izin vermek istemediği Beyefendi Öğrencisistemini benimsemişti. Ama, henüz lisans öğrenimi gören, Kolej vakıflarında hiçbir doğrudan payı olmayan, kendi hesabına okuyanöğrencilerin büyük sınıfının, Kolejin konak ve bahçelerini kendi ellerine geçirmeye başlamaları için, Kolejlerin öğrenim merkezleriolarak kabul edildiği, Okullar Sokağındaki derslerin demode olmaya başladığı, rahiplerin öğretiminin yavaş yavaş Oxford eğitimininbaşlıca amacı olmaktan çıkmaya başladığı ve Reform’un tehlikelerinden sonra Oxford’un yeni alanlarda genişlemesinin başladığı dönemolan on altıncı yüzyıla kadar beklemek gerekecekti.

"Yasa tanımayaneskidemokratik ruh", toplumunmatbaavemilliyetçilikten onceki adem-imerkeziyetçi,sozelorgutlenmesinegondermeyapmaktadır.Yeniyeniserbestbırakılanulusalenerjilerin merkeziyetçiligi, buyuk olçude artan bir karşılıklı bagımlılıgı gerektiriyordu.Burada, basılı derskitapları kendilerini kısa zamandahissettirdiler.Venasıl papirusRomayolunu yaptıysa, matbaa da, Ronesans’ın yeni monarşilerinde hız ve gorsel kesinliginhissedilmesini sagladı. Bir yuzyıl ileriye ve Cambridge’e gidip, basılı kitabın guçlumerkeziyetçi etkisini gozlemlemek buyuleyicidir. Christopher Wordsworth,Scholaeacademicae:SomeAccountoftheStudiesattheEnglishUniversitiesintheEighteenthCentury["Scholaeacademicae:OnSekizinciYuzyıldaIngilizUniversitelerindekiÇalışmalaraIlişkinBirAnlatı"]adlıyapıtında,yazılıvesozlutarzlarıntuhaftersinedunuşlerininveetkileşimlerininöyküsünüanlatır(s.16):

Universite alıştırmalarının ve sınavlarının ayrıntılarına girmeden once, modern birgoruşten, yani sınavların çalışma için olmasından çok, çalışmanın sınav için oldugugoruşunden kendimizi kurtarmamız gerekiyor. Aslına bakılırsa, geçmiş kuşaklarınegitimine bunların yaygınlıgı ve etkililigi olçusunu uygulamak, bir anakronizmedüşmekanlamınagelir.

On yedinci yuzyılda Ingiliz ogrencilerine un getiren ogrenim ve araştırmayımeşrulaştırmak için herhangi bir kamusal sınav aramak bo şuna bir çaba olur -araştırmalarıyla unlenen bu ogrencilerin çabaları, okul munazaralarından çok,hocalarının ve arkadaşlarının teşvikiyle yureklendiriliyordu. Modern kabullerimizeuygunsınavlarhiçbirşekildeyoktu.Kitaplardahaucuzhalegeldikçe,ogrencilerindahahızlıvedahaçalışkanolanları,eskikuşaklaryalnızcasozluogretimebagımlıolmuşken,kendi başlarına da bilgi edinebildiklerini keşfettiler. Ardından, sınav zorunlulugudogdu,vebudahabilimselolarakyurutulmeyevesonuçlarıdahakamusal,ensonundada bir anlamda pazarlanabilir olmaya başladıkça, sozlu ogretim için yeni bir talepdoğdu.

Wordsworth, adem-i merkeziyetçi ogrenime geçişten kaynaklanan merkeziyetçi sınavın

Page 188: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

doguşunu betimlemektedir. Ziramatbaa koşulları altında, bir ogrencinin sınavı yapanlarcabilinmeyen alanlarda ogrenim gormesi kolaydı. Ama taşınabilir, birornek kitabın birorneksınavı(eskisozelsınavyerine)yarattıgı ilkesi,herduzeydeuygulanabilenbir ilkedir.Basılısoz,gorecegimizgibi,anadilustundesonderecegariporgutleyicietkileresahiptir.Vesiyasalaritmetigi gorsel nicelige dayanan on yedinci yuzyıl işadamı, ya da spekulasyonları "hazcıhesaplama" mekanizması uzerine inşa edilmiş on sekizinci yuzyıl işadamı, matbaateknolojisinin birornek yinelenebilirligine baglıdır. Gene de, uretimin ve dagıtımın heraşamasındabuilkeyikullanan,hesapyapanişadamı,ilkeninmerkeziyetçimantıgınaanarşikbirsertliklemucadeleediyordu.BuanlamdaLowenthal,LiteratüreandtheImageofMan’deşugözlemleriyapar(s.41-42):

Feodalizmin çokuşunun hemen ardından, edebiyatçı, bir katılımının bakış açısındandegilde,dışarıdanbakanbirininavantajlıgoruşaçısındantoplumabakankişiliklerinbir suretini geliştirdi. Bu kişilikler toplumun işlerinden ne kadar uzakta kalırsa,toplumsalbaşarısızlıklarıdaokadarbuyukolur(tamolarakdegilsede,neredeysebirtotolojidir bu); bununbir sonucuolarakda, bukişilikler aynı zamandabozulmamış,serbest, ve son derece bireysel ozellikler taşımaya egilimlidir. Onları toplumsalolaylardanuzaklaştıran-bunlarherneolursaolsun-koşullar,bukişiliklerikendiiçseldogalarınayaklaştırankoşullarolarakgorulur.Yerleştirildikleriçevrenekadarilkelve"dogal" olursa, insanlıklarını geliştirme ve korumakonusunda o kadar beceri sahibiolurlar.

Cervantes, bu tur marjinal kişilik ve durumların bir sergisi gibidir. Ilk olarak, halatoplumsaldunyaiçindebulunmaklabirlikte,gereksozgerekeylemlerionunlasureklibir çatışma halinde olan kaçık insanlar vardır -Don Quixote ve Cam Adam. Sonra,Rinconete ve Cortadillo’da, asalak halde toplumsal dunyanın dışında yaşayan kuçuksahtekarlar ve dilencilerle karşılaşırız.Merkezdenbir adım otede,Kuçuk Çingene’de(La Gitana) sunulan çingeneleri buluruz; bunlar olayların ana akımının butunuyledışındadırlar.Sonolarak,DonQuixote’nin,marjinalŞovalyenin,basitkeçiçobanlarına,insanvedoğanınbirliğiningerçekleştiğiAltınÇağ’dansözettiğidurumvarelimizde.

Bumarjinal tipvedurumları içerenkataloga,neredeyseCervantes’ten Ibserı’ekadarmodern edebiyatın tamamı boyunca,mesleki etkinliklerden zorla çıkarılmış kadınıntersine erkek işin rekabetçi sureçleriyle kısıtlanmış oldugundan, kendi dogasına vegerçegine erkekten çok daha yakın bir birey gibi gorulmuş olan kadın igurunuekleyebiliriz. Cervantes’in Dulcinea’yı insan yaratıcılıgının bir simgesi olarakkullanmasırastlantıdeğildir.

Tipografikmantık,bütünsel,yanisezgiselveirrasyonelinsantipiolarak,dışarıdakalan,yabancılaşmışinsanıyarattı.

EgerLowenthalhaklıise,sonyuzyıllardamatbaateknolojisiaracılıgıylasozlukulturutahripetmek için oylesine buyuk bir enerji ve oylesine çılgınca guç harcadık ki, ticari toplumunbirornekişlenmişbireyleri, istercogra iistersanatsalolsun,marjinalsozelnoktalaraancak

Page 189: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

turist ve tuketici olarak donebilir. On sekizinci yuzyıl, deyim yerindeyse, zamanınıMetropolitanOperası’ndageçirmeyebaşladı.Kendisinikendineyabancılaşmanoktasınadekinceltmiş, turdeşleştirmiş ve gorselleştirmiş olarak, dogal insan arayışı içinde buyuk birtelaşla Hibridlere, Hint Takımadalarına, Amerika kıtasına, aşkıncı imgeleme, ve ozellikleçocuklugakoşturdu.D.H.Lawrencevedigerleri,buOdysseia’yıgunumuzdeçokdahabuyukcoşkuylayinelediler.Buotomatikturdenbirperformanstır.Sanat,tersyuzolmuşbiryaşamınyalnızcabirtelafisihalinegelmeeğilimigösterir.

Lowenthal, tuketim koşusuna katılmayı reddeden ve toplumun eski feodal ve sozelkenarlarındakalanyabancılaşmışyeniinsanınyetkinbiranlatısınısunar.Gorselvetuketimyönlenimlitoplumunyenikalabalığına,bumarjinalfigürlersondereceçekicigelmektedir.

"Kadınfigürü,"dışlanmışlarınbupitoreskgrubunakatılır.Kadınındokunsallıkeğilimi,sezgisi,butunlugu,onaRomantikbir igurolarakmarjinalbirkonumvermektedir.Byron,erkeklerinturdeşleşmiş, bolunmuş, uzmanlaşmış olması gerektigini anlamıştı. Ama kadınların boyleolmasıgerekmiyordu:

Erkeğinaşkı,erkeğinyaşamınıparçalarOysaaşk,kadınınbütünvarlığıdır.

"Kadın," diye yazmıştı Meredith 1859’da, "erkek tarafından uygarlaştırılacak son şeydir."1929’a gelindiginde, kadın, sinemalar ve fotogra lı reklamlar aracılıgıyla turdeşleştirilmişti.Yalnızca matbaa, onu birorneklige, yinelenebilirlige ve uzmanlaşmaya indirgeyecek kadargüçlübiretkiyapamamıştı.

Parçalanmış, gorsel, yassıbirdunyada tamvebutunolmak:Amanekader!Amakadınlarınturdeşleştirilmesi nihai olarak, matbaanın erkege getirmiş oldugu gorsel birorneklik veyinelenebilirlikleaynıyoluizlemelerineizinverenfotogravurunyetkinleştirilmesindensonra,ancak yirminci yuzyılda gerçekleşti. BenimThe Mechanical Bride ["Mekanik Gelin"] adlıkitabımıntamamıbutemayaayrılmıştır.

Resimli reklamlar ve ilmler, sonunda kadınlara, matbaa teknolojisinin yuzyıllar onceerkeklereyapmışoldugunuyaptı.Butemalarıelealırken,insanisteristemez"Buiyibirşeymiydi?"turundensorularlakarşılaşıyor.Butursorularşuanlamageliyorsanki:"Bukonulardanehissetmemizgerekiyor?"Oysabukonular,kendilerineilişkinyapılabilecekherhangibirşeyoldugunuimaetmezler.Elbette,asılonemliolan,buturolaylarınformeldinamikleriniyadaduzenlenişini anlamaktır.Bugerçektenbir işe yarar.Degerler açısındandenetimve eylem,anlamanın peşinden gelmelidir. Oteden beri deger yargılarının, teknolojik degişiminçevresinde,onuanlamayıolanaksızkılacakturdenbirahlakisisperdesioluşturmasına izinverilmiştir.

Pekiama,insanlarınbuyuzyıllarboyunca,gorselnicelleştirmeveparçalamaaracılıgıylakendikendilerineneyapmaktaolduklarınıanlamalarınasılengellendi?Kişivetoplumunherturluişlevveişleyişininkısımkısımçozumlenmesininheryonundeovunmelervebubolunmeninaynı zamanda içsel yaşamı da etkilemekte olduguna ilişkin çılgınca aglamalar! Bolunmuşinsan, sahneye Bay Butunuyle Normal olarak girer. Son derece yerinde olabilecegi uzere,elektriklimedya hakkında gittikçe artan bir panik içinde olmasına karşın, hala bu unvanla

Page 190: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

buradadır.Ziramarjinalinsan,çevresiolmayanbirmerkez,tamamlanmışbirbagımsıztiptir.Başkabirdeyişle,marjinalinsan,feodal,"aristoktatik"vesozeldir.Yenikentliyadaburjuvainsanisemerkezçevreyonlenimlidir.Yani,kentliinsan,gorseldir;gorunuşlerle,uyumlayadasaygınlıkla ilgilenir. Birey haline geldikçe ya da birornekleştikçe, turdeşleşir. O aittir. Vemilliyetçiliktenbaşlayarak,buyukmerkeziyetçigruplaşmalaryaratırveboylegruplaşmalarışiddetlearzular.

Cervantes,DonQuixotefigüründetipografikinsanlayüzleşti.

Çokiyibilindigiiçin,Cervantes’inromanınınayrıntısınagirmeyegerekyok.AmaCervantes,yaşamındaveyapıtında,gorselolarakyeninicelleşmişveturdeşleşmişbirdunyaylayuzleşenfeodal insanı sergiler. Lowenthal’inLiteratüre and the Image of Man’inde (s. 21) şunlarıokuruz:

Esas itibariyle, romanının temaları, yerini yeni bir duzene bırakmaya başlayan eskiyaşam tarzına aittir. Cervantes, bu degişimden kaynaklanan çatışmaların altını ikişekildeçizer:Şovalye’ninmucadeleleriaracılıgıylaveonunlaSanchoPanzaarasındakikarşıtlık aracılıgıyla. Don Quixote, yok olmaya başlayan feodal hiyerarşiye ait birfantezidunyasındayaşar;gelgelelim,ilişkikurdugukişiler,tuccarlar,altduzeydevletmemurları,onemsizentelektuellerdir-kısacası,bunlar,tıpkıSanchogibi,budunyadabaşarıya ulaşmak isteyen, bu yuzden de, enerjilerini kendilerine çıkar saglayacakşeylereyöneltenkişilerdir.

Ortaçag romanslarının buyuk folyolarını kendigerçekliği olarak seçmekle, Cervantes, sonderece kullanışlı bir çiftdegerlilik kurar. Zira matbaayeni gerçeklikti, ve Ortaçag’ın eskigerçekliginiilkkezhalkiçinulaşılabilirkılandamatbaaolmuştu.Nitekim,gunumuzdesinemave TV, tarihsel gerçeklikte pek az insan için oldugu kadar, hepimizin yaşamındaAmerikansınırınabirboyutvegerçeklikvermiştir.Ortaçagromansları,IbadetKitaplarındansonra,uzakaraylapazardakienbuyukkalemioluşturuyordu.VeIbadetKitaplarınıncepkitabıbaskılarıtercihedilirken,romanslarfolyohalindebasılıyordu.{135}

Lowenthal (s. 22), Don Quixote hakkında, burada matbaa kulturunu anlamak bakımındanözellikleönemlibaşkagözlemlerdeyapar:

DonQuixote’nin,Ronesansliteraturunde,dunyayıkenditasarılarıveidealleriileuyumiçine sokmak için eylem arayışına giren ilk igur oldugu soylenebilir. Cervantes’inironisi,aleneneski(feodalsistem)adınayeni(ortasınıfyaşamınınilktezahurleri)ileçarpışankahramanının,aslındayenibirilkeyikutsamayagirişmesigerçegindeyatar.Bu ilke, temel olarak, bireysel duşunuş ve duygulanışın ozerkliginden oluşur.Toplumun dinamikleri, gerçekligin surekli ve etkin bir donuşumunu talep etmeyebaşlamıştır;dunyaaralıksızolarakyenibaştaninşaedilmelidir.DonQuixote,fantastikve tekbenci bir tarzda olmakla birlikte, dunyasını yeniden yaratır. Listeye girmesinisaglayan şeref, toplumsal açıdan yerleşmiş ve kabul goren degerlerin degil, kendiduşunuşunun bir urunudur. Kendi himayesine layık oldugunu duşundugu degerlerisavunur, kotu oldugunu duşunduklerine şiddetle saldırır. Bu anlamda, Don Quixote

Page 191: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

idealistolduğukadarrasyonalisttirde.

Matbaateknolojisindeiçkinolanuygulamalıbilgiyeyönelikdürtüyleilgiliolarak,Lowenthal’insozlerineekbironemkazandıracakyeterinceşeysoylendi.Bu,DavidRiesmanTnTheLonelyCroıod["YalnızKalabalık"]adlıyapıtında,"içselyönelim"modeliolarakvurguladığıdurumdur.Uzak hede lere dogru içsel yonelim, matbaa kulturu ve onun parçaları olan perspektif vegozden kaybolma noktası duzenlemesinden ayrılamaz niteliktedir. Bu tur uzayduzenlemesinin ya da kulturun, elektronik eşzamanlılıkla bagdaşmaz oldugu gerçegi, biryuzyıldırBatıh insanıyenibirkaygıyasuruklemiştir.Matbaakulturunun tekbenciligine, tekbaşmalıgma ve birornekligine ek olarak, şimdi bir de onun çozunmesi yonunde agır birelektronikbaskısözkonusudur.

TheVanishingAdolescerıt["YitipGidenYeniYetme"]adlıçalışmasındaEdgarZ.Friedenberg,yeniyetmeyeDonQuixoterolüverir(s.25):

Liselerde olup bittigi kadarıyla, bir Amerikalıya donuşme suren farklılıkların terkedilmesi sureci olma egilimi gosterir. Bu, kuşkusu/, gencin kendini-tanımlamaihtiyacıyladolaysızbirçatışmaiçindedir;amabuçatışma,kurumsallaştırılmışşenlikteoylesinemaskelenmiştirki,gencinkendisigenelliklebununfarkınavarmaz.Genede,bunun yarattıgı yabancılaşmayla baş etmek zorundadır. Bunu, Riesman’ın ozelselamlaş ma tarzına sahip delikanlıları gibi, marjinal farklılaşma yoluyla yapabilir.Zamanzamanşiddetlisaçmalamanobetleriyledeyapabilirvebubaşkainsanlaratuhafgorunmesine neden olmaz, çunku bilinç dışı olarak, kendini zorla kabul ettirmeolmaktan çok feragat olarak gorulur ve bu nedenle bir tehdit olarak algılanmaz.Yeterince ego gucune sahipse, gerçekbir -asi degil de- devrimciye eşdegerbir gençhaline gelebilir, başka bir deyişle, okulun dayattıgı davranış biçimlerini, onlarlaözdeşleşmeksizinvebirsuçluyadönüşüpkabalaşmaksızınreddetmeyibaşarabilir;..

Basılı kulturun bekçisi olan okul sisteminde, saglam birey için yer yoktur. Aslına bakılırsaokul,butunselkuçuklerimiziişlenmekuzereiçineattıgımızturdeşleştiricibeslemehunisidirdupeduz. Ingilizcenin anıtsal şiirlerinden bazıları, bir yandanWordsworth’un Lucy’si, oburyandanYeats’inAmongSchool-children’ı["OkulÇocuklarıArasında"]ileilgilidir.Bunlarınherikiside,kapalıvebirorneksistemlerduzeni ileruhdunyasınınkendiligindenligiarasındakiyakıcı çatışmayla ilgilidir. Friedenberg’in o denli iyi tanımladıgı bu içkin çatışma, bireyiyalıtan,amaanadiledayananmilliyetçilikaracılıgıylakitleselgruplaşmalardayaratanmatbaateknolojinintamgobegindeyeralır.Friedenberg,şusozlerisoylerken,dahabaştanitibarenhareketlimatbaaharflerindeiçkinbirdurumdansözetmektedir(s.54):

Ulkemizin, devasa bir teknik ve yonetsel girişim içinde ekip çalışmasının çıkarına,kişiselveetnikfarklılıklarıozenleikinciplanaatmakyoluyla,bironderlikveegemenlikkonumuna ulaşmayı başarmış oldugunu duşunuyoruz. Bizim için, kişisel bir uyum,ahlakibirbuyruktur.Kişiselbirduruşalmaktave sistemedirenmekte usteledigimizzaman,yalnızkaygıdeğil,aynızamandasuçlulukdahissediyoruz.

Donne’unsozettigi"insanbilgisinevedillerineyonelikolçusuzhidroptiksusuzluk"onaltıncıyuzyıldasayısızkişiyirahatsızetmişti.Kitle iletişiminino ilkçagındakiçılgıncabir tuketicidurtusu, 1920’lerde sinema ve radyoyla Amerika Birleşik I ievletleri’ni vuran durtu kadar

Page 192: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

guçluydu.Aynıtuketicidurtusu,AvrupaveIngiltere’ye,IkinciDunyaSavaşı’ndansonraancakyeni yeni ulaşıyor. Bu, deneyimin yuksek yogunluklu gorsel vurgu ve orgutlenmesi ile yanyanayürüyenbirgörüngüdür.

Tipografikinsan,matbaateknolojisininbiçimlenişleriniifadeedebiliramaonlartokumakonusundaçaresizdir.

Milliyetçilik ve matbaa konusu, butun kitabı ele geçirebilecegi kaygısıyla, şimdiye kadargeriye bırakıldı. Şimdi, butunuyle farklı deneyim alanlarında olayların benzergruplaşmalarıylakarşılaştıgımızagore,buolaylarkompleksinielealmakdahakolayolacaktır.Elinizdeki kitap bu noktaya kadar, Harold Inııis’in tek bir metni ustune bir açıklayıcı notolarakkabuledilebilir:"Basımcılığınkeşfininetkisi,onaltıncıveonyedinciyüzyıllarınyabanıldin savaşlarında açıkça ortadaydı. Iktidarın iletişim sanayilerine uygulanması, anadillerinpekişmesini, milleyetçiligin yukselişini, devrimi ve yirminci yuzyılda yeni yabanıllıkpatlamalarınıhızlandırdı."{136}

Innis,dahasonrakiyapıtında,etkileşimleriiçindeolaylarınardışıklıgındançokduzenlenişiniçozumlemeyeçalıştı.daha onceki,TheFurTradeinCanada ["Kanada’daKurkTicareti"]gibiçalışmalarında, Innis, kanıtları atıl, duraganunsurların geleneksel bir şekilde duzenlemekleilgilenmişti.Medyanın, varsayımlarını bilinçaltı olarak dayatmak konusundaki yapılandırıcıguçlerini anlamaya başladıkça, medya ile kulturlerin etkileşimini kaydetmek için çabagöstermeyebaşladı:"İletişimdeki

gelişmeler,‘ikiülkeyiayıranköprü’gibibir,anlamanınönünegitgidedahafazlagüçlükçıkardı.Telgraf,dildedaralmayıdayattıveIngilizveAmerikandillerininhızlabirbirindenayrılmasınıkolaylaştırdı. Anglo-Sakson dunyasındaki geniş kurgusal edebiyat alanında, gazetenin ...sinemanın ve radyonun etkisi, çok satan kitaplarda ve aralarında çok kuçuk bir iletişimolasılıgıbulunanozelokuyucusını larınınyaratılmasındaaçıkçakendinigosterdi."{137}Innis,dahaoncekialıntıda,anadillerinmekanikleştirilmesiileaskeri,milliyetçidevletlerindoguşuarasındaki etkileşimden nasıl rahatlıkla soz ediyorsa, burada da edebi ve edebiyat dışıbiçimlerarasındakietkileşimdenaynırahatlıklasözetmektedir.

Innis’in ifade tarzında key i ya da kasıtlı hiçbir şey yoktur. Bu tarz perspektif nesrineaktarılabilseydi, çok fazla yer gerektirmekle kalmaz, orgutlenme biçimleri arasındakietkileşimtarzlarınailişkiniçgorudeyitirilebilirdi.Innis,bakışaçısınıvesaygınlıgı,aciliçgoruihtiyacınafedaetmişti.Birbakışaçısı, içgoruveanlayışınyerinialdıgında,tehlikelibir luksolabilir.Innis, içgorusuderinleştikçe,bilgisunuşundabutunbakışaçılarınıterketti.Buharlımatbaanın gelişmesini "anadillerin pekişmesi" ve milliyetçilik ve devrimin yukselişiyleilişkilendirdigi zaman, hiç kimsenin, helehele kendisininbakış açısını ifade etmemektedir.Içgorununmozaik bir biçimlenişini ya da galaksisini kurmaktadır. Insanın duyu oranlarınıfarklılaştırması, duraganbakış açısını nedensel dinamiklere yonelik içgoruyledegiştirmesi,matbaanın birincil etkilerinden biridir. Bunu daha sonra ele alacagız. Ama Innis, yarattıgıgalaksinin unsurları arasındaki karşılıklı ilişkileri "telaffuz etmek" konusunda hiçbir çabagostermez.dahasonrakiçalışmalarındahiçbirşekildetuketicipaketleridegil,tıpkısembolist

Page 193: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

bir şair ya da soyut ressam gibi, kendin-yap araçları sunar. Louis Dudek’inLiteratüre andPress ["Edebiyat ve Basın"] adlı kitabı, ilk agızda buharlımatbaanın doguşunun perspektifresmini verir, ama dil, savaş ve yeni edebi biçimlerin ortaya çıkışı ustundeki etkilerinedeginmez,çunkuherhangibirşekildeaçıklanabilmeleriiçinbunlaredebiyatdışıyadamitikbirbiçimigerektirirler.

James Joyce, burada incelemekte oldugumuz duzenlenişin la kendisindeki etkenlerinkarmaşık etkileşimini yakalamak için,FinnegansWake’te butunuyle farklı bir ifade biçimiyaratmıştır. Aşagıdaki pasajda, "kuş" [ fowl], La Patrie ya da Buyuk Ana’yı, ve matbaanınturdeşleştirici guçlerinin yarattıgı gurulıu [foule] içermektedir. Dolayısıyla "insanın zeplinedonuşeceginden soz edildigi zaman, bunun meydana geliş şekli, turdeş birimlerinbirikmesiyledüpedüzbirşişmedir.

Yolgoster,iyikalplikuş!Daimayaptılar:Çaglarasorunbir.Kuşdunneyapmışsa,insanda gelecek yıl yapabilir, bu ister uçmak, ister tuy dokmek, ister kuluçkaya yatmak,isterse yuvada karar kılmak olsun. Zira toplumbilimsel anlayışı bir çan kadarsaglamdır,bayım,ozdonuşumlulugutamnormallikhalindedir:Yalnızcaustlerineyatıpyumurtalarını sevmek için dunyaya gelmiş bir cins oldugunu bilir, sadece hisseder(turunu surdurmek ve minik tuy yumaklarını kargaşa ve tehlikeden korumakkonusundaonaguvenin);son,fakatenonemlinoktada,yaradılışınınalanındaherşeyoyundur,amaboşsozdegildir,yaptıgıherşeyihanımefendigibiyaparveherzamanbeyefendinin rolunu oynar. Gelin onu koruyalım! Evet, butun bunlar sona ermedenonce, altın çagın butun intikamıyla donmesi gerekiyor. Insan zeplin haline gelecek,Sıtmayenidendirilecek,gulunçbeyazyukuylekadınbirhamledekuluçkayavaracak,yeleisteyeninsanidişiaslanboynuzlarıçıkarılmışkurkuylepostunaalenenyangelipyatacak. Hayır, kesinlikle, Biddy Doran’ın ikisini de şoka ugratarak edebiyattagorundugu o soguk Ocak ayının tekinsiz gununden (ama çoldeki bir vahada nemuhteşem gun!) beri har ler bir daha asla tam anlamıyla o yaşlı har ler lıalinegelmediğiiçinhomurdananokasvetsaçıcılarhaklıdeğiller,(s.112){138}

Matbaa ve milliyetçiligin, aksiyolojik ya da eşgudumlu olması pekala mumkundur, çunkumatbaaaracılıgıylabirhalkkendisiniilkkezolarakgörür.Yuksekgorseltanımıhaliyleanadil,kendi sınırlarıyla toplumsal birligin bir gorunuşunu sunar. Ve insanlar kendi dillerinin bugorsel birligini kitaptan çok gazetearacılığıyla yaşamıştır. Carlton Hayes’inHistoricalEvolution of Modern Nationalism ["Modern Milliyetçiligin Tarihsel Evrimi"] adlı yapıtı bukonudakienyararlıkaynaklardanbiridir(s.293):

Herhangibirulkedemodernmilliyetçiligindoguşundandogrudandogruya"kitlelerin"sorumlu oldugu hiç de kesin degildir. Hareketin, ilk olarak "entelektuel" sını lararasında yayıldıgı ve belirleyici uyarıyı orta sını ların desteginden aldıgı goruluyor.Fiziksel çevre ile siyasal ve dinsel koşulların alışılmışın otesinde uygun olduguIngiltere’de, guçlu bir milli bilinç on sekizinci yuzyıldan hatırı sayılır bir sure oncegelişti; ve Ingilizmilliyetçiliginin az çokkitleselduygulardankendiliginden fışkırmışoldugusoylenebilir.Buradabile,soruntartışmalıniteliktedir;elinizdekikitabınamacıda,yandaşvekarşıtgörüşleribütünayrıntılarıylaortayakoymaktır.

Page 194: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Gelgelelim, Ingiltere dışında, on sekizinci yuzyılın ilk yarısında Avrupa’nın yanı sıraAsya ve Amerika’daki kitlelerin, belirli bir milli bilince sahip olmakla birlikte,kendilerini bir ulusal devletten çok, temelde belirli bir bolgeye, kente ya daimparatorlugaaitgorduklerinevebirsiyasalegemenliktendigerineaktarılmışolmayakarşı ciddi yada etkili bir karşı çıkış gostermediklerine, vebukitlelerindaha sonramilliyetleri olarak duşundukleri ve eyleme geçtikleri kavramın, onlara mensupoldukları ulkelerin entelektuelleri ve orta sını ları tarafından ogretilmiş oldugukonusundapekkuşkuyoktur.

Tarihçiler,milliyetçiliğinonaltıncıyüzyıldankaynaklandığınınfarkındaolmalarınakarşın,kuramdanöncegelenbututkuyahenüzbiraçıklamagetirememişlerdir.

Bugunlerde, bir anadilin basılı haldeki bir deneyiminin yaşanmadıgı yerde milliyetçiliginneden ortaya çıkamayacagını anlamak onem taşıyor. Hayes burada, okuryazar olmayanbolgelerde, kabilesel turde bir huzursuzluk ve toplumsal eylemin, milliyetçiliklekarıştırılmaması gerektigine işaret eder. Hayes’in elinde, ne Ortaçag’ın sonlarındaki gorselnicelleştirmenin doguşuna, ne de matbaanın on altıncı yuzyılda bireycilik ve milliyetçilikustundekigorseletkilerineilişkinbiripucuvardı.Avrupa’damoderndevletsistemininortayaçıktıgı on altıncı yuzyıldan once, modern anlamda milliyetçiligin olmadıgının çok iyifarkındaydı(s.4):

Buyeni sistemioluşturandevletler, ilkelkabilelerin "Ulus’larındançok farklıydı.Çokdahabuyukveçokdahagevşektiler.dahaçok,çeşitlidillerevediyalektleresahip,farklıgeleneklerin kurumlan olan halkların kumelenmesi niteligindeydiler. Buyukçogunlugunda çekirdegi, belirli bir halk, belirli bir milliyet oluşturuyor ve yoneticisınıfı,resmidiliyaratıyordu;bunlarınhepsindeazırılıgınyanısıraçogunlukmilliyetlergenellikle ortak bir krala ya da "hukumdar"a derin bir sadakat gosteriyordu. dahaonceki kapsamlı imparatorlugun tersine, bunlara "uluslar" ya da "ulusal devletler"deniyordu ve hukumdarlarına halkın gosterdigi sadakat kimi zaman "milliyetçilik"olarak betimleniyordu. Ancak, akıldan çıkarılmaması gereken nokta, bunların ilkelkabilesel anlamda "millet" olmadıkları ve "milliyetçilik"lerinin, gunumuzmilliyetçiligindenfarklıbirtemelibulundugudur.OnaltıncıyuzyılınAvrupa"milletleri"büyükkabilelerdençokküçükimparatorluklarabenziyorlardı.

Hayes,onsekizinciyuzyılınilkelcisaplantısıylabirliktebaşlayanmodernenternasyonalizminalışılmadık niteligi karşısında hayrete duşer: "Modern milliyetçilik, ilkel kabileciligigenişletilmişvedahayapaybirolçekteyenidencanlandırmayayonelikazçokamacınasadıkbir çabayı simgeler." (s. 12) Ama telgraf ve radyodan bu yana, yerkure uzaysal olarakbuzuşerek tekbirkuçukkoyedonuşmuştur.Kabilesellik, elektromanyetikkeşiftenbuyana,bizimtekkaynağımızdır.

Alexis de Tocqueville,L’Ancien Regime ’inde (s. 156), milliyetçiligin neden ve sonuçlarıkonusunda Hayes’den çok daha bilinçli oldugunu ortaya koyar.Matbaaya alışma surecinin

Page 195: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

birornekyurttaştipiniyaratmaegilimigostermesininyanısıra,Fransa’nınsiyasalegitimideyazar-çizerlertarafındanyerinegetirilmişti:

Yazarlar,halkayalnız ikirlerinidegil,aynızamandayaradılışvehuylarınıdaverdiler.Uzun egitimlerinin bir sonucu olarak, başka hiçbir egiticinin yoklugunda, uygulamakonusundaki muazzam cehaletleriyle de birleşince, butun Fransızlar, kitaplarındanokuyaraksonundaonlarıyazankişilerin içgudulerini,zihinsel işleyişini,begenilerini,hatta eksantrik yonlerini kaptılar. Bu durum o duzeye vardı ki, harekete geçmekzorundakaldıklarızaman,edebiyatınbütünalışkanlıklarınısiyasetedetaşıdılar.

Ihtilalimizin tarihine ilişkin bir araştırma, bu ihtilalin, devlet uzerine bu kadar çoksoyutkitaplaryazılmasınayolaçanruhuntastamamaynısıylayurutuldugunugosterir- genel kuramlara, butunsel yasamı sistemlerine ve yasalarda eksiksiz simetriyeyonelikaynıegilim;mevcutolgularayonelikaynıhorgoru;kuramayonelikaynıguven,kuramlarda ozgun,yaratıcıveyeniolanayonelikaynıbegeni;anayasayıparçaparçaduzeltmeye çalışmak yerine, butun anayasayımantık kurallarına ve tek bir tasarıyauygunolarakderhalyenideninşaetmeyeyönelikaynıarzu.

Fransızların gizemli "mantık" manisi, gorsel unsurun diger etkenlerden yalıtılması olarakkolayca tanınabilir. Aynı şekilde, kolektif bir mani olarak gorsel nicelleştirme, FransızIhtilali’ninaskerimanisineyolaçmıştır.Burada,birornekveturdeş,engorselmutabakattır.Modernasker, ozelolarakklasikGutenberggorungusu,hareketettirilebilir, ikameedilebilirparça ornegidir. De Tocqueville’in Avrupa İhtilali’nde bu konuda soyleyecegi pek çok sozuvardır(s.140-141):

CumhuriyetçipartizanlarınCumhuriyetaşkızannettiklerişey,temeldeIhtilalaşkıydı.Aslına bakılırsa, ordu, Fransa’da istisnasız her uyesinin Ihtilal tarafından kazanılmışolduguveonudesteklemektekişiselbirçıkarıolanteksınıftı.Hersubayrutbesinionaborçluyduveheraskerbirsubayolmafırsatınasahipti.Ordu,gerçekte,elindesilahıylaayakta duran Ihtilal’in ta kendisiydi.Hala şiddetle şu sozler haykırılıyordu: "YaşasınCumhuriyet!"Bu,aslında,yandaşlarının"YaşasınKral!"diyebagırdıgıeskirejimebirmeydan okuyuştu. Ordu en derinlerinde, sivil ozgurlukleri hiç umursamıyordu.Yabancılardan nefret ve vatan sevgisi, ozgur toplumlarda bile genel olarak askerinyurtseverliginintekunsurudur;bu,odoneminFransa’sındadahadabelirginolmalıdır.Ordu, dunyadaki neredeyse butun diger ordular gibi, temsili bir hukumetin agır vekarmaşıkdevirleriniyapamazdı;Meclistennefretediyorveonukuçumsuyordu,çunkuyalnızca guçlu ve yalın iktidarı anlayabiliyordu; tek istedigi ulusal bagımsızlık vezaferlerdi.

Page 196: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Milliyetçilik,hembireylerhemdeuluslararasındahakeşitliğiüstündeısrareder.

Nasıl guçlu birmerkeziyetçilik okuryazarlıgın vematbaanın temel bir ozelligi ise, bireyselhaklarıncoşkulusavunmasıdaoyledir.DeTocqueville, Avrupaİhtilali’ndeşunoktayadeginir(s.103):"1788ve1789’da,bizzatgeleceginihtilalcileritarafındanbasılanlardadahilolmakuzere, butun risaleler, merkeziyetçilige karşı ve yerel yonetimden yanaydı." Kitabın birazilerisinde(s.112-113),HaroldInnisgibi,olaylarınbirresminidegil,bunlarıniçselnedenleriustune duşuncelerini sunma alışkanlıgında olduguna işaret eden bir not ekler: "FransızIhtilali’nibukadarsıradışıyapanşey,kullandıgıprosedurlerdençok,yarattıgı ikirlerdir.Yeniveşaşırtıcıolannokta,bukadarçokulusun,buturprosedurlerinboylesineetkilibirşekildekullanıldıgı vebu tur ikirlerinboylesinekolaylıkla kabul edildigi bir aşamayanasıl varmışolduğudur."

Bunoktada,GutenbergGalaksisi’ninyazımınınsorumlulugunuTocqueville’edevretmekbuyukbir keyif olurdu, zira burada şimdiye kadar mumkun oldugu kadar izlenen, onun duşuncetarzıdır.Eskirejimdensozederken,yonteminikusursuzbirbiçimdetanımlar(s.136):"Benbunu kendi ikirlerimden degil, ona katlanan ve ardından tahrip edenlerde esinledigiduygulardanyolaçıkarakyargılamayaçalıştım."

Milliyetçilik, matbaa, perspektif ve gorsel nicelleştirme ile başlayan "sabit bakış açısına"dayanır veya ondandogar.Ama sabit bir bakış açısı, kolektif veyabireysel, yahut her ikisibirdenolabilir,dolayısıylabuyukbirçatışmaveihtimalçeşitliligineyolaçar.Hayes,HistoricalRevolutionofModernNationalismadlıyapıtındaşunlarıyazar(s.135):"1815’egelindiginde,liberal milliyetçilik batı ve orta Avrupa’nın her koşesinde oldukça belirgin bir entelektuelhareket idi. ... Bu hareket kesinlikle aristokratik degildi; ve demokrasiyi sozum onadesteklerken,orta-sınıfolmaegilimindeydi."Bundansonrakicumleleri,biryandandevlet,oteyandan da birey açısından "sabit bakış açısına" işaret etmektedir. "Ulusal devletinmutlakegemenligininaltınıçizmekteydiama,builkeninolasıetkilerini,herulusaldevletle-siyasal,ekonomikvedinsel-bireyselözgürlüklerivurgulayaraksınırlamayaçalışıyordu."

Hayes,milliyetçiliktegorselvurgudandogansabitbakışaçılarınınkaçınılmazkoşulunun,aynızamanda şu ilkeyi’ yol açtıgını belirtir (s. 178): "Ulusal devlet hiçbir ozgul kuşagınyurttaşlarınaaitolmadıgı için,devrimeugratılmamalıdır."Bu ilke, ozellikle,siyasalduzeninmatbaa oncesi ve sanayi oncesi biçimlerinin boyle bir kalıba sahip olmadıgı AmerikanAnayasasınınyazılı-görselsabitliğindekendiniaçıkçaortayakoyar.

Kitabının başlarında (s. 10-11), Hayes, gerek gruplara, gerek bireylere uygulandıgı şekliyle"eşitlik" ilkesinin keş ine ilişkin heyecana işaret eder: Baglı olacagı devleti ve hukumetibelirlemekkonusundaherbireyindiğerleriyleeşithakkı,herulusunkendikaderinitayinetmekonusundaeşithakkıvardır.

Bu nedenle, pratikte milliyetçilik, iş ve uretim yontemlerine matbaa teknolojisininuygulanmasından sonrasına degin, birornek yanal genişlemesinin tam potansiyelinigeliştiremez. Hayes, bunun mantıgını gorebilmektedir, ne ki, milliyetçiligin tarımsal

Page 197: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

toplumlarda nasıl olup da başlayabildigine hayret eder. Matbaa teknolojisinin, insanlarıbirornek, yinelenebilir butunleşme kalıplarına hazırlayıcı rolunu algılamaktan butunuyleuzaktır:

Milliyetçi ogretilerinortayakonması,on sekizinciyuzyılın zihinsel alıştırmalarındanbirtanesiydi.Bu,birincilolarakentelektuellerinişivemevcutentelektuelçıkarlarınveegilimlerinbir ifadesiydi.Ancak,birkezortayakonduktansonra,milliyetçi ogretilerigüçlükılan,ozamandanbuyanainsankitlelerinielegeçirmesinisağlayanşey,mekaniksanatlarda olaganustu bir gelişme, bugunlerde Sanayi Devrimi olarak adlandırılan -işgucundentasarrufsaglayanmakinelerinicadı,buharmakinesininvehareketettiriciotekigereçlerinkusursuzlaştırılması,mallarınkitleseluretimiveulaşımveiletişiminhızlandırılması-gelişmeidi.BuSanayiDevrimi,Ingiltere’deyaklaşıkyuzkırkyılonce-Fransa’dakiJakobenIhtilaliilehemenhemenaynıdonemde-buyukolçudebaşlamıştı;Ingiltere’de şiddetlenmesi ve dunyanın her yerine yayılması, halkın milliyetçilikogretilerine baglılıgının doguşu ve yayılımıyla koşutluk gostermektedir. Ogretilerinkendisi, başlangıçta, yeni sınai makinelerin ortaya çıkmasından once, tarımsal birtoplumdakristalizeolmuştu,amabuogretilerinbenimsenmesivebutunselzaferi,yenimakinelerinkullanılmayabaşlamasınatarımsalbirtoplumdansınaibirtoplumageçişeeşliketti.Ihıkusursuzölçüdedoğalbirgelişmegibigörünmektedir,(s.232-233)

Sanayileşmeden bu yana, sanatlar, felsefe ve din bile milliyetçilik tarafından kalıbadökülmektedir.Hayesşöyleyazıyor(s.289):

Birbuçukyuzyıldanberi,teknolojideki,sınaisanatlardakivemaddikonfordakionemliilerlemelerin yanı sıra, anlama gucu ve estetik alanlarındaki gelişmelerin çogu,milliyetçiligin hizmetine koşulmuştur. Kozmopolit potansiyellerine karşın, SanayiDevrimi,aslınabakılırsabuyukolçude iiliolarakmillileştirilmişdurumdadır.Modernaraştırmalar, bilimsel iddialarınaveher yerdehazır venazıroluşlarınakarşın, dahaçokmilliyetçilige destek vermişlerdir. Kokeninde açıkçamilliyetçi olmayan ve kimizaman kesinlikle milliyetçilik karşıtı olması amaçlanan felsefeler, sozgelimiHıristiyanlık, Liberalizm, Marksizm felsefeleri ve Hegel, Comte ve Nietzsche’ninsistemleri, milliyetçi amaçlarla bol bol kullanılmakta, sık sık da çarpıtılmaktadır.Evrensellikarzusunakarşınplastiksanatlar,muzikveedebiyat,artanbirbiçimdemilliyurtseverlerin urunu ya da gururu olmaya başlamıştır.Milliyetçilik, çagımızın uygarhalklarının duşunce ve eylem biçimlerinde oylesine yaygınlaşmıştır ki, çogu insanmilliyetçiligi basitçe dogal kabul etmektedir. Uzun uzadıya duşunmeksizin, onuevrendeki en dogal şey olarak gormekte ve daima varolması gerektigini kabuletmektedir.

Son zamanlarda milliyetçiligin boylesine gozde olmasını saglayan nedir? Bu enyaşamsalgörüngüyleilgiliolaraksorulmasıgerekenbirincilönemdekisoru,iştebudur.

CromwellveNapoleon’unyurttaşorduları,yeniteknolojilerinidealtezahürleriydi.

Page 198: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

BirtarihçiolarakHayes,milliyetçilikkonusundagizemlibirnoktanınvaroldugunugayet iyibilmektedir(s.290).MilliyetçilikRonesans’tanoncekesinlikleyoktuvehiçbirşekildebir ikirolarakortayaçıkmamıştı:"Amaonumodahalinegetirenlermilliyetçiligin ilozo larıolmadı.Onlarsahneyeçıktıgızaman,milliyetçilikmodasızatenvardı.Bu ilozo laryalnızcaonudilegetirdiler, bir olçude vurguladılar ve ona yol gosterdiler. Tarihçi için, kendisine milliyetçiduşuncedeki mevcut egilimlerin canlı kanıtlarını saglamaları açısından, bunlar son dereceyararlıdır." Hayes, "insan kitleleri içgudusel olarakmilliyetçidir" veyamilliyetçilik dogaldırgibiduşuncelerigulunçbulur:"Kaydedilmiştarihinenuzundonemlerininbuyukbolumunde,bireylerden oluşan gruplar, daha çok kabilelere, klanlara, kentlere, bolgelere, malikanelere,loncalarayadaçokdilliimparatorluklarabaglıolmuşlardır.Bununlabirlikte,modernçaglardamilliyetçilik, toplu halde yaşamanın insani ifadelerinin hepsinden çok one çıkmışdurumdadır."(s.292)

Hayes’in sorusunun yanıtı, basılı sozun, ilkin anadilin gorselleştirilmesinde, ardından damodernsanayi,piyasalarveulusalstatunungorselyaşantısınaizinverenturdeşbutunleşmetarzınıyaratmadakietkinliğindeyatar.Hayesşöyleyazar(s.61):

"Silahlı ulus", milliyetçi propaganda açısından çok buyuk onem taşıyan bir Jakobenkavramıydı."Kamuokullarındakiulus"dabirbaşkasıydı.Fransızİhtilâliöncesinde,çokuzunbirdonem,genelolarak,çocuklarınanababalarınaaitolduklarıveçocuklarının,alacaklarsa eger, nasıl bir egitim alacaklarına karar verecek olanların ana babalarolduklarıgörüşükabuledilmişti.

Ozgurluk, eşitlik ve kardeşlik, pek ozgun olmasa bile en dogal ifadesini, devrimci yurttaşordularınınbirornekligindebuldu.Bunlaryalnızbasılısayfanındegil,uretimbandınındatamanlamıyla tekrarları idi. Ingilizler, sanayileşmede ve ordunun tipogra ik orgutlemesindeoldugugibi,milliyetçiliktedeAvrupa’nınçokonundegitti.Cromwell’inIronside’ları,Jakobenordularındanbirbuçukyüzyılöncehareketegeçmişti.

Ingiltere, ortak milliyete ilişkin keskin bir halk bilincinin gelişimi konusunda, KıtaAvrupası’ndakibutunulkelerdenoncedavrandı.FransızIhtilali’ndenuzunzamanonce,FransızlarınkendilerinibirincilolarakBurgonyalı,Gaskonyalı yadaProvanslıolarakgordugu bir donemde, Ingilizler Ingiliz’di ve VIII. Henry’nin laikleştirmelerine veElizabeth’insomurulerinekarşıgerçekmilliyetçiyurtseverliklebirarayagelmişlerdi.Milton ve Locke’un siyasal felsefesinde, Kıta Avrupası’ndaki çagdaşlarıyla paralellikkurulmasıçokzorbirmilliyetçiruhvardıveBolingbroke,{139}yani“Ingiliz",resmibirmilliyetçilikogretisininonculuketti.Bunedenle,Jakobenizmekarşısa larakatılanherİngiliz’inmilliyetçiliknişanlarıtakınmışkabuledilmesidoğaldır.

Işte Hayes,Historical Evolution of Modern Nationalism adlı yapıtının 86. sayfasında boyleyazar.MillibirlikkonusundaIngilizlerinonceligineilişkinbenzerbirtanıklıkda,bironaltıncıyüzyılVenedikelçisindengelir:

1557’de,Venedikse iriGiovanniMicheli,hukumetineşunlarıyazdı:"[Ingiltere’de]dinsoz konusu oldugu surece, hukumdarın ornegi ve yetkesi çok onemlidir. Ingilizler,dinlerineancakhukumdarlarınakarşıuyruklukgorevleriniyerinegetirdikleri olçudesaygı duyuyor ve ibadet ediyorlar; onun yaşadıgı gibi yaşıyor, onun inandıklarına

Page 199: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

inanıyorlar: Tek kelimeyle, buyurdugu her şeyi yapıyorlar ... Kral inansaydıMuslumanlıga ya da Yahudilige bile inanırlardı, ve inanmaları gereken de kralınistedikleri." Yabancı bir gozlemciye, o donemde Ingilizlerin dinsel davranışları çokgaripgorunuyordu.Dinselbirorneklik,KıtaAvrupası’ndakigibikuralolarakkalıyordukalmasına, ama din her hukumdarla birlikte degişiyordu. VIII. Henry donemindemezhepçi, VI. Edward doneminde Protestan olduktan sonra, Ingiltere, Mary Tudordöneminde,hiçbirciddikarışıklıkolmaksızın,yenidenKatolikolmuştu.{140}

Ingiliz diline ilişkin saf milliyetçi heyecan, on altıncı ve on yedinci yuzyıllarda dinselçekişmeleriniçineişlemişti.Dinvesiyasetoylesineiçiçegeçmiştiki,birbirindenayrılamaznitelikteydi.PüritenJamesHunt,1642’deşunlarıyazıyordu:

ÇünkübundanböylehiçbirinsanÜniversiteyeihtiyaçduymayacak,Bilgeninbilgeliğiniöğrenmekiçin;Çünküİncil’deokadargüçlüpekazgizemvarYalın,gerçekİngilizdiliyleaçıklanamayacakkadar.{141}

Gunumuzde Katolik ayin alimleri arasında, Ingilizce Komunyon ayini sorunu hakkındakikaygı, sinema, radyo ve TV gibi yeni medya tarafından iyiden iyiye karışıklıga ugramışdurumdadır. Çunku bir anadilin toplumsal rolu ve işlevi, onu ozel yaşamla ilintilendirenaraçlarlaaralıksızolarakdegişmektedir.OnaltıncıyuzyıldadinvesiyasetalanındakiIngilizcede oyleydi. Matbaa aracının o donemde anadillere yeni işlevler verdiginden ve Latinceninkullanımlarını ve uygunlugunu alabildigine degiştirdiginden kimsenin kuşkusu yoktur. Oteyandan, on sekizinci yuzyıla gelindiginde, dil, din ve siyaset arasındaki ilişkiler açıklıgakavuşmuştu.Dil,enazındanFransa’da,dinhalinegelmişti.

Ilk Jakobenler, egitim kuramlarının tumunu eyleme aktarmakta ne kadar agır kanlıdavrandılarsa, milliyetin temeli olarak dilin onemini anlamakta o kadar çabukdavrandılarveFransa’nınbutunsakinleriniFransızdilinikullanmayazorladılar.Bunuizleyen "halk’’ın yonetiminin ve ulusun birleşik eyleminin, yalnız gelenek vegoreneklerinbelirlibirbiromekliginedegil,dahadabelirginolarak,tekveaynıdildeverildigigozonunealındıgındasoylevler,basınveotekiegitimaraçlarıylasaglanabilenduşunceveideallerdenoluşanbirkimligedayanmasıiçinmucadeleettiler.Fransa’nınbir dilbilimsel birimolmadıgı -ulkenin farklı kesimlerinde yaygınbiçimdekullanılançeşitli diyalektlere ek olarak, batıda Bretonlar tarafından, guneyde Provanslılar,Basklar ve Korsikallılar tarafından "yabancı" dillerin kullanıldıgı- tarihsel gerçegiyleyuz yuze kalınca, her Fransız yurttaşını Fransız dilini bilmek ve kullanmak zorundatutarakdiyalektleriveyabancıdilleribastırmayakararverdiler.{142}

Hayesbuparagrafta, anadildurtusunun ardındaki tutkunun,Anglo-Saksondunyasının iyatrekabeti ve tuketicimallarıyla çok daha iyi gerçekleştirilebilecegini daima anlamış olduguturdeşleştirme tutkusuoldugunuaçıkçaortayakoyar.Tekkelimeyle,Anglo-Saksondunyasımatbaanın uygulamalı bilgi demek oldugunu anlamışken, Latin dunyası matbaayı daimakendindenuzaktutarak,onusozeltartışmayadaaskerivirtuozitedramasmıguçlendirmek

Page 200: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

için kullanmayı tercih etti.Matbaanınmesajınınbuderin reddedilişiniAmericoCastro’nunTheStructureofSparıishHistory["IspanyolTarihininYapısı"]adlıyapıtındandahaiyiortayakoyanbirkaynakyoktur.

İspanyollar,Mağribilerleçokuzunsürenkavgalarıyüzünden,tipografiyekarşıbağışıklıkkazanmışlardı.

Jakobenler matbaanın askeri mesajını çizgisel duzleyici saldırı olarak alırken, Ingilizlermatbaayı uretim ve piyasalara uyguluyor. Bu yuzden Ingilizler matbaayı iyatlara,muhasebeye ve her turden kendin-yap el kitaplarına genişletirken, Ispanyollar,matbaadanmuazzamlık ve insanustu çaba mesajını çıkarmışlardı. Ispanyollar boylelikle matbaanınuygulamalı, duzleştirici, turdeşleştirici yonunu butunuyle yadsımış oldular. Castro’ şoyleyazar(s.620):

StandartlarınkendisinekarşıbaşkaldırıdanBirçeşitkişiselayrımcılıkvardır....Deyimyerindeyse,Hispanikyaşamınenkarakteristikyonunubiryereyerleştirmekzorundaolsaydım, onu duraganlıgın kabulu ile insanın -ister onemsiz, ister degerli bir şeyolsun- ruhunun derinliklerinde olanı, kendisi sanki kendi tiyatrosuymuş gibi açıgavurdugu istemli patlamalar arasında bir yere koyardım. Bumuazzam tezadın gozlegorulebilir ornekleri, koylu ile fatihlerdir - siyasal ve toplumsal durumlara karşıduyarsızlıkileherşeyiyıkangozudonmuşhalkkitlelerininisyanvesarsıntıları;dogalkaynaklarınservetedonuşumunekarşıkayıtsızlıkilekamusalservetinozelservetgibikullanımı; arkaik ve duragan yaşam biçimleri ile Ispanya dışında uretilmiş modernaraç gereçlerin çarçabuk benimsenmesi. Elektrik ışıgı, daktilo ve dolmakalem,Ispanya’da,Fransa’daoldugundanbiledahaçabukyaygınlaştı.Enyuceinsanidegerlerduzeyinde, San Juan de la Cruz’un veya dinginci Miguel de Molinos’un şiirseliçedonuklugu ile Quevedo ve Gongora’da, ya da Goya’nın dışsal dunyanın sanatsaldonuşturumundeki gozupek saldırılar arasındabukeskinkarşıtlıgınbir tezahurunubuluruz.

Ispanyollar, dışarıdan eşya ve ikirlerin ithaline ve kabulune zerre kadar karşı degillerdir:"1480’deFernandoveIsabella,yabancıkitaplarınserbestçeithalineizinverdiler."Sonralarıbu kitaplar sansure tabi tutuldu ve Ispanya, dunyanın geri kalanıyla iletişim hatlarınızayıflatmayabaşladı.Castrobunuşöyleaçıklar(s.664):

Ispanyollar yaşamlarının nesnel kuşagını dramatik bir ritim içinde genişletipdaraltmışlardır: Sınai etkinlige egilimli degillerdir, ama sanayisiz yaşamayıda kabuletmezler.Belirlianlardadışadonukçıkışlar,kendiiçe-donukluklerinikırmaçabaları...hiçbir"normal"çözümyolubulunmayansorunlarayolaçar.

Ronesans’tamatbaanınbelkideengozeçarpanetkisi,AzizIgnatiusLoyolagibiIspanyollarıngiriştigiReformkarşıtımilitanseferberlikleroldu.Onunkurdugu,basımcılıgınbaşlamasındansonra kurulanların ilki olan dinsel tarikat, dinsel alıştırmalarda buyuk gorsel vurgu, yogunyazılı ogretimveaskeri orgutlenmeturdeşligininsomutlaşmasıydı.1581’deApologieofTwoEnglish Seminaries’i yazan Kardinal Ailen, Katolikler arasında misyoner coşkusunun yeni

Page 201: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

militancaruhunuaçıklar:"Kitaplaryoluaçtı."Militanmisyonerliksorunuolarakkitap,ticaretve sanayiyi reddetmiş olmalarına karşın, Ispanyolları cezbetti. Castro’ya gore (s. 624),İspanyollaryazılısözekarşıdaimadüşmanlıkgöstermişlerdir:

Ispanyol,sıkıverasyonelolarakçıkarsanmışilkeleryerine,degeryargılarınadayananbir adalet sistemi ister. Ahlak kurallarını kendine gore yorumlamanın IspanyolCizvitlerincegeliştirilmişolmasıda,FransızFascal’inbunugayriahlakibulmasıdabirrastlantıdegildir.Ispanyol’unkorktuguvenefretettigi,yazılıyasalardır:PeroLopezdeAyala’nınyapıtıRimadodepalacio’da,avukattalihsizdavalıya,"Sizekarşıyirmi,sizdenyanayalnızcabirbölümbuldum"der...

Ispanyoltarihininyapısının,aksiyolojikolarakokuryazarBatıilesozelMagribiDoguarasındagerilmişolması,Castro’nunbaşlıcatemalarındanbiridir."Cervantesbile,Cezayir’deuzunbirsure esaret hayatı yaşamasına karşın, Magribi adaletine duydugu ozlemi birkaç kez dilegetirir."Zaten Ispanyollarıokuryazarlıgıngorselnicelleştirmelerindenbagışıkkılanda, iştebu Magribi gerilimdi. Ispanyol orneginin incelenmesi, matbaa teknolojisi ozgul kulturlerlekarşılaştıkça okuryazarlıgın yaptıgı farklı etkilere ilişkin, ozellikle onemli bir ışık saglar.Ispanyolların, tutkulu merkezde yaşamaya yonelik tercihleri, Japonya’nın tersine matbaateknolojisininetkilerinintuketimmallarınınkeş inedekgenişlemedigiRusya’dabirbenzerinibulabilir.VeteknolojiyekarşısozelRustutumunun,onlaradaokuryazarlıgınkullanımlarınakarşıalışkanlıkkazandırabilecektutkulubirniteliğivardır.

Castro,Cervantes across the Centuries ["Yuzyıllar Boyunca Cervantes"] adlı kitapta, "DonQuixote’nin Vucut Bulması" başlıklı hoş bir bolumde (s. 136-178) şu gozlemi yapar:"Okumanın, okurun yaşamsal sureçleri ustundeki etkisine dikkat etme saplantısı,karakteristikbirbiçimdeIspanyol’dur."Buolgununta‘kendisi,DonQuixote’ninanatemasıolmaklakalmaz:

Kitapların (dinselveyadindışı)okurunyaşamı ustundekietkile^ ri, onaltıncıyuzyıledebiyatındaçokyaygınbirtemadır.LoyolalıIgnatius’ungençligi,kendisinindebuyukbirmerakvekeyi leokuduguşovalyeromanlarıylasondereceuyumlugeçmişti.Amatalihonabirİsavts1birFloşSanctorumyaşamıverdi.Yalnızbundanzevkalmayabaşlamaklakalmadı,yuregidedegişmeyebaşladıveokuduklarını taklitetmekveya^hayatageçirmekarzusuyladoldu.Henuzdunyevive ilahidegerlerarasındabocalamakta iken, içindehemoldugu kişiyi hem de olmayı arzuladıgı buyuk adamı barındırıyordu: "Ardından hukumran bir ışık ve bilgelik geldi, Efendimiz onun zihninegirdi."(s.163)

Okuryazarlıgın etkilerine ilişkin bu ozgul Ispanyol bilincini açıklamak yoluyla, Castro şusonuca varır (s. 161): "Kitapları canlı, hareketli, bulaşıcı ve kışkırtıcı bir gerçeklik olarakduyumsamak, Dogu gelenegine ait bir insani gorungudur Ve Isyanyolların matbaaya bubenzersiz bakışını açıklayan şey, alfabe dunyasında gitgide korleşen,biçim karşısındaki buDogu i duyarlılıgı olabilir: ... "ne ki, on altıncı yuzyıl Ispanyasının ozgullugu, basılı sozunokuyucular ustundeki yaşamsal etkisine yoneltilen bu dikkatti; sozun iletişim kurma gucu,kitapların;kendilerindekihatavekusurlararağmen,vurgulanıyordu."(s.164)

Demekki,Ispanyollarınkaygısı,duyumlardayenibiroranyaratan,yenibirbilinçtarzıkuranmatbaa aracının kendisiyle ilgiliydi. Casalduero’nunCervantes across the Centuries’dekisozleriyle(s.63):"ŞovalyeveUşagı,nebirbirininkarşıtınedetamamlayıcısıdır.Onlar,farklı

Page 202: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

biroranda,aynıdogayasahiptir.Komediduygusu,plastikolarakaktarılanbufarklıoranlarınyan yana konulmasından dogar." Basılı soz aracı uzerindeki ozgul Ispanyol vurgusukonusunda,StephenGilman,aynıkitabın"Apocryphal‘Quixote’"başlıklıbolumunde(s.248),Ispanya’dayazarlıgınikincilduzeydeolmasınadeginir:"Okur,yazardandahaonemlidir."Amabu, "halkın istedigi şey" duşuncesinden henuz çok uzaktır, çunku bu, ozel tuketici olarakokurdançok,kamusalbir sorumlulukolarakdil aracınınkendisikavramıdır.R.F. Jones,onaltıncıyüzyılbaşıİngiltere’sindebututumlayüzyüzegelir:

Anadilin ozenle arındırılıp suslenmesinin kendisi edebiyatın amacı olarak kabulediliyordu. Bir başka deyişle, edebiyat dilin aracı olarak goruluyordu, dil edebiyatınaracı olarak degil. Yazarlar, genellikle, yapıtlarında içkin degerden çok, ifadelerininaracıiçinneyaptıklarıylaövülüyorlardı.{143}

Matbaa,Latinceninsonundaortadankalkmasınanedenolacakşekildearındırılmasınayolaçtı.

Birçokbuyukbilimci,basılıanadilolarakIngilizcearaştırmalarınabuyukçabalarharcamıştır.Bu alan oylesine zengindir ki, herhangi bir yaklaşımın, seçmeci olması kaçınılmazdır."TyndaleandtheEnglishLanguage"["TyndaleveIngilizDili"]yazanG.D.Bone,şunlarıortayakoyar: "Tyndale’ın gorevi, Incillerdeki sıradan yaşamı gerçege donuşturmekti. Kıssalarıyenidenkeşfedecekti. ...KendidillerindeKutsalKitap’asahipolmalarındanoncepekazkişi,iilen sıradan yaşamın bir yansıması olması halinde, bir oykunun bir şekilde daha buyukağırlıkkazanacağınıdüşünüyordu."{144}

Burada,gundelikyaşamındilinin,görüldüğüzaman,gundelikyaşamınedebiyatınayonelikbirihtiyacı kışkırttıgı ima edilmektedir. Anadillere uygulanan matbaa, onları kitle iletişimaraçlarınadönüştürdü;tipografininilkkitleselüretimbiçimiolduğugözönünealındığında,buhiç de garip degildi. Ama Latinceye uygulanan matbaa, tam bir felaketti: "Africa’sındaPetrarca’dan,KardinalBembo’yakadar,buyukItalyanhumanistlerininçabaları,Latinceyi iilivaroluştançıkarmakgibihiçbeklenmedikbirsonuçyarattı."{145}

C. S. Lewis,English Literatüre in the Sixteenth Century’dv ["On Altıncı Yuzyılda IngilizEdebiyatı"]şunlarıyazar(s.21):

Bir dilin "klasik" donemi kavramını, yani oncesinde her şeyin gelişmemiş ve arkaikoldugu, sonrasında iseher şeyinyozlaştıgı, dogruyadanormatifdonemi şeklindekituhaf kavramı, buyuk olçude humanistlere borçluyuz. Bu anlamda Scaliger bize,LatinceninPlautus’ta"kabasaba",Terentius’tanVergilius’akadar"ham",MartialisveIuvenalis’teyozlaşmış,Ausonius’takocamışoldugunusoyler(Poeticesviii).Vivesdehemenhemenaynışeylerisoyler(Detradendisdiscvplinisiv).Vida,dahadaaşırıbiryaklaşımla,Homeros’tansonrabutunGrekşiiriningerilemehalindeolduguhukmunuverir(Poeticorum1,139).Bubatılinançbirkezyerleşince,dogalolarak,onbeşinciyada on altıncı yuzyılda iyi yazmak, seçilen geçmiş donemi elden geldigince yakındantaklit etmek anlamına gelmeye başladı. Dolayısıyla, Latincenin yeni beceri ve yenikonunun degişen ihtiyaçlarını karşılamak uzere gelişme olanagı ortadan kaldırılmış

Page 203: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

oldu; klasik ruh, "korkunç Gurzu"nun tek bir darbesiyle, Latin dilinin tarihini sonaerdirdi.Aslındahümanistlerinamaçladığıbudeğildi.

Febvre ve Martin de (L’Apparition du livre, s. 479), eski Roma yazısının yenidencanlandırılmasınınroluneişaretederler."Dahası,antikhar leringeridonuşu,Latinceninolubirdiledonuşmesinekatkıdabulundu."Bu,temelbirnoktadır.Matbaaylabutunleştirdigimizhar lerin kendisi, Ortaçag’a degil Roma donemine aitti ve humanistler tarafından, kendiarkeolojikçabalarınınbirparçasıolarakkullanıldı.AmaRomayazısının,basımcılık içinsonderecekullanışlıolanyuksekgorselniteligi,Latinceninegemenliginesonverenanaetmendi,hattabasılısözaracılığıylaantiktarzlarınyenidencanlandırılmasındanbiledahaetkilioldu.

Matbaa,butundegişmezlikleriiçindeantiktarzlarındolaysızgorselyuzleşmesineizinverdi.Humanistler, kendi sozel Latince tarzlarının butun klasik emsallerinden ne kadar uzakoldugunu keşfettiklerinde çok şaşırdılar. Bunun uzerine derhal, kendi barbarca OrtaçagLatincekonuşmavedeyimlerinindahafazlayayılmasınıonlemekuzere,konuşarakdegilde,basılı sayfa ileLatince ogretmeyekararverdiler.Lewis, şusonucavarıyor(s.21): "OrtaçagLatincesini oldurmeyi başardılar: Ama onarılmış Augustinus’çuluklarını dersliklerin katıortamındacanlıtutmayıbaşaramadılar."

Tipografi,kendikarakterini,dillerindüzenlenmesivesabitleştirilmesinekadaryaydı.

Daha sonra (s. 83-84) Lewis, Ronesans’ın derslik "klasikligi" ile Dunkeld Piskoposu GavinDouglas’ınOrtaçagLatinligininsozelveişitselserbestligiveçeşitliliginikarşılaştırır.Douglas,Vergilius’a bizden daha yakın oluşuyla bizi şaşırtır. Insanın gozu bir kez bu gerçegigordugunde, bunun orneklerini başka yerlerdede gorebilecektir.Rosea cervice refulsit: "herneksehane likeunto therois inMay" ["Boynumayısgulugibiparıldadı"].YoksaDryden’ın"Sheturnedandmadeappearherneckreful-gent"["Donduveboynurevnaktandı"]deyişinimi tercih ederdiniz? Ama muhtemelenrefulsit sozcugu bir Romalinm kulagında,refulgerıt["revnaklı"] sozcugunun bir Ingiliz’de uyandırdıgı "klasik" çagrışımı yaratamazdı. daha çok"sehane"["parıldamak"]gibihissedilmişolmalıdır.

Bir başka deyişle Augustinus’çularda ve on sekizinci yuzyılda bizim "klasik" olarakhissettigimiz şey, matbaanın ilk çagında çevirmenler tarafından Ingilizceye aktarılan,Latinceye yeni girmiş sozcuklerin kaim tabakasıyla ilgilidir. R. F. Jones, TheTriumphof theEnglishLanguage["IngilizDilininZaferi"]adlıyapıtında,anadilileyenisozcuklereilişkinbutemel soruna geniş yer ayırır. Bundan başka, herhangi bir dilin basılı biçimi ile dogrudanbağlantılıikisorunu,yanidilbilgisiileimlanındeğişmezliğigüdüsünüderinlemesineelealır.

Febvre ve Martin,L’Apparition du livre adlı kitapların bir bolumunu, "dillerin oluşumu vesabitlenmesinde matbaanın temel rolune" işaret ettikleri "Basım ve Diller" konusunaayırmışlardır.IsterLatinceolsun,isteranadillerde,yazılısoylembiçimleri,"onaltıncıyuzyılınbaşlangıcına degin, konuşmadilinin kalıbı dogrultusunda evrilmeyi surdurmuştu." (s. 477)Elyazması kulturunun, dili sabitleştirmeyadaonuulusal çaptabirleşmişbir kitle iletişimiaracılıgıylabiranadiledonuşturmegucuyoktu.Ortaçaguzmanları,Ortaçag içinbirLatince

Page 204: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

sozlugun hazırlanamayacagına işaret ediyorlar; bunun nedeni, Ortaçag yazarının,duşuncesinin baglamlarını degiştirdikçe terimlerini yeniden tanımlamakta kendini ozgurhissetmesiydi.Ortaçag yazarının kafasında, bir sozlukte saptanmışbelirli bir anlama sahipsozcuk duşuncesi, dupeduz yoktu. Aynı şekilde, yazıdan once, sozcuklerin hiçbir dışsal"işareti",gondermesiyada onemiyoktu. "Meşe"sozcugu,meşedir,derokuryazarlık oncesiinsan;meşe ikrini başkahangi yolla uyandırabilir ki?Amabasım, dilinher yonunde, dahaonce yazının yarattıgı kadar geniş kapsamlı sonuçlar yarattı. Ortaçag dilleri on ikinciyuzyıldanonbeşinciyuzyılakadarbileçokbuyukdegişimeugramışolduguhalde,"onaltıncıyuzyılın başından itibaren, bu sorunlar artık boyle degildi.On yedinci yuzyıla gelindiginde,anadillerheryerdeberraklaşmayabaşladı."

Febvre ve Martin, bunun ardından, Ortaçag kuramlarında sozel uygulamalarıstandardlaştırma ve yeni Ronesans merkeziyetçi monarşilerinde dilleri sabitleştirmeçabalarına işaret ederler. Yeni hukumdar, basımcılıgı yalnız din ve duşunce alanına degil,yazım ve dilbilgisi alanına da genişletme ruhuyla, Birorneklik Yasalarını buyuk birmemnuniyetle çıkardı. Bugun, eşzamanlı elektronik çagında, buyuk sermayeli işlerden, heryereyayılanadem-imerkeziyetçiligeveçogulculugayonelikyenidurtudenbaşlayarak,butunbupolitikalarıntersineçevrilmesigerekiyor.Şimdimerkezileştiriciveturdeşleştiricibirguçolarakbasımcılığıngücünündinamikmantığınıanlamamızınbukadarkolayolmasınınnedenidebudur.Ziramatbaateknolojisininbutunetkileri,artıkelektronikteknolojisiylekatıksızbirçatışma halindeler. On altıncı yuzyılda, butun Antik ve Ortaçag kulturu, yeni matbaateknolojisi ile aynı olçude çatışına içindeydi. Avrupa’nın geri kalanından daha çogulcu vekabilesel çeşitlilige sahip Almanya’da, "bir edebi dilin oluşumunda basımcılıgın birleştiriciişlevleri"çarpıcıölçüdeetkilioldu,bebvreveMartinşöyleyazar(s.483):

l.utherbütünalanlardamodenAlmancayayaklaşanbirdilkurdu.Yapıtlarınınmuazzamyayılımı, edebiniteligi, kendisininortayakoydugu şekliyleKutsalKitapveYeniAhitmetnininmumingozundekiyarı-kutsalniteligi,butunbuetkenlerçokgeçmedenonundilinin birmodele donuşmesini sagladı. Derhal butun okuyucular tarafından ulaşılırolması sayesinde ... Luther tarafından kullanılan terim başarıya ulaştı ve yalnızcaOrtaçag Almancasında kullanılan sayısız sozcuk nihai olarak evrensel duzeydebenimsendi. Ve Luther’in sozcuk dagarcıgı kendisini oylesine buyurgan bir şekildedayattı ki, çogu basımcılar bu dagarcıktan en ufak bir sapma gostermeye cesaretedemediler.

Basımcılar arasında duzenlilik ve birorneklige yonelik aynı kaygı konusunda, Ingilizcedekikanıtlara bakmadan once, gunumuzdeki yapısal dilbilimin doguşunu hatırlamamız yerindeolur. Sanat ve eleştiride yapısalcılık, tıpkı Oklitçi olmayan geometri gibi, Rusya’da dogdu.Yapısalcılıkterimi,kapsadıgısinestezi ikrini,ikiboyutlubirmozaiktebirçokduzeyveyonunetkileşimi duşuncesini pek iyi ifade etmez. Ama yapısalcılık, sanatın dilinde ve edebiyatta,Batı’nınGutenbergteknolojisiaracılıgıylaortadankaldırmakiçinçokugraştıgıbirbilinçliliktarzıdır. Çagımızda, ister iyi ister kotu olsun, son yıllarda yayımlanmış bir kitabın girişparagrafınında{146}gösterdiğigibi,yapısalcılıkgeridönmüştür:

Dil, gerçekliginin kanıtını, uç insani deneyim kategorisi aracılıgıyla verir. Ilki,

Page 205: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

sozcuklerin anlamı olarak ele alınabilir; Ikincisi, dilbilgisi biçimlerinde muhafazaedilen bu anlamlar olarak ele alınabilir; uçuncu ve bu yazarın goruşune gore enonemlisiise,dilbilgiselbiçimlerinotesindeyatan,esrarengizvemucizevibirbiçimdeinsana açıklanan anlamlar olarak ele alınabilir. Şimdiki bolumde incelemeyeçalışacagımız da, işte bu kategoridir; zira bu kitabın tezi, bizzat duşunceye, dilselifadenininsanınenderinveenkalıcısezgileriyleolanilişkilerineeleştirelbiranlayışıneşlik etmesi gerektigidir. daha sonra, yalnızca sozcuklere ve biçimlere dayandıgı vedilin nihai içerik ve uzanımını oluşturan unsurları olarak bu sozcuk ve biçimlereeleştirellikten uzak bir guven bulundugu zaman, dilin kusurlu ve yetersiz oldugunugostermek uzerebirçabayagirişilecektir.Zira insan,yeryuzundedilesahipolmayanvarlıktır.İnsandilintakendisidir.

Matbaa,yalnızyazımvedilbilgisinideğil,dillerinvurgusunuveçekiminidedeğiştirerek,kötüdilbilgisinimümkünhalegetirdi.

Çagımızda, insanhernekadarartıkbiçimlerindilininyanısırabirçoksozluolmayandildetanımasınakarşın,insanındilolduğuapaçıktır.Vedeneyimebuyapısalcıyaklaşım,"bilinçdışı,bilenkişiyleilgiliolarak,varolmayıştır"bilinciniyaratmıştır. {147}Başkabirdeyişle,matbaanındili,deneyimivemotivasyonuyepyenişekillerdeyapılandırmaktaolmasıbilinçliyontemlerlekavranmadıgı surece, yaşam hipnotizma yoluyla yoksullaşmıştır. Elinizdeki kitabınbaşlarında,Shakespeare’inçagdaşlarınaeylemhalindekimatbaateknolojisininişlerligesahipbirmodelinisundugugosterilmişti.Ziramekanikataletileişlevlerinayrıştırılması,hareketlimatbaaharflerininveheralandakiuygulamalıbilginintemelidir.Bu,sorunların,becerilerinveçozumlerintekbirduzeyeindirgenmesiteknigidir.Buanlamda,Dr.Johnson,"Shakespeare’insozcuk oyunlarından birçogunun vakitsiz olması nedeniyle o keye kapılmaktaydı. ZiraShakespeare’in oyunlarının birçogunda oldugu gibi, olumun pençesindeki kahramanınayrıntılarüstündedurması‘akla,göreneğevegerçeğe’aykırı"birşeydi.{148}

Sozelkulturdengorselkulturegeçişinyarattıgıdegişimle,yalnızanlamlarıneşzamanlılıgıeldeedilmekle kalmadı, telaffuz ve ses yuksekligi de elden geldigi kadar duzleştirildi. RobertHillyer,InPursuitofPoetry["ŞiirinPeşinde"]adlıyapıtında‘anılarıyazar(s.45):

Çogunlukla, biz Amerikalılar degişen ses yuksekliginden yararlanmayız. Bilinçdışıolarak,yapmacıklıdiyeondankaçınırızvetekuzunmonotonvızıltı,yayaraksoylenenbir agır soyleyiş veya homurtu içinde, anadilimizin etkililiginin yarısını yitiririz.Hecelerimizi ve sozcuklerimizi lıi dikte, hiçbir noktalama işareti olmayan bir nesirmetnigibisoyledigimizden,sonuçtaortayaçıkan,dumduzvebulanıkbirkonuşmadır.Oysa her bir hecenin, tıpkı altın bir kabarcık gibi, yuvarlak ve tam çıkmasınısaglamamızgerekirdi!Amabizbunuyapmayız.Bununiçinşiirustundeonemlietkileriolmuştur. Aslına bakılırsa Amerikalının sesi genelde, Ingiliz’inkinden çok dahazengindir.Cockney’i-vesuper-Cockney’iyani"Oxfordaksanı"nı-biryanabırakırsanız,biz, hatalı olarak Ingiliz sesine ustunluk veriyoruz, oysa aslında Ingilizlerinkonuşmasınıbizimkindenoncaanlaşılırkılan,sesyuksekligininesnekolmasıdır.Tıpkı

Page 206: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

jestlerin Fransızcanın ifadeligi, vurgusu ve gayesi olması gibi, ses perdesi de bizimdilimizdeaynı işlevigorur.Elizabethdonemi insanları,hiçkuşkusuzdilibutungamıiçinde yuksek ve alçak perdeden konuşuyorlardı, ve bu zarafetin yankıları bugunkuMandalılarınkonuşmasındahalasurmektedir.Degişkensesyuksekligiolmaksızınşiirokumaketkiliolamaz.

Amerikalılar,birazsonraortayaçıkacaknedenlerle,matbaanınkatışıksızgorselsonuçlarınınpeşinden,başkaherkestendahabuyukbirsamimiyetlekoştular.BrorDanielsson,StudiesonAccentuation of Polysyllabic Latin, Greek, and Romance Loanwords in English ["IngilizcedeÇokheceli Latince, Grekçe ve Roma Kokenli Odunç Sozcuklerin Vurgulanması UstuneAraştırmalar"]adlıyapıtındaHillyer’idestekleyenzenginbirmalzemetoplamısunar.

Ortaçag’ınnasılsurekliolarakgorselvurguyadogruegilimgostermişoldugu,sanat,bilimvekutsalyazıyorumlarıilebaglantılıolarakgosterilmişti.Şimdide,Ortaçagdilinde,matbaanıntemsil ettigi gorsel sabitligedogrusıçrayışınhazırlıgıolan tedricidegişimdensozetmeninsırasıdır.

O halde, genel olarak, ozne ve nesne ilişkilerinin ifadesi açısından, Ingilizcedekigelişme,onu, iildenoncekikonumu"ozne"bolgesive iildensonrakikonumu"nesne"bolgesi yapan sabit sozcuk duzeni kalıplarının dilbilgisel işlevinin kullanımı lehine,dilbilgiselolarak oznelerinvenesnelerinbircumleninsozcukleri içindeherhangibirkonumdadurmalarınısağlayan,çekimaraçlarındanherzamanuzakkalmıştır.{149}

Çekim,sozelyada işitselkulturaçısındandogaldır,çunkubireşzamanlılık tarzıdır.Fonetikalfabe kulturu, guçlu bir biçimde gorsel konumsal dilbilgisi lehine, çekimi azaltma egilimigösterir.EdwardP.Morris’in,OnPrinciplesandMethodsofLatinSyntax["LatinceSözdizimininIlkeleriveYontemleriUstune"]adlıyapıtında,gorselvurgunun"tekteksozcuklerleilişkininifadesinedoğrubirhareket"olarakgöründüğübuilkeyeilişkinaçıkseçikbirifadesivardır:

Tek tek sozcuklerin kısmen çekimin yerini almış oldugu genel hareket, Hint-Avrupadillerinin tarihindeki enkapsamlı ve koktendegişimdir.Bu aynı anda, daha açıkbirkavram-ilişkiduygusunungostergesivesonucudur.Çekimesasolarak ilişkileri ifadeetmektençokçagrıştırır;herdurumda,ilişkinin,tekbirsozcukle,sozgelimibirilgeçleifade edilmesinin, aynı ilişkinin bir hal biçimi ile ifade edilmesinden daha açıkoldugunu soylemek kesinlikle dogru degildir, ama ilişkinin, ancak hatırı sayılır biraçıklıkduygusuylahissedildigizaman, tekbirsozcuklebutunleşebileceginisoylemekdogrudur. Kavramlar arasındaki ilişkinin kendisi, bir kavram haline gelmelidir. Buolçulerdahilinde,ilişkinintekteksozcuklerleifadesinedogruhareket,kesinligedogrubirharekettir....Belirteç-ilgeç,halbiçimindesaklıbulunanbiranlamunsurunundahabelirginifadesidir.Bunedenle,halbiçimininanlamınınbirtanımı olarakhizmeteder.(s.102-104)

Çekintinvesözcükoyununundüzleştirilmesi,onaltıncıyüzyıldauygulamalıbilgiprogramınınbirparçasınadönüştü.

Page 207: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Bir on yedinci yuzyıl hiç yaşanmamış olsaydı, gorsel sozcuk duzenine dogru suregidenmatbaa esinli hareketin, sozel edep ilkesinin bir yana bırakılması, sozcuk oyunlarına sonverilmesi ve konuşmanın turdeşligi ustunde ısrar edilmesi anlamına gelebilecegiongorulebilirdi. Piskopos Sprat’ın matbaanın bu etkisini Royal Society için ortayakoymasındançokonce,RobertCawdreybunuaçıkçaifadeeder.1604’te,(odonemdebilgililikanlamınagelen)nüktenin,tuhafsözcüklerdenoluşmadığınısöyler:

butunsel bir sorundur ve insan zihnini yonetme egilimindedir ... dilden butunyapmacıkRetorigiçıkarıpatmakvebutunuyletekdiltarzıkullanmakzorundayız.Bunedenle,busaçmalıktankaçınanlarveaçıkveeniyiturdenkonuşmayıkendilerineilkeedinenler, zaman zaman yaygın kabul goren turden sozcuklerle, zihinlerinin butunolagandışı, zekice duşunulmuş ikirlerini açık bir tarzda dogru durust izah edebilensözcükleriaramalıdırlar.{150}

"Tekdiltarzıkullanmak"zorundaoldugumuz,basılıanadilingorseldeneyimindençıkarılacak,tamanlamıyladogalbirsonuçtur.VeBacon’ındagosterdigigibi,becerilerinvedeneyimintekbirduzeye indirgenmesi,uygulamalıbilgininencanalıcınoktasıdır.Amabunun,RosamundTuve’ninElizabethan and Metaphysical Imagery ["Elizabeth Donemi ve Meta izik SozSanatları"]adlıkitabındaverdiğiadla"edepölçütü"yanidilsanatlarınıGreklerdenRönesans’akadararalıksızolarakbelirlemişilkeüzerindekietkisisondereceyıkıcıolmuştur.

Uslupduzeyleri,tıpkıyorumduzeylerigibi,butunbirkulturelkompleksinparçasıydıvebuyukolçude Kilise Babalarının Incil’in uslubu konusundaki duşuncelerini yaşama geçim* yordu.JohnDonne,şusozleriyazarkenyalnızcaKiliseBabalarınaaitbirklişeyitekrarlıyordu:"KutsalRuh, Kutsal Yazıları yazarken, yalnızca dilin yerinde kullanımından degil, dilin bir zarafeti,uyumu ve melodisinden de hoşnut olmuştu; Okuyucular ustunde oylesine buyuk etkileryaratan Mecazların ve oteki soz oyunlarının yuceliginden yararlanmıştı; barbarca ya dabayağıcayadapazarveyaevdilindendeğil..,"{151}

Uslupta edebeuygunluk ilkesinin surekli işleyişinin goz ardı edilmesi,R.W.Chambers gibiaraştırmacıları, edebi uygulamanın yeni bir ilkesinden dogruuş yalın usluplar gibi yanlışkavramlara goturmuştur. Bu yanılgı yuzunden, her uslupta yazmış olan Bede,CambridgeHistoryofEnglishLiterature’da ["Cambridge IngilizEdebiyatıTarihi"]EcclesiasticalHistory’si["Kilise Tarihi"] için kutlanır: "Dolaysız ve yalın usluba geçerlilik kazandırmasıyla, Ingilizyazarlarabüyükbirhizmettebulunmuştur."

R. W. Chambers, on dokuzuncu yuzyıl sonlarındaki sozel, konuşma diline ait yalınlıgı, onaltıncı yuzyılın ibadetle ilgili risale ve vaazlarındaki duşuk uslup uygulamasını birbirinekarıştırmıştı.ThomasMore,III.Richard’dayuksekuslup,Utopiahicvindeortauslup,ibadetleilgili yapıtında ise duşuk uslup olmak uzere, yazılarında uç farklı uslubu da kullanmıştı.Donne’un edebe uygunluk konusundaki so istikasyonu, kısmen Vucut bulmanın Ilahialçakgonullulugunun çelişkilerini ortaya koymak için, mutevazı becerilerden almanbenzetmelerin curetkar bir kullanımıdır. Gelgelelim, buradaki tek amaç, yalnızca çeşitlitemalar için dilin kullanımında edebe uygunluk geleneginin genişligini ve derinliginigostermektir.Zirabasımlabirlikte,oylesineyondegiştirmekzorundakaldıki,insanlar"hepbirlikte tekbirdil uslubunukullanabilir"hale geldiler.Butunkulturumatbaa teknolojisinin

Page 208: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

potansiyeliyle uyumlu hale getirmek için, her çeşit durumda turdeşleşme ihtiyacı, kolaycatanınabilir ve anlaşılabilir bir tutumdur. Piskopos Sprat,History of Royal Society (["RoyalSociety Tarihi"] 1667) adlı çalışmasında, yalnız uslubun edebe uygunlugundan veduzeylerinden degil, bizzat şiirden vazgeçmeye hazırdır. Mitler ve fabllar, ırkın çocuklukdönemininhayalciretorikleriydi:

aralarındailkŞairlerinFelsefecilerinyanısıra ilkbilgiustalarıvardı;çunkuOrpheus,Linus, Musaios ve Homeros, ilk olarak insanların dogal kabalıgını yumuşattı ve,Şiirlerininbuyuleyiciligiile,onlariçinSolon’un,Thales’invePythagoras’ındahazorludoktrinlerini ogrenmeyiçekicihalegetirdi.Bu,başlangıçta, insanlarınkendi iyilikleriiçin hoşnutlukla aldatılmak zorunda oldugu zaman yararlıydı. Ama belki bir butunolarakHale lerinin Felsefesi ustunde bazı kotu etkiler bıraktı; ve Greklere, Doga’nınyapıtlarınailişkiniçtenbirAraştırmaylatutarlıbirşekildeakıllarınıvehayalguçlerinikullanmafırsatıverdi.{152}

Birçeşitdonuşumaracılıgıyla,(Bacon’ıtakipetmeyeçalışan)Sprat’ınkonumundan,modernbilim insanı ya da duşunurun gerçek şair oldugu sonucu çıkar. Ve bugunden geçmişinçerçopunuayıklamakiçin,Sprat,RoyalSociety’yi,"Doga’nınbilgisini,Retoriginrenklerinden,Fantezinin suslerinden, ya da Fablların hoş aldatmacalarından ayırmaya girişmiş" olarakgörür.

Uygulamalıbilgitekniginintakendisiolarakayırmaveparçalamaişlemi,antikiteyiindirgemeişinin ortaya çıktıgı her yerde açıkça kendini gosterir. Royal Society uyeleri, bu tekniginsırrına vakıf olduklarından, "dunyadaboylesinebuyuk gurultu koparanDeyimlerinbukısırbolluğunu,buMecazlarhokkabazlığını,Dil’inbuçenebazlığını"yadsırlar.

Buyuzdendirki,busavurganlıgakarşıbulunabilentekÇareyihayatageçirmektesonderecekararlıdavranmışlardır:Vebu,butunabartmaları,konudansapmalarıveuslupşişirmelerinireddetmekiçintutarlıbirÇozumolmuştur:Insanbuncaşeyiyaratırken,neredeyse eşit sayıda sozcukle ilkel sa lıga ve kısalıga geri donmek.Butun uyeleriniiçten,çıplak,dogalbirkonuşmatarzınazorlamışlardır;olumlu ifadeler,açıkduyular;dogalbir rahatlık;her şeyiellerindengeldiginceMatematikselaçıklıgayaklaştırmak:Ve zanaatkarların, Taşralıların ve Tuccarların, bunlardan da once, Bilgelerin veyaÂlimlerindilinitercihetmek?{153}

Matbaa,ulusalbirörnekliğivedevletmerkeziyetçiliğiniyarattı,amaayrıcabireyciliğivedevletekarşımuhalefetidedoğurdu.

Butun dilin tek bir tarza indirgendigi bu noktada,matbaanın anadillerimilliyetçi anlamdakitle iletişim aracına donuşturmekteki ozgun anlamından butunuyle uzaklaşmış degilizgerçekte.Bunoktabizi,birbirorneklikaracıolarakmatbaanınozguntezahurununçizgileriniizlemeküzere,Sprat’tanbiryüzyılöncesinegötürerek,çabamızınkarşılığınıverecektir.

Kari Deutsch,Nationalism and Social Communication ["Milliyetçilik ve Toplumsal Iletişim"]adlıyapıtındaşunlarıyazar(s.78-79):

Page 209: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

birmilliyet, üyelerinin davranışı üstünde bir dereceye kadar etkili denetim elde etmeyeçalışanbirhalktır....milliyetlerözlemlerinidestekleyecekgücüedindiklerizaman,milletedönüşürler. Son olarak, milliyetçi üyeleri başarılı olur da, yeni veya eski devlet örgütühizmetlerinegirerse,ensonundaulusegemenolurvebirulus-devletortayaçıkar.

CarletonHayes,Ronesans’tanoncemilliyetçiliginolmadıgınıaçıkçaortayakoymuştur;bizdeşimdi bunun neden boyle olması gerektigini anlamak için matbaa teknolojisinin niteliginiyeterince inceledik. Basımın anadilleri kitle iletişim araçlarına donuşturmesinden sonra,bunlar da toplum ustunde, papirus, alfabe ve taş doşeli yolları ile Romalıların tanıkolduklarının bile otesinde, merkezi devletin birer denetimi aracını oluşturdular. Ne ki,matbaanındogası,ureticilerletuketicilerveyonetenlerleyonetilenlerarasındaolduguuzere,ikiyanlıçatışançıkarlardayaratır.Zirabasım,merkeziolarakorgutlenmişbirkitleseluretimbiçimiolduguiçin,"ozgurluk"sorunununbundanboylebutuntoplumsalvesiyasaltartışmadaen one çıkmasını saglayacaktır. Kutuphane Haftası’nda, 17 Mart 1950 tarihliMinneapolisMorning Tribüne gazetesi "Okuma Hakkı" başlıklı bir başyazıda, Herbert Hoover ve HarryTruman’ın ortak bir demecini duyurmuştu: "Biz Amerikalılar biliyoruz ki, ozgurlugun biranlamıvarsaeger,bu,duşunmehakkıdemektir.Duşunmehakkıiseokumahakkıdemektir-herhangi bir yerde, herhangi bir kişi tarafından, herhangi bir zamanda yazılmış her şeyiokuma hakkı." Bu, matbaanın turdeşligine dayanan tuketici ogretisinin etkileyici birifadesidir. Basım birornek olduguna gore, yazar ve okur, basımcı ve tuketici için birornekhaklaryaratmalıdır.Amerikankolonileri ilkbaşta, çokuzunbirdonemboyuncamatbaanınanlamıduşuncesinintamtersibirdeneyimesahipinsanlartarafındankuruldu.Gutenberg’inmesajının uretici yonlenimli veya yoneten yonlenimli versiyonunda, topluma birornekdavranış kalıplarını dayatma hakkı dupeduz yonetene aittir. Polis devleti, tuketicitoplumundanoncegelir.Bunedenle,F.S.Siebert’in FreedomofPressinEngland,1476-1776:The Rise and Decline of Government Controls ["Ingiltere’de Basın Ozgurlugu, 1476-1776:Hukumet Denetimlerinin Yukselişi ve Çokuşu"] adlı yapıtının Amerika ile ilgili anlatısınıokumak ilginçtir; tuketici-yaratımlıyakarşı uretici-dayatmalıbirornegingoreliavantajlarınailişkin berrak bir goruş sunulmaktadır. Alexis de Tocqueville’inDemocracy in America["Amerika’da Demokrasi"] adlı yapıtına zengin çekiciligini kazandıran da, bu iki konumarasında surekli ve ironik bir şekilde gidip gelmesidir.Merkezileşmiş devletin çıkarları ileyerleşimcilerinçıkarlarıarasındakibukarşıtlık,HaroldInnis’inTheFurTradeinCanada adlıyapıtınındatemasınıoluşturur.Innis,çevreyituketicimallarınındegiltemelurunlerinuretimiçindüzenlemenin,merkezinçıkarmaolduğunuyazar(s.388):

Hammaddelerin buyuk olçekli uretimi, uretim tekniginin, pazarlamanın vetaşımacılıgın geliştirilmesinin yanı sıra, bitmiş urunun imalatındaki geliştirmeleryoluylateşvikedildi.Bununbirsonucuolarak,kolonidekienerji,gerekdogrudangerekdolaylı olarak temel urunlerin uretimine yonlendirildi. Nufus, dolaysız olarak temelmalların uretimiyle, dolaylı olarak da uretimi geliştiren olanakların uretimi ileugraşıyordu. Tarım, sanayi, taşımacılık, ticaret, maliye ve hukumet etkinlikleri, çokdahaustduzeydeuzmanlaşmışimalattopluluguiçintemelmaddelerinuretimi1; ne goreikinciplanaduşmeegilimigosteriyordu.Bugenelegilimler,ticaretsistemindeoldugugibihukumetpolitikalarıyladahadapekiştirilmişolabilir,amabupolitikalarınınonemitekteksanayileregoredegişmektedir.Kanada,serbestticaretekarşın,Ingilizkaldı;bununtemelnedeni,gundengünesanayileşenanaülkeiçintemelürünlerinihracatçısıolmayısürdürmesiydi.

Page 210: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

1776 Bagımsızlık Savaşı, diye açıklar Innis, merkez ile kenar arasındaki çatışmaydı; buçatışma, on altıncı yuzyıldaki geleneklere uyumluluk ile uyumsuzluk, siyaset ile edebiyatarasındakiçatışmaile ozdeştir.Ve"kurkticaretiyleugraşanbirkoloni,anaulkesininimalatsektoruyle rekabet edebilecek sanayileri geliştirebilecek bir konumda olmadıgına" gore,kenarda kalanlar edebiyat ve sanata karşı yalnızca bir tuketici tutumu geliştirdiler ve budurumyüzyılakadarsürüpgitti.

Uyumsuzlar,basımınanlamını ozelvebireyselolarakyorumlayarak,okuyucuyadatuketicitarafına dogru bir egilim gosterdiler. Uyumlular ise, yazar-yayıncı, yani bu yepyeni gucunyoneticisiolmaegilimindeydiler.Matbaanındoguşundanbuyana,Ingilizedebiyatınınbuyukbolumunun bu yonetici yonlenimli azınlık tarafından yaratılmış olması onemli olabilir de,olmayabilirde.

Siebert şoyle soyler (s. 25): "Devletin guvenligi adınabasına sıkı bir denetimuygulanmasışeklindekiTudorpolitikası,onaltıncıyuzyılboyuncasurduruldu."Basımcılık ilebirlikte,onaltıncıyüzyılınaynızamanda"Meclis’in(yaniKraliyetDanışmaMeclisi’nin)-yürütme,yasamaveyargı- erklerinde, gerekParlamentogerekdahaeskimahkemelerin zararına, ama tahtınapaçıkyararınaolanbuyukbirartış"atanıklıketmesidekaçınılmazdı.Amakitappiyasasınınyuzyılınsonunadogrubuyudukçeveokumaalışkanlıgınıgenişbirbiçimdeyaygınlaştırdıkça,merkezi denetimlere karşı tuketici başkaldırısı da gunden gune guçlendi. L. B. Wright’ınMiddle-ClassCultureinElizabethanEnglandbaşlıklıgorkemlianlatısı,matbaanın,birçokkendikendini egitim ve kendi kendine yardım turunu hızlandırılmaya yonelik karmaşıkkullanımlarının bir imgesini sunar. Hasım teknolojisinin ilk çagında, okuyucuların yalnızcaoyalanmapeşinde olmakla kalmadıgı, uygulamalı bilgi yontemlerinin ogretimini de aradıgıaçıkçaortayaçıkar.

Wright’ın yapıtının okuyucusu, Elizabeth doneminin merkeziyetçi yapısının, yeni tur birdirayetlibireycilerkuşağıeliyle,nasıliçeridenzayıflatıldığımkolaycagörecektir:

Basımcılar ekonomik nedenlerle, Puritenler dinsel nedenlerle ve Parlamento’nun enazından bir uyesi de siyasal nedenlerle olmak uzere, yalıtılmış gruplar, hukumetdenetimleri sistemine meydan okumaya başlamıştı bile. Wolfe gibi basımcılar,Stationers Company’nin kurallarından rahatsızlık duyuyorlardı. Basımcılıkimtiyazlarınavetekelberatlarınakarşıbaşkaldırdılar.Dinseluyumsuzlar,kamuoyunabaşvurmaayrıcalıgınıyadsıyarak,sonundabutunyapıyıhasaraugratacaklarıtakozlarsıkıştırmaküzerehareketegeçtiler.{154}

Toprak Çevirme* hareketinin, basımcılık surecinin merkeziyetçiligine ne şekilde baglıoldugunuaçıklamakiçin,ayrıbirkitapyazmakgerekirdi.Neki,merkeziiktidarıgenişletmekyonunde matbaanın gucunu gormek için, Elizabeth’in 1559 tarihli Birorneklik Yasası’nınotesindebir ornekaramayagerekyoktur.AvamKamarasıbuyasaya,hiçbirhukumetin"nekonudaolursaolsun,inanç,vaftizvekilisedisiplininielealmayadatanımlamayetkesine{155}sahipolamayacagıgerekçesiylekarşıçıkmıştı.Amaayinlervekiliseibadetinin,çokuzunbirsuredirkitapbiçiminesahipolduguduşunulurse,matbaa içinkolaybiravolduguaçıktı.24Haziran1559’danitibaren,1552tarihliDuaKitabı"tamyetkiliolarakuygulamayakonacak"vebu tarihten itibarenbutunkilisepapazları "SabahDuası,AkşamDuası ve Isa’nınAkşam

Page 211: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Yemegi kutsamasını ve her ayini yonetmek ve butun ortak ve açık ibadetlerini" bunlarınkitapta oldugu şekliyle "yapmak ve yurutmekle yukumlu" idiler "ve başka turlu yapmalarıyasaklanmış"idi.

1562’de, Vaazlar Kitabı her mihraptan aynı şekilde okunmak uzere basıldı. Bizim ilgialanımıza giren, bu kitapların içerigi degil, butun halka birornek olarak zorunlu kılınmışolmasıdır.Bu,aynızamanda,kişiselvesiyasaluyumlulukkatıbirformulasyonsorunuhalinegeldikçe, bilginler ve ogretmenlerin dogru yazım ve dilbilgisine yonelik ortak bir eylemegirişmelerinedeyolaçtı.

Okuryazarolmayanbirtoplumdahiçkimsedilbilgisihatasıyapmamıştır.

Dogru imla ile ilgili heyecanın şiddeti, basımın ve onun merkezi uyumluluk yonundekietkilerininyenioldugununyararlıbirgostergesidir.CharlesCarpenterFries,AmericanEnglishGrammar ["Amerikan Ingilizcesinin Dilbilgisi"] adlı çalışmasında, yazılı ile sozlu soylemarasındaki çatışmayı inceler: "Duzenli kalıbın çekişme gucune ancak altmış altı en yaygıngüçlüfiildayanabilmiştir.

... Aslına bakılırsa, on altıncı ve on yedinci yuzyıllar boyunca, bu iillerin tumunde geçmişzamanilegeçmişzamanortacıarasındakibiçimfarkınıortadankaldırmaegilimivardı..."(s.61)

Basım,tekrartekrarsoylenmişoldugugibi,sozelvetoplumsalbiçimlerintumuustunde,birduzeye getirici bir etkiye sahipti. Ve "who-whom" ["kim-kime"] gibi bazı çekim eklerinibasımındegişmedenbıraktıgızamanlarda,"dogrudilbilgisi"nin-yani,gorselvesozeltarzlararasındaki uçurumun- kocaman bubi tuzakları alabildigine uzanır. Elektronik çagda bukonuların statusu, Britanya Lordlar Kamarası’na ilişkin birTime haberinde{156} yeterincebelirtilmektedir:

Otelsahiplerininhakvesorumluluklarınailişkinbiryasanınovguyedegerniteliklerinitartışırken, Britanya Lordlar Kamarası, kendisini çok ciddi bir sorunla karşı karşıyabuldu:Otelsozcugununonunebiramı,yoksabiranmikonmalıydı?{157}An’den yanaolanLordFaringdon,"sayınlordlarzarafettenyanaçıkarakbanakatılacaklardır"dedi.Lord Connesford, h ile başlayan sözcüklerin ilk hecelerinin vurgulanmayışının, ankullanımınıgerektirdiğine işaretederekkendisinekatıldı. "İnanıyorumki sayın lordlar,"dedi,"herbiriniz,‘aHarrowboy’demişsinizdir,amaayınzamanda‘anHarrovian’dandasöz etmişsinizdir. Peki ama, diyemüdahale eden Lord Rea, Lord Conesford’a tek hecelisözcüklerinneolacağınısordu."Birpub’ıntabelasısözkonusuolduğunda,AHorseandaHound’diyemi,yoksaAnÖrseandanOund’diyemiyazılacak?"LordMerthyr, ıınhotelseçeneğininonmazcasmaeskimodaolduğunukanıtlamak içinFowlergibibirotoriteyebaşvurdu - ama yararı olmadı. Tartışma sona erdiği zaman, an diyenler kazanmıştı. Ayanlılarından olan LordMerthyr, bir an yanlısı ve kendisi gibi Etonmezunu olan LordFaringdonhakkında^şunlarısöyledi:"SayınLordilebenimaynıyerdeveaynıdönemdeeğitimgörmüşolupda,40yılsonrabusorunkonusundakarşıtgörüşleresahipolmamız,

Page 212: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

oldukçamüessifbirdurumdur."

Herhalde okuryazar olmayan bir toplumda bir dilbilgisi hatası yapmak olanaksızdır, çunkuzaten hiç kimsenin dilbilgisinden haberi yoktur. Sozel ve gorsel duzen arasındaki fark,dilbilgisel olmayanın karışıklıklarını ortaya çıkarır. Aynı şekilde, on altıncı yuzyıldaki imlareformu tutkusu, goruntu ve sesi birbirineuydurmayayonelik yeni çabadandogmuştu. SirThomas Smith, "bir har in, onu sadece tek bir sese uygun kılan bir içkin dogaya sahip"oldugunuilerisurmuştu.Bu,matbaanındogalkurbanıolan,"herseferindetekşey" ikridir.Bumantıgısozcuklerinanlamlarınadekgenişletenpekçokkişidevardı.AmaRichardMulcastergibi birçok saglam kişilikler de bu gorsel mantıga karşı birleştiler; tıpkı Dr. Johnson’ındramatikbütünleröğretisiningörselmantığınakarşımücadeleedeceğigibi.

Yaşamınvedilindokunsalniteliklerininindirgenmesi,Rönesans’tapeşindenkoşulanveşimdielektronikçağındaartıkkabulgörmeyenanlaştırmayıoluşturur.

Tutkulu anadil milliyetçilerinin onemli temalarından biri, bizi matbaanın, dili dokunsalniteliklerininbirçogundançabucakyoksunbırakıcıetkisinegoturuyor.Ondokuzuncuyuzyıladegin, Ingilizdilindeonaltıncıyuzyıldanberisurupgiden"arılaştırma" ile ovunmekyaygınbirtutumdu.Onaltıncıyuzyılda,dokunsallıkverezonansetkisiverenbirçokşivevediyalekthala varlıgını koruyordu. 1577’ye gelindiginde bile, Holinshed, Saksonların dili ile kendidoneminin gorelimukemmelligi arasındakimeydana gelen tedrici arılaştırmadanmutlulukduyabiliyordu.EskiSaksonİngilizcesi

Tanrıbiliyorya,ulusumuzun ilk tanıştıgı zamanlarda, çetinvekaba tipkonuşmaydı,ama artık buyuk degişiklige ugrayıp çok daha nazik ve kolay bir soyleyiş biçiminekavuşmuş,yenivedahaılımlısozcuklerleoylesinecilalanmıştırki,gunumuzdebizimIngiliz dilimizden daha fazla sozcuk çeşidi, daha bol deyim ya da zarafet çeşnisinesahipolanbaşkahiçbirdilinkonuşulmadığınınsöylenmesigerekir.{158}

Yaşam ve dildeki dokunsal niteligin indirgenmesi, daima bir arılaştırma işaretidir. Ve pre-Raphaelitler’e ve Hopkins’e degin, Ingilizcede, Sakson dokunsal degerlere karşı kararlı birseferberlik başlatılmamıştı. Gene de, dokunsallık, ayırma ve çizgisel ardışıklık tarzı degil,etkileşim ve varlık tarzıdır. Basımın, uzay ve zamana ilişkin duşuncelerimizi yenidenbiçimlendirmemizdekietkisinekısabirgozatmamız,basımcılıktanhemensonrakiyuzyıllarauzanan bir kopru kuracaktır. Zira elinizdeki kitapta butun cephelerde birden ilerlemekolanaksızdır.

Tipografikinsanınyenizamananlayışısinematik,diziselveresimseldir.

Basımileyalıtılmışyogunlukveniceligeulaşanbirey,birhareketveyalıtılmadunyasınagirer.Deneyiminveilişkilerinheryonunde,vurgu,işlevlerinayrılması,parçalarınçozumlenmesive

Page 213: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

anınyalıtılmasıuzerindedir.Çunkugorselduyununyalıtılmasıilebirlikte,varlıgınetkileşimiv eiçindengeçen ışık agı yenik duşer ve "insan duşuncesi artık kendi kendisini şeylerin birparçası olarak hissetmez." Shakespeare’inLear’da "o en degerli duyular dortlusu" olarakgondermeyaptıgışey,muhtemelenmantıktakigeleneksel"karşıtlıklardortlusu"ileduyularınveaklıniletişiminindortparçalıoransallıgınabirbenzetmedir.Amagorselduyununbuyeniyoğunluklayalıtılmasıile,Akılda

...dışsalzamandanyalıtılmışdurumdadır,[ve]bununyanısıraeşitderecedezihinselyaşamının zamanından da kopuktur. Onu etkileyen degişiklikler, aslına bakılırsa,sıraylabirbiriniizleyerek,onaiçselbirdevamlılık ikriverir.Amabirbirininyerinialantarzlardanoluşanbukalıcılıkkesinlikleduşunenvarlıgındevamlılıgıdegildir;yalnızcainsanın duşuncelerinin birbirini izleyen toplulugunun devamlılıgıdır. Şeylerindevamlılıgından,hattakendivaroluştarzlarınındevamlılıgındanayrılmışolarak,insanbilinci, kendisini devamlılıktan yoksun varoluşa indirgenmiş olarak bulur. Daimayalnızcaoanlıkbirbilinçtirbu.{159}

Bu, Macbeth’in "Yarın ve yarın ve yarın"ının dunyasıdır. Poulet, bunun modern insanındeneyimioldugunusoylerken,MontaignedeDenemeler’indebunuilkbetimleyenkişioldu.Lapeinture de la pensee yoluyla okuma ve duşunme eyleminde, kendi zihninin fotogra larınıçekmeyegirişti.BuaçıdanMontaigne,belkidebaşkaherkestençok,yenibiruygulamalıbilgituruolarakbasımınverdigidersten.Zihinselfotografyoluyla;sinemayıonceleyen,yakalanıpyalıtılmışdeneyimanlarınındizisiyoluyla,buyukbirotoportrecilerırkınıgeliştirdi:"Ilkbaşta,onuyalıtanamakendivarlığıyladoldurduğubuanadasında,insan,uzayvedevamlılığınbütünuzanımında varoldugunu hissettigi Ronesans doneminde yaşadıgı zevkten bir şeyleri halamuhafaza etmektedir. Artık her keresinde bir andan fazlası verilmemektedir ona, ama buanlarınherbiri,biraydınlanmavebütünlükanıolabilir...."{160}

Gelgelelim, gorsel bilinç ve duzenden ayrılamaz nitelikte olan, sureksizlik anlayışı ve birkendine yabancılaşma duygusudur: Boileau, "Her saat kendi kendimizden silinip yokediliyoruz"dervetelaşlıbiraciliyet,zamananlayışınıistilaeder:"Duşunduguveistedigianınelindenkayıpgittigininfarkınavararak,insankendisiniyenibirana,yenibirduşunceveyenibir istek anma savurur: Ama insan çılgınca akışı içinde dinlenmeksizin / Duşuncedendüşünceyearalıksızçırpınırdurur.”{161}

"Yalıtılmışşimdikianda,diyeyazarPoulet(s.19),"yaratıcıvekoruyucuTanrıyokolmuştur.Birincil etmen artık sahnede degildir. Birinci nedenin seçkin rolunun yerine artık ikincinedenlerin oyununun geçtigini goruruz. Tanrı’nın yerinde artık duygular, duyumlar veduyumlara ne neden oluyorsa onlar vardır." Evet, yukarıdaki gibi duyumlara neden olan,kuşkuya yer bırakmayacak şekilde, Lear’ın insanın kuçuk krallıgını bir suru uyumsuz sesçıkaran atomlara ve birornek turdeşleştirilmiş bileşenlere ayırmaktan ibaret "karanlıkamacı"nabenzerbirgucesahipolanbasımteknolojisidir.Budurumdavaroluş,olmak degil,yalnızca "kararsızlık, golge ve surekli degişim" haline gelir; Montaigne, "varlıgıbetimlemiyorum" der; "geçişi anlatıyorum." Hiçbir şey bundan daha sinematik olamazdı.Duragan "enstantaneler"in diziliminin sonucu olan bir yanılsamanın verdigi şeyinbetimlenmesinekarşıçıkmak-tamanlamıylatipogra idirbu.Burada,duyularıngundengune

Page 214: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

artan yalıtılmasıyla, insani kuruluşlardan ve bizzat bilinçten soyunmanın canlı bir modeliolarakLear’ıhatırlayalım.Çagımızda, IMIpsikolojikdeneyimekoşutolgu,denetimlikoşullaraltındadoyumdanyoksunlaşmadır.Amabasımdeneyimine ilkkezmaruzkalanherkes için,aşırıbirduyumuzmanlaşmasısozkonusuydu-belkidesinema ilmlerivekısabirsuresonraradyo çıkıncaya kadar bir daha hissedilmeyecek bir şeydir bu. Barok ressamlar, dikkatigoruşunperiferilerinedogrukaydırmakla,Montaigne’inyaptıgınınaynınıyaptılar.Buyuzden,Poulet,şunlarısöylerkenbütünüylehaklıdır(s.43):

Ama geçişin betimlemesi ugruna varlıgın betimlemesinden vazgeçmek, yalnızgorulmedikbirçıplaklaştırmagirişimidegildir;buaşırıderecedeçetinbirgorevdirde.Geçişi betimlemek, basit bir biçimde kendini yok olup giden bir nesne içindeyakalamakvekendibulanıklıgıiçindebenligidahabelirginbirbiçimdeortayaçıkmayabırakmaktan ibaret degildir; yaratılışına yol açmış olayların butun izlerinin ortadankaybolmasıylaçokdahagerçegesadıkolabilecekbirşekilde,kişininkendiportresiniyapmasıdegildir.Bu,olaylaronueskibiçimindenuzaklaştırıpyenibirbiçimidayattıgızaman,tamoandabenliğiyakalamaktır.

Pouletyadabaşkabiriaçısından,Montaigne’inbuyenistratejisindesıradışıolçudederinbirgirişimin keş ini gormesi bir hata olabilir. Ama tıpkı çok kuçuk hesaplamaların, gorselolmayandeneyimi turdeş gorsel terimlere aktarmak uzere tasarlanması gibi,Montaigne’in,"çeşitli ve algılanamaz yollarla ruhumuza tutkularını fırlatan" algılanamaz anı ya da yuzuyakalayışı, "sonraları Leibnitz’in sonsuz derecede kuçuk varlıklar olarak adlandıracagıolgularınyuvasına"giriştir."...Bu,‘çokhızlı,çokkuçukhareketleriseçmeyeveelegeçirmeye’girişenbirbahistir....Dolayısıylabenlik,yalnızandananaçozunmeklekalmaz,anın-geçişininortasında,birsuserpintisininkinebenzeyenprizmatikbiroyundadaçözünür."{162}

Burada sunulan şey, John U. Nef ’in yukarıda betimlenen kesin, gorsel nicelleştirmeyontemleriyle ozdeştir. Nef ’in gosterdigi gibi, bu çok titiz istatistik yontemleri, uygulamalıveya aktarılmış bilginin aracıdır. Montaigne, çagımızın izlenimci ilminin butundeneyimlerine ve tekniklerine sahipti. Ve her iki bilinçlilik tarzı da, konuşulan sozeuygulandıgı zaman, tipogra iniıı dolaysız kestirimleridir. izlenimci sembolizmin tamortasında, varlıgın birleşik alanının bir kez daha onarılmasına yonelik çab.ı vardır. Bugunelektrikselbirortamda,onaltıncıyuzyıldabaşlayıpondokuzuncuyuzyılsonunakadarortayaçıkan parçasal izlenimci araçların yeniligini anlamak daha kolaydır. Bunlar olaylarınGutenberg’cidüzenlenişindenayrılamazniteliktedir.

Bilimin, sonuçlara bakarak nedenleri bulmak anlamına geldigini duşunen Descartes’ta dadurum boyledir: "Onun aklı, hayranlık uyandıracak bir bilimin kurulmasını, ‘Sıralanmış’şeylerin bir toplulugu olarak kavrar:catena’nın, katışıksız determinizmin dunyası.Kendiligindenligin, ozgurlugun,dindarlıgınbundahiçbirroluyoktur." {163}Bilgiyiardışıklıgınsafgorsel tarzına indirgemişolarak, "hiçbirşey,biranlıkvarlıgınbir sonrakindededevamedecegindeneminolmamızısaglayamaz;hiçbirşeybizebuanilebirsonrakianarasındabirkoprukurulabileceginigarantietmez....Bu,herşeydendahaguçlubirkaygıdır;Descartes’ındeyişiyle‘dehşet’tir;zamanınsonudehşetinekarşı,Tanrı’yadogrugerçekbirsıçramayapmakdışında hiçbir çozum yoktur." {164} Poulet, kitabının daha sonraki sayfalarında (s. 357) bu

Page 215: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

"sıçrayış"ışöylebetimler:

Boylece,Tanrıduşuncesi tekrarDescartes’ınkarşısına çıkar. "Hayranlıkuyandıracakbilim"eozumsenmişbirincilbilinçilebuduşunce,Descartes’aruyasındaverilenikincilbilincinbukendiligindenedimindeyenidenkendinigosterir.Buandanitibaren,deyimyerindeyse,buduşbenzeribolgelerde,çaresizliginkaçınılmazbirgerçekliginegidiyorgibi gorunen bir atmosfer degişimi baş gosterecektir. Ne ki, Descartes açısından,sonundagerçek"sıgınaga"ulaşmakvehakiki"çare"yibulmakiçin,başkasınavlaradakatlanması gerekir. Tanrı’ya donuşunu saglayan kendiliginden edim, bu noktadagereklietkiyiyapmaz:O,safkendiligindenlikdegildir;dogrudandogruyaşimdininbirTanrı’smadeğil,geçmişinbirTanrı’sınayöneliktir...

Bilinçliyaşamınyadsınmasıvetekbirdüzeyeindirgenmesi,onyedinciyüzyılınyenibilinçdışıdünyasınıyarattı.Sahne,arketiplerdenyadabireyselzihninduruşlarındantemizlenmiştiveartıkkolektifbilinçdışınınarketipleriiçinhazırdurumdaydı.

Bu anlamda, bilinçli yaşamında yalnızca gorsel bir bilim içinde dunyaya gelen on yedinciyuzyıl, duşler dunyasından medet ummak durumuna duşer. Dolayısıyla, hareketli matbaahar lerininkesinçizgilerhalindekimekanikruhu,Descartes’induşundugundendahagerçegesadıkbirşekildeduşunulemezdi.dahaonce,Descartes’in,okuyucularını,yapıtını"dikkatleriniaşırı derecede zorlamadan ve guçluklerle karşılaştıklarında durmadan, roman gibi" baştansonaoyleceokumayaozendirdigi,yenituketicifelsefeyeilişkinduşuncesindensozetmiştik.Anlatı bilincinin tek tek duzeyleri boyunca durmaksızın ilerleme kavramı, dil ve bilincindogasınabutunuyleyabancıdır.Amabasılı sozundogasıylasondereceuyumludur.Dilinbuçizgiselçıplakbırakılışıylaçokyakınyuruyenbirolguda,Ronesanszihniyetiuzerindegundengunedahaagırbasmayabaşlayanmekanikyinelenişinvetekrarortayaçıkışınbutunleşmişizlenimidir:

DinendalgalargibikayalıkkıyılardaSonlarınakoşuşurömrümüzünânları.HızlayuvarlanırlarçırpınarakardardaTutmakistercesineöneatılanları.{165}{166}

Neki,başlangıçtabunun,yalnızShakespeare’indegilSidney’inde,AstrophelandStella’sındakullandığıgülünçbiryönüvardı:

Seney,şiirlerinesözlüğünyönteminigetiren,Takırdayansıralardakoşturan;

Ancak,gorselçizgiselliginyenikudretinin orneklerisayısızolup,en ilginçolanlarındanbiri,"borç"un"ihlal"edonuştuguRabbinDuası’nınKral James (1611)versiyonudur.Çokduzeyli"borç"vegorev ikriboyleceindirgenip,yazılıyasalanlamilesınırlanarak,"çizgininotesinegeçmek"fikri,karmaşıkdinbilimselveahlakianlamınyerinekonmuşolur.

Page 216: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Demekki,basımınilkçagı,paradoksalbirbiçimde,bilinç-dışınınilkçagınıdabaşlattı.Basımduyunun kuçuk bir parçasının oteki duyulara egemen olmasını sagladıgı için, surulenlerkendilerine başka bir yuva bulmak zorunda kaldılar. Ispanyolların, basımın etkilerinin buanlamınınbilincinenasılvardıklarınıgormuştuk.DonQuixote,enazLearkadar,basılıkitabınortaya çıkardıgı zihin, yurek ve duyu arasındaki ikiliklerin bir sergilenişidir. daha pratikuluslar,busonuçlarustundecanlısanatmodelleriylekafayormaktançok,busonuçlarısonunadekyaşamayıtercihettiler.

Lancelot Law Whyte,The Unconscious before Freud ["Freud’dan Once Bilinçdışı"] adlıyapıtında, basım teknolojisinin aşırı sınırları içinde bilinçli yaşamın kısıtlanmasının birsonucu olarak bilinçdışının "keş i"nin doguşuna ilişkin bir ikir verir. Joyce’unFinnegansWake’teki bununla ilgili jesti, "Kartezyen kaynaga ya derinlemesine dal ya da hiçdokunma"dır. Ama gelecek yuzyıllar boyunca, Batı, bu basit mekanizma ile hareketegeçirilerek,sanatçılarınbiziuyandırmayaçalıştıgıbirduşteymişgibiyaşamayıseçti.Whyteşöylesöyler(s.59-60):

Her kulturde, dolaysız olarak farkına varmadıgımız etkenlerin duşunce vedavranışımızı etkiledigini bilen bireyler vardır muhtemelen. daha once soyledigimgibi, bu bilgi, sozgelimi, bazı donemlerde zihin ustune daha dengeli ve birleşik birgörüşünvarolduğuÇin’de,KartezyenAvrupa’daolduğundandahayaygınolmalıdır.

Bilinçdışından,bilinmeyeninalanıolarak,yadasıradanbilinçtençokdahakapsamlıbiralanolaraksozetmenin,bukitapaçısındanhiçbiryararıyoktur.Kısıtlıbirbilinçlilikbile,muazzambilinçdışındançokdaha ilginçtir.Buradabizi ilgilendirennokta,duyuoranındagorselduyuunsurunuvurgulamakyoluyla,Pope’unTheDunciad’da,Swift’indeTheTateofaTub’da["BirBanyoTeknesininHikayesi"] goklere çıkardıgımuazzambir duşuş ve yavanlıgı nasıl kendiellerimizle yarattıgımızı gostermektir. Bilinçdışı, basım teknolojisinin dolaysı> bir yaratısı,reddedilenbilincingündengünebüyüyencürufyığınıdır.

Hiçbir duşunur, "beden" ile "zihnin" -bu terimler geçerli oldugu surece- gorunuretkileşimlerden yoksun oldugunu hayal bile etmemiştir. Açık duşuncenin ilkurunlerindenbiriolarak,herşeye karşın oylesine karşılıklı bagımlılık halinde olan iki bagımsız alan postule etmenin neanlama geldigini açıklamayı, Descartes’ın yaptıgı gibi, Kartezyenlere bırakmamız gerekir. Bundan alınacak ders, bu iki komşu alana ne kadar

parlakışıktutulursa,aralarındakietkileşimlerinokadarmuazzambirkaranlığadüşürülmüşolacağıdır.{167}

Felsefe,tipografininvarsayımlarınıyadadinamiğinibilinçdışıolarakbenimsemesiyle,enazbilimkadarnaifti.

Basılımalzemeninvetürevlerininyeniuzayvezamanörgütlenmesindekikitleselvemuazzamvarlıgı,buradaWhyte’ınsozunuettigisaçmalıklarasaygınlıkveyetkekapandırıyordu.Bunungibi, sozgelimi, bugun okullardaki çocuklar,medya sunumlarının ahmakça niteligi ustundeduşunmeyiçagrıldıklarızamanşokeolurlar.Yetişkindunyasınınyapmakiçinzamanveçabaharcadıgı her şeyin geçerli oldugu şeklindeki soze dokulmemiş bir varsayımı surdururler.Yetişkinlerinhiçbirzamantoplucasapkınbiretkinlikleugraşmayacagınıkabulederler.AncakyazıdanbasımavebasımdanTV’yekadarmedyanındillerininöğrenilmesindensonradırki,bu

Page 217: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

apaçıkgerçekzihindedogar.BirDescartes,çevresiaracılıgıyla,vesozunuettigimekanizmayıyaşamakla ugraşan insanlar aracılıgıyla geçerli kılınır. Bugun, yeni elektronik ortamda,Descartes artık pek onemsenmemekte ve insanlar artık bilinçdışına, eskiden Kartezyenbilincinparıltılıanlarınavermişolduklarıylaaynıparçalıdikkativekabulugostermektedirler.Kenditeknolojilerimizinbilinçaltıişleyişindenkendimizikurtarmamızmumkundegilmidir?Medyaserpintisinekarşısivilsavunma,egitiminozudegilmidir?Buçabayahiçbirkulturdehiçbir zaman girişilmemiş oldugundan, yanıt kuşkulu gorunebilir. Insanda, medyateknolojisinin etkileriyle yuzleşmenin ortaya koyabilecegi, zihinsel uyku ve kendini hipnozyonundeşimdiyekadarhiçsorgulanmamışvebilgecebirdurtubulunuyorolabilir.Neolursaolsun, on yedinci yuzyıldan başlayarak basım tarafından psikolojimize dayatılan sozdeikiliklerin ve gorsel niceliklerin, felsefenin tuketici ambalajları ya da "sistemleri" niteliginibenimsedigiaçıktır.Bunlarbirkaçdakikaiçindebetimlenebilecekvesunulabilecekturdendir,ama basımın hipnotizması sayesinde kuşakların dikkatini işgal etmeyi başaracaktır.Descartes’tanbuyanaortayakonanfelsefeler,birbuharlımakineningazyadadizelleçalışanmakinedenfarklıoldugutarzdaçeşitlidir.VebutunbunlarabirsonvermeyeçalışanBergson,sistemi içinbir çeşit kozmikyakıtı tercihetmesinekarşın,duşmanbildigiDescarteskadarmekaniktir.Shakespeare’inLear’daişaretettiğigibi,dilvedeneyimdebirsoymaveparçalamasurecinibirkezgerçekleştirdiktensonra,artıkhiçbirçarekalmamaktadır.Bugi-bugi,ayrılmazparçasıolanbutunopanikveAngst ile,Kartezyen,Locke’çu,Kant’çıakıntıdayoldançıkmışdurumdadır.Whytedurumuşöyleözetler(s.60-61):

On yedinci yuzyıl sonları boyunca, Avrupa felse i duşuncesine, varoluşun dogasınailişkinuçyorumlaortuşenuçtemeltutumegemenoldu.Materyalizm,birincilgerçeklikolarak iziksel bedenleri ve onların hareketlerini aldı; idealizm ruh veya aklı aldı;Kartezyendualizmiseikibagımsızalanıvarsaydı:Zihinselrescogitansilemaddiresextensa.Ilkikiekolaçısından,başkaadlaraltındadaolsa,bilinçdışınıtanımaktahiçbirguçluk yoktu. Materyalistlere gore, butun zihniyet psikolojik idi ve duşunceyebenzeyen ve onu etkileyen bilinçdışı psikolojik sureçler, bedenlerimizin içindebulundugusureçlereilişkindogrudanbilincimizinkısıtlıolmasıgerçeginindolaysızbirsonucu idi. Idealistleregore ise,butundogal sureçler, insanizihniyetindebelirlibirderecede paylaşmasına karşın, insan bireyinin hakkında dogrudan bilgiye sahipolmadıgı evrensel bir akıl ya da dunya ruhunun ifadesiydi. Dolayısıyla, idealistleraçısındandahiçbirsorunyoktu;bireyinbilinçdışızihnihiçbirşekildeşaşırtıcıdegildi;bilinçdışı yalnızca, bireyin bilincinin dogrudan ulaşamadıgı evrensel aklın birparçasıydı.Amauçuncusune,yaniKartezyenekolegore,bilinçdışızihinselsureçlerinvaroldugunun kabulu, derhal ele alınması gereken felse i birmeydan okuma ortayakoyuyordu,çunkubu,harekethalindekimaddeilekaçınılmazolarakbilinçliolanzihinşeklindekiikibagımsızalandanbiriyleilgiliolarakilkbaştakiikicilikkavrayışınınbiryanabırakılmasınıgerektiriyordu.Descartes’asadıkkalanlariçin,insaniçindebilinçliolmayanherşeymaddivefizyolojikidi,buyüzdendezihinseldeğildi.

Son cumle bazılarına, elinizdeki kitabın varsayımlarının zihinsel olmaktan çok maddi veizyolojikoldugunuduşundurecektir.Oysadurumboyleolmadıgıgibi,kitabın temasıdabudegildir.Asıl onemliolanhusus,davranışlarımızıbiçimlendirirkenalfabenin,basımınyada

Page 218: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

telgrafın etkilerinin nasıl farkına vardıgımızdır. Bilgi, determinizm alanlarını genişletmez,tersine daraltır. Ve teknolojiden tureyen varsayımların soruşturulmayan etkisi, butunuylegereksizolarak, insanyaşamındaazamideterminizmeyolaçar.Butunegitiminamacını,butuzaktan kurtuluş oluşturur. Ama bilinçdışı, soyulmuş kategorilerden oluşan bir dunyadan,Kartezyen dualizme karşı Leibnitz’çi ya da başka herhangi birmonistik yaklaşımın çozumoldugundandahafazlabirkaçışkapısıdegildir.Uyumhalindeişleyen,içindengeçenışıgaizinveren,butunduyularınetkileşimiyadatamoranıhalageçerlidir.Buuyum,teknolojieliyletekduyunun guçlendirilmesi ile sona erer.Üste düşen ışıgın kabusu, Pascal’indunyasıdır: "Akılagıragırveherzamanhazırbulunmasıgerekenpekçokilkeyeilişkinpekçokgoruşlehareketeder,butunilkelerininvarolmasıihtiyacıiçinde,herhangibirzamandauykuyadalabiliryadayokolabilir."{168}

Descartesnasılmekanikdalgaüzerindebaşarıylailerlediyse,Heidegger’insörftahtasıdaelektronikdalgaüzerindebüyükbirbaşarıylakayar.

Gutenberg tarafından, yalıtılmış gorsel duyu aracılıgıyla koreogra isi yapılan zihnin bu turdansı,Kant’ınOklitçiuzayıapriorisaymasıkadarfelse idirneredeyse.Amaalfabeveonunlailgiliufaktefekşeyler,çokuzunzamandırinsanafelse ivedinselvarsayımlarınbilinçaltıbirkaynagı olarak hizmet etmiştir. Kuşkusuz Martin Heidegger, felse i veri olarak butunluguiçindedilinkendisinikullanmakla, çokdahasaglambirzemin uzerindegibigorunebilir.Enazındanokuryazarolmayandonemlerde,butunduyulararasındabiroranbulunacaktır.Amabu, okuryazar olmamayı ogutlemek anlamına gelmez; tıpkı basımcılıgın kullanımlarınınokuryazarlıga karşı bir yargı olmaması gibi. Aslına bakılırsa, Heidegger, dil ve felsefedeokuryazarlık dışı egilimini geliştirirken, elektronik teknolojisinin rolunden butunuylehabersiz gibi gorunur. Heidegger’in yetkin linguistigine yonelik bir coşku, elektronikortamımızın meta iziksel organisizminin içine naif bir gomuluşten de dogruuş olabilirdipekala. Descartes’ın mekanizmi bugun beş para etmez gibi gorunuyorsa, bu durumunsebepleri onun kendi doneminde goz alıcı gorunmesini saglayan bilinçaltı sebeplerle aynıolabilir.Buanlamda,butunmodalarbirçeşituyurgezerliginbelirtisidirveteknolojininpsişiketkilerine yonelik eleştirel yonlenimin bir aracıdır. Belki de bu, şunu soylemek isteyenlereyardımetmeninbiryoludur:"Pekiamamatbaanınhiçmiiyitarafıyok?"Bukitabınteması,matbaanın iyiyadakotubir tarafınınolupolmadıgıdegil,hergucun, ozellikledekendimizioluşturdugumuzbirgucunetkilerininbilinçdışıolmasınınbirfelaketoldugudur.Vebasımın,onaltıncıyuzyıldansonraBalıduşuncesiuzerindekievrenseletkilerini,yalnızcahersanatvebilimdalındakiensıradışıgelişmeleriincelemekyoluylatestetmeksonderecekolaydır.Onaltıncı ve on yedinci yuzyılların keş i gibi gorunen parçalanmış ve turdeş çizgisellik, onsekizinciveondokuzuncuyuzyıllarınpopuleryeniligiyadafaydacımodasıhalinegelecektir.Başka bir deyişle, bumekanizma, Faraday gibi kişilerle birlikte başlayan elektronik çagda"yenilik" olarak kalmaya devam edecektir. Bazıları, yaşamın, boylesi key i ve gonulsuz birotomatizmileharcanamayacakkadardeğerlivezevklibirşeyolduğunuhissedebilir.

Pascal, ikilemlerinsefaletinedalmakiçin,Montaigne’inanlarıyakalarkenkullandıgı fotograf

Page 219: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

hilesinikullanır:"Coşkuylasevdigimizzaman,sevilenigormekdaimabiryeniliktir."Amabukendiligindenlik, eşzamanlılıgın ve anlık bollaşmanın bir urunudur. Ve zihnin bu unsurlarıtekertekeralmasıgerekir.Ohalde,burası,Pascal’detipogra ininkey ivebilinçaltıunsurudur.Butun deneyim parçalıdır ve dizisel olarak işlenmelidir. Bu nedenle, zengin deneyim,dikkatimizin zavallı agından ya da eleginden paçasını kolayca kurtarır. "Kişi, buyuklugunu,aşırıbiruçtaolmakyoluyladegil, aynıandaher ikiaşırıucadadokunmakveortadakalanbütünuzayıdoldurmaklagosterir." {169}Kuşkusuz,ruhunaıstırapverecekbukuçukGutenbergişkencealetinikurmakyoluyla,Pascal,kamuoyundadikkatvekabulgormeyigarantiyealmışoldu:"Ruhunzamanzamanulaştıgıaklınbubuyukçabaları,çokuzunsurekalıcıolamayacakniteliktedir. Bunlara, surekli biçimde, bir tahta çıkar gibi degil de, yalnızca bir anlıgına,sıçramayoluylaulaşır."{170}

Pascal, eski tip bilincin, krallara yakışır, "bir taht uzerindeki gibi", surekli olduguna işareteder.Eskikralınbirroluvardı,birişidegil.O,kapsamlıbirçevresiolmayanmerkezidi.Yenibilinç,tıpkıyeniprensgibi,birişicraeden,bilgiyisorunlarauygulayanvetumudeihtiraslırakip parçalar oluşturan marjinal uyruklarıyla ancak anlık temas kurabilen, bezgin biryöneticidir.

Poulet’in işaret ettigi durum, bir ironi olmalıdır (s. 85): "Bir anlıgına! Insanlık durumununsefaletine ve zaman deneyiminin trajedisine sarsıcı donuş: Insanın avını yakaladıgı anda,deneyimonualdatırveodaaldatıldıgınıbilir.Avıbirgolgedir.Anıyakaladıgıanda,angeçipgider,çünkübirandır."

Buduşunurlerin,KralınbutunatlarıveKralınbutunadamlarıgibiyaşlıHumptyDumpty’ninçevresinde rollerini oynayarak, duyarlılıklarımızdaki Gutenberg mekanizmasını açık açıkdramatize etmeye giriştikleri gibi bir huzursuzluk duygusuna kapılıyor insan. Kişi, anlarındizisel sıralanması ortasında insani kimlik ilkesini nasıl keşfedebilir? Benlik, bu tipogra ikanlarınsureksizligigibi,"kendisineolanilgisinitekrarkazanmakiçinkendisiniyenidenicatetmek uzere, kısacası hiçliginin kanıtlanmasından kaçabilecegine ve bunun sonucundahiçligininbirgerçekligiyenidenbiçimlendirdigineinandıgısuregidenyaradılışınınalaycıbirsuretiniçıkarmakiçin,herdefasındakendisiniunutmaya"zorlanır.{171}

Genede,Gutenbergusuluturdeşyineleme,halabirbenliginyolundaarzuedilecekbirşeylerbırakır.Kendisinibirmotorlutestereyekaptırankimseyi,testerenindişlerigözlegörülemiyordiye, aksine iknaetmekmumkunmudur?Matbaanınyarattıgı parçalanmaçagında, birleşik"benligin" kaderi de boyledir. Ama herhangi bir çagda, yaşamın duzenlenişine uygulanmışGutenbergvarsayımlarınıciddiyealabilenherhangibiriningerçekliğineinanmakgüçtür.

JamesJoyce’un,Vico’da"Kartezyenkaynak"ilehareketegeçenlerdençokdahaiyibirkulturelbilincesahipbir ilozofbuldugunuduşundugukesindir.VeVico,Heideggergibi,duşunurlerarasında bir ilologdur. Onun"dönüşlü" zaman kuramı, çizgisel kafalar tarafından, "tekrartekrar ortaya çıkış" olarak yorumlanmıştır.OysaVico’ya ilişkin, yakın zamanda yapılanbiraraştırma,bukavramıbiryanaiter.{172}

Vico,tarihinzaman-yapısım"çizgiseldegil,kontrpuanlı"olarakkavrar."Tarihinizininbirdizigelişme çizgisi boyunca surulmesi gerekir..." Vico açısından, butun tarih çagdaş ya daeşzamanlıdır; Joyce’unekleyebilecegi gibidilinkendi sayesindeverilmişbirolgudur,butun

Page 220: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

deneyimin eşzamanlı deposudur. Ve Vico’da, tekrar tekrar ortaya çıkış kavramı, "uluslarınzaman içindeki akışı duzeyinde kabul" edilemez: "Kaderin kuruluşu evrensel tarihi kurarinsan ruhunun duşuncede kendine topyekun sunuluşunu kurar. Bu ilkede, yuce ‘ricorso’,duşuncedeinsanruhutarafındangerçekleştirilirvekendisine,geçmişte,şuanavegelecege,bütünüylekenditarihselliğiileuyumlubiredimdesahiptir."{173}

Tipografi,sessizliğinsesleriniçatlattı.

Gutenbergçevresiniparçalayanlarınçizgiselıstırabına,GuneyItalya’nınplastikvedokunsal-işitseldünyasındanbiryanıtgeldi.MicheletveJoyceböyledüşünüyordu.

Şimdi kısaca, Gutenberg’in yarattıgı uzay sorununa donelim. "Sessizligin sesleri" deyişiniherkesbilir.Bu,heykeliçinkullanılangelenekseldeyimdir.Veegerherhangibirkolejinbutunbir yıllık programı, bu deyimin anlaşılması için harcansaydı, dunya çok geçmeden yeterlisayıda yetkin zihne sahip olabilirdi. Gutenberg tipogra isi dunyayı doldurdukça, insan sesikısıldı, susturuldu. Insanlar, tuketiciler olarak sessizce ve edilgince okumaya başladılar.Mimarveheykelsanatlarıdakurudu.Edebiyatta,yalnızcagerikalmışsozelalanlardangelenkimseler,dilebirtınlamaaşılayabildiler-Yeats’ler,Synge’ler,Joyce’lar,Faulkner’larveDylanThomas’lar. Bu temalar, Le Corbusier’nin, taşın ve suyun neden birbirinden ayrılmazolduğunuaçıklayanaşağıdakiparagrafıylabağlantılıdır:

Yapınınçevresinde,yapınıniçinde,belirliyerler,butunutamamlayanvekonuşmanınsesinidortbiryanaaksettirenmatematikselnoktalarvardı.Bunlar,heykelkoymakiçinoncedenbelirlenmişyerlerdir.Vebuheykelvebirmetopodur, {174}netimpan,{175}nederevak. O çok daha ince ve kesindir. Yer, bir parabol ya da elipsin odagı, mimariyioluşturanfarklıduzlemlerintamkesişimnoktasıolabilir.Buradansoz,sesyayılacaktır.Boylesi yerler, heykel için odak noktaları olabilir, tıpkı akustik için odak noktalarıolduğugibi.Heykeltıraş;dinlemeyedeğerbirsözünvarsa,yerinburasıdır.{176}

Insanın, Gutenbergaracılığıyla sadece Kopernik tarafından hemen marjinal bir zerrekonumunaduşurulmek uzeremerkez haline getirildigini soylemek,malumu ilamdanbaşkabirşeyolmayacaktır.Insanınsoyçizgisi,yuzyıllarboyuncabirvarlıkzincirininucundasalınıpdurduktansonra,kendisoyçizgisidiziiçindekiyitikbirparçayaışıktutanDarwintarafındankesintiye ugratıldı. Her nasılsa, Darwin, tıpkı Kopernik’in uzay için yapmış oldugu gibi,insanmerkezci bilinci kırdı. Bununla birlikte, Freud’a degin, insan bir şekildekendiligindenliginrenklendirdigibirturbilinçsezgisikırıntısınayapışıpkaldı.Neki,Freud,zihninbilinçdışınınokyanusundaminikbirdalgaolarakimgesiylebunabirsonverdi.MatbaaBatı’yı uzun zamandır işlememiş olsaydı, bumecazlar hiçbir şekilde ilgi çekemezdi. Şimdi,matematikçiSirEdmundWhittakertarafındanyazılmış,bununnasılgerçekleştiginiaçıklayanbirkitabadonelim.Kant’ın,PratikUsunEleştirisiadlıkitabındanbirparagraf(s.14),bizibualanagoturecektir:"Matematik,ampirizminolanaktanımadıgı,uzayınsonsuzbolunurlugunuyadsınamaz bir biçimde kanıtladıgına gore, gosterilebilecek en yuksek kanıtlar ile amprikilkelerdenyapılansozumonaçıkarımlararasındaapaçıkbirçelişkivardır....Cheseldren’inkoradamı gibi, ‘Hangisi beni yanıltır, goruşmu, dokunuşmu?’ diye sorabilirdi kişi. Ampirizm

Page 221: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

dokunmaya dayanır, oysa rasyonalizm gorulebilir bir zorunluluga dayanır." Kant, sayınınişitsel-dokunsal ve sonsuzca yinelenebilir oldugunu bilmemekle kalmıyor, işitsel-dokunsaldan soyutlanmış haldeki gorselin çozumlenemez ama yersiz turden çatışkılar veikiliklerdenoluşanbirdünyakurduğunudabilmiyordu.

SirEdmundWhittaker,SpaceandSpirit["UzayveRuh"]adlıyapıtında(s.121),yakındonemmatematikve izikterimleriyle,gorselnicelleştirmekavramıylabirliktegelmişolan,surekli,birörnekuzayşeklindekiRönesansfikrininsonunuaçıklar:

Iki noktada, Newton’cu kozmosun duzeninden kurtuluruz. ... Tartışmada genelliklesunulduguuzere,kullanılandil,hersonucunyalnızcabirteknedenivehernedenintekbir sonucu oldugu, bu yuzden de butun nedensellik zincirlerinin basit çizgiseldizilimleroldugudurumauygundur.Şimdibirsonucunçeşitliayrınedenlerinortakbireylemiileortayaçıkarılmışolabilecegi,aynızamandabirnedeninbirdençoksonucayolaçabilecegigerçeginigozonunealırsak,nedensellikzincirlerikollaraayrılabilirveaynı zamanda birbirleriyle bitişebilir; ne ki, kural hala nedenin daima zaman içindesonucu onceledigini kabul ettigi için, kanıtın temelli olarak etkilenmedigi açıktır.Dahası,uslamlama,butunnedensellikzincirleriningeriyedogruizisuruldugundeaynınihai noktada sona ermesini gerektirmez: Başka bir deyişle, evrenin butun malstogunukaçınılmazolarakYaratılışsırasındakitekbirsevkiyattaedindigi,ozamandanberide hiçbir şey almadıgı sonucuna varmayı gerektirmez. Dolayısıyla, on sekizinciyuzyılın deist Newton’cularında oylesine yaygın olan, dunya sisteminin butunuylekapalı oldugu ve katışıksız bir biçimde mekanik yasalara uygun olarak geliştigi,boylelikle tarihteki butun olayların, en eski ornegindeki tasarımlarında içkin olmasıgerektigi goruşunu haklı çıkarmaz. Tam tersine, iziksel duşuncenin son egilimi,(nedensellik ilkesine ilişkin soylenmiş sozlerden de açıkça anlaşılabilecegi gibi),iziksel alanda, mudahalelerin ve yeni yaratılışların surekli bir ardışıklıgının olduguyonundedir.Evren,parçacıklarınYaratılıştakiduzenininyalnızcamatematikselsonucuolmaktançokuzaktırveincelenmesibutundeterministlerinhayaledebilecegindençokdahailginçvehareketlibiryerdir.

Bu paragraf, elinizdeki kitabın başlıgını ve izledigi yolu açıklıyor, ama hiçbir şekilde elealdıgımızduzenlenmeleraçısındangereklidegil.Tekçizgilinedensellikaramaegilimi,basımkulturunun insanları niçin bu kadar uzun bir sure oteki nedensellik çeşitlerine karşıkorleştirdigini açıklayabilir. Vemodern bilim ve felsefenin uzerinde birleştigi nokta, butunaraştırma ve çozumleme alanlarında "neden"den "parçaların duzenlenişi" anlayışınageçtigimiz yonundedir. Bu, Whittaker gibi bir izikçiye, Ortaçag’ın başlarında Tanrı’nınvarlıgını sal akıllakanıtlamayaçalışanAzizAnselmus’un, enazkendisiyle tam tersbiryolagirmiş olan Newton kadar talihsiz gibi gorunmesinin de nedenidir (s. 126-127): "Newton,teoloji ile derinlemesine ilgilenmesine karşılık, izikçinin, hiçbir şekilde bolunmemişdikkatini,kendisinegorunguleriondeyilemeolanagıverenyasalarıaraştırmayaverebilecegi,daha derin sorunları ise bir yana bırakabilecegi goruşunu benimsemiş gibi gorunur:Açıklamaktançokbetimlemeyiamaçedinebilir."

Deneyimin gozardı edilmiş butun yonlerinin bilinçdışına geri yuvarlanmasını saglayan da,

Page 222: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

iştebuKartezyenayırmateknigioldu.Çizgiseluzmanlaşmave işlevlerinayrımındandogupgelişen bu strateji, donukluk, basmakalıplık ve Swift, Pope ve Sterne’in alay ettigi eksiksizmaskaralıkdunyasınıyarattı.Newton’un,Dunciad’ınkahramanıolmayaçokuygunolmaktanbaşka,Gulliver’sTravels’dada[Gulliver’ınGezileri]kendinebiryerbulacağınakuşkuyoktu.

AlfabeninGreklerinasılkurgusalbir"OklitçiUzay"asoktugunugormuştuk.Fonetikalfabenin,işitsel-dokunsaldunyayıgorselbirdunyayaaktarmaktakietkisi,hem izikhemdeedebiyatta"içerik" safsatasını yarattı. Whittaker bu baglamda şunları yazar (s. 79): "Aristoteles, bircisminyerinin, o cismi barındıran bir başka cismin içsel yuzeyi ile tanımlandıgını kabulediyordu:Başkacisimlerinbarındırmadıgıcisimlerhiçbiryerdedegillerdi,buyuzdenilkyadaen dıştaki gok hiçbir yerde degildi: Uzay ve zaman onun otesinde var olmazdı. Bundan,evreninbütünseluzanımınınsonluolduğusonucunuçıkarmıştı."

GutenbergGalaksisi,kuramsalolarak,eğriuzayınkeşfiylebirlikte1905’teçözüldü,amauygulamada,bundandahaikikuşakönce,telgraftarafındanistilaedilmiştibile.

Whittaker, Newton ve Gassendi’nin uzayının, "geometri soz konusu oldugu kadarıyla,Eukleides’inuzayıolduguna"dikkatiçeker:"Buuzaysonsuz,turdeşvebutunuyleozelliksizdi,birnoktatastamambaşkaherhangibirnoktanınaynıydı..."Buturdeşlikvebirorneksureklilikkurgusununnedenfonetikyazıdan,ozellikledebasılmışolanındanturemişoldugunayonelikilgi,bizimkindençokdahaeskidir.Whittaker, iziginbakışaçısındanbakıldıgında,Newton’cuuzayın "yalnızca şeylerin içine konabilecegi bir boşluk" oldugunu soyler. AmaNewton içinbile, çekim alanı, bu notr uzayla bagdaşmaz gibi gorunuyordu. "Işin dogrusu, Newton’unhale leri bu guçlugu hissettiler; ve, kendi içinde dupeduz hiçbir şey olmayan, işgal edilmekapasitesi dışında hiçbir ozellige sahip olmayan bir uzayla yola çıkmış olarak, elektrik,manyetikveçekimselguçlerisaglamakveışıgınyayılmasınınnedeniniaçıklamakuzere,uzayıtekrartekrareterlerledoldurmayabaşladılar."(s.98-99)

Uzayın yalnızca gorsel ve birornek karakterinin, Pascal’in unlu deyişinden daha çarpıcı birkanıtı yokturbelkide: "Le silence eterneldes espaces in inism’effraie [Sonsuzboşluklarınezelisessizligibenikorkutuyor]."Sessizuzayınnedenbukadardehşetvericiolmasıgerektigiustune biraz duşunmek, basılı kitabın gorsel vurgusu tarafından insani duyarlılıklardasüregidenkültüreldevrimeilişkinderinbiriçgörüverecektir.

Gelgelelim, uzaydannotr bir konteyner olarak soz etmenin saçmalıgı, gorsel bilincini otekiduyularından ayırmış bir kultur için hiç sorun çıkarmayacaktır. Gene de, derWhittaker (s.100),"Einstein’ınkavrayışında,uzayartık izikdramasınınicraedildigisahnedegildir:Uzayınkendisi, icracılardan biridir; zira iziksel bir ozellik olan gravitasyon, butunuyle uzayıngeometrikbirözelliğiolaneğriliktarafındandenetlenir."

1905’te egri uzayın kabul edilmesiyle, Gutenberg galaksisi resmen çozuldu. Çizgiseluzmanlaşmalarınvesabitbakışaçılarınınsonuilebirlikte,bolumlenmişbilgi,herzamankonudışıkaldıgıgibi,kabuledilemezhaledegeldi.Amaboylesineparçalaraayrılmışbirduşunuş

Page 223: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

tarzının etkisi, bilimi, uygulamaları aracılıgıyla dolaylı yoldan yaptıgı etki dışında, goz veduşunce ustune hiçbir etki yapmayan, bolunmuş bir olaya donuşturdu. Son yıllarda buyalıtıma tutum zayı lamış durumdadır. Bu kitabın yapmaya çalıştıgı da, alfabe ve tipogra iaracılıgıyla gorsel duyununyalıtılması ile, bilgininparçalara ayrılması yanılsamasınınnasılyaratılmış oldugunu açıklamaktır. Bu yanılsama iyi de olabilirdi kotu de. Ama kenditeknolojilerimizde içkin olan nedensellikler ve etkilere ilişkin bilinçsizlikten dogmasınedeniyle,sonucuancakbirfelaketolabilir.

On yedinci yuzyılın sonlarında, basılı kitapların gittikçe artan sayısıyla ilgili olarak, hatırısayılırolçudealarmvetiksintiifadesivardır.Kitapsayesindeinsandavranışlarındabuyukbirreforma yonelik ilk umutlar, duş kırıklıgına ugramıştır ve 1680’de Leibnitz şunlarıyazmaktadır:

Korkarım,kendihatamızyuzunden,halihazırdakikarışıklıkveyoksulluk içindedahauzunbirzamankalacagız.Hatta,araştırmalarımızdanmutlulugumuzaçısındandikkatedeğerhiçbirşeyeldeetmeksizin,gereksizyeretüketilmişmerakınardından,insanlarınbilimlerden tiksine-bileceginden ve olumcul bir çaresizligin onları barbarlıga geridonmeye iteceginden de korkuyorum. Bu sonuca, surekli buyumeye devam edenkitapların korkunç yıgını da buyuk katkıda bulunabilir. Zira sonunda duzensizlikneredeyse aşılamaz hale gelecek; yazarların sonsuz denebilecek çoklugu, çokgeçmeden onları genel bir kayıtsızlık tehlikesine maruz bırakacak; araştırmalardaçalışan birçok insanı harekete geçiren şan ve şeref umudu, ansızın yok oluverecek;belkidebiryazarolmak,eskidennekadaronurluise,okadarutançvericiolacak.Eniyiolasılıkla,kişibirkaçyıliçindemiadınıdolduracakveokuyucuyubiranlıgınasıkıntıdankurtaracakkuçukkitaplarlakendisinioyalayabilir,amabunlardabilgimizigeliştirmeyadagelecekkuşaklarıntakdirinihaketmeamacındanyoksunolacaklar.Bukadarçokinsanın yazması yuzunden, bu yapıtlarınhepsinin korunamayacagı soyleniyor.Bunukabulediyorum,veşuçokmodaolan,ilkbaharçiçekleriyadaguzmeyvelerigibibiryılbile dayanmayan kuçuk kitaplara butun butune karşı degilim. Iyi yapılmışlarsa,yalnızcakeyifverenveavareduşunceyikotuluktenkorumaklakalmayıp,zihnivedilibiçimlendirmeye de yarayan, faydalı bir soyleşi etkisine sahip olduklarınısoyleyebilirim. Genellikle bunların amacı, çagımızın insanlarına iyi bir şeyleraşılamaya çalışmak; tıpkı benim bu kuçuk yapıtı bastırmakla ulaşmak istedigimgibi…{177}

Leibnitz burada kitabı, her şeye karşın geri donebilecek olan skolastik felsefenin celladıoldugu kadar, dogal hale i olarak gorur. Bir şohret durtusu ve olumsuzlukmakinesi olarakkitap,artıkona"yazarlarınsonsuzsayıdakiçoklugu"ndankaynaklanançokbuyukbirtehlikeiçindegorunur.Kitaplarıngeneldurumunda,"avareduşunceyikotuluktenkoruyan"ve"zihinvedilibiçimlendirmeyeyarayan"soyleşininbiryardımcısıolarakhizmetetmeişlevinigorur.Kitabınhenuzsiyasetve toplumunanatarzıhalinegelmektençokuzakolduguaçıktır.Batıtoplumunungelenekselayırıcı ozelliklerinikaranlıktabırakmayabaşlaması,henuzyuzeyselkalmaktadır.Skolastikyenidencanlanmanınsuregidentehdidiaçısından,sozelskolastisizmhakkında,onunlaf,laf,laftanibaretolduğunailişkinheryerdehazırvenazıredebiyadagörselyakınmasözkonusudur.Leibnitz,"KeşifSanatı"üstüneyazarkenşunusöyler;

Page 224: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Skolastikler arasında, Hesapçı adı verilen, yapıtlarını henuz bulamadıgım ve ancakbirkaç ogrencisinin kitaplarını gordugum Jean Suisset diye biri vardı. Bu Suisset,skolastik argumanlardaMatematigi kullanmayabaşladı, amapekaz insanonu taklitetti, çunku muhasebe ve akıl yurutme yontemi yararına tartışma yontemindenvazgeçmek zorunda kalacaklar ve kalemin bir darbesi bir suru yaygarayıönleyecekti.{178}

Page 225: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Pope’unDunciad’ı,basılıkitabıilkelveromantikdirilişinaracıolmaklasuçlar.Katışıksızgörselnicelik,kabileselgüruhunbüyülürezonansınıuyarır.Satışgişesi,şiirselbüyününyankıodasınabirgeridönüşolarakansızınortayaçıkar.

1683-84’te, Londra’da Joseph Moxon tarafındanMechaniv Exercises on the Whole Art ofPrinting["ButunBasımcılıkSanatıUstuneMekanikAlıştırmalar"]yayımlandı.Editorlerbunun"tumuyle geleneksel olanbir bilgiyi yazıyadokmek için yazıldıgına" veMoxon’unkitabının"kırk yıldır herhangi bir dilde basımcılık ustune yazılmış en eski kılavuz olduguna" işaretederler (s.vii).Gibbon’ınRomaretrospekti indekianlayışınabenzerşekilde,Moxondasonnoktasına ulaşmış birmatbaa anlayışı ile harekete geçmiş gibi gorunmektedir. Benzer birduygu, Dean Swift’eTheTaleofaTub ileTheBattleofBooks’un [KitaplarınSavaşı] ilhamınıvermiştir. Ne ki, basılı sozun destanı ve insanlıga yararları açısından donup bakmamızgerekenyapıt,TheDunciad’dır.Çunkuburada,insanzihninin,kitaptarafındanyaratılmışbirbilinçdışının çamuruna gomulmesinin apaçık bir araştırması vardır. IV. Kitap’ın sonundakikehanete uygun olarak, edebiyatın, insanlıgı aptallaştırması ve kibar dunyayı hipnotizeederek ilkecilige, içteki Afrika’ya ve her şeyden ote bilinçdışına geri goturmesi gelecekkuşaklardan gizlenmiştir. Bu işlemin basit anahtarı, bu kitabın başından beri elimizdedir -gorsel duyunun oteki duyuların etkileşiminden gittikçe ayrılması, deneyimimizin buyukbolumununbilinçtençıkarılmasınavesonuçtabilinçdışınınaşırıbuyumesineyolaçar.Pope,sureklibuyuyenbualana,"KaosveyaşlıGece"dunyasıadınıverir.Bu,MirceaEliade’ninTheSacredandtheProfaneadlıyapıtındagöklereçıkardığıkabilesel,okuryazarolmayandünyadır.

Martinus Scriblerus,The Dunciad için hazırladıgı notlarındı, sayısız yazar-çizer ve basınıngayretkeş emektarları hakkında bir destan yazmanın, bir Charlemagne, bir Burte ya da bir(iodfrey hakkında destan yazmaya gore ne kadar guç oldugu ııslune kafa yorar. Ardından,"sıkıcıolanıcaydırmakvekotuyucezalandırmak"içinbirhicivyazarınaihtiyaçoldugundansözederek,bubunalımıdoğurangeneldurumagözatar:

BundansonraŞairimizibu ozgulyapıt içinhareketegeçiren fırsatıvenedeniortayakoyacagız. [Popel (Tanrı’nın inayetinin egitim gormuşlerin Gunahlarının bir kefaretiolarak Matbaanın Icadına izin vermesinin ardından) Kagıdın da çok ucuzladıgı,basımcılarınsayısızçogaldıgı,yazarlartufanınınheryerikapladıgıgunlerdeyaşamıştı.Buradayazmayandurusttebanınhuzuruhergunbozulmaklakalmayıp,alkışlamasıveparası için acımasız talepler, ustelik ne birini kazanacak ne de digerini hak edecekşeyleriçinyapıldı;Aynızamanda,BasınOzgurluguoylesinesınırsızdıki,herikisinidereddetmek gitgide daha tehlikeli hale geldi: Zira bunlar derhal, anonim yazarlarınkaleminden cezasız kalacak iftiralar yayımlıyordu; hiç kuşkusuz daha iyi amaçlarlaçıkarılmışolanbirParlamentoyasasınınkanatlarıaltınagizlenenyayıncılardaeksikdeğildi.{179}

Ardından,genelekonomiknedenlerden,"birionlarlabirliktedogan,digerikendibecerileriniihmal etmeleri sonucu bulaşan Sıkıcılık ve Yoksulluksan esinlenen yazarların ozel ahlaki

Page 226: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

motivasyonuna doner (s. 50). Tek bir sozcukle, saldırı, kendisini "Sanayi" ve "Emek"tesomutlaştıranuygulamalıbilgiyeyöneliktir.Çünkükendifikirlerinindoğruluğundanesinlenenvekendiniifadehasretiçekenyazarlar,"buüzücüvetalihsizticaretiniçinesürüklenirler."

Uygulamalıbilgininbunabenzerbirçokkurbanının-yani,Sanayiveemekiledonanmışinatçıikirli yazarların- eylemlerinin yıgışımı aracılıgıyla, şimdi artık Kaos ve yaşlı Gece’ninhukumranlıgının bir restorasyonu ve Kent ile Kibar dunyadan dogan kızları Sıkıcılıgınmuhteşem tahtının kaldırılışı soz konusudur." Kitap piyasası genişledikçe, zeka ile ticaretarasındaki bolunme son bulur. Kitap ticareti duşunme gucunun ve ruh ile hukumetinişlevlerinidevralır.

Şiirinilkbaskılarınınaçılışdizelerininanlamıdabudur:

Şarkımkitaplaraveoadama,getirenilkdefa,SmithfieldEsinPerileriniKrallarınkulağına.

Donemin "kibar dunyası" için, karar alma ve kraliyet yonetimi nin populer yazarlar içinulaşılabilir olması, sonderece olagandışı gorunuyordu.Ayın kitabını sonderece saygın bireglenceolarakgorebilecekkişilertarafındanyonetilmeyi,artıktuhafyadaisyanasurukleyenbir şey olarak gormuyoruz. Barthelomeo Pazarının kuruldugu Smith ield, hala gezgin kitapsatıcılığınınyapıldığıbiryerdi.Amasonrakibaskılarda,Popeilkdizeyideğiştirdi:

KocaAnaileOğlu,getiren,SmithfieldEsinPerileriniKrallarınkulağına.

Pope,kamuoyuile,kolektifbilinçdışıileyüzyüzegelmişveona,dönemininokültizmineuygunolarak "koca Ana" adını takmıştır. Bu daha once gordugumuz gibi, Joyce’un "Yol goster iyikalpliKuş"(güruh,kuş,kalabalık)[foule,owl,crowd]dediğişeydir.

Kitappiyasasıbuyudukçevehabertoplamaveyazmageliştikçe,yazarlıgınvekamuoyunundogası, bugun olagan kabul ettigimiz buyuk degişikliklere ugradı. Kitap, elyazmasıdonemlerinden,Leibnitz’indegerlendirmesindeişaretettigigibi,onunmahremvesoyleşiselniteliginialıkoymuştu.Neki,AddisonveSteele’inyapıtınındabizehatırlattıgı uzere,kitap,gazete ilekarışıpbirleşmeyebaşlıyordu.Gelişmişbasımteknolojisi,busureci,onsekizinciyüzyılınsonunavebuharlımatbaanıngelişinekadartaşıdı.

Gene de,Literatüre and Press ["Edebiyat ve Basın"] adlı yapı tında (s. 46), Dudek, buhargücününbasımcılığauygulanmasındansonrabiledurumunaşağıdakigibiolduğunuanlatır:

Gelgelelim,yuzyılınilkçeyregindeIngilizgazetelerinin,butunhalkaçekicigorunmeyiamaçladıgı kesinlikle soylenemez. Modern standartlarla degerlendirildiginde, bunlarciddiokurlardanoluşankuçukbirazınlıktanbaşkahiçkimseninilgisiniçekemeyecekkadar donuk, cansızdı. ... On dokuzuncu yuzyıl başı gazeteleri, buyuk olçude yuksektabaka için çıkarılıyordu.Addison’cu zarafetten, Johnson’cu incelige katlar degişiklikgosterenbiçemlerisogukveresmiidi.Içerikleri,kuçukilanlardan,yerelilişkilerdenveulusalpolitikadan,ozellikleticarireklamlardanveuzunuzadıyaaktarılanparlamentozabıtlarından oluşuyordu. ... son çıkan en iyi edebiyat urunleri gazetelerdeduyuruluyordu.... "O gunlerde" diye hatırlıyordu Charles Lamb, "sabah gazetelerinin

Page 227: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

hepsi, kuruluşunun ana gediklilerinden biri olarak, her gun nukteli ^paragra lardanoluşandegişmezbiruzunluktayazıyazmaklabiryazarbulundururdu...."Vegazetecilikdili(journalese)iledilinedebikullanımıarasındakiboşanmahenuzortayaçıkmamışoldugundan, on sekizinci yuzyıl ile on dokuzuncu yuzyıl başlarında, bellibaşlıedebiyatçılardan bazılarının gazetelere yazı yazdıgını ya da burada yazarakgeçimlerinikazandıklarınıgörüyoruz.

AmaPope,algılamalarıveeleştirilerikişiselolmadıgıyailaozelbirbakışaçısınadayanmadıgıiçin,Dunciad’mı, işte tam ila bu kişiliklerle doldurdu. Onun asıl ilgilendigi, topyekun birdegişimdi.Budegişimin,Dunciad’m,1742’deçıkandorduncukitabınakadartanımlanmamışolması onemlidir. Unlu klasikler ustası, Westminister ekolunden Dr. Busby’ninbaşlatmasındansonradırki,insanınkusursuzluguileilgiliantikveozellikleCicero’cutemayıişitiriz(IV,11,147-50):

SolgunGençSenatör,titresedebacakları,İkielinipantolonunayapıştırıpdikeldi.Ardındanşöylededi:"Hayvandaninsanaherşeysözcüklerlebilindiğinden,Sözcüklerİnsan’ınbölgesidir,buradaSözcüklerdirteköğretilen."

Dahaonce,hitabeti,duyularımızaahenkveren,butunbilgiyibirleştirenkapsamlıbirbilgelikolarak gorenCicero için bu temanın anlamına işaret etmiştik. Pope’un burada, soz konusubirliginsozcukuzmanlaşmacılıgıveçıplaklaşmasındandoganyıkımınadegindigiçokaçıktır.Bilincinçıplaklaştırılmasıtemasim,Ronesansboyuncasurekliolarakizlemiştik.Bu,aynızamandaPope’unDunciad’mındatemasıdır.GençSenatörşöyledevameder:

Akılkuşkuluolduğunda,Samiharfigibi,Onaikiyolgösterir,darolanıdıriyisi.Genç,kılavuzbulmakiçin,Öğrenim’inkapısınagelirŞikâyetetmeyiz,bukapıçokgeniştir.Sormak,tahminetmek,bilmek,başladıklarındaİmgelem,Aklıncoşkunpınarlarınıaçtıkça,Çalıştırırızbelleği,yüklerizbeyni,İsyankârZekâyıbağlar,katkatzincirleriz,Düşünceyisınırlar,soluğualıştırırız;VeölünceyedekonlarıSözcüklerinparmaklıklarıardındatutarız.Becerilerineolursaolsun,nasıltasarlanırlarsatasarlansınlar,Zihneşıngırdayanbirasmakilittakarız:İlkgünbirŞair,tüykaleminidaldırır;Pekiyasonra?Şairdurakalır.Yazık!Çekicilikyalnızcaduvarlarımızaişler,ÇokgeçmezşurdakiEvdeyadaSalondayiter.

Pope, Avrupa’nın ciddi bir entelektuelmalaise analisti olma hakkına henuz kavuşamamışdurumdadır. O, Shakespeare’iıı Le lr’ındaki ve Donne’unAnatomy of the World’undekiargümanısürdürür:

Page 228: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Hepsiparamparça,bütünahenkyokolmuş,Herşeyyalnızcasunumveherşeyilişki.

Pope’un, tastamam Shakespeare’inKing Lear’da yaptıgı gibi, yerdigi olgu, duyularınbirbirinden ayrılması ve sozcuklerin işlevlerinden kapmasıdır. Sanat ve bilim, gorselnicelleştirmeolarakayrılmış,turdeşleştirmeolarakheralananufuzetmişti,dilveedebiyatınmekanikleştirilmesidesürüpgidiyordu:

Ayaktaburesininaltında,Bilim,Zincirleriçindeinilder,VeAkıl,Sürgünde,CezalardaveAcılardaölüpgider.İsyankârMantıkköpüklerletıkanıpsıkışmış,ParçalanmışhalisRetorikyerlerdesürünmekteydi;{180}

Pope,yenikolektifbilinçdışınıkişininkendiniifadesininbirikenyanürünüolarakgördü.

Pope’un ilk uç kitabı için çok yalın bir planı vardı. I. Kitap, yazarları, onların bencilligini,kendini ifadeye ve olumsuz şohrete yonelik arzularını ele alır. II. Kitap, kamusal itirafdalgalarınıkabartacakkanallarısaglayankitapsatıcılarınadoner.III.Kitap,kendiniifadeningelgit dalgasının gittikçe buyuyen dolaylı sonucu olan kolektif bilinçdışını ele alır. Pope’unbasitteması,Donuklugunveyeni-kabileciliginsislerinin,basımcılıktarafındanbeslendigidir.Dolayısıyla, Akıl, duyularımız ve duyarlıklarımız arasındaki hızlı etkileşim, aralıksız birbiçimde, surekli hakkından fazlasını alarak buyuyen bilinçdışı tarafından anestezi altınaalınırlar. Sundugu yazarların içerigini ele almak yoluyla, Pope’un ne demek istediginianlamaya çalışan herkes, gerekli ipuçlarını kaçırabilir. Pope, formel bir nedensellikonermektedir; içeriden başkalaşımın bir açıklaması olarak etkili bir nedensellik degildirönerdiği.Bütünsorun,tekbirbeyitteaçıkçaifadeedilir(1,11.89-90);

Artıkgeceiniyor,yücesahnesonaerdi,AmaSettle’ınsayılarında,birgündahayaşadı.

Birornekligiyle, yinelenebilirligiyle ve sınırsız uzanımıyla matbaa, yaşamı yenidencanlandırabilir, her şeye şohret kazandırabilir. Duzgun bir orgusu olmayan turden yaşam,donukkafalarcadonuk temalara oylesineyerleştirilmiştirki,bubutunvaroluşanufuzeder.Okuyucular da yazarları kadar kibirli ve boş olmaları yuzunden, onlar da kendi kayalaşınışsuretlerinigormeyebayılırlar,buyuzdende,kolektifizleyiciarttıkça,kendilerinidahabuyukolçude ortaya koyabilmek için en cansız donuk aklı talep etmeye başlarlar. Gazetelerdeki"İnsan"sayfaları,bukolektifdinamiğinnihaitarzıdır:

ArtıkMay’rsveShrieveshepsitıkabasadoygunuzanıpuyurlar,Genede,düşlerde,gününkaymağınıtıkınırlar;DalgınŞairler,acıdoluuyanıklıklarınısürdürürken,Okuyucularınınuyumasıiçin,kendileriuykusuzkalırlar.{181}

Kuşkusuz, Pope, okuyucuların, uykusuz şairlerin ya da yeni yazarların urunleriylesıkılacaklarını soylemek istemez. Tam tersine. Basında kendi imgelerini gormekle, zevkten

Page 229: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

tuyleri iir perecektir. Okuyucuların uykusu, onların ruhlarındadır. Duşunce guçlerinde acıduymazlaramaörselenirler.

Cervantes’inbasımcılıklailgiliolarakIspanyoldunyasına,Rabelais’nindeFransızdunyasınailişkin anlattıklarını, Pope Ingiliz dunyası hakkında anlatmıştır. Bu bir hezeyandır. Bu,varsayımlarınıbilincinherdüzeyinekabulettirmekudretinesahip,dönüşümevebaşkalaşımaugratan bir uyuşturucudur. Ama 1960’larda bizim için basım, sinemanın ve demiryolunungittikçe uzaklaşan sevimli ve yaşlı bir karakteri gibidir. Bu geç donemde, basımın gizliguçlerinitanımakyoluyla,basımınolumluerdemlerininaltınıçizmeyiogrenebiliriz,amaçokdahagüçlüveçokdahayenibiçimlerolanradyovetelevizyonailişkiniçgörüdekazanabiliriz.

Pope, kitaplar, yazarlar ve pazarlara ilişkin çozumlemesinde, tıpkıThe Bias ofCommunication’da Harold Innis’in yaptıgı gibi, yaşamlarımız içinde basımın butunseloperasyonunun,yalnızcabilinçdışıolmadıgını,amatamdabunedenle,bilinç-dışıalanıhatırısayılır olçude genişlettigini varsayar. Pope,TheDunciad’ın başınabirbaykuşyerleştirmişti;Innis de,TheBiasofCommutıication’ın ilkbolumune"Minerva’nınBaykuşu"başlıgınıkoydu:"Minerva’nınBaykuşuancakkaranlıktauçar..."

Aııbıvy Williams, 1724 tarihli ikinciDunciad’ ıyetkin bir biçimde incelerken,{182} l’ope’ıınSwift’eyazdığımektuptasöylediklerinionunağzındanaktarır:

Dunciad büyük bir debdebe ile yayımlanıyor. ... Ona Proeme, Prolegomena. TruliıııoııiaScriptorum,IndexAuthorumileVariorumNotlardaeşlikedelecek,Unsonuncuyagelince,metnibaştansonaokumanızıveisteğinizgibideğişiklikleryapmanızıarzuederim:İsterşakalarda,isterüslupta,istereleştirmenlerüstüneyorumsal,yadaşiirdeyazarlarüstünemizahi,veyakişiler,yerler,zamanlarüstünetarihselveyaaçıklayıcıyahutAntikçağlarınbunakoşutpasajlarınıderleyicinitelikteolsun.

Başkabirdeyişle,Donuklugasaldırantekbirkitapyerine,Popo,şiir içinkolektifbirgazeteformatı ve "insani ilgi" sunmuştu. Boylelikle Pope, Bacon’cı uygulamalı bilginin zahmetliçabasına ve didinmesine dramatik bir nitelik verebilmesine karşın, kendisinin de oncakınadıgıDonuklugaduşmektenkurtulamazdı.Williamşunaişareteder(s.60):"Şiireeklenenyenimalzemeninhiçbirzamandogrudurusttanımlanmamışolmasınınnedeni,banakalırsa,eleştirmenlerin ve editorlerin çogunun varsayımlarıdır: Yani, notların tarih duzeyindealınmasıgerektigivebunlarıntemelamacınınkişiselhicvi,birnesiryorumundasurdurmekolduğunailişkinvarsayımlarıyüzündenbuyenimalzemetanımlanmamışolarakkaldı.

Dunciad’ınsonkitabı,Komünyonunmuazzambirparodisiolarak,mekanikbiçimdeuygulananbilginindeğiştiricigücünüilaneder.

Dunciad’ın dorduncu kitabının tamamı,Gutenberg Galaksisi’nin temasıyla, yani çeşitliuslupların, turdeşleştirilmiş şeyi lerin tek bir tarzına aktarılması ya da indirgenmesitemasıylailgilidir.Butema,dahaenbaşta(satır:44-45),yeniItalyanoperasınınterimleriyleverilir.

Page 230: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

BirAşiftegölgesiyavaşçakayıpgiderken,Kırıtkanadımları,alçaksesi,donukgözleriyle;

Yenikromatikte,Pope,kitabıninsanruhuustundekibutunuyleindirgeyiciveturdeşleştiricigücünübulur(dize:57-60):

Titreyenbirsesuyumverirsevince,acıyaveöfkeye,DurgunKilise’yiuyandırır,cafcaflısözleredenSahne’yiyatıştırır;Aynınotalaraoğullarınmırıldanıryadahomurdanır,Veesneyenbütünkızlarınhaykırır,tekrar.

Turdeşleştirmevefragmantasyonileindirgemevebaşkalaştırma,dorduncukitabındegişmeztemalarıdır(dize:453-456):

Ah!İnsanoğullarıdüşünürlerdibirzamanlarGözleriniVekendilerineverilenAklı,incelemekiçinSineklerim!DarbiraçıdanDoğa’yabakında,BırakınBütün’ünYazarıkaçıpgitsin:

Amabunlar,Yeats’indebelirttiğigibi,şununiçinkullandığımızaraçlardı:

Lockebayıldıkaldı;Bahçeöldü;Tanrıörekesinialdı,Yanındaduran.

Birorneklik ve yinelenebilirlik tarafından gerçekleştirilen populer hipnotizma, insanlaraişbolumu ve dunya piyasaları yaratmanınmucizelerini ogretti. Bunların donuşturucu gucuzihniuzunsureetkiledigi için,Pope’unDunciad’dabekledigi ile Inimucizelerdir.Zihinartıkkatışıksız anlamda dizisel nitelikteki gayretle tırmanma arzusu ve gucu tarafındanetkilenmişti:

NedenbütünbuÇabanız?Oğullarınızşarkısöylemeyiöğrenmiş.Hırsneçabukgülünçleşir!EfendibirAkranyapılır,OğulbirAptal.

Bunun ardından, Gutenberg teknolojisinin uygulamalı bilgi ve insani donuşum mucizeleriüstüneapaçıkbiryorumunyeraldığıçokönemlibirbölümgelir(dize:549-557):

BazanbirRahip,beyazayinörtüsününiçinde,özlüsözlersöylerDikkatli;gözündeethiçbirşeydir!Biftekler,onundokunuşuyla,anındadönerjöleyeVekocamanErkekDomuz,küçülüpbirKupaoluverir:Aldatıcımucizelerleyüklediğitahta,TavşanlarıTarlakuşlarma,GüvercinlerideKurbağayadönüştürür.Birbaşkası(ziratoputopunedirışıldayabilen?)ŞarabınEkşisini,Hamınıgösterir.BereketliAdakneyleuyuşmazki?

Page 231: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Pope,uygulamalıbilgininmucizelerinikasıtlıolarakbirKomunyonayinigeçidinedonuşturur.Butun sanat ve bilimleri şaşırtan ve karıştıran uygulamalı bilginin aynı donuşturucu veindirgeyicigucuyle,diyeaçıklarPope,yenitranslatiostudiiyadaçalışmalarınvedisiplinlerinbasılıkitaparacılıgıylanakledilmesi,aynızamandadisiplinlerinveinsanzihninindebutunselbir donuşumu olarak pek o kadar da ab tarım sayılmaz. Çalışmalar, tastamam DokumacıBottomgibiaktarılmıştır.

Pope’unDonuklugunyeryuzuuzerindekiilerleyişinintranslaliostudiikavramınanasılyakındanuygunduştuguDunciadIII’un65-112.dizeleriileondorduncuyuzyılIngilizhumanistiRicharddeBury’nintarihseltemayailişkinşuifadesikarşılaştırılırsa,açıkçagorulebilmektedir:"HayranlıkuyandırıcıMinervayeryuzununbutunuluslarınadogruakıyor ve bir uçtan bir uca, kendisini butun insanlıga gosterecek şekilde buyuk birkudretle dolaşıyor gibi gorunur. Onun halihazırdaHintlileri, Babillileri,Mısırlıları veGrekleri,AraplarıveRomalıları ziyaretetmişoldugunugoruyoruz.GunumuzdeParisuzerinden geçmiş, ve artık mutlulukla, adaların en soylusu, hatta kendi içinde birmikrokozmos olan Britanya’ya gelmiş, burada kendisini gerek Greklere gerekBarbarlaraborçluolarakgösterebilsin."{183}

Ve Pope, Donuklugu bilinçdışının tanrıçası yaparak, onu’ uyanık zeka ve duşunce gucutanrıçası olan Minerva ile karşılaştırmaktadır. Basılı kitabın Batılı insana verdigi Minervadegil, onun on yuzu olan baykuştur. Williams, "Kahramanca kisveleri ne kadar ustlerineuymazolursaolsun,kişiensonundadestanboyutlarınıninsanıuygarlıktançıkaranguçleriyledonanmışolanmankafalılıklarıbulduğuna"işareteder,(s.59)

Gutenberg teknolojisiyle desteklenen, insan zekasını biçimlendirmek ve sislendirmekkonusundaki mankafalılık gucunun sınırı yoktur. Pope’un, bu temel noktayı açıkça ortayakoyma çabaları boşa gitmiştir. Hiç kimselerden oluşan silahlı guruhunun eylemkalıbınailişkinyogunilgisi,hatalıbirbiçimdekişiselkinolarakalgılanmıştır.Pope,yeniteknolojininbiçimci kalıbı ile, nufuz etme ve duzenleme gucuyle ilgileniyordu yalnızca. Okuyucularınınzihni,"içerik"saplantısıveuygulamalıbilgininpratikyararlarıylabulanmıştı.III.Kitap’takibirnotundaşunusöyler(dize:337):

Kibar okur, ogrenimde boylesi bir devrim için kullanılan Araçlardan duydugunuzhoşnutsuzluktançokfazlaeminolmayın,yadaşiirimdebetimlenengibizayıfkişileriçok fazla hor gormeyin; bir Hollanda oykusunde anlatılan, su bendinde tek bir Su-Sıçanınınaçtıgıkuçucukbirdelikyuzundenbirkeresindeulkeninbuyukbirkesimininselfelaketineuğradığınadairhikâyeyihatırlayın.

Ne ki, yeni mekanik araç ve onun hipnotize edilmiş ve turdeşleştirilmiş hizmetkarları,mankafalar,karşıkonulmazniteliktedir;

Nafile,nafile,-HerşeyidüzenleyenSaatDirenmeksizindüşer:EsinPerisi,Kudret’eboyuneğer.Geliyor!geliyor!karaTahtbakınGecekadareski,Kaoskadaryaşlı!Önünde,İmgelem’inyaldızlıbulutlarıyokolur,VebütünoçeşitçeşitGökkuşaklarıyitipgider.

Page 232: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

ZekâbeyhudeyereyanaranlıkyangınlarındaGöktaşıdüşervesonbirışıltıylasönüpgider.Birerbirer,ürkünçMedea’nınezgisinde,Tiksindiriciyıldızlarteatraldüzlemdesöndükçe;Argos’ungözleriHermes’inasasıyladeşilip,Sonsuzuykularınabirerbirerkapandıkça;Böyleceyaklaştığıhissedildikçe,SanatardınaSanatyokolurgiderveheryerGecedirartık.KadimMağarasınasinsisinsisüzülenGerçeğinkaçışmabakınSafsatacılıkDağlarıbaşınınüzerinenasıldayığılıyor!Felsefe,eskidenCennet’eyaslanan,Taliamacınaküçülür,veartıkyoktur.Metafizik’inFizik’ı,müdafaaiçinyalvarır,VeMetafizik,Anlak’ıyardımaçağırır!BakınMatematiknasıldaMuammayadoğruuçmaktaNafile!Gözlerisabitleşir,başlarıdöner,çılgıncabağrışırveölürler.Din,utançtankızarmış,kutsalateşleriniörter,Ahlak’ınyokolupgidişinifarketmez.Nekamusal,neözelAlev,parıldamayacüreteder;NeinsaniKıvılcımkalır,neilahiKavrayış!Bak!Seninürkünçİmparatorluğun,KAOSyenidendirilir;Işıkyaratmayansözününönündesönüpgider:Elin,büyükAsi!Bıraksındaperdeinsin;VeEvrenselKaranlıkHerkesigömsün.{184}

Bu,Joyce’unFinneganlarıuyanmayaçağırdığıGecedir.

Page 233: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu
Page 234: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

YENİDENBİÇİMLENENGALAKSİyadaBireycibirToplumdaKitleİnsanınınAcınasıDurumuElinizdekikitap,şimdiyekadaralgılamavegozlemdenoluşanmozaikbirkalıpkullanmıştır.Bu prosedurun açıklaması vemeşrulaştırılmasıWilliam Blake’te bulunabilir. Blake’in otekişiirlerininçogugibiJerusalem["Kudus"]deinsanalgılamasınındegişmekteolankalıplarıylailgilidir.KitapII,bölüm34bukapsamlıtemayıiçerir:

Algılamaorganlarıdeğişirse,AlgılamaNesneleridedeğişirgibigörünür:AlgılamaOrganlarıkapanırsa,Nesneleridekapanır.

Psişikdegişimin,gerekkişiselgerektoplumsalnedenvesonuçlarınıaçıklamayakararlıolanBlake,bizdençokuzunbirzamanönceGutenbergGalaksisi’nintemasınaulaşmıştı:

YediDüvelönündenkaçıyordu:Baktıklarışeyedönüşmüşlerdi.

Blake,duyuoranlarıdegiştigindeinsanlarındadegiştiginiaçıkçaortayakoyar.Duyuoranları,duyulardan ya da bedensel ya da zihinsel işlevlerden herhangi biri teknolojik biçimde dış-sallaştırıldığızamandeğişir:

Hayalet,insandakiMuhakemeGücüdür,veayrıldığızamanimgelemden,veBelleğinEşyasınınOranına,çeliktekigibiKendisinikapattığızaman,YasalarıveAhlakkurallarınıçerçevelerİmgelemi,İlahiVücudu,ŞehadetlerveSavaşlarlatahripeden{185}

Imgelem,madditeknolojilerin uzerineoturmadıgıyada]onlarıdışsallaştırmadıgızamanlarvar olan, algılamalar ve yetiler arasındaki orandır. Bu şekilde dışsallaştırıldıgı zaman, herduyu ve yeti, kapalı bir sisteme donuşur. Bu turden dışsallaştırmalardan once, deneyimlerarasındabutunselbiretkileşimvardır.Buetkileşimyadasinestezi,Blake’inheykeltıraşlıktakibiçiminsınırçizgisindeveoymacılıktaaradığıtürdenbirdokunsallıktır.

Insanın çarpık yaratıcılıgı, varlıgının bir kısmınımaddi’ teknolojide dışsallaştırdıgı zaman,duyuoranıbutunuyledegişir.Blakebununardından,kendisininbuparçasına"çeliktekigibikendikendisinikapatarak"bakmayazorlanır.Buyenişeyebakarken, insanonadonuşmeyezorlanır. Acımasız turdeşleştirme gucuyle birlikte çizgisel, parçalanmış analizin kokeni deböyleydi:

AkılYürütenHayaletBitkiselİnsanveÖlümsüzİmgelemiarasındadikilir.{186}

Blake’in çagının sorununa ilişkin teşhisi, Pope’un Dundar’ındaki gibi, insan algısına biçimverenguçlerledolaysızbiryuzleşmedir.Onunvizyonunuişlerhalegetirmekiçinmitikbiçimikullanmayaçalışması,hemzorunluhemdeetkisizdi.Çunkumit,karmaşıkbirgrupnedenve

Page 235: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

sonucun eşzamanlı bir farkındalık tarzıdır. Gutenberg teknolojisi tarafından yaratılan veardından buyuk olçude onu da abartan parçalanmış, çizgisel bir bilinç çagında, mitolojikvizyonhala saydamsızdır.Romantikşairler,Blake’inmitikyadaeşzamanlıvizyonununçokgerisindekaldılar.Onlar,Newton’uniçselyaşamındurumlarınıtektekyalıtmaaracıolaraktekvizyonunavekusursuzlaştırılmışresimseldışmanzarasınasadıkkaldılar.{187}

Blake’indonemindekipopulerGotikromansmodasının,dahasonralarınasılolupdaRuskinve Fransız sembolistleri ile birlikte ciddi bir estetige açıldıgı, insan duyarlılıgının tarihiaçısından ogretici bir olgudur. Ilk başta ciddi insanlara basmakalıp ve gulunç gorunen buGotikbegeni,Blake’in,çagınınkusurlarınavegereksinimlerineilişkinteşhisininbirteyidiydiaslında. Bu begeninin kendisi, Rafaello oncesi ya daGutenberg oncesi birleşik bir algılamatarzı arayışı idi.ModernPainters ["Modern Ressamlar"] adlı yapıtında (c. III, s. 91) Ruskinsorunu, Gotik Ortaçagcılıgı Ortaçag’a ilişkin her turlu tarihsel ilgiden butunuyle ayıracakşekilde ifade eder. Konuyu, Rimbaud ile Proust’un ilgisinin ciddi bir biçimde kendisineyönelmesinisağlayacakşekildeortayakoyar:

Guzel bir grotesk resim, curetli ve korkusuz bir baglantı içinde bir araya getirilmiş,herhangi bir sozel biçimde ifade etmesi çok uzun zaman alabilecek, kasıtlı olarakbırakılanyadaimgeleminacelesiyleatlananboşluklarıngrosteskniteligioluşturdugu,vebaglantıyıbakankişininkendikendinebulmasınaizinverenbirdizisimgeninaynıandaifadesidir.

Ruskin’egore,Gotik,Blake’inbetimlemekvemucadeleetmekiçinbutunyaşamınıharcadıgıkapalı algı sistemlerini kırıp çıkmak için kaçınılmaz bir araç gibiydi. Ruskin, Ronesansperspekti i ve tek vizyon ya da gerçeklik rejimine son vermenin en iyi yolu olarak Gotikgroteskresimaçıklamasınışöylesürdürür(s.96):

Insanzekasınınçokuzunzamandırbutunuylekapalıolanbubuyukalanınınyenidenaçılışıylailgili(sanatlailgilipekçoklarıarasındadahaazonemliolmayan)birgoruştenyolaçıkarak,Gotikmimariyigundelikevkullanımınasokmaya,vepekyerindeolarakadlandırıldıgı uzere, susleme sanatını canlandırmaya çalışıyorum; nedense onunlakarıştırılan kitaplardaki ya da parşomen ustune yapılan minyatur sanatını kastetmiyorum; yazıyı renklerin kusursuz bir uyumuyla donatarak, mavi, mor, kırmızı,beyaz ve altın ile susleyen ve grotesk imgelemin her turunde yazarın hayal gucunusurekli harekete geçirmesine izin veren, renklerin bu uyumundan golgeyi dikkatledışarıda bırakan, yazıyı, sırf yazıyı goze guzel gosterme sanatını kastediyorum;susleme ile resim arasındaki ayırıcı fark, suslemenin hiçbir şekilde golgeye degil,sadecesafrenklerinderecelendirmesineizinvermesidir.

Rimbaud araştırmacısı, Ruskin’in bu parçasını okurken, Rimbaud’nunIlluminations["Suslemeler"]başlıgınıburadanbuldugunuanlayacaktır.Illuminations1dakivizyonteknigiyada (Rimbaud’nun, kitabın başlık sayfasında Ingilizce verdigi adla) "boyanmış dilimler"[paintedslides],Ruskin’intanımladıgıgroteskintakendisidir.AmaJoyce’unUlysses’ibile,aynıbağlamdaçokerkendönemdeyapılmışbirtanımlamabulur:

Bundan dolayı, ha ifçe çizilmiş ya da ifade edilmiş groteskin butunuyle kabuledilmesinde insanlık için sonsuz yarar vardır; ve eger bu tur ifade alanı içtenlikle

Page 236: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

saglanırsa, muazzam bir entelektuel guç kutlesi, bitmez tukenmez kullanımaaktarılacaktır ki bu, gunumuzde sokak şakalarında ya da boş eglencelerde yitipgitmektedir; on uçuncu ve on dorduncu yuzyılların heykel ve susleme sanatlarında,kalsedonda sabitlenmiş kopuge benzeyen butun iyi nukte ve hiciv, gundelikkonuşmada(tıpkışarabınüzerindekiköpükgibi)sönüpkaybolmaktadır.{188}

Bir başka deyişle, Joyce da, butunsel ve çeşitlenmiş bir alanınkapsayıcı ya da eşzamanlıalgılanmasınaolanakvermek uzere,kırıkyada ritmikaymışbirmanipulasyon tarzıolarakgroteski kabul etti. Aslına bakılırsa, tanımı itibariyle sembolizm de oyledir - çizgisel birbaglantı ya da dizisel bir duzen olmaksızın, dikkatle belirlenmiş oranlarla içgoruyu temsiledenparçalarınbirsıralanışı,biryanyanakonuşu.

Bu nedenle, Joyce’un oranlarına, resimsel gerçekçiligin amacından daha uzak hiçbir şeyolamaz. Işin dogrusu, Joyce, bu tur gerçekçiligi ve Gutenberg teknolojisini, kendisembolizminin bir parçası olarak kullanmıştı. Sozgelimi,Ulysses’in yedinci ya da Aeolusbolumunde, gazete teknolojisi, Quintili-anus’unInstitutesofOratory’debelirttigidokuzyuzuaşkınretorik iguruntumunusunmafırsatıolarakkullanılır.Klasikretorik igurleri,bireyselzihinlerin arketipleri ya da duruşlarıdır. Joyce, modern basın aracılıgıyla, bunları kolektifbilincinarketiplerineyadaduruşlarınaaktarır.Klasikretoriginkapalısisteminikırıpaçarken,aynı zamanda, gazete uyurgezerliginin kapalı sistemini de parçalar. Sembolizm, bir çeşitkıvrakcazdır;Kuskin’ingroteskozlemlerinin,onuepeyceşaşırtacakbiçimdebirtuketimidir.Ama "tek vizyondan ve Newton’un uykusundan" kurtulmanın tek yolu oldugu dakanıtlanmıştır.

Blake, içgorulere sahipolmaklabirlikte, vizyonunuortayakoymanın teknik kaynaklarındanyoksundu.Paradoksalbirbiçimde,şairlerineşzamanlılıkveyamodernmitdunyasınagirişinsanatsal anahtarlarını bulması, kitap aracılıgıyla degil, kitle Iinsim, ozellikle de telgraftansonraki basın aracılıgıyla gerçekleşti. Bu, Rimbaud ve Mallarme’nin, Coleridge’in"esemplastik" imgelemadınıverdigi şeyinbutun işlevleri arasındakietkileşimi saglamanınaracıolarakkeşfettikleri,gunlukbasınformatıydı.{189}Zirapopulerbasınıntekbirvizyon,birbakışaçısıdegil,kolektifbilincinduruşlarındanoluşanbirmozaikverdiginiilerisurmekteydiMallarme.Bununlabirlikte,telgraftansonrakibasında(yadaeşzamanlıbasında)gelişenbukolektif ya da kabilesel bilinç tarzları, "tek bir vizyonda ve Newton’un uykusunda" sıkışıpkalmışkitapinsanlarıaçısındanelverişsizvesaydamsızolarakkalır.

Onsekizinciyuzyılıntemel ikirleri,doneminduşuneninsanlarınagulunçgorunecekkadarçigve kabaydı. Varlık’ın buyuk zinciri, kendi tarzında, Rousseau’nunToplumsal Sözleşme’sindeilan ettigi zincirler kadar gulunçtu. Aynı derecede elverişsiz olan bir başka duzen ikri deiyiligin, birplenum{190} olarak sırf gorsel bir kavranışıydı: "Butun muhtemel dunyaların eniyisi",birbirindenşirinşeylerleagzınadekdoldurulmuşbirlorbaşeklindekiyalnızcanicelbirikirdi - bu, R. L. Stevenson’ın çocuk yuvası dunyasında hala gizliden gizliye varolan birfikirdir.("Dünyaokadarçokşeyledoluki.")Bununlabirlikte,J.S.Mill’inLiberty’sinde[ÖzgürlükÜstüne],muhtemelherkanıvebakışaçısı iledoldurulmuş idealbirkonteynerolarak,nicelgerçek ikri, zihinsel bir ıstırap yarattı. Zira gerçegin muhtemel herhangi bir yonunun,herhangibir geçerli açınınbastırılması,butunyapıyı zayı latabilirdi.Aslınabakılırsa, soyut

Page 237: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

gorseluzerindekivurgu,gerçeginstandartlarıolarakyalnızcanesneninnesneileeşlenmesiniakla getiriyordu. Insanlar egemenligi altında oldukları bu eşleme kuramından oylesinebersizlerdiki,birPopeyadabirBlake,gerçegin,zihinilelerarasındabiroran,şekillendiriciimgelemleyaratılanbiroranolduguna işaretettiginde,bunuhiçkimse farkedemediyadakavrayamadı. Imgelemsel yaratım degil de, mekanik eşleme, bizim çagımıza dek sanat vebilimlerde,siyasetveeğitimdedekkümsürecektir.

Dahaonce,Pope’unkabileselyadakolektifbilincindonuşumuneilişkinkehanetniteligindekivizyonu sunulurken, bunun Joyce’unFinnegans Wake’i ile baglantısına işaret edilmişti.FinnegansWake’insonsayfasındailanettigigibi,Joyce,Batılıinsaniçinkolektifbilincegidenmaymuncuklarıicatetmişti.IlkolarakGutenberg,bununardındandaMarconiteknolojilerininkolektifveyakabileselsonuçlarıylayuzyuzekalanBatılıbireyin ikileminiçozmuşoldugunubiliyordu.Pope,kitapticaretininyenikitlekulturundesaklıkabileselbilincigormuştu.Dilvesanatlar,eleştirelalgılamanınbaşlıcaaraçlarıolmaktançıkıp,yalnızcabiryıgınsozelemtianınserbest bırakılmasının ambalajlama araçlarına donuşeceklerdi. Blake ve Romantikler ileVictoria çagı insanları, benzer şekilde, Pope’un toprak, emek ve sermayenin kendi kendiniduzenleyen sistemine oturmuş bir sanayi toplumunun yeni orgutlenmesine ilişkinvizyonununhayatageçirilmesikonusunusaplantıhalinegetirdiler.Gutenbergtipogra isindesaklıNewton’cumekanikyasaları,AdamSmitlıeliyle,uretimvetuketimyasalarınıyonetecekşekildeuyarlandı.Pope’unotomatiktransyada"robo-merkezcilik"ondeyisineuygunolarak,Smith,ekonomininmekanikyasalarının,aynıderecedezihinselşeyleredeuygulanabileceginiilerisurdu:"Zenginveticarileşmiştoplumlarda,duşunmekveyaakılyurutmek,butundigeristihdamalanlarıgibi,kamuyu,çalışanyıgınlarınsahipolduguduşuncevemantıkiledonatanbirkaçkişitarafındanyürütülenözgülbirmeslekolmayabaşlamıştır."{191}

Adam Smith, sabitleştirilmiş gorsel bakış açısı ile onun işlevlerinin ve yetilerin ayrılmasışeklindeki sonucuna hep sadık kalır. Ama bu paragrafta, Smith, entelektuelin yeni rolunun“çalışanyıgınların"kolektifbilinciniakıtmakoldugunugerçektendesezmişgibidir,Başkabirdeyişle, entelektuelartıkbireyselalgıyıvehukmuyonlendirmeyecek,bununyerinekolektifinsanınkitleselbilinçdışımkeşfedecekveonunlailetişimkuracaktır.Entelektuel,dahaonceolmadıgışekilde,keşi leriniticaribirpazardauygunsuzcagezdirenilkelbirbilici,birvatesyadaImkahramanrolunesoyunmuştur.AdamSmithgoruşunubuı.kınimgelemnoktasınadekilerletmekteisteksizdavrandıysabile,BlakeveRomantikler,edebiyatıbuaşkınsilahateslimetmekkonusundabiranbiletereddutetmediler.Bundanboyla,edebiyatkendikendisiylevebilinçliamaçvegudulerin toplumsalmekanigiylesavaşhalindeolacaktır.Ziraedebivizyonkolektifvemitikiken,edebiifadeveiletişimbiçimleribireyci,parçalıvemekanikolacaktır.Vizyonkabileselvekolektif, ifadeı>zelvepazarlanabilirolacaktır.Buikilem,bugunekadarbireysel Batılı bilincini şiddetle parçalamaya devam etmiştir. Batılı insan, degerlerinin veusullerinin okuryazarlıgın urunu oldugunu bilir. Gene de, bu degerleri teknolojik olarakgenişletme araçlarının ta kendisi, onları yadsıyor ve tersine çeviriyor gibi gorunur. Pope,Dunciad’dabuikilemletamanlamıylayuzleşirken,BlakeveRomantikler,kendilerinionunbirtekyonune,yanimitikvekolektifyonuneadamaegilimigosterdiler.J.S.Mili,MatthewArnoldve daha pek çokları ise, kendilerini ikilemin oteki yonune, yani bir kitle kulturu çagındabireyselkultur ve ozgurluk sorununaadadılar.Neki, bu iki yonunherhangibiri tekbaşına

Page 238: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

anlamlı olmadıgı gibi, ikilemin nedenlerinin, okuryazarlıgı ve Gutenberg teknolojisinioluşturan olaylar galaksisinin butununden başka bir yerde bulunması da olanaksızdır.Joyce’undahissettiğigibi,buikilemdenkurtuluşumuzun,muazzamorganikniteliğiilebirlikteyenielektronikteknolojisindengelmesimumkundur.Çunkuelektrik,insandeneyimininmitikya da kolektif boyutunu butunuyle bilinçli uyanık dunyaya yerleştirir.Finnegans Wakebaşlıgının anlamı da budur. Eski Finn donguleri kabilesel olarak, bilinçdışmm kolektifgecesinde buyulenmişken, butunuyle karşılıklı bagımlı insanın yeni Finn dongusu, bilincingümşığmdayaşanmakzorundadır.

Bu noktada, Kari Polanyi’nin "çagımızın siyasal ve ekonomik kokenleri" ustuneThe GreatTransformation [BüyükDönüşüm] adlı yapıtı,Gutenberg Galaksisi’nin mozaigi ile dogrudanbaglantılıdır. Polanyi, Newton’cu mekanigin on sekizinci ve on dokuzuncu yuzyıllarda,yalnızca içeridenyukselen tersinebirdinamikleyuzyuzegelmek uzere toplumu istilaedipdonuştururken yaşanan aşamalarla ilgilenir. Polanyi’nin on sekizinci yuzyıl oncesinde"ekonomiksisteminnasıltoplumsalsistemiçineozumsenmiş"oldugunailişkinçozumlemesi,tastamamodonemegelinceyekadaredebiyatvesanatlarındurumunakoşuttur.Budurum,buyukdonuşumubuluportayaçıkarmayaçalışmışolanDryden,PopeveSwift’inçagıiçindegeçerliydi.Polanyi,biçimlerinveişlevlerinayrılmasıyoluylapratikilerlemeveyararlailgilişubilinenGutenbergilkesiylekarşıkarşıyagelmemizisağlar(s.68):

Bir kural olarak, ekonomik sistem toplumsal sisteme ozumlenmişti ve ekonomideegemen davranış ilkesi ne olursa olsun, piyasa modelinin varlıgı onunla bagdaşırnitelikteydi.Bumodelinaltınıçizentrampayadadegişimilkesi,gerikalanlarpahasınagenişlemeye yonelik hiçbir egilim ortaya koymuyordu. Bunlar, merkantilist sistemaltındaoldugugibi,pazarlarınengelişmişolduguyerlerde,hemkoyluailelerindehemde ulusal yaşam açısından otarşiyi besleyen merkeziyetçi bir yonetimin denetimialtınagirdiler.Aslındaduzenvepiyasalarbirliktebuyuduler.Kendikendiniduzenleyenpiyasabilinmiyordu;aslınabakılırsa,kendikendiniduzenlemeduşuncesinindoguşu,gelişmetrendininbütünüyletersineçevrilişiydi.

Newton’cualandanyankılanmayoluylayinelenenkendikendiniduzenleme ilkesi, çarçabukbutun toplumsal alanlara girdi. Bu, Pope’un "ne olursa olsun dogrudur" sozuyle alay ettigi;Swift’inde"Ruhunmekanikişleyişi"sozuylekuçumsedigiilkedir.Builke,Varlık’ınkesintisizbirzincirişeklindekibutunselbirvizyonimgesindenyadaiyinin"tummuhtemeldunyalarınen iyisi" olarak gorsel birplenum’undan gelir. Çizgisel devamlılık ya da dizisel bagımlılıgınkatışıksız gorsel varsayımları elde olunca, doganın duzenine mudahale etmemek ilkesi,uygulamalıbilgininparadoksalsonucuhalinegelir.

Onaltıncıveonyedinciyuzyıllarboyunca,gorselyönteminuygulanmasıyoluylazanaatlarınmekanikleştirilmesi şeklindeki donuşum agır agır ilerledi. Ne var ki bu, mevcut gorselolmayan tarzların azami bir mudahalesi proseduruydu. On sekizinci yuzyıla gelindiginde,uygulamalı bilgi sureci oylesine buyuk bir ivmeye ulaşmıştı ki, daha buyuk bir kotuluktehlikesi ortaya çıkmadıkça asla engellenmemesi gereken dogal bir sureç olarak kabuledilmeyebaşladı:"Hernoksan,evrenseliyiyekotuluktur."Polanyi,bilincinbuotomasyonunuaşağıdakigibidilegetirir(s.69):

Page 239: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Bunu,devletvedevletpolitikasıaçısından,birbaşkagrupvarsayımizler.Hiçbirşeyinpiyasaların oluşumuna ket vurmasına izin verilmemesi gerektigi gibi, gelirlerin desatışlar aracılıgıyla olandan başka bir şekilde oluşmasına izin verilmemelidir.Fiyatların degişen piyasa koşullarına uyarlanması konusunda hiçbir mudahaledebulunulmamalıdır-bunlaristermalların,isteremegin,istertopragın,isterseparanıniyatı olsun. Bundan dolayı, sanayinin butun unsurları için piyasalar olmaklakalmamalı,bupiyasalarıneyleminietkileyebilecekhiçbirsiyasadesteklenmemelidir.Ne iyat,nearz,netaleptespitedilmeliyadaduzenlenmelidir;yapılmasıgerekentekşey, piyasanın ekonomik alanda tek duzenleyici guç olmasını saglayacak koşullarıyaratmakyoluyla,piyasanınkendikendiniduzenlemesineyardımedecekonlemlerevepolitikalarabaşvurmakolmalıdır.

Buvarsayımlartipogra ikparçalanmadaustu ortuluolarakzatenvardır;uygulamalıbilgide,zanaatları parçalara ayırıp, toplumsal gorevleri uzmanlaştırma yontemiyle, bu varsayımlar,tipogra inin piyasaları buyutme derecesine baglı olarak, çok daha kabul edilir bir nitelikkazandı.Aynıvarsayımlar,Newton’cuuzam,zamanvemekaniginoluşumunadaegemenoldu.Boylece edebiyat, sanayi ve ekonomi,Newton’cu alanın içinde kolaylıkla barınak buldu. Buvarsayımları sorgulayanlar, dupeduz bilimin olgularını yadsımış oluyorlardı. Şimdi,Newton’un bilimle eşanlamlı olmaktan çıktıgı gunumuzde, bizler artık kendi kendiniduzenleyen ekonomi ile hazcı hesaplamanın ikilemleri ustune yurek ferahlıgı ve açıkzihinlerle kafa yorabiliyoruz. Ama on sekizinci yuzyıl insanı, nasıl oldugunu anlamadan,kendisini kuşatan kapalı bir gorsel sistemin içine hapsolmuştu. Boylece yeni vizyonunbuyruklarınıyerinegetirmeküzere,robo-merkezliolarakilerledi.

Gelgelelim, 1709’da, Piskopos Berkeley, Newton’cu optigin dengesiz, çarpık varsayımlarınıortaya koyanANeıv Theory of Vision adlı yapıtını yayımladı. Blake, hiç degilse, Berkeleycieleştiriyianlamışvebirleştirilmişbiralgılamaaracıolarakdokunsallıgınbirincil onemdekirolunu onarmıştı. Bugun hem sanatçılar, hem bilimciler, Berkeley! ovmekte agız birligiediyorlar. Ama onun bilgeligi, "tek bir vizyon ve Newton’un uykusunda sarıp sarmalanmışçagında kaybolup gidecekti. Hipnotize edilmiş hasta, soyut gorsel denetimin buyruklarınıyerinegetirdi.Polanyişugözlemiyapar(s.71):

Kendikendiniduzenleyenbirpiyasa,toplumunkurumsalolarakekonomikvesiyasalalanlara ayrılmasından daha az hiçbir şey talep etmez. Boyle bir ikilik, sonuçta, birbutun olarak toplumun bakış açısından, kendi kendini duzenleyen bir piyasanınvarlıgının yeniden ifadesinden başka bir şey degildir. Iki alan arasındaki ayrılıgın,butundonemlerdehertiptoplumdaeldeedilebildigiilerisurulebilir.Gelgelelim,boylebir çıkarsama yanlış olur. Hiçbir toplumun, malların uretim ve dagıtımında duzenisaglayacak bir çeşit sistem olmaksızın varolamayacagı dogrudur. Ne ki bu, ayrıekonomikkurumlarınvarlıgınıgerektirmez;normaldeekonomikduzenyalnızcaiçindebulundugutoplumsalduzeninbirişlevidir.dahaoncegosterdigimizgibi,nekabilesel,nefeodalnedemerkantilistkoşullaraltında,toplumdaayrıbirekonomiksistemvardı.Ekonomik etkinligin soyutlandıgı ve kendine ozgu bir ekonomik guduyekavuşturulduğuondokuzuncuyüzyıl,işingerçeği,tekilbirçıkıştır.

Page 240: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Bu tur bir kurumsal kalıp, toplumun bir şekilde onun gereklerine boyun egmemesihalindeişlevgoremez.Birpiyasaekonomisi,ancakbirpiyasatoplumundavarolabilir.Bu sonuca, piyasa modeline ilişkin çozumlememiz temelinde ulaşmıştık. Şimdi, buonermenin nedenlerini tek tek belirtebiliriz. Bir piyasa ekonomisi, emek, toprak veparadahilolmakuzere,sanayininbutununsurlarınıkapsamalıdır.(Sonuncuunsurun,sınaiyaşamıntemelbiröğesiolduğuvepiyasamekanizmasınadahiledildiğibirpiyasaekonomisinde, gorecegimiz gibi, çok geniş kapsamlı kurumsal sonuçları olacaktır.)Ancak,emekvetoprak,hertoplumuoluşturaninsanlarınkendisindenvebuinsanlarıniçindeyaşadıklarıdogalçevredenbaşkabirşeydegildir.Onlarıpiyasamekanizmasınadahil etmek, toplumun ozunun kendisini piyasanın yasalarının buyruguna vermekanlamınagelir.

Bir piyasa ekonomisi "ancak bir piyasa toplumunda varolabilir." Bir piyasa toplumununvarolması ise Gutenberg teknolojisi aracılıgıyla yuzyıllarca suren bir donuşumu gerektirir;gunumuzde Rusya ya da Macaristan gibi, yirminci yuzyıla kadar feodal koşulların hukumsurdugu ulkelerde piyasa ekonomisini kurmaya çalışmanın saçmalıgı da buradadır. Bu turyerlerde de modern uretimi kurmak mumkundur, ama uretim bantlarının ortayakoyduklarıyla baş edebilecek bir piyasa ekonomisi yaratmak, çok uzun donemli bir psişikdönüşümü,başkabirdeyişle,algıveduyuoranlarınıdeğiştirmedöneminigerektirir.

Birtoplum,ozgulbirsabitduyuoranıilekuşatıldıgızaman,birbaşkadurumuhayaletmesiartıkçokguçtur.Buyuzden,milliyetçiliginortayaçıkışı,nedenleridaha onceortayaçıkmışolmakla birlikte, Ronesans’ta kesinlikle ongorulememişti. Sanayi Devrimi 1795’te epeyceilerlemişdurumdaydı,amagenede,Polanyi’ninişaretettiğigibi(s.89):

...Speenhamlandkuşagı,başınageleceklerkonusundabilinçsizdi.Tarihtekienbuyuksanayidevrimininarefesinde,gorunurdenebirişaret,nebirbelirtivardı.Kapitalizm,adı ilan edilmeden çıkageldi. Hiç kimse bir makine sanayiinin gelişmesini tahminedememişti; sanki butunuyle surpriz olarak geliverdi. Baraj patlayıp da, eski dunyakarşıkonulmazbirdalgahalindegezegenselbirekonomiyedogrusuruklendigizaman,İngilterebirsüredirdışticarettesüreklibirgerilemebeklemekteydi.

Her kuşagın muazzam bir degişimin kıyısında dengesini bulmaya çalışması, sonralarıunutulmuşvebeklenenolaydogalgibigorunmuşolmalıdır.Amaduyularıbirbirindenyalıtanve dolayısıyla toplumu hipnotize eden teknolojilerin kudretini ve itiş gucunu anlamamızgerekiyor.Hipnozun formulu "birdefadatekduyu"dur.Veyeni teknolojininhipnotizeetmegucunun bulunmasının nedeni, duyuları yalıtabilmesidir. Bunu ardından, Blake’in formuleettigigibi:"Baktıklarışeyedonuştuler."Boyleceheryeniteknoloji,bakanınvenesneninbirçeşitözdeşleşmesininkendinigösterdiğiyenilikalanınıntakendi>sinde,duyuetkileşiminivebilinciazaltır.Bakankişinin,yenibiçimyadayapıyabuuyurgezerboyuneğişi,dinamiğininenaz farkında olan bir devrimde en derinlemesine etkili olacaktır Polanyi’nin, yeni makinesanayiininhızlandırılmasındaroloynamışolanlarınduyarsızlıgınailişkingozlemleri,devrimekarşıbutunyerelveçagdaştutumlardatipikbirgorungudur.Ziraboylezamanlarda,gelecek,yakın geçmişin çok daha buyuk veya çok daha gelişmiş bir versiyonu olarak hissedilir.Devrimlerden hemen once, yakın geçmişin imgesi, katıksız ve saglamdır, belki de yeni

Page 241: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

teknolojikbiçimlesaplantılıözdeşleşmedenözgürtekduyuetkileşimialanıolduğuiçin.

Bu aldanışın daha uç bir durumu olarak, deneyimin yineleme yoluyla mekanik, sinemasalkalıp dogrultusundakimevcut varyasyonu halindeki TV’nin gunumuzdeki imgesinden dahauygunbirornekyoktur.Buyuzden,birkaçonyıliçinde,insanalgılamavemotivasyonundaTVimgesinin yenimozaik agma bakmaktan kaynaklanan devrimi betimlemek kolay olacaktır.Bugün,bunutartışmakbileboşunadır.

Geri donup, on sekizinci yuzyılın sonlarında edebi biçimlerde ortaya çıkan devrime bakanRaymond Williams,Culture and Society, 1780-1850 ["Kultur ve Toplum, 1780-1850"] adlıyapıtında,"gelenektekidegişimler,ancakduygunungenelyapısındakokludegişimlerolduguzaman kendini gosterir" diye yazar (s. 42). Yine, "bir anlamda piyasa sanatçıyıuzmanlaştırırken,bizzatsanatçılardabecerilerinigenelleştirerekimgelemselgerçeginortakozelligi haline getirmeye çalışıyorlardı." (s. 43) Bu, bilinçli insanlardan soz edemediklerinikeşfederek, mit ve simge ile, duş yaşamının bilinçdışı duzeylerine hitap etmeye başlayanRomantiklerde de gorulebilir. Kabilesel insanla imgesel yeniden-birleşim, çok ender olarakkültürüngönüllübirstratejisioldu.

On sekizinci yuzyıl piyasa toplumunun yeni edebi uzlaşımlarının en koktenci olanlarındanbiri, roman idi.Roman, "eş-tonlunesir" turununkeş ininardındangeldi.AddisonveSteele,okuyucuya tek bir tutarlı tonu vermek şeklindeki bu yeniligi başka herkes kadartasarlamışlardı.Bu,goruştemekanikolaraksabitlenmişbakışınişitselozdeşiydi.Gizemlibirbiçimde, yazarın bir "edebiyatçıya donuşmesini mumkun kılan da, işte bu eş-tonlu nesrinkeş i oldu. Yazar, artık hamisini terk edebilir ve tutarlı ve kayıtsız bir rolde, bir piyasatoplumununbuyuk,turdeşleşmişkamusunayaklaşabilirdi.Boylece,hemgoruntuhemdeseseturdeş birmuamele yapılarak, yazarın kitle loplumuna yaklaşmasımumkun oldu. Kamuyasunmakzorundaolduguşey,sonundasinemanınromandandevralacagıgibi,ortakdeneyiminaynı derecede turdeşleşmiş govdesiydi. Dr. Johnson,Rambler no. 4’unu (31Mart 1750) butemayaayırır:

Mevcutkuşaklabirlikteçokdahahoşbirhalegelmişolankurgusalyapıtların,yaşamıgerçekdurumunda sergileyen, dunyada olupbiten gundelik şeyler konusunda ancakkazaraçeşitlilikgosteren,veinsanlıklasoyleşidegerçektenbulunabilecektutkularveniteliklerdenetkilenenyapıtlarolduğugörülüyor.

Johnson, bu yeni toplumsal gerçekçilik biçiminin kitaptan ogrenme biçimlerinden temelsapmasınaişaretederek,büyükbirisabetle,bununsonuçlarınadeğinir:

Gunumuzyazarlarınıngoreviçokfarklıdır;kitaplardanedinilmesigerekenogrenimilebirlikte, tek başına çalışkanlıkla asla elde edilemeyecek olan, genel soyleşi ve canlıdunyanın dogru gozleminden dogması gereken deneyimi gerektirir.Performanslarının, Horatius’un ifade ettigi uzere, plus oneriş quantum peniaeminus{192} pek az duşkunu vardır, bu yuzden de çok daha guçtur. Bunlar herkesinozgununu bildigi portrelerle ugraşırlar ve tam benzerlikten her turlu sapmayı farkedebilirler. Ogrenim hastalıgı dışında, diger yazılar daha guvenlidir, ama bunlarsıradan her okurdan gelecek tehlikelere açıktır; tıpkı bir ayakkabıcının ApellesVenüs’ünegiderkenyoldagördüğükötüyapılmışbirterliğikınamasıgibi.

Page 242: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Johnson, yeni roman ile eski kitaptan ogrenme tarzı arasındaki başka rekabet konularınaişaretederek,sözünüsürdürür:

Evvelce yazılan romanslarda, her iş ve duygu insanlar arasında geçen her şeyden okadaruzaktı ki, okuyucununkendi kendineuygulaMM tehlikesi hemen hiç yoktu; erdemler de,cürümlerde,eşitderecedeonunetkinlikalanınınötesindeydi;vesankibunlareylemlerikendilerineözgüdürtüleregöreduzenlenen ve hataları ya da kusursuzluklarının kendisiyle hiçbir ortak yonu bulunmayan başka turden varlıklarimişçesine,kondişinikahramanlarvehainlerle,kurtarıcılarvezalimlerleeğlendirirdi.

Amanezamanki,birseruvencidunyanıngerikalanıylaaynıdıızeyegetirilirvebaşkaherhangibirinsanınbahtınaçıkabilecekolduguuzere,evrenseldramanmkinebenzersahnelerdehareketetmeyebaşladıişteozamangençseyirciler,gozlerinidahabuyukbir dikkatle ve umutla onun uzerine dikerek, kendileri de buna benzer bir durumlakarşı karşı ya geldikleri zaman kendi davranışlarını ayarlamak uzere, onundavranışlarınıvebaşarısınıgözlemler.

Bu nedenle, bu benzer tarihsel oykulerin, belki de gorunuşte durustlugunagırbaşlılıklarından çok daha buyuk bir yarar saglaması ve aksiyomlarlatanımlamalardançokdahaetkilibirrezaletveerdembilgisivermesimümkündür.

Kitap sayfasının, boyle gundelik yaşamın konuşan bir resmi biçimine genişletilmesi ilebütünüylekoşutolanbirşey,LeoLowenthal’ınPopularCultureandSociety["PopülerKültürveToplum"] adlı yapıtında, Oliver Goldsmith’in 1759 tarihli Encjuiry into the Present State ofPolite Learning in Europe ["Avrupa’da Kibar Ogrenimin Bugunku Durumuna Ilişkin BirAraştırma"] kitabında yaptıgı alıntıyla, "Hamiden Halka yaşamsal degişim" olarakadlandırdığışeydi(s.75):

Halihazırda Ingiltere’nin pek az şairi artık geçimini saglamak için bir Efendiyebagımlıdır; onların halktan başka hamileri yoktur, ve halk kolektif olarak elealındıgında, iyi ve comert bir hamidir. ... Gerçekten degerli bir yazar, yuregi servetpeşindeyse,artıkkolaylıklazenginolabilir:Hiçbirdegeriolmayanlarınise,hakettiklerikaranlıktakalmalarıkaçınılmazdır.

LeoLowenthal’inpopuleredebikultureilişkinyeniaraştırması,yalnızonsekizinciyuzyılvesonrası ile ilgili olmayıp, Montaigne’den Pascal’e ve modern magazin ikonolojisine degin,sanattakisapkınlık-kurtuluşikilemleriniinceler.Goldsmith’in,dikkatiokuyucunun deneyiminekaydırmak yoluyla, eleştiride ne kadar buyuk bir degişim gerçekleştirdigine işaret ederek,Lowenthal,yenivezenginbirzeminaçmıştır(s.107-108):

Neki,eleştirmengerçekleşenbelkideenkapsamlıdegişim,onunIçinikiyonlubirişlevongorulmuşolmasıydı.Eleştirmen,yalnızedebiyapıtlarınguzelliklerini,Goldsmith’indeyişiyle" ilozofunbilehalkınalkışınıalabilecegi"şekildegenelkamuoyuiçinortayakoymaklayetinmeyip,aynızamandakamuoyunudayazarayorumlamakzorundaydı.Kısacası, eleştirmen yalnızca "sıradan insana, bir karakterin ovguye deger yonununneredeoldugunuogretmeklekalmayacaktı",aynızamanda"bilimciye,buovguyuhaketmesi içinuygulamalarınınereyeyoneltmesigerektigini"degostermekzorundaydı.Goldsmith,butureleştirelaracılarınolmayışının,bukadarçokyazarınasılhede iningerçekedebiundençokzenginlikolmasınayolaçtıgınainanıyordu.Bununsonucunun,

Page 243: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

çağınınedebiyapıtlarındanhiçbirşeyinhatırlanmamasıolacağındankorkuyordu.

Goldsmith’in,yazarınikileminiaçıklamagirişiminde,kimizamanbirbiriyleçelişenbirdizi farklı goruşu temsil ettigini gozlemlemiştik. Gelgelelim, yakında gerçekleşecekolanın tonunu belirleyen, Goldsmith’in kotumser olmaktan çok iyimser çizgisi oldu.Boylece, onun "ideal" eleştirmene, eleştirmenin yazar ile seslendigi kitle arasındaaracılık etmek şeklindeki işlevine ilişkin goruşu yaygınlık kazandı. Eleştirmenler,yazarlarveduşunurler-Johnson,Burke,Hume,Reynolds,KamesveWharton’lar-hepside okuyucunun deneyimini çozumlemeye başlarken, Goldsmith’in onculunubenimsediler.

Piyasatoplumukendisinitanımlarken,edebiyat,tuketicimalırolunekaydı.Halk,hamihalinegeldi.Algılamakılavuzuolarak rolu tersine çevrilen sanat,uygungorulenbirhoşlugayadaambalajadonuştu.Amaureticiyadasanatçı,dahaoncehiçolmadıgıuzere,sanatınınetkisiniaraştırmayazorlandı.Buda,sonuçolarak,sanatınişlevininyeniboyutlarınıinsanındikkatinegetirdi. Kitle piyasasının yonlendiricileri sanatçı ustunde baskı kurdukça, yalıtılmışdurumdakisanatçı,birinsaniduzenvebaşarıaracıolaraksanatınvetasarımınyaşamsalroluile ilgili yeni kehanetlerde bulunmayı başardı. Sanat, insani duzen uzerindeki yetkesinde,yaşamın butun yonlerinde aynı anda gundelik guzellik ve duzenin yeni kapsam vepotansiyelinin bilincini artık herkesin paylaşabildigi kitle piyasaları kadar butunsel halegelmiştir.Geriyedonupbakıldıgında,mallardaoldugukadarguzelliktedebirdunyaduzeniaracı yaratmanın sorumlulugunun kitlesel piyasa donemine ait oldugunu kabul etmekgerekebilir.

Kitleseluretimaracılıgıylatuketicibollugudunyasınıyaratmayahizmetedenaracınaynısınınaynızamandaçokdahaguvencelivebilinçlibirbiçimdedenetlenentemeldeenustsanatsaluretimduzeylerinideoluşturdugugerçeginisaptamaksonderecekolaydır.Ve,herzamankigibi,oncedensaydamolmayanbiralansaydamlaştıgında,bununnedeni,oncekidurumundışçizgilerini kolaylık ve açıklıkla izleyebildigimiz bir başka evreye geçmiş olmamızdır.GutenbergGalaksisi’ninyazılmasınımumkunkılandabugerçektir.Temelçizgileriningitgidedahaguçlenenbelirtileriylebirlikte,yenielektronikveorganikçagıyaşadıkça,onuonceleyenmekanikçagsondereceanlaşılabilirhalegeliyor.Uretimbandının,elektrikliteybineşzamanlıhale getirdigi, yeni iletişim kalıplarının onunde geri çekildigi gunumuzde, kitle uretimininmucizeleri butunuyle anlaşılabilirlik kazanıyor. Ama otomasyonun yenilikleri, işsiz vemülksüztopluluklaryaratarak,biziyenibelirsizlikleriniçinehapsediyor.

A.N.Whitehead’inklasikyapıtıScienceandtheModernWorld’dekiparlakbirparagrafı(s.141),birbaşkabağlamdadahaöncedeelealmıştık:

On dokuzuncu yuzyılın en buyuk icadı, icat yonteminin icadıydı. Yeni bir yontemyaşama girdi. Çagımızı anlamaya çalışırken, degişimin butun ayrıntılarını, sozgelimidemiryollarını,telgrafı,radyoyu,iplikegirmemakinelerini,sentetikboyalarıbiryanabırakabiliriz. Burada yapmamız gereken, yontemin kendisi ustunde yogunlaşmaktır;eski uygarlıgın temellerini yıkan gerçek yenilik bu yontemdir. Francis Bacon’ınkehanetiartıkgerçekleşmişdurumdadır;vezamanzamankendisinimeleklerinbirazaltında gibi hayal eden insan, doganın hizmetkarı ve vekiline donuştugu gerçegine

Page 244: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

boyun egmiştir. Aynı aktorun her iki rolu oynayıp oynayamayacagını zamangösterecektir.

Whitehead, "yontemin kendisi ustunde yogunlaşmak" gerektigi konusunda ustelemektehaklıdır. Bu yontem, yuzlerce yıl boyunca fonetik okuryazarlıgın psikolojik zemininihazırlamışoldugu,moderndunyanınozellikleriniaklagetiren,Gutenberg’inturdeşparçalamayontemiydi. Olayların sayısız galaksisi ve bu yontemin zanaatları makineleştirmesininurunleri, yontemin kendisine gore yalnızca onemsiz bir ayrıntıdır. Bu yontem, gerçek veuygulanabilirlikolçutuolarakyinelemeuzerindeısraredensabitlenmişyadauzmanlaşmacıbakış açısı yontemidir. Bugun bilim ve yontemimiz, bir bakış açısına ulaşmaya çalışmıyor,tersine,bakışaçılarındanuzakdurmanınyolunuarıyor;butunlemeveperspektifyonteminidegil, açık "alan" ve ertelenmiş hukum yontemini keşfetmeye çalışıyor. Enformasyonuneşzamanlı hareketi ve insanın butunsel karşılıklı bagımlılıgının elektriksel koşulları altındatekgeçerliyöntembudurartık.

Whitehead,buyukondokuzuncuyuzyılicatyontemininkeş iniuzunuzadıyaelealmaz.Amabu, son derece yalın bir şekilde soylersek, her ne olursa olsun her turlu işlemin sonundanbaşlamaveonoktadanbaşlangıcakadargeriyedogruişlemeteknigidir.Bu,turdeşparçalamaşeklindeki Gutenberg tekniginde de içkin olan yontemdir; ama on dokuzuncu yuzyılagelinceye degin, bu yontem uretimden tuketime genişletilmemişti henuz. Planlı uretim,surecinbutunaşamalarının,tıpkıbirdetektifoykusugibi,geriyedogrutasarlanmasıgerektigianlamına gelir. Metaların kitlesel uretiminin ve piyasa için bir meta olarak edebiyatın ilkbuyukevresinde,tuketicideneyiminiaraştırmakgereklioldu.Teksozcukle,herhangibirşeyuretmedenoncesanatveedebiyatınetkisiniincelemekzorunluoldu.Bu,sözlükanlamıylamitdünyasınagiriştir.

Şiir surecinin bu nihai bilincinin mantıgını ilk tasarlayan ve yapıtı okuyucuya yoneltmekyerine okuyucuyu yapıtla butunleştirmek gerektigini goren, Edgar Allan Poe oldu."Kompozisyonun Felsefesindeki {193} planı boyleydi. Ve en azından Baudelaire ile Valery,Poe’nun şahsında, Leonardo da Vinci ayarında bir sanatçı gorduler. Poe, etkilerinongorulmesinin, yaratıcı surecin organik denetimini gerçekleştirmenin tek yolu oldugunuaçıkça gordu. Baudelaire ve Valery gibi, T. S. Eliot da, Poe’nım keş ini butunuyle onayladı.Hamletüstünedenemesininünlübirparagrafında{194}şunlarıyazmıştı:

Duyguyu sanat biçiminde ifade etmenin tek yolu, "nesnel bir bagl.ın tı" bulmaktangeçer;birbaşkadeyişle,oozgulduygununformuluolarakbirdizinesne,birdurum,birolaylar zinciri; oyle ki, duyu deneyimim Ir sona ermesi gereken dışsal olgularverildiginde, duygu derhal ortaya çı kar. Shakespeare’in en başarılı trajedilerindenhangisini incelerseniz iner leyin, bu kesin eşitligi bulacaksınız; uykusunda yuruyenLady Macbeth’in zihinsel durumunun, imgelenen duyusal izlenimlerin hunerli birkumelenişiaracılıgıylasizeaktarıldıgınıbulacaksınız;Macbeth’in,karısınınoliımunuişitmesi uzerine soyledigi sozler, olayların akışı bilindiginde, dizi nin son olayıtarafındanotomatikolarakortayaçıkarılmışgibigelirbize.

Poe, bu yontemi şiirlerinin ve oykulerinin pek çogunda kullandı. Ama yontemin en açıkbiçimdekendinigösterdiğiyer,detektifiDupin’in,cinayetlerisanatsalbiralgılamayöntemiyle

Page 245: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

çozenbirsanatçı-estetoldugupolisiyeoykuleridir.Detektif oykusu,sonuçtannedenedogrugeriyegitmeninçokpopulerornegiolmaklakalmaz;butur,okuyucuyuyardımcıyazarolarakderin bir biçimde içine alır, kendisine katar. Etkisinin anbean tamamlanması okuyucununbizzatşiirsürecinekatılımınıgerektirensembolistşiirdededurumböyledir.

Son evresi ilk evrelerinin tam tersi ozellikler gosterecek her surecin en ust duzeydekigelişimini bekleyen, tipik birchiasmus’tur bu. Kitlesel psişikchiasmusyada tersyuzoluşuntipikbir ornegi,Batılı insanbenzersizkişiselvaroluş ikrinibir tarafabırakırkenbireyoluşugruna daha sıkı birmucadeleye giriştigi başladıgı zaman kendini gosterdi. On dokuzuncuyuzyılsanatçıları,yenikitleselbaskılarbenlikuzerindekiyukleriçokfazlaagırlaştırdıgından,onsekizinciyuzyıldadogalgorulenbubenzersizbenliktenkitleselolarakvazgeçtiler.NasılkiMili, hem benlikten vazgeçmişken hem de birey oluş için mucadele etmişse, şairler vesanatçılarda,sanaturunlerinintuketiminılı’kişiselolmayansureçiçinyenikitleleriazarlayıpazarlamadıklarına baglı olarak, sanat uretiminde kişisel olmayan sureç duşuncesineyoneldiler.Benzervebunabaglıbirtersyuzoluşy.ıda chiasmusda,populersanattuketicisiyeni sanat biçimleri tarafından bizzat sanat surecinin katılımcısı olmaya çagrıldıgı zamanortayaçıktı.

Bu,Gutenbergteknolojisininotesinegeçmeanıydı.Duyuveişlevlerinyuzlerceyıllıkayrılıgı,hiçbeklenmedikbirbirlikiçindesonaerdi.

Yeni piyasaların ve yeni kitlelerin varlıgının, sanatçıyı benzersiz benlikten feragat etmeyeteşviketmektekullandıgıbutersyuzoluşun,hemsanathemdeteknolojiaçısındannihaibirbutunleniş gibi gorunmuş olması mumkundur. Bu, sembolistlerin sanat urununubiçimlendirmek için sonuçtan nedene dogru çalışmaya başladıkları zaman, hemen hemenkaçınılmazhalegelenbirvazgeçişoldu.Bununlabirlikte,tamdabuaşırıuçanındayenibirtersyuzoluşbaşgosterdi.Sanatsureci,Poe’danValery’yekadargeçensure içindesembolistsanatın uretimbandıyeni "bilinçakışı" sunuş tarzınadonuşurdonuşmez, sanayi surecinintitiz,kişiselolmayangerekçesineyaklaştı.Vebilinçakışı,ondokuzuncuyuzyılınuretimbandıyada "icat teknigi" keş ininbutunyonlerini tersyuz edenaçıkbir algılama "alanı"dır.G.H.Bantock’unifadeettiğigibi:

gittikçe artan bir toplumsallaşma, standartlaşma ve birorneklik dunyasında, amaç,deneyimdeki benzersizligin, katışıksız kişiselligin altını çizmekti; "mekanik" akılcılıkdunyasında ise, insanogullarmın kendilerini ifade edebilecekleri oteki one surmek,yaşamırasyoneldunyanmkindenfarklıveancakkopukkopukimgeleryadabilinçakışıduşuncelerindeyakalanabilenbirmantıkgerektirenbirdiziduygusalgorunumolarakgörmekti.{195}

Dolayısıyla, ertelenmiş hukum teknigi, yirminci yuzyılın hem sanat hemde izikteki buyukkeş i,ondokuzuncuyuzyılınsanatvebilimininkişiselolmayanuretimbandınınanibirgeriyeçekilişivedonuşumudur.Vebilinçakışındanrasyoneldunyayabenzemeyenbirşeyolaraksozetmek, sanatıhiçkarşılıkbeklemedenbilinçdışmadevrederek, rasyonel kural olarakgorseldizilim uzerinde ısrar etmekten başka bir şey degildir. Zira modern tartışmaların buyukbolumunde,irrasyonelvemantıkdışıilekastedilen,yalnızcabenlikvedunyaarasındaki,yadaozne ile nesne arasındaki sıradan işlemlerin yeniden keş idir. Bu tur işlemler, Grek

Page 246: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

dunyasında fonetik okuyazarlıgın sonuçlarıyla birlikte yok olmuş gibi gorunuyordu.Okuryazarlık,aydınbireyikapalıbirsistemedonuşturmuşvegorunumilegerçeklikarasında,bilinçakışıgibikeşiflerlesonaerdirilecekolanbiruçurumyaratmıştı.

Joyce’unWake’te ifade ettigi gibi, "Tuketicilerim benim ureticilerim degiller mi?" Bununlauyumluolarak,yirminciyuzyılkendisiniedilginlikkoşullarından,birbaşkadeyişle,Gutenbergmirasının ta kendisinden kurtarmaya çalışmaktadır. Ve insani içgoru ve bakış açısınınbirbirindenfarklıtarzlarınınbudramatikmucadelesi,istersanatlardaolsun,isterbilimlerde,butun insanlıkçaglarınınenbuyuguylesonuçlanmıştır.Biz,PatrickCruttwell’inaynıbaşlıklıkitabında oylesinemukemmelbir biçimdebetimledigi "Shakespeare’ciUgrak"tan çokdahazenginveçokdahakorkunçbirdonemdeyaşıyoruz.FakatGutenbergGalaksisi’ninişi,yalnızcaalfabemizdenvematbaadankaynaklananmekanikteknolojiyiincelemektir.Bueskialgılamave yargılama biçimleri, yeni elektrik çagıyla etkileşime girdikçe, yeni mekanizma veokuryazarlık kon igurasyonları neler olacak? Olayların yeni elektronik galaksisi, şimdikidurumda Gutenberg galaksisine derinlemesine girmiş durumdadır. Çarpışma olmasa bile,teknolojilerin ve farkındalıgın boyle bir arada varolmaları, yaşayan her kişide travma vegerilimyaratıyor.Ensıradanveuzlaşımsaltutumlarımız,ansızıntuhafşekillereveresimlereburunmuşgibigorunuyor.Tanıdıkkuruluşlarvebirlikler,zamanzamantehditkarvemenfurgibigorunuyor.Herhangibirtoplumayenimedyanıngirmesinindogalsonucuolanbuçokludonuşumler, ozel bir araştırmayı gerektiriyor; bu yuzden, bunlar çagımızın dunyasındaMedyayıAnlamaküstünebirbaşkakitabınkonusunuoluşturacak.

Page 247: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

KaynakçaDizini[Kaynakçada yer alan kitapların bulunabilen Turkçe basımları -elinizdeki çeviridekullanılmamışolsabile-köşeliayraçiçindegösterilmiştir-ed.n]

ANSHEN,R.N.,Language:AnInquiryintoitsMeaningandFunction,ScienceofCultureSeries,c.III(NewYork:Harper,1957).s.323-324AQUINAS,THOMAS, SummaTheologica,kısımIII(Torino,İtalya:Marietti,

1932).s.36,141,152

ARETINO, PIETRO,Dialogues, including the Courtesan, çev. Samuel Putnam (New York:Covici-Friede,1933).s.271-275-,TheWorksofAretino,çev. SamuelPutnam(NewYork:Covici-Friede,

1933).s.271-275

ATHERTON,JAMESS., BooksattheWake(Londra:Faber,1959).s.108-109AUERBACH,ERICH,Mimesis: TheRepresentation ofReality inWesternLiteratüre,çev.WillardR.Trask(Princeton:PrincetonUniversityPress,1953).s.83,210-211

BACON,FRANCIS,The Advancement of Learning,Everyman 719 (New York: Dutton, t.y.[özgünbasımtarihi1605],s.146,262-264,267,268-269

---,EssaysorCounsels,CivilandMoral,haz.R.F.Jones(NewYork:Odys-

seyPress,1939).s.265,267,327

[Denemeler, çev. Akşit Göktürk, YKY, İstanbul, 1999 (ikinci basım)] BALDWIN, C. S.,MedievalRhetoricandPoetic(NewYork:ColumbiaUniversityPress,1928).s.142

BANTOCK,G.H.,"TheSocialandIntellectualBackground",içinde:BorisFord,haz., TheModernAge,PelicanGuidetoEnglishLiteratüre(Londra:PenguinBooks,1961).s.387

BARNOUW,ERİK,MassCommunication(NewYork:Rinhart,1956).s.182-183

BARZUN,JACQUES,TheHouseofIntellect(NewYork:Harper,1959).s.49BÉKÉSY,GEORGVON,ExperimentsinHearing,haz.veçev.E.G.Wever(NewYork:McGraw-Hill,1960).s.62-3,78,92

->"SimilaritiesbetweenHearingandSkinSensation"Psychological

Revıezv,c.66,no.1,Ocak1959.s.78BERKELEY,BISHOP, ANewTheoryofVision(1709),Everyman483(NewYork:Dutton,t.y.).s.27,78,378

BERNARD, CLAUDE,The Study of Experimental Medicine (New York: Dove ı Publications,1957).s.10-11

BETHELL,S.L.,ShakespeareandthePopularDramaticTradition(Londra: Sta|> lesPress,1944).s.289-290

Bloke, The Poetry and Prose of William, haz. Geoffrey Keynes (Londra: Noıı such Press,

Page 248: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

1932).s.369-370

BOAISTUAU,P1ERRE,TheatrumMundi,çev.JohnAlday,1581(STC3170).s.2K.BONNER,S.F.,RomanDeclamation(Liverpool:LiverpoolUniversityPress,1949).s.144-145

BOUYER,LOUIS,LiturgicalPiety(NötreDame, Ind.:UniversityofNötreDame,1955).s.194-198

BRETT,G.S.,PsychologyAncientandModern(Londra:Longmans,1928).s.107-108

BROGLIE,LOUISDE,TheRevolutioninPhysics(NewYork:NoondayPress,1953).s.13-14

BRONSON,B.H.,"ChaucerandHisAudience",içinde: FiveStudiesinLiterııtüre(Berkeley,Calif.:UniversityofCaliforniaPress,1940).s.193BÜHLER,CURT, TheFifteenthCenturyBook(Philadelphia:UniversityofPennsylvaniaPress,1960).s.184,217-8,292BURKE,EDMUND, Re lections on the Revolution in France (1790), Everyman 460 (New York:Dutton). s. 239-240 BUSHNELL, GEORGE HERBERT, Prom Papyrus to Print (Londra:Grafton,1947).s.90

CAPONIGRI,A.ROBERT, TimeandIdea:TheTheoryofHistoryinGiambattistııVico (Londra:RoutledgeandKeganPaul,1953).s.348-349CAROTHERS,J.C.,"Culture,PsychiatryandtheWrittenWord",içinde:Psychiatry,Kasım1959.s.29-32,34,40-43,49-54,

CARPENTER,E,S.,Eskimo(Explorations,no.9;Toronto:UniversityofTorontoPress,1960ileaynı),s.96-97

CARPENTER,E.S.veH.M.MCLUHAN,"AcousticSpace",içinde: age,haz.,Explorations inCommunication (Boston: Beacon Press, 1960). s. 30,63 CARTER, T. F., The bıventionofPrintinginChinaanditsSpreadWestward

(1931),gözdengeçirilmişikincibasım,haz.L.C.Goodrich(NewYork:Ronald,1955).s.61

CASSIRER,ERNST, LanguageandMyth,çev. S. K. Langer (NewYork:Har-per, 1946). s.39,40

CA3TRO, AMERICO, "Incarnation in Don Quixote", içinde: Angel Flores ve M. I.Bernadete,haz.,CervantesacrosstheCenturies(NewYork:DrydenPress,1947).s.317-318

-,TheStructureofSpanishHistory(Princeton:PrincetonUniversityPress,1954).s.315-317

CHARDIN, PIERRE TEILHARD DE, Phenomenon of Man, çev. Bernard Wall (New York:Harper, 1959). s. 68,244, 251-252 t 1IAUCER, GEOFFREY, Canterbury Tales, haz. F. N.Robinson,Student’sCambridgebas.(Cambridge,Mas.:RiversidePress,1933).s.138|(‘nııterburyHikâyeleri,çev.NazmiAğıl,YKY, İstanbul,1994]ı11AYTOR,H. ].,FromScripttoPrint(Cambridge:HefferandSons,1945).s.125-128,133-134

CICERO,Deoratore,LoebLibraryno.348-9(Cambridge,Mas.:HarvardUniversityPress,t.y.).s.37,141-142,144-145 ıI.AGETT,MARSHALL, TheScienceofMechanicsintheMiddle

Page 249: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Ages(Madi-son,Wisc.:UniversityofWisconsinPress,1959).s.115-116( I .ARK,D.L.,Rhetoric and Poetry in the Renaissance (NewYork: ColumbiaUniversity Press, 1922). s.142

C(IIÎBFTT,WILL1AM, AYearsResidence inAmerica, 1795 (Londra: ChapmanandDodd,1922).s.240-241

CKOMBIE,A.C., MedievalandEarlyModernScience(NewYork:DoubledayAnchorBooks,1959).s.172,173-175,176-177ıKUMP,G.C.,veE.F.JACOB,haz., TheLegacyoftheMiddleAges (Oxford: Oxford University Press, 1918). s. 181 ( RUTTWELL, PATRICK, TheShakespereanMoment(NewYork:ColumbiaUniversityPress,1955;NewYork:RandomHouse,1960,ModernLibrarypaperback).s.7,86,388

CIJRTIS,CHARLESP.,WsYourLam (Cambridge,Mas.:HarvardUniversityPress,1954).s.233-234

CURTIUS,ERNSTROBERT,E uropeanLiteratüreandtheLatinMiddleAges,çev.W.R.Trask(Londra:RoutledgeandKeganPaul,1953).s.260-26288

andRomanceLoan-WordsinEnglish(Stokholnv.AlmquistandWiksell,1948).s.325

DANIELSSON,BROR,StudiesonAccentuationofPolysyllabicLatin,Greek

DANTZIG, TOBIAS, Number: The Language of Science, dördüncü basım (New York:Doubleday, 1954, Anchor Book). s. 116-117, 249-252DESCARTES, RENE, Principles ofPhilosophy,çev.HoldvaneveRose(Camb-ridge:CambridgeUniversityPress,1931;NewYork:DoverBooks,1955).s.340

[Felsefenin İlkeleri, çev. Mesut Akın, Say Yay ınları, İstanbul, 1998] DEUTSCH, KARL,NationalismandSocialCommunication(NewYork:Wiley,1953).s.330

DIRINGER,DAVID,TheAlphabet(NewYork:PhilosophicLibrary,1948).s.70-74

DODDS, E. R.,The Greeks and the lrrational (Berkeley: University of Califor-nia Press,1951;Boston:BeaconPresspaperback,1957).s.76-77DUDEK,LOUIS,LiteratüreandthePress(Toronto:RyersonPress,1960).s.304,358-359

EINSTBIN,ALBERT,ShortHistoryofMusic(NewYork:VintageBooks,1954).s.89

ELIADE,MIRCEA,TheSacredandtheProfane:TheNatureofReligion,çev.W.

R. Trask (New York: Harcourt Brace, 1959). s. 76,99-103,356 [Kutsal ve Dindışı, çev.MehmetAliKılıçbay,GeceYayınları,Ankara,1991]

ELIOT,T.S.,SelectedEssays(Londra:FaberandFaber,1932).s.386 [Denemeler,çev.AkşitGöktürk,DeYayınevi,İstanbul,1961]

FARRINGTON, BENJAMIN, Francis Bacon, Philosopher of Industrial Science (Londra:Lawrence and Wishart, 1951). s. 259 FEBVRE, LUCIEN, ve MARTIN, HENRI-JEAN,LApparition du livre (Paris: Edi-tions Albin Michel, 1950). s. 184,201-202,257,290-292,300-301,320,322-323

Page 250: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

[KitabınDoğuşu,İtalyancadançeviren:DoçDr.GülBatu ş,AvcıolBasımYayın, İstanbul,2000]

FISHER,H.A.L.,AHistoryofEurope(Londra:EdwardArnold,1936).s.41FLORES,ANGEL,veM.I.BERNADETE,haz.,CervantesacrosstheCenturies(NewYork:DryderıPress,1947).s.317-319FORD,BORIS,haz.,TheModernAge,ThePelicanGuidetoEnglishLiteratüre(Londra:PenguinBooks,1955).s.387

FORSTER, E.M.,AbingerHarvest(NewYork:HarcourtBrace,1936;NewYork:MeridianBooks,1961).s.284-285 FRAZER, SIR JAMES,TheGoldenBough,üçüncübasım (Londra:Macmillan,1951).s.130-131

[Altın Dal: Dinin ve Folklorun Kökleri, çev. Mehmet H. Doğan, Payel Yay ınları, İstanbul,1991-1992(ikicilt)]

FRIEDENBERG,EDGARZ.,TheVanishingAdolescent(Boston:BeaconPress,1959).s.301-302

FRIES,CHARLESCARPENTER,AmericanEnglishGrammar(NewYork:App-leton,1940).s.326,334

FRYE,NORTHROP, AnatomyofCriticism(Princeton:PrincetonUniversityPress,1957).s.270

GIEDION,SIEGFRIED,MechanizationTakesCommand(NewYork:OxfordUniversityPress,1948).s.66-67,154

--,TheBeginningsofArt(hazırlanıyor;almtılandığıyer:Exp!orationsin

Communication).s.95-98

GIEDION-WELCKER, CAROLA,Comtemporary Sculpture, gözden geçirilmiş üçüncü basım(New York:Wittenborn, 1960). s. 350 GILMAN, STEPHEN,“The Apocryphal Quixote",içinde:AngelFloresveM. I.Bernadete,haz., Cervantes across theCenturies (NewYork:DrydenPress,1947).s.318

GILSON,ETIENNE,LaPhilosophieauMoyenAge(Paris:Payot,1947).s.259

--,PaintingandReality(NewYork:PantheonBooks,BollingerSeries,

xxxv.4,1957).s.75

GOLDSCHMIDT, E. P.,Medieval Texts and Their First Appearance in Print (Ox-ford: OxfordUniversity Press, 1943). s. 185-191 GOLDSMITH, OLIVER,Enquiry into the Present StateofPolite Learning in Europe, Leo Lowenthal tarafından Popular Culture and Society’dezikrediliyor.s.382

GOMBRICH, E. H.,Art and Illusion (New York: Pantheon Books, Bollinger Series xxxc.5,1960).s.26,75,78-79,117-119[SanatveYanılsama,çev.AhmetCemal,RemziKitabevi,İstanbul,1992]GREENSLADE,S.L.,TheWorkofWilliamTyndale(LondraveGlasgow:Blac-kieandSon,1938).s.319

Page 251: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

GRONINGEN,BERNARDVAN,İntheGripofthePast(Leiden:E.J.Brill,

1953).s.82-85

GUERARD, ALBERT,TheLifeandDeathofanideal:FranceintheClassicalAget(NewYork:Scribner,1928).s.209-210,319-320

GUILBAUD,G.T.,WhatisCybernetics?,çev.ValerieMackay(NewYork:ı

GrovePress,Evergreenbas.,1960).s.218

HADAS, MOSES, Ancilla to Classical Learning (New York: Columbia Univer-sity Press,1954).s.90,123-125,290

HAJNAL, ISTVAN, l’Enseignement de Vecriture aux universites medievales, ikinci basım(Budapeşte:AcademiaScientiarumHungaricaBudapestini,,1959).s.135-140

HALL,EDWARDT.,TheSilentLanguage(NewYork:Doubleday,1959).s.12,324

HARRINGTON, JOHN H., "The Written Word as an Instrument and ^Symbol of theChristianEra",Mastertezi(NewYork:ColumbiaUniversity,1946).s.156-157

HATZFELD,HELMUT, Literatüre throughArt(Oxford:OxfordUniversityPress,1952). s.193

HAYES,CARLETON,HistoricalEvolutionofModernNationalism(NewYork:SmithPublishingCo.,1931).s.305-315

HEISENBERG,WERNER,ThePhysicist’sConceptionofNature(Londra:Hutc-hinson,1958).s.45-46

HILDEBRAND,ADOLFVON,TheProblemofFormintheFigurativeArts,çev.MaxMeyerveR.M.Ogden(NewYork:G.E.Stechert,1907;yenibasım1945).s.62

HILLYER,ROBERT,InPursuitofPoetry(NewYork:McGraw-Hill,1960).s.325

HOLLANDER, JOHN, The Untuning of the Sky (Princeton: Princeton University Press,1961).s.88,284

HOPKINS,GERARDMANLEY,AGerardManleyHopkinsReader,haz.JohnPick(NewYorkveLondra:OxfordUniversityPress,1953).s.119-120

HU1ZINGA,].,TheINaningoftheMiddleAges(NewYork:Doubleday,1954;Anchorbook).s.167-169,171,195

HUTTON,EDWARD, PietroAretino, The Scourge of Princes (Londra: Constab-le, 1922). s.272,276

HUXLEY,T.H.,LaySermons,AddressesandReviews(NewYork:Appleton,1871).s.241-242

INKELES,ALEXANDER, Public Opinion in Russia (Cambridge, Mas.: Har-vard UniversityPress,1950).s.33

INNIS,HAROLD,EmpireandCommunications(Oxford:UniversityofOxfordPress,1950).s.39,74,90

Page 252: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

-,EssaysinCanadianEconomicHistory(Toronto:UniversityofToronto

Press,1956).s.228-229

--,TheBiasofCommunication(Toronto:UniversityofTorontoPress,

1951).s.39,90,303,362

--,TheFurTradeinCamda(NewHeaven:YaleUniversityPress,1930).

s.303,331

IVINS, WILLIAM, JR., Art and Geometry: A Study in Space Intuitions (Cambrid-ge, Mas.:HarvardUniversityPress,1946).s.59-60,79-80,86,117,160

-,PrintsandVisualCommunication(Londra:RoutledgeandKeganPaul,

1953).s.104,106,112-115

JAMES,A.LLOYD,OurSpokenLanguage(Londra:Nelson,1938).s.126JOHNSON,SAMUEL,Ramblerno.4(31Mart1750).s.381-382 JONES,R.F., TheTriumphoftheEnglishLanguage(Stanford, Calif.: StanfordUniversityPress, 1953). s. 319, 321,327, 336 JONSON, BEN,Volpone.s.236-238

JOSEPH,B.L.,ElizabethanActing(Oxford:OxfordUniversityPress,1951).s.142

JOYCE, JAMES, FinnegansWake (Londra: Faber and Faber, 1939). s. 108-110,111,120,208,213,215,374,375

--,Ulysses(NewYorkModernLibrary,1934;NewYork:RandomHou-

se, 1961 [yeni basım]), s. 108, 286, 372 [Ulysses, çev. Nevzat Erkmen, YKY, İstanbul,1999(beşincibasım)]

KANT,EMMANUEL, Critique ofPracticalReason,1788, Library of Liberal Arts basımı, s.350-351

[KANT,IMMANUEL,PratikUsunEleştirisi,çev.İsmetZekiEyuboğlu,SayYay ınları,İstanbul,1999]

KANTOROWICZ, ERNST H.,The King’s Two Bodies: A Study in Medieval Poli-tical Theology(Princeton:PrincetonUniversityPress,1957).s.172-175 KENYON,FREDERICK,C.,BooksandReadersinAncientGreeceandRome(Oxford:ClarendonPress,1937).s.119,121,122KEPES,GYORGY,TheLanguageofVision(Chicago:PaulTheobald,1939).s.180-181

KILLHAM, JOHN,haz.,CriticalEssaysonPoetryofTennyson(Londra:RoutledgeandKeganPaul,1960).s.370

LATOURETTE, KENNETH SCOTT,The Chinese, Their History and Culture (New York:Macmillan, 1934). s. 52-53 LECLERC, JOSEPH,Toleration and the Reformation, çev. T. L.Westow(NewYork:AssociationPress;Londra:Longmans,1960).s.313-314 LECLERCÇ),DOMJEAN,‘TheLoveforLearningandtheDesireforGod,çev.Cat-herineMisrahi(NewYork:Fordham University Press, 1961). s. 128-130 Leihnitz, Selections from, haz. Philip P.Wiener(NewYork:Scribners,1951).s.354-355

Page 253: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

LEVER, J.W., TheElizabethanLoveSonnet(Londra:Methuen,1956). s.289LEWIS,C.S.,EnglishLiteratüreintheSizteenthCentury(Oxford:OxfordUniversityPress,1954).s.211,320-321LEWIS,D.B.WYNDHAM,DoctorRabelais(NewYork:SheedandWard,

1957).s.209,213,216v

[D.B.W.Lewis’inbukitabıiçin,özgünkitaptada,SirThomasUrqu-hart’ınçevirdiğiTheWorks ofMr. Francis Rabelais için verilen sayfa numaralarıverilmiştir; ancakmetindeDoctorRabelais’yehiçbirgöndermebulunmamaktadır-ed.n.]

LEWIS,PERCIVALWYNDHAM,TheLionandtheFox(Londra:GrantRichar-ds,1927).s.170-171

--,TimeandINesternMan(Londra:ChattoandWindus,1927).s.92

LORD,ALBERTB., TheSingerofTales (Cambridge,Mas.:HarvardUniversityPress,1960).s.7

LOWE,E.A.,"Handwriting",içinde:TheLegacyoftheMiddleAges,haz.G.C.

CrumpveE.F.Jacob(Oxford:OxfordUniversityPress,1928).s.181LOWENTHAL,LEO,LiteratüreandtheImageofMan(Boston:BeaconPress,1957).s.294-295,296-297,300-301

--,PopularCultureandSociety(EnglewoodCliffs,NewYork:Prenti-

ce-Hall,1961).s.382-383

LUKASIEWICZ,JAN,AristotlesSyllogistic(Oxford:OxfordUniversityPress,1951).s.86-87

MAHOOD,M.M.,Shakespeare’sYJordplay(Londra:Methuen,1957).s.324-325MALLET,C.E.,AHistoryoftheUniversityofOxford(Londra:Methuen,

1924).s.294-295

MALRAUX,ANDRE, Psychologie de l’art, c. I, Le Musee imaginaire (Cenevre: Albert SkiraEditeur,1947).s.169MARLOWE,CHRISTOPHER,TamburlainetheGreat.s.276-277,280

Iiçinde:BütünOyunları,çev.M.HamitÇalışkan,YKY,İstanbul,1996]

MARROU,H.I., Saint-Augustinetla indelacultureantique(Paris:deCod-dard,1938).s.142-143

MCGEOCH, JOHNA.,ThePsychology ofHumanLearning (NewYork: Long-mans, 1942). s.200

MCKENZIE,JOHNL.,Two-EdgedSword (Mihvaukee:BrucePublishingCo., 1956). s. 232-233

MCLUHAN, HERBERT MARSHALL, E. S. Carpenter ile birlikte, haz., Explo-rations inCommunication(Boston:BeaconPress,1960).s.30,53-54,63,121,192

--,"insidetheFiveSenseSensorium",içinde:CanadianArchitect,c.6,

no.6,Haziran1961.s.50

Page 254: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

--,"Joyce,MallarmeandthePress",içinde:SeıuaneeReview,Kış1954.

s.373

---,"PrintingandSocialChange",içinde:PrintingProgress:AMid-Cen-

tury Report (Cincinnatti: The International Association of Printing House Craftsmen,1959).s.223

--,"TennysonandPicturesquePoetry",içinde:JohnKillham,haz.,

CriticalEssaysofthePoetryofTennyson(Londra:RoutledgeandKeganPaul,1960).s.370

---,"TheEffectsoftheImprovementofCommunicationMedia",içinde:

JournalofEconomicHistory,Aralık1960.s.232

—, "The Effect of the Printed Book on Language in the Sixteenth Cen-tury", içinde:ExplorationsinCommunication.s.53-54,121,192

I Kitabın 192. sayfasında, Explorations in Communication’ın aynı sayfasında başlayan"Effects of Print on the Written Word in the Sixteenth Cen-tury" başlıklı bir yazıyagöndermevar.Ancak,buyazıözgünkitabınKaynakçaDizini’ndeyeralmıyor-ed.n.]

-,TheMechanicalBride:FolkloreofIndustrialMan(NewYork:Vanguard

Press,1951).s.242,299

MELLERS,WILFRED,MusicandSociety(Londra:DenişDobson,1946).s.281-282

MERTON,THOMAS, "Liturgy and SpiritualPersonalism", içinde: Worshipdergisi, Ekim1960.s.194

MİLANO,PAOLO,haz., ThePortableDante,çev.LaurenceBinyonveD.G.Rossetti (NewYork:VikingPress,1955).s.162-163

MILL, JOHN STUART, On Liberty, haz. Alburey Castell (New York: Apple-ton-Century-Crofts,1947).s.373[ÖzgürlükÜstüne,çev.AlimeErtan,BelgeYay ınları,İstanbul,2000]MITCHELL, W. F., English Pulpit Oratory from Andreıvs to Tillotson (Londra: Macmillan,1932).s.328

MONTAGU, ASHLEY, Man: His First Million Years (Cleveland ve New York: WorldPublishing Co., 1957). s. 110-111 MORE, THOMAS, Utopia (Oxford: Clarendon Press,1904).s.183,184[Utopia(MînaUrgan’ınincelemesiyle),çev.VedatGünyol-SabahattinEyuboğlu-MînaUrgan,TürkiyeİşBankasıKültürYayınları,İstanbul,1999]

MORISON,SAMUELELIOT,AdmiraloftheOceanSea(NewYork:Little

Brown,1942).s.260‘r

MORRIS, EDWARD P., On Principles and Methods in Latin Syntax (New York: Scribners,1902).s.326

MOXON,JOSEPH, MechanickExercisesontheWholeArtofPrinting(1683-84),haz.HerbertDavisveHarryCarter(Londra:OxfordUniversityPress,1958).s.356

Page 255: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

MULLER-THYM, B. ]., "New Directions for Organization Practice", içinde: Ten YearsProgress in Management, 1950-1960 (New York: American So-ciety of MechanicalEngineers,1961). s. 198-199MUMFORD,LEWIS,Sticks and Stones (New York: Norton,1934;göz.geç.2ncibas.,NewYork:DoverPublications,1955).s.231-232

NEF, JOHN U., Cultural Foundations o lndustrial Civilization (Cambridge: CambridgeUniversityPress,1958).s.234-236,254-255,258

ONG,WALTER,"RamistClassroomProcedureandtheNatureofReality",içinde: StudiesinEnglishLiteratüre,1500-1900,c.I,no.1,Kış1961.s.206

--,Ramus:MethodandtheDecayofDialogue(Cambridge,Mas.:Harvard

UniversityPress,1958).s.184,224-226

--,"RamistMethodandtheCommercialMind",içinde:Studiesinthe

Renaissance,c.VIII,1961.s.149-150,226,229-230,236,245-247OPIE, IONAvePETER,LoreandLanguageofSchoolchildren(Oxford:OxfordUniversityPress,1959).s.131-132

PANOFSKY, ERWIN / Gothic Architecture and Scholasticism, 2. bas. (New York: MeridianBooks,1957).s.152-153,161|(lotikMimarlıkveSkolastikFelsefe:OrtaçağdaSanat,Felsefeve Din Arasındaki Benzerliklerin İncelenmesi, çev. Engin Akyürek, Kabalcı Yayınevi,İstanbul,1995]

IVYTTISON,BRUCE,MusicandPoetryoftheEnglishRenaissance (Londra:Methuen,1948).s.282

IMRENNE, HENRI,Economic and Social History of Medieval Europe (New York: HarcourtBrace,1937;Harvestbook14).s.163-166 PLATO,Dialogues,çev.B. Jowett (NewYork:1895).s.38-39,42IPLATON,Diyaloglar1,çev.SabahattinEyuboğlu-AdnanCemgil-MelihCevdetAnday-TeomanAktürel,RemziKitabevi, İstanbul,1996;Diyaloglar2,çev.ÖmerNaciSoykan-MacitGökberk-TanjuGökçöl,RemziKitabevi,İstanbul,1996]

POLANYI,KARL,TheGreatTransformation(NewYork:FarrarStrauss,1944;

Boston:BeaconPresspaperback,1957).s.375-379|BüyükDönüşüm:ÇağımızınSosyalveEkonomikKökenleri,çev.AyşeBuğra,İletişimYayıncılık,İstanbul,2000]

--,ConradM.ArenbergveHarryW.Pearson,haz.,TradeandMarketin

Early Empires (Glencoe, 111.: The Free Press, 1957). s. 7-8 POPE, ALEXANDER,TheDunciad,haz.JamesSutherland,2.bas.(Londra:Methuen1953).s.208,219,356-3568,374 POPPER, KARL R.,TheÖpenSocietyand ItsEnemies (Princeton:PrincetonUniversityPress,1950).s.16-18

|Açık Toplum ve Düşmanları1, çev.Mete Tunçay, RemziKitabevi, İstanbul, 1994; AçıkToplumveDüşmanları2,çev.HarunRızatepe,RemziKitabevi,İstanbul,1994]

POULET,GEORGES, Studies inHuman Time,çev. E. Coleman (Baltimore: JohnsHopkinsPress,1956;NewYork:HarperTorchBooks,1959).s.23-25,337-340,345-348

Page 256: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

POUND,EZRA,TheSpiritofRomance(Norfolk,Conn.:NewDirectionsPress,1929).s.162

POWYS,JOHNCOWPER,Rabelais(NewYork:PhilosophicLibrary,1951).s.212

Rabelais,TheWorksofMr.Francis, çev.SirThomasUrquhart(NewYork:Harcourt,1931).s.209,213,216

RASHDALL,HASTINGS,TheUniversityofEuropeintheMiddleAges,2ncibas.(Oxford:OxfordUniversityPress,1936).s.155 RIESMAN,DAVID] .,REUELDENNYveNATHANGLAZERilebirlikte, The Lonely Crozvd (New Haven: Yale University Press, 1950). s. 43-45,301ROSTOW,W.W., TheStagesofEconomicGroıvth(Cambridge:CambridgeUniversityPress,1960).s.130

RUSKIN,JOHN,ModernPainters,Everymaned.(NewYork:Dutton,t.y.).s.371-372

RUSSELL,BERTRAND,ABCofRelativity(linçibs.,1925),göz.geç.bas.(Londra:AilenandUnwin,1958;NewYork:Mentorpaperback,1959).s.61

[Rölativite’ninABC’si,çev.VahapS.Erdoğdu,SarmalYayınları,İstanbul,1995]V

--,HistoryofWesternPhilosophy(Londra:AilenandUnwin,1946).s.35

[BatıFelsefesiTarihi,çev.MuammerSencer,SayYay ınları,İstanbul,1997]RYAN,EDMUNDJOSEPH,Role of the Sensus Communis in the Psychology of St. Thomas Aquinas (Cartagena,Ohio: Messenger Press, 1951). s. 152 RYLE, GILBERT, The Concept of Mind (Londra:Hutchinson,1949).s.105-106

SAINTBENEDICT,"Deoperamanumcotidiana",içinde: TheRuleofSaintBenedict,haz.veçev.PiskoposJustinMcCann(Londra:BurnsOates,1951).s.134

SARTRE,JEAN-PAUL,WhatisLiteratüre?,çev.BernardFrechtman(NewYork:PhilosophicLibrary,1949).s.279

[EdebiyatNedir?,çev.BertanOnaran,PayelYay ınları, İstanbul,1995] SCHOECK, R. J.veJEROMETAYLOR,haz.,ChaucerCriticism(NötreDame,Ind.:NötreDameUniversityPress,1960).s.193SCHRAMM,WILBUR,JACKLYLEveEDWINB.PARKERilebirlikte,TelevisionintheLivesofOurChildren(Stanford,Calif.:UniversityofCaliforniaPress,1961).s.205-206

SELIGMAN,KURT,TheHistoryofMagic(NewYork:PantheonBooks,1948).s.155-156

SELTMAN, CHARLES THEODORE,ApproachtoGreekArt (NewYork:E. P. Dutton,1960). s.89-94

Shakespeare,TheCompleteWorksof,haz.G.L.Kittredge(Boston,NewYork,Chicago:GinnandCo.,1936).s.19-25,222,227-228,230,238-239,264

SHAKESPEARE, WILLIAM,Troilus and Cressida, First Quarto Collotype Facsi-mile,ShakespeareAssociation(SidgwickandJackson,1952).s.287-288

ITroilos ile Kressida, çev. Sabahattin Eyuboğlu-Mîna Urgan, Adam Yayınları, İstanbul,1993]

SIEBERT,F.S.,FreedomofthePressinEngland1476-1776:TheRiseandDeclineofGovernment

Page 257: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Controls(Urbana,111.:UniversityofIllinoisPress,1952).s.331-333

SIMSON,OTTOVON, TheGothicCathedral(Londra:RoutledgeandKeganPaul,1956).s.151,153

SİSAM,KENNETH,FourteenthCenturyVerseandProse(Oxford:OxfordUniversityPress,1931).s.277

SMALLEY,BERYL, Studyof theBible in theMiddleAges(Oxford:OxfordUniversityPress,1952).s.143,156,157-159

SPENGLER,OSWALD,TheDeclineoftheWest(Londra:AilenandUnwin,1918).s.80

IBatınınÇöküşü,çev. Giovanni Scognamillo-Nuray Sengelli, Dergâh Yay ınları, İstanbul1997]

SUTHERLAND,JAMES, OnEnglishProse(Toronto:UniversityofTorontoPress,1957). s.283-284

TAWNEY,R.H.,ReligionandtheRiseofCapitalism,HollandMemorialLectu-res,1922(NewYork:PelicanBooks,1947).s.293-294

THOMAS,WILLIAMI.,veFLORIANZNANIECKI, ThePolishPeasant inEuro-peandAmerica(ilkbasımBoston:R.G.Badger,1918-20;NewYork:Knopf,1927).s.247-248

TOCQUEVILLE,ALEXISDE, DemocracyinAmerica,çev.PhillipsBradley(NewYork:Knopfpaperback,1944).s.15,331

TUVE, ROSAMUND,ElizabethanandMetaphysical Imagery (Chicago:UniversityofChicagoPress,1947).s.327

USHER, ABBOTT PAYSON, History of Mechanical Inventions (Boston: Beacon Presspaperback,1959).s.15,177,214-216

WHITE,JOHN,TheBirthandRebirthofPictorialSpace(Londra:FaberandFaber,1957).s.81-82

WHITE,LESLIEA.,TheScienceofCulture(NewYork:GrovePress,t.y.).s.12

WHITE,LYNN,"TechnologyandInvention in theMiddleAges", içinde: Speculum,c.XV,Nisan1940.s.115

WHITEHEAD,A.N.,ScienceandtheModernWorld(NewYork:Macmillan,1936).s.67,384-385

WHITTAKER, SIREDMUND, Spaceand Spirit (Hinsdale,111.:HenryRegnery,1948). s.83-84,351-354

WHYTE,LANCELOTLAW, TheUnconsciousbeforeFreud(NewYork:BasicBooks,1960).s.342-345

WILLEY,BASIL, TheSeventeenthCenturyBackground(Londra:ChattoandWindus,1934).s.329

Page 258: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

WILLIAMS,AUBREY, Pope’sDunciad(BatonRouge,La.:LouisianaStateUniversityPress,1955).s.363,366

WILLIAMS, RAYMOND, Culture and Society 1780-1950 (New York: Columbia UniversityPress,1958;AnchorBooks,1959).s.374,380

WILLIAMSON,GEORGE,SenecanAmble(Londra:FaberandFaber,1951).s.148

WILSON,JOHN,"FilmLiteracyinAfrica",içinde: CanadianCommunications,c.I,no.4,Yaz1961.s.54-59

WÖLFFLIN,HEINRICH, PrinciplesofArtHistory(NewYork:DoverPublica-tions,1915).s.62,117

[SanatTarihininTemelKavramları,çev.HayrullahÖrs,RemziKitabevi,İstanbul,1995]

WORDSWORTH, CHRISTOPHER, Scholae Academicae: Some Account of the Studies at theEngtish Universities in the Eighteenth Century (Cambridge: Cambridge University Press,1910).s.295-296

WRIGHT,L.B., Middle-ClassCultureinElizabethanEngland(ChapelHill,N.C.:UniversityofNorthCarolinaPress,1935).s.227,332

YOUNG,J.Z.,DoubtandCertaintyinScience(Oxford:OxfordUniversityPress,1961).s.11-12,14

Page 259: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

YabancıSözcükveDeyimler(Hazırlayan:DoğanŞahiner)

Adsimilitudinemregis:(Lat.)Kralabenzeyen

Aegnimatate:(Lat.)Bilmeceler

AnglicanaEcclesia:(Lat.)AnglikanKilisesi

Angst:(Alm.)Kaygı

Applicatio:(Lat.)Uygulama

Artificialiterscribere:(Lat.)Yapayyazıcı

Auctor:(Lat.)Yaratıcı;yazar

Audire:(Lat.)İşitmek;dinlemek

Autcaesarautnihil:(Lat.)YaSezaryahiç

Bouleversements:(Fr.)Karışıklıklar

Cameraobscura:(Lat.)Karanlıkoda

Catena:(Lat.)Zincir

Causae:(Lat.)Nedenler;sebepler

Claralectio:(Lat.)Açıkseçikokumak

Contemplatio:(Lat.)Düşünme

Controversia:(Lat.)Tartışma

Corpus:(Lat.)Beden

CorpusChristi:(Lat.)İsa’nınbedeni;Kilise

Corpusmysticum:(Lat.)Mistikbeden

Corpuspoliticum:(Lat.)Politikbeden

Dansesmacabres:(Fr.)Uğursuzdans;ölülerindansı

Deduodecimabusivis:(Lat.)Onikikötüyekullanımüstüne

Dialectica:(Lat.)Diyalektik

Dignitas:(Lat.)Ekselans

Dispositio:(Lat.)Düzenleme

DoctrinaChristiana:(Lat.)Hıristiyanlıköğretisi

Doctusorator:(Lat.)Bilgilihatip,ustahatip

Page 260: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Dölcestilnuovo:(İtal.)Hoşyenitarz

Elocutio:(Lat.)Belagat

Epouserlescontour:(Fr.)Dışçizgilerialmak

ExpositionesMissae:(Lat.)Mesayiniaçıklamaları

Floş sanctorum: (Lat.) Yaşamın olgunluk doneminde kuruculuk (sozcuk anlamı: kurucuçiçeklenme)

Grammatica:(Lat.)Gramer;filoloji

Homosedens:(Lat.)ikametedeninsan

Homogeneitedelapage:(Fr.)Sayfanıntürdeşliği

Indexauthorum:(Lat.)Yazardizini

Inventio:(Lat.)Buluş

Lapeinturedelapensee:(Fr.)Düşünceninresmi

Lectio:(Lat.)Okuma;yoklama(isimisimokuma)

Lectiodivina:(Lat.)Tanrısalokuma;tanrısalyoklama

Legere:(Lat.)Okumak

Legereinsilentio:(Lat.)Sessizokumak

Legeresibi:(Lat.)Fısıltıylaokumak

Leitourgeia:(Lat.)Ayin

Libernaturae:(Lat.)Doğakitabı

Litterateur:(Fr.)Yazar

Locusclassicus:(Lat.)Klasikyer

Manifestare/Manifestatio:(Lat.)Açıklığakavuşturmak,berraklıkkazandırmak

Meditari/Meditatio:(Lat.)Düşünmek

Memoria:(Lat.)Bellek

Milieuexterieur:(Fr.)Dışortam

Milieuinterieur:(Fr.)İçortam

Moderni:(Lat.)Modernler

Orecordis:(Lat.)Kalbinağzı

Palatumcordis:(Lat.)Kalbindamağı

Paysageinterieur:(Fr.)İçmanzara

Persona:(Lat.)Karakter;kişilik

Page 261: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Personaficta:(Lat.)Kurgusalkişilik

Personapublica:(Lat.)Kamusalkişilik

Petitioprincipii:(Lat.)İddiayıkanıtlanmışfarzetmeşeklindekimantıkhatası

Philologia:(Lat.)Filoloji;edebiyatvebilgisevgisi

Polis:(Es.Yun.)Kent

Proeme:(Lat.)Önsöz

Prolegomena:(Lat.)Prolog,giriş

Pronuntiatio:(Lat.)Hitabet

Reportata:(Lat.)Raporlar

Rescogitans:(Lat.)Bilinenşey

Resextensa:(Lat.)Uzanımlışey,yerkaplayanşey

Rhetorica:(Lat.)Retorik

Ruminatio:(Lat.)Gevişgetirmek;derinderindüşünmek

Sacrapagina:(Lat.)KutsalsayfalarScholastica:(Lat.)Skolastik

Scientiacreaturarum:(Lat.)Yaratılmışlarınbilgisi

Scientiadeomniscibili:(Lat.)Bilinebilirherşeyinbilgisi

Sensuscommunis:(Lat.)Ortakduyu;insanhisleri

Sententiae:(Lat.)Kanılar;fikirler;yargılar;cümleler

Sicetnon:(Lat.)Heryönüyle;lehtevealeyhte(sözcükanlamı:öylevedeğil)

Summa:(Lat.)Enyüksek,enbüyük;bütün;derskitabı

Symboliste:(Lat.)Simgecibirşekilde

Tableauxvivants:(Fr.)Canlıtablolar

Tabularasa:(Lat.)Boşlevha

Tacitelegere:(Lat.)Sessizceokumak

Temporubato:(İtal.)Bazınotaların,komşubiryadabirkaçnotanınsüresinesarktığıtempo

Testimoniascriptorum:(Lat.)Yazıcılarıntanıklıkları

Thesis:(Lat.)Tez

Translatiostudii:(Lat.)Çalışmalarınaktarılması

Tresrichesheures:(Fr.)Çokbereketlizamanlar

Trionfi:(İtal.)Zaferler

Variorum:(Lat.)Çeşitliyazarlaraait

Page 262: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Vates:(Lat.)Kâhin

Verslibre:(Fr.)Serbestnazım

Vestigia dei: (Lat.) Tanrıların ayak izleri kesin olan bir şey var ki, o da, elektromanyetikkeşi lerin,butuninsaniilişkilerdeeşzamanlı‘alan’ıyenidenyaratmışoldugudur;oyleki,insanailesi artık ‘kuresel bir koy’ koşulları altında yaşamaktadır. Şu anda biz kabile davullarıylaçınlayantekbirbüzüşmüşuzaydayaşıyoruz.”

Page 263: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

İÇİNDEKİLER

Önsöz5

Gutenberg Galaksisi15

King Lear, insanların kendilerini bir rol dünyasından bir işdünyasına aktardıklarıyoksunlaşmasürecinin, işlerliği olan bir modelidir.18

Üçüncü boyutunıstırabı,şiir tarihinde ilk sözlü tezahürünü King Lear’da bulur.20

Fonetik alfabe teknolojisinin içselleştirilmesi, insanıkulağın büyülü dünyasından, tarafsız görseldünyaya taşır.23

Şizofreninin, okuryazarlığın zorunlu bir sonucu olmasımümkündür.27

Harfler gibi araçların içselleştirilmesi, duyularımız arasındaki oranıdeğiştirir ve zihinselsüreçleri farklılaştırır mı?29

Uygarlık, barbar ya da kabilesel insana, kulağa karşılık göz verir ve günümüzde elektronikdünyayla bağdaşmaz niteliktedir.32

Modern Fizikçi, Doğu’nun alan kuramına yabancıdeğildir.35

Yeni elektronik karşılıklıbağımlılık, dünyayıküresel bir köy imgesinde yeniden yaratır.38

Okuryazarlık, Afrikalıların ruhsal yaşamınıolduğu kadar fizyolojisini de etkiler.40

Okuryazar olmayan toplumlar neden bu konuda eğitilmeden filmleri ve fotoğraflarıgöremezler?43

Afrikalıizleyiciler, film karşısında bizim edilgin tüketici rolümüzü benimseyemez.46

Teknoloji duyularımızdan birini genişlettiği zaman, yeni teknolojininİçselleştirilmesi ile aynıhızda, yeni bir kültür aktarımıortaya çıkar.48

Duyularımızın çeşitlişekillerde dışsallaştırılmasının etkisiyle duyu oranlarında meydana gelendeğişimin bilgisi olmaksızın, bir kültürel değişim kuramıoluşturulamaz.51

Kültürün alfabetik ve elektronik çehreleri arasındaki, yirminci yüzyıla özgü çatışma, içtekiAfrika’ya dönüşü sürdürmek açısından, basılısöze yaşamsal bir rol yükler.53

Okuma ve sözcüklerin yazımıkonusunda günümüzdeki reform kaygısı, görsel vurgudan işitselvurguya doğru dümen kırıyor.56

İlk kez Harold Innis’in gösterdiği gibi, alfabe, saldırgan ve militan bir kültür özümleyicisi vedönüştürücüsüdür.59

Homerik kahraman, bireysel bir ego kazanırken, bölünmüşbir insana dönüşür.60

Greklerin dünyası, alfabe teknolojisinin içselleştir ilmesinden önce, görsel görünüşlerin nedenbir halkın ilgisini çekemeyeceğini ortaya koyar.63

Page 264: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Hem sanat hem de kronolojide bizimkiyle pek az ortak yönü olan Grek bakışaçısı, Ortaçağ’ınbakışaçısıile büyük benzerlik gösterir.66

Grekler hem sanatsal hem bilimsel yeniliklerini alfabenin içselleştirilmesinden sonra ortayakoydular.68

Grek ve Ortaçağsanatının devamlılığı, caelatura yani gravürcülük ile tezhip sanatıarasındakibağyoluyla sağlandı.72

Grekler arasında görsel vurgunun artışı, onlarıilkel sanattan uzaklaştırdı;şimdi elektriğintoptancılığının birleşik alanınıiçselleştirdikten sonra, elektronik çağ, bu ilkel sanatıyeniden icatetmektedir.74

Göçebe bir toplum, kapalıuzayıdeneyimleyemez.75

İlkelcilik, modern sanat ve spekülasyonun büyük bölümünün sıradan klişesine dönüşmüştür.79

Gutenberg Galaksisi, alfabetik insanın varlık tarzınıkutsallıktan uzaklaştırmaya neden hevesliolduğunu göstermekle ilgilenmektedir.81

Yirminci yüzyılın yöntemi, deneysel araştırma için tek değil birçok model –ertelenmişyargıtekniği– kullanmaktır.83

Okuryazarlık tarihinin ancak küçük bir bölümü tipografiktir.86

Kültürlerşimdiye kadar toplumlar için mekanik bir kader, kendi teknolojilerinin otomatik biriçselleştirilmesi olagelmiştir.88

Birörneklik ve yinelenebilirlik tekniklerini Romalılar ve Ortaçağbaşlattı.90

Modern sözcüğü, patristik hümanistlerin, yeni mantık ve fiziği geliştiren Ortaçağakademisyenlerine karşıkullandıklarıaşağılayıcıbir terimdi.93

Antik ve Ortaçağ’da, okuma zorunlu olarak yüksek sesli okumaydı.96

Elyazmasıkültürü, sırf icra olarak yayın yoluyla yazar ile dinleyicisinin fiziksel olarak bağlantılıolmasınedeniyle bile olsa, söyleşiseldir.98

Elyazması, Ortaçağ’ın edebiyat uzlaşımlarınıher düzeyde biçimlendirdi.100

Okul çocuklarının geleneksel bilgisi, elyazmasıinsanıile tipografik insan arasındaki uçurumuişaret eder.105

Ortaçağkeşişlerinin okuma hücreleri aslında ilahi söyleme odalarıydı.107

İlahi okullarında, dilbilgisi, herşeyden çok, söyleyişin doğru olmasına hizmet ediyordu.109

Ortaçağöğrencisi, okuduğu yazarların paleografi, editörü ve yayıncısıolmak zorundaydı.110

Sokrates, Isa ve Pythagoras’ın öğretilerini yayımlamaktan neden kaçındıklarınıAquino’luTommaso açıklar.113

Okulluların ya da moderni’nin on ikinci yüzyıldaki yükselişi, geleneksel Hıristiyan âlimliğinin

Page 265: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

eskilerinden keskin kopuşuna yol açtı.116

Skolastisizm, tıpkıSeneca’cılık gibi, aforistik öğrenimin sözlü geleneklerine doğrudan bağlıydı.118

Hem elyazmasıkültürü hem de gotik mimari, nesnenin üstüne düşen değil içinden geçenışıklailgiliydi.121

Ortaçağsüslemeciliği, yaldızcılığıve heykelciliği, elyazmasıkültüründe merkezi önem taşıyanezberleme sanatının yönlerini oluşturur.125

Sözel insan için, literal metin bütün muhtemel anlam düzeylerini kapsar.127

Enformasyon hareketinin niceliğindeki artışın kendisi, tipografiden önce bile bilginin görseldüzenlenişini ve perspektifin yükselişini destekledi.129

Yazılıve sözlü bilgi yapılarıarasındaki çatışmanın aynısı, Ortaçağtoplumsal yaşamında dakendisini gösterir.132

Ortaçağdünyası, bir uygulamalıbilgi çılgınlığıiçinde sona erdi; bu uygulamalıbilgi, antikdönemin yeniden yaratılmasına uygulanan yeni Ortaçağbilgisi idi.135

Rönesansİtalya’sı, bir tür Hollywood antikite film setleri koleksiyonuna dönüştü ve Rönesans’ınyeni görsel antik dönemciliği, her sınıftan insan için iktidara giden yolu açtı.137

Ortaçağ’ın kral idolleri139

Tipografinin icadı, birörnek yinelenebilir nitelikteki ilk metaı, ilk üretim bandınıve ilk kitleselüretimi yaratarak, uygulamalıbilginin yeni görsel vurgusunu pekiştirdi ve genişletti.143

Sabit bir bakışaçısı, matbaa ile mümkün hale gelir ve plastik bir organizma olarak imgeye sonverir.145

Camera obscura’nın doğal büyüsü nasıl oldu da dışdünyanın manzarasınıbir tüketici metaına yada ambalajına çevirmekte Hollywood’dan önce davrandı.147

Aziz Thomas More, skolastik felsefenin azgın nehri üstüne kurulacak bir köprü tasarısısunar.148

Elyazmasıkültürünün, tipografinin ortaya çıkardığıgibi yazarlara ve kamuoyuna sahip olmasınınhiçbir yolu yoktu.150

Ortaçağ’da kitap ticareti, bugün eski ustalar’ın kitaplarında olduğu gibi, ikinci el ticaretiydi.153

Basımcılıktan iki yüzyılıaşkın bir süre sonrasına kadar, bir nesir kompozisyonunda baştan sonatek bir ton ya da tutumu nasıl sürdüreceğini hiç kimse keşfedemedi.155

Geç dönem Ortaçağgörsel vurgusu ayinleri ne kadar bulandırdıysa, bugün elektronik alanınbaskısıayinleri o kadar berraklaştırmıştır.156

Rönesans’ın arakesitini, Ortaçağçoğulculuğu ile modern türdeşlik ve makineleşmenin buluşmasıoluşturdu: Bir ani saldırıve başkalaşım formülü.161

Page 266: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Peter Ramus ve John Dewey, birbirine taban tabana zıt iki çağın, yani Gutenberg çağıileMarconi ya da elektronik çağının iki öğretim sörfçüsü idi.165

Rabelais, matbaa kültürünün geleceğinin vizyonunu sunar: Uygulamalıbilginin tüketici cenneti.167

Rabelais’nin ünlü kaba saba dokunsallığı, geri çekilmekte olan elyazmasıkültürünün kitlesel birgeri akıntısıdır.171

Bir el zanaatının ilk makineleşmesi olarak tipografinin kendisi, yeni bir bilginin değil, uygulamalıbilginin kusursuz örneğidir.172

İnsanın tasarladığıve dışsallaştırdığıher teknoloji, ilk içselleştirilme döneminde insani bilinciuyuşturma gücüne sahiptir.175

Avrupa, Gutenberg’le birlikte, değişimin kendisinin, toplumsal yaşamın arketipsel kuralınadönüştüğü teknolojik ilerleme evresine girer.177

Rönesans’ta uygulamalıbilgi, işitsel terimlerin görsel terimlere, plastik biçimin retinal biçimeaktarılmasıhalini almak zorundaydı.181

Tipografi, dili bir algıve keşif aracından, taşınabilir bir metaa dönüştürme eğilimindeydi.183

Tipografi yalnız bir teknoloji değil, tıpkıpamuk ya da kereste ya da radyo gibi, kendi içinde birdoğal kaynak ya da temel üründür; ve bütün temel ürünler gibi, yalnız kişisel duyu oranlarınadeğil, aynızamanda komünal karşılıklıbağımlılık modellerine deşekil verir.186

Hatasız ölçme tutkusu, Rönesans’a egemen olmaya başladı.189

Kafa ile yürek arasında matbaanın yol açtığıayrım, Avrupa’yıMachiavelli’den günümüze değinetkilemişbir travmadır.194

Makyavelci zihniyet ile tüccar zihniyeti, herşeyi yöneten bölünmenin gücüne –iktidar ve ahlakikilemine ve para ve ahlak ikilemine– olan yalın inançlarında bütünüyle aynıdır.198

Dantzig, yeni harf teknolojisinin yarattığıihtiyaçlarıkarşılamak üzere neden sayıdiliningenişletilmek zorunda olduğunu açıklar.200

Sayılar Öklitçi uzayıistila ettiği zaman Grekler dillerin karışıklığıile nasıl başa çıktılar?203

Sanat ile bilim arasında on altıncıyüzyıldaki büyük boşanma, hızlandırılmışhesaplamaaraçlarıyla ortaya çıktı.205

Moderni’nin Halklaİlişkiler sesi olan Francis Bacon’ın iki ayağıda Ortaçağ’da duruyordu.208

Ortaçağ’ın Doğa Kitabıile hareketli matbaa harflerinden gelen yeni kitap arasında FrancisBacon tarafından tuhaf bir nikâh kıyıldı.211

Bacon’ın Adem’i bir Ortaçağgizemcisi, Milton’tnki ise bir sendika örgütçüsüdür.214

Kitlesel olarak üretilmişbaskısayfası, ne dereceye kadar sözlü itirafın yerini aldı?217

Rabelais ve Cervantes gibi Aretino da tipografinin anlamınıGargantuavari, Fantastik,İnsanüstü

Page 267: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

olarak ilan etti.220

Marlowe, uyaksızşiirden oluşan ulusal bir hitap sistemi –yeni başarıöyküsüne yaraşır,doğrulukta olan bir vurgulu heceli ses sistemi– kurmakla, yabanıl haykırışında Whitman’ınönüne geçmeyi başardı.224

Matbaa, anadilleri kitle iletişim araçlarına ya da kapalısistemlere dönüştürürken, modernmilliyetçiliğin birörnek, merkeziyetçi güçlerini de yarattı.226

Şiirle müziğin boşanması, ilk olarak basılısayfada kendisini gösterdi.228

Nashe’in nesrindeki sözel çokseslilik, çizgisel ve edebi terbiyeyi taciz eder.229

Matbaa başlangıçta, Shakespeare dışında herkes tarafından, hatalıolarak, bir ölümsüzlükmakinesi gibi kabul edildi.231

Sehpa resmi gibi, kitabın taşınabilirlik niteliği de, yeni bireycilik kültüne büyük katkıda bulundu.235

Basımın birörnekliği ve yinelenebilirliği, on yedinci yüzyılın siyasal aritmetiğini, on sekizinciyüzyılın da hazcıhesabınıyarattı.237

Tipografik mantık, bütünsel, yani sezgisel ve irrasyonel insan tipi olarak, dışarıda kalan,yabancılaşmışinsanıyarattı.241

Cervantes, Don Quixote figüründe tipografik insanla yüzleşti.243

Tipografik insan, matbaa teknolojisinin biçimlenişlerini ifade edebilir ama onlart okumakonusunda çaresizdir.246

Tarihçiler, milliyetçiliğin on altıncıyüzyıldan kaynaklandığının farkında olmalarına karşın,kuramdan önce gelen bu tutkuya henüz bir açıklama getirememişlerdir.248

Milliyetçilik, hem bireyler hem de uluslar arasında hak eşitliği üstündeısrar eder.251

Cromwell ve Napoleon’un yurttaşorduları, yeni teknolojilerin ideal tezahürleriydi.253

İspanyollar, Mağribilerle çok uzun süren kavgalarıyüzünden, tipografiye karşıbağışıklıkkazanmışlardı.256

Matbaa, Latincenin sonunda ortadan kalkmasına neden olacakşekilde arındırılmasına yol açtı.259

Tipografi, kendi karakterini, dillerin düzenlenmesi ve sabitleştirilmesine kadar yaydı.260

Matbaa, yalnız yazım ve dilbilgisini değil, dillerin vurgusunu ve çekimini de değiştirerek, kötüdilbilgisini mümkün hale getirdi.263

Çekintin ve sözcük oyununun düzleştirilmesi, on altıncıyüzyılda uygulamalıbilgi programının birparçasına dönüştü.265

Matbaa, ulusal birörnekliği ve devlet merkeziyetçiliğini yarattı, ama ayrıca bireyciliği ve devletekarşımuhalefeti de doğurdu.268

Page 268: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

Okuryazar olmayan bir toplumda hiç kimse dilbilgisi hatasıyapmamıştır.271

Yaşamın ve dilin dokunsal niteliklerinin indirgenmesi, Rönesans’ta peşinden koşulan veşimdielektronik çağında artık kabul görmeyen anlaştırmayıoluşturur.272

Tipografik insanın yeni zaman anlayışısinematik, dizisel ve resimseldir.273

Bilinçli yaşamın yadsınmasıve tek bir düzeye indirgenmesi, on yedinci yüzyılın yeni bilinçdışıdünyasınıyarattı. Sahne, arketiplerden ya da bireysel zihnin duruşlarından temizlenmişti veartık kolektif bilinçdışının arketipleri için hazır durumdaydı.276

Felsefe, tipografinin varsayımlarınıya da dinamiğini bilinçdışıolarak benimsemesiyle, en azbilim kadar naifti.279

Descartes nasıl mekanik dalga üzerinde başarıyla ilerlediyse, Heidegger’in sörf tahtasıdaelektronik dalga üzerinde büyük bir başarıyla kayar.281

Tipografi, sessizliğin seslerini çatlattı.283

Gutenberg Galaksisi, kuramsal olarak, eğri uzayın keşfiyle birlikte 1905’te çözüldü, amauygulamada, bundan daha iki kuşak önce, telgraf tarafından istila edilmişti bile.286

Pope’un Dunciad’ı, basılıkitabıilkel ve romantik dirilişin aracıolmakla suçlar. Katışıksız görselnicelik, kabilesel güruhun büyülü rezonansınıuyarır. Satışgişesi,şiirsel büyünün yankıodasınabir geri dönüşolarak ansızın ortaya çıkar.289

Pope, yeni kolektif bilinçdışınıkişinin kendini ifadesinin biriken yan ürünü olarak gördü.293

Dunciad’ın son kitabı, Komünyonun muazzam bir parodisi olarak, mekanik biçimde uygulananbilginin değiştirici gücünü ilan eder.295

YENİDEN BİÇİMLENEN GALAKSİya da Bireyci bir Toplumda Kitleİnsanının AcınasıDurumu299

Kaynakça Dizini315

YabancıSözcük ve Deyimler338

Page 269: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

{1}TheSingerofTales’danalıntı,s.3.{2}TradeandMarketintheEarlyEmpires,s.5.{3}EdwardT.Hail,TheSilentLangmge,s.79.{4}LeslieA.White,TheScienceofCulture,s.240.{5} Ozgun metinde, İngilizcede "bilinç, bilinçlilik" anlamına gelen consciousness sözcüğu "con-sciousness" biçiminde tireli

yazılmış, boylece Latince "ortaklık"anlamıveren "con" oneki ile "bilgi, bilme" anlamına gelen "scientia"dan yani "ortak-bilgi"dengelensözcüğüntaşıdığıbuözellikvurgulanmıştır(ed.n.)

{6}DemocracyinAmerica,kısımII,kitapI,bölüm1.{7}TheCompleteWorksofShakespeare,ed.G.L.Kittredge.KingLear’danyapılanbutunalıntılar, aksibelirtilmediği takdirde,

PerdeI,sahnei’dendir.Baştansonadek,Kittredgederlemesikullanılmıştır.

*KralLear’danyapılanalıntılardaProf. İrfanŞahinbaş’ın çevirisinden (MEB, 3. Baskı, İstanbul, 1959) yararlanılmış, metninburadakibağlamıgözönündebulundurularakçeviridebazıdeğişiklikleryapılmıştır.(ç.n.)

{8}DonQuijote,çev.RozaHakmen,YKY,İstanbul,1996(ed.n.){9}Bkz."AcousticSpace"["AkustikUzay"]başlıklıbolum,E.CarpenterveH.M.McLuhan,ExplorationsinCommunicationiçinde,

s.65-70.{10}UtramChristusdebueritdoctrinamSuamScriptotradere.SummaTheologica,kısımIII,q.42,art.4(İsaöğretisiniYazıcısınaemanetetmeyezorunlukaldımıkalmadımı?[Çeviren:ÇiğdemDürüşken]){11}Yabancısözcükvedeyimlerinanlamlarıkitabınsonundaverilmiştir(ed.n.){12}“... onderleriSokrates idi. Sokrates,butunaydın insanların tanıklığıylave tumYunanistan’ınuzlaşımsalyargısıyla, sadece

bilgeliği, keskin zekası, zarafeti ve ince duşünüşu sayesinde değil, aynı zamanda belagat gucu, farklılığı ve uretkenliğisayesindebirtartışmanınherikiyönünedehâkimolunca,kolaycaönderlikkoltuğunaoturdu...."(Çeviren:ÇiğdemDürüşken)

{13}Phaedrus,çev.B.Jowett,274-275.Platon’danyapılanbütünalıntılardaJowett’inçevirilerikullanılmıştır.{14}Farklıbirçeviriiçinbkz.Kratylos,çev.CenapKarakaya,SosyalYayınlar,İstanbul,2000(ed.n.){15}Cassirer,LanguageandMyth,s.9’danalıntı.{16}NedLudd,1779yılındabir cinnetanındaLeicestershire’debirdukkanınvitrinlerinikırmışolan bir akılhastasıdır. Adını

Ludd’danalanLuddite’lerise,1811-16’daortavekuzeyİngiltere’deörgütlenmiş,makinelerikırmayıamaçlayanbirgruptur(ç.n.)

{17}H.M.McLuhan, "TheEffectof thePrintedBookonLanguage in theSixteenthCentury",Explorations in Communicationiçinde,s.125-135.

{18}"FilmLiteracyinAfrica",CanadianCommunications,c.I,no.4,yaz,1961,s.7-14.{19}TV izlemede yeni uzay yonlenimine ilişkin daha fazla veri için, bkz. H.M.McLuhan, "Inside the Five Sense Sensorium",

CanadianArchitect,Haziran,1961,e.6,no.6,s.49-54.{20}Korelilerdaha1403’tedelgiçvekalıplarkullanarakdokumhar leriyapıyorlardı(TheInventionofPrintinginChinaandits

SpreadWestward ["MatbaanınÇin’de İcadıveBatıyaYayılması"], T. F. Carter). Carter, alfabenin matbaayla ili şkisiyle hiçilgilenmemiştivemuhtemelenKorelilerinfonetikalfabeleriyleünlüolduklarınıbilmiyordu.

{21}Bkz."AcousticSpace."{22}RoyalSociety, İngiltere’de1662’deKral II.Charles tarafından, fenbilimlerine ilişkinaraştırmalar yapmakvebubilimleri

geliştirmekamacıylakurulmuşbirdernektir(ç.n.)

Page 270: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

{23}"ŞiirFelsefesi"adıyla,çev.CemAkaş,kitaplık,Sayı31,Kış1998,s.139-148(ed.n.){24}Amacınıhepaklındatuttu.(Çeviren:EmelKarayel){25}Tanrıkalbesolukverdi.(Çeviren:EmelKarayel){26}Poetika,çev:İsmailTunalı,RemziKitabevi,İstanbul,1976(ed.n.){27}GeorgvonBekesy’nin"SimilaritiesbetweenHearingandSkinSensations"(PsychologicalReview,Ocak1959,s.1-22)başlıklı

makalesi,nedenhiçbirduyununtekbaşınaişlevgoremeyeceğiniveotekiduyularınişleyişivediyetiyoluyladeğiştirilmedenvarolamayacağınıanlamakiçinbiraraçsunar.

{28}Ivins,ArtandGeometry,s.59.{29}JohnWhite,TheBirthandRebirthofPictorialSpace,s.257.{30}Mimesis:TheReprensentationofRealityinWesternLiteratüre.Bukitap,Homeros’tangunumuzekadarBatıedebiyatında

anlatıçizgilerininüslupaçısındanbirçözümlemesiniyapar.{31}PatrickCruttwell,TheShakespeareanMoment’tebutemayıdahagenişbirbiçimdeelealmıştır.{32} Eukleides’in sozunu ettiği, ne olduğu gunumuzde tam olarak bilinmeyen bir tur matematik onermesidir. Bir problemin

belirsizolmasını ya da sonsuz sayıda çozumunun olmasını sağlayacak koşullar bulmanın mumkun olduğunu bildiren birönermeolduğusanılmaktadır(Redaktörünnotu.)

{33} Bu konuda, Harold Innis’in Empire and Communications adlı kitabında olduğu gibi, aynı yazarın The Bias ofCommunication’mâada pek çokşeyvardır. İkincikitabın "The Problem of Space" başlıklı bolumunde (s. 92-131), yazılısözün,akustikuzayınsözlüvebüyülüboyutlarınıküçültmegücünegenişyerverilir:"Sezar’ınsozunuettiği,Druidlerinbelleğieğitmeyi ve bilgiyi herkes tarafından ulaşılabilir olmaktan korumayı amaçlayan sozlu geleneği, silinip gitmişti." Ve:"İmparatorluğun ve Roma hukukunun gelişimi, polis’in ve site devletinin yıkılışını izleyen bireycilik ve kozmopolitliğinyükselişine uygun kurumlara olan ihtiyacı yansıtıyordu." (s. 13) Zira, kağıt ve yolların site devletlerini tahrip ettiği veAristoteles’in "siyasal hayvan”ının yerine bireyciliği geçirdiği gibi, "Ozellikle Muslumanlığın yaygınlaşmasının ardındanpapirus kullanımındaki duşüş, parşomen kullanımını zorunlu kıldı." (s. 17) Kitap ticaretinde ve İmparatorlukta papiruskullanımınınrolu ustune,ayrıcabkz.GeorgHerbertBushnell,FromPapyrus toPrint,ve ozellikleMosesHadas,Ancilla toClassicalLearning.

{34}E.S.Carpenter,okuryazarolmayaninsanınOklitçiolmayanuzaykavrayışlarınasahipolduğunuifadeedenilkantropoloğunVladimir G. Bogaaz (1860-1936) olduğunu ileri surer. Bu temaları, "Ideas of Space and Time in the Concept of PrimitiveReligion",AmericanAntropologist,c.27,no.2,Nisan1925,s.205-266’daifadeeder.

{35}Ryle,TheConceptofMind,s.223-224.{36}Ulysses,çev.NevzatErkmen,YKY,5.Baskı,1999,s.774-775(ed.n.){37}Çeviren:DoğanŞahiner.{38}Çeviren:DoğanŞahiner.{39}Çeviren:DoğanŞahiner.{40}Çeviren:DoğanŞahiner.{41}Ivins,LynnWhite’ın‘TechnologyandInventionintheMiddleAges"makalesinizikreder;Speculum,c.XV,Nisan1940,s.141-

159.{42}JohnPick,ed.,AGerardManleyHopkinsReader,s.xxii.{43}Çeviren:DoğanŞahiner.{44} Benim "The Effect of the Printed Book on Language in the Sixteenth Century" makalemde bu konuda referanslar

Page 271: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

bulunmaktadır;ExplomlionsinCommunicationsiçinde,s.125-135.{45}İtiraflar,çev.DominikPamir,KaknüsYayınları,İstanbul,1999(ed.n.){46}Eleştirininesası,onun içindeyaşadığıdurumların,bizim içindeyaşadığımızdançok farklıolduğunuanlamasınıbilmektir.

(Çeviren:DoğanŞahiner){47}J.W.Clark,TheCareofBooks.{48}E.F.Rogers,ed.,St.ThomasMore:SelectedLetters,s.13.{49}L’Enseignementdel’ecritureauxuniversitesmedievales,s.74;çevirilerelinizdekikitabınyazarınaaittir.{50}BumulahazalarChaucer’ınuniversitelisiniilginçbiraçıdangormemizisağlarvetartışılanmetinde "saygıdeğer"okumanın

"dünyevi"okumayatercihedilmesinebiraçıklamagetirir:Oxford’danbirÜniversitelivardı,

Müzminöğrencilerdendi,mantıktıbölümü,Birderibirkemikatıbekliyorduölümü.Kendisidehiçgerikalmıyorduatından,Ciddiyetakıyorduavurtlarıçökmüşsuratından.Üstündepelerinilimelimeolmuştu,Kilisedeyeryoktuhenüz,tümkadrolardolmuştu.Hemokadaruzaktıkidünyaişlerinden,Birişegirmekiçingörmüyordubirneden.İsterdiAristo’nunfelsefekitaplarıOlsundubaşucunda,kırmızısiyahkapları.Pahalıgiysilerikimalırsaalsındı,İlahilersöylesin,kemanıkimçalarsaçalsındı.

[CanterburyHikâyeleri,çev.NazmiAğıl,YKY,İstanbul1994,s.42]{51}Bkz.bukitaptas.36,dipnot3(ed.n.){52}Bkz.C.S.Baldwin,MedievalRhetoricandPoetic,veD.L.Clark,RhetoricandPoetryintheRenaissance.Herikiaraştırmacı

daCicero’nunşiirveretorikkarışımınıkafakarıştırıcıbulur.OysaOnEducation’daCicero’nungoruşunu temelalanMiltonbunu kabul ediyordu. Milton, dilbilgisinden sonra ancak "latif ve şatafatlı bir retoriğe" yararlı olacak kadar mantıköğreniminingerekligorulduğunu soyler. "Daha az zarif ve guzel, amadahabasit, duygusal veheyecanlıolanşiir bunlarınhemenardındangelmeli,hattadahaiyisi,bunlardanoncegelmeliydi."Milton’ınbusonsozleri,genelliklebağlamıdışındaveonundilindekikesinteknikanlamıgözönünealınmaksızınzikredilmiştir.

{53}H.-I.Marrou,SaintAugustinetlafindelacultureantique,s.530,not.{54}Hıristiyan,Augustinus’çukültür,hatibintekniğine,gramercininkindendahaazborçludur.(Çeviren:DoğanŞahiner){55}Onaltıncıyüzyılda,Elizabethçağıaktorlerinekimizaman"retorikçi"deniyordu.Bu,pronuntiatio’mmyanısıra retoriğin

diğer dort dalının da (inventio, dispositio, elocutiovememoria) öğretildiği bir çağda doğaldı. Bkz. B. L. Joseph’in yetkinçalışması,ElisabethanActing; Josephburada, on altıncıyüzyıl dilbilgisi ve retorik kılavuzlarından, Elizabethdonemi okulçocuğununaşinaolduğusayısızdramatiksöylevveeylemtekniğiçıkarır.

{56}RomanDeclamation,s.10.BiryerdeCicero, "Felsefebenim ileriyaşımınsoyleviolacaktır"der.Herneolursaolsun,bu,Ortaçağ’ınsöylevidir.

{57}Artardagelenlerkonuşmayıoyleguçlendirirki,/Konuşmanınbutundeğerleriortasındaneldeedilip sonuca oylevarılır;(Çeviren:ÇiğdemDürüşken)

{58}Latinedebiyatınınbirdönemi(İSy.18-y.133)[ç.n.]

Page 272: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

{59}Damgailedamgalanmış(Çeviren:EmelKarayel){60}Küçükmadeniparalarhalindebasılmış(Çeviren:EmelKarayel){61}StudiesintheRenaissanceiçinde,c.VIII,1961,s.155-172.{62}EdmundJosephRyan,RoleoftheSensusCommunisinthePsychologyofSt.Tho-masAcjuinasadlıkitabında,GrekveArap

dünyasındaanlaşıldığışekliylesensuscommunisdüşuncesininbirtarihiniverir.Bu,dokunsallıkaçısındankilitbirkonumdaolanbiröğretidirveShakespeare’inyapıtlarıkadargeçbirdönemekadarAvrupadüşüncesindeyaygındır.

{63}"TheWrittenWordasanInstrumentandaSymbolintheFirstSixCenturiesoftheChristianEra",ColumbiaUniversity,1946,s.2.

{64}Ivins,ArtandGeometry,s.82.{65}DivinaCommedia’nınikincicildi.Uçciltliktamçevirisi:İlahiKomedya,(Cehennem;Araf;Cennet)çev.RekinTeksoy,O ğlak

Yayıncılık,İstanbul,1999(ed.n.){66}EzraPound,TheSpiritofRomance,s.177.{67}ThePortableDante,s.xxxiii.{68}Bununlabirlikte,görselolanın"belirgin"halegelmeveotekiduyulardankopmaeğilimi,Gotikyazınıngelişimindebiledikkat

çekmiştir.E.A.Loweşunubelirtir:"Gotikyazıyıokumakzordur ... Sankiyazılısayfaokunmak içindeğildebakılmak içinyapılmışgibidir"(bkz."Handwriting",G.C.CrumpveE.F.Jacob,ed.,TheLegacyoftheMiddleAgesiçinde,s.223).

{69}Utopia,çev.VedatGünyol-SabahattinEyuboğlu-MinaUrgan,TürkiyeİşBankasıKültürYayınları,1999,s.107.{70}Utopia,çev.VedatGünyol-SabahattinEyuboğlu-MînaUrgan,TürkiyeİşBankasıKültürYayınları,1999,s.128.{71}O. E.D. [Oxford English Dictionary],"Derskitapları"başlığıaltında, bu turlu duzenlemelerin on sekizinci yuzyıla kadar

sürdüğünüsöyler.{72}Bkz."EffectsofPrintontheWrittenWordintheSixteenthCentury",Explorati-onsinCommunications,s.125vd.{73}HelmutHatzfeld,Literatüre throughArf ’ta bu sorunun plastik ve resimsel yonunu sergiler. Stephen Gilman’ın "Time in

SpanishPoetry"(Explorations,no.4,1955,s.72-81)makalesi,LeCid’dekullanılanzamanlardaki"gizlisistemyadaduzen"iortayaçıkarır.

{74}R.J.SchoeckveJeromeTaylor,ed., ChaucerCriticismiçinde,s.2.Bkz.ayrıcaB.H.Bronson,"ChaucerandhisAudience",FiveStudiesinLiteratüreiçinde.

{75}"NewDirectionsforOrganizationPractice",TenYearsProgressinManagement,1950-1960içinde,s.48,45.{76}Aşağıdabuçalışmadanyapılanötekialıntılargibi,benimçevirim.{77}More,EnglishWorks,1557,s.835.{78}Çeviren:DoğanŞahiner.{79}StudiesinEnglishLiteratüre,1500-1900,c.I,no.1,kış,1961,s.31-47.{80}Gargantua,çev.S.Eyuboğlu-A.Erhat-V.Günyol,CemYayınları,İstanbul,1973(ed.n.){81}TheDunciad:Alexander Pope’un (1688-1744) edebiyat dunyasındaki duşmanlarından oç almak için yazdığı satirik şiir

(1728). Pope, sıkıntı tanrısının buyuk rahipleri olarak gorduğü şair meslektaşlarını sert bir şekilde (isim belirterek veçoğunluklahaksızyere)suçladığıbuyapıtında,bu"gerizekalılığın",ustundeAkılsutunununyukseldiğiKıskançlıkkaidesiniortayaçıkardığımsöyler,(ç.ıı.)

{82}TheWarksofMr.FrancisRabelais,çev.SirThomasUrquhart,s.204.{83}EnglishLiteratureintheSixteenthCentury,s.140.

Page 273: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

{84}Çeviren:DoğanŞahiner.{85}Çeviren:DoğanŞahiner.{86}Usher,HistoryofMechanicalInvention,s.240{87}W.J.Bates,ed.,Criticism:theMajörTextsiçinde,s.89.{88}Hamlet,çev.SabahattinEyuboğlu,RemziKitabevi,İstanbul,1974,s.74.Çeviride"yurektengelen","resolution"(kararlılık;

azim)karşılığındakullanılmış(ed.n.){89}H.M.McLuhan, "PrintingandSocialChange",PrintingProgress: AMid-CenturyReport,The InternationalAssociation of

PrintingHouseCraftsmen,Inc.,1959.{90}StudiesintheRenaissance,c.VIII,1961,s.155-172.{91}Çeviren:DoğanŞahiner.{92}HaroldInnis,EssaysinCanadianEconomicHistory,s.253.{93}Age,s.254’tealıntı.{94}"RamistMethodandCommercialMind",s.159.{95}Çeviren:DoğanŞahiner.{96}Bkz.H.M.McLuhan,"TheEffectsoftheImprovementsofCommunicationMedia",JournalofEconomicHistory,Aralık1960,

s.566-575.{97}CharlesP.Curtis,It’sYourLaw,s.65-66.{98}WalterOng,"RamistMethodandtheCommercialMind",s.165.{99}Othello,Çeviren:ÖzdemirNutku,RemziKitabevi,İstanbul,2000.{100} Lay Sermons, Addresses and Revieıvs içinde, s. 34-35. Bkz. ayrıca, H. M. McLuhan, The Mechanical Bride: Folklore

oflndustrialMan,s.108.{101}Bkz.TheMechanicalBride,s.107.{102}Aristoteles’insöylediğiherşeyinyorumolduğu(söylenir.)(Çeviren:ÇiğdemDürüşken){103}Abakistler:Hesapyapmadaabakuskullananlar;Algoristler:(Arapmatematikçiel-Harizmi’ninadından)Arapyadaondalık

sayısisteminikullananlar,(ç.n.){104}Bkz.EtienneGilson,LaPhilosophieauMoyenAge,s.481.{105}Dünyanınbütünyaratıkları/Sankikitapveresimdir/Soyludurvebiraynadır.(Çeviren:DoğanŞahiner){106}YeniHayat,çev.IşılSaatçıoğlu,YKY,İstanbul,1995.{107}Kurtarıcımız, doğru yoldan ayrılmamak için iki kitabı okumamız gerektiğini ileri surduğünde, şoyle dememişmiydi:

YazılarıveTanrı’nınbilmediğinizdenyoldançıkıyorsunuz(Matta,22,29).(Çeviren:ÇiğdemDürüşken){108}MidsummerNight’sDream,V,i.{109}BirYazGecesiRüyası,çev.BülentBozkurt,RemziKitabevi,3.Basım,İstanbul,{110}ParadiseLost,IX,11.201-203.{111}Çeviren:DoğanŞahiner.{112}Essays,ed.R.F.Jones,s.294.{113}AdvancementofLearning,s.125.

Page 274: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

{114}Cicero’yuokuyarakonyılgeçirdim.(Çeviren:ÇiğdemDürüşken){115}SirPhilipSidney,AstrophelandStella.{116}EdwardHutton,PietroAretino,TheScourgeofPrinces,s.xl.{117} TheWorks of Aretino; İtalyanca orijinalinden, eleştirel ve biyogra ik bir onsozle birlikte, İngilizceye çeviren, Samuel

Putnam,s.13.{118}AsYouLikeIt,II,vii.{119}SizeNasılGeliyorsa,çev.BülentBozkurt,RemziKitabevi,İstanbul,1996.{120}TümSoneler,çev.TalâtSaitHalman,CemYayınevi,İstanbul,1989.{121}Aretino,Dialogues,s.59.{122}PietroAretino,s.xiv.{123}C.Marlowe,BütünOyunları,çev.M.HamitÇalışkan,YKY,İstanbul,1996,s.567.{124}D(avid)W(ark)Grif ith((1875-1948):ABD’lioncusinemayonetmeni.Yakınçekimyanında,genişçekim,kararma,açılma,

almaşıkkurgugibibirçoksinematekniğinindeyaratıcısıveilkuygulayıcısıdır(ed.n.){125}TamburlainetheGreat,I,ii.{126}Marlowe,BütünOyunları,çev.M.HamitÇalışkan,YKY,İstanbul,1996,s.582-583.{127}AdıMusalarlabirlikteanılanefsaneviozan.YerinegoreOrpheus’unarkadaşı,oğrencisiyadaoğlusayılanMusaios,Attika

efsanesindeOrpheus’akarşılıkyaratılmışbir tip olmalıdır:Mistik nitelikteki ezgilerinin Eleusis gizemleriyle ilişkili olduğusöylenirdi(ç.n.)

{128}Masque:16.ve17.yuzyıllardakrallar,kraliçelerveyasoylulariçinsıksıktemsiledilen,manzum,muzikli,danslıveşarkılıoyun(ç.n.)

{129}ÇevirenJohnAlday,1581;STC3170,Rjjj’ten,Rjv’ekadar.{130}Ulysses,çev.NevzatErkmen,YapıKrediYayınları,5.Baskı,İstanbul,1999,s.71.{131}TümSoneler,çev.TalâtSaitHalman,CemYayınevi,İstanbul,1989.{132}Bühler,TheFifteenthCenturyBook,s.33.{133}R.H.Tawney,ReligionandtheRiseofCapitalism,s.156.{134}Age,s.151’dealıntı.{135}Bkz.L’Apparitiondulivre,s.127,429.{136}TheBiasofCommunication,s.29.{137}Age,s.28.{138}Çeviren:DoğanŞahiner.{139}HenrySaint John,Bolingbrokevikontu,(1678-1751):Liberal ikirleresahip, İngilteresiyasetindeolduğukadaredebiyat

dünyasındadaönemlibiryeresahip,yurtsevergörüşleriyletanınanbirsiyasetvedevletadamı(ç.n.){140}JosephLeclerc,TolerationandtheReformation,c.II,s.349.{141}Jones,TheTriumphoftheEnglishLanguage,s.321.{142}Hayes,HistoricalEvolutionofModemNationalism,s.63-64.{143}TheTriumphoftheEnglishLanguage,s.183.

Page 275: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

{144}S.L.Greenslade,TheWorkofWilliamTyndale,G.D.Bone’unbirgirişiylebirlikte,s.51.{145}Guerard,LifeandDeathofanideal,s.44.{146}R.N.Anshen,Language:AnEncjuiryintoitsMeaningandFunction,ScienceofCul-tureSeries,c.VIII,s.3.{147}Age,s.9.Ayrıcabkz.EdwardT.Hail,TheSileniLanguage.{148}M.M.Mahood,Shakespeare’sWordplay,s.33.{149}CharlesCarpenterFries,AmericanEnglishGrammar,s.255.{150}Jones,TheTriumphoftheEnglishLatıguage,s.202’dealıntı.{151}W.F.Mitchell,EnglishPulpitOratoryfromAndrewstoTillotson,s.189’daalıntı.{152}BasilWillev,TheSeventeenthCenturaBackground,s.207’dealıntılanıyor.{153}Age,s.212.{154}Siebert,FreedomofthePressinEngland,1476-1776,s.103.{155}Toprak Çevirme Yasası: 1597’de İngiltere’de çıkardan ve hazineye ait bir toprağın etrafının çitlerle çevrilerek temlik

edilmesinidüzenleyenyasa(ç.n.){156}2Temmuz1956,s.46.{157}İngilizcedeotel,"hotel"olarakyazılır;budildebelgisizhar itarifolarakunsuzsestenonce"a", unlusestenoncede"an"

kullanılır(ç.n.){158}Jones,TheTriumphoftheEnglishLanguage,s.189’daalıntı.{159}Poulet,StudiesinHumanTime,s.13.{160}Age,s.15.{161}Age,s.16.{162}Age,s.45.{163}Age,s.54.{164}Age,s.58.{165}Shakespeare,SoneLX.{166}TümSoneler,çev.TalâtSaitHalman,CemYayınevi,İstanbul,1989.{167}Whyte,TheUnconsciousbeforeFreud,s.60.{168}Poulet,StudiesinHumanTime,s.78.{169}Age,s.80.{170}Age,s.85.{171}Age,s.87.{172}A.RobertCaponigri,TimeandIdea:TheTheoryofHistoryinGiambattistaVico.{173}Age,s.142.{174}Dorikmimariüslubundaçatıyıtaşıyankaidedeyeryerbulunanvegenellikleüstükabartmalıdörtköşelitaş(ç.n.){175}Kapıveyapencerealnı(ç.n.){176}CarolaGiedion-Welcker,ContemporarySculpture,s.205.

Page 276: MARSHALL MCLUHAN Tipografik İnsanın Oluşumu

{177}Selections,ed.PhilipP.Wiener,s.29-30.{178}Age,s.52.{179}TheDunciad(B),ed.JamesSutherland,s.49.{180}Age,IV,11.21-24.{181}Age,IV,11.91-94.{182}Pope’sDunciad,s.60.{183}Age,s.47.{184}Dunciad(B),IV,11.627-656.{185}Jerusalem,III,74.{186}Age,II,36.{187}BuNewton’cutemayı,"TennysonandPicturesquePoetry"adlımakaledegeliştirdim;JohnKillham,ed.,CriticalEssayson

PoetryofTennysoniçinde,s.67-85.{188}JohnRuskin,ModernPainters,c.III,s.96.{189}Bkz.H.M.McLuhan,"joyce,MallarmeandthePress"["Joyce,MallarmeveBasın"],SewaneeReview,kış,1954,s.38-55.{190}Doldurulacakbirboşluk,uzay(ç.n.){191}ZikredenRaymondWilliams,CultureandSociety,1780-1850,s.38.{192}Hoşgörüazaldıkçayüklerağırlaşır.(Çeviren:ÇiğdemDürüşken){193}"ŞiirFelsefesi"adıyla,çev.CemAkaş,kitap-lık,Sayı31,Kış1998,s.139-148(ed.n.){194}SelectedEssaysiçinde,s.145.{195}"TheSocialandIntellectualBackground",TheModemAgeiçinde(ThePelicanGuidetoEnglishLiteratüre),s.47.