sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/kemâli__divanı.docx · web viewenvâr-ı melâhat,...

89
Kemâlî Divanı Münâcât Hamdü-lâyuhsâ, Hudânın sânına mutlak sezâ Sâni'-i tekvin odur iycâdına yok intihâ. Hem senâ-yi âferîn olsun o zâta bîaded Kullarına fazl u ihsan eylemiş kim lâyuad. Nev'-i insânı husûsa gayri'dan kalmış şerîf, «Ahsen-i takvîm» ile öğmüs yaratmış hem zarîf. Nüsha-yi insanda kılmış âlem-i kübrâyı cem' Zâtını tevhid için vermiş ona hem nutk u fem. Şâir-i gafil nizam-ı nazmı kılmışken vebâl Ârif-i billâha kılmış şi'r ü nazmı Hak helâl. Âlem-i fark'da ne hoşdur dilberin vechinde hâl Âlem-i tevhid'de kim var levn ü sûret bir hayâl Cümle eşya bir cemâlin mazharı düşmüş meğer Ânın içün rûz u şeb, ay, gün, felek durmaz döner. Bir tecelli mazharı âlemler etmiş âşikâr Bilmezem hâb mı, hayâl mi, ya nedir bu rüzigâr. Aşkile kılmış kimin âşık, kimin ma'şûk-i râz Âşıka yanmak, yakılmak, ma'şukun elinde nâz.. Her sıfatdan görünen ol, gören oldur bîgüman Vech-i dilber ziyneti, hem âh u zâr-ı âşıkan. Kulhüvallahü ahad, Âmentü billâhis-samed Doğmadı, doğurmadı, şânında yok küfven ahad. Bâhusûs ol masdar-ı âlem Muhammed Mustafa Mersad-i Hakdır cemâl-i nûr-i pâk-i pür ziyâ. Şânına Levlâk okur, hem medheder Bârî-Hudâ Bûsitan-ı âlem anınla bulur neşv ü nüma. Mazhar-ı Hakdır, vücûdu Rahmeten-lilâlemin Vech-i nûrundan bezetmiş yârim etmiş nâzenin. Rûhuna yâ-Rab salât et, cismine bîhad selâm Ez ezel âbâd-ı dünya tâ ilâ yevm-il kıyâm. Vâlideyn-i Ehl-i Beyt, amm-i selâse,Ibn-i amm Çârıyâr-ı sâdıka, eshâba hem küll-ül ümem. Nefsini bilmekden âcizken Kemâli bîteab Medhi-hân olmuş «hüda-Peygamberi» gayet aceb

Upload: lebao

Post on 19-Mar-2018

243 views

Category:

Documents


4 download

TRANSCRIPT

Page 1: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Kemâlî Divanı

Münâcât

Hamdü-lâyuhsâ, Hudânın sânına mutlak sezâ Sâni'-i tekvin odur iycâdına yok intihâ.Hem senâ-yi âferîn olsun o zâta bîaded Kullarına fazl u ihsan eylemiş kim lâyuad.Nev'-i insânı husûsa gayri'dan kalmış şerîf,«Ahsen-i takvîm» ile öğmüs yaratmış hem zarîf.Nüsha-yi insanda kılmış âlem-i kübrâyı cem'Zâtını tevhid için vermiş ona hem nutk u fem.Şâir-i gafil nizam-ı nazmı kılmışken vebâl Ârif-i billâha kılmış şi'r ü nazmı Hak helâl.Âlem-i fark'da ne hoşdur dilberin vechinde hâl Âlem-i tevhid'de kim var levn ü sûret bir hayâlCümle eşya bir cemâlin mazharı düşmüş meğer Ânın içün rûz u şeb, ay, gün, felek durmaz döner.

Bir tecelli mazharı âlemler etmiş âşikâr Bilmezem hâb mı, hayâl mi, ya nedir bu rüzigâr.Aşkile kılmış kimin âşık, kimin ma'şûk-i râz Âşıka yanmak, yakılmak, ma'şukun elinde nâz..Her sıfatdan görünen ol, gören oldur bîgüman Vech-i dilber ziyneti, hem âh u zâr-ı âşıkan.Kulhüvallahü ahad, Âmentü billâhis-samed Doğmadı, doğurmadı, şânında yok küfven ahad.Bâhusûs ol masdar-ı âlem Muhammed Mustafa Mersad-i Hakdır cemâl-i nûr-i pâk-i pür ziyâ.Şânına Levlâk okur, hem medheder Bârî-Hudâ Bûsitan-ı âlem anınla bulur neşv ü nüma.Mazhar-ı Hakdır, vücûdu Rahmeten-lilâlemin Vech-i nûrundan bezetmiş yârim etmiş nâzenin.Rûhuna yâ-Rab salât et, cismine bîhad selâm Ez ezel âbâd-ı dünya tâ ilâ yevm-il kıyâm.Vâlideyn-i Ehl-i Beyt, amm-i selâse,Ibn-i amm Çârıyâr-ı sâdıka, eshâba hem küll-ül ümem.Nefsini bilmekden âcizken Kemâli bîteab Medhi-hân olmuş «hüda-Peygamberi» gayet aceb

Page 2: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

1

Sâkıya, sun bâde-yi aşkından uşşâka şarâb

Hasret-i lâ’lin ile bağrım yeter etdin kebâb.

Gör bahâristanda eşcâr u nebatın neş’esin

Devreder bâd-ı sebâ, cam doldurur her dem sehâb.

Nev arûs-i âlemin meşşatasın görsen eğer

Her çiçek Cibrîl olup senden sana eyler hitâb.

Ey Çimenzâr giren, gafil temâşâ kılma kim

Hüsnü çıkmış temâşâya şecer, nehr ü hübâb.

Cîyfeder dünya, ana baksan eğer hayvan gibi

Çeşm-i âdemle bakarsân bu dürür hüsn-i beâb.

Zâde-yi tab-ı meni görme mübarek cismini

Sen seni bilsen eğer şânındandır yüzdört kitâb.

Her nefes ihyâ, imâta eyleyen kimdir seni

Kayd-ı unsdur cehennem ger hava vü ger türâb.

Devlet-i diydâr-ı yâri bulmak istersen eğer

Seyr kıl mirsâd-ı dilden sen sana olma hicâb.

“Kenz-i lâ yüfna-yı fakr”ın mahzeni gönlündedir.

Page 3: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Gitme sevda-yı beyâbâna düşüp çekme azâb.

Cümle eşyada Sıfâtullah gör olmuş ayân

Gerçi kesrette zuhûru bâtına çekmiş nikab.

Ârif ol kim, her eser etmiş müessirden zuhûr

Nûr neşretmez kamer ger olmasaydı âfitâb.

Nisbetindir nuru nâr iden nigâristanı hâr

Zıll-ı zâildir vücûdun, gördüğün her su serâb.

Çeşme-yi Âb-ı hayâtın menbai sende nihân

Bulmak istersen KEMÂLÎ aşka eyle intisâb.

2

Kıl lisânın pak herdem, Zât-ı zikrullah ile

Fikrini imhâ edüp isbât-ı zikrullah ile

Bu vücûdun “mâsivallah”dan temâm tathîr kıl

Kalbini tenvir kıl lem’ât-ı zikrullah ile

Öyle zâkir ol ki, “ezkürküm” sana olsun ayân

Page 4: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Öyle zâkir ol ki öl emvât-ı zikrullah ile

“Nahnü akrep” den nigâh etmek dilersen hüsnüne

Pak kıl gönlündeki mir’âtı zikrullah ile

Enfüs ü âfâka Hak zâhir olur bu miryede

Sen lika-yi Rabbi gör âyât-ı zikrullah ile

Nûru görmez ten gözü, a’mâ gelir, a’mâ gider

Gönlünü doldurmadan mişkât-ı zikrullah ile

Âkil ol sicn-i tabiatda kalıp olma helâk

Kıl tabiat sandığın cennât, zikrullah ile

Sırr-ı ârifden KEMÂLÎ sırr-ı aşk olsa ayân

Cümle eşyâyı görür tâât-ı zikrullah ile

3

Nasıl bir mübarek geceydi yâ Rab

Muhammed dünyaya geldiği gece.

Felekler oynayıp cihan güldü hep

Annesi sevinip güldüğü gece.

Göklerden nice bin kapı açıldı

Âlemler üstüne rahmet saçıldı.

Page 5: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Nurdan Muhammede donlar biçildi

Dünya ile dolduğu gece.

Gökten yere indi cümle melekler

Zemine baş eğdi bir bir zfelekler

Anda kabul oldu her bir dilekler

Duâya elini açtığı gece.

Koğuldu göklerden, çıkamaz şeytin

Halâs oldu insan zulmünden insan.

Bir avuç toprakla kör oldu düşman

Tenha çöl yoluna daldığı gece.

Ben hâmile iken dedi annesi

Karnımdan duyardım hak tevhid sesi.

Görürdüm Yemeni, Hindi, Fârisi

Muhammed memesin aldığı gece.

Kisrânın eyvânı yıkıldı gitti

Hem Semâve gölü kurudu bitti.

Mecûsi âteşi söndü kül tuttu

Zâlimlere korku saldığı gece.

Göklerde okundu büyük bir ezan

Muhammed doğduğun eyledi i’lân

İşitti anladı her ehl-i lisan

Şark u garb hayrette kaldığı gece.

Page 6: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Nûr idi gölgesi yere düşmedi

Mübarek yüzünden sinek uçmadı

Ak bulut başından batıp aşmadı

Parmağıyla ayı böldüğü gece

Dehşetinden putlar yere döküldü

Mât oldu müşrikîn beli büküldü

Taşlar dile geldi dağlar söküldü

Müşrikîyne kılıç çaldığı gece

Kırk yaşına geldi oldu Hak Resûl

Eshâb-ı sellâmet ettiler kabûl

Hep acze düştüler erbâb-ı ukûl

Kitâbın eline aldığı gece

Aşkının sonuna yetdi Muhammed

Kendinden kendine geldi bir da’vet

Ümmetin diledi buldu icâbet

Mi’rac namâzını kıldığı gece

Mehabbet nûrundan doğdu Muhammed

Ana ulaştırır yine mehabbet

KEMÂLÎ aşkıdır âşıka devlet

Kurtulur, o aşkı bulduğu gece

Page 7: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

4

Neler çekmekteyim derdinle sensiz yâ Resûlallah

Gamınla geçmedi bir an mihensiz yâ Resûlallah

Şikâyet mi, değil haşâ, bihakk-ı Hayder ü sıbteyn

Beni benden halâs et eyle bensiz yâ Resûlallah

Ayırma zümre-yi rindândan bu abd-i mahzûnu

Meseldir derler olmaz gül dikensiz yâ Resûlallah

Bu Ken’an içre Ya’kûbum cüdâyım mâh-ı Ken’andan

Göz a’mâ bînevâ, beyt-ül hazensiz yâ Resûlallah

Ne ten lâzım, ne can lâzım, ne nâm u ne nişan lâzım

Olaydım hâkine medfun yâ Resûlallah

Cemâlin görmeyen bu dâr’da rahat yüzü görmez

Uyup nefse çıkar dâr’a resensiz yâ Resûlallah

KEMÂLÎ gülşen-i hüsnünde bir şûride bülbüldür

Koma bu bağda sevr ü semensiz yâ Resûlallah

5

Aşkın beni rüsvây-ı cihân eyledi gitti

Yaktı çiğerim bağrımı kan eyledi gitti

Page 8: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Efgan ne büyük hâil imiş râh-ı talebde

Hep ehl-i taleb geldi figan eyledi gitti

Erbâb-ı dili gör, ne tale. Var, ne emel var

Hak ile gelüp Hakk-ı beyân eyledi gitti

Cânân yüzünün sırrını fâş etmedi kimse

Erbâb-ı sefâ, dilde nihân eyledi gitti.

İnsan ikiden hâli değil işbu cihânda

Ya cânını ten, ya teni cân eyledi gitti

Onlar ki bu âlemde gelip daldı sivâya

Hayvan gibi her işi yamân eyledi gitti

Esma’da müsemmâyı görüp fakre erenler

Eşyada nihân sırrı ayân eyledi gitti

Cânân ile can birliğini buldu rızâda

Rûhûnu rızâsile revân eyledi gitti

A’mâ ise de nûr-ı basiyretle KEMÂLÎ

Nâmını melâmette nişân eyledi gitti

Page 9: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

6

Güllü köy beni seni sevdim ezelden

Sevginle vazgeçtim her bir güzelden

Hayâlin hoş gelir cümle emelden

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Sende saklı durur anamla babam

Onlar orda iken ben nere gidem

Ölmekle ben sanma seni ter edem

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Dedeler üstünde evler yaptılar

İçinde her biri Hak’ka tapdılar

Şimdi o yerleri yâdlar kapdılar

Ey güzeller köyü köyler güzeli

İçinde anamdan doğdum ağladım

Düştüm karanlığa kara bağladım

Kendi ateşimle kendim dağladım

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Karşıda görünen şu karlı dağlar

Bir karış yerinide bin yiğit ağlar

Eski ölenleri bilir mi sağlar

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Page 10: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Güzeller köşküsün tepe başında

Herkes senin havan suyun kasdında

Beslenir düşman da sende dostun da

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Hak seni etmemiş bir şeye muhtaç

İçinde duranlar kalmadı hiç aç

Dört yanında köylerin başına tâc

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Sensin yedi köyün Zühre yıldızı

Sende vurdu beni bir peri kızı

İçimden çıkmıyor hâlâ o sızı

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Bahar gelir çiçeklerin açılır

Her yana suyunla ni’met saçılır

Hazer denizinde suyun içilir

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Ovada tarlalar dağda çayırlar

Bir hanım kız gördüm bulgur sayırlar

Bana bir Kâbedir düzler bayırlar

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Page 11: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Yâ hele bahçede güller açarsa

Dostlarım toplanıp çaylar içerse

Nolur bir kör gelip ordan geçerse

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Kuşlar öter sular çağlayıp akar

Kıble pencereden bir hanım bakar

Kırk yıldır o derd bağrımı yakar

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Meleşir gönlümde koyun kuzular

Çıkmıyor gönlümden eski sızılar

Gönül bir belâdır her şeyi arzular

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Uzun tarlalarda ağlar gezerdik

Sularda cânânın sesin sezerdik

Attâr Hakkı vardı neler yazardık

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Hâfız okur Tayyar yazı yazardı

Bir dilberin peşinde aşksız gezerdi

O dilber başkasının bağrın ezerdi

Ey güzeller köyü köyler güzeli

İstanbula gelmiş duydum sevindim

Bana gelecekmiş bir çok öğündüm

Gelmedi başıma vurdum döğündüm

Page 12: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Sözlerimi duyan delidir sanar

Sözüme inanır deliler kanar

Kimbilir içimde ne oddur yanar

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Ezanlar okudur namazlar kıldık

Aşkın deryasına gemiler saladık

Muradsız kalmakla biz murad aldık

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Ne güzeldir köyün yağı peyniri

Tali’ bizi etti her şeyden berî

Biraz da gönderse adamın biri

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Kimi sana anlar kimisi bana

Sözüm dostlaradır değil düşmana

Teyzem oğulları sözüm yabana

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Hayâlim derindir sığmaz hayâle

Rağbetim kalmadı mâl ü menâle

Korkarım Tayyar da benzer Cemâl’e

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Page 13: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Bir Cuma namazı eyledim niyyet

Orda kılacağım bulursam fırsat

Maksad ziyârettir değil ticâret

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Ah o dağlar o dereler o taşlar

Ah orada kalan eski kardeşler

Toprağına insan yüz can bağışlar

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Güzel yanağında sanki bir bensin

Dışın harabsa da içinden şensin

Dünyada son sevgim isteğim sensin

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Bir câmii vardı on değirmeni

Otları suları derdler dermanı

Orda öğrenmiştim cân u cânânı

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Şâhiddir derdime dağların taşın

Âşıklar gözüsün kurumaz yaşın

Dünyada çok gezdim bulmadım eşin

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Bir karış yerinde binlerce şehîd

Göğsünde can verdi nice bin yiğit

Son ziyaretimden kesmezim ümit

Page 14: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Acep oralarda şimde ne kaldı

Felek her birini bir derde saldı

Kimi gurbettedir kimisi ölü

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Sende yetişirdi nâzenin kızlar

Göllerde uçardı turnalar kazlar

Yurdun her yarası gitgide sızlar

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Yurdunu sevmeyen değildir insan

Bak yurtsuz değil en vahşi hayvan

Yurddadır âr u ırz yurddadır îmân

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Ne yazık içinde kimse kalmamış

Hep gelen ağlamış kimse gülmemiş

Hiç biri dünyada murâd almamış

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Ekinciler çıktı ekin ektiler

Bağçeler yaptılar ağaç diktiler

Bîhude dünyada zahmet çektiler

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Ne kalmış yiğidin ne bay ne gedâ

Sanki hevâ imiş oldu bir hevâ

Page 15: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Bâki yok cihanda Hak’dan maâdâ

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Gönül karşı geldi bir hûb cemâle

Çok hizmetler ettik ehl-i kemâle

Aşkın uğratmadı yolum muhâle

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Mağrur zenginlerin beylerin vardı

Bunların başına dünyalar dardı

İnsanlık içinde bir insan kurdu

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Şendin ne güzeldin hani o günler

Çok bayramlar geçti nice düğünler

Sönmeyen bir aşk kalır o ünler

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Fakîre vermezdi zenginler selâm

Yoksullarda yokdu hiçbir hak, kelâm

Ne babam gülmüştü orda ne anam

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Adıma cihanda dediler Osman

Çalışınca oldum Hâfız-ül-Kur’ân

Verdiler soyadı KEMÂLÎ OZAN

Ey güzeller köyü köyler güzeli

Page 16: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

7

Ben neyim, bilmek tefhime kudret kalmadı

Oldu dil pâmâl-ı aşk tebyîne tâkat kalmadı

El, ayak, dil, göz, kulak işler fakat faili kim

Ya bu ten ne, can nedir, fikr-i iradet kalmadı

Kâh melek, gâhi felek, gâhi tabiat de dedim

“Lâuhibb-ül-âfilin” fâniye rağbet kalmadı

Gitti darlık, geldi varlık Sırr-ı Hak oldu ayân

Benliğim attım anı isbâte hâcet kalmadı

Yerde gökde yok deme Allah’ı, yer gök yok dürür

Ya mekân var, ya Hudâ, ayrı kanâat kalmadı

Zâhir-i eşyâya bakma, zâhir u bâtın odur

Evvel âhir sendedir başka rivâyet kalmadı

Ne mekân var ne zaman Hak’sız cihât u nesne yok

Şems-i tâbandan kamer nûr aldı, zulmet kalmadı

Bu temaşâgâh-ı âlemden garaz, sırrın bilen

Eyledi tekbir, kıyam, secde, kıraat kalmadı

Page 17: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Âzim-i râh-ı beka hep oldu b3i havf ü reca

Mutmainn-ül-kalb ârifde haşiyet kalmadı

Bunca elfaz u hurufun mebdei bir noktadır

Kânı bir, sânii bir fikr-i maiyyet kalmadı

Onsekiz bin âleme girdin unuttun kendini

Renge aldandın, ulu da’vaye avdet kalmadı

Emr-i “kün” te’siridir olmuş olacak her ne var

Ân-ı daimidir KEMÂLÎ şekl-i rü’yet kalmadı

8

Gönül ne dalmışsın şu bahr-i game

Bu gam yakışır mı ibn-i âdeme

Şâd olmak istersen şâd olam deme

Bu dâr-ı mihnetde gülen olmadı

Ma’mûre-yi âlem harâbe râgib

Bu harâbezâre gel olma tâlib

Yazıktır gidersin hâsir ü hâib

Bak gidenler gitti gelen olmadı

Page 18: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Ne nâm u ne nişân, ne şandan eser

Ne tarih, ne zaman, ne kalır haber

Hâdisat bir yeldir durmayıp geçer

Önünden hiç kurtulan olmadı

Bak tarih-i âlem neler kayd eder

Karanlık mâziye halkı sayd eder

Toprak olmuşlarla türlü keyd eder

Bu yokluktan ibret alan olmadı

Kazaya râzı ol eyleme inâd

Bu mihnet-hânede yokdürür murâd

Âdem’den bu âne değin eyle yâd

Gelip bunda bâki kalan olmadı

Kim bilir ne idi bastığın toprak

Belki bir şâh idi yakın ya ırak

Ya bir pehlivandı elinde bayrak

Namlarını bile bilen olmadı

Nice şahlar oldu hâk ile yeksan

Nice mihnetlere katlandı insan

Nice matemlere sahnedir cihan

Bu sahneden korkup yılan olmadı

Çokları dediler benimdin dünya

İçinde oldular en büyük rüsvâ

Page 19: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Dünya bitip gitti, bitmedi gavga

Bu gavgada rahat bulan olmadı

Bu bahr-i zünûna çokları daldı

Kimi ölü çıkdı kimi gark oldu

Bu dağı delerken çok Ferhad öldü

Şu emel dağını delen olmadı

Nice kahramanlar cebbâr sultanlar

Nice pehlivanlar Yûsuf zamanlar

Dünyayı elinde tutan insanlar

Bunda nefsin hoşnud kılan olmadı

Sürûr-i cihanın âhiri matem

Ferâhın peşini ta’kib eder gam

Hangi varlık var ki olmamış adem

Hangi varlık var ki, tâlân olmadı

Kendinde buldunsa bir aşkı mutlak

Anınla bilinir hak ile nâ hak

Âlem hep aşk dır gözün aç da bak

Aşka düşende sarsılan olmadı

İnsan bulmadıkça merd-i maksûdu

Bulamaz vücûdda Rabb-i mevcûdu

Bu günde bilenler yevm-i mev’ûdu

Yarınki günde yorulan olmadı

Page 20: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Dağ’ı mehabbetle çiğerin dağla

Derd ile yüzünü yere sür ağla

Aşk ile eriyip su gibi çağla

Akmayan suda durulan olmadı

Bu fâni dünyaya pek çok sarılma

Doğru yoldan çıkıp yolsuz yorulma

Dost sözü doğrudur sakın darılma

Ehl-i dillerde darılan olmadı

Sakın nâr içinde koyma sen seni

Ömrün hebâ etme acı kendini

Varlığından utan tanı Rabbini

Varlıkdan büyük sorulan olmadı

Eğer ararsan kendi necâtın

Tarik-i sıdk üzre artır sebâtın

Kıyam-binefsihi anla hayâtın

Bu kıyamdan hiç ayrılan olmadı

KEMÂLÎ nutkundan olanlar agâh

Bilirler söyleten, söyleyen Allah

Bu söz benim değil Hakk’ındır billâh

Ârifler sözünde yalan olmadı

Page 21: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

9

Âşksız âlemde âdem olmanın imkânı yok

Derd devadır âşıka, bî derdlerin dermanı yok

Âşkdır her müşkülün miftâhı, fethi, fâtihi

Âşk sergerdanının bil müşkül ü âsanı yok

Zulmet-i unsurda nûr-i aşkdan mahrum olan

Ol bir insandır ki öyle vahşî hayvân yok

Nâr-ı unsur nûr-i aşk ile olur gülzar-ı tam

Server-i hûban-ı aşkın nûru var niyranı yok

Âşk ile olmuş ayân serçeşme-i âb-ı hayat

Bu hayat-ı câvidanın haddi yok pâyânı yok

Âşkdır hayvanı insan eyleyen insanı nûr

Bu rumûzatın basiyret ehline pünhanı yok

Sen seni bilmek dilersen aşka terket senseni

Anda mahvol kim KEMÂLÎ şân u âdı, sânı yok

10

Bulmasın yâ Rab tarik-i aşka sâlikler zevâl

Aşksız âlemde insanlık muhâl ender muhâl

Page 22: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Aşkdır bir katreyi bin merdüm-i dânâ kılan

Aşkdır bir katreyi eyler haram eyler helâl

Aşksız insana hayvandan adâldır dedi Hak

Kâinat varsa fenaya aşka yoktur ihtimâl

“Kenz-i mahfi” gevheri aşkdır, o gevherden çıkar

Cümle mevcudun vücudu, nûr u nâr, necm ü hilâl

Kenz-i aşkın remzidir Ahmed, Muhammed Mustafa

Hubb-i Hayder olmasa ol kenz göstermez cemâl

Nûr-i Ahmed’dir o gevher hem odur Mi’rat-ı Hak

Aşıka seyr-i cemâl, bî aşklar görmüş celâl

Cür’a-yi câm-ı ezel mestanesi ârifleri

Zevk-i ukba, afet-i dünya eder mi pây-mal

Herkesin dünyası kendi gönlüdür, anda olur

Ya hayâl-i hâm-ı hasret, ya esir-i zülf ü hâl

Dâm-ı unsurdan halâsa çare ancak aşkdır

İhtiras tûl-i emel, ceng ü sedel, evlâd ü mâl

Dört melek derler mukarreb çâr-unsur aslıdır

Akl cibrîl refrefi aşk aşkla açdı perr ü bâl

Page 23: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Ey KEMÂLÎ aşksız fazl u kemâl tâlibleri

Oldular bunlar ezelden düşmen-i fazl u kemâl

11

Cihanda âkil ol, merd ol, kerîm ol

Ulûl-azm ol, metîn ol, müstakîm ol

İki âlemde istersen saâdet

Afiv ol halkı incitme rahîm ol

Nedamet âybdır her iş sonunda

Ne iş yapsan kılı kırkyar hakîm ol

Harîs olma, tâma’kâra tapınma

Kanaat eyle, mehcûr-i leîm ol

Kılıp kadı-yi hâcâta münâcât

Tevekkül et ana sabret halîm ol

Esir-i nefs olup uyma hevâya

Olup su akma hâk üzre mukîm ol

Emin-ül halk olup kıl hakkı teslîm

Page 24: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Özü doğru, sözü doğru, samîm ol

Günah-ı ekberin kaç asgarından

Selâmet istesen kalb-i selîm ol

Sakın söz söyleme bî sûd u bî câ

Ne söz dersen anı iyce alîm ol

Sahî ol, iyliğin şerretme halka

Vücûdun zenbdir terket adîm ol

Adâvet etme şefkat eyle halka

Vefâ kıl ahdine yâr-i kadîm ol

Huyundur dost hem düşman, başında

Hazer kıl sâhib-i hulk-i azîm ol

Sözü bil nutk-ı Hak, hayr işte söz tut

Sözü az söyle çok dinle fehîm ol

Olur çün ehl-i hizmet seyyid-ül kavm

KEMÂLÎ kâmil insana nedîm ol

Page 25: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

12

Ey gönül ağla, gönülde hükmeden sultanı bul

Sen seni terk eyle, sende sâhib-i fermanı bul

Aç gözün ayna ayân olsun basîrün bil-ibâd

Yüzde, gözde, elde, dilde seyreden Sübhânı bul

Üç mevâlid, dört anasırdır yedi tamuyu bil

Âteş-i hırs gazab, şehvettir ol niyrânı bul

Nefs ile kaim olan fehmeyleyemez Mevlâsını

Varlığı kaim-bizâtillah gören insanı bul

Vâhime erbabının her gördüğü mevhûmdur

Şür çıkar şeytanı dilden, Suret-i Rahmânı bul

Eyleme meyl-i serâb, yanma bu sahrada susuz

Bahr-i aşka gerk olup deryayı geç ummanı bul

“Külli şey’in hâlikün” mefhumu mevcud yokdurur

Var olan birdir ikilik gösteren noksanı bul

Nefsini bilmek rumûzu sen seni bilmek değil

Sende ten, tende hayât u can olan cânânı bul

Page 26: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Bilmedi Hızr-ı zamanı hazret-i Mûsa Kelîm

Katl-i nefsi hak gören kâmillere îmanı bul

Kabz u bastın mahzeni kalbindir ey tılsım-ı rûh

Rûha Emr-i Rab diyen bî harf ü savt Kur’anı bul

Cism gir anda cinânı, haddi yok meydanı bul

Hiss-i tendir herşeye muhtac eden mutlak seni

Rûh ise herşey anın muhtacdır ol kânı bul

Her mesâib tendedir, tendir belâlar meskeni

Andadır beyt-i Hüdâ gir cennet ü Rıdvanı bul

Mâvera-yi âklda gümrâhtır akl-i maaş

Sâhib-i akl-i maad, mecmua-yi rindânı bul

Benliğindir mani-i feyz-i Hakîm-i Zülcelâl

Bulmak istersen KEMÂLÎ saâhib-i irfanı bul

Page 27: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

13

Kasr-ı dil tahtında senden gayrı sultan istemem

Hâk-i pâyinde gubarım, cân u cânân istemem

Varlığım sensin, senindir benliğim, sensin ne var

Çün vücûdundur, vücûdum, gayr-ı irfân istemem

Vâhime fikr ü hayâl, idrâk ü hıfzın mahzeni

Siyreti hayvan dolu sûrette insan istemem

Bu merâyâ da “lika-ullah”ı gör olmuş ayân

Gayrı görme vehmdir zan içre iman istemem

Feyz-i nûr-i “Hayy ü Kayyum”dur vücûh-i kâinat

Câmi-i küldür muhammed, başka burhan istemem

İstemem benden diyen, ya isteyen, memnun olun

Hayr u şerri halkeder derya katrelerde gizlidir

Nâr içinde nûr var, nûr içre niyran istemem

Kudret-i aşkından a’lâ var mı Rabb-ül Âlemîn

Her ne var aşkın KEMÂLÎ akl u iz’an istemem

14

Bülbül –i gülzar-ı aşkım, başka gülzar istemem

Tâlib-i dîdar-i yarim, ayrı dîdar istemem

Page 28: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Bakdı dil mi’rat-ı dilden oldu dildarım ayân

Gitti dil, dildar geldi, başka dildar istemem

“Sâki-i rûz-i elest” peymanesinden bâde nûş

Olduğum günden beri medhûşum hüşyar istemem

Hak diyen zâkirde Hak olmazsa zikri şirk olur

Fikr-i Hak’dan gayrı dilde başka efkâr istemem

Her nefeste nefy ü isbat etmeyen Mevlâsını

Zâkir olmaz, nefsini isbatla inkâr istemem

Kâ’betullaha giren şah olsa da giymez libas

Ben ziyarethaneme tesbih ü zünnar istemem

Sâimim gerçi iki âlem muradından bu gün

Ben KEMÂLÎ iyde yettim gayrı iftar istemem

14

Nâre yandım aşk-ı pâkinden feragat etmedim

Mahvolup canân yolunda cana rağbet etmedim

Kesmedin ümmîd vaslından, kesildi her emel

Havf-i firkatte kalıp nâdâna minnet etmedim

Page 29: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Çekdim el benden bana benlik veren bildimki sen

Benliğimde kaldığımca lâhza rahat etmedim

Bir zaman sen, ben, gönül, sevda, elem, derd var idi

Hiç birinden bir zaman kalben şikâyet etmedim

Zu’mi-i zâhiddir mükâfat u mücâzât-ı ibâd

Bilmedin havf u reca, zanna ibâdet etmedim

Hâmil-i bâr-ı emanet olduğum günden beri

Hamdü-lillâh âcizim da’va-yı kudret etmedim

Sa’yisiz kalmış fakir, erbâb-ı sa’y olmuş gani

Bu fikir belki cünûndur öyle cinnet etmedim

Bî şerik bir mülkde mümkün mü da’va-yı vücûd

Düşmedim şirk-i vücude öyle gaflet etmedim

Zevk u ekdar-ı cihanı serbeser gördüm velî

Hiç birile kalmadım nefse sehabet etmedim

Elde her nem var ise fazl u rezaletten eser

Anlamam fazlı KEMÂLÎ sarf-ı himmet etmedim

Page 30: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

15

Senden sana feryad ediyor kalb-i hazinim

Sen duymaz isen kim duyacak varmı yakinim

Sensin bana benlik veren hem can u beden sen

Bende sen olan sensin, ana kalble eminim

Ey her görünen şeyde, gören sen, görünen sen

Ben senle yine, sendeki evsaf-ı mübinim

Nisbet de, izafet de, iradet de senindir

Esmâ-i şerifinle celi sırda kemînim

Eşkâl ü surver, harf u kelâm, savt u tabiat

Hep cümlesi sen, ben ne mekânım, ne mekinim

Ey evveli yok, âhiri yok bâtın u zâhir

Bî rûh u beden mü’tesim-i habl-i metinim

Mademki bu varlıkda ne var cümlesi sensin

Yok kimsede takat diye ne cin ü ne iyn’im

Esmâ vü sıfatın dürür esrar-ı avâlim

Ben unsura geldimse de ne âb u ne tîynim

Page 31: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Ey varlığına varlığı ihşad eden Allah

Sensiz bana ben, ben dediğim anda mühinim

Sensin beni ihya edip âdım diyen insan

Ben benliğe düşdükde ne ânım ne de înîm

Sensin duyuran kullara noksanı KEMÂLÎ

Ben âbd-i abîdim, ebedî serbezeminim

16

Ben neyim bir pir elinde nây’e benzer âlem

Bî-tasarruf bî-dilem, âh u figandır âdetim

Âyet-i “İnnî enallah”dan haber sorsan eğer

Aç gözün ibretle bâk mefhum-i ayn-ı âyetim

Âdemin aslı türab ise, türabın aslı ne

Yâ bu mevcudun nedir ma’nası gark-ı hayretim

Ben beni saldım firak-ı nâre, kıldım nûru nâr

Benliğimdir mâni-i tevhid-i vahdaniyetim

Çün selât-ı daime niyyet edip el bağladım

Kâ’be-yi maksuda seddoldu bu cism ü sûretim

Page 32: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Soyunup benlik libasın giyeli takva donun

Her nefeste “nefy ü isbat”dır hakiki taatim

Sırr-ı “mâ-evhâ”yı bilmek abd-i mahz olmaktadır

Abd-i mahzolmak bu yolda terk-i candır niyyetim

Çeşm-i unsurla bakıp mahsul-i unsur görme kim

Zâhiri unsurdanım bâtında kenz-i hikmetim

Vahy-i Hak’dır sözlerim benden KEMÂLÎ görme kim

Ne hayatım var ne varım ne tenim ne kudretim

17

Mecnun gibi Leylâ’lara bakdım seni gördüm

Düşdüm çöle sahralara bakdım seni gördüm

Derdinle bu siynemde açıldı nice dağlar

Pestîlere, bâlâlara bakdım seni gördüm

Gülzar-ı mehabbette gezerken dil-i şeyda

Saf saf dil-i şeydalara bakdım seni gördüm

Gözyaşı muradımdı, Fırat olup, olup Şat

Girdim ulû deryalara bakdım seni gördüm

Page 33: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Sensiz ne zaman var, ne mekân var ne de imkân

İmlâlara efzalara baktım seni gördüm

Baktıkça hayâlinle şu eşyada seraser

Esrar u muammalara baktım seni gördüm

Ben benliğimi sende itirdim seni buldum

Sen kıldığın imhalara baktım seni gördüm

Mir’at-ı mehabette ayân oldu cemâlin

Mahbûb-i dilârada ne kim var ise bir bir

Ednâlara a’lâlara baktım seni gördüm

Sensiz ne ilim var, ne eser var ne KEMÂLÎ

Peydâlara ihfâlara baktım seni gördüm

Page 34: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

18

Bir sabah uyandım hüzn ile matem

Kaplamış gönlümü, kararmış âlem

Belâlar enîsim yerim derd ü gam

Başımda alevli bir duman gördüm

Sevdalı bir çöle uğradı yolum

Ne önüm görünür ne sağ ne solum

Zaten kırılmıştı kanadım kolum

Gönlümde yaralı bir ceylân gördüm

Sahrâ-yı cünundan geldi bir nîda

Vârım yağma etti o nazlı seda

Can tenle, ben canla ettik elveda

Can u ten yerinde bir cânân gördüm

Hislerim dağıldı açıldı hayâl

Ne matemim kaldı ne gam ne melâl

Gönlümün güzeli emretti filhâl

Kâinat yazılmış bir ferman gördüm

O ferman içinde binlerce esrâr

Serâdan süreyya az çok ne kim var

Dolanıp dolaşan eyleyen tekrar

Okuyan dinleyen bir insan gördüm

Page 35: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

O insana dedim, ey pir-i kâmil

Neden insan oğlu zâlim ü câhil

Dedi: Sen kendini anla ey gafil

Anlayan, anlatan bir sultan gördüm

Gördüm ki, o sultan neş’eye gelmiş

Bir yüzden bin bir yüz ayâna salmış

Hep yüzde kalanlar zanlara dalmış

Zâlim ü câhili pek nâdân gördüm

Bildim ki, insanmış bir sırr-ı ather

Sırrında okudum Allahu-ekber

Harf u savtdan âri eyledim ezber

Bütün âlemleri bir Kur’an gördüm

Sûre-i Kur’anı eyleyen tefsir

Ma’nâ-yı insanı etmedi tağyir

Sûret-i insanda görülen tasvir

Bismillâh, Errahîm, Errahman gördüm

Bir isimden çıkar, binlerce esmâ

Envâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa

Âlemler yüzünden oldu hüveydâ

Ben anı hem zaman hem mekân gördüm

Bir ismi Ahmed dir, biri Muhammed

Page 36: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Kalkınca mim, kalır Allahu-Ahad

“Makam-ı Mahmud”dur ezelden ebed

Anı giden gelen hem duran gördüm

Hep ana uyanlar buldular necât

Ölümden kurtulup aldılar hayât

Aşkının yolunda eyleyen sebât

Bir elinde yüz bin Süleyman gördüm

KEMÂLÎ insanmış mazhar-ı Rahman

Andan gafil kalan kaldılar hayvan

Senden dir her bir derd, sendedir derman

Derdsiz insanları bî-derman gördüm

19

Yerler kağıt olsa ağaçlar kalem

Derdim birer birer yazsam ağlasam

Keder sehbâ olsa mürekkeb elem

Gamım satır satır düzsem ağlasam

Âlemin nolduğun eylesem i’lân

Nimeti mihnettir her şeyi yalan

Page 37: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Bu yerde her şeyi eylesem kurban

Hançer-i nefretle yüzsem ağlasam

Büyüğe hürmet yok küçüğe şefkat

İlm ehli hordur câhile rağbet

Hıyanet kök saldı öldü sadâkat

Artık bu mihnetten bezsem ağlasam

Kimi gâib etmiş arar eşini

Kiminin bırakmız keder peşini

Kiminin zehr etmiş tatlı aşını

Bu nasıl sihirdir sezsem ağlasam

İnsanın her şeyi yokluk elinde

Vefâsı yok çiçeğinde gülünde

Doğan güneşinde esen yelinde

Gizli bağlarını çözsem ağlasam

Herkes bir mihnete olmuş giriftâr

Devam eylemedi ne yâr ne ağyar

Şişe’yi âlemde bari her ne var

Bir bâde olsa da süzsem ağlasam

Kaçak da Allah der koğan da Allah

Hiç biri olmadı bu sırdan agâh

Âlem bir deryadır hasbeten-lillâh

Rızâ gemisile yüzsem ağlasam

Page 38: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Bu korkunç deryanın yoktur kenarı

Herkesi gark eder sıklet-i vârı

Hiçbir gül var mıdır dikenden ârî

Arasam bu bağı gezsem ağlasam

Kazâya râzı ol eyleme inâd

Bu mihnet-hanede alınmaz mûrâd

Bak noldu İskender hani Keykubâd

Bunların nâmını bozsam ağlasam

Elinde var ise toplanır yârân

Seni medhederler yedikleri an

Arkana bakmadan olurlar düşman

Bunların kökünü kazsam ağlasam

Evlâdda vefâ yok, babada şefkat

Kadın kocasına etmez itâat

Eski günahlar hep yeni ibâdet

Bunların başını ezsem ağlasam

Tarihe karışdı eski diyânet

Kapladı cihânı fuhş u rezâlet

Harita-i âlem bozuldu elbet

Yeni bir harita çizsem ağlasam

Galiba tarihe dönüyor insan

Page 39: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Nisyana atıldı Hazret-i Kur’an

Azizler mihnetde râhatda nâdân

Bir serhoş olup da sızsam ağlasam

Demek ki, dünyada olmazmış râhât

Mihneti râhatmış, râhatı mihnet

Terk etmeden başka yoktur selâmet

Her şeyden elimi üzsem ağlasam

Kâmiller çekildi hep bir kenâre

Karga bülbül oldu şimdi gülzare

Şairler KEMÂLÎ kaldı âvâre

Bunların ağzını büzsem ağlasam

20

Bir zamanlar bir köyün fâkiri idim

Kör idim herkesin hakiri idim

İnsanlar içinde yoktu kıymetim

Sanki insanlığın obiri idim

Bana rahmetmişdi müşfik bir mâder

Anı ta’kîb etti hazret-i peder

Devr-i sebavetim geçti beraber

Onlar öldü sanki ben diri idim

Page 40: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Ne yârim kalmıştı ne de yoldaşım

Ne kudrtetim vardı ne de bir işim

Öksüz kalan birkaç bacım kardeşim

O zaman bunların kebîrî idim

Zaten bu âleme düşdüm ağladım

Kendi ateşimle kendim dağladım

Görmeden bir yâre gönül bağladım

Sanki o perinin esîri idim

Dediler ilm öğren olursun râhat

İlim büyüdükçe büyüdü mihnet

Bir üstâdım vardı hırçın tabîat

Döğerdi, ben anın demîri idim

Çocukluğumda bir piyr-i muhterem

Bana ders verirdi sanardım dedem

Meğer o aşk imiş görsem de bilmem

Ayrılmazdım anın nakîri idim

Anınla gezerken hep leyl ü nehar

Bir bâdecik verdi ağladığım yâr

Gözümde kalmadı ne dâr ne diyâr

Leylâ vû Mecnûn’un nazîri idim

Bir nûr tulû etti şems-i kazâdan

Page 41: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Mürüvvet yetişti Ali Rıza dan

Korkmadım dünyada hiçbir cezadan

Gençlikte uşakkın bir piyri idim

Kol ağası değil kullar ağası

Mü.ârek kabrine nûrlar yağası

Gün himmeti üstümüze doğası

Lûtf u kereminin dilsîri idim

Ağyâre yâr oldu dil verdiğim yâr

Aşk vücudumu etti târmâr

Felek şimdi açtı başka bir bâzâr

Bâzâr-ı cünûnun emîri idim

Gün geldi terk ettim dâr u diyârım

Dağlarda aradım dildeki yârim

Göklere dayandı âh ile zârım

Bu siklet-hanenir cerîri idim

Erzurum güzeldir arzı soğuktur

Sükkânı zekidir sâhibi yoktur

Orda ağniyânın kibri pek çoktur

Sığmadım o yarin kesîri idim

Düşdüm gurbet ele ^vâre giryân

Râhat bulamadım bir yerde bir an

Belâkeşler idi refikim hemam

Page 42: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Sipah-ı mihnetin müşîri idim

Yalnız başıma çıktım gurbete

İnsan katlanırmış türlü mihnete

Âhım alev oldu nâr-ı hasrete

Her yanan ateşin nefîri idim

Kasaba kasaba gezdim aç susuz

Gündüz gece oldu gecem uykusuz

Derin derelerden geçtim korkusuz

Sanki derelerin nehîri idim

Hıtt-yi Irakı köy-beköy gezdim

Dağlara taşlara derdimi yazdım

Kerbelâ çölünde bağrımı ezdim

Yüklendim belâlar baîri idim

Necette yüz tuttum Bâb-ı İzzete

Dedim yâ Rab su serp nâr-ı hasrete

Ulaştım Hasan’la Hüseyin hazrete

Ehl-i beytin ulû tefsîri idim

Mübârek vatandı Trablusşam

On bir ay orada eyledim ârâm

Müfti-yi zamanla kaldım bir eyyâm

Uymuşdum insanlık harîri idim

Page 43: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Hatayda dediler bana âlevî

Halebe varınca oldum Mevlev3i

Konya dergâhında aldım Mesnevî

Yıkılmış gönüller ta’mîri idim

İstanbul’da imiş nasîb-i ezel

Havası lâtiftir halkı pek güzel

Orda can alırlar cânâne bedel

Gördüğüm rü’yanın ta’bîri idim

Kazma kürek alıp taş mı sökmedim

Dolaplar çevirip ip mi bükmedim

Derin hendek kazıp bağ mı dikmedim

Bir zaman bağçıvan ecîri idim

Bayezid’de Fatih’de oldum vâiz

Ulemâ kavlimden oldular âciz

Habs ü nefy hakkımda görüldü câiz

Kendi ayağımın zenciri idim

Garib idim tünden tüne atıldım

Köle gibi bir sâile satıldım

Bir tuz idim her yemeğe katıldım

Her âlemin başka zahîri idim

Mihnet temam oldu açıldı kürbet

Sultân-ı zamanı ettim ziyaret

Page 44: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

İltifatlar gördüm andan, begayet

O zaman a’mâlar müdîri idim

Eyüb civarında buldum selâmet

Orada parladı nûr-i hidayet

İmâm-ı zemane ettim inabet

O ulû dergâhın hasîri idim

Her yerde benimle aşk idi hemrâh

Ben bilmediğimden eylerdi agâh

Bana gösterirdi her şeyi Allah

Kör değil her şeyin basîri idim

Orada verildi cümle mevâhib

Orada kesildi her bir metâlib

Orda temam oldu menzîl merâtib

Ya’kûb-i zemanın beşîri idim

İkmâl-i ulûma açıldı fırsat

Zâhir ü bâtından verildi ruhsat

Okudum okuttum verdim icazet

Ben ehl-i beldenin şehîri idim

Erzuruma ettim emren seyahat

Onbir ay kalmaktı orada müddet

Alan nasîbince aldı bir kısmet

Ben imâm-ı dehrin sefîri idim

Page 45: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Evlenmiş, evladım altı olmuştu

İkisini alıp dördün vermişti

Kader bize bir yuvacık kurmuştu

Ehl-i eyâlimin nasîri idim

On sekiz yıl ettim ol piyre hizmet

Ah, hizmetten büyük var mıdır devlet

Her bir ahvâlime habîrdi Hazret

Ben de her hâlinin habîri idim

Bilmem ne gösterir takdir-i ezel

Ömrüm temam olup gelirse ecel

Senk-i mezarıma yazdım bir gazel

Erbâb-ı sefânın zamîri idim

Ey zâir eylerken kabrim ziyaret

Bana rahmet oku bulasın rahmet

Bak halime acı eyle mürüvvet

Ben de insanlığın hemşîri idim

Ben de bu cihanda gezdim yoruldum

Gâhi memnûn oldum gâhi darıldım

Meyyit olup bir kefene sarıldım

Ben zâhir vatanın hecîri idim

Cismim rûha döndü Elhamdü-lillâh

Page 46: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Her şey fena bulur bâkidir Allah

Hak dır Muhammed dir hem Resûlûllah

Ben Âl-i Abânın Kıtmîri idim

21

Bir nefestir gaybiken âlemleri âlem kılan

Bir nefestir ma’u tıyn terkibini âdem kılan

Bir nefestir Sırr-ı vahdet, bir nefestir kâf u nûn

Bir nefestir Nûr-i Pâk-i Ahmedi akdem kılan

Bir nefestir nâzım-ı tahrir-i halk iden kalem

Bir nefestir bâis-i tastir-i halkı cem kılan

Bir nefestir masdar-ı âlem eb-ül- ervah hem

Bir nefestir ümmü-ül-eşya rahmetin eam kılan

Bir nefestir mîm-i Ahmed vâlid ü mevlûd o mîm

Bir nefestir Mustafa’yı vâlid-i erham kılan

Bir nefestir Nûr-i Ahmed bir nefestir remz-i aşk

Page 47: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Bir nefestir rûh-i pâkin, a’zam-ül-a’zam kılan

Bir nefestir matla’-ı fecr-i ezel sırr-ı kader

Bir nefestir zerre içre saklı bin hikem kılan

Bir nefestir Aşk-ı mutlak bir nefestir akl-ı kül

Bir nefestir biri sırrın birine mübhem kılan

Bir nefestir Sırr-ı Kur’an hem odur asl-ı vücûd

Bir nefestir Ahmedi Kur’an ile tev’em kılan

Bir nefestir bî-fem ü bi- keyf ü bî-kem’ bî-heva

Bir nefestir bî-tekellüf mümkini muhkem kılan

Bir nefestir sitte-i eyyam u esma vü duhûr

Bir nefestir âlem içre âdemi ekrem kılan

Bir nefestir devr-i eflâk ü anâsır serbeser

Bir nefestir her şeyi birbirine elzem kılan

Bir nefestir kâinata giydiren dürlü libas

Bir nefestir her sıfatta zâtını müfhem kılan

Bir nefestir Âllemel-esmâ nefestir harf u savt

Bir nefestir hem meadın hem nebat ü hem hayat

Bir nefestir akl ü aşkı âdeme hem dem kılan

Page 48: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Bir nefestir âdem ü Havva vü Tûbâ, Bağ-ı Huld

Bir nefestir ilticayı âdeme mülhem kılan

Bir nefestir giydiren tâc-ı hilâfet âdeme

Bir nefestir âdeme esrarını munzam kılan

Bir nefestir gâhi İdris, gâhi Salih, gâhi Nûh

Bir nefestir Enbiyayı sırrına mahrem kılan

Bir nefestir Hızr u Mûsa hem kelim ü hem kelâm

Bir nefestir kim Mesihi dahil-i Meryem kılan

Bir nefestir hüsn-i Yûsuf hem Zülayha hem zenan

Bir nefestir ateşi İbrahime gülfem kılan

Bir nefestir izzet ü ikbâl ü devlet, saltanat

Bir nefestir ki Nebî’yi sahib-i hâtem kılan

Bir nefestir masdar-ı âlem Muhammed Mustafa

Bir nefestir Murtaza’ya ilmini mu’lem kılan

Bir nefestir âh-ı mazlûman ile zûlm-i adu

Bir nefestir Hazret-i Sıbteyn’i hem efham kılan

Bir nefestir evliya vü asfiya vü ârifiyn

Bir nefestir bunları ağyare nâmahrem kılan

Page 49: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Bir nefestir ehl-i dünya-yı esîr-i dâm-ı gam

Bir nefestir ehl-i aşkı her zaman bî-gam kılan

Bir nefestir saldı Mansur’dan enel-Hak na’rasın

Bir nefestir Seyyid Abdülkadir’i ebsem kılan

Bir nefestir safvet ehline saadetler veren

Bir nefestir ehl-i derdin çeşmini pür-nem kılan

Bir nefestir aşık u mâ’şuk u mahbub u hâbib

Bir nefestir ehl-i derdin çeşmini pür-nem kılan

Bir nefestir âh-ı uşşâk, bir nefestir zevk-i hüsn

Bir nefestir girye-i uşşakı câm-ı cem kılan

Bir nefestir evvel âhir, bâtın u zâhir ne var

Bir nefestir şâh olan hem nâmını Edhem kılan

Bir nefestir câm-ı vahdet, bir nefestir zevk-i nûş

Bir nefestir ehl-i derde derdini merhem kılan

Bir nefestir zâhirinden zâhir oldu cümle halk

Bir nefestir hem bu halkı mahv-ı lâ yüfhem kılan

Bir nefestir zâhiri izhar eden bu varlığı

Bir nefestir bâtını bu varlığı âdem kılan

Page 50: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Bir nefestir nisbet-i halka göre sâl u duhûr

Bir nefestir bunca bî-hâd hikmeti bir dem kılan

Bir nefestir katre vü enhar u derya, mevc u hût

Bir nefestir bir çiçekten hem asel, hem sem kılan

Bir nefestir râzık u merzûk u rızk u nîk ü bed

Bir nefestir kimi bay, kimin nasibin hem kılan

Bir nefestir aslı ancak halk hurûfat u kelâm

Bir nefestir dıyk-ı mahzun vâsi’ü hurrem kılan

Bir nefestir eyleyen devriş evin dâr-üs sûrur

Bir nefestir çok sarayı hane-i matem kılan

Bir nefestir kim bilenler oldular mahbûb-i Hak

Bir nefestir bilmeyen cühhali gark-ı hem kılan

Bir nefestir kim avâlim mâhasal minhübedâ

Bir nefestir kim ana bilcümle avdet hem kılan

Bir nefestir Nefh-i Rahman’dan KEMÂLÎ in u an

Bir nefestir âşıkı hayret-zede ekbem kılan

Page 51: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

22

Yâ Rab bu sitemhanede kurtar beni benden

Yâ Rab beni ayırıma bu gamhânede senden

Yok fâide sensiz ne ilimden ne alemden

Yok fâide sensiz ne bu candan ne bu tenden

Düştüm tama’-ı nefs ile bu dâm-ı belâya

Lütfunla İlâhî beni kurtar bu mihenden

Evhâm u hâyâlât ile sevdim ve sevildim

Fark eylemedim lâleyi nesrîni dikenden

Sensin görünen zât u sıfatınla İlâhî

İlmindir âyân oldu görenden görülenden

Allah ne büyüksün ki ezelden seni her dil

Vasfetti kelâm yok ne gidenden ne gelenden

Mir’at-ı mücellâda gören vech-i nigârı

Her şeyde görür vechini can çıksa bedenden

Sevmek de sevilmek de hâyâl içre hâyâldir

Yokdur ne seven ne sevilen başka sevenden

Page 52: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Kalbinde duran Arş-ı İlâhîye girenler

Mahvoldu haber yok ne çıkandan ne girenden

Hiç kimseyi incitmemek ahlâk-ı cemildir

İncinmemek evlâ görünür hulk-i hasenden

Kesbîle kemâle erilir sanma KEMÂLÎ

Ümmid olunur gayriden ümmidini kesenden

23

Ne benliğim vardı ne de bu kâinât

Bu sırra “emr-i kûn-fekân” dediler

Ne hayat vardı ne havf-i memât

Buna da “sâbit-i a’yan dediler

Bize göre olmuş olacak ne var

Bir zerre kalmadan oldu âşikâr

Sakladı bu sırrı sani’î tekrar

Bilginler o âne bir an dediler

Görünen âlemler o sırdan çıktı

Onun bir yüzü Hak, bir yüzü halkdı

Page 53: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Ne varsa görünen ilm-i mutlaktı

Açılan sırlara imkân dediler

İsimden isimler, sıfattan sıfât

Ne varsa bilindi, bilinmezdi zât

Mim-i Ahmed idi bâisi nevzât

O sırrın adına insan dediler

İnsanla bilindi o ilm-i kadîm

O ilim olmasa her şeydi adîm

O ilmin bedbei meadı bir mim

Bilenlere ehl-i irfân dediler

O ilmin bâtını nûr-i Muhammed

O nurun zuhuru aşk u mehabbet

O sırra girenler ölmez müebbed

O aşkla kuruldu ekvan dediler

Felekler melekler cennet ü Tûbâ

O aşktan doğdular Âdemle Havvâ

Onları sarmıştı Nur-i Mustafâ

Onları aşk etti hayrân dediler

Cennet bahçesinde gezerken Âdem

Havvâ’nın aşkına tutuldu oldem

Onlarla beraber olmuştu hemdem

Vâhîme adına şeytan dediler

Page 54: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Hilelerle iblis cennete girmiş

Gören bilen de yok aceb kim görmüş

Âdem mehabbeti Havvâ’ya sormuş

Tatmışlar olmuşlar giryân dediler

Âdem’in iç yüzü dış yüzü vardı

Mevcudun sırrını vücutta gördü

Nevbet-e vücudu İdris’e verdi

Nuh gelince oldu Tûfân dediler

On sekiz bin âlem olmuştu zâhir

Ne varsa bilindi gâib u hâzir

Ayrıldı kalmadı fâsık u fâcir

İnanana ehl-i imân dediler

Âdem’le keşfoldu her sırr-ı muğlak

Hak ile bâtılı o mim etti fark

Kimi yelde kimi deryalara gark

İnâd edenlere isyân dediler

Yirmi sekiz harf o kadar nebi

Bunca harfin bir noktadır sebebi

Nokta Muhammed Kureşiyyü-arabî

Onun her sözüne Furkan dediler

Dâvut, Mûsa, İsâ kitap getirdi

Page 55: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Cümlesi ümmetin Hakk’a yetirdi

Ümmet-i Muhammed sonun bitirdi

Zamanına âhir-zaman dediler

O ümetten idi anamla babam

Onlar da dünyada istediler kâm

Felekten feleğe gezdim bir eyyâm

Yeni rahme düştü bir can dediler

Rahme düştüm yedi mertebe aldım

Her bir mertebede kırkar gün kaldım

Müddet temam oldu şuhuda geldim

Nevzâda okunsun ezân dediler

Başıma toplandı ahbab u yârân

Anam babam güldü sevindi ol an

İsmim düşünüldü tekbirle heman

Adıma cümlesi Osman dediler

Yaş temam olmadan gözüm kör oldu

Anama babama bile zor oldu

Onlar da benimle hayli yoruldu

Okutun kalmasın nadan dediler

Kimi ölsün dedi kimisi kalsın

Göz görmez iş yapmaz sonu ne olsun

Okusun dediler yahut saz çalsın

Page 56: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Acısın haline Rahman dediler

Gözlerim kapalı gönlüm açıktı

Önüme her türlü dostlar da çıktı

Kur’an öğrettiler okutan Hak’tı

Bitirdim Hâfız-ı Kur’an dediler

Dersim büyüdükçe büyüdü derdim

Gönlümün içinde bir perî gördüm

İn misin cin misin yâ nesin sordum

Benim adım aşktır inân dediler

Artık o aşk ile yandım yakıldım

Her şeyin peşine gözsüz takıldım

Her bakan gözlerle başka bakıldım

Kimi insan kimi hayvan dediler

Hem o perî oldu pîr-i muhterem

Bana ders verirdi sanardım dedem

Meğer o aşk imiş görsem de bilmem

Benden murâd alan aldı dediler

Meğer murâd almak muradsızlıkmış

Umduğum nâm u şân tek adsızlıkmış

Aradığım rahat rahatsızlıkmış

Artık gülmek olsun giryân dediler

Page 57: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Evimde mekânsiz yurtta vatansız

Artık hep dediler beyinsiz densiz

Ölsem de gömerler beni kefensiz

Aşka uy olma peşiman dediler

Kârûban-ı aşka cansız katıldım

Köle olup bir sâile satıldım

Koğuldum dünyadan zorla atıldım

Burda sensin sana düşman dediler

Düştüm gurbet ele âvâre giryân

Rahat bulamadım bir yerde bir ân

Belâkeşler idi refikim hemân

Sensin seni derde salan dediler

Irak yollarda yürüdüm yayan

Hak idi ağzıma bir lokma koyan

Katırcı peşinde gezdim bir zaman

Biz gece yürürüz uyan dediler

Allah saklamıştı paradan puldan

Bir şey beklemedim gezdiğim yoldan

Gâh dağlardan geçtim gâhi de çölden

Bu yollarda çoktur çiyan dediler

İnsan bulamadım nere vardımsa

Ben beni görürdüm kimi gördümse

Page 58: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Benden dertli buldum kime sordumsa

Senin içindedir derman dediler

Ağlaya ağlaya Necef’e vardım

Günlerce yüzümü yerlere sürdüm

O Kân-ı vefâ’da çok vefâ gördüm

Her müşkülün olur âsân dediler

Gözle bakanlara görünür mezâr

Meğer kalb-i âlem Haydar-ı Kerrâr

Herkes murâd alır gizli âşikâr

Yoktur bu kapıda yalan dediler

Kerbelâ’ya vardım belâlar arttı

İçimde benliğim en büyük dertti

Şiddetli belâlar gayette sertti

Aşıka belâdır ihsân dediler

Bilirdim onları sevenler ölmez

Mehabbet bir güldür açılır solmaz

Mahzun giden gönül gamla reddolmaz

Olmaz bu kapıda nâlân dediler

Gezdiğim her adım, yazdığım her söz

Çektiğim her mihnet vurduğum her yüz

Duyduğum her sedâ, kör ve sağ her göz

Sayısınca selâm her an dediler

Page 59: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Yetmiş iki sadık çok mihnet çekti

Dünyaya mehabbet tohmunu ekti

Belâlar çekmekte Ehl-i Beyt tekti

Hâdimleri olsun Rıdvân dediler

Hâsılı çok gezdim gurbet illerde

Söyledim her yerde türlü dillerde

Şimdi de sözlerim toplayıp yapmışlar kitâb

Bir şey kazanmayı etmedim hesâb

Bütün gazellerim aczime cevab

Yayan; Bahaeddin, Sinân dediler

Oğlum Selâhâddin kızım Sekîne

Nureddin’le, küçük Bahaeddin’e

Hizmet eylesinlen dîn-i mübîne

Dâmâdım adına Burhân dediler

Bir dedem var idi kardeşten azîz

Gecemiz geçerdi gündüzden lezîz

Yıllarca yaşadık ne siz var ne biz

Muhammed’di derdim yazan dediler

Ozan oğulları Enver, Muhammed

Onlar da bir oğlum oldular elbet

Saçdığım mehabbet ölmez müebbed

Bana da KEMÂLÎ OZAN dediler

Page 60: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

24

Bu vücud iklimine bin can gelir, bir can gider

Gâhi cânân olur, gâh cân bîcânân gider

Emr-i nefse râm olup daim mücahid olmayan

Hâib ü hâsir kalır, nâdân gelir, nâdân gider

Her heva mahvolmadan etmez tecelli fakr-i kül

Giymeyen takva donun şâh olsa da hırman gider

Bilmeyen asl-ı vücudu bulmayan Mevlâsını

Sûreta insan gelir siyreta hayvan gider

Cümle eşyayı bizât-illâh kaim görmeyen

Görmez ol rahat yüzü nâlân gelir nâlân gider

“Men aref” sırrın duyup Mevlâsına varın veren

Hâdim-i insan olan insan gelir insan gider

Varlığındır mani-i tevfik olan etme cedel

Bu misafir hanede handân olan giryân gider

Nûr-ı tevhidi karartır şehvet ü hurs u gazab

Hubb-i dünyaya dalan üryan gelir üryan gider

Page 61: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Rergeh-i piyri cenâb-ı hazret-i “Belhi” ye kim

Sıdkile dil bağlasa ol kul gelir sultan gider

Nefsile kaim olup kim secde etmez âdeme

Ey KEMÂLÎ bil anı şeytan gelir, şeytin gider

25

Açıktır bâb-ı rahmet sarf-ı himmet eyle, er ol er

Senindir cümle ni’met, bezl-i ni’met eyle, er ol er

Uçar her kuş ne tâkat var ise kendi kanadında

Cebîn olma, emîn ol, hale dikkat eyle, er ol er

Seni y3a himmetin ya hizmetindir eyleyen âli

Seraser var-ı ömrün hasr-ı hizmet eyle er ol er

Buyurdu Fahr-i alem “innemel a’malü hinniyyat”

Vücudun Hak yolunda mahva niyyet eyle er ol er

Hemişe Hakk’ı bilmek, Hakk’ı bulmak olsun efkârın

Sebat et sâdiıkanı, azm u gayret eyle er ol er

“Selât-ı dâimûn” bil aşk-ı dâimle olur hasıl

KEMÂLÎ kâmilin bul, aşka rağbet eyle er ol er

Page 62: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

26

NAT-İ İMÂM-I ALİ ALEYİSSELÂM

İlmim, amelim, tâatim ezkâr-ı Ali dir

Rûhum, ferahım, devletim ikrar-ı Ali’dir

Can bülbülünün yok hevesi Gülşen-i Adn’e

Candan talebi Ravza-i Gülzâr-ı Ali’dir

Vallahi cihan dolsa belâ, zerresi değmez

Ol aşıka kim dilde mededkâr-ı Ali’dir

Mahcub olalı bâsiraya hüsn-i anâsır

Gönlüm güzünün gördüğü Diydâr-ı Ali’dir

Şevkile döner şems ü kamer, encüm ü eflâk

Pervane misâl Şem-i pür-envar-ı Ali’ dir

Âlemde ne kim var ise a’lâ vü esâfil

Hep cümlesinin hâfızı, settarı Ali’dir

Hurşîd-i cihan server-i kevneyn Muhammed

Hem bedri münîr Hayder-i Kerrar-ı Ali’dir

Page 63: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Ârif sözü ihya-yi cihan eylese çok mu

Ol mâ-i hayatın başı Enhar-ı Ali’dir

Mehcur-i harabat olanı eyleme âzar

Bu taht-ı harâbâtta Hünk^ar Ali’dir

Renkler, kokular, habbe, ağaç, ot ve çiçekler

Meddah-ı nuut-i Gül-i Ruhsâr-ı Ali’dir

Envar-ı Ali herkese bir nev’ ayândır

Yokla yok olan var olanın varı Ali’dir

Yüz dört kütüb-i münzele’nin hâfızı olsan

Bil nâtık-ı kur’an yine Güftâr-ı Ali’dir

Gâh bây gedâ, gâhi gedâ bây olur anda

Hikmetle adalet dolu Bâzâr-ı Ali’dir

Sırrında vezir idi gelen cümle Nebî’nin

Aynında vasiy-yi Ahmed-i Muhtar Ali’dir

İnsanlığın Esrâr-ı Hûdâ oldu KEMÂLÎ

Esrâr-ı Hûdâ’dan garaz, Esrâr-ı Ali’dir

Page 64: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

27

Gafil olma ey gönül, her derde derman sendedir

Sûreta bir abdsin, bâtında sultan sendedir

Sen seni bilsen eğer sensin subuh-i kâinat

Gaye-i her dücihan sensin ki cânân sendedir

Sû’ya verme ömrünü, yoktur bu sahrâda ümit

Menba-i enharsın deryâ-yi umman sendedir

Perde çektin sen sana, sen nûru zulmet eyledin

Eylesen ref-i hicap, hurşîd-i rahşan sendedir

Nefs-i şeytandan kaçarsın sende senlik var iken

Nefs dir her gördüğün, her an şeytan sendedir

Kan görür Şat u Fıratı diydesinde kan olan

Yokdurur Şat u Fıratın kanı ol kan sendedir

Habbe yok noksan ziyade hikmete ibretle bak

Her ne de noksan görürsen bilki noksan sendedir

Ab u âteş, hâk ü bâd içre kalan hayvan gibi

Sen cehennemden kaçarsın nâr-ı sûzan sendedir

Çıkmadan nâr-ı tabiatden seni hiçbir amel

Page 65: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Vâsıl-ı nûr eylemez sen nerde, niyran sendedir

Ten cehennemdir başımda seb’a-yi ebvâbı var

Gönlüne gir kim sekiz cennat u rıdvan sendedir

Bu tabiat-haneden geçti süvar-ı aşk olan

Aşktan al kim KEMÂLÎ ilm ü irfân sendedir

28

Niyâzi-yi Mısrî’yi Tahmis

Ârif ol esrâr-ı kalbe Beyt-i Rahmân sendedir

Vâkıf ol siynede aşka cân u cânân andadır

Gir harâbâbâd-ı kalbe kenz-i pünhân andadır

Her neye baksa gözün bil Sırr-ı Sübhân andadır

Her ne işitse kulağın Mağz-i Kur’an andadır

Ehl-i dünyayı tama’ aldattı dünya bir dürür

Ehl-i ukbânın gözü cenette da’va bir dürür

Ehl-i aşkın zâtı yok zâtında Mevlâ bir dürür

Kesret-i emvaca bakma cümle deryâ bir dürür

Her ne mevci kim görürsen bahr-i ummân andadır

Her nefes Allah diyen Allah ile mantûk olur

Bunca mahlûk bir gıda-yı arz ile merzuk olur

Fâriğ-i arz u semâ yol bulmada mesbûk olur

Page 66: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Her neye mahlûk gözüyle baksan ol mahlûk olur

Hak gözüyle bak ki bîşek Nûr-i Yezdân andadır

Dön Vemâlüllah’a karşı sâbit ol niyette hem

Hakk’ı kendinde ara fâni olup himmette hem

Bul fenâfillah’ı dâim nikmet ü ni’mette hem

Vahdeti Kesrette bsulmak kesreti vahdette hem

Bir ilimdir ol ki vümle ilm ü irfân andadır

Bir sana bir de esiri olduğun dünyaya bak

Bir de bunca âşıkın rûsvâ eden r^üsvâya bak

Bir de mihnet-hanede ni’met saçan Mevlâ’ya bak

İbret ile şeşe cihetten görünen eşyâya bak

Cümle bir âyinedir kim Vech-i Rahman andadır

Bu binây-ı âlem içre kurulan o, kuran o

Amr ü Zeyd hep nisbetindir sorulan o , soran o

Çârûsû-yi âleme baksan alan o, veren o

Söyleyen o, söyleten o, görünen o, gören o

Her ne var a’lâ vü esfel cümle yeksân andadır

Açma derdin, yık binâ-yı âlemi,, sil kilkini

Tutma nefsin pendini, bul ehl-i aşkın silkini

Ey KEMÂLÎ bahr-i aşka gark kıl cân fülkini

Görünen sanma Niyâzî’nin heman sen mülkini

Gönlü bir virânedir kim kenz-i pünhân andadır

Page 67: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

29

Aşk ehline âlemlerin esrârı ayândır

Âriflere Envâr-ı Hûda sanma nihandır

Onlar ki anâsırda kalır misl-i behaim

Bağiçe-yi âlemde neye baksa ziyandır

Hak söyleyenin sözleri Kur’an’a bedeldir

Ahlâkı selim olmayanın kavli yalandır

Allah diyen âşıkların olmaz dil ü cânı

Uşşak-ı beka cümlesi bî nâm u nişândır

Allah’ı bilen dilde “sivallah” bulunur mu

Zulmette güneş gün gele, zulmet hezeyandır

Eşyayı hakikatlı gören gözlere bir şey

Hail olmaz, çünkü o göz nûr- feşandır

Ey mahzen-i esrar-ı Hûda eyle tefekkür

Hâk, âteş ü bâd, âbda kalmak ne yamadır

İblis mizaç habs-i anâsırda ne bilsin

Mescûd-i melâik olan Âdem’deki candır

Page 68: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

İzhar-ı kemâl eyleme varlıkla KEMÂLÎ

Bil Rabb-i Rahim’in keremi nutk u beyândır

30

Sanma her sûret-i insanda olan insandır

Belki hayvanları mahcûb edecek hayvandır

Zarf-ı insana bürünmüş nice hayvan var ki

Ana insan demek insanlığa bir bühtandır

Görünüp sûret-i hakda seni Hakdan ayıran

Ana dil verme sakın bâziçe-i şeytandır

İbn-i Havvadan umulmaz eser-i zühd ü salâh

Halef-i nefs ü hevanın hevesi isyandır

Zikr-i Hak’la nefesin, nefs-i rahim kılmayanın

Neye değse nazarı sem, nefesi sûzandır

Aç gözün “ahsen-i takvîm”e gerek ahsen-i hulk

Hulki hayvan olanın akıbeti hüsrandır

Kalbini Beyt-i Hûda olduğunu bilmeyenin

Kalbi a’mândır anın nûrlar ana niyrandır

Page 69: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Ârif-i Hak olanın hâdimidir her eşya

Zillet-i nefse düşen sâil-i âb u nândır

Âdem oldur ki ola âlem-i eflâki muhit

Habs-i nefse düşenin haclegehi zindandır

Marifet her şeye kadir iken âcizliktir

Yoksa her âcizin elbette işi nâlândır

Cem edip sûret-i insanda cem’-i suveri

Mahvedip, mahvola, Hak baki, kala irfandır

Sırr-ı Mevlâ’ya erip kisve-yi abde bürünen

Yüzü insan, özü Yezdan, sözü hem Kur’an’dır

“Fakr-ı tâmm”e irişip sırr-ı “hüvallah” ı bulan

Bulur elbette KEMÂLÎ ana kul sultandır

31

Âşıka sûret-i cânânede Rahman görünür

Sanma erbâb-ı dile şiyve-yi şeytan görünür

Bu muammayı bilen ehl-i hakikat gözüne

Bu merayâda ne hayvan ve ne insan görünür

Page 70: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Dedim ey dil tama-ı vasla düşüp olma melûl

Bu visâlin önü hasret sonu hicran görünür

Bir zaman çeşmini her derde devâ bildiğim

Şimdi her kirpiği bir hançer-i bürran görünür

Aşktan gayrı ne yaptımsa ki hayr u ya şer

Her biri şimdi bana ejder-i sü’ban görünür

Âşıkdır matla’ı hilkat hem odur merkez-i nûr

Bî haberler gözüne âteş-i sûzan görünür

Okuyan mekteb-i âşk içre kitab-ı hüsnün

Dört kitabı unutur, yar sözü Kur’an görünür

Koklayan gülşen-i hüsn içre riyah-ı zülfün

Anda ne akl u ne hikmet ne de iz’an görünür

Bağlayan zülf-i dilâraya gönül gerdenini

Sahib-i zülfe ebed bende-i ferman görünür

Heves-i nefsile surette kalan ehl-i mecaz

Haşredek ağlasa da hariç-i irfan görünür

Âyet-i hüsnüne iyman getiren uşşaka

Ne cehennem ne âzâbı ne de niyran görünür

Page 71: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Âşıkın derdi gibi düşmeni çok, hemdemi yok

Minnet ol yâre ki derdi bize derman görünür

Hamdü-lillah ki bu göz kör ise de aşkımla

Neye baksam gözüme sûret-i cânân görünür

Bana bir âh nice binvasla bedeldir ziyra

Zevk-i hicri elem-i vâsldan âsân görünür

Verme her dilbere dil âşıka bir yâr yeter

Âfet-i dildir o kim âfet-i devran görünür

Terk-i cân eyleyeli hâk-i der-i cânân’da

Vasl u hicran KEMÂLÎ bana yeksan görünür

MERSİYE-Yİ İMÂM-I HÜSEYİN ALEYİSSELÂM

Muharremdir, kamer mahzûn, güneş me’yûs kan ağlar

Felek serkeşte mebhût, hayrete dalmış cihan ağlar

Cefâ-yı şâh-ı mazlûma tahammül etmeyip dağlar

Ezelden gözlerinden âblar olmuş revân ağlar

Page 72: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Ne düşmensin, behey ibn-ür-recîm ey sâki-yi iblis

Senin yaptıklarına düşmen-i insan olan ağlar

Medine halkına kıldı veda ol kân-ı ilm-ül-gayb

Tutup âfâkı bir efgan, yanar piyr ü civân ağlar

Nice günler edip kat-ı merâhil akıbet bir gün

Durup Kerbübelâ’da cümlesi Hakk’a divân ağlar

Bilinmişti ki ol yerler serencâm-ı şehâdettir

Bilinmişti ki ol yerden geçilmez hânedân ağlar

İmâm-ül-etkıyâ toplandırıp etba’vü ahbâbın

Okur bir hutbe bir bir fitneyi eyler beyân ağlar

Kuruldu haym-yi ahtar o gün Kerbübelâ içre

Bu gün Kerbübelâ’da kaldı hala âşıkan ağlar

Yazıp bir nâme reis-ül-usât’a söyledi ey kavm

Bu fitne sarsar İslâmı, yıkar dini, iman ağlar

Hezârân şetmile Sa’d oğlu hem gönderdi bir nâme

Anı dil söylemez kâfir dahi olsa zebân ağlar

Hücum etti o mel’unlar Kitâb-ullah’ı imhaya

Sanarsın bir kıyamet koptu toz ağlar, duman ağlar

Page 73: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Kesildi her taraftan su, sab3iler gül gibi soldu

Su ağlar, servi ağlar, bahçe ağlar, bağıban ağlar

Bozuldu Gülşen-i Bağ-ı Risâlet hâr ile doldu

Gül ağlar, bülbül ağlar, lâle ağlar, ergûvan ağlar

Hezârân zulm ile yetmiş iki sâdık olup kurban

Halâyık titreyip bu kıssadan kevn ü mekân ağlar

Kesildi başları bin cevrile bir âşık-ı zârın

Kesen mel’unlara lânet edip seyf-i Sinân ağlar

Ali-Ekber’le Kasım can verip cânânı buldu

Ali-Asgar sabî okla vuruldu Ümmühân ağlar

Vefâya davet etmek, sonra bin türlü cefâ etmek

Size ey Kavm-i sek dersem behâim bî güman ağlar

Yirmi bin kişi birden ok attı Şah-ı Mazlûm’a

Bizi atman diyüp zalimlere tîr ü kemân ağlar

Ok atmak “Kurret-ül-ayn”e değil mi aslını imha

Sebepsiz mi bu gün hala hakikî Müslüman ağlar

Ciğergâh-ı Habîb-i Kibriya’ya ok atan mel’ûn

Cehennemde bu gün şeytanla kurmuş âşiyân ağlar

Page 74: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Cihânın sahibinden bir içim su kıskanılmış, âh

Fırat ağlar, Murad ağlar, zemîn ü âsumân ağlar

İmâm-ül-müttekî’nin Şîmr-i mel’un kesti çün başın

Cehennem kaynayıp Arş sayha etti Tevleşân ağlar

Ayak bastı o melun Kalb-gâh-ı Sırr-ı Kurân’a

Aliyy’ü Fatma Peygamber-i Âhirzeman ağlar

Harem-gâh Hâbib-i Kibriya’ye doldu nâmahrem

Bizi hep öldürün derler, sabîlerle zenân ağlar

Çadırdan nâle vü feryâd yükseldi semâvâte

Melekler sordular noldu, dediler Teşnegân ağlar

Döküldü hûn-i mazlûman yere, yere mâteme girdi

Melekler titrelip inler, felek’de kehkeşân ağlar

Nisâ-yi Ehl-i Beyt üryân ü giryân kaldı çöllerde

Çöl ağlar, dağlar ağlar, vâdi-yi berr ü yeban ağlar

O şâhın derdi etmiş cümle insan oğlunu giryân

Bilenlen bilmeyenlen hep bu derd ile inan ağlar

Gelip birkaç deve çulsuz, yularsız, Şimr-i mel’un der

Bu gün Şam’a sefer lazım bu emri her duyan ağlar

Page 75: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Deve üryan, ciğer püryân yürürler aç susuz sibyân

Deve ağlar, ceres ağlar, yol ağlar, kârbân ağlar

Meşakkatle develer kat-ı menzilden kalıp bîtap

Düşüp yollarda ma’sûmân eder âh u figan ağlar

O yollarda o çöllerde o ıssız gurbet ellerde

Sekine Zeynep’in ahvâline hûr-i cinân ağlar

Dikildi niyzeye Sultan-ı kevneyn’in ser-i pâki

Çıkıp bir nûr olur Arş sayesinde sayebân ağlar

Nihayet birsabahtı Şam’a dahil oldular ah Şam

O tal’isiz misafirler konuldu hane, hân ağlar

Yezid’in askeri oynar güler yapmıştı şehrâyîn

Şehir ağlar, kûra ağlar, yanar deyr içre çan ağlar

Benât-ı Ehl-i beyt’i cariye gönderdiler Rûm’a

Görüp Rum Kayseri oldu esîr-i nâtüvân ağlar

Beha-yi hüsnüne bir dilberin bin kişver-i ma’mur

Verilse az gelir ikrâh eder de, hüsn ü an ağlar

İki mehpeykere Dîn-i Mesîhi ettiler teklif

Dediler sümme hâşâ, ta bemahşer mü’minân ağlar

Temennâ-yi visâle mâni oldu gayret-i Mevlâ

Page 76: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Dediler bunlara hiç el sürülmez râhiban ağlar

Bübârek bir gece ol iki meh’rû hasbeten-lillâh

Feda-yi din ü nâmus oldular hep hûriyan ağlar

Bu hale ağlayan gözler görür elbette dîdârı

Bunun gafilleri ağlar, muhakkak câvidân ağlar

Belâ-yı Ehl-i Beyt’i yazmağa imkan mı var, asla

Söz ağlar, söyleyen ağlar, kalem ağlar, yazan ağlar

Hüseyn ağlar gözü yaşı olur âlemlere rahmet

Yezid ağlar gözü yaşı olur lânet feşân ağlar

Yezid bir nâm-ı dünyaya değişti şân-ı ukbayı

Nidem ol nâm-ı mel’unu kim, nâm ağlar, nişân ağlar

Evet hazmetmemişti Âl-ı Süfyan Dîn-i İslâmı

Resûlün Âli’ne yaptıklarına kâfirân ağlar

Ali-Nûru’nu itfadan garazdı dîni mahvetmek

İmâm-ül-Mücteba’ya verdiler zehri yılan ağlar

Geçip mihrâb-ı dîne düşmen-i îman îmam oldu

Bozuldu vahdet-i İslâm, namâz ağlar, ezân ağlar

Page 77: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Atıp zindana Zeynel-Âbidîn’i ettiler mahbûs

Cefâ bitmez, güneş girmez, sebâ etmez vezân ağlar

Ezelden ağlarım, akdı dü çeşmim kanlı yaşımla

Ne hâbım var, ne râhât var, yanan cismimde cân ağlar

İki göz oldu a’mâ ağlarım ey Kurret-ül-ayneyn

KEMÂLÎ sûz-i derdinle nihân ağlar, ayân ağlar

Bulmak istersen cihanda daima zevk u huzur

Evliyanın meclisinden meşhedinden olma dûr

Bâhusus Âl-i Resûl’ün cân u dilden âşıkı

Mustafa Sabri efendi kabri olmuş beyt-i nûr

Nakşibendi’den murâd almış, yürürdü aşk ile

Page 78: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Burda bâtındır Amasya’da etmişti zuhur

Ârif-i billâh idi ehl-i kerem ehl-i vefâ

Müstefid idi sehâsından bütün ins û tuyûr

Yazmak isterken KEMÂLÎ irtihal tarihini

İki şahid çıktı söyleşti “Hüve hayyül-gafûr”

Bir âşık gönülle geldik cihâne

Bize her gülen yüz cânânla birdir

Onların gözleri yoldur iymâne

Onların sözleri Kur’anla birdir

Ne sevinç yükünü taşırız ne derd

Ne varsa dağıtır gönlümüz cömert

Bir güzel sevdik ki gözleri lâcivert

Saçları ay vurmuş ummanla birddir

Unuttuk epeye var ki niyâzı

Çekmeyiz çok etse yâr bile nâzı

Erenin kimseden yok itirazı

Atlılar bizimçün yayanla birdir

Sûrete baktıkça siyreti gören

Kim varsa biz ona diyoruz Eren

Bizim karşımızda gurur getiren

Page 79: sedatanar.comsedatanar.com/.../uploads/2016/08/Kemâli__Divanı.docx · Web viewEnvâr-ı melâhat, İsm-i Mustafa Âlemler yüzünden oldu hüveydâ Ben anı hem zaman hem mekân

Yaradan olsa da şeytanla birdir

Düşünür söylemez mizacımız var

Her hırsı defeden ilacımız var

Tenezzül denilen Mir’acımız var

Gönlümüz her düşkün olanla birdir

Ey OZAN sesini tam yerinde kes

Kubbede akisler bırakır bu ses

Kadrini bilene bu küçük Nefes

Binlerce cilt tutan destanla birdir