metal İşçileri birliği -...

8
O n yıllardır biz işçilere kölece çalışma ve yaşam koşullarının reva gördüğü bir dünya hüküm sürüyor. Geçmişte yine bizzat işçilerin dişe diş bir mücadele ile kazandıkları sosyal ve ekonomik haklarımız yıllar içinde birer birer elimizden alındı, alınmaya devam ediyor. Bugün elimizde açlık sınırının da alnda bir kuru maaş dışında neredeyse hiçbir şey kalmadı. Kalan- larda hedef tahtasına çakılmış ve gasp edilmeyi bekliyor. Bütün bunlar, bugün yaşadığımız onca sorun bir- den olmadı elbee. Yıllardır “iskrar” diye diye bize “iskrarlı” bir saldırı dalgası dayatan patronlar ve onların sağcı ya da solcu parlerinin marife ile bu- günlere geldik. İkdara kim gelirse gelsin, gelirken ne vaat ederlerse etsinler hep sermayenin çıkarı için çalışlar. AKP son 14 yıllık icraatlarında geçmiş- tekileri fersah fersah aşan bir polika hayata ge- çirdi. AKP ikdarı döneminde patronlarla işçiler arasındaki uçurum devasa boyutlara ulaş. Bizlerin emeği, alınteri üzerinden kar rekorları kırıldı. Bizim ise yoksulluğumuz daha da büyüdü. İkide bir karşımıza çıkıp, büyüyen Türkiye dedik- leri patronların büyümesiydi, iskrar ise patronların sömürü iskrarıydı. Ama iskrarın ebediyen gitme- yeceğini şu sıralar hepimiz yaşayarak görüyoruz. Yıl- lardır ikdar olmanın nimetlerinden birlikte yararlananlar, işçilerin, emekçilerin sırnda gezi- nenler, bugün birbirleriyle girdikleri çıkar ve ikdar olma kavgalarını sokaklarda tankları yürütecek bir seviyeye çıkartmış bulunuyorlar. Girişilen kirli ve kanlı çaşmada yine biz işçileri aldatmaya, bilinçle- rimizi bulandırmaya ve kendi çaşmalarına taraf haline germeye çalışıyorlar. Darbe gerçekleşeydi, o gün TRT’de okunan bildiride açıkça ifade edildiği gibi yerli ve yabancı sermayenin bir dediği iki edil- meyecek, işçi sını için artan baskı koşullarının yanı sıra artan sömürü ve kölelik olacak. Bugün bizlere “demokrasimize sahip çıkalım” çağrıları eşliğinde yine yerli ve yabancı sermayenin bir dediğinin iki edilmeyeceği açıktan söyleniyor.Darbeye karşı öne sürülen “demokrasi”nin ne olduğunu daha geçği- miz aylarda çıkarlan kölelik yasalarından, kiralık iş- çilikten, sefalet ücretlerinden, ek ücret taleplerimiz karşısında alınan tutumlardan biliyoruz. Metal İşçileri Birliği - MİB Darbe-demokrasi ikilemi arasında köleliğimiz pekiştirilmeye çalışılıyor! İşçi sınıfı kendi davası için birleşmeli, geleceğine sahip çıkmalıdır! METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ METAL İŞÇİLERİ BİRLİĞİ - MİB İşçi Bülteni Özel Sayı No:1372 * Ağustos 2016 (Devamı ikinci sayfada...)

Upload: others

Post on 02-Oct-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/metalagustos2016.pdfdünya hüküm sürüyor. Geçmişte yine ... emeği, alınteri üzerinden

On yıllardır biz işçilere kölece çalışma veyaşam koşullarının reva gördüğü birdünya hüküm sürüyor. Geçmişte yine

bizzat işçilerin dişe diş bir mücadele ile kazandıklarısosyal ve ekonomik haklarımız yıllar içinde birerbirer elimizden alındı, alınmaya devam ediyor.Bugün elimizde açlık sınırının da altında bir kurumaaş dışında neredeyse hiçbir şey kalmadı. Kalan-larda hedef tahtasına çakılmış ve gasp edilmeyibekliyor.

Bütün bunlar, bugün yaşadığımız onca sorun bir-den olmadı elbette. Yıllardır “istikrar” diye diye bize“istikrarlı” bir saldırı dalgası dayatan patronlar veonların sağcı ya da solcu partilerinin marifeti ile bu-günlere geldik. İktidara kim gelirse gelsin, gelirkenne vaat ederlerse etsinler hep sermayenin çıkarıiçin çalıştılar. AKP son 14 yıllık icraatlarında geçmiş-tekileri fersah fersah aşan bir politika hayata ge-çirdi. AKP iktidarı döneminde patronlarla işçilerarasındaki uçurum devasa boyutlara ulaştı. Bizlerinemeği, alınteri üzerinden kar rekorları kırıldı. Bizimise yoksulluğumuz daha da büyüdü.

İkide bir karşımıza çıkıp, büyüyen Türkiye dedik-

leri patronların büyümesiydi, istikrar ise patronlarınsömürü istikrarıydı. Ama istikrarın ebediyen gitme-yeceğini şu sıralar hepimiz yaşayarak görüyoruz. Yıl-lardır iktidar olmanın nimetlerinden birlikteyararlananlar, işçilerin, emekçilerin sırtında gezi-nenler, bugün birbirleriyle girdikleri çıkar ve iktidarolma kavgalarını sokaklarda tankları yürütecek birseviyeye çıkartmış bulunuyorlar. Girişilen kirli vekanlı çatışmada yine biz işçileri aldatmaya, bilinçle-rimizi bulandırmaya ve kendi çatışmalarına tarafhaline getirmeye çalışıyorlar. Darbe gerçekleşeydi,o gün TRT’de okunan bildiride açıkça ifade edildiğigibi yerli ve yabancı sermayenin bir dediği iki edil-meyecek, işçi sınıfı için artan baskı koşullarının yanısıra artan sömürü ve kölelik olacaktı. Bugün bizlere“demokrasimize sahip çıkalım” çağrıları eşliğindeyine yerli ve yabancı sermayenin bir dediğinin ikiedilmeyeceği açıktan söyleniyor.Darbeye karşı önesürülen “demokrasi”nin ne olduğunu daha geçtiği-miz aylarda çıkartılan kölelik yasalarından, kiralık iş-çilikten, sefalet ücretlerinden, ek ücret taleplerimizkarşısında alınan tutumlardan biliyoruz.

Metal İşçileri Birliği - MİB

Darbe-demokrasi ikilemi arasında köleliğimiz pekiştirilmeye çalışılıyor!

İşçi sınıfı kendi davası için birleşmeli,geleceğine sahip çıkmalıdır!

METAL İŞÇİLERİBÜLTENİ

METAL İŞÇİLERİ BİRLİĞİ - MİB

İşçi

Bül

teni

Öze

l Sa

yı N

o:1

37

2 *

Ağu

stos

20

16

(Devamı ikinci sayfada...)

Page 2: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/metalagustos2016.pdfdünya hüküm sürüyor. Geçmişte yine ... emeği, alınteri üzerinden

Zor günlerden geçiyoruz. Herkesin ka-fası çok karışık; memleketin bu karşık-lığı fabrikalarımıza da yansıyor.

Başarısız darbe girişiminin ardından yürütülensözde demokrasi tartışması işçi arkadaşlarımızıda doğrudan etkiliyor. 14 yıllık saltanatlarındaayakkabı kutularına milyonlar doldururken,kaçak saraylarında sefahat sürerken sırtımızdaboza pişiren bunlar değilmiş gibi, gece nöbetegiden işçi arkadaşlarımız emekçi düşmanıAKP'ye kalkan oluyorlar.

Öte yanda Tayyip Erdoğan karşıtlığı nede-niyle darbenin başarısızlığına üzülen arkadaşlarda var. İşçiler, AKP’nin de Cemaatin de işçi düş-manı olduğunu ifade etmelerine rağmen, iki ta-

raftan birinin safında yer almak zorunda hisse-diyorlar kendilerini. Yazık ki, işçiler son günlerinatmosferinde uyuşturulmuş durumdalar. Oysahiçbir onurlu işçi, sınıfına köleliği dayatan dintacirlerinin payandası olmayı kendine reva gör-memelidir.

Onların tek derdi saltanat sürmek, ranttan,yağmadan daha büyük pay kapmak. Bunun içinde bizleri kullanmaya çalışıyorlar. Oysa bizim sa-fımız işçi sınıfının, emekçilerin davası için müca-dele edenlerin yanıdır. Kim iktidara gelirsegelsin, bizlerin sırtından inmeyecek. Onları sırtı-mızdan atmak için örgütlenip mücadele etme-miz gerekiyor. Çözüm işçilerin birliğinde!

Avcılar'dan bir metal işçisi

2 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

Darbe de, OHAL'de çıkar kavgasıdır!İşçiler kendi hakları için sokağa çıkmalıdır!

Darbeye karşı ilan edildiği söylenen OHALile her türlü hak arama eylemleri, işçilerin teksilahı olan grev hakkı yasaklanıyor, baskılar ar-tırılıyor vb. Bunların yanı sıra rafta bekletilenBireysel Emeklilik, bizlerden toplanan para-larla oluşturulan fonların patronlara peşkeşçekilmesi vb. bir sürü yasa kabul edilip uygu-lamaya konuluyor. Ardından kıdem tazminatı-nın gaspı ile beraber daha birçok saldırınıngeleceğinden kuşku duyulmamalıdır. KısacasıOHAL ile darbeyi aratmayacak baskı koşullarıoluşturulurken, işçilerin kölelik prangalarıağırlaştırılıyor, patronlar bu sürecin tozu du-manı içinde ihya edilmeye çalışılıyor. Bizlerifabrikalarımızda saatlerce çalıştırıp “destanyazıyorlar” diye övenler, kendi dünyalarınınhüküm sürmesi için onların içi boş bir söylemolmak dışında bir anlamı olmayan “demokra-sisi” ne sahip çıkmamız telkininde bulunuyor-lar. Sanki darbe girişimi öncesi demokrasivarmış gibi…

Biz işçilerin dünyası, bizleri kölece çalışmave yaşam koşullarına mahkûm eden patronla-rın ve onlar adına ülkeyi yönetenlerin dünya-sıyla aynı olamaz. İşçiler, emekçiler olarakkendi demokrasimiz için, haklı ve meşru ta-leplerimiz için, kendi çıkarlarımız için müca-dele etmezsek, kendi dünyamızı kurmak içinadım atmazsak, patronların davası için dövü-şür hale geliyoruz. Oysa bizim dünyamız, üre-tenlerin yöneten olduğu dünya, yanisosyalizm, dünün de bugünün de yarınındayaşadığımız tüm sorunların gerçek ve kalıcıçözümü demektir. Etrafımıza darbe-demok-rasi ikilemi ile örülmeye çalışılan kara bulut-ları ancak biz işçiler parçalayabilir,haklarımıza, geleceğimize, özgürlüğümüze bir-leşerek, adına kapitalizm dedikleri bu sisteminbütününe karşı mücadele ederek ulaşabiliriz.

Merhaba, Esenyurt-Kıraç'ta 500 iş-çinin çalıştığı otomotiv sektö-ründe faaliyet gösteren bir

metal fabrikasında çalışıyorum. Birçok fabri-kada olduğu gibi çalştığım fabrikada da ikihaftadır temel konu darbe girişimi.

Fabrikalarda işçiler arasında hep yapay ay-rımlar yaratılıyor. Patronlar işçileri birbirinedüşürürken işlerini de güzelce yürütüyor. Ça-lışırken, sömürülürken Alevi-Sünni, Kürt-Türkvs. hepimiz eşitiz. Ama sıra işçilerin birliğineve mücadelesine gelince hemen bu yapay ay-rımlar karşımıza çıkar.

Darbe girişiminin ardından fabrikadayapay bir bölünme oldu. İşçiler darbeciler vedarbe karşıtları diye ikiye bölündü. Bir kesimişçi, “sokağa çıkmayanlar kesin darbecidir”diyor. Taraflar birbirleriyle konuşmuyorlar.Neden, iki farklı çıkar grubunun, din istismar-cısı sömürücülerin kavgasında taraf olmakiçin.

Hangisi işçilerin tarafında? AKP ile balayı 11 yıl süren Cemaat mi,

yoksa 14 yıldır patronlara hizmet için işçilerinelinde ne var ne yoksa gasp etmeye çalışanAKP hükümeti mi? Bu iki tarafın kavgası biz iş-

çilerin kavgası olamaz. 11 yıl boyunca bizi bir-likte sömürdüler, birlikte çaldılar/çırptılar, bir-likte rüşvet yediler. Bu sürede hempatronların hem kendilerinin kasaları doldutaştı. Dün din kardeşiydiler, çaldıklarını payla-şırken anlaşmazlığa düşünce düşman oldular.Onların kavgasından bize düşse düşse dahaçok işsizlik, daha çok sömürü, daha çok yok-sulluk, daha çok kölelik düşer.

İşçi arkadaşlar birbiriyle konuşmuyor amabu bizim için hiç iyi olmayacak. Ekonomi kö-tüye gidiyor. İşler azaldı. 10 yıllık işçiler iştenatılma korkusu yaşıyor ve bunu dillendiriyor-lar. Biz işçilerin asıl konuşması, asıl dert et-mesi gereken mesele bu. Onların kavgasındataraf olacağımıza kendi geleceğimiz için neyapacağıza bakmalıyız

Aslında çok basit; ya kendi sorunlarımızıunutup bizi sömürenlerin kavgasında tarafolacağız ya da örgütlenip baskı ve işten atma-lara karşı omuz omuza mücadele edeceğiz. İş-sizlik tehdidi hepimizin tepesinde sallanıyor.Çok geç olmadan, işsiz kalmadan kendi dava-mız için birleşip mücadele etmeliyiz. Zatenbaşka çıkar yolumuz da yok...

Kıraç'tan bir metal işçisi

İki tarafın da kavgası biz işçilerinkavgası olamaz!

“İşçi sınıfı kendi davası

için birleşmeli, geleceğine

sahip çıkmalıdır!”

Kapaktaki yazısının devamı...

Page 3: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/metalagustos2016.pdfdünya hüküm sürüyor. Geçmişte yine ... emeği, alınteri üzerinden

Metal işkolunda 2014-2017 TİS süreci vesonrası eylemli bir dönem oldu. Kaybedilensosyal haklar ve ağırlaşan sömürüye karşı bi-riken öfke tabanda gelişen eylem ve grev-lerle dışa vurdu. Patronların dayattığı,sendikaların imza attığı TİS'e karşı başlayaneylemler Türk Metal çetesinin ağır bir sar-sıntı yaşaması noktasına ulaştı.

Birleşik Metal-İş Sendikası'nın (BMİS)geri tutumlarına rağmen taban iradesi ilegerçekleşen eylemler, patronların dayattığıkölelik sözleşmesini deldi. İşçi sınıfının mü-cadele kararlılığı MESS saflarında çatlağa yolaçtı. Sınıf bilinçli metal patronları meydanagelen çatlağın daha da derinleşmesini en-gellemek için EMİS çatısı altında birleştiler.

Şimdi yeni bir TİS dönemine giriyoruz.Geçen dönemden dersler çıkararak sürecehazırlanmalı sınıf bilincini kuşanmalıyız. Gö-revlerimizi açık bir biçimde tabanın irade-sine yaslanarak ortaya koymalıyız. Geçenmetal TİS süreci ve sonrasında Metal Fırtınabize izlenmesi gereken yolu gösteriyor.

1- Komitelerde örgütlenip tabanın irade-sinin ortaya çıkarılması, süreç boyunca sözyetki ve kararın işçilerde olması, bu anlayı-şın oturtulup pratikte işletilmesi…

2- Sermayeden gelecek olası saldırılarakarşı "işgal grev direniş" şiarına uygun,meşru/militan bir mücadeleye hazırlanmak.Eylem kararlarının sendika bürokratlarınaterk edilmemesi, sınıfın iradesini temsileden komitelerin hem karar hem uygulamasüreçlerinde etkin rol oynaması…

Önümüzdeki TİS sürecinin temel halka-sını bu iki hat üzerinden tanımlamak ve bualanlardan yüklenmek gerekiyor. Zamankaybetmeden işyerlerinin tamamının temsil

edileceği TİS komiteleri kurulmalı. Taleplerbu komiteler tarafından belirlenmeli, süreçayrıntılarına kadar planlamalıdır. Olası geliş-melere karşı işçiler bilinçlendirilmeli, süre-cin aksamadan işlemesi için işçilerde kafaaçıklığı sağlanmalıdır. TİS dönemi boyuncasöz yetki karar işçilerde olmalıdır.

İkinci nokta, TİS sürecinden kazanımla çı-kabilmek için belirleyici bir önem taşıyor.EMİS'i doğuran MESS cephesinde çatlamayayol açan tam da bu mücadele çizgisi olmuş-tur. Geçen TİS döneminde metal patronları,fiili meşru mücadele yöntemleri ve üretim-den gelen gücün kullanılması sonucu geriadım atmak durumunda kaldılar. Fiili/meşrumücadele ile patronların açmaza alınmasıbir başarıdır. Şimdi yapılması gereken bu si-lahı daha bilinçli daha etkin daha kararlı birbiçimde kullanmaktır.

Önümüzdeki dönem yeni mücadeleleregebe... Bizlere düşen hak gasplarının yaşan-dığı, sosyal yıkım saldırılarının yoğun bir bi-çimde uygulandığı bu dönemde sınıföfkemizi ve bilincimizi kuşanarak mücadele-nin ihtiyaçlarına göre hazırlanmaktır. Taba-nın iradesine yaslanacağız, mücadeledezafer kazanmak için meşru/militan müca-dele hattında kararlıkla ilerleyeceğiz.

EMİS'i de MESS'i de dize getirecek olanfiili meşru mecadele!

Kocaeli'de bulunan ve BirleşikMetal-İş'in örgütlü olduğu Bekaertfabrikasında 400 işçiyi kapsayan

TİS görüşmeleri başladı. Bu yıl yapılacak TİS, fabrikanın geçtiği-

miz dönem MESS'ten ayrılmasından sonrayapılacak ilk sözleşme olma özelliği taşı-yor. TİS görüşmelerinin başlaması ile bir-likte Birleşik Metal-İş fabrika önünde basınaçıklaması gerçekleştirildi.

TİS taslağının da açıklandığı basınaçıklamasında TİS'in iki yıl üzerinden im-zalanması ve ilk yıl saat ücretlerine 2.70TL kuruş, ikinci yıl fabrika ortalamasının%15'i oranında zam yapılması istendi.

6 gün çalışıp 2 gün tatil yapılan Beka-ert’te ücretlendirme de 270 saat üzerindenyapılıyor. Bu TİS görüşmelerinde tatil sayı-lan ve ücreti ödenmeyen günlerin de ücre-tinin ödenmesi, yani 300 saat üzerindenücretlendirme yapılması talep ediliyor.

Bu taleplerin yanı sıra yakacak yardımı-nın aylık 140 TL’ye yükseltilmesi, iş cina-

yeti sonrası kanuni mirasçıya 50 bin TLödenmesi isteniyor. Ayrıca dini bayram-larda bayram ödeneğinin 711 TL’ye, erzakyardımının 475 TL’ye, yılbaşı erzak paketi-nin 300 TL’ye çıkartılması talep ediliyor.Bunların yanında bayram ve resmi tatilgünlerinde mesai ücretinin %250 olmasıisteniyor.

Yıllık izin konusunda da iyileştirmetalep edilen TİS’te 1-5 yıl çalışanlar içinyılda 20 gün, 5-25 yıl çalışanlar için yılda24 gün, 15-20 yıl çalışanlar için yılda 28gün, 20-25 yıl çalışanlar için yılda 30gün, 25 yıldan fazla çalışanlar için yılda32 gün yıllık ücretli izin istenirken, izinparasının ise 776 TL’ye yükseltilmesitalep ediliyor.

İhbar tazminatı sürelerinin de tekrardüzenlendiği sözleşme taslağında 6 ayakadar çalışanlar için 3 hafta 6-18 ay çalı-şanlar için 5 hafta, 18-3 yıl çalışanlar için 7hafta, 3 yıldan fazla çalışanlar için 9 hafta-lık ihbar tazminatı talep ediliyor.

Geceçalışmasının insan sağlığına olumsuzetkisi göz önüne alındığı taslakta gecezammının %10’dan %40’a çıkartılması is-teniyor.

TOMİS 2017 taslağınınilk halini açıkladı

Bekaert’te TİS görüşmeleri başladı

TOMİS metal işkolunda başlayacak 2017Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri önce-sinde hazırladığı taslağın ilk halini metal

işçileriyle paylaştı. Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası

(TOMİS) 2017 MESS sözleşmesi için hazırladığı tas-lağın ilk halini metal işçileri ile paylaştı.

2017 sözleşmesi için çok zaman kalmadığını be-lirten TOMİS, bugünden hazırlıklar konusunda giri-şimde bulunmayan sendikaların metal işçilerinisatacak olanlar olduğunu belirtti. Metal işçileriningerçek talep ve özlemlerine uygun bir Toplu İş Söz-leşmesi (TİS) taslağı oluşturmanın tüm metal işçi-lerinin görevi olduğunu belirten TOMİS, tümfabrikalarda mücadeleyi kararlılıkla büyütme çağrı-sında bulundu.

Hazırlanan broşürde Türk Metal ile MESS ara-sında imzalanan Toplu İş Sözleşmesi’nde yer alanmaddeler ve bu maddelerin işçi sınıfını nasıl esa-rete sürüklediği anlatılmaya çalışıldı. TOMİS’in ha-zırladığı broşürde idari maddeler ayrıntılı olarakişlenirken, ekonomik talepler de metal işçileri içintartışmaya açıldı.

Taslağın fabrikalarda yürütülecek tartışmalarışığında revize edileceğini belirten TOMİS, fabrika-larda TİS komisyonları kurma ve bu komisyonlarıfabrikalar arasında bir koordinasyona çevirerekortak mücadeleyi örgütleme çağrısı yaptı.

Page 4: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/metalagustos2016.pdfdünya hüküm sürüyor. Geçmişte yine ... emeği, alınteri üzerinden

4 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

Darbe girişiminin bastırılmasının ar-dından “demokrasi bayramı” ilanedildi. İşçilerin yaşamını olumlu an-

lamda etkileyecek gerçek bir demokrasinin, in-sanca, mutlu ve özgür yaşayabileceğimiz birortamın ancak bir dizi demokratik ve sosyal re-formun yapılmasına bağlı olduğuna inanıyoruz.Çünkü pek çok yasal, idari ve fiili uygulama se-bebiyle eziliyoruz, sömürülüyoruz ve horlanı-yoruz. Bu hayat bize zindan ediliyor.

Hem bugüne kadar uygulanmakta olan eko-nomik, sosyal ve siyasal politikalar, hem deOHAL uygulamaları bunun aksini gösteriyor.Hükümetin programında olan kıdem, bireyselemeklilik gibi yasalar da cabası.

İşte bunun için mevcut durumda bir dizifabrikadan işçiler olarak aşağıda sıraladığımıztaleplerimize uygun yasal ve idare düzenleme-lerin yapılmasını talep ediyoruz.

Bütün işçi arkadaşlarımızı da bu talepleri sa-hiplenmeye, bu talepler için mücadele etmeyedavet ediyoruz. Çünkü biz mücadele etmedenkimse bize bu hakları vermeyecek.

• Sınırsız söz, basın, örgütlenme, gösteri vetoplanma özgürlüğü sağlansın.

• Tüm çalışanlar için grevli ve toplu sözleş-meli sendika hakkı. Sınırsız grev ve genel grevhakkı. Grev yasaklarına son verilsin. Lokavt ya-saklansın.

• Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi is-tiyoruz.

• Sermayeye keyfi işten atma hakkı tanıyaniş yasasının 25/2 maddesi kaldırılsın.

• İşçi temsilcilerinin çoğunlukta olacağı di-siplin kurullarının kararı dışında işten atmalaryasaklansın.

• İşçilere sendikalarını seçme hakkınınönündeki tüm engeller kaldırılsın. Referandum

hakkı istiyoruz. • İşverenlerin yan örgütü olarak çalışan ve

işçi düşmanı birer rant şebekesine dönmüşsendika görünümlü kurumlar kapatılsın. İşçiparasıyla elde edilmiş haksız servetlerine el ko-nulsun, aidat ödeyen işçilere dağıtılsın.

• 7 saatlik işgünü, 35 saatlik çalışma haftası.Sağlığa zararlı ve tehlikeli işlerde azami 5 saat-lik işgünü.

• Kesintisiz iki günlük hafta tatili. 6 haftalıkyıllık ücretli izin.

• İnsanca yaşamaya yeten, vergiden muafasgari ücret.

• İş güvenliğine ve sağlıklı çalışma ortamınailişkin teknik ve sıhhi düzenleme ve önlemler.Bunun işyeri temsilciler kurulu ve sendikalartarafından sürekli denetimi. İşçi temsilcilerininyönetiminde, teknik ve sağlık uzmanlarındanoluşan iş müfettişliği kurumu oluşturulsun.

• Esnek üretim, prim, parça başı, çağrı üze-rine çalışma, kiralık işçilik gibi çalışma sistem-leri ile taşeronlaştırma yasaklansın.

• Fabrika ve işyerlerinde işçi denetimi isti-yoruz.

• Herkese sağlığa ve ihtiyaca uygun ucuzkonut imkanı sağlansın.

• Herkese parasız sağlık hizmeti. • Her düzeyde parasız eğitim. Bilimsel, de-

mokratik ve laik eğitim. Özerk-demokratik üni-versite.

• Tüm çalışanlar için genel sigorta (işsizlik,sağlık, kaza, yaşlılık vb.). Sigorta primleri devletve işveren tarafından ödensin. Sosyal sigortakurumlarında işçi ve emekçi denetimi.

• Bedensel ve zihinsel engellilere, yaşlılara,kimsesiz ve yetim çocuklara bakım ve yardım.

• Her türlü dolaylı vergi kaldırılsın. Artanoranlı gelir ve servet vergisi.

• Toplumsal hayatın tüm alanlarında kadın-erkek eşitliği sağlansın.

• Din ve devlet işleri tam olarak ayrılsın.Tam bir inanç ve vicdan özgürlüğü istiyoruz.

• Birlikte kardeşçe yaşayacağımız koşullaroluşturulsun. Türkiye ve bölge halkları arasın-daki savaş ve iç çatışmalara mahal verecek po-litikalara son verilsin

• Bilim, sanat ve kültür üzerindeki her türlügerici baskı, sansür ve kısıtlamaya son verilsin.

• Çevre tahribatına son verilsin. Doğal, ta-rihi ve kültürel çevre korunsun.

• Emperyalistlerle açık-gizli tüm antlaşma-lar iptal edilsin.

Demokratik bir ortamda insanca yaşa-mak için talep ediyoruz!

Avcılar, Esenyurt, Beylikdüzü’nde bu-lunan çeşitli fabrikalardan metal işçi-leri olarak, birçok fabrikadan işçi

kardeşimizin yayınladığı deklarasyonu sahip-lendiğimizi, ortaya koydukları talepleri taleple-rimiz saydığımızı kamuoyuna ilan ediyor,bulunduğumuz fabrikalarda bu talepler uğrunaverdiğimiz mücadeleyi güçlendireceğimizi be-lirtiyor, tüm işçi sınıfımızı birleşmeye, hakları-mız ve geleceğimiz için mücadeleyi büyütmeyeçağırıyoruz.

Biz işçilerin sömürüsü üzerine kurulu bu sis-temin efendilerinin, gerici-kirli çıkarları için gi-riştikleri iç çatışmaların yarattığı taraflarınhepsi de işçi düşmanıdır, hepsi de bizlerin yok-sulluğu ve sefaleti üzerinden saltanat sürmek-

tedirler. Ne darbe, ne AKP’nin OHAL’i, ne de şu sıra-

lar bütün sermaye partilerinin bizlere sunmayaçalıştıkları sahte demokrasi bizim tarafımız ola-maz. Onların demokrasisi bizlere kölece ça-lışma ve yaşam koşulları dayatansermayedarlara demokrasidir. Sermayeye hiz-mette kusur etmeyeceklerini her fırsatta dilegetirmekten geri durmayan tarafların hangisi-nin kölelik yasalarını, kıdem tazminatının gas-pını, sefalet ücretlerini biz işçilere dayattığınınhiçbir önemi yok. Onlar için önemli olan ser-mayenin işçi düşmanı çıkarları ve iktidar olma-nın nimetlerinden yararlanma isteğidir. Bizleride celladımızdan cellat beğenmeye mecbur bı-rakmak istemeleri bundandır.

Adına kapitalizm dedikleri bu sömürü siste-minin karşısında tek alternatif işçi sınıfının ikti-darı olan sosyalizmdir. İşçiler olarak kendidünyamız olan sosyalizm için mücadele etme-dikçe, sermayedarların gerici çatışmalarınadolgu olmaktan kurtulamayacağız. Kölelik zin-cirlerimizi ağırlaştırmak anlamına gelen de-mokrasi tartışmaları içinde boğulmaya devamedeceğiz. Demokrasi biz işçiler için anlamınıancak sermayeye karşı mücadele içinde bula-cak, gerçeklik haline gelecektir. Haklarımız için,geleceğimiz için, patronların dünyasına karşı iş-çilerin dünyasını yaratmak için mücadele so-rumluluğu hepimizin omuzlarında!

İşçi sınıfımızı kendi dünyamız olan sosyalizmiçin mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz!

Renault, Ford, Tofaş, Bosch, Delphi, Valeo, Arçelik ve daha birçok fabrikadan metal işçilerinden deklarasyon.

Page 5: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/metalagustos2016.pdfdünya hüküm sürüyor. Geçmişte yine ... emeği, alınteri üzerinden

METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ 5

Metal işçilerinden deklarasyonadestek açıklamaları...

"OHAL'DE SINIFA KARŞI SINIF"

Çeşitli fabrikalarda metal işçisi sınıf kardeşleri-mizin yayınladığı deklarasyon Klisom Klima işçi-leri olarak bizde sahip çıkıyoruz. Tüm

maddeleri bizim de taleplerimizdir.İşçi sınıfının tüm bölüklerine çağrımızdır: fillerin te-

piştiği yerde çimen olmayalım. Kendi sınıf çıkarlarımıziçin birleşelim. Darbecisiyle, patron partileriyle birbütün olan bu sermaye düzenine karşı mücadeleye giri-şelim. Yaşasın işçilerin birliği.

DEMOKRATİK BİR ORTAMDA İNSANCA YAŞAMAK İÇİN AÇIKLANAN

DEKLARASYONU DESTEKLİYORUZ!

Metal işçilerinin bir dizi fabrikada demokratikortamda insanca yaşamak için açıkladıklarıDeklarasyonu NA-DE elektronik işçileri ola-

rak destekliyor ve örgütlü örgütsüz tüm metal işçilerinibu talepler çerçevesinde mücadele etmeye çağırıyoruz.

Ankara OstimKlisom işçileri:

NA-DE

Elektronik işçi-leri:

METAL İŞÇİLERİNİN YAYINLADIĞIDEMOKRASİ TALEPLERİ HEPİMİZİN

TALEPLERİDİR!

Metal işçilerinin yayınladığı demokrasi talep-leri hepimizin talepleridir. Herkesdemokrasi istiyor, hele böyle zamanlarda

en çok patronlar istiyor ama kendi cepleri için demokrasidiyor, TÜSİAD zarar etmemek için yabancı basınademokrasi ilanı verdiriyor. Ama kimse kiralik işçilikten,işkur köleliğinden işçilerin ağır çalışma koşullarından, düşük ücretlerden falan bahset-miyor, bunlarla demokrasi olur mu? Biz işçiler patronların dayattığı değil bizlerin hak-larını güvenceye alan demokrasi istiyoruz....

Otokoç TeknikServis işçileri:

14 yıllık icraatlarıyla darbeye zemin hazır-layan AKP iktidarı, şimdi darbe girişiminibahane ederek OHAL'i dayatıyor. Bu uy-

gulamanın ilk sonuçlarından biri işçi sınıfına saldır-mak oldu. Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemidüzenlemesi daha da ağırlaştırılarak meclis günde-mine getiren AKP, 1 Ocak 2017'de uygulamanınbaşlayacağını ilan etti. Elini işçilerin cebine atan buiktidar, Türkiye Varlık Fonu (TVF) adı altında serma-yenin hizmetine sunacağı yeni bir kaynak oluştura-cak. Milyonlarca işsizin olduğu bu ülkede işsizlikfonunu bile yağmalayan bu iktidarın TVF'yi ne ya-pacağın varın siz düşünün.

Bu ülkede bütün fonların kaynağı işçi sınıfıylaemekçilerden çalınanlarla sağlanır. Yeni bir fon yenibir soygun kapısı demektir. Hükümet, bu fonu Sa-yıştay’ın denetimi dışında tutacağını söylüyor. Yani"nasıl istersek öyle kullanırız, kimseye de hesabınıvermeyiz" diyorlar. Fonun asıl amacının ise kriz du-rumlarında patronları rahatlatmak için zararlarınıkarşılamak, yani her durumda patronların çıkarınıkorumaktır.

Böylece darbe girişiminin ardından ülkeyi, dev-leti, milleti kurtarmaya çalıştığını iddia eden AKPiktidarı, kendini ve hizmet ettiği patronlar sınıfınıkurtarmak için ülkeyi batırmaktan bile kaçınmaya-cağını ilan etmektedir. , OHAL uygulamalarıyla birkez daha görüldü ki, bu iktidarın parolası "işçileresefalet, patronlara sınırsız hizmet"tir.

Bir metal işçisi

OHAL kimin hizmetinde!

Zor günlerden geçiyoruz. Herkesinkafası çok karışık; memleketin bukarşıklığı fabrikalarımıza da yansı-

yor. Başarısız darbe girişiminin ardındanyürütülen sözde demokrasi tartışması işçiarkadaşlarımızı da doğrudan etkiliyor. 14yıllık saltanatlarında ayakkabı kutularınamilyonlar doldururken, kaçak saraylarındasefahat sürerken sırtımızda boza pişirenbunlar değilmiş gibi, gece nöbete giden işçiarkadaşlarımız emekçi düşmanı AKP'ye kal-kan oluyorlar.

Öte yanda Tayyip Erdoğan karşıtlığı ne-deniyle darbenin başarısızlığına üzülen ar-kadaşlar da var. İşçiler, AKP’nin deCemaatin de işçi düşmanı olduğunu ifadeetmelerine rağmen, iki taraftan birinin sa-fında yer almak zorunda hissediyorlar ken-dilerini. Yazık ki, işçiler son günlerinatmosferinde uyuşturulmuş durumdalar.Oysa hiçbir onurlu işçi, sınıfına köleliği da-yatan din tacirlerinin payandası olmayıkendine reva görmemelidir.

Onların tek derdi saltanat sürmek, rant-tan, yağmadan daha büyük pay kapmak.Bunun için de bizleri kullanmaya çalışıyor-lar. Oysa bizim safımız işçi sınıfının, emekçi-lerin davası için mücadele edenlerinyanıdır. Kim iktidara gelirse gelsin, bizlerinsırtından inmeyecek. Onları sırtımızdanatmak için örgütlenip mücadele etmemizgerekiyor. Çözüm işçilerin birliğinde!

Avcılar'dan bir metal işçisi

İşçinin işçiden başka dostu yoktur!Çözüm işçilerin birliğinde!

İşçileri Asgari Ücret Tespit Komisyonu masala-rında satan Türk-İş, “açlık ve yoksulluk sınırı”araştırması kapsamında 2016’nın Temmuz ayı

açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı. Hazırlanan rapora göre dört kişilik bir ailenin sağ-

lıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapmasıgereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı1.369,76 TL olarak belirlendi. Gıda harcaması ile bir-likte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım,eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zo-runlu diğer aylık harcamaların toplam tutarı yaniyoksulluk sınırı ise 4.461,76 TL olarak açıklandı.

Bu araştırmalara ek olarak, bekar bir çalışanınaylık yaşama maliyetinin ise 1.704,70 TL olarak he-saplandığı belirtildi

Temmuz ayı açlık veyoksulluk sınırı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK); hanehalkıbütçe araştırmasının 2015 yılı sonuçlarınagöre; Türkiye genelinde hanehalklarının tü-

ketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksekpayı yüzde 26 ile konut ve kira harcamaları alırken,ikinci sırada yüzde 20,2 ile gıda ve alkolsüz içecekleryer aldı.

Toplam tüketim harcamalarında en düşük payıalan gruplar ise yüzde 2 ile sağlık ve yüzde 2,2 ileeğitim hizmetleri oldu. Hanehalkı başına aylık orta-lama tüketim harcaması 2014 yılında 2 bin 848 TLiken 2015 yılında 3 bin 43 TL olarak tahmin edildi.

TÜİK, 2015 yılı’Hanehalkı Tüketim

Harcaması’nı açıkladı

Page 6: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/metalagustos2016.pdfdünya hüküm sürüyor. Geçmişte yine ... emeği, alınteri üzerinden

Suç Suriyeli sınıf kardeşlerimizin değil fır-satçı patronlardadır!

ABD ile suç ortaklarınınSuriye'ye karşı başlat-tıkları savaştan dolayı

dünyanın timsah gözyaşları ileizlediği bir dram yaşanıyor. Buçatışmanın kurbanı olanemekçiler yıkıcı savaştan kaçıpülkelerini terk etmek zorundakaldı. Onlar için bir dram bitse debaşka bir dram başladı. Sığındık-ları ülkelerde ya da "umut yolcu-lukları"nda yaşananlar ise, savaşve yağma düzeni olan kapital-izmin tüm vahşetini gözler önüneserdi.

Aylan bebeğin sahil kenarındayatan cansız bedeni hala içimizisızlatıyor. "Kurtuluş" diye Avrupayollarına düşenlere reva görüleninsanlık dışı uygulamaları isedünya pişkince izledi/izliyor.

Bu dramın arkasında kendi karlarınıbüyütmek ve bu çerçevede dünyayıyeniden şekillendirmek isteyen em-peryalist para babaları var. Bölgede on-ların ileri karakolu olarak çalışan Türkiye,Suudi Arabistan, Katar gibi ülkeler var.

Suriye'nin yakılıp yıkılmasından birinciderecede sorumlu olan AKP iktidarı, mül-tecileri AB ile "Kayseri pazarlığı" yap-manın aracı olarak kullanıyor. Hükümetinpazarlık malzemesi diye kullandığı göç-menler, patronlar tarafından da düşükücrete köle gibi çalıştırıyorlar.

Şimdi ise AKP iktidarı Suriyeli göçmen-lere çalışma izni vererek hem bu köleliğiresmileştirmeye çalışıyor hem oy de-vşirmeyi hesaplıyor. Bir patron“Suriyeliler sektörde yaşadığımız krizi aş-manın bir fırsatı olabilir!” diyor. Nedemek istediğini açayım, "onlar o kadarucuza çalışıyor ki onlar sayesinde Çin ilerekabet edebiliriz" diyor.

Özellikle bu durum ve başka etkenler

yüzünden Suriyeli göçmenlere düşman-lıkta ciddi bir tırmanış var. Sorunun nere-den kaynaklandığını göremeyenlerböylesi bir düşmanlığa meylediyorlar. Un-utmamak gerekiyor ki, hiçbir Suriyeli bugöçmen yaşamından kaynaklı mutludeğil. Hatta birçoğu ülkelerinde bir nor-malleşme olursa geri döneceğini ifadeediyor. Yani onlar da içine itildikleri duru-mun patronlar tarafından fırsataçevrildiğinin farkında ama başka çıkışyolu da bulamıyorlar ne yazık ki. Yanidemem o ki Suriyelilere iyilikseverliktendeğil fırsatçılıktan kucak açılıyor.

Emekçi Suriyelilerle Türkiyeliemekçiler arasında kader birliği oluştu.Yapay sorunlar, bizi bölerek kolaycayönetmek isteyenlerin aramıza soktuğunifak tohumlarıdır. Bu oyuna gelmeyelim,bölge halklarından emekçiler olaraksömürü, savaş ve kölelik düzenine karşıbirlikte dikilelim.

Çerkezköy Hema’dan bir işçi

Elazığ’da bulunan AKSA Elektrik firmasında çalı-şan işçilerin maaşlarının ve yemek ücretlerininiyileştirilmesi ve işten atılan arkadaşlarının işe

geri alınması için başlattıkları direniş sonuç verdi. İşçiler eylemlerinin 3. gününde OHAL bahanesiyle

ve 30 günlük gözaltı uygulanacağı tehditleriyle gözal-tına alınmıştı. Fakat kararlı duruşunu sürdüren işçilerpatrona geri adım attırdı.

İşçilerle görüşen patron talepleri kabul edeceği sö-zünü verdi. İşçilerin maaş ve yemek ücretlerinin iyileş-tirilmesi talebine yanıt veren patron, toplu işsözleşmesine 1 ay süre olduğunu bu sürede de iyileş-tirme yapacağını iletti.

İşten atılan işçilerin geri alınacağı sözünü veren pat-rona işçiler, söz vermenin yeterli olmadığını belirterekatılan işçilere, normal mesai işleyişine uygun iş kıyafet-lerinin geri verilmesini ve iş başı için bildirim yapılma-sını istedi.

Patronun işçilerin taleplerine olumlu yanıt verme-siyle birlikte direnişi sonlandıran işçiler dün akşam işbaşı yaptı. İşçiler verilen sözlerin takipçisi olacaklarınıda ifade etti.

Sınıftan haberlerAKSA Elektrik’te

direniş sonuç verdi

Tek Gıda-İş Sendikası ile LSG Sky Chefs yöne-timi arasında yürütülen toplu sözleşmedeücret zamları konusunda anlaşma sağlanama-

ması üzerine grev başladı. LSG Sky Chefs, Sunexpress, Freebird ve Onur Hava-

yolları gibi Türkiyeli havayolu şirketleriyle birlikte Luft-hansa ve Air France gibi büyük havayolu şirketleriyleçalışıyor.

Bodrum, Dalaman, Antalya ve İzmir’de faaliyet gös-teren şirket bünyesinde yaklaşık 400 işçi çalışıyor.Grevle birlikte, Türkiye genelinde hiçbir uçağa ikramyüklenmeyeceği belirtildi.

Öte yandan, işçilerin 280 TL’lik zam talebini kabuletmeyen LSG Sky Chefs patronu tehditleri devreyesoktu. Patron, Türkiye’den çekilmekle tehdit ettiği işçi-leri işsizlik sopasıyla korkutmaya çalıştı.

LSG Sky Chefs işçilerigreve çıktı

İlk 7 ayda en az 1049 işçikatledildi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Mec-lisi, Temmuz Ayı İş Cinayetleri Raporu’nuyayımladı. Temmuz ayında en az 133 işçi-nin katledildiği belirtilen raporda, yılın ilk7 ayında en az 1049 işçinin iş cinayetle-rinde yaşamını yitirdiğine dikkat çekildi.

2016 yılının ilk yedi ayında yaşanan işcinayetleri şöyle:

Ocak ayında en az 115 işçi, Şubatayında en az 144 işçi, Mart ayında en az160 işçi, Nisan ayında en az 171 işçi,Mayıs ayında en az 123 işçi, Haziranayında en az 203 işçi, Temmuz ayında iseen az 133 yaşamını yitirdi…

Page 7: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/metalagustos2016.pdfdünya hüküm sürüyor. Geçmişte yine ... emeği, alınteri üzerinden

7METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

İşçi Bülteni Özel Sayı:1372* Fiyatı: 25 Kr * Ağustos 2016 * Sahibive S. Yazı İşleri Md.: Tayfun Altıntaş * Yayın Türü: Yerel, süreli, si-yasi, ayda bir, Türkçe * EKSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * MeşrutiyetMh. Kodaman Sk. No:111 /15 Şişli İstanbul Tel/Fax: 0 (212) 621 74

52 * Baskı: Özdemir Mat. Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C BlokNo: 242 Topkapı / İstanbul Tel: (212) 577 54 92

Mail adresi:[email protected]

İstanbul - Esenyurt İşçi Kültür Evi

Yenikent Mah. Şehit Serkan Temeloğlu Sok. 25/A

(Eskule otopark girişi karşı sokağı) Esenyurt

Tel: 0506 146 40 75

e-mail: [email protected]İstanbul - Kartal Üç Fidan Gençlik Evi

Kordonboyu Mah. Hamam sok. Özdemir İşhanı

Kat:2 No:29 Kartal

Tel:0551 411 99 14

İstanbul - Ümraniye İşçilerin Birliği Derneği

Tel: 0 535 257 70 99İstanbul - Sefaköy İşçilerin Birliği Derneği

Halkalı Cad. No: 113 Kat:4 Daire: 7

Tel: 0212 690 71 53 - 0536 714 62 06

İstanbul - Gaziosmanpaşa - tel: 0535 915 32 45Gebze İşçilerin Birliği Derneği

Hacı Halil Mah. Orhangazi Cad. Karalar işhanı

Kat3 Gencallar (Eski YKM) yanı

Tel: 542 843 16 01

Ankara - Sincan İşçi Birliği

Atatürk Mah. Melek Sok. No:2/12 (Yeraltı Çarşısı

A Kapısı karşısı)

Tel: 0553 457 81 06Ankara - Mamak İşçi Kültür Evi

Tuzluçayır Mah. 586 Sok. 2/A

Tel: 0312 368 06 90

e-mail: [email protected]

İzmir - Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi

Dere Cad. 8072 Sok. No: 48 Çiğli

Tel: 0537 496 18 45

Manisa İşçi Kültür Sanat Derneği:

1. Anafartalar Mh. G. Osman Paşa Cd. No: 35/4

Tel: 0.533 054 90 67 - 0534 721 13 27Adana - Sanayi İşçileri Derneği

Kuru Köprü Mah. No 14 Sok. No: 15 Seyhan

Tel: 0.538.970 64 95Bursa - İşçilerin Birliği Derneği

Başaran İşhanı, Kat:4 No: 14 - Heykel

Kayseri İşçilerin Birliği Derneği

Sahabiye Mh. Mersin Sk Sim İşhanı No: 403

Kat: 4 Kocasinan

Tel: 0352 222 00 07Trakya Metal İşçileri Birliği

Kazimiye Mh Omurtak Cad Gür Pasajı no: 66 / Çorlu Tel: 0534 976 45 81

İletişim adres vetelefonları...

Merhaba arkadaşlar, hemenhemen bütün fabrikalardaişçi sağlığı ve iş güvenliği uz-

manı (İSG) vardır. Bu “uzmanlar” kimdirdiye baktığımızda, bunlar patronunadamlarıdır. Oysa bu “uzmanlar”ın pa-tronlardan bağımsız olmaları gerekiyor.

Bu uzamanlar şunu söylüyoruz; işçisağlığına önem veriyorsan bir takımdeğişikler yapman gerekiyor. Çalıştığımızyerleri görüyorsun toz, duman, her tarafleş gibi yağ içinde. Yerler yağlı olduğun-dan yaralanmalı kazalar geçiriyoruz. Mak-inalardan çıkan dumandan rahatsızoluyoruz vb.. Senin işin, bu sorunlarıçözmek için patrona baskı yapmak ol-malıdır.

Bunlar “uzman” diye fabrikada gezer-ler; yok efendim eldiveni niye takmıyor-sun, kulak koruyucun nerede, bilekkoruyucu nerede gibi sorular sorarlar.“Ama neden bu kadar hızlı çalışıyorsun”diye sormazlar, “biraz yavaş çalış” deme-zler. Çünkü onları ilgilendirmez. Sadece''kişisel koruyucu ekipmanlar'' tam mıdiye bizleri denetlerler(!).

İşçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanı,“hafta içi işler yoğun olduğundan hafta

sonu eğitim var katılım mecburi” diyor,ustalar/şefler ise pazar günü mesai vardiyor. Haftada bir gün iznimiz var onu bileçok görmeye başladılar. Atılan adımlargöstermelik. Üstelik bütün bunlar güyaörgütlü olan bir fabrikada yaşanıyor. TürkMetal tabelasının olduğu fabrikalar cangüvenliğimizi dahi tehlikeye atmayadevam ediyor. Durum vahim ama şaşırtıcıdeğil. çünkü biz mücadele etmediğimizsürece sağlığımız da can güvenliğimiz dekimsenin umurunda olmayacak.

Beylikdüzü'nden bir metal işçisi

Merhaba, ben elektronik sek-töründe çalışan kadın birişçiyim. İşe gireli 1 ay oldu.

Fabrikada 500 civarında işçi çalışıyor vebunların büyük çoğunluğu kadın. Bantusulü çalışıyoruz ve işler çok yoğunolduğundan banda yetişmeye çalışıyoruz.

Sizlerle geçen gün fabrikadayaşadığımız bir olayı paylaşmak istiyo-rum. Yaşanan bu olay aslında işçi sınıfınınkendi sorunlarına sahip çıktığının, hayatıngerçekliğinin işçileri nasıl bir araya ge-tirdiğinin güzel bir örneği.

Fabrikada şu sıralar en çok konuşulankonu darbe girişimi. İşçiler kendi ar-alarında darbeyi destekleyenler ve darbekarşıtları olarak bölünmüş durumda. Bir-birlerine adeta düşman olmuşlar. Birbir-leriyle konuşmuyorlar.

Geçen gün ustalar haftada 2 gün fazlamesai yapılacağını söyledi. Fazla mesaibiz kadın işçiler için hassas bir konu.Çünkü bizler 2 kere eziliyoruz. Fabrikadamesai bittiğinde fazla mesaiye evdedevam ediyoruz. O nedenle işçilerinbüyük bir çoğunluğu fazla mesai is-temiyor. İşe yeni girdiğimden işçilerinçoğunu tanımıyorum. Ustabaşılar fazlamesaiyi bir banda söyleyince bandıntamamı karşı çıkmış. Son derece örgütlüdavranmışlar ve akşam 18.00 oluncabandı kapatıp gitmişler. Hep birliktedavranınca ustalar da hiç bir şey yapa-mamış. Akşam servise bindiğimizde birabla bize fırça attı haklı olarak. Biz me-

saiye karşı çıkınca sizin bant neden sessizkaldı diye. Ben banttakilerin hepsini tanı-madığım ve olay anında haberim ol-madığı için bir şey yapamadım. Ama bubirliktelik çok hoşuma gitti ve fabrikadabir şeyler yapmaya dair umudumu art-tırdı.

Buradan asıl söylemek istediğim şuaslında, gün boyu yapay ayrımlarla bölü-nen işçiler iş kendi sorunlarına gelipdayanınca bir araya gelmeyi başarabiliy-orlar. İşçi sınıfının yapay gündemlerdenkurtulup kendi sorunlarına duyarlılığınıgösteren bu örneği diğer fabrikalardaçalışan metal işçisi arkadaşlarla paylaş-mak istedim. İşçilerin iyice bölündüğü şugünlerde asıl ihtiyacımız olan şey tam dabu. Kendi sorunlarımız için bir arayagelip, kendimiz için bir sınıf olmak. Bunubaşardığımızda kazanan mutlaka işçi sınıfıolacaktır.

Esenyurt'tan bir kadın metal işçisi

İşçiler, iş kendi sorunlarına gelip dayanıncabir araya gelmeyi başarabiliyorlar!

Bir gün iznimiz var ona da göz diktiler!

Page 8: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/metalagustos2016.pdfdünya hüküm sürüyor. Geçmişte yine ... emeği, alınteri üzerinden